EN Build shared sms inbox, WhatsApp Shared Inbox, or Messenger, Telegram, and Line shared inbox
"shared within" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Build shared sms inbox, WhatsApp Shared Inbox, or Messenger, Telegram, and Line shared inbox
TR Paylaşılan sms gelen kutusu, WhatsApp Paylaşılan Gelen Kutusu veya Messenger , Telegram ve Line paylaşılan gelen kutusu oluşturun
inglês | turco |
---|---|
build | oluşturun |
shared | paylaşılan |
sms | sms |
inbox | gelen kutusu |
or | veya |
and | ve |
EN A shared inbox is different from a shared mailbox as a shared inbox offers the ability to centralize multiple channels such as emails, live chat messages, Messenger, WhatsApp or even phone calls
TR Messenger , WhatsApp ve hatta telefon görüşmeleri gibi birden çok kanalı merkezileştirme olanağı sunduğundan, paylaşılan bir gelen kutusu paylaşılan bir posta kutusundan farklıdır
inglês | turco |
---|---|
shared | paylaşılan |
chat | ve |
phone | telefon |
different | farklı |
inbox | gelen kutusu |
to | hatta |
emails | posta |
even | bir |
EN Build a shared sms inbox, WhatsApp Shared Inbox, or Messenger, Telegram, and Line shared inbox
TR Paylaşılan sms gelen kutusu, WhatsApp Paylaşılan Gelen Kutusu veya Messenger , Telegram ve Line paylaşılan gelen kutusu oluşturun
inglês | turco |
---|---|
build | oluşturun |
shared | paylaşılan |
sms | sms |
inbox | gelen kutusu |
and | ve |
or | veya |
EN Allowing your to create a shared sms inbox or a shared whatsapp inbox
TR Paylaşılan bir sms gelen kutusu veya paylaşılan bir whatsapp gelen kutusu oluşturmanıza izin vermek
inglês | turco |
---|---|
shared | paylaşılan |
sms | sms |
inbox | gelen kutusu |
or | veya |
to create | oluşturmanıza |
a | bir |
EN Chats, shared whiteboards, discussion tools, shared notes and break-out rooms for working in small groups can also be used for online teaching
TR Online eğitimde chat, beyaz tahta paylaşımı, oylama araçları, ders notları paylaşımı ve küçük gruplar için ara odalar (break out odaları) gibi araçlar da kullanılabiliyor
inglês | turco |
---|---|
notes | notlar |
rooms | odalar |
small | küçük |
groups | gruplar |
online | online |
tools | araçları |
and | ve |
in | da |
for | için |
EN Check Use pre-shared key for authentication check-box and enter your pre-shared key into the Key field. Click OK button.
TR Kimlik doğrulama için önceden paylaşılan anahtarı kullan kutusunu işaretleyin ve Anahtar alanına önceden paylaşılan anahtarı girin. Tamam düğmesine tıklayın.
inglês | turco |
---|---|
click | tıklayın |
button | düğmesine |
shared | paylaşılan |
authentication | kimlik doğrulama |
and | ve |
enter | girin |
pre | önceden |
EN If you’re looking for additional features, you might be interested in Hostinger’s Premium Shared or Business Shared web hosting plans
TR Eğer ek özellikler isterseniz Hostinger'ın Premium veya Kurumsal web hosting planları ilginizi çekebilir
inglês | turco |
---|---|
additional | ek |
premium | premium |
business | kurumsal |
features | özellikler |
if | eğer |
plans | planları |
web | web |
or | veya |
hosting | hosting |
EN You’ll find Hostinger Premium Shared or Business Shared web hosting plans to be exactly what you’re looking for. You’ll find more details about our plans here.
TR Hostinger Premium veya Kurumsal web hosting planları tam olarak aradığınız şeydir. Planlarımız hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
business | kurumsal |
premium | premium |
web | web |
or | veya |
exactly | tam olarak |
hosting | hosting |
plans | planları |
here | burada |
about | hakkında |
EN Because Extensions are executed within the same environment as a Lambda function, they have access to the same resources as the function, and permissions are shared between the function and the extension
TR Uzantılar, Lambda işleviyle aynı ortam içinde yürütüldüğünden, işlev ile aynı kaynaklara erişime sahiptir ve izinler, işlev ile uzantı arasında paylaşılır
inglês | turco |
---|---|
extensions | uzantılar |
environment | ortam |
lambda | lambda |
function | işlev |
access | erişime |
resources | kaynaklara |
and | ve |
between | arası |
the | aynı |
are | sahiptir |
EN Because Extensions are executed within the same environment as a Lambda function, they have access to the same resources as the function, and permissions are shared between the function and the extension
TR Uzantılar, Lambda işleviyle aynı ortam içinde yürütüldüğünden, işlev ile aynı kaynaklara erişime sahiptir ve izinler, işlev ile uzantı arasında paylaşılır
inglês | turco |
---|---|
extensions | uzantılar |
environment | ortam |
lambda | lambda |
function | işlev |
access | erişime |
resources | kaynaklara |
and | ve |
between | arası |
the | aynı |
are | sahiptir |
EN Your content, and information about the content within your files, is not shared with Adobe.
TR İçeriğiniz ve dosyalarınızdaki içerikle ilgili bilgiler Adobe ile paylaşılmaz.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
adobe | adobe |
about | ilgili |
files | dosyaları |
and | ve |
with | ile |
EN Receive submissions only from people within a certain kilometer radius. If you choose to receive submission from people within 20 kilometers radius, no one out of specified radius can fill out your form.
TR Yalnızca belirli bir kilometre yarıçapındaki kişilerden cevap alın. 20 kilometre yarıçap içindeki kişilerden cevap almayı seçerseniz, belirtilen yarıçapın dışında hiç kimse formunuzu dolduramaz.
inglês | turco |
---|---|
specified | belirtilen |
receive | alın |
your form | formunuzu |
out | dışında |
only | yalnızca |
EN The domain owner must approve the purchase demand for the second-hand domain, within 7 days at the latest. If no response is given within 7 days, the request and sale will be canceled.
TR Domain sahibi satıcı, ikinci el domaine gelen satın alma talebini en geç 7 gün içerisinde onaylamalıdır. Eğer 7 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi durumunda talep ve satış işlemi iptal edilir.
inglês | turco |
---|---|
owner | sahibi |
latest | en |
second | ikinci |
hand | el |
sale | satış |
domain | domain |
if | eğer |
and | ve |
response | cevap |
the | gün |
is | bir |
purchase | satın |
within | içerisinde |
request | talep |
EN Doubling the conversion rates within such a short period of time and increasing ROAS x4 shows that it's possible to be highly efficient, but in the meantime doubling revenues within 3 months time.
TR Dönüşüm oranlarını bu kadar kısa bir süre içinde iki katına çıkarmak ve ROAS değerini 4 kat artırmak, yüksek verimli olmanın ve 3 ay içinde gelirleri iki katına çıkarmanın mümkün olduğunu gösteriyor.
inglês | turco |
---|---|
short | kısa |
shows | gösteriyor |
highly | yüksek |
efficient | verimli |
months | ay |
and | ve |
possible | mümkün |
but | de |
conversion | dönüşüm |
period | süre |
in | içinde |
EN The covered AWS services that are within the scope of the K-ISMS certification can be found within AWS Services in Scope by Compliance Program
TR K-ISMS sertifikası kapsamında bulunan korunan AWS hizmetlerine Mevzuat Uyumluluğu Programına Göre Kapsam Dahilindeki AWS Hizmetleri bölümünden ulaşılabilir
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
by | göre |
certification | sertifikası |
services | hizmetleri |
program | programı |
are | bulunan |
scope | kapsamında |
EN The domain owner must approve the purchase demand for the second-hand domain, within 7 days at the latest. If no response is given within 7 days, the request and sale will be canceled.
TR Domain sahibi satıcı, ikinci el domaine gelen satın alma talebini en geç 7 gün içerisinde onaylamalıdır. Eğer 7 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi durumunda talep ve satış işlemi iptal edilir.
inglês | turco |
---|---|
owner | sahibi |
latest | en |
second | ikinci |
hand | el |
sale | satış |
domain | domain |
if | eğer |
and | ve |
response | cevap |
the | gün |
is | bir |
purchase | satın |
within | içerisinde |
request | talep |
EN 1974: While numerous researchers contributed to the idea of backpropagation, Paul Werbos was the first person in the US to note its application within neural networks within his PhD thesis (PDF, 8.1 MB) (link resides outside IBM).
TR 1974: Pek çok araştırmacı geri yayılım fikrine katkıda bulunmuş olsa da, Paul Werbos kendi doktora tezinde (PDF, 8.1 MB) (bağlantı IBM dışındadır) ABD'de geri yayılımın nöral ağlar içindeki uygulamasını belirten ilk kişiydi.
inglês | turco |
---|---|
paul | paul |
networks | ağlar |
ibm | ibm |
link | bağlantı |
in | da |
to | geri |
first | ilk |
application | uygulamasını |
the | olsa |
of | çok |
EN Powered by convolutional neural networks, computer vision has applications within photo tagging in social media, radiology imaging in healthcare, and self-driving cars within the automotive industry.
TR Gücünü evrişimli nöral ağlardan alan bilgisayar görüşü, sosyal medyada fotoğraf etiketleme, sağlık hizmetlerinde radyoloji görüntüleme ve otomotiv endüstrisinde sürücüsüz araçlar gibi alanlarda uygulanıyor.
inglês | turco |
---|---|
computer | bilgisayar |
photo | fotoğraf |
imaging | görüntüleme |
healthcare | sağlık |
automotive | otomotiv |
and | ve |
the | gibi |
cars | araç |
industry | endüstrisinde |
in | alan |
social | sosyal |
EN Whether you want to design graphics to help communicate your point within a blog post, to make a landing page pop or to convey information within an email newsletter, Visme has the tools you need
TR Bir blog gönderisinde amacınızı iletmeye yardımcı olacak grafikler tasarlamak, bir açılış sayfası oluşturmak veya bir e-posta bülteninde bilgi iletmek istiyorsanız, Visme ihtiyacınız olan araçlara sahiptir
inglês | turco |
---|---|
graphics | grafikler |
information | bilgi |
visme | visme |
tools | araç |
page | sayfası |
blog | blog |
posta | |
has | sahiptir |
help | yardımcı |
to design | tasarlamak |
or | veya |
you need | ihtiyacınız |
to | e |
EN Offline for analytical purposes within Kobo or to offer personalized experiences within the Kobo experience
TR Kobo içinde analiz amaçları için çevrimdışı veya Kobo deneyimi içinde kişiselleştirilmiş deneyimleri sunmak
EN More than 4.3 million open access articles are surfaced via Digital Commons and have been shared nearly a billion times.
TR Digital Commons vasıtasıyla 4,3 milyondan fazla açık erişimli makale ortaya çıktı ve bunlar neredeyse bir milyar defa paylaşıldı.
inglês | turco |
---|---|
million | milyondan |
open | açık |
access | erişimli |
nearly | neredeyse |
billion | milyar |
commons | commons |
more | fazla |
and | ve |
are | bunlar |
digital | bir |
EN ReusableThe key benefit for the wider research community of having research data being shared is the ability to reuse this data
TR Yeniden kullanılabilirGenel olarak araştırma camiası için verilerin paylaşılmasının en önemli faydası, bu verileri yeniden kullanabilme imkanı sağlamasıdır
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
key | önemli |
this | bu |
data | verileri |
of | in |
EN — the number of times the article was shared on Facebook and Twitter (including top contributors).
TR — makalenin Facebook ve Twitter'da (en çok katkıda bulunanlar dahil) kaç defa paylaşıldığının sayısı.
EN Data That May Be Shared With Other Users
TR Diğer Kullanıcılarla Paylaşılabilecek Veriler
inglês | turco |
---|---|
data | veriler |
other | diğer |
users | kullanıcı |
EN Public data may be searchable by search engines and be shared with third parties, including through our Products.
TR Herkese açık veriler arama motorları tarafından aranabilir ve Ürünlerimiz dahil üçüncü taraflarla paylaşılabilir.
inglês | turco |
---|---|
public | açık |
searchable | aranabilir |
parties | taraflarla |
data | veriler |
by | tarafından |
search | arama |
including | dahil |
third | üçüncü |
engines | motorları |
and | ve |
EN Data That May Be Shared With Affiliates, Service Providers and Partners
TR İştirakler, Hizmet Sağlayıcılar ve İş Ortaklarıyla Paylaşılabilecek Veriler
inglês | turco |
---|---|
data | veriler |
service | hizmet |
providers | sağlayıcılar |
and | ve |
EN Data is only shared after it has been processed into an inferred visit to a public location
TR Veriler, yalnızca halka açık bir konuma yapılan bir ziyaret olarak işlendikten sonra paylaşılır
inglês | turco |
---|---|
data | veriler |
location | konuma |
public | açık |
only | yalnızca |
a | bir |
visit | ziyaret |
EN Data That May Be Shared With Our Affiliates and Subsidiaries
TR İştiraklerimiz ve Bağlı Ortaklarımızla Paylaşılabilecek Veriler
inglês | turco |
---|---|
data | veriler |
and | ve |
EN As we are part of the Whoix LTD, information may be shared with members of the Whoix LTD in order to execute on the provisions of this service, for direct marketing, or to help our product development
TR Whoix LTD'nin bir parçası olduğumuz için, bu hizmetin hükümlerini yürütmek, doğrudan pazarlama yapmak veya ürün geliştirmemize yardımcı olmak için bilgiler Whoix LTD'nin üyeleriyle paylaşılabilir
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
service | hizmetin |
direct | doğrudan |
marketing | pazarlama |
we are | olduğumuz |
members | üyeleriyle |
help | yardımcı |
this | bu |
product | ürün |
or | veya |
EN The information that is collected and shared with those parties is outlined above.
TR Bu taraflarla toplanan ve paylaşılan bilgiler yukarıda özetlenmiştir.
inglês | turco |
---|---|
collected | toplanan |
shared | paylaşılan |
parties | taraflarla |
and | ve |
information | bilgiler |
those | bu |
EN Repair shops in Asia thrive on the information shared by those manufacturers.
TR Asya'daki tamir mağazaları, bu üreticiler tarafından paylaşılan bilgilerle gelişiyor.
inglês | turco |
---|---|
repair | tamir |
shared | paylaşılan |
those | bu |
manufacturers | üreticiler |
by | tarafından |
EN Simple email & shared calendars.
TR Basit e-posta ve paylaşılan takvimler.
inglês | turco |
---|---|
simple | basit |
shared | paylaşılan |
posta |
EN Dedicated hosting solutions are on a single private server, while VPS(Virtual Private Server) and cloud hosting are on shared resources
TR Özel barındırma çözümleri tek bir özel sunucu üzerindeyken VPS (Sanal Özel Sunucu) ve bulut barındırma paylaşılan kaynaklarda yer alır
inglês | turco |
---|---|
vps | vps |
virtual | sanal |
cloud | bulut |
shared | paylaşılan |
solutions | çözümleri |
hosting | barındırma |
server | sunucu |
and | ve |
EN Once you’ve shared your survey or embedded it in your website, you’ll be able to collect responses and view them on any device
TR Anketinizi paylaştığınızda ya da onu web sitenize yerleştirdiğinizde, form yanıtlarını toplayabilecek ve onları herhangi bir cihazda görüntüleyebileceksiniz
inglês | turco |
---|---|
website | web |
responses | yanıtlar |
device | cihazda |
in | da |
it | onu |
them | onları |
any | herhangi |
and | ve |
EN This javascript API is used to identify you even if you try to clear standard cookies files, Flash cookies (Local Shared Objects or LSOs), and others
TR Bu javascript API'si, standart cookies dosyalarını, Flash cookies'i (Yerel Paylaşılan Nesneler veya LSO'lar) ve diğerlerini temizlemeye çalışsanız bile sizi tanımlamak için kullanılır
inglês | turco |
---|---|
javascript | javascript |
used | kullanılır |
standard | standart |
local | yerel |
shared | paylaşılan |
objects | nesneler |
this | bu |
or | veya |
and | ve |
identify | tanımlamak |
files | dosyaları |
EN If you got cookied once, switching to another browser doesn't help you, as long as your device still have the Local Shared Object cookie - the type of cookies which reproduces in all your browsers.
TR Cihazınızda Cookie'ler kurulduktan sonra, cihazınızda yerel olarak paylaşılan Cookie nesnesi (tüm tarayıcılarınızda yeniden üretilen Cookies türü) olduğu sürece, başka bir tarayıcıya geçmenize yardımcı olmaz.
inglês | turco |
---|---|
as long as | sürece |
help | yardımcı |
local | yerel |
device | cihaz |
shared | paylaşılan |
browser | tarayıcı |
all | tüm |
browsers | tarayıcılar |
type | tür |
the | başka |
EN fidanistanbul.com is an e-commerce site where online shopping is possible and also information about plants is shared
TR fidanistanbul.com, online alışveriş yapılabilen ve aynı zamanda bitkiler ile ilgili bilgilerin paylaşıldığı bir e-ticaret sitesidir
inglês | turco |
---|---|
online | online |
shopping | alışveriş |
about | ilgili |
and | ve |
EN Kaya emphasized that when supported with access to relevant expertise, refugees have the capacity to make significant contributions to the economy and she shared a number of examples from Turkey and abroad.
TR Kaya, göçmen ve mültecilerin piyasaya katılımlarında uzmanlık desteği aldıkları koşulda ekonomiye ciddi katkı yapabilme potansiyeli olduğuna dikkat çekerek Türkiye ve dünyadan bazı örnekleri paylaştı.
inglês | turco |
---|---|
expertise | uzmanlık |
refugees | mültecilerin |
turkey | türkiye |
examples | örnekleri |
and | ve |
to | bazı |
EN Kaya emphasized that when supported with access to relevant expertise, refugees have the capacity to make significant contributions to the economy and she shared a number of examples from Turkey and abroad.
TR Kaya, göçmen ve mültecilerin piyasaya katılımlarında uzmanlık desteği aldıkları koşulda ekonomiye ciddi katkı yapabilme potansiyeli olduğuna dikkat çekerek Türkiye ve dünyadan bazı örnekleri paylaştı.
inglês | turco |
---|---|
expertise | uzmanlık |
refugees | mültecilerin |
turkey | türkiye |
examples | örnekleri |
and | ve |
to | bazı |
EN We missed each other a lot! This was the feeling everyone shared on this special evening in the garden of a downtown hotel in Istanbul
TR Eğitim İzleme Göstergeleri, ERG tarafından FNF’nin desteğiyle 12-14 Ağustos 2020 tarihlerinde düzenlenen Eğitim Verisi Okuryazarlığı Yaz Okulu kapsamında hazırlandı
inglês | turco |
---|---|
a | a |
EN A SHARED VISION AND CALL TO ACTION FOR THE NETIZENS OF THE WORLD
TR ORTAK BİR GÖRÜŞ VE DÜNYA AKTİF İNTERNET KULLANICILARI İÇİN EYLEME ÇAĞRI
inglês | turco |
---|---|
a | a |
shared | ortak |
and | ve |
EN Collaborate with your team in one shared team folder. Team members get access to every transcript as it is uploaded and transcribed.
TR Paylaşılan bir takım klasöründe ekibinizle işbirliği yapın. Ekip üyeleri, yüklenen ve transkribe edildiğinde her transkripte erişebilir.
inglês | turco |
---|---|
collaborate | işbirliği |
shared | paylaşılan |
access | erişebilir |
transcript | transkripte |
transcribed | transkribe |
members | üyeleri |
team | ekip |
to | yapın |
and | ve |
in | bir |
EN Cloud-based team account with shared transcripts and folders.
TR Paylaşılan transkriptlere ve klasörlere sahip bulut tabanlı ekip hesabı.
inglês | turco |
---|---|
team | ekip |
shared | paylaşılan |
transcripts | transkriptlere |
and | ve |
cloud | bulut |
based | tabanlı |
account | hesabı |
EN Transcripts are automatically shared with all teammates unless you mark them as a private file.
TR Transkriptler, siz bunları özel bir dosya olarak işaretlemediğiniz sürece tüm takım arkadaşlarıyla otomatik olarak paylaşılır.
inglês | turco |
---|---|
transcripts | transkriptler |
file | dosya |
all | tüm |
as | olarak |
automatically | otomatik olarak |
EN Optional prompts for after the first round of shares. Note: chair may wish to wait for ~30 seconds before saying: “Would anybody who hasn’t shared yet like to share?” and then pause for another ~30 seconds before moving on.
TR İlk hisse turundan sonra isteğe bağlı istemler. Not: Başkan, “Henüz paylaşmamış biri paylaşmak ister mi?” demeden önce ~30 saniye beklemek isteyebilir. ve devam etmeden önce ~30 saniye daha duraklayın.
EN Limited: Only certain people can access your form and its records through 'Shared with me' section on MyForms page
TR Sınırlı: Formunuza ve kayıtlarına, Formlarım sayfasındaki 'Benimle Paylaşılanlar' bölümünden yalnızca belirli kişiler erişebilir
inglês | turco |
---|---|
certain | belirli |
access | erişebilir |
section | bölüm |
page | sayfası |
limited | sınırlı |
people | kişiler |
and | ve |
EN Limited: Only certain people that you list can access the form or its records. They will see that form or report under the “Shared with me” section when they login forms.app.
TR Sınırlı: Yalnızca listelediğiniz belirli kişiler forma veya kayıtlarına erişebilir. forms.app'a giriş yaptıklarında bu formu veya raporu 'Benimle Paylaşılanlar' bölümünde görecekler.
inglês | turco |
---|---|
limited | sınırlı |
certain | belirli |
report | raporu |
section | bölümünde |
access | erişebilir |
form | formu |
login | giriş |
or | veya |
only | yalnızca |
EN Unlisted: People with whom you or anybody else shared the unique link can access the form.
TR Liste Dışı: Sizin veya başka birinin benzersiz bağlantıyı paylaştığı kişiler forma erişebilir.
inglês | turco |
---|---|
unique | benzersiz |
access | erişebilir |
or | veya |
the | başka |
link | bağlantıyı |
EN A current password must first be entered in order to change it. This is always important when computers are located in a public or shared space.
TR Şifrenizi değiştirmek için öncelikle mevcut şifrenizi girmelisiniz. Bu, bilgisayarlar halka açık bir yerde ise ya da ortak kullanım alanında bulunuyorsa, daima önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
always | daima |
computers | bilgisayarlar |
space | alan |
important | önemlidir |
this | bu |
in | da |
first | öncelikle |
public | açık |
shared | ortak |
to | için |
to change | değiştirmek |
EN The Shared Inbox for teams dedicated to SMB's - Crisp
TR KOBİ'lere adanmış ekipler için Paylaşılan Gelen Kutusu - Net
inglês | turco |
---|---|
shared | paylaşılan |
inbox | gelen kutusu |
teams | ekipler |
dedicated | adanmış |
the | gelen |
Mostrando 50 de 50 traduções