EN According to the AGF television research association, it was an average TV viewing day in 2020
"television research association" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN According to the AGF television research association, it was an average TV viewing day in 2020
TR Televizyon Araştırmaları Topluluğu’nun (AGF) belirttiğine göre bu gün 2020 yılının ortalama televizyon izleme günü olmuştu
inglês | turco |
---|---|
average | ortalama |
research | araştırmaları |
EN According to the AGF television research association, it was an average TV viewing day in 2020
TR Televizyon Araştırmaları Topluluğu’nun (AGF) belirttiğine göre bu gün 2020 yılının ortalama televizyon izleme günü olmuştu
inglês | turco |
---|---|
average | ortalama |
research | araştırmaları |
EN Television: Facts and figures about television in Germany
TR Televizyon: Alman televizyonuna ilişkin rakamlar ve olgular
inglês | turco |
---|---|
television | televizyon |
and | ve |
EN Television: Facts and figures about television in Germany
TR Televizyon: Alman televizyonuna ilişkin rakamlar ve olgular
inglês | turco |
---|---|
television | televizyon |
and | ve |
EN They are a joint project of universities and the major research organizations of the Max Planck Society, Helmholtz Association, Leibniz Association and Fraunhofer Society
TR Buralar üniversitelerle büyük araştırma kuruluşları olan Max Planck Topluluğu, Helmholtz Topluluğu, Leibniz Topluluğu ve Fraunhofer Topluluğunun ortak girişimi
inglês | turco |
---|---|
joint | ortak |
major | büyük |
research | araştırma |
organizations | kuruluşlar |
max | max |
and | ve |
a | olan |
EN "Local Media Database Research" carried out by the Media Research Association (MEDAR) with the support of the ETKİNE EU Program was launched.
TR Medya Araştırmaları Derneği (MEDAR)'ın ETKİNİZ AB Programı desteği ile gerçekleştirdiği "Yerel Medya Veri Tabanı Araştırması" yayına açıldı.
inglês | turco |
---|---|
local | yerel |
association | derneği |
eu | ab |
media | medya |
support | desteği |
program | programı |
research | araştırması |
database | tabanı |
with | ile |
EN Advertisers' Association and The Association of Advertising Agencies are the two main shareholders of TİAK
TR Reklamcılar Derneği ve Reklamverenler Derneği TİAK'ın iki ana hissedarı
inglês | turco |
---|---|
association | derneği |
main | ana |
and | ve |
EN University Government TUBITAK TRH Association Foundation Trade Association Private Person Other
TR Üniversite Kamu TÜBİTAK EAH Dernek Vakıf Meslek Odası Özel Kişi Diğer
inglês | turco |
---|---|
government | kamu |
person | kişi |
other | diğer |
EN Nick serves as Elsevier?s representative on the Board of the STM Association, the global trade association for Science, Technical and Medical Publishers
TR Nick, Bilim, Teknik ve Tıp yayıncıları küresel ticaret birliğinin Yönetim Kurulunda Elsevier'i temsil etmektedir
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
trade | ticaret |
science | bilim |
technical | teknik |
and | ve |
medical | tıp |
EN TISAX was developed by the Association of the German Automotive Industry (VDA) in partnership with an association of European automotive manufacturers, called the European Network Exchange (ENX).
TR Alman Otomotiv Endüstrisi Derneği (VDA) ile Avrupalı otomotiv üreticilerinden oluşan European Network Exchange (ENX) adlı bir derneğin işbirliği sonucunda ortaya çıkmıştır.
inglês | turco |
---|---|
association | derneği |
automotive | otomotiv |
partnership | işbirliği |
exchange | exchange |
european | european |
network | network |
of | in |
industry | endüstrisi |
with | ile |
EN For me, my problematic behaviors are watching videos online, binge watching movies and television, playing video games, social media, pornography, and obsessive research
TR Benim için sorunlu davranışlarım çevrimiçi video izlemek, aşırı derecede film ve televizyon izlemek, video oyunları oynamak, sosyal medya, pornografi ve saplantılı araştırma yapmaktır
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
television | televizyon |
research | araştırma |
online | çevrimiçi |
and | ve |
for | için |
video | video |
social | sosyal |
media | medya |
my | benim |
games | oyunlar |
EN Like elsewhere, audience data is a crucial currency for the advertising sector in Turkey, which relies on certain research companies. Television channels are one of the most attractive platforms for advertising.
TR Medya ölçümleme verileri Türkiye'deki reklam sektörü için oldukça önemli. Reklam pazarı belirli araştırma şirketlerinin ölçümlemelerine dayanıyor.
inglês | turco |
---|---|
data | verileri |
advertising | reklam |
research | araştırma |
platforms | medya |
crucial | önemli |
companies | şirketlerinin |
of | in |
a | belirli |
sector | sektör |
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
more | daha |
collaborative | ortak |
open | açık |
benefit | fayda |
society | topluma |
working | çalışarak |
inclusive | kapsayıcı |
transparent | şeffaf |
world | dünyası |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
research | araştırma |
a | bir |
of | birlikte |
performance | performans |
EN Elsevier?s research platforms support the research journey, from idea incubation, through conducting research, to impact analysis.
TR Elsevier'in araştırma platformları, kuluçkadaki fikirlerden, araştırmaların yapılmasına ve etki analizine kadar araştırma yolculuğunun her aşamasını destekler.
inglês | turco |
---|---|
platforms | platformlar |
support | destekler |
impact | etki |
research | araştırma |
to | her |
EN That is why we developed Research Intelligence, a comprehensive portfolio of research management solutions designed to provide a sharp, panoramic view of your institution's research activities
TR İşte bu nedenle, kuruluşunuzun araştırma faaliyetlerinin keskin, panoramik bir görüntüsünü sağlamak için tasarlanmış kapsamlı bir araştırma yönetimi çözümleri portföyü olan Araştırma Yönetimi çözümlerini geliştirdik
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
management | yönetimi |
panoramic | panoramik |
comprehensive | kapsamlı |
solutions | çözümleri |
of | in |
to | sağlamak |
designed | tasarlanmış |
why | bu |
portfolio | portföy |
EN cross-disciplinary impact studies of selected research topics: evaluate how research in one area contributes to research in another area
TR Seçilen Araştırma Konularının Disiplinler Arası Etki Çalışmaları: Bir alandaki araştırmaların başka bir alandaki araştırmalara nasıl katkı sağladığını değerlendirin
inglês | turco |
---|---|
impact | etki |
topics | konuları |
another | başka |
research | araştırma |
to | arası |
how | nasıl |
EN We provide the tools to help you to assess research performance and collaboration trends, determine the effectiveness of research policies and showcase research excellence.
TR Araştırma performansını ve işbirliği eğilimlerini değerlendirmenize, araştırma politikalarının geçerliliğini belirlemenize ve araştırmadaki mükemmeliyetlerinizi sergilemenize yardımcı olacak araçlar sağlarız.
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
collaboration | işbirliği |
policies | politikalar |
the | olacak |
we provide | sağlarız |
to | e |
help | yardımcı |
provide | sağlar |
tools | araçlar |
and | ve |
performance | performans |
of | nın |
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
more | daha |
collaborative | ortak |
open | açık |
benefit | fayda |
society | topluma |
working | çalışarak |
inclusive | kapsayıcı |
transparent | şeffaf |
world | dünyası |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
research | araştırma |
a | bir |
of | birlikte |
performance | performans |
EN Elsevier?s research platforms support the research journey, from idea incubation, through conducting research, to impact analysis.
TR Elsevier'in araştırma platformları, kuluçkadaki fikirlerden, araştırmaların yapılmasına ve etki analizine kadar araştırma yolculuğunun her aşamasını destekler.
inglês | turco |
---|---|
platforms | platformlar |
support | destekler |
impact | etki |
research | araştırma |
to | her |
EN That is why we developed Research Intelligence, a comprehensive portfolio of research management solutions designed to provide a sharp, panoramic view of your institution's research activities
TR İşte bu nedenle, kuruluşunuzun araştırma faaliyetlerinin keskin, panoramik bir görüntüsünü sağlamak için tasarlanmış kapsamlı bir araştırma yönetimi çözümleri portföyü olan Araştırma Yönetimi çözümlerini geliştirdik
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
management | yönetimi |
panoramic | panoramik |
comprehensive | kapsamlı |
solutions | çözümleri |
of | in |
to | sağlamak |
designed | tasarlanmış |
why | bu |
portfolio | portföy |
EN cross-disciplinary impact studies of selected research topics: evaluate how research in one area contributes to research in another area
TR Seçilen Araştırma Konularının Disiplinler Arası Etki Çalışmaları: Bir alandaki araştırmaların başka bir alandaki araştırmalara nasıl katkı sağladığını değerlendirin
inglês | turco |
---|---|
impact | etki |
topics | konuları |
another | başka |
research | araştırma |
to | arası |
how | nasıl |
EN We provide the tools to help you to assess research performance and collaboration trends, determine the effectiveness of research policies and showcase research excellence.
TR Araştırma performansını ve işbirliği eğilimlerini değerlendirmenize, araştırma politikalarının geçerliliğini belirlemenize ve araştırmadaki mükemmeliyetlerinizi sergilemenize yardımcı olacak araçlar sağlarız.
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
collaboration | işbirliği |
policies | politikalar |
the | olacak |
we provide | sağlarız |
to | e |
help | yardımcı |
provide | sağlar |
tools | araçlar |
and | ve |
performance | performans |
of | nın |
EN Some collaborative research centres of universities operate integrated research training groups. There you can do your PhD in a research-intensive environment in a structured PhD programme.
TR Üniversitelerin bazı araştırma faaliyetleri entegre lisans üstü okullarınca yürütülüyor. Buralarda araştırma ağırlıklı bir ortamda yapılandırılmış bir doktra programına bağlı olarak doktoranızı yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
integrated | entegre |
structured | yapılandırılmış |
you can | yapabilirsiniz |
some | bazı |
a | bir |
EN In 1835, the first research in the Ancient City of Aphrodisias was carried out by Laborde and Texier on behalf of the Dilletanti Association
TR Afrodisias Antik Kenti?nde ilk araştırmalar 1835 yılında Dilletanti Derneği adına Laborde ve Texier tarafından yapılmıştır
inglês | turco |
---|---|
research | araştırmalar |
ancient | antik |
city | kenti |
aphrodisias | afrodisias |
association | derneği |
and | ve |
by | tarafından |
first | ilk |
behalf | adına |
EN Nature Research Association Looking for Colleagues
TR ELELE DESTEK Bağımsız Değerlendiricilerini Arıyor
EN In 1835, the first research in the Ancient City of Aphrodisias was carried out by Laborde and Texier on behalf of the Dilletanti Association
TR Afrodisias Antik Kenti?nde ilk araştırmalar 1835 yılında Dilletanti Derneği adına Laborde ve Texier tarafından yapılmıştır
inglês | turco |
---|---|
research | araştırmalar |
ancient | antik |
city | kenti |
aphrodisias | afrodisias |
association | derneği |
and | ve |
by | tarafından |
first | ilk |
behalf | adına |
EN The Civil Society Research Association, which surveyed within the scope of the “Neither in…
TR Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı, proje koordinatörü arıyor. İlana son başvuru 28 Nisan…
EN Now, in mid-2022, Brockmeier is to become president of the Leibniz Association with its 96 renowned research institutions
TR Brockmeier, 2022’nin ortalarında Leibniz Topluluğu’nun ve ona bağlı 96 saygın araştırma kuruluşunun başkanı olacak
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
president | başkan |
EN Clarkson recorded her debut album with RCA Records after having won the highly-publicized first season of the television series American Idol in 2002
TR Amerikan Idol adlı Pop Idol yarışma programının ilk sezonunda birinci olduktan sonra ilk albümünü yayınlamıştır
inglês | turco |
---|---|
album | albüm |
american | amerikan |
first | ilk |
the | sonra |
EN After gaining fame for her starring role on the television show Lizzie McGuire, she wen… read more
TR Lizzie Mcguire adlı tv serisiyle ünlü oldu.Bir Külkedisi Masalı,Sürüsüne Bereket,Sesini Duyur,Roma’da Aşk,Bay Mükemmel ,Sosyete kar… Devamını oku
EN After gaining fame for her starring role on the television show Lizzie McGuire, she… read more
TR Lizzie Mcguire adlı tv serisiyle ünlü oldu.Bir Külkedisi Masalı,Sürüsüne Bereket,Sesini Duyur,Roma’da Aşk,Bay Mükemmel ,Sosyete… Devamını oku
EN In addition to the behaviors listed in these questions, many members struggle with television, video games, news, and other behaviors
TR Bu sorularda listelenen davranışlara ek olarak, birçok üye televizyon, video oyunları, haberler ve diğer davranışlarla mücadele eder
inglês | turco |
---|---|
listed | listelenen |
television | televizyon |
video | video |
news | haberler |
members | üye |
these | bu |
other | diğer |
and | ve |
many | çok |
games | oyunlar |
EN Tradition 11: Our public relations policy is based on attraction rather than promotion; we need always maintain personal anonymity at the level of press, radio, films, television, and other public media of communication.
TR Gelenek 11: Halkla ilişkiler politikamız tanıtımdan çok cazibeye dayanmaktadır; basın, radyo, filmler, televizyon ve diğer kamusal iletişim araçları düzeyinde her zaman kişisel anonimliği korumamız gerekir.
inglês | turco |
---|---|
tradition | gelenek |
public | kamusal |
need | gerekir |
level | düzeyinde |
films | filmler |
television | televizyon |
radio | radyo |
other | diğer |
press | basın |
communication | iletişim |
of | her |
and | ve |
always | her zaman |
personal | kişisel |
EN When I was a kid, I watched television and played my gameboy, and I?d go to a friend?s house to play other video games
TR Çocukken televizyon izlerdim ve gameboy oynardım ve başka video oyunları oynamak için bir arkadaşımın evine giderdim
inglês | turco |
---|---|
television | televizyon |
my | mı |
other | başka |
video | video |
and | ve |
to | için |
a | bir |
games | oyunlar |
EN We can think of it like the world?s most heavily viewed television channel
TR Bunu tam anlamıyla böyle düşünebiliriz
EN Gradient Green Circle Logo is great if you're working in Abstract, Advertising, IT, Marketing, TV, Television, Graphic Design, Technology, YouTube industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Öz, Reklâm, O, Pazarlama, Tv, televizyon, Grafik tasarım, Teknoloji, Youtube endüstrisinde çalışıyorsanız Degrade Yeşil Daire Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
green | yeşil |
circle | daire |
technology | teknoloji |
youtube | youtube |
if | eğer |
marketing | pazarlama |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
tv | tv |
graphic | tasarım |
television | televizyon |
EN Round Button Play Logo is great if you're working in Entertainment, Podcast, Blog, Film, TV, Television, YouTube, Instagram industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Eğlence, Dijital ses dosyası, Blog, Film, Tv, televizyon, Youtube, Instagram endüstrisinde çalışıyorsanız Yuvarlak Düğme Oyun Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
round | yuvarlak |
button | düğme |
entertainment | eğlence |
blog | blog |
film | film |
youtube | youtube |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
tv | tv |
a | dijital |
television | televizyon |
EN Numerator With Play Icon Logo is great if you're working in Entertainment, Blog, Film, TV, Television, YouTube industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Eğlence, Blog, Film, Tv, televizyon, Youtube endüstrisinde çalışıyorsanız Oyun Simgesi Logolu Pay harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
entertainment | eğlence |
blog | blog |
film | film |
youtube | youtube |
logo | logo |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
icon | simgesi |
team | takım |
tv | tv |
a | oyun |
television | televizyon |
EN Drawing Old Tv Logo is great if you're working in Entertainment, Blog, YouTube, Film, TV, Television, Instagram industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Eğlence, Blog, Youtube, Film, Tv, televizyon, Instagram endüstrisinde çalışıyorsanız Eski Tv Logosu Çizim harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
old | eski |
entertainment | eğlence |
blog | blog |
youtube | youtube |
film | film |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
tv | tv |
television | televizyon |
EN Eye With Play Icon Logo is great if you're working in Entertainment, Podcast, Blog, Film, TV, Television, YouTube, Instagram industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Eğlence, Dijital ses dosyası, Blog, Film, Tv, televizyon, Youtube, Instagram endüstrisinde çalışıyorsanız Oyun Simgesi Logolu Göz harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
eye | göz |
entertainment | eğlence |
blog | blog |
film | film |
youtube | youtube |
logo | logo |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
icon | simgesi |
team | takım |
tv | tv |
a | dijital |
television | televizyon |
EN Turkey has varied legislations for radio and television enterprises and printed press. The legal framework provides specific rules for media service providers for concentration control, regulation of property and media transparency to some degree.
TR Türkiye'de radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı basın için mevzuat farklı. Yasal çerçeve, medya hizmet sağlayıcılarına yoğunlaşma, tekelleşme ve şeffaflık konularında belli bir ölçüde kural getiriyor.
inglês | turco |
---|---|
television | televizyon |
legal | yasal |
service | hizmet |
framework | çerçeve |
transparency | şeffaflık |
rules | kural |
radio | radyo |
media | medya |
press | basın |
and | ve |
of | in |
EN Turkish Radio and Television (TRT), the public broadcaster, and Anadolu Agency (AA), the state news agency, endorse the position of the government on almost any subject, carefully to avoiding controversial issues.
TR TRT ve devletin resmi haber ajansı Anadolu Ajansı (AA), neredeyse bütün konularda hükümet yanlısı yayın yapıyor.
inglês | turco |
---|---|
agency | ajans |
news | haber |
of | ın |
government | hükümet |
almost | neredeyse |
and | ve |
to | bütün |
EN We asked the Radio and Television Supreme Council (RTÜK) to reveal the amount that the Council has cut from the 10 TV and 10 radio channels with the highest income, which should have been public information
TR Radyo Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) en yüksek gelire sahip 10 TV ve 10 radyo kanalından kesmiş olduğu meblağı öğrenmek istedik
inglês | turco |
---|---|
radio | radyo |
information | öğrenmek |
and | ve |
to | sahip |
tv | tv |
highest | en yüksek |
television | televizyon |
EN Turkey has varied legislation for radio and television enterprises and printed press. The legal framework provides specific rules for media service providers for the control of concentration, regulation of property and media transparency to some degree.
TR Türkiye'de radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı basın için mevzuat farklı. Yasal çerçeve, medya hizmet sağlayıcılarına yoğunlaşma, tekelleşme ve şeffaflık konularında belli bir ölçüde kural getiriyor.
inglês | turco |
---|---|
television | televizyon |
legal | yasal |
service | hizmet |
framework | çerçeve |
transparency | şeffaflık |
rules | kural |
radio | radyo |
media | medya |
press | basın |
and | ve |
of | in |
EN Considering that the majority of the RTÜK members are representatives of the ruling Justice and Development Party (AKP), this transfer has been interpreted as a way to guarantee that television channels will not be fined for their partial broadcasts.
TR RTÜK üyelerinin büyük çoğunluğunun iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) temsilcilerinden oluşması nedeniyle, bu yetki transferi televizyon kanalların yanlı yayınları için ceza almamasını garanti etmenin yolu olarak yorumlandı.
inglês | turco |
---|---|
justice | adalet |
development | kalkınma |
party | partisi |
transfer | transferi |
guarantee | garanti |
television | televizyon |
members | üyelerinin |
way | yolu |
this | bu |
of | in |
and | ve |
channels | kanallar |
EN According to a survey carried out by the Foundation for Future Studies in 2020, television is one of the most popular leisure activities in Germany
TR Geleceğin Soruları Vakfı tarafından 2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre televizyon izlemek, Almanların en sevdiği boş zaman aktiviteleri arasında yer alıyor
inglês | turco |
---|---|
future | geleceğin |
television | televizyon |
foundation | vakfı |
most | en |
a | bir |
of | in |
the | arasında |
in | yer |
EN The favourite television formats are news and sports programmes
TR En sevilen televizyon programı türleri, haber ve spor yayınları
inglês | turco |
---|---|
television | televizyon |
news | haber |
and | ve |
sports | spor |
EN Despite high viewing figures, classic television is losing increasing numbers of viewers to competing streaming services
TR Yüksek izleme oranlarına rağmen her geçen gün daha çok izleyici, klasik televizyon yerine rakibi streaming platformlarını tercih ediyor
inglês | turco |
---|---|
despite | rağmen |
classic | klasik |
television | televizyon |
high | yüksek |
to | her |
EN One survey showed that Germans are now spending only 54 per cent of their viewing time watching classic television.
TR Yapılan bir araştırmaya göre Almanların sadece yüzde 54’ü izleme zamanlarını klasik televizyonun başında geçiriyor.
inglês | turco |
---|---|
germans | almanlar |
classic | klasik |
per cent | yüzde |
only | sadece |
EN And there are some television adverts that nobody else in Germany ever sees.
TR Ve birkaç TV cihazında Almanya’nın başka yerinde kimsenin bilmediği reklamlar dönüyor.
inglês | turco |
---|---|
else | başka |
and | ve |
some | birkaç |
Mostrando 50 de 50 traduções