TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
turco | inglês |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Ayrıca, özel anahtar aşağı kırma-güçlü bir düşman önlemek için, her üretilen anahtar çifti varsayılan uzunluğu (güçlü entropi ile oluşturulan) 4096 bit için ayarlanmış
EN Also, to prevent a strong adversary from cracking-down a private key, the default length of every generated key pair has been set to 4096 bits (generated with strong entropy)
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
özel | private |
anahtar | key |
aşağı | down |
önlemek | prevent |
çifti | pair |
varsayılan | default |
uzunluğu | length |
güçlü | strong |
oluşturulan | generated |
TR Challenger coupe ve Charger sedan, çok sayıda yüksek güçlü SRT ve Hellcat varyantları nedeniyle çok dikkat çeken güçlü otomobillerdir
EN The Challenger coupe and Charger sedan are muscle cars that garner many attention because of their numerous high-powered SRT and Hellcat variants
turco | inglês |
---|---|
sedan | sedan |
yüksek | high |
dikkat | attention |
TR Alman ekonomisi, rekabet gücünü güçlü bir endüstriyel temele, yüksek yenilikçi güce ve çevresel meselelerdeki güçlü odağına borçlu.
EN The German economy owes its competitive edge to a strong industrial base, a high level of innovation, and a strong environmental focus.
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
ekonomisi | economy |
güçlü | strong |
endüstriyel | industrial |
yüksek | high |
çevresel | environmental |
TR 3ds Max; modelleme, pratik dokulandırma, gölgeleme ve yüksek kaliteli görüntüleme için güçlü bir araç seti sunar, Maya ise karakter oluşturma, gerçeğe yakın animasyon ve ayrıntılı simülasyonlar için güçlü araçlar sunar
EN 3ds Max offers a robust toolset for modelling, intuitive texturing and shading and high-quality rendering while Maya offers powerful tools for character creation, lifelike animation and detailed simulations
turco | inglês |
---|---|
max | max |
modelleme | modelling |
yüksek | high |
sunar | offers |
oluşturma | creation |
animasyon | animation |
ayrıntılı | detailed |
TR 3ds Max; modelleme, pratik dokulandırma, gölgeleme ve yüksek kaliteli görüntüleme için güçlü bir araç seti sunar, Maya ise karakter oluşturma, gerçeğe yakın animasyon ve ayrıntılı simülasyonlar için güçlü araçlar sunar
EN 3ds Max offers a robust toolset for modelling, intuitive texturing and shading and high-quality rendering while Maya offers powerful tools for character creation, lifelike animation and detailed simulations
turco | inglês |
---|---|
max | max |
modelleme | modelling |
yüksek | high |
sunar | offers |
oluşturma | creation |
animasyon | animation |
ayrıntılı | detailed |
TR Güçlü yapay zeka günümüzde herhangi bir pratik örnekten yoksun bir şekilde hala teori aşamasında olsa da, bu, yapay zeka araştırmacılarının güçlü yapay zekayı geliştirmeyi denemediği anlamına gelmiyor
EN While strong AI is still entirely theoretical with no practical examples in use today, that doesn't mean AI researchers aren't also exploring its development
turco | inglês |
---|---|
güçlü | strong |
günümüzde | today |
herhangi | no |
pratik | practical |
anlamına | mean |
TR Müzik sizin için vazgeçilmez bir çalışma arkadaşıysa çevreleyici ve stereofonik ses, duyabileceğiniz güçlü bir bas hattı ve artırabileceğiniz ses düzeyi sunan küçük ama güçlü hoparlörler ile tercihlerinizi yerine getirin
EN If music is your ideal work companion, indulge your preferences with small but mighty speakers that deliver immersive, stereophonic audio, a powerful bass line you can hear, and volume you can crank way up
TR Gmail hesabınızı bağlayın ve doğrudan Semrush'tan alan adı sahipleriyle iletişime geçin. İletişim kurma stratejileriniz için özelleştirilebilir e-posta şablonları kullanın ve bunlar hakkında güncel kalın.
EN Connect your Gmail account and contact domain owners directly from Semrush. Use customizable email templates for your outreach strategies and stay updated on them.
turco | inglês |
---|---|
gmail | gmail |
doğrudan | directly |
semrush | semrush |
iletişime | contact |
özelleştirilebilir | customizable |
e-posta | |
şablonları | templates |
kullanın | use |
kalın | stay |
TR Mevcut sıralamanız ile güncel kalın
EN Stay updated with your current rating
turco | inglês |
---|---|
ile | with |
kalın | stay |
TR Google’ın mobil ilk endeksleme listesinin tepesinde kalın.
EN Stay on top of Google’s mobile-first indexing rollout.
turco | inglês |
---|---|
mobil | mobile |
kalın | stay |
ın | of |
TR Chrome, Opera veya Firefox gibi favori web tarayıcınızda VPN ile anonim kalın
EN Stay anonymous with a VPN on your favorite web-browser like Chrome, Opera or Firefox
turco | inglês |
---|---|
chrome | chrome |
opera | opera |
veya | or |
firefox | firefox |
gibi | like |
favori | favorite |
web | web |
vpn | vpn |
anonim | anonymous |
kalın | stay |
TR Anonim kalın ve IP adresini değiştirin
EN Stay anonymous and change IP address
turco | inglês |
---|---|
anonim | anonymous |
kalın | stay |
ve | and |
adresini | address |
TR Tüm transkriptlerinizde sözcükleri, cümleleri ve temaları arayın. Çok klasörlü iç içe geçirme ile düzenli kalın.
EN Search for words, phrases, and themes across all your transcripts. Stay organized with multi folder nesting.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
düzenli | organized |
kalın | stay |
TR Gizli kalın ve özel gizli koinlerinizi güvenle saklayın.
EN Stay private & secure storing your privacy coins.
turco | inglês |
---|---|
kalın | stay |
güvenle | secure |
TR ' Evde Kalın ve Oku ' kampanyası hakkında ? Rakuten Kobo
EN About the 'Stay Home and Read' campaign ? Rakuten Kobo
turco | inglês |
---|---|
evde | home |
kalın | stay |
ve | and |
oku | read |
kampanyası | campaign |
hakkında | about |
kobo | kobo |
TR ' Evde Kalın ve Oku ' kampanyası hakkında
EN About the 'Stay Home and Read' campaign
turco | inglês |
---|---|
evde | home |
kalın | stay |
ve | and |
oku | read |
kampanyası | campaign |
hakkında | about |
TR İçerik yaratıcıları için YouTube'u kullanışlı yapın, böylece içerik oluşturmaya odaklı kalın.
EN Making YouTube manageable for creatives, so you can stay focused on creating.
turco | inglês |
---|---|
youtube | youtube |
böylece | so |
oluşturmaya | creating |
odaklı | focused |
kalın | stay |
TR Trend modellerden aradığınız alçak, yüksek, kalın ve ince topuklu ayakkabılar farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki topuklu ayakkabı modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN The trendy low, high, chunky heel shoes and stilettos you are looking for are offered to you with different color options. You can view our category to purchase quality and affordable high heel shoes.
turco | inglês |
---|---|
alçak | low |
yüksek | high |
farklı | different |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
ayakkabı | shoes |
TR Websitenize canlı para birimi eklentisini yükleyin, güncel ve bilgili kalın. Müşterilerinize gerektiğinde anlık veri ve finansal bilgi sunmak için kendi hesap makinelerinizde ve ekonomik takvimlerinizde kullanın.
EN Stay up-to-date and informed by uploading a widget with live currency rates to your website. Use it on your calculators and economic calendars to provide real-time data and financial information for your clients as and when required.
turco | inglês |
---|---|
canlı | live |
güncel | up-to-date |
bilgili | informed |
kalın | stay |
finansal | financial |
ekonomik | economic |
kullanın | use |
TR Düzenli kalın ve saniyeler içinde dosyaları, ifadeleri ve kelimeleri bulun
EN Stay organized and find files, phrases, and words in seconds
turco | inglês |
---|---|
düzenli | organized |
kalın | stay |
ve | and |
saniyeler | seconds |
içinde | in |
dosyaları | files |
kelimeleri | words |
bulun | find |
TR Yerleşik depolama ve katlama ile düzenli kalın. Tüm dosyalarınızda gelişmiş arama ile kelimeleri ve ifadeleri saniyeler içinde tespit edin.
EN Stay organized with built-in storage and foldering. Pinpoint words and phrases in seconds with advanced search across all your files.
turco | inglês |
---|---|
depolama | storage |
düzenli | organized |
kalın | stay |
tüm | all |
gelişmiş | advanced |
arama | search |
kelimeleri | words |
saniyeler | seconds |
tespit | pinpoint |
TR Ağa bağlı düşünceyi geliştirmek için Roam'a not alma aracınıza transkriptleri içe aktarın. Araştırmanızı geliştirin ve daha düzenli kalın.
EN Import transcripts into your Roam note-taking tool to improve networked thought. Improve your research and stay more organized.
turco | inglês |
---|---|
not | note |
transkriptleri | transcripts |
düzenli | organized |
kalın | stay |
TR Transkriptlerinizin durumunu etiketleyerek düzenli kalın.
EN Stay organized by labeling the status of your transcripts.
turco | inglês |
---|---|
durumunu | status |
düzenli | organized |
kalın | stay |
ın | of |
TR Lütfen paylaşmadığınız zamanlarda sessiz kalın ve
EN Please stay muted when not sharing, and
turco | inglês |
---|---|
lütfen | please |
kalın | stay |
ve | and |
TR Sponsor olmak, ortak sponsor olmak veya sosyal yardım çağrıları almak için müsait olan biri varsa, lütfen toplantıdan sonra buralarda kalın.
EN If anybody is available to sponsor, co-sponsor, or receive outreach calls, please stick around after the meeting.
turco | inglês |
---|---|
ortak | co |
veya | or |
almak | receive |
varsa | if |
TR Müşterilerinizle ofisinizden veya yüzme havuzundan iletişimde kalın. *
EN Stay in touch with your customers, from your office or at the swimming pool. *
turco | inglês |
---|---|
müşterilerinizle | with your customers |
veya | or |
kalın | stay |
TR Kiliseler ve dini kuruluşlar için en işlevsel şablonları kullanın ve cemaatinizle irtibatta kalın. Hemen şimdi deneyin!
EN Set the most functional templates for churches and religious organizations and keep in touch with your community. Give it a try now!
turco | inglês |
---|---|
dini | religious |
kuruluşlar | organizations |
en | most |
şablonları | templates |
deneyin | try |
TR Yerel çevrenin tadını çıkarın ve bunu yaparken Zindelik rehberlerimiz ile formda kalın
EN Take in the local sites and stay fit while doing so with our Vitality guides
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
bunu | the |
yaparken | while |
kalın | stay |
TR Herkese Açık Wi-Fi’da güvende kalın
EN Stay safe and secure on Public Wi-FI
turco | inglês |
---|---|
da | and |
kalın | stay |
TR Nerede olursanız olun, güvende kalın. Çünkü siber tehditler sizi yalnızca evde bulmaz.
EN Stay protected regardless of your location – because cyber threats don’t just strike at home.
turco | inglês |
---|---|
siber | cyber |
yalnızca | just |
ın | of |
TR İ MİLF bares onu büyük çörekler önce bu sıçrayan üzerinde bir kalın sextoy
EN Howher mama gonns flash her love melons huge ebony dry whoppers
turco | inglês |
---|---|
onu | her |
büyük | huge |
TR Harika Görünün Ve Motive Kalın Web Sitesi Şablonu
EN We Design And Build Products Website Template
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Koruma seviyeleri ile yazıcı uç noktalarınızı koruyun ve siber saldırılara karşı savunma durumunda kalın
EN Guard your printer endpoints and defend against cyberattacks with layers of protection
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
yazıcı | printer |
TR Gelişmiş kablosuz bağlantı sayesinde bilgiyle ve ihtiyaç duyduğunuz kişilerle bağlantıda kalın
EN Stay connected to the information and people you need with advanced wireless connectivity
turco | inglês |
---|---|
gelişmiş | advanced |
kablosuz | wireless |
bağlantı | connectivity |
sayesinde | with |
ihtiyaç | need |
kalın | stay |
TR Facebook için bir VPN alarak arkadaşlarınızla 7/24 iletişimde kalın.
EN Keep up with your friends 24/7 by getting a VPN for Facebook.
turco | inglês |
---|---|
vpn | vpn |
TR Günlük işlerinizinbir adım önünde kalın
EN Stay on top of your everyday work
turco | inglês |
---|---|
günlük | everyday |
kalın | stay |
ın | of |
Mostrando 50 de 50 traduções