TR Buna rağmen gözden kaçmayan başlıklarıyla bu kuleler Bavyera eyaleti başkentinin simgesi olarak kabul ediliyorlar.
"buna rağmen gözden" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases alemão:
TR Buna rağmen gözden kaçmayan başlıklarıyla bu kuleler Bavyera eyaleti başkentinin simgesi olarak kabul ediliyorlar.
DE Trotzdem gelten sie mit ihren unverkennbaren Hauben als Wahrzeichen der bayerischen Landeshauptstadt.
turco | alemão |
---|---|
rağmen | trotzdem |
TR Herhangi bir karışıklık varsa veya bir ayrıntı gözden kaçırılırsa, her iki taraf da davayla ilgili geçmiş bilgileri gözden geçirmek için herhangi bir noktada konuya geri dönebilir
DE Wenn es Unklarheiten gibt oder ein Detail übersehen wurde, können beide Parteien jederzeit auf den Thread zurückgreifen, um vergangene Informationen zum Fall zu überprüfen
turco | alemão |
---|---|
taraf | parteien |
TR Herhangi bir karışıklık varsa veya bir ayrıntı gözden kaçırılırsa, her iki taraf da davayla ilgili geçmiş bilgileri gözden geçirmek için herhangi bir noktada konuya geri dönebilir
DE Wenn es Unklarheiten gibt oder ein Detail übersehen wurde, können beide Parteien jederzeit auf den Thread zurückgreifen, um vergangene Informationen zum Fall zu überprüfen
TR Buna rağmen tam da bu kökleri sık sık önüne sürülüyormuş, Stuttgart’ın merkezindeki “Ützel Brützel” adını taşıyan ayaküstü yemek lokantasının müşterileri ve başkaları tarafından
DE Trotzdem werden ihr genau diese Wurzeln immer wieder vorgehalten – von Kundinnen und Kunden ihres Imbisses „Ützel Brützel“ in der Stuttgarter Innenstadt, von Mitarbeitenden, von anderen
turco | alemão |
---|---|
rağmen | trotzdem |
tam | genau |
müşterileri | kunden |
ve | und |
TR Selüloz, suda çözünmeyen ve pamukta neredeyse arı bir şekilde (%95) bulunan beyaz bir maddedir. Buna rağmen, tüm selüloz üreticileri tarafından öncelikle kolayca yetiştirilebilen ve işlenebilen ağaçlardan elde edilmektedir.
DE Cellulose ist eine weiße, in Wasser unlösliche Substanz, die in Baumwolle fast rein (zu 95%) vorkommt hauptsächlich aber aus Holz gewonnen wird, weil es von allen Celluloselieferanten sich am einfachsten kultivieren und verarbeiten lässt.
turco | alemão |
---|---|
neredeyse | fast |
TR Buna rağmen, hala hizmetimizin tamamen anonim olacağı sözünü vermiyoruz
DE Wir kšnnen jedoch nicht garantieren, dass unser Dienst wirklich anonym ist
turco | alemão |
---|---|
buna | ist |
anonim | anonym |
TR Buna rağmen tam da bu kökleri sık sık önüne sürülüyormuş, Stuttgart’ın merkezindeki “Ützel Brützel” adını taşıyan ayaküstü yemek lokantasının müşterileri ve başkaları tarafından
DE Trotzdem werden ihr genau diese Wurzeln immer wieder vorgehalten – von Kundinnen und Kunden ihres Imbisses „Ützel Brützel“ in der Stuttgarter Innenstadt, von Mitarbeitenden, von anderen
turco | alemão |
---|---|
rağmen | trotzdem |
tam | genau |
müşterileri | kunden |
ve | und |
TR Buna rağmen bu tür bir tedarik zinciri yasası neden gerekli? Evet, çok doğru, ancak Almanya ucuz tüketim malları da ithal ediyor ve tedarik zinciri boyunca ekonomik açıdan elverişli sayısız girdi üzerinden de kar sağlıyor
DE Warum ist ein Lieferkettengesetz dennoch wichtig? Ja, das stimmt, allerdings importiert Deutschland auch preiswerte Konsumgüter und bezieht viele günstige Vorleistungen entlang der Lieferkette
turco | alemão |
---|---|
neden | warum |
evet | ja |
almanya | deutschland |
ucuz | günstige |
ve | und |
TR 2035’e kadar Almanya’nın nüfusunda çok az değişiklik olacak. Buna rağmen yapılan tahminlere göre kaza ve illerin yaklaşık yüzde 60’ının nüfusu azalacak, dolayısıyla yüzde 40’lık kısmında da bir artış görülecek.
DE Bis 2035 wird sich die Bevölkerungszahl Deutschlands kaum verändern. Prognosen zufolge werden aber rund 60 Prozent der Landkreise und Städte Bevölkerung verlieren, entsprechend werden 40 Prozent wachsen.
turco | alemão |
---|---|
kadar | bis |
almanya | deutschlands |
değişiklik | ändern |
göre | entsprechend |
yaklaşık | rund |
yüzde | prozent |
TR Her iki patronları da buna rağmen çalışanlarının birer gelecek şansına kavuşması için çabalıyor
DE Ihre beiden Chefinnen setzen sich dafür ein, dass sie trotzdem eine Perspektive bekommen
turco | alemão |
---|---|
rağmen | trotzdem |
TR Pandemi birçok otel ve lokantacıyı acımasız vurdu. Berlinli Laurel Kratochvila, krizi buna rağmen nasıl başarıyla aştığını bize anlatıyor.
DE Die Pandemie trifft viele Gastronomen besonders hart. Wie sie es bisher trotzdem erfolgreich durch die Krise geschafft hat, erzählt uns die Berlinerin Laurel Kratochvila.
turco | alemão |
---|---|
pandemi | pandemie |
birçok | viele |
krizi | krise |
rağmen | trotzdem |
başarıyla | erfolgreich |
bize | uns |
anlatıyor | erzählt |
TR Pandemi birçok otel ve lokantacıyı acımasız vurdu. Berlinli Laurel Kratochvila, krizi buna rağmen nasıl başarıyla aştığını bize anlatıyor.
DE Die Pandemie trifft viele Gastronomen besonders hart. Wie sie es bisher trotzdem erfolgreich durch die Krise geschafft hat, erzählt uns die Berlinerin Laurel Kratochvila.
turco | alemão |
---|---|
pandemi | pandemie |
birçok | viele |
krizi | krise |
rağmen | trotzdem |
başarıyla | erfolgreich |
bize | uns |
anlatıyor | erzählt |
TR Buna rağmen parti çalışmalarına ancak yüksek öğrenimi sırasında uzanabilmiş
DE Trotzdem fand sie erst während des Studiums in die Parteiarbeit
turco | alemão |
---|---|
buna | die |
rağmen | trotzdem |
TR Almanya’daki kadınlar 100 yıldır seçme ve seçilme hakkına sahipler. Neden buna rağmen kimi zaman erkeklere kıyasla daha az seçime katıldıkları ve hangi partileri tercih ettikleri hakkında.
DE Seit 100 Jahren haben Frauen in Deutschland das Wahlrecht. Warum sie zeitweise trotzdem seltener zur Wahl gingen als Männer und welche Parteien sie bevorzugen.
turco | alemão |
---|---|
kadınlar | frauen |
yıldır | jahren |
ve | und |
rağmen | trotzdem |
TR Almanya’daki kadınlar 100 yıldır seçme ve seçilme hakkına sahipler. Neden buna rağmen kimi zaman erkeklere kıyasla daha az seçime katıldıkları ve hangi partileri tercih ettikleri hakkında.
DE Seit 100 Jahren haben Frauen in Deutschland das Wahlrecht. Warum sie zeitweise trotzdem seltener zur Wahl gingen als Männer und welche Parteien sie bevorzugen.
turco | alemão |
---|---|
kadınlar | frauen |
yıldır | jahren |
ve | und |
rağmen | trotzdem |
TR Buna rağmen bu bilgilere nasıl ulaşılacağının bilinmesi gerekir – bürokrasinin yollarını aşmak her zaman öyle kolay olmuyor
DE Trotzdem muss man wissen, wie man an diese Informationen kommt – die Wege der Bürokratie sind nicht immer einfach zu erschließen
turco | alemão |
---|---|
rağmen | trotzdem |
bilgilere | informationen |
gerekir | muss |
kolay | einfach |
TR Polonya’nın Avrupa Birliği’ne üyeliği buna rağmen sanki şüphesiz gibi görünüyor; Polonya halkının yüzde 80’e varan bir kesimi, Avrupa Birliği’nden yana.
DE Trotzdem sieht es so aus, als sei die Mitgliedschaft Polens in der Europäischen Union unstrittig – die Union befürworten bis zu 80 Prozent der polnischen Bevölkerung.
turco | alemão |
---|---|
birliği | union |
rağmen | trotzdem |
yüzde | prozent |
TR PDF editörümüzle herhangi bir dökümana hızlı bir revizyondan çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Buna rağmen kullanımı çok kolay, hafif, güvenilir ve ücretsizdir. Gelecekte herhangi bir isteğiniz olması halinde bize bildirebilirsiniz.
DE Mit unserem PDF-Editor können Sie mehr tun als nur eine schnelle Überarbeitung eines beliebigen Dokuments. Trotzdem ist er sehr einfach zu bedienen, leicht, zuverlässig und kostenlos. Teilen Sie uns mit, wenn Sie Wünsche zu Funktionen haben.
TR Buna rağmen, bir DeFi protokolüne likidite sunmadan önce geçici kaybı anlamak çok önemlidir.
DE Dennoch ist es von entscheidender Bedeutung, den unbeständigen Verlust zu verstehen, bevor man einem DeFi-Protokoll Liquidität zur Verfügung stellt.
TR komut dizgesinin tamamı üzerinde kullanılmalıdır. Buna rağmen saldırganın keyfi sayıda bağımsız değişken aktarmasına izin verir. Tek bir bağımsız değişkeni öncelemek için bu işlev yerine
DE sollte auf die gesamte Befehls-Zeichenkette angewendet werden. Trotzdem kann der Angreifer damit eine beliebige Anzahl von Argumenten übergeben. Um einzelne Argumente zu maskieren, sollte stattdessen
TR ''Semrush'ın çekirdek fonksiyonu olmamasına rağmen, sosyal medya paylaşım aracını gerçekten beğendim- Bu aracı denerdim.''
DE „Obwohl es keine Kernfunktion von Semrush ist, gefällt mir das Social-Media-Posting-Tool sehr gut – ich kann nur empfehlen, es auszuprobieren.“
turco | alemão |
---|---|
semrush | semrush |
rağmen | obwohl |
sosyal | social |
medya | media |
aracı | tool |
bu | von |
TR Conrad Hilton, Teksas?ın Cisco şehrindeki The Mobley Oteli?ni satın aldı. Sonraki bir kaç yıl içerisinde Teksas?ta başka oteller de satın aldı. İşler çok iyi olmasına rağmen, Bay Hilton?un daha büyük tutkuları vardı.
DE Conrad Hilton erwirbt das Hotel „The Mobley“ in Cisco im US-Bundesstaat Texas. In den Folgejahren kauft er weitere Hotels in Texas. Obwohl das Geschäft gut läuft, hat er noch größere Ambitionen.
turco | alemão |
---|---|
teksas | texas |
cisco | cisco |
oteli | hotel |
satın | kauft |
oteller | hotels |
rağmen | obwohl |
TR Cihazda yüklü olmasına rağmen neden ürünün adında "cloud" (bulut) kullanılmaktadır?
DE Warum taucht das Wort „Cloud“ im Produktnamen auf, wenn die Lösung doch auf einem Gerät installiert wird?
turco | alemão |
---|---|
neden | warum |
TR Banka ciddi bir şirket olmasına rağmen, logo oluştururken üzerinde çalışabileceğiniz çeşitli semboller ve renkler vardır
DE Obwohl die Bank ein seriöses Unternehmen ist, gibt es eine Vielzahl von Symbolen und Farben, mit denen Sie beim Erstellen eines Logos arbeiten können
turco | alemão |
---|---|
banka | bank |
şirket | unternehmen |
rağmen | obwohl |
logo | logos |
renkler | farben |
TR Çoğu tabletin birkaç düğmesi olmasına rağmen, dokunmatik ekran teknolojisini kullanma eğilimindedirler
DE Während die meisten Tablets noch einige wenige Tasten haben, wird insbesondere auf die Touchscreen-Technologie gesetzt
turco | alemão |
---|---|
teknolojisini | technologie |
kullanma | auf |
TR Herhangi bir üye olmasına rağmen, karşılaştırma büyük görünecektir
DE Überhaupt, obwohl das Mitglied, erscheint sehr groß im Vergleich
turco | alemão |
---|---|
üye | mitglied |
rağmen | obwohl |
TR Birilerinin çıkarları için ödeyemiyorum rağmen birileri kendilerine paralarını tutmak için çok daha rahat.
DE Jemanden, der viel bequemer zu halten, die Ihr Geld selbst, obwohl jemand sich leisten können zu zahlen für Vorteil.
turco | alemão |
---|---|
rağmen | obwohl |
tutmak | halten |
TR Sadece iyi gösterir ve araçları ve beklentilerini aşmak olacak seçenekleriyle yoğun olmalıdır rağmen hafızasında uzun yıllar devam edenlerin hak ediyorsun
DE Sie verdienen es diejenigen, die bleiben in Erinnerung für viele Jahre, obwohl nicht gerade gut zeigt, und Sie sollten intensiviert werden, mit einer Vielzahl von tools und Möglichkeiten, wird Ihre Erwartungen übertreffen
turco | alemão |
---|---|
sadece | einer |
iyi | gut |
gösterir | zeigt |
araçları | tools |
rağmen | obwohl |
devam | bleiben |
TR Onların bu yaptıklarına dikkat çekmek ve uyarmak adına FCC ile birlikte çeşitli başvurularda bulunmamıza rağmen görmezden gelindik
DE Wir reichten Dokumente bei der FCC ein, um diese alarmierende Tätigkeit ans Licht zu bringen, wurden aber ignoriert
turco | alemão |
---|---|
bu | diese |
fcc | fcc |
TR İnternetin ticarete, iletişime ve toplumumuza tamamen nüfuz eden rolüne rağmen, milyonlarca insan halen müşfik hükümetlerce ve şirketlerce sınırlandırılmaktadır.
DE Trotz der überragenden Rolle des Internets in der Wirtschaft, Kommunikation und in unseren Gesellschaften, werden Millionen Menschen immer noch von wohlwollenden Regierungen und Unternehmen eingeschränkt.
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
rağmen | trotz |
milyonlarca | millionen |
insan | menschen |
TR Her megabayt ya da gigabaytın maliyeti aynı olmasına rağmen sağlayıcılar içerik için ücret talep etmenin ve türettikleri değer karşılığında ücret almanın yollarını aramaktadır.
DE Trotz der Tatsache, dass jedes Megabyte oder Gigabyte dieselben Kosten verursacht, wollen die Dienstleister für die Inhalte und den Wert, den sie angenommenen davon ableiten können, zur Kasse bitten.
turco | alemão |
---|---|
her | jedes |
rağmen | trotz |
içerik | inhalte |
değer | wert |
TR Varoluş nedenimizi ilerletmek için yeni uygulamalar geliştirmeye ve devletler ve yürürlülük organlarının kararlarına rağmen onları gerçekleştirmeye devam ediyoruz
DE Wir entwickeln weiterhin neue Anwendungen, um das Thema weiter voranzutreiben und einen Fortschritt zu ermöglichen, unabhängig davon, was Regierungen und Behörden tun
turco | alemão |
---|---|
yeni | neue |
uygulamalar | anwendungen |
ve | und |
TR Bu, 5G’nin gigabayt bazında 4G’den daha verimli olmasına rağmen, 5G ile toplam enerji tüketiminin çok daha yüksek olmasının bir nedenidir.
DE Das ist einer der Gründe, warum 5G zwar pro Gigabyte effizienter als 4G ist, aber der Gesamtenergieverbrauch mit 5G viel höher sein wird.
turco | alemão |
---|---|
verimli | effizienter |
TR Aşırıya kaçmamama rağmen, zihinsel değişimi hissedebiliyordum
DE Obwohl ich nicht in einen Rausch verfiel, konnte ich die mentale Veränderung spüren
turco | alemão |
---|---|
rağmen | obwohl |
TR Trust Cüzdan sezgisel ve kolay anlaşılır olmasına rağmen birçok kullanışlı özelliğe sahiptir.
DE Trust Wallet ist intuitiv und leicht zu verstehen und mit weiteren nützliche Funktionen ausgestattet.
turco | alemão |
---|---|
cüzdan | wallet |
sezgisel | intuitiv |
ve | und |
kolay | leicht |
kullanışlı | nützliche |
sahiptir | ist |
e | zu |
TR Ngurah Rai Uluslararası Havaalanı’ndan lüks Bali tatil köyümüze transfer yarım saatten daha az sürer, fakat yolculuk kısa olmasına rağmen, sizi bir dünyadan bir başkasına götürecek güce sahiptir
DE Der private Transfer in der Limousine bringt Sie in weniger als einer halben Stunde vom Ngurah Rai International Airport zu unserem balinesischen Luxus-Resort, und so kurz diese Fahrt auch ist, wird sie Sie dennoch in eine völlig andere Welt bringen
turco | alemão |
---|---|
uluslararası | international |
havaalanı | airport |
lüks | luxus |
transfer | transfer |
kısa | kurz |
sizi | sie |
daha az | weniger |
TR Kişisel Verilerinizi silmemizi istemenize rağmen yasal nedenlerle onları korumamız gereken durumlar olabileceğini lütfen unutmayın
DE Bitte beachte, dass wir unter Umständen trotz deiner Bitte, deine personenbezogenen Daten zu löschen, das Recht darauf haben, deine Daten zu behalten
turco | alemão |
---|---|
kişisel | personenbezogenen |
verilerinizi | deine daten |
rağmen | trotz |
onları | das |
TR Tamer Saka, "Türkiye ekonomisi her şeye rağmen sergilediği performansla bir direnç gösteriyor ve bu direnç de bize umut veriyor" diyor.
DE Tamer Saka: „Die türkische Wirtschaft legt trotz allem mit ihrer Leistung einen Widerstand an den Tag, der uns Hoffnung gibt.“
turco | alemão |
---|---|
ekonomisi | wirtschaft |
rağmen | trotz |
bize | uns |
umut | hoffnung |
TR Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, dünyadaki hibrit ve elektrikli otomobil akımına rağmen, fosil yakıtlı araçların 10-15 yıl daha pazar hakimiyetini koruyacaklarını söyledi.
DE Ali Kibar, Vorstandsvorsitzender der Kibar Holding, sagte, dass trotz des weltweiten Trends zu Hybrid- und Elektroautos die Fahrzeuge mit fossilen Brennstoffen den Markt weitere 10-15 Jahre beherrschen werden.
turco | alemão |
---|---|
kurulu | mit |
hibrit | hybrid |
rağmen | trotz |
yıl | jahre |
pazar | markt |
TR Tüm verileri yakalamak için tasarlanan cihazlar sayesinde, engellere rağmen, uzakta, zarar görmüş ve hatta streç film altında kalmış barkodlar bile teslim tarihlerini geçirmemek için hızlı ve kolay bir şekilde okunur
DE Entwickelt, um Daten in jeder Situation und ohne Zeitverlust zu erfassen – auch Etiketten, die weit entfernt, beschädigt oder in Folie eingeschweißt sind, werden schnell und einfach gelesen
turco | alemão |
---|---|
verileri | daten |
tasarlanan | entwickelt |
TR Bütün dünya için zor bir yıl olan 2016’dan sonra, SunExpress 2017’de tekrar yeni bir rekora imza attı. Rakiplerinden farklı olarak SunExpress, yaşanan bütün zorluklara rağmen Türk turizminin gücüne inanmaya devam etti.
DE Nach einem schwierigen Jahr 2016 erzielt SunExpress 2017 einen Rekordumsatz. Anders als der Wettbewerb, hat SunExpress weiter auf die Stärke des türkischen Tourismus gesetzt – das hat sich am Ende ausgezahlt!
turco | alemão |
---|---|
yıl | jahr |
farklı | anders |
devam | weiter |
TR Hava Taşımacılığı, kargonuzun her şeye rağmen zamanında teslim edilmesini garantileyerek, sefer süresindeki kaybı azaltabilir.
DE Mit Luftfracht kann verlorene Transitzeit wieder aufgeholt werden, damit Ihre Fracht trotzdem pünktlich geliefert wird.
turco | alemão |
---|---|
rağmen | trotzdem |
TR Ve bu sürekli karmaşaya rağmen esnek, aksaklıkların hızla üstesinden gelebilen bir tedarik zinciri inşa etmenize olanak tanıyan bir iş ortaklığı ile hizmetinizdeyiz.
DE Und wir stehen Ihnen als Partner zur Seite, der es Ihnen ermöglicht, trotz dieser anhaltenden Störungen eine belastbare Supply Chain aufzubauen.
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
bu | dieser |
rağmen | trotz |
bir | eine |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
ile | zur |
TR Bu önerilerin hepsini denemenize rağmen hâlâ daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunuzu fark ederseniz lütfen ekibimizin doğrudan yanıt verebileceği bir destek bileti oluşturmak üzere "Talep Gönder" formumuzu kullanın
DE Wenn die Vorschläge dir nicht weiterhelfen und du Hilfe benötigst, reiche bitte über das Formular 'Support-Anfrage' ein Support-Ticket ein, auf das unser Team dann direkt antworten kann
turco | alemão |
---|---|
doğrudan | direkt |
yanıt | antworten |
TR Yüksek izleme oranlarına rağmen her geçen gün daha çok izleyici, klasik televizyon yerine rakibi streaming platformlarını tercih ediyor
DE Trotz hoher Einschaltquoten verliert das klassische Fernsehen immer mehr Zuschauer an die konkurrierenden Streaming-Dienste
turco | alemão |
---|---|
rağmen | trotz |
klasik | klassische |
televizyon | fernsehen |
TR Trust Cüzdan sezgisel ve kolay anlaşılır olmasına rağmen birçok kullanışlı özelliğe sahiptir.
DE Trust Wallet ist intuitiv und leicht zu verstehen und mit weiteren nützliche Funktionen ausgestattet.
turco | alemão |
---|---|
cüzdan | wallet |
sezgisel | intuitiv |
ve | und |
kolay | leicht |
kullanışlı | nützliche |
sahiptir | ist |
e | zu |
TR Bu, 5G’nin gigabayt bazında 4G’den daha verimli olmasına rağmen, 5G ile toplam enerji tüketiminin çok daha yüksek olmasının bir nedenidir.
DE Das ist einer der Gründe, warum 5G zwar pro Gigabyte effizienter als 4G ist, aber der Gesamtenergieverbrauch mit 5G viel höher sein wird.
turco | alemão |
---|---|
verimli | effizienter |
TR ''Semrush'ın çekirdek fonksiyonu olmamasına rağmen, sosyal medya paylaşım aracını gerçekten beğendim- Bu aracı denerdim.''
DE „Obwohl es keine Kernfunktion von Semrush ist, gefällt mir das Social-Media-Posting-Tool sehr gut – ich kann nur empfehlen, es auszuprobieren.“
turco | alemão |
---|---|
semrush | semrush |
rağmen | obwohl |
sosyal | social |
medya | media |
aracı | tool |
bu | von |
TR ''Semrush'ın çekirdek fonksiyonu olmamasına rağmen, sosyal medya paylaşım aracını gerçekten beğendim- Bu aracı denerdim.''
DE „Obwohl es keine Kernfunktion von Semrush ist, gefällt mir das Social-Media-Posting-Tool sehr gut – ich kann nur empfehlen, es auszuprobieren.“
turco | alemão |
---|---|
semrush | semrush |
rağmen | obwohl |
sosyal | social |
medya | media |
aracı | tool |
bu | von |
TR Filtrelerin web sitelerimizi yasaklamasını engellemeye yönelik çabalarımıza rağmen, proxy sitemiz engellenmiş olabilir. Bu durumda, filtre baypas engelini kaldırmak için tarayıcı eklentimizi yükleyin ve kullanın.
DE Trotz unserer BemŸhungen, zu verhindern, dass Filter unsere Webseiten sperren, kann es vorkommen, dass unsere Proxy-Site blockiert wurde. ln diesem Fall installiere und verwende unser Browser-Addon, um filterbypass zu entsperren.
turco | alemão |
---|---|
rağmen | trotz |
proxy | proxy |
olabilir | kann |
durumda | fall |
filtre | filter |
engelini | entsperren |
tarayıcı | browser |
ve | und |
kullanın | verwende |
Mostrando 50 de 50 traduções