EN It targets active citizens to strengthen the organization, organizations to strengthen organized structures, and organized structures to strengthen civil society.
"strengthen relevant national" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN It targets active citizens to strengthen the organization, organizations to strengthen organized structures, and organized structures to strengthen civil society.
TR Sivil toplumu güçlendirmek için örgütlülüğü, örgütlülüğü güçlendirmek için örgütleri, örgütleri güçlendirmek için aktif yurttaşları hedefler.
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
strengthen | güçlendirmek |
civil | sivil |
organizations | örgütleri |
to | için |
EN It targets active citizens to strengthen the organization, organizations to strengthen organized structures, and organized structures to strengthen civil society.
TR Sivil toplumu güçlendirmek için örgütlülüğü, örgütlülüğü güçlendirmek için örgütleri, örgütleri güçlendirmek için aktif yurttaşları hedefler.
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
strengthen | güçlendirmek |
civil | sivil |
organizations | örgütleri |
to | için |
EN 16.a Strengthen relevant national institutions, including through international cooperation, for building capacity at all levels, in particular in developing countries, to prevent violence and combat terrorism and crime
TR 16.a Özellikle gelişmekte olan ülkelerde şiddeti önlemek ve terör ve suçla mücadele etmek için her düzeyde kapasite geliştirilmesi adına ilgili ulusal kurumların uluslararası işbirliği yoluyla ilgili ulusal kurumların güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
national | ulusal |
cooperation | işbirliği |
capacity | kapasite |
combat | mücadele |
countries | ülkelerde |
levels | düzeyde |
international | uluslararası |
relevant | ilgili |
and | ve |
developing | gelişmekte |
institutions | kurumlar |
a | olan |
prevent | önlemek |
EN Strengthen expertise in their field – With medicine changing all the time, physicians can build and strengthen their knowledge through access to the most current research and findings in their field.
TR Alanlarındaki uzmanlığı güçlendirmek – Tıp sürekli olarak değiştiğinden, doktorlar alanlarındaki en güncel araştırmalara ve bulgulara erişerek bilgilerini artırabilir ve güçlendirebilir.
EN 3.d. Strengthen the capacity of all countries, in particular developing countries, for early warning, risk reduction and management of national and global health risks
TR 3.d. Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere bütün ülkelerin ulusal ve küresel sağlık risklerine karşı erken uyarı, riski azaltma ve risk yönetimi kapasitelerinin güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
developing | gelişmekte |
early | erken |
reduction | azaltma |
and | ve |
management | yönetimi |
national | ulusal |
global | küresel |
health | sağlık |
warning | uyarı |
the | olmak |
all | bütün |
risk | risk |
of | karşı |
EN web integration services to support national research assessment exercises: Analytical Services can provide Scopus bibliometric data for your national research assessment exercise
TR Ulusal Araştırma Değerlendirme Uygulamalarını Destekleyen Web Entegrasyonu Hizmetleri: Analiz Hizmetleri, ulusal araştırma değerlendirme uygulamalarınız için Scopus bibliyometrik verilerini sağlayabilir
inglês | turco |
---|---|
web | web |
integration | entegrasyonu |
national | ulusal |
assessment | değerlendirme |
scopus | scopus |
your | de |
services | hizmetleri |
research | araştırma |
data | analiz |
support | destekleyen |
EN Increase in national compliance of labour rights (freedom of association and collective bargaining) based on International Labour Organization (ILO) textual sources and national legislation, by sex and migrant status
TR Cinsiyet ve göçmenlik statüsüne göre, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) metin kaynakları ve ulusal mevzuata dayalı olarak çalışma hakları mevzuatının uyumlulaştırılmasındaki artış (dernek ve toplu pazarlık özgürlüğü)
inglês | turco |
---|---|
national | ulusal |
sex | cinsiyet |
status | statü |
sources | kaynakları |
increase | artış |
freedom | özgürlüğü |
rights | hakları |
and | ve |
international | uluslararası |
by | göre |
based | dayalı |
EN 12.1.1. Number of countries with sustainable consumption and production (SCP) national action plans or SCP mainstreamed as a priority or a target into national policies
TR 12.1.1. Bir öncelik ya da ulusal politikalardaki bir hedef olarak sürdürülebilir tüketim ve üretimi (SCP) yaygınlaştıran ya da sürdürülebilir tüketim ve üretim SCP - Ulusal Eylem Planları'na sahip ülke sayısı
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
consumption | tüketim |
national | ulusal |
action | eylem |
target | hedef |
priority | öncelik |
countries | ülke |
production | üretimi |
and | ve |
plans | planları |
a | bir |
EN Proportions of positions (by sex, age, persons with disabilities and population groups) in public institutions (national and local legislatures, public service, and judiciary) compared to national distributions 16.7.2
TR Kamu kurumlarındaki (ulusal ve yerel yasama, kamu hizmeti ve yargı) pozisyonların dağılımının ulusal dağılımlara (cinsiyet, yaş, engelliler ve nüfus gruplarına göre) oranı 16.7.2
inglês | turco |
---|---|
sex | cinsiyet |
population | nüfus |
public | kamu |
institutions | kurumlar |
service | hizmeti |
age | yaş |
and | ve |
in | da |
groups | grupları |
national | ulusal |
local | yerel |
by | göre |
of | nın |
EN Regular press releases will be sent to the national and local visual and printed media. Our advertisements will take place in national press.
TR Ulusal ve yerel görsel ve yazılı basına düzenli olarak basın bültenleri gönderilecektir. Ulusal basında reklamlarımız yer alacaktır.
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
visual | görsel |
press | basın |
national | ulusal |
local | yerel |
and | ve |
in | yer |
EN web integration services to support national research assessment exercises: Analytical Services can provide Scopus bibliometric data for your national research assessment exercise
TR Ulusal Araştırma Değerlendirme Uygulamalarını Destekleyen Web Entegrasyonu Hizmetleri: Analiz Hizmetleri, ulusal araştırma değerlendirme uygulamalarınız için Scopus bibliyometrik verilerini sağlayabilir
inglês | turco |
---|---|
web | web |
integration | entegrasyonu |
national | ulusal |
assessment | değerlendirme |
scopus | scopus |
your | de |
services | hizmetleri |
research | araştırma |
data | analiz |
support | destekleyen |
EN Amplify researchers’ ability to conduct excellent research in areas most relevant to national priorities and fully realise its impact.
TR Araştırmacıların, ulusal önceliklere en uygun alanlarda mükemmel araştırma yürütme yeteneklerini güçlendirin ve etkisinin tam olarak farkına varmak.
inglês | turco |
---|---|
excellent | mükemmel |
research | araştırma |
most | en |
relevant | uygun |
national | ulusal |
and | ve |
researchers | araştırmacılar |
fully | tam |
to | olarak |
EN 15.8.1. Proportion of countries adopting relevant national legislation and adequately resourcing the prevention or control of invasive alien species
TR 15.8.1. İstilacı yabancı türlerin önlenmesi ya da kontrolüne yeterli kaynak sağlayan ve ilgili ulusal mevzuatı benimseyen ülkelerin oranı
inglês | turco |
---|---|
relevant | ilgili |
national | ulusal |
prevention | önlenmesi |
countries | ülkelerin |
and | ve |
control | kontrol |
EN Proportion of sustainable development indicators produced at the national level with full disaggregation when relevant to the target, in accordance with the Fundamental Principles of Official Statistics 17.18.2
TR Resmi İstatistik Temel İlkeleri doğrultusunda hedefe uygun tam ayrıştırma ile ulusal düzeyde üretilen sürdürülebilir kalkınma göstergelerinin oranı 17.18.2
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
development | kalkınma |
level | düzeyde |
full | tam |
fundamental | temel |
official | resmi |
produced | üretilen |
national | ulusal |
EN Collaborations will be conducted with the relevant public institutions and the activities with these institutions will also be carried out in order for their relevant departments to visit the exhibition.
TR İlgili kamu kurumları ile işbirlikleri yapılacaktır ve fuarı, kurumun ilgili birimlerinin ziyareti için çalışmalar yapılacaktır.
inglês | turco |
---|---|
relevant | ilgili |
public | kamu |
institutions | kurumlar |
visit | ziyareti |
and | ve |
with | ile |
EN Make sure you’re posting relevant content to relevant boards
TR Alakalı panolara alakalı içerikler yayınladığınızdan emin olmak
inglês | turco |
---|---|
relevant | alakalı |
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
inglês | turco |
---|---|
expand | genişleyecek |
fairmont | fairmont |
strengthen | güçlendirmek |
fulfill | tatmin etmek |
your body | vücudunuzu |
local | yerel |
story | hikaye |
all | tüm |
and | ve |
a | bir |
EN BİRLİKTE: Local CSOs Institutional Support Program, which we designed to strengthen the civil…
TR Türkiye'deki sivil toplumun güçlenmesi için uzun yıllara dayanan tecrübe ve birikimimizle…
EN In order to strengthen the civil space, we, as STGM, carry out various activities under the different topics, especially in capacity building
TR STGM, sivil toplum alanını güçlendirmek için farklı başlıklarda faaliyetler yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
strengthen | güçlendirmek |
civil | sivil |
space | alan |
stgm | stgm |
activities | faaliyetler |
different | farklı |
to | için |
EN Through our Academician / Researcher Database, we work for contributing to the transfer of academic productions beyond universities and strengthen the linkage between academia and non-governmental organizations.
TR Akademik üretimin üniversite sınırlarından dışarı taşınmasına ve sivil alanla buluşmasına katkı sunmak, akademi ve sivil toplum örgütleri arasındaki ilişkiyi güçlendirme
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
academic | akademik |
universities | üniversite |
organizations | örgütleri |
and | ve |
between | arasındaki |
EN Make a phone call every dayMaking phone calls to other members is an effective method to strengthen our sobriety
TR Her gün bir telefon görüşmesi yapınDiğer üyelerle telefon görüşmesi yapmak, ayıklığımızı güçlendirmek için etkili bir yöntemdir
inglês | turco |
---|---|
effective | etkili |
strengthen | güçlendirmek |
phone | telefon |
a | bir |
EN ServiceProviding service to others, inside or outside the fellowship, is an incredible way to strengthen your recovery and find a sense of meaning outside your internet and technology use
TR HizmetBursun içinde veya dışında başkalarına hizmet vermek, iyileşmenizi güçlendirmenin ve internet ve teknoloji kullanımınızın dışında bir anlam bulmanın inanılmaz bir yoludur
inglês | turco |
---|---|
others | başkaları |
incredible | inanılmaz |
internet | internet |
technology | teknoloji |
service | hizmet |
inside | iç |
outside | dışında |
or | veya |
meaning | bir |
and | ve |
use | kullanım |
EN As we continue attending meetings, sharing with other members, and working our recovery, our intuition will strengthen, and over time our relationship to sobriety will naturally grow clearer.
TR Toplantılara katılmaya, diğer üyelerle paylaşmaya ve toparlanmaya çalışmaya devam ettikçe, sezgimiz güçlenecek ve zamanla ayıklıkla ilişkimiz doğal olarak daha da netleşecek.
inglês | turco |
---|---|
meetings | toplantı |
naturally | doğal |
time | zamanla |
other | diğer |
continue | devam |
and | ve |
over | da |
to | e |
EN As an internet and technology addict, exercise may help you strengthen your recovery and improve your resilience
TR Bir internet ve teknoloji bağımlısı olarak egzersiz, iyileşmenizi güçlendirmenize ve dayanıklılığınızı artırmanıza yardımcı olabilir
inglês | turco |
---|---|
internet | internet |
technology | teknoloji |
help | yardımcı |
and | ve |
may | olabilir |
as | olarak |
an | bir |
EN A regulatory test area (sandbox) in the field of payments and a Finance and Technology Base will be established to support FinTech initiatives, which will strengthen the Istanbul Financial Center?s internationalization.
TR İstanbul Finans Merkezi’nin FinTek alanında küresel merkez olmasını güçlendirecek şekilde, ödemeler alanında düzenleyici deney alanı (sandbox) ve FinTek girişimlerinin desteklenmesi için Finans ve Teknoloji Üssü kurulacaktır.
inglês | turco |
---|---|
regulatory | düzenleyici |
technology | teknoloji |
center | merkez |
in the field | alanında |
payments | ödemeler |
support | desteklenmesi |
area | alan |
of | in |
and | ve |
finance | finans |
the | şekilde |
to | için |
EN Strengthen your brand with a logo
TR Markanıza bir logo ile güç katın
inglês | turco |
---|---|
logo | logo |
a | bir |
with | ile |
EN Brands that succeed in managing their social media accounts on this platform at a professional level enjoy opportunities to strengthen their images and promote their products and services more widely.
TR Öte yandan sosyal medya hesaplarını resmi düzeyde bu platform üzerinden yöneten markalar, imajlarını güçlendirme, ürünleri ve hizmetlerini tanıtma şansı yakalayabiliyor.
inglês | turco |
---|---|
brands | markalar |
accounts | hesaplar |
level | düzeyde |
products | ürünleri |
platform | platform |
this | bu |
social | sosyal |
services | hizmetlerini |
media | medya |
and | ve |
to | üzerinden |
EN You can use Facebook ads to strengthen your corporate value, increase your brand value, and bring your product or service to the attention of the general public.
TR Kurumsal değerinizi güçlendirmek, marka değerinizi artırmak ve ürün ya da hizmetinizi kitleyle buluşturmak adına Facebook reklamlarından faydalanabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
strengthen | güçlendirmek |
corporate | kurumsal |
increase | artırmak |
product | ürün |
bring | da |
brand | marka |
and | ve |
ads | reklamlar |
EN With constantly changing algorithms, you need to be sure you?re using your company page successfully to strengthen your corporate image
TR Çünkü değişen algoritmalarla beraber kurumsal imajınızı güçlendirme noktasında şirket hesabınızı başarılı bir şekilde kullanmanız gerekir
inglês | turco |
---|---|
corporate | kurumsal |
successfully | başarılı |
company | şirket |
with | şekilde |
to | bir |
EN Combine live chat and chatbots with a knowledge base to strengthen your customer experience
TR Müşteri deneyiminizi güçlendirmek için canlı sohbeti ve sohbet robotlarını bir bilgi tabanıyla birleştirin
inglês | turco |
---|---|
base | tabanı |
strengthen | güçlendirmek |
customer | müşteri |
live | canlı |
experience | deneyiminizi |
chat | sohbet |
to | için |
a | bir |
and | ve |
EN Take advantage of our chatbot API to strengthen your customer experience
TR Bizim Chatbot yararlanın API müşteri deneyimini güçlendirmek için
inglês | turco |
---|---|
chatbot | chatbot |
api | api |
strengthen | güçlendirmek |
customer | müşteri |
experience | deneyimini |
to | için |
of | in |
our | bizim |
EN By sending proactive messages in between purchases or feature activation strengthen their emotional connection with your brand
TR Satın almalar veya özellik aktivasyonları arasında proaktif mesajlar göndererek markanızla olan duygusal bağlarını güçlendirin
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
emotional | duygusal |
feature | özellik |
by sending | göndererek |
or | veya |
messages | mesajlar |
between | arası |
in | arasında |
EN Strengthen Identity Management:Customers can limit access to sensitive data by individual, time, and location
TR Kimlik Yönetimini Güçlendirme: Müşteriler, hassas verilere erişimi kişi, zaman ve konuma göre sınırlandırabilir
inglês | turco |
---|---|
identity | kimlik |
management | yönetimini |
customers | müşteriler |
access | erişimi |
sensitive | hassas |
by | göre |
and | ve |
location | konuma |
time | zaman |
EN From front-end sprints and protocol development to community building initiatives and content creation, our Grants Program invites you to help strengthen the network in exchange for Mina tokens.
TR Önyüz ve protokol geliştirmelerinden topluluk etkinlikleri ve içerik üretimine kadar her şey için Hibe Programı'mıza kaydolup Mina tokenları karşılığında ağ gelişiminde katkıda bulunabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
protocol | protokol |
community | topluluk |
content | içerik |
mina | mina |
in | da |
program | programı |
and | ve |
EN Turkey .tr domain name registration will strengthen sales and marketing for your real and potential customers in Turkey and the region.
TR Türkiye .tr alan adı tescili Türkiye ve bölgesindeki reel ve potansiyel müşterileriniz için satış ve pazarlamanızı güçlendirecektir.
inglês | turco |
---|---|
turkey | türkiye |
registration | tescili |
real | reel |
potential | potansiyel |
customers | müşterileriniz |
the region | bölgesindeki |
name | adı |
sales | satış |
domain | alan |
and | ve |
for | için |
EN Azerbaijan .az domain name registration will strengthen sales and marketing for your real and potential customers in Azerbaijan and the region.
TR Azerbaycan .az alan adı tescili Azerbaycan ve bölgesindeki reel ve potansiyel müşterileriniz için satış ve pazarlamanızı güçlendirecektir.
inglês | turco |
---|---|
registration | tescili |
real | reel |
potential | potansiyel |
customers | müşterileriniz |
the region | bölgesindeki |
name | adı |
sales | satış |
domain | alan |
and | ve |
for | için |
EN As the Center for Nonviolence, we work to strengthen civil society organizations by focusing on the…
TR Mavi Kalem Derneği’nin İstanbul/Esenyurt ofisinde Sosyal Çalışma Uzmanı olarak çalışacak kadın ekip…
EN Germany and Italy want to strengthen relations
TR Almanya ve Fransa Ukrayna Anlaşmazlığında Arabuluculuk Yapmak İstiyor
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
and | ve |
to | yapmak |
EN At the same time it is intended to strengthen the institutional structures of the universities and, for example, facilitate new approaches to internationalisation.
TR Bütçenin aynı zamanda üniversiteleri güçlendirmesi ve bunlara uluslararasılaşmaya dönük yeni olanaklar sunması da hedefliyor.
inglês | turco |
---|---|
time | zamanda |
new | yeni |
and | ve |
the | aynı |
EN NDEF supports projects that strengthen civil society, promote human rights, and encourage the participation of all groups in democratic processes
TR NDEF, sivil toplumu güçlendiren, insan haklarını geliştiren ve tüm grupların demokratik süreçlere katılımını teşvik eden projeleri desteklemektedir
inglês | turco |
---|---|
projects | projeleri |
civil | sivil |
human | insan |
and | ve |
of | ın |
democratic | demokratik |
all | tüm |
groups | grupları |
participation | katılım |
encourage | teşvik |
EN In this way, UNDEF plays a prominent role in complementing the UN's other work—its work with governments—to strengthen democratic governance all over the world.
TR Bu şekilde, UNDEF, BM'nin diğer çalışmalarını --Hükümetlerle olan çalışmalarını- tamamlamada, dünya çapında demokratik yönetişimi güçlendirmek için belirgin bir rol oynamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
democratic | demokratik |
strengthen | güçlendirmek |
role | rol |
this | bu |
world | dünya |
the | şekilde |
to | için |
EN help strengthen social and political movements that open up for radical change
TR Radikal değişime açılan sosyal ve politik hareketlerin güçlendirilmesine yardımcı olmak
inglês | turco |
---|---|
social | sosyal |
and | ve |
political | politik |
that | olmak |
help | yardımcı |
EN To ensure that the employees providing services within the scope of the project benefit from the necessary training services to develop and strengthen their capacities,
TR Proje kapsamında hizmet sunan çalışanların kapasitelerini geliştirmek ve güçlendirmek için gerekli eğitim hizmetlerinden faydalanmalarını sağlamak,
inglês | turco |
---|---|
services | hizmet |
necessary | gerekli |
training | eğitim |
strengthen | güçlendirmek |
project | proje |
of | in |
to | sağlamak |
scope | kapsamında |
and | ve |
within | için |
EN As the Center for Nonviolence, we work to strengthen civil society organizations by focusing on the structural and cultural dimensions of organizations
TR Şiddetsizlik Merkezi olarak, örgütlerin yapısal ve kültürel boyutlarına odaklanarak sivil toplum örgütlerinin güçlenmesi için çalışmalar yapıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
center | merkezi |
civil | sivil |
society | toplum |
structural | yapısal |
cultural | kültürel |
dimensions | boyutlar |
organizations | örgütlerinin |
and | ve |
of | in |
EN Alert Fund for Youth is an independent funding organization that works to strengthen youth participation.
TR Alert Gençlik Fonu, gençlerin katılımını güçlendirmek için çalışan bağımsız bir fon kuruluşudur.
inglês | turco |
---|---|
fund | fon |
organization | kuruluş |
strengthen | güçlendirmek |
participation | katılım |
EN 3.5. Strengthen the prevention and treatment of substance abuse, including narcotic drug abuse and harmful use of alcohol
TR 3.5. Uyuşturucu madde kullanımı ve alkol bağımlılığını da kapsayan madde bağımlılığının önlenmesi ve tedavisinin güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
substance | madde |
prevention | önlenmesi |
and | ve |
including | da |
use | kullanımı |
of | nın |
EN 5.c. Adopt and strengthen sound policies and enforceable legislation for the promotion of gender equality and the empowerment of all women and girls at all levels
TR 5.c. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi ve kadınların ve kız çocuklarının her düzeyde güçlenmeleri için sağlam politikaların ve yasal olarak uygulanabilir mevzuatların kabul edilmesi ve güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
c | c |
policies | politikalar |
gender | cinsiyet |
girls | kız |
levels | düzeyde |
and | ve |
the | kabul |
women | kadınlar |
for | için |
EN 8.10. Strengthen the capacity of domestic financial institutions to encourage and expand access to banking, insurance and financial services for all
TR 8.10. Herkesin bankacılık, sigorta ve finansal hizmetlere erişiminin teşvik edilmesi ve artırılması için yurt içi finansal kurumların kapasitelerinin güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
domestic | yurt içi |
financial | finansal |
encourage | teşvik |
banking | bankacılık |
services | hizmetlere |
and | ve |
insurance | sigorta |
of | in |
to | edilmesi |
institutions | kurumlar |
all | herkesin |
for | için |
EN 10.5. Improve the regulation and monitoring of global financial markets and institutions and strengthen the implementation of such regulations
TR 10.5. Küresel finans piyasalarının ve kurumlarının düzenlenmesi ve denetlenmesinin geliştirilmesi ve bu tür düzenlemelerin hayata geçirilmelerinin güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
financial | finans |
and | ve |
such | bu |
institutions | kurumlar |
of | nın |
EN 12.a. Support developing countries to strengthen their scientific and technological capacity to move towards more sustainable patterns of consumption and production
TR 12.a. Gelişmekte olan ülkelerin daha sürdürülebilir tüketim ve üretim kalıplarına yönelmeleri için bilimsel ve teknolojik kapasitelerini güçlendirme konusunda desteklenmeleri
inglês | turco |
---|---|
developing | gelişmekte |
scientific | bilimsel |
technological | teknolojik |
sustainable | sürdürülebilir |
consumption | tüketim |
countries | ülkelerin |
production | üretim |
a | olan |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções