EN We will have a stand at exhibitions where mutual activities carry out in Turkey and abroad. Our exhibition will be promoted at our stand.
"stand against" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN We will have a stand at exhibitions where mutual activities carry out in Turkey and abroad. Our exhibition will be promoted at our stand.
TR Yurt içinde ve yurtdışında karşılıklı çalışma yapılan fuarlarda standımız olacaktır. Standımızda fuarımızın tanıtımı yapılacaktır.
inglês | turco |
---|---|
at | nda |
and | ve |
in | içinde |
will | olacaktır |
EN You can use this to stand out from the crowd, ensuring that your meta description and title help you stand out and draw searchers to your site.
TR Bunu kalabalığın arasından sıyrılmak için kullanabilir, meta açıklamanızın ve başlığınızın öne çıkmanıza ve arama yapanları sitenize çekmenize yardımcı olmasını sağlayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
meta | meta |
help | yardımcı |
you can | sağlayabilirsiniz |
from | arasından |
can use | kullanabilir |
can | ne |
and | ve |
to | için |
the | bunu |
your site | sitenize |
EN Ripple is essentially taking a stand against what they call “walled gardens” of financial networks consisting of banks, credit cards, and other institutions such as PayPal
TR Ripple özünde, bankalardan, kredi kartlarından ve PayPal gibi diğer kurumlardan oluşan finansal ağların "duvarlı bahçelerine" karşı bir duruş sergilemektedir
inglês | turco |
---|---|
ripple | ripple |
paypal | paypal |
other | diğer |
consisting | oluşan |
financial | finansal |
credit | kredi |
and | ve |
a | bir |
as | gibi |
EN takes stand against all forms of discrimination, considering differences and diversity as a source of richness.
TR Her türlü ayrımcılığa karşıdır ve farklılıkları zenginlik olarak algılayıp değerlendirir.
inglês | turco |
---|---|
against | karşı |
and | ve |
of | her |
EN Ripple is essentially taking a stand against what they call “walled gardens” of financial networks consisting of banks, credit cards, and other institutions such as PayPal
TR Ripple özünde, bankalardan, kredi kartlarından ve PayPal gibi diğer kurumlardan oluşan finansal ağların "duvarlı bahçelerine" karşı bir duruş sergilemektedir
inglês | turco |
---|---|
ripple | ripple |
paypal | paypal |
other | diğer |
consisting | oluşan |
financial | finansal |
credit | kredi |
and | ve |
a | bir |
as | gibi |
EN takes stand against all forms of discrimination, considering differences and diversity as a source of richness.
TR Her türlü ayrımcılığa karşıdır ve farklılıkları zenginlik olarak algılayıp değerlendirir.
inglês | turco |
---|---|
against | karşı |
and | ve |
of | her |
EN They can then stand up against racism there and encourage others who are affected to strive to reach such positions themselves.”
TR Bu insanlar bu pozisyonlarda ırkçılığa karşı durabilir ve ırkçılık mağdurlarını bu tür pozisyonlara ulaşmak için cesaretlendirebilirler.”
EN Take advantage of Visme’s custom animation features and interactivity capabilities to create engaging content that makes your brand stand out against your competition.
TR Markanızı rakiplerin karşısında öne çıkaran çekici bir içerik oluşturmak için Visme’nin özelleştirilmiş animasyon özelliklerinden ve etkileşim kapasitelerinden yararlanın.
inglês | turco |
---|---|
animation | animasyon |
content | içerik |
your brand | markanızı |
engaging | çekici |
take | ne |
against | karşı |
of | in |
and | ve |
brand | için |
EN Is there a particular video on YouTube (yes, ANY video), you want to compare against, simply grab the URL and compare that one against the one you are currently watching.
TR YouTube'da kıyaslama yapmak istediğiniz özel bir video var mı (evet, HERHANGİ video), URL'sini kopyalayın ve an itibariyle izlemekte olduğunuzla kıyaslayın.
inglês | turco |
---|---|
video | video |
you want | istediğiniz |
yes | evet |
and | ve |
want | var |
to | yapmak |
EN You guarantee that the rights of third parties are not breached by the images you upload and that you indemnify us against all claims that the holders of such rights pursue against us on the basis of a breach of those rights by you
TR Tarafınızdan yüklenen resimlerin üçüncü taraf haklarını ihlal etmediğini ve hak sahibinin yasal ihlal gerekçesiyle bize herhangi bir hak iddiasında bulunmayacağını garanti edersiniz
inglês | turco |
---|---|
guarantee | garanti |
breach | ihlal |
by you | tarafınızdan |
and | ve |
a | bir |
third | üçüncü |
us | bize |
EN 16 Days of Activism Against Gender-Based Violence Since 1991, from 25 November (International Day for the Elimination of Violence Against Women) until 10 December (Human Rights Day), the... Read more
TR Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm 1991 yılından bu yana, 25 Kasım (Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü) ile 10 Aralık (İnsan Hakları Günü) tarihleri... Daha fazla
inglês | turco |
---|---|
november | kasım |
december | aralık |
based | dayalı |
international | uluslararası |
rights | hakları |
read | daha |
from | yana |
EN Is there a particular video on YouTube (yes, ANY video), you want to compare against, simply grab the URL and compare that one against the one you are currently watching.
TR YouTube'da kıyaslama yapmak istediğiniz özel bir video var mı (evet, HERHANGİ video), URL'sini kopyalayın ve an itibariyle izlemekte olduğunuzla kıyaslayın.
inglês | turco |
---|---|
video | video |
you want | istediğiniz |
yes | evet |
and | ve |
want | var |
to | yapmak |
EN Curevac is developing vaccines against malaria and the Rotavirus with the foundation, while Biontech wants to make progress on vaccines against tuberculosis and HIV
TR Curevac, bu vakıfla ortak çalışmasında sıtma ve rota virüsüne karşı aşılar geliştirirken, Biontech tüberküloza ve HIV’e karşı aşıları daha ileri götürmek istiyor
inglês | turco |
---|---|
wants | istiyor |
and | ve |
while | bu |
to | karşı |
the | daha |
EN At the same time, measures against illegal migration and human trafficking are to be strengthened and action taken against the causes of migration and displacement.
TR Aynı zamanda yasa dışı göç ve insan ticaretiyle mücadele önlemleri güçlendirilirken göçe yol açan nedenlerle mücadele edilecek.
inglês | turco |
---|---|
time | zamanda |
migration | göç |
human | insan |
measures | önlemleri |
and | ve |
to | e |
the | aynı |
EN From stand-out cover tips and cover wraps, to custom print inserts and editorial supplements, we offer a range of eye-catching advertising spaces alongside our trusted, peer-reviewed content.
TR Güvenilir, hakem denetimli içeriklerimizin yanında, öne çıkan kapak uçları ve kapak kaplamalarından, özel baskı ekleri ve editoryal eklere kadar çok çeşitli göz alıcı reklam alanları sağlarız.
inglês | turco |
---|---|
editorial | editoryal |
offer | sağlar |
advertising | reklam |
trusted | güvenilir |
baskı | |
eye | göz |
to | alıcı |
cover | kapak |
and | ve |
a | özel |
EN Place a stand-out advert and attract those actively looking for new, exciting opportunities.
TR Öne çıkan bir reklam koyun ve aktif olarak yeni, heyecan verici fırsatları arayanları kendinize çekin.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
exciting | heyecan verici |
attract | çekin |
and | ve |
opportunities | fırsatları |
a | bir |
EN Stand out from the crowd with reproductions of your cutting-edge articles on high-quality paper that can be fully customised to appeal to niche audiences across every speciality. Benefit from associating your
TR En iyi makalelerinizin, her uzmanlık alanındaki niş kitlelere hitap edecek şekilde tam olarak kişiselleştirilebilir, yüksek kaliteli kağıt üzerindeki reprodüksiyonlarıyla öne çıkın. Markanızı dünyaca saygı duyulan
inglês | turco |
---|---|
paper | kağıt |
speciality | uzmanlık |
high | yüksek |
quality | kaliteli |
on | üzerindeki |
can | ne |
the | şekilde |
to | her |
EN How to create unique content that will stand out
TR Öne çıkacak özgün içerikler nasıl üretilir
inglês | turco |
---|---|
out | ne |
unique | özgün |
how | nasıl |
EN View your progress over time (left) and see a snapshot of where you currently stand for each of 13 tracked SERP features (right).
TR Zaman içindeki ilerlemenizi (solda) ve takip edilen 13 SERP özelliğinin her biri konusunda şu anki durumunuz hakkında ekran resmi (sağda) görün.
inglês | turco |
---|---|
time | zaman |
serp | serp |
your progress | ilerlemenizi |
see | görün |
and | ve |
right | hakkı |
EN Our multi-channel packages and extensive resources can help your recruitment advert stand out in a crowded marketplace.
TR Çok kanallı paketlerimiz ve kapsamlı kaynaklarımız işe alım ilanınızın kalabalık bir pazar içinde öne çıkmasına yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
extensive | kapsamlı |
can | olabilir |
help | yardımcı |
out | e |
and | ve |
resources | kaynaklar |
in | içinde |
EN Use Logaster brand identity builder to get a recognizable favicon for your website and make your website stand out on browsers!But first you need a creative and eye-catching logo
TR Web siteniz için fark edilir bir site ikonu almak ve web sitenizi tarayıcılarda öne çıkarmak için Logaster’ı kullanın!Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
inglês | turco |
---|---|
logaster | logaster |
browsers | tarayıcı |
your website | siteniz |
eye | göz |
but | ama |
get | almak |
website | web |
creative | yaratıcı |
to | alıcı |
you need | ihtiyacınız |
and | ve |
brand | için |
out | ne |
EN Specially designed dual GPU and PSU layouts, plus a 3-way stand placement (wall mountable, horizontal laying and vertical standing) allow users to position the chassis any orientation – and appreciate your artwork status worthy build
TR Özel olarak tasarlanmış çift GPU ve PSU düzenleri ve ayrıca 3 yönlü bir stand yerleşimi (duvara monte edilebilir, yatay ve dikey yerleştirilebilir), kasayı istediğiniz yöne konumlandırmanızı - ve sanat eserinizi sergilemenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
designed | tasarlanmış |
dual | çift |
gpu | gpu |
horizontal | yatay |
vertical | dikey |
allow | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
a | bir |
EN We want to enable people to be more confident as they stand on their own feet and increase their competence in problem-solving
TR Esasında amacımız, sunduğumuz destekle kişilerin kendi ayakları üzerinde daha emin durabilmelerini, problem çözmede yetkinliklerinin artmasını sağlayabilmek
inglês | turco |
---|---|
people | kişilerin |
to | emin |
more | daha |
own | kendi |
on | üzerinde |
EN As a member of the civil society sector we celebrate this special day of all civil society stakeholders on the occasion of February 27th in this period when we stand up to conditions of a global pandemic.
TR Sivil toplum sektörünün bir üyesi olarak biz de, küresel düzeyde mücadele edilen salgın koşullarına göğüs gerdiğimiz bu dönemde, 27 Şubat vesilesiyle tüm sivil toplum paydaşlarının bu özel gününü kutluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
we celebrate | kutluyoruz |
global | küresel |
this | bu |
pandemic | salgın |
sector | sektör |
day | gün |
conditions | koşullar |
we | biz |
member | üyesi |
all | tüm |
EN One of the most popular solutions for the retail market that is easy to use and under-stand. Popular with traders as it provides the opportunity to follow the strategies of good traders and become successful.
TR Perakende piyasasında kolay kullanımlı ve anlaşılabilir en popüler çözümlerden biridir. İyi yatırımcıların stratejilerini takip ederek başarılı olma imkânı sunduğu için işlemciler arasında oldukça popülerdir.
inglês | turco |
---|---|
popular | popüler |
retail | perakende |
follow | takip |
strategies | stratejilerini |
successful | başarılı |
easy | kolay |
and | ve |
most | en |
of | in |
market | piyasası |
the | arasında |
EN Customize design of the form to reflect your personal taste or corporate identity. You can make your form stand out in the crowd easily with just a few clicks.
TR Kişisel zevkinizi veya kurumsal kimliğinizi yansıtmak için form tasarımını özelleştirin. Sadece birkaç tıklama ile formunuzun kolayca fark edilmesini sağlayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
form | form |
reflect | yansıtmak |
corporate | kurumsal |
customize | özelleştirin |
clicks | tıklama |
you can | sağlayabilirsiniz |
easily | kolayca |
personal | kişisel |
or | veya |
of | in |
a | birkaç |
with | ile |
EN How does your product or service stand out from the competition? Is it inventive, simple, sustainable, or of high quality? A mere glance at your logo should be enough to tell.
TR Ürün ve hizmetleriniz rakiplerinizi hangi açıdan geride bırakıyor? Yenilikçilik, kullanım kolaylığı, sürdürülebilirlik ya da kalite açısından mı? Logonuza bakılır bakılmaz, bu özelliklerin anlaşılması gerekir.
inglês | turco |
---|---|
product | ya |
sustainable | sürdürülebilirlik |
quality | kalite |
a | a |
service | kullanım |
your | ve |
from | açıdan |
does | bu |
EN Stand out with your very own law firm logo in the numerous ones. Our Free Law Firm Logo Maker will generate the best designs for you in minutes.
TR Birçok avukatlık bürosu arasından sivrilmek için kendi özel logonuzu oluşturun. Avukatlık Büroları için Ücretsiz Logo Aracımız, sizin için en iyi tasarımları dakikalar içinde üretir.
inglês | turco |
---|---|
minutes | dakikalar |
logo | logo |
designs | tasarımları |
generate | oluşturun |
in | içinde |
ones | bir |
best | en |
for | için |
EN Browse from our chic jewelry website templates and stand out for good. Try out our different styles and get the unique design that perfectly fits your brand!
TR Şık mücevher sitesi şablonlarımıza göz atın ve en iyisinin peşinde olun. Farklı stilleri deneyin ve markanıza en uygun tasarımı elde edin!
inglês | turco |
---|---|
website | sitesi |
try | deneyin |
styles | stilleri |
for | uygun |
different | farklı |
good | en |
the | olun |
design | tasarım |
and | ve |
EN Want to create a happy birthday greeting for someone special? This free online template is just what you need to make birthday greetings stand out
TR Özel biri için doğum günü tebrik kartı mı oluşturmak istiyorsunuz? Bu ücretsiz online şablon, doğum günü tebriklerinde level atlamak için tam da ihtiyaç duyduğunuz şey
inglês | turco |
---|---|
birthday | doğum |
greeting | tebrik |
online | online |
free | ücretsiz |
this | bu |
just | tam |
need | ihtiyaç |
make | da |
template | oluşturmak |
EN As a method to share your message, whiteboard animations stand out for being simple, yet welcoming and effective
TR Bir mesaj paylaşma yöntemi olarak, beyaz tahta animasyonları basit ama aynı zamanda sevimli ve etkili olmalarıyla öne çıkar
inglês | turco |
---|---|
method | yöntemi |
message | mesaj |
whiteboard | beyaz tahta |
animations | animasyonlar |
effective | etkili |
simple | basit |
being | ne |
and | ve |
share | paylaş |
EN Using meaningful categories through icons, colors and titles will make your customer experience stand out
TR Simgeler, renkler ve başlıklar aracılığıyla anlamlı kategoriler kullanmak, müşteri deneyiminizi öne çıkaracaktır
inglês | turco |
---|---|
categories | kategoriler |
icons | simgeler |
colors | renkler |
customer | müşteri |
experience | deneyiminizi |
meaningful | anlamlı |
through | aracılığıyla |
using | kullanmak |
and | ve |
out | ne |
EN Depending on the device, make your knowledge article stand out
TR Cihaza bağlı olarak bilgi makalenizi öne çıkarın
inglês | turco |
---|---|
device | cihaza |
knowledge | bilgi |
out | ne |
the | olarak |
depending | bağlı olarak |
EN Build the right customer engagement strategy will make your customer experience stand out from the crowd
TR Doğru müşteri etkileşimi stratejisini oluşturmak, müşteri deneyiminizi diğerlerinden farklı kılacaktır
inglês | turco |
---|---|
customer | müşteri |
strategy | stratejisini |
experience | deneyiminizi |
right | doğru |
the | oluşturmak |
EN These functions can stand alone or leverage other resources such as DynamoDB tables or Amazon S3 buckets
TR Bu işlevler bağımsız olabilir veya DynamoDB tabloları ya da Amazon S3 klasörleri gibi diğer kaynaklardan faydalanabilir
inglês | turco |
---|---|
functions | işlevler |
can | olabilir |
or | veya |
other | diğer |
dynamodb | dynamodb |
tables | tablolar |
amazon | amazon |
these | bu |
as | gibi |
EN Above all, we respect each other. That?s why we stand for equality and fairness. Why we?re committed to decentralization. And why we strive to always be inclusive and accessible.
TR Herşeyin üzerinde biz birbirimize saygı duyarız. Bu sebeple eşitlik ve adalet önceliğimizdir. Bu merkeziyetsizliğe verdiğimiz önemin nedenidir. Ve bu her zaman ulaşılabilir ve kapsayıcı olmamızın da ana sebeplerindendir.
inglês | turco |
---|---|
respect | saygı |
inclusive | kapsayıcı |
and | ve |
we | biz |
always | her zaman |
to | her |
EN You should use SSL for your website to stand out in the Google search engine.
TR Web sitenizin Google arama motorunda daha önde çıkması için SSL kullanmalısınız.
inglês | turco |
---|---|
you | in |
ssl | ssl |
website | web |
your website | sitenizin |
search | arama |
EN Most SSL providers try to stand out by offering a few extra features to customers and Symantec is no exception
TR Çoğu SSL sağlayıcısı, müşterilere birkaç ekstra özellik sunarak öne çıkmaya çalışır ve Symantec bir istisna değildir
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
extra | ekstra |
symantec | symantec |
exception | istisna |
features | özellik |
by offering | sunarak |
and | ve |
out | de |
customers | müşterilere |
no | değildir |
a | birkaç |
EN The E1 RGB headset stand provides that all-important place to hang your precious headphone and to ke...
TR E1 RGB kulaklık standı, değerli kulaklığınızı asmak ve el altında tutmak için çok önemli bir yer sağ...
inglês | turco |
---|---|
headset | kulaklık |
precious | değerli |
important | önemli |
to | için |
and | ve |
EN Asking children their opinions, taking their rights seriously – that is what some 200 Unicef Rights Respecting Schools in Germany stand for.
TR Çocukların fikirlerini ve haklarını ciddiye almak – Almanya’da bu inancı savunan yaklaşık 200 Unicef Çocuk Hakları Okulu var.
EN The Federal Government wants to stand up for climate protection in Germany and worldwide. Discover here what it plans to achieve.
TR Alman hükümeti Almanya’da ve dünya genelinde iklimin korunması yönünde uğraş vermek istiyor. Hükümetin hangi çalışmaları planladığını buradan öğrenebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
government | hükümeti |
wants | istiyor |
climate | iklimin |
here | buradan |
protection | korunması |
worldwide | dünya |
and | ve |
the | alman |
EN Achieving gender equality takes commitment. These three men and women stand up for equality – online and offline.
TR Kadın-erkek eşitliği, bu alanda özveriyle çalışmayı gerektiriyor. Bu üç kadın ve erkek, çevrimiçi ve çevrimdışı olarak bunu yapıyor.
inglês | turco |
---|---|
men | erkek |
online | çevrimiçi |
offline | çevrimdışı |
women | kadın |
and | ve |
EN Committed, steadfast - and queer. Three people tell how they stand up for the LGBTQ community in Germany.
TR Mücadeleci, dik duran ve inter kişiler. Üç insan, Almanya’da LGBTİ çevreleri için üstlendikleri sorumlulukları anlatıyor.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
the | kişiler |
tell | için |
EN It allows your baby to stand easily at chest level during nursing. It can also be used as a baby support cushion.
TR Bebeğinizin emzirme süresince göğüs hizasında kolayca durmasını sağlar. Ayrıca bebek destek minderi olarak kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
baby | bebek |
easily | kolayca |
support | destek |
allows | sağlar |
at | nda |
also | ayrıca |
EN Or stand out from the crowd! Take your pick from our brand new line of apparel including t-shirts, hoodies and caps.
TR Veya kalabalıktan sıyrıl! Tişört, kapüşonlu ve şapkalardan oluşan yeni kıyafetlerimizden istediğiniz seçin.
inglês | turco |
---|---|
pick | seçin |
new | yeni |
of | in |
or | veya |
and | ve |
EN HS1 Aluminum Headset stand | SteelSeries
TR HS1 Aluminyum Kulaklık Standı | SteelSeries
inglês | turco |
---|---|
headset | kulaklık |
steelseries | steelseries |
EN A custom designed headset hanger/stand, engineered to work with all existing SteelSeries headset types. Display your SteelSeries headset with style, the way it was meant to be seen!
TR Mevcut tüm SteelSeries kulaklıklarıyla çalışmak üzere özel olarak tasarlanmış kulaklık standı. SteelSeries kulaklığınızın tarzını gösterin, gösterilmeyi hakettiği gibi!
inglês | turco |
---|---|
headset | kulaklık |
style | tarz |
steelseries | steelseries |
designed | tasarlanmış |
all | tüm |
work | çalışmak |
EN You can make a unique website design of a WooCommerce theme in WordPress or VirtueMart in Joomla to stand out from your competitors.
TR Rakiplerinizden sıyrılmak için WordPress'te veya Joomla'da VirtueMart'ta bir WooCommerce temasının benzersiz bir web sitesi tasarımı yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
unique | benzersiz |
design | tasarım |
of | in |
to | için |
EN Everyone in our community is responsible and accountable for working in a way that reflects what we stand for and helping others do the same.
TR Topluluğumuzdaki herkes savunduğumuz ilkeleri yansıtacak şekilde çalışmak ve başkalarına da aynısını yapmak için yardım etmek sorumluluğu altındadır.
inglês | turco |
---|---|
helping | yardım |
others | başkaları |
same | aynı |
in | da |
working | çalışmak |
and | ve |
the | şekilde |
for | için |
is | etmek |
EN Built for the unique challenges of manufacturing and warehouse tasks, these scanners stand up to harsh conditions, read at astonishing lengths and speeds, and give workers nonstop, full-shift power.
TR Üretim ve depo görevlerine özgü zorlukları aşmak için tasarlanan bu barkod okuyucular, zorlu koşullara dayanır, şaşırtıcı uzaklık ve hızlarda okuma yapar ve çalışanlara vardiya boyunca kesintisiz güç sağlar.
inglês | turco |
---|---|
warehouse | depo |
power | güç |
these | bu |
of | in |
give | için |
challenges | zorlukları |
read | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções