TR UNFPA, başvurularını son teslim tarihinden önce göndermiş olan STK'ların sorularına veya açıklama taleplerine yanıt verecektir. Başvuran kurumlar sonraki aşamaya geçip geçmedikleri hakkında da bilgilendirilecektir.
"başvurularını son teslim" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR UNFPA, başvurularını son teslim tarihinden önce göndermiş olan STK'ların sorularına veya açıklama taleplerine yanıt verecektir. Başvuran kurumlar sonraki aşamaya geçip geçmedikleri hakkında da bilgilendirilecektir.
EN UNFPA will respond to inquiries or requests for clarification from CSOs that have submitted their applications before the deadline. Applicant institutions will also be informed about whether they have progressed to the next stage.
turco | inglês |
---|---|
unfpa | unfpa |
tarihinden | from |
önce | before |
yanıt | respond |
kurumlar | institutions |
sonraki | next |
TR Her hibe başvurusu için doğru hakemleri belirleyin, olası çıkar çatışmalarını değerlendirin ve kendileriyle ilişkili hibe başvurularını denetlemeleri için araştırmacıları davet etmek suretiyle hakem ağınızı genişletin.
EN Identify the right reviewers for each grant application, assess potential conflicts of interest and expand your reviewer network by inviting researchers to review grant applications that are relevant to them.
turco | inglês |
---|---|
hibe | grant |
olası | potential |
TR 1 Ocak 2021 tarihinde faaliyetlerine başlayan Yerel Gençlik Dernekleri Ağı (YGDA), 2022 dönemi için üyelik başvurularını kabul ediyor.
EN Local Youth Associations Network (YGDA), which started its activities on January 1, 2021, is accepting membership applications for the 2022 period.
turco | inglês |
---|---|
ocak | january |
yerel | local |
gençlik | youth |
ağı | network |
üyelik | membership |
kabul | accepting |
TR Her hibe başvurusu için doğru hakemleri belirleyin, olası çıkar çatışmalarını değerlendirin ve kendileriyle ilişkili hibe başvurularını denetlemeleri için araştırmacıları davet etmek suretiyle hakem ağınızı genişletin.
EN Identify the right reviewers for each grant application, assess potential conflicts of interest and expand your reviewer network by inviting researchers to review grant applications that are relevant to them.
turco | inglês |
---|---|
hibe | grant |
olası | potential |
TR Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Finlandiya ve İsveç’in Nato’ya üyelik başvurularını “Savunma paktı ve Avrupa için tarihi adım” olarak övdü.
EN Germany’s Economics and Climate Protection Minister Robert Habeck calls on the G7 ministers for energy, environment and climate to take on a pioneering role.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
TR Amerika Birleşik Devletleri'ndeki IRS (501(c)3) veya diğer ülkelerdeki benzer devlet daireleri aracılığıyla geçerli bir hayır kurumu statüsüne sahip kuruluşların başvurularını memnuniyetle karşılıyoruz
EN We welcome applications from organizations that hold a valid charitable status with either the IRS in the United States (501(c)3), or via similar governmental departments in other countries
turco | inglês |
---|---|
c | c |
diğer | other |
benzer | similar |
geçerli | valid |
sahip | that |
kuruluşların | organizations |
TR Sağlık Hakkı Derneği 4. dönem gönüllü başvurularını almaya başladı.
EN The Right to Health Association is now accepting volunteer applications for its 4th term.
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
hakkı | right |
derneği | association |
gönüllü | volunteer |
TR Tedarik zincirinizi basitleştirin. Sevkiyatınızla, yüklerinizi fabrika zemininden teslim alarak mağaza kapısında teslim ettiğimiz denizyolu ve karayolu taşımcılığı çözümlerimizle ilgilenelim.
EN By truck, rail or barge, we take your goods from farm to store doors.
turco | inglês |
---|---|
alarak | by |
mağaza | store |
TR Çalışanların refahını koruyun, iş akışlarını birbirine bağlayın ve inovasyon birikimi ile desteklenen teknolojiyle mağaza içi işlemler aksamadan, kaldırım kenarı teslim, arabaya teslim ve dağıtımları etkinleştirin.
EN Let’s preserve workers’ well-being, connect workflows and enable more agile in-store operations, curbside pick-up, drive-thru and deliveries with technology backed by a legacy of innovation.
turco | inglês |
---|---|
inovasyon | innovation |
desteklenen | backed |
mağaza | store |
etkinleştirin | enable |
TR Genellikle müşteriler dijital bir ödeme sağlayıcısı üzerinden ödeme yapar ve ürünler kargo ile teslim edilir, ancak nakit ödeme ve mağazadan teslim de mümkündür.
EN Generally, customers can browse through the catalog and make purchases via a digital payment gateway, and products are delivered, but cash payments and in-store pickup are also possible.
TR Açıklama: Koca porno üzerinde okşayarak yakaladı.son derece son iffet kafesi hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Koca porno üzerinde okşayarak yakaladı.son derece son iffet kafesi video.
EN Description: View Hubby caught stroking over porn. constricted recent chastity cage hd as completely free. BDSM porn xxx Hubby caught stroking over porn. constricted recent chastity cage video.
turco | inglês |
---|---|
açıklama | description |
porno | porn |
son | recent |
hd | hd |
tamamen | completely |
ücretsiz | free |
bdsm | bdsm |
xxx | xxx |
video | video |
TR Son teslim tarihleriniz sıkıdır ve içeriğinizde bir grup kişiye ulaşmanız gerekir ve bunun hızlı bir şekilde yapılması gerekir
EN You’ve got tight deadlines and you need to get a bunch of people across your content and you need it done fast
TR Son teslim tarihleriniz olduğunu biliyoruz ve transkriptlerinizi transkripterlerinize sorunsuz bir şekilde aktarmak için kolay bir yola ihtiyacınız var
EN We know you’ve got tight deadlines and you need an easy way to get your transcripts out to your transcribers seamlessly
turco | inglês |
---|---|
biliyoruz | we know |
transkriptlerinizi | your transcripts |
sorunsuz | seamlessly |
şekilde | way |
kolay | easy |
TR Genellikle büyük bir son teslim tarihinden hemen önce, gerçekten kendimi uygulamaya başlamam gerektiğinde, tam bir tıkanıklığa düşerdim
EN Often right before a big deadline, when I really needed to start applying myself, I would fall into a total binge
turco | inglês |
---|---|
genellikle | often |
büyük | big |
önce | before |
gerçekten | really |
TR Projelerin son teslim tarihi her yıl yayınlanan başvuru çağrısında belirtilir.
EN The deadline for the submission of projects is specified in the Call for Applications published every year.
turco | inglês |
---|---|
yıl | year |
yayınlanan | published |
TR Her zaman bir adım önde olmak ve son teslim tarihilerini asla kaçırmamak için bildirimler ve hatırlatıcılar ayarlayın.
EN Set-up notifications and reminders to stay on top of your work and never miss a deadline.
turco | inglês |
---|---|
olmak | stay |
asla | never |
bildirimler | notifications |
TR Her zaman bir adım önde olmak ve son teslim tarihilerini asla kaçırmamak için bildirimler ve hatırlatıcılar ayarlayın.
EN Set-up notifications and reminders to stay on top of your work and never miss a deadline.
turco | inglês |
---|---|
olmak | stay |
asla | never |
bildirimler | notifications |
TR Projelerin son teslim tarihi her yıl yayınlanan başvuru çağrısında belirtilir.
EN The deadline for the submission of projects is specified in the Call for Applications published every year.
turco | inglês |
---|---|
yıl | year |
yayınlanan | published |
TR Her zaman bir adım önde olmak ve son teslim tarihilerini asla kaçırmamak için bildirimler ve hatırlatıcılar ayarlayın.
EN Set-up notifications and reminders to stay on top of your work and never miss a deadline.
turco | inglês |
---|---|
olmak | stay |
asla | never |
bildirimler | notifications |
TR Kulağa çok büyük bir zaman farkı gibi gelmeyebilir, ancak son teslim tarihine kadar çalışıyorsanız, bu ekstra birkaç dakika inanılmaz derecede değerli olabilir!
EN It may not sound like a huge time difference, but when you're working on a deadline, those extra few minutes can be incredibly valuable!
turco | inglês |
---|---|
büyük | huge |
farkı | difference |
ekstra | extra |
inanılmaz | incredibly |
değerli | valuable |
TR Görevlerinizi düzenleyin, uzun vadeli projeler planlayın ve yaklaşan son teslim tarihleri hakkında bildiri alın. Hareket halindeyken de güncel kalmak için mobil uygulamızı kullanın.
EN Organize your tasks, plan long-term projects, and get notified about upcoming deadlines. When you're on the go, use our mobile app to add updates whenever they arise.
turco | inglês |
---|---|
uzun | long |
vadeli | term |
projeler | projects |
planlayın | plan |
yaklaşan | upcoming |
alın | get |
halindeyken | on the go |
mobil | mobile |
TR Son teslim tarihleriniz sıkıdır ve içeriğinizde bir grup kişiye ulaşmanız gerekir ve bunun hızlı bir şekilde yapılması gerekir
EN You’ve got tight deadlines and you need to get a bunch of people across your content and you need it done fast
TR Son teslim tarihleriniz olduğunu biliyoruz ve transkriptlerinizi transkripterlerinize sorunsuz bir şekilde aktarmak için kolay bir yola ihtiyacınız var
EN We know you’ve got tight deadlines and you need an easy way to get your transcripts out to your transcribers seamlessly
turco | inglês |
---|---|
biliyoruz | we know |
transkriptlerinizi | your transcripts |
sorunsuz | seamlessly |
şekilde | way |
kolay | easy |
TR 1986 Pastörize süt ürünleri için en son paketleme sisteminin Belçika'daki başarılı pazarlama testlerinin ardından ilk Tetra Top® makinesi İspanya'ya teslim edildi. Toplam Tetra Pak® ambalaj üretimi 40 milyar birimi aştı.
EN 1986 The first Tetra Top® machine is delivered to Spain, following successful test marketing in Belgium of the latest packaging system for pasteurised dairy products. The total production of Tetra Pak® packages now exceeds 40 billion units.
turco | inglês |
---|---|
ürünleri | products |
başarılı | successful |
pazarlama | marketing |
tetra | tetra |
makinesi | machine |
teslim | delivered |
toplam | total |
milyar | billion |
TR Büyük bir son teslim tarihinden hemen önce internete ve teknolojiye aşırı düşkün müsünüz?
EN Do you binge on internet and technology right before a big deadline?
turco | inglês |
---|---|
büyük | big |
önce | before |
internete | internet |
teknolojiye | technology |
TR 5. Hiç uygunsuz zamanlarda izlediniz mi (örneğin, büyük bir son teslim tarihinden önceki gece, araba kullanırken, aileniz veya arkadaşlarınızla veya çalışmanız veya ders çalışmanız gerektiği zaman)?
EN 5. Have you ever watched at inappropriate times (such as the night before a big deadline, while driving, while with family or friends or when you’re supposed to be working or studying)?
turco | inglês |
---|---|
hiç | ever |
uygunsuz | inappropriate |
örneğin | such as |
büyük | big |
gece | night |
veya | or |
TR Muhteşem çalışmaları için yetenekli ekibe teşekkürler! Projeyi son derece hızlı bir şekilde, beklentilerimizi aşarak teslim ettiler
EN Kudos to the talented team for their outstanding work! They delivered the project in a remarkably quick manner, exceeding our expectations
TR Basılı ve e-Kitap seti seçeneği ile teslim edilmesini beklerken kitabınızın içeriğine dijital olarak anında erişebilirsiniz.
EN The Print & eBook bundle option provides instant digital access to your book content while you wait for your delivery.
turco | inglês |
---|---|
teslim | delivery |
anında | instant |
TR Erişim, dergiye özel olan ambargo süresinden sonra bir makalenin teslim edilen eser versiyonuna sağlanır
EN Access will be to the author manuscript version of an article after the journal specific embargo period
turco | inglês |
---|---|
erişim | access |
özel | specific |
olan | be |
makalenin | article |
TR Kullanıcı abone olan bir kuruluşla ilişkiliyse, makalenin yazar tarafından teslim edilen versiyonunu değil, en iyi versiyonu olan nihai versiyonunu görür.
EN If a user is affiliated with a subscribing institution they will see the final version of the article, the best available version and not the author manuscript.
turco | inglês |
---|---|
kullanıcı | user |
abone | subscribing |
olan | is |
makalenin | article |
yazar | author |
değil | not |
versiyonu | version |
TR Halihazırda makaleleri Elsevier vasıtasıyla açılan yazarlar yalnızca ABD Enerji Bakanlığı ve Smithsonian Enstitüsü tarafından finanse edilen yazarlardır. Diğer ortakların teslim ettikleri makaleleri 2017'de kullanıma sunulacaktır.
EN Authors funded by the US Department of Energy and the Smithsonian Institute are the only ones whose manuscripts are currently being opened via Elsevier. Manuscripts for other partners will become available during 2017.
turco | inglês |
---|---|
halihazırda | currently |
elsevier | elsevier |
yazarlar | authors |
abd | us |
enerji | energy |
enstitüsü | institute |
diğer | other |
ortakları | partners |
TR Kötü amaçlı yazılımları bulmak ve otomatik olarak kaldırmak için tescilli SMART teknolojisiyle günlük taramayı ve web sitenin hızını %50'ye kadar artırabilen gelişmiş Truespeed İçerik Teslim Ağını (CDN) içerir
EN Includes daily scanning with the proprietary SMART technology to find and automatically remove malware and the advanced Truespeed Content Delivery Network (CDN) that can increase your website speed by as much as 50%
turco | inglês |
---|---|
kaldırmak | remove |
tescilli | proprietary |
günlük | daily |
gelişmiş | advanced |
teslim | delivery |
içerir | includes |
TR Kartvizitinizden memnun kaldığınızda, yola devam edip baskıya geçebilirsiniz. Ortak listemizden en iyi matbaayı seçin ve fiziksel kartvizitleriniz kapınıza kadar teslim edilsin!
EN Once you’re happy with your business card, you can go ahead and print it. Pick the best print shop from our partner list and get your physical business cards delivered to your doorstep!
turco | inglês |
---|---|
ortak | partner |
iyi | best |
seçin | pick |
fiziksel | physical |
teslim | delivered |
TR Kısa sürede bir görevli, kart sayısı, kağıt türü ve sipariş teslim süresi hakkında görüşmek üzere sizinle iletişime geçecek.
EN Soon you’ll be contacted by a manager to discuss the number of cards, type of paper, and order fulfillment time.
turco | inglês |
---|---|
kart | cards |
kağıt | paper |
türü | type |
sipariş | order |
süresi | time |
TR Kartvizitlerinizi yerel postaneden veya doğrudan kapınızdan teslim alın.
EN Get your business cards delivered to your local post office or directly to your doorstep.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
veya | or |
doğrudan | directly |
teslim | delivered |
alın | get |
TR Varış havalimanında bagajın teslim alınması, yolcunun kendi sorumluluğundadır. Bagaj, sadece etiket kısmında ismi yazılı bulunan yolcu tarafından alınabilir.
EN It is the passenger's responsibility to collect the baggage upon arrival at the airport. Only the passenger whose name is mentioned on the baggage tag can collect the baggage.
turco | inglês |
---|---|
varış | arrival |
bagaj | baggage |
etiket | tag |
ismi | name |
yolcu | passenger |
TR Gıdadan suya, giysiye ve hatta tuvalet kağıdına kadar ihtiyacımız olan her şey üretiliyor, işleniyor ve teslim ediliyor
EN From food to water to clothing and even toilet paper, everything we need is manufactured, processed and delivered
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
olan | is |
teslim | delivered |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Profesyonel toplantı planlayıcılarımız, bir temaya, sağlık ve zindeliğe veya tesis dışı bir deneyime odaklanan, benzersiz anahtar teslim deneyimler sunabilir
EN Our professional meeting planners can deliver a unique, turn-key experience focused on a theme, health & wellness or an off-site experience
turco | inglês |
---|---|
profesyonel | professional |
toplantı | meeting |
veya | or |
odaklanan | focused |
anahtar | key |
teslim | deliver |
TR Danışan, meslek elemanı ve destek ekipleri işbirliğinde teslim ettiğimiz bu paketler, ekip ruhunun önemini de bize bir kez daha hatırlatmış oldu.
EN These packages, which we delivered in collaboration with the clients, professionals and support teams, reminded us once again of the importance of team spirit.
turco | inglês |
---|---|
destek | support |
teslim | delivered |
paketler | packages |
TR Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olarak, yılda 12 milyon konteyneri taşıyor ve dünyanın dört bir yanına teslim ediyoruz.
EN As the world’s largest container shipping company, we move 12 million containers every year and deliver to every corner of the globe.
turco | inglês |
---|---|
konteyner | container |
şirketi | company |
milyon | million |
teslim | deliver |
TR Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olarak, yılda 12 milyon konteyneri taşıyor ve dünyanın dört bir yanına teslim ediyoruz
EN As the world?s largest container shipping company, we move 12 million containers every year and deliver to every corner of the globe
turco | inglês |
---|---|
konteyner | container |
şirketi | company |
milyon | million |
teslim | deliver |
TR Adım 3: İrademizi ve hayatımızı böyle bir gücün bakımına teslim etmeye karar verdik.
EN Step 3: We made a decision to turn our will and our lives over to the care of such power.
turco | inglês |
---|---|
adım | step |
karar | decision |
TR Hepsi, ortalama ilk yanıt süresi veya gönderilen mesajlar, sohbet tetikleyicilerinin teslim edilebilirliği ve mevcut müşteri memnuniyeti gibi ayrıntılı etkinlik raporları gibi özel ölçümlere gidebilir.
EN They can all drill down to dedicated metrics such as average first response time or detailed activity reports such as messages sent, chat triggers deliverability, and the current customers satisfaction.
turco | inglês |
---|---|
hepsi | all |
ortalama | average |
ilk | first |
yanıt | response |
süresi | time |
veya | or |
gönderilen | sent |
mesajlar | messages |
sohbet | chat |
müşteri | customers |
memnuniyeti | satisfaction |
ayrıntılı | detailed |
etkinlik | activity |
raporları | reports |
özel | dedicated |
TR Amazon SES konsolundan alma kuralınızı Amazon SES, iletileri bir AWS Lambda işlevine teslim edecek şekilde ayarlayabilirsiniz. Aynı işlemi AWS SDK ve CLI aracılığıyla gerçekleştirebilirsiniz.
EN From the Amazon SES Console, you can set up your receipt rule to have Amazon SES deliver your messages to an AWS Lambda function. The same functionality is available through the AWS SDK and CLI.
turco | inglês |
---|---|
amazon | amazon |
aws | aws |
lambda | lambda |
teslim | deliver |
sdk | sdk |
cli | cli |
TR CodePipeline, sunucusuz uygulamanızı yayımlamak için gerekli olan adımları modellemenizi, görselleştirmenizi ve otomatikleştirmenizi sağlayan sürekli teslim hizmetidir
EN CodePipeline is a continuous delivery service that enables you to model, visualize and automate the steps required to release your serverless application
turco | inglês |
---|---|
sunucusuz | serverless |
gerekli | required |
olan | is |
adımları | steps |
sürekli | continuous |
teslim | delivery |
TR Bir Amazon SQS kuyruğunu veya Amazon SNS konusunu teslim edilmeyen iletiler sırası olarak yapılandırabilirsiniz.
EN You can configure an Amazon SQS queue or an Amazon SNS topic as your dead letter queue.
turco | inglês |
---|---|
bir | an |
amazon | amazon |
veya | or |
olarak | as |
TR Hayatımızı kaçakçılık yapan insanların ellerine teslim ettik
EN We put our lives in the hands of smugglers
turco | inglês |
---|---|
ın | of |
TR Hayatımızı kaçakçılık yapan insanların ellerine teslim ettik
EN We put our lives in the hands of smugglers
turco | inglês |
---|---|
ın | of |
TR İstek listemizde en çok oy alan cihazı öğrencilerimizin ellerine teslim edeceğiz ve onlara bu tamiri başarılı bir şekilde gerçekleştirmeleri için hangi aletler gerekiyorsa hepsini sağlayacağız
EN We’ll purchase the top-ranked device on your wish list, get it into the hands of a student team, and outfit them with the tools they’ll need to successfully complete the project
turco | inglês |
---|---|
cihazı | device |
başarılı | successfully |
aletler | tools |
Mostrando 50 de 50 traduções