TR Almanya’nın büyük şehirlerindeki net göç -yerleşim biriminin aldığı göçle verdiği göç arasındaki fark- 2019 yılında her 1.000 kişi için eksi 6,5 oldu
TR Almanya’nın büyük şehirlerindeki net göç -yerleşim biriminin aldığı göçle verdiği göç arasındaki fark- 2019 yılında her 1.000 kişi için eksi 6,5 oldu
EN In 2019 the migration balance – that is, the total of newcomers and emigrants – was minus 6.5 inhabitants per 1,000 inhabitants in Germany’s major cities
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
büyük | major |
göç | migration |
oldu | was |
TR Dünyadaki 200’e yakın ülkeden her yıl milyonlarca insan, Almanya’daki iş olanaklarını ve Almanya’ya göç için geçerli ön koşulları öğrenmek amacıyla bu platformu kullanıyor.
EN Millions of people from 200 countries all over the world use it every year to find out about job opportunities in Germany and immigration requirements.
turco | inglês |
---|---|
yıl | year |
insan | people |
kullanıyor | use |
TR Büyük göç ülkesi ABD’de kökenlerini “German” (Alman/Cermen) olarak belirten 45 milyondan fazla insan var. Bunlardan yaklaşık 1,4 milyonu için Almanca anadil.
EN In the immigration country USA, more than 45 million people give “German” as their heritage of origin. German is the mother tongue of around 1.4 million of them.
turco | inglês |
---|---|
abd | usa |
insan | people |
TR Aynı zamanda yasa dışı göç ve insan ticaretiyle mücadele önlemleri güçlendirilirken göçe yol açan nedenlerle mücadele edilecek.
EN At the same time, measures against illegal migration and human trafficking are to be strengthened and action taken against the causes of migration and displacement.
turco | inglês |
---|---|
zamanda | time |
göç | migration |
ve | and |
insan | human |
önlemleri | measures |
TR Türkiye’de ise BMZ, göç hareketlerinin yol açtığı zorluklarla mücadele çalışmalarını desteklemektedir.
EN In Turkey, BMZ is supporting the country´s work on tackling the challenges posed by displacement.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
TR Türkiye’de ise BMZ, göç hareketlerinin yol açtığı zorluklarla mücadele çalışmalarını desteklemektedir.
EN In Turkey, BMZ is supporting the country´s work on tackling the challenges posed by displacement.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
TR Bir röportajda göç araştırmacısı Murat Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye olan öfkesinin neden giderek arttığını açıklıyor.
EN Follow the author examining Turkey's recent developments regarding LGBTI+ Rights and civil society.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma Semineri
EN A lawsuit filed for cancellation of red deer hunt in Bolu
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma seminer…
EN Vegan Association Turkey filed a lawsuit against the Ministry of Agriculture and Forestry to…
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
türkiye | turkey |
TR Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Birleşmiş Milletler Kadın...
EN The United Nations Joint Programme for the Prevention of Child, Early, and Forced Marriage in Turkey, implemented by the United Nations Population...
turco | inglês |
---|---|
milletler | nations |
nüfus | population |
ın | of |
TR Bu seminer serisi gar ve ifea-amimo tarafından düzenlenmektedir Son yıllarda önemli bir göç ülkesi…
EN The Ksentini Report, prepared by the United Nations Special Rapporteur Fatma Zohra Ksentini, which…
TR [Güncel Göç Meseleleri Seminerleri]: Türkiye’de “Öteki” ve “Biz” İnşası Bağlamında Sosyo-Kültürel Entegrasyon
EN Mavi Kalem Association is Looking for a Persian Translator
turco | inglês |
---|---|
biz | is |
TR Göç veSivil Toplum Projesi kapsamında "Bağışçıların ve Hayırsever Kurumların Haritalandırılması Rehberi" ile "STK'lar için Yenilikçi Finansman Yöntemleri Rehberi" yayımlandı
EN "Guide to Mapping Donors and Charitable Institutions" and "Innovative Financing Methods Guide for CSOs" were published as part of the Migration and Civil Society Project.
turco | inglês |
---|---|
göç | migration |
toplum | society |
projesi | project |
kurumların | institutions |
rehberi | guide |
yenilikçi | innovative |
yöntemleri | methods |
TR 10.7. Planlı ve iyi yönetilen göç politikalarının uygulanmasıyla insanların sistemli, güvenli, düzenli ve sorumlu göçlerinin ve yer değiştirmelerinin kolaylaştırılması
EN 10.7. Facilitate orderly, safe, regular and responsible migration and mobility of people, including through the implementation of planned and well-managed migration policies
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
iyi | well |
yönetilen | managed |
göç | migration |
güvenli | safe |
düzenli | regular |
sorumlu | responsible |
insanları | people |
TR 10.7.1. Hedef ülkede kazanılan yıllık gelirin bir oranı olarak çalışanların işe alım sebebiyle ortaya çıkan maliyetleri 10.7.2. İyi yönetilen göç politikalarını uygulayan ülkelerin sayısı
EN 10.7.1. Recruitment cost borne by employee as a proportion of yearly income earned in country of destination 10.7.2. Number of countries that have implemented well-managed migration policies
turco | inglês |
---|---|
hedef | destination |
ülkede | country |
yıllık | yearly |
yönetilen | managed |
göç | migration |
ülkelerin | countries |
TR Ayrıca iklim veya göç gibi çağımızın önemli konuları da aynı şekilde transnasyonal konulardır
EN Major investigative projects, such as the recent Pandora Papers, depend on collaboration
turco | inglês |
---|---|
önemli | major |
TR Medya ve göç: üç ilginç format
EN Media and migration: Three exciting formats
turco | inglês |
---|---|
medya | media |
ve | and |
göç | migration |
TR Açık sözlü, espritüel, kasmadan… Size tanıtacağımız bu formatların konusu, göç öyküleri ve daha başka birçok şey.
EN Open, humorous, relaxed: These formats focus on migration stories – and lots of other things as well.
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
göç | migration |
şey | things |
ın | of |
TR Ayrıca, Türkiye’de yabancı işçi istihdam etmek isteyen müvekkillerin göç, vergi ve sözleşmesel hususlar gibi karmaşık ve bürokratik süreçleri yönetmelerini sağlamak Moroğlu Arseven’in deneyimli olduğu bir alandır.
EN We regularly support clients to navigate the complicated and bureaucratic procedures for hiring foreign employees in Turkey, including immigration, tax and contractual aspects.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
vergi | tax |
karmaşık | complicated |
TR Toplum ve entegrasyonla ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: çoğulculuk, dini inanç özgürlüğü, aile, kadın ve çocuklar, demografik değişim, göç.
EN Pluralism, freedom of religion, family, women and children, demographic change. Migration. Current information and background on society and integration.
turco | inglês |
---|---|
toplum | society |
ve | and |
güncel | current |
bilgiler | information |
aile | family |
kadın | women |
çocuklar | children |
değişim | change |
göç | migration |
ın | of |
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma Semineri | STGM
EN Fragile Lives of Syrian Refugees: Seminar on Migration, Citizenship and Temporary Protection in Turkey | STGM
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
göç | migration |
ve | and |
türkiye | turkey |
geçici | temporary |
koruma | protection |
stgm | stgm |
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma Semineri
EN Fragile Lives of Syrian Refugees: Seminar on Migration, Citizenship and Temporary Protection in Turkey
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
göç | migration |
ve | and |
türkiye | turkey |
geçici | temporary |
koruma | protection |
TR Suriyeli Mültecilerin Kırılgan Hayatları: Göç, Vatandaşlık ve Türkiye’de Geçici Koruma seminer serisi gar ve ifea-amimo tarafından düzenlenmektedir.
EN Fragile Lives of Syrian Refugees: Migration, Citizenship and Temporary Protection in Turkey seminar series is organized by gar ve ifea-amimo.
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
göç | migration |
türkiye | turkey |
geçici | temporary |
koruma | protection |
serisi | series |
TR Göç veSivil Toplum Projesi kapsamında "Bağışçıların ve Hayırsever Kurumların Haritalandırılması Rehberi" ile "STK'lar için Yenilikçi Finansman Yöntemleri Rehberi" yayımlandı
EN Guide to Mapping Donors and Charities
turco | inglês |
---|---|
rehberi | guide |
TR Ayrıca, Türkiye’de yabancı işçi istihdam etmek isteyen müvekkillerin göç, vergi ve sözleşmesel hususlar gibi karmaşık ve bürokratik süreçleri yönetmelerini sağlamak Moroğlu Arseven’in deneyimli olduğu bir alandır.
EN We regularly support clients to navigate the complicated and bureaucratic procedures for hiring foreign employees in Turkey, including immigration, tax and contractual aspects.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
vergi | tax |
karmaşık | complicated |
TR Buraya göç etmiş olan insanların, buraya ait olabilmeleri için çoğu zaman önce kendilerini kanıtlamaları gerekiyor.
EN Migrants frequently have to prove themselves before they are regarded as belonging.
turco | inglês |
---|---|
gerekiyor | have to |
TR Medya ve göç: üç ilginç format
EN Media and migration: Three exciting formats
turco | inglês |
---|---|
medya | media |
ve | and |
göç | migration |
TR Açık sözlü, espritüel, kasmadan… Size tanıtacağımız bu formatların konusu, göç öyküleri ve daha başka birçok şey.
EN Open, humorous, relaxed: These formats focus on migration stories – and lots of other things as well.
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
göç | migration |
şey | things |
ın | of |
TR Buna ayak uyduramadığınız takdirde, değer üretimi başka ülkelere göç edecektir
EN If you can’t keep up with developments here, then value creation will move to other countries
turco | inglês |
---|---|
takdirde | if |
değer | value |
başka | other |
edecektir | will |
TR Almanya’nın yeni hükümeti | Göç ve iş gücü
EN Germany’s new government | Immigration and labour
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
yeni | new |
hükümeti | government |
ve | and |
TR Koalisyon hükümeti, Göç Yasası ve aynı zamanda sığınma davalarında bazı yenilikler planlıyor:
EN The coalition government is planning a number of changes not only in immigration law, but also in asylum procedures:
turco | inglês |
---|---|
hükümeti | government |
yasası | law |
TR Şu an Almanya’da çalışmak için mevcut göç olanaklarına ek olarak ikinci bir yolun açılması öngörülüyor
EN Accordingly, a second route to working in Germany is to be created alongside the existing immigration options
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
çalışmak | working |
ikinci | second |
TR Sığınma davalarının hızlandırılabilmesi için Federal Göç ve Mülteciler Dairesi‘nin işlerinin hafifletilmesi öngörülüyor. Vizelerin de dijitalleşmesi ve hızlandırılması planlanıyor. (dpa / DW ile birlikte )
EN The burden on the Federal Office for Migration and Refugees is to be reduced so that asylum procedures can be speeded up. It is also planned to digitalise and accelerate the issuing of visas.
turco | inglês |
---|---|
federal | federal |
göç | migration |
mülteciler | refugees |
de | also |
TR Kazalardaysa net göç, her 1.000 kişi için artı 10 ile daha olumlu bir seyir izliyor
EN In the rural districts, on the other hand, the net migration balance is positive at plus 10 per 1,000 inhabitants
turco | inglês |
---|---|
net | net |
göç | migration |
olumlu | positive |
TR Duvar varlığını sürdürürken özellikle Batı Berlin’de ortaya çıkan yaratıcı camia 1990 ve 2000’lerde yavaş yavaş kentin doğusuna doğru göç etti
EN During the time of the Wall, a creative scene emerged especially in West Berlin, which slowly migrated to the East in the 1990s and 2000s
turco | inglês |
---|---|
duvar | wall |
özellikle | especially |
batı | west |
berlin | berlin |
yaratıcı | creative |
ve | and |
TR Ayrıca iklim veya göç gibi çağımızın önemli konuları da aynı şekilde transnasyonal konulardır
EN Major investigative projects, such as the recent Pandora Papers, depend on collaboration
turco | inglês |
---|---|
önemli | major |
TR Birçok insanın geleceğini bu kentte görüyor olması, hiç şaşırtıcı değil: Bu şehir, buraya göç ederek yerleşenlerin sayısında rekor değerlere ulaştı.
EN No wonder many people see their future there: the city has recently enjoyed record immigration rates.
turco | inglês |
---|---|
birçok | many |
şehir | city |
rekor | record |
insan | people |
TR Üniversite mezunlarına ve nitelikli mesleki eğitim almış olanlara Almanya’ya göç etmeyi kolaylaştırmak hedefleniyor
EN The law is intended to make it easier for university graduates and those with vocational qualifications to immigrate to Germany
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
mesleki | vocational |
almanya | germany |
kolaylaştırmak | easier |
TR 1 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girecek olan Nitelikli İş Gücü Göç Yasası sayesinde olanaklar genişletiliyor
EN The new law on the immigration of skilled workers, which will come into force on 1 March 2020, will broaden the possibilities
turco | inglês |
---|---|
mart | march |
yasası | law |
TR Bu yaşantı müzesinde Alman göç tarihi boyunca bir zaman gezisine çıkın ve Almanya’yı terk eden bir Alman göçmenin Bremerhaven Limanı’ndan New York’taki Ellis Island’a kadar uzanan yolunu takip edin.
EN Go on a journey through Germany's migration history in the Adventure Museum and follow the path of an emigrant from the port of Bremerhaven to Ellis Island in New York.
turco | inglês |
---|---|
göç | migration |
tarihi | history |
new | new |
york | york |
island | island |
takip | follow |
TR Sözcükler, başka ülkelere ve dillere göç ederler.
EN Words wander into other countries and languages.
turco | inglês |
---|---|
başka | other |
ve | and |
TR Yahudilerin büyük bir kısmı “mülteci kotası” uygulamasından yararlanarak Almanya’ya göç edebildi
EN As a qualified engineer he found work in Dortmund, where Alexander grew up
TR Felix Banaszak kendisinin “klasik bir Ruhr Bölgesi hayat hikayesine” sahip olduğunu söylüyor; kastettiği, ailesinin göç geçmişi. Babasının büyük dedesi Ruhr bölgesine Polonya’dan gelmiş.
EN Felix Banaszak says he has a “classic Ruhr area biography”, and by that he means that his family shares a migration background. His great-grandparents on his father’s side of the family came to the Ruhr Valley from Poland.
turco | inglês |
---|---|
klasik | classic |
bölgesi | area |
göç | migration |
büyük | great |
polonya | poland |
TR Ekonomi, göç, dış politika… İşte, 19. Federal Meclis'e girme şansına sahip partilerin dört siyaset alanına ilişkin beyanları.
EN Why are the Bundestag elections under observation by the OSCE? George Tsereteli explains.
turco | inglês |
---|---|
sahip | are |
TR Göç organizasyonları için temel bir deneyim olarak yabancı bir ülkeye yeni gelen kişinin ortamın parçası olma duygusunu kılavuz alan inisiyatif, örneğin resmi dairelerdeki işlerde veya dil ediniminde aktif destek veriyor.
EN The work is based on the key experiences of refugees arriving in a strange, unfamiliar environment, and focuses on such things as support with necessary paperwork and visits to the authorities, or active support in language acquisition.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
dil | language |
aktif | active |
destek | support |
TR Meksiko’da yapılan bir buluşmada, dünyanın her köşesinden gelen siyasetçiler bir göç paktı üzerinde çalışma yürütüyor. Almanya önemli itkiler veriyor.
EN At a meeting in Mexico, politicians from all over the world are working on a pact for migration. Germany is contributing important ideas.
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
göç | migration |
çalışma | working |
almanya | germany |
önemli | important |
TR GFMD göç ve kalkınma konusunda fikir alışverişi ve etkileşim amacıyla on yıl önce kurulmuş enformel bir platform
EN The GFMD has now existed for ten years as an informal platform for interchange on migration and development
turco | inglês |
---|---|
göç | migration |
kalkınma | development |
yıl | years |
platform | platform |
TR BM Genel Sekreterinin Uluslararası Göç Özel Temsilcisi Louise Arbour “Bu konuda başarısız olursak göçmenlerin güçlü potansiyeli büyük ölçüde atıl kalır” dedi
EN “If we fail in this, we will be almost unable to utilise the immense potential of immigrants,” said Louise Arbour, Special Representative of the UN Secretary-General for International Migration
turco | inglês |
---|---|
genel | general |
uluslararası | international |
göç | migration |
temsilcisi | representative |
bu | this |
başarısız | fail |
potansiyeli | potential |
TR Uluslararası Göç Örgütü‘nün (IOM) başkanı William Lacy Swing, göçmenler ve mültecilerin bundan sonra da olacağını söyledi
EN William Lacy Swing, Director General of the International Organization for Migration (IOM), emphasised that there will continue to be displacement and migration
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
göç | migration |
william | william |
TR Onuncu GFMD Zirvesinin sonuçları, sonuçta yasal yolla göç için küresel bir mutabakata uzanması beklenen sürece yansıyor
EN The results of the tenth GFMD summit are flowing into a process that is ultimately intended to lead to a global agreement on safe and legal migration
turco | inglês |
---|---|
yasal | legal |
göç | migration |
küresel | global |
Mostrando 50 de 50 traduções