EN Access to online self-paced labs
EN Access to online self-paced labs
TR Çevrimiçi adım adım bireysel öğrenme laboratuvarlarına erişim
inglês | turco |
---|---|
access | erişim |
EN For a more detailed understanding of the elements of Kubernetes architecture, try this self-paced online course: “Kubernetes 101”.
TR Kubernetes mimarisinin bileşenleri hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek için bu öğrencinin ilerleyişine dayalı çevrim içi kursu deneyin: "Kubernetes 101".
inglês | turco |
---|---|
detailed | ayrıntılı |
try | deneyin |
this | bu |
for | için |
more | daha |
EN The main goal of Callisto is to research and develop a reference implementation of a self-sustaining, self-governed and self-funded blockchain ecosystem and development environment.
TR Callisto'nun esas amacı, kendine yetebilen, kendini yönetebilen ve kendini fonlayabilen bir blockchain ekosistemi ve geliştirme ortamı için referans bir uygulama araştırmak ve geliştirmektir.
inglês | turco |
---|---|
reference | referans |
ecosystem | ekosistemi |
goal | amacı |
blockchain | blockchain |
development | geliştirme |
implementation | uygulama |
environment | ortamı |
and | ve |
of | in |
to | için |
a | bir |
EN Highlight areas in your coaching sessions for others to review or categorize your coaching sessions into themes for easy inspection at a later date.
TR Koçluk oturumlarınızdaki alanları diğerlerinin daha sonraki bir tarihte kolay inceleme için koçluk oturumlarınızı temalar halinde gözden geçirmesi veya kategorize etmesi için vurgulayın.
inglês | turco |
---|---|
categorize | kategorize |
themes | temalar |
easy | kolay |
areas | alanları |
or | veya |
in | halinde |
review | gözden |
a | sonraki |
EN We organize a series of online support sessions as part of the STGM Studio. These sessions are open to organizations seeking online support from the studio.
TR STGM Stüdyosu kapsamında bir dizi çevrimiçi destek oturumları düzenliyoruz. Bu oturumlar, stüdyodan çevrimiçi destek almak isteyen örgütlere açık.
inglês | turco |
---|---|
series | dizi |
support | destek |
stgm | stgm |
these | bu |
open | açık |
online | çevrimiçi |
a | bir |
EN Highlight areas in your coaching sessions for others to review or categorize your coaching sessions into themes for easy inspection at a later date.
TR Koçluk oturumlarınızdaki alanları diğerlerinin daha sonraki bir tarihte kolay inceleme için koçluk oturumlarınızı temalar halinde gözden geçirmesi veya kategorize etmesi için vurgulayın.
inglês | turco |
---|---|
categorize | kategorize |
themes | temalar |
easy | kolay |
areas | alanları |
or | veya |
in | halinde |
review | gözden |
a | sonraki |
EN These currencies are traded outside of the US and European trading sessions, so their trading activity is low compared to other trading sessions
TR Bu para birimleri ABD ve Avrupa işlem seanslarının dışında işlem görür, bu nedenle işlem faaliyetleri diğer işlem seanslarına kıyasla düşüktür
inglês | turco |
---|---|
outside | dışında |
european | avrupa |
trading | işlem |
compared | kıyasla |
other | diğer |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
to | nedenle |
EN These currencies are traded outside of the US and European trading sessions, so their trading activity is low compared to other trading sessions
TR Bu para birimleri ABD ve Avrupa işlem seanslarının dışında işlem görür, bu nedenle işlem faaliyetleri diğer işlem seanslarına kıyasla düşüktür
inglês | turco |
---|---|
outside | dışında |
european | avrupa |
trading | işlem |
compared | kıyasla |
other | diğer |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
to | nedenle |
EN These currencies are traded outside of the US and European trading sessions, so their trading activity is low compared to other trading sessions
TR Bu para birimleri ABD ve Avrupa işlem seanslarının dışında işlem görür, bu nedenle işlem faaliyetleri diğer işlem seanslarına kıyasla düşüktür
inglês | turco |
---|---|
outside | dışında |
european | avrupa |
trading | işlem |
compared | kıyasla |
other | diğer |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
to | nedenle |
EN These currencies are traded outside of the US and European trading sessions, so their trading activity is low compared to other trading sessions
TR Bu para birimleri ABD ve Avrupa işlem seanslarının dışında işlem görür, bu nedenle işlem faaliyetleri diğer işlem seanslarına kıyasla düşüktür
inglês | turco |
---|---|
outside | dışında |
european | avrupa |
trading | işlem |
compared | kıyasla |
other | diğer |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
to | nedenle |
EN These currencies are traded outside of the US and European trading sessions, so their trading activity is low compared to other trading sessions
TR Bu para birimleri ABD ve Avrupa işlem seanslarının dışında işlem görür, bu nedenle işlem faaliyetleri diğer işlem seanslarına kıyasla düşüktür
inglês | turco |
---|---|
outside | dışında |
european | avrupa |
trading | işlem |
compared | kıyasla |
other | diğer |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
to | nedenle |
EN These currencies are traded outside of the US and European trading sessions, so their trading activity is low compared to other trading sessions
TR Bu para birimleri ABD ve Avrupa işlem seanslarının dışında işlem görür, bu nedenle işlem faaliyetleri diğer işlem seanslarına kıyasla düşüktür
inglês | turco |
---|---|
outside | dışında |
european | avrupa |
trading | işlem |
compared | kıyasla |
other | diğer |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
to | nedenle |
EN These currencies are traded outside of the US and European trading sessions, so their trading activity is low compared to other trading sessions
TR Bu para birimleri ABD ve Avrupa işlem seanslarının dışında işlem görür, bu nedenle işlem faaliyetleri diğer işlem seanslarına kıyasla düşüktür
inglês | turco |
---|---|
outside | dışında |
european | avrupa |
trading | işlem |
compared | kıyasla |
other | diğer |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
to | nedenle |
EN These currencies are traded outside of the US and European trading sessions, so their trading activity is low compared to other trading sessions
TR Bu para birimleri ABD ve Avrupa işlem seanslarının dışında işlem görür, bu nedenle işlem faaliyetleri diğer işlem seanslarına kıyasla düşüktür
inglês | turco |
---|---|
outside | dışında |
european | avrupa |
trading | işlem |
compared | kıyasla |
other | diğer |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
to | nedenle |
EN Live it well when you stay with us.Stepping away from your everyday life to relax and feel restored is no longer considered an indulgence and is increasingly becoming a necessity in our fast-paced world
TR Bizimle konakladığınızda iyi yaşayın.Rahatlamak ve yenilenmiş hissetmek için günlük yaşamınızdan uzaklaşmanız artık bir şımarıklık olarak görülmüyor ve hızla akan dünyamızda bir gereklilik haline geliyor
inglês | turco |
---|---|
well | iyi |
with us | bizimle |
fast | hızla |
everyday | günlük |
life | yaşam |
is | artık |
and | ve |
a | bir |
to | için |
EN Live it well when you stay with us.Stepping away from your everyday life to relax and feel restored is no longer considered an indulgence and is increasingly becoming a necessity in our fast-paced world
TR Bizimle konakladığınızda iyi yaşayın.Rahatlamak ve yenilenmiş hissetmek için günlük yaşamınızdan uzaklaşmanız artık bir şımarıklık olarak görülmüyor ve hızla akan dünyamızda bir gereklilik haline geliyor
inglês | turco |
---|---|
well | iyi |
with us | bizimle |
fast | hızla |
everyday | günlük |
life | yaşam |
is | artık |
and | ve |
a | bir |
to | için |
EN For casino operators, TV games are a separate exciting niche of widely beloved fast-paced games
TR Kasino operatörleri için TV oyunları, hızlı tempolu dünyaca ünlü oyunların ayrı ve heyecan verici bir sektördür
inglês | turco |
---|---|
exciting | heyecan verici |
tv | tv |
fast | hızlı |
separate | ayrı |
for | için |
games | oyunlar |
a | bir |
of | in |
EN TVBET's portfolio consists of well-known products that do not require a comprehensive study of the rules, while the fast-paced action fully satisfies the demands of casino fans.
TR TVBET portföyü çok fazla araştırma gerektirmeyen tanınmış ürünlerden oluşurken, hızlı tempolu kasino hayranlarının ihtiyaçlarını tam olarak karşılar.
inglês | turco |
---|---|
require | ihtiyaç |
study | araştırma |
known | tanınmış |
fast | hızlı |
portfolio | portföy |
the | fazla |
EN A very simple and fast-paced live-game where 1 out of 37 numbered balls is drawn
TR 37 piyango topundan 1 tanesinin düştüğü çok basit ve dinamik bir canlı oyundur.
inglês | turco |
---|---|
live | canlı |
simple | basit |
and | ve |
a | bir |
EN You may be leasing, building, and outfitting new space to accommodate fast-paced growth and need project-based support
TR Hızlı büyümeye uyum sağlamak yeni alan kiralıyor, inşa ediyor, donatıyor ve proje tabanlı desteğe ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
fast | hızlı |
based | tabanlı |
need | ihtiyaç |
project | proje |
building | inşa |
and | ve |
to | sağlamak |
EN Fundamental principles are shared through lectures and group studies, while increasing the self application skills in practical sessions become one of the fundamental priorities of the trainings.
TR Konu anlatımları ve grup çalışmaları temel prensipler paylaşılırken, uygulama oturumları ile katılımcıların kendi yapabilme becerilerinin arttırılması eğitimin temel önceliklerinden birisi oluyor.
inglês | turco |
---|---|
studies | çalışmaları |
application | uygulama |
and | ve |
fundamental | temel |
group | grup |
through | e |
the | ile |
EN Fundamental principles are shared through lectures and group studies, while increasing the self application skills in practical sessions become one of the fundamental priorities of the trainings.
TR Konu anlatımları ve grup çalışmaları temel prensipler paylaşılırken, uygulama oturumları ile katılımcıların kendi yapabilme becerilerinin arttırılması eğitimin temel önceliklerinden birisi oluyor.
inglês | turco |
---|---|
studies | çalışmaları |
application | uygulama |
and | ve |
fundamental | temel |
group | grup |
through | e |
the | ile |
EN Where self-care meets self-love — find every single FOREO product you could wish for. Enjoy all the beautiful things that can turn a blah day into a spa day!
TR Kişisel bakımın sevgiyle buluştuğu yerde - dilediğiniz her FOREO ürününü bulun. Sıradan bir günü bir spa gününe dönüştürebilecek tüm güzel şeylerin tadını çıkarın!
inglês | turco |
---|---|
foreo | foreo |
find | bulun |
day | günü |
beautiful | güzel |
enjoy | tadını |
spa | spa |
all | tüm |
a | bir |
the | kişisel |
EN Individual Self-Instruction and Self-Training Aids, Programmes
TR Kişisel Eğitim ve Gelişim Ekipmanları, Programları
inglês | turco |
---|---|
individual | kişisel |
training | eğitim |
programmes | programları |
and | ve |
EN Physical self-careAfter years of neglecting our bodies and living environment, we benefit from prioritizing our physical self-care
TR Fiziksel öz bakımYıllarca bedenlerimizi ve yaşadığımız çevreyi ihmal ettikten sonra, fiziksel öz bakımımıza öncelik vermenin faydasını görüyoruz
inglês | turco |
---|---|
physical | fiziksel |
years | yaş |
of | sonra |
and | ve |
EN These acts of self-love go a long way towards rebuilding our self-esteem in sobriety.
TR Bu öz-sevgi eylemleri, ayık halde özsaygımızı yeniden inşa etmede uzun bir yol kat eder.
inglês | turco |
---|---|
long | uzun |
way | yol |
these | bu |
of | in |
a | bir |
EN Negative self-talk and insensitive humour about self-harming behaviour
TR Kendine zarar verme davranışı hakkında olumsuz iç konuşma ve duyarsız mizah
inglês | turco |
---|---|
negative | olumsuz |
about | hakkında |
and | ve |
self | kendine |
EN If you want to become self-employed in Germany, you should know and be able to contextualise the most important terms relating to the subject of “self-employment” and “starting up”
TR Almanya'da serbest meslek sahibi olmak istiyorsanız, "serbest meslek" ve "iş kurma" ile ilgili en önemli terimleri bilmeli ve kategorize edebilmelisiniz
EN Ahrefs enables us to streamline all of our SEO efforts. This resulted in a 170% YOY increase in sessions and revenue since we started using it.
TR Ahrefs tüm SEO çalışmalarımızı kolaylaştırmamızı sağlıyor. Bu, onu kullanmaya başladığımızdan bu yana oturumlarda ve gelirlerde %170’lik bir artışa neden oldu.
inglês | turco |
---|---|
increase | artış |
using | kullanmaya |
seo | seo |
this | bu |
ahrefs | ahrefs |
it | onu |
and | ve |
all | tüm |
a | bir |
EN The integrity of research is frequently addressed in education and training sessions by research institutions
TR Araştırmaların doğruluğu araştırma kuruluşlarının eğitim ve öğrenim oturumlarında sık sık işlenen bir konudur
inglês | turco |
---|---|
frequently | sık |
institutions | kuruluşlar |
research | araştırma |
and | ve |
training | eğitim |
EN We hold information sessions and refer disaster-affected individuals to services. We provide support to help them overcome physical and psychological impacts they experience.
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
them | karşı |
support | temel |
and | ve |
EN Information sessions were provided in order to address non-structural risks and raise disaster awareness
TR Simav Depremi sonrasında temel afet bilincinin yükseltilmesi ve yapısal olmayan risklerin azaltılması alanında halkın bilgilendirmesini sağladık
inglês | turco |
---|---|
address | alan |
risks | risklerin |
and | ve |
disaster | afet |
structural | yapısal |
to | sonrasında |
EN How to organize baby massage sessions and classes
TR Kulübünüzün Üye Sayısını Artırma Stratejileri
EN Their fastidious standards in the studio and use of world-class sessions players has also been a hallmark of their work
TR 1981 yılında dağılan grup, daha sonra tekrar biraraya geldi
inglês | turco |
---|---|
in | da |
the | sonra |
EN She issued two demos of mostly live tracks in 2003: The First One in April and The Summer Sessions in October
TR Uzun süre yeteneğini küçük klüplerde ve üniversite ortamında gösteren Sara, 2004 yılında Tiny Bear Publishing’den ilk solo albümü “Little Voice”u çıkarttı
inglês | turco |
---|---|
in | yılında |
first | ilk |
and | ve |
EN Information and awareness-raising sessions on basic rights and services.
TR Temel hak ve hizmetlerle ilgili bilgilendirme ve farkındalık oturumları düzenleme.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgilendirme |
and | ve |
basic | temel |
services | hizmetlerle |
on | ilgili |
awareness | farkındalık |
EN Community member volunteers support us in reaching refugees for the information and awareness raising sessions we organize in the scope of the project.
TR Proje kapsamında düzenlediğimiz bilgilendirme ve farkındalık oturumlarında, mültecilere erişebilmek için topluluk içi gönüllülerden destek alıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
community | topluluk |
support | destek |
refugees | mültecilere |
information | bilgilendirme |
awareness | farkındalık |
and | ve |
project | proje |
of | in |
scope | kapsamında |
for | için |
EN We restructured our information sessions to cover topics such as official pandemic measures, short-term working allowance, or how to get the codes that are now needed in Turkey for entering public buildings and using transportation.
TR Bilgilendirme seanslarımızı pandemiye ilişkin alınan resmi önlemler, kısa çalışma ödeneği, HES kodu, uzaktan eğitim sistemi gibi konuları kapsayacak şekilde yeniden yapılandırdık.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgilendirme |
official | resmi |
get | al |
codes | kodu |
now | yeniden |
measures | önlemler |
short | kısa |
working | çalışma |
topics | konuları |
to | e |
and | şekilde |
EN Community member volunteers support us in reaching refugees for the information and awareness raising sessions we organize in the scope of the project.
TR Proje kapsamında düzenlediğimiz bilgilendirme ve farkındalık oturumlarında, mültecilere erişebilmek için topluluk içi gönüllülerden destek alıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
community | topluluk |
support | destek |
refugees | mültecilere |
information | bilgilendirme |
awareness | farkındalık |
and | ve |
project | proje |
of | in |
scope | kapsamında |
for | için |
EN We restructured our information sessions to cover topics such as official pandemic measures, short-term working allowance, or how to get the codes that are now needed in Turkey for entering public buildings and using transportation.
TR Bilgilendirme seanslarımızı pandemiye ilişkin alınan resmi önlemler, kısa çalışma ödeneği, HES kodu, uzaktan eğitim sistemi gibi konuları kapsayacak şekilde yeniden yapılandırdık.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgilendirme |
official | resmi |
get | al |
codes | kodu |
now | yeniden |
measures | önlemler |
short | kısa |
working | çalışma |
topics | konuları |
to | e |
and | şekilde |
EN Since the turnout was beyond our expectations, we increased the number of sessions
TR Kapasite geliştirme toplantılarını yüz yüze devam ettirirken, pandemiyle birlikte hayatımıza çevrimiçi kapasite geliştirme toplantıları girdi
inglês | turco |
---|---|
of | birlikte |
EN The workshop will consist of two main sessions; one in the morning and one in the afternoon
TR Çalıştay programı sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki ana bölümden oluşacak
inglês | turco |
---|---|
main | ana |
morning | sabah |
and | ve |
the | sonra |
two | iki |
EN The workshop will consist of two main sessions; one in the morning and one in the afternoon
TR Çalıştay programı sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki ana bölümden oluşacak
inglês | turco |
---|---|
main | ana |
morning | sabah |
and | ve |
the | sonra |
two | iki |
EN Since the turnout was beyond our expectations, we increased the number of sessions
TR Kapasite geliştirme toplantılarını yüz yüze devam ettirirken, pandemiyle birlikte hayatımıza çevrimiçi kapasite geliştirme toplantıları girdi
inglês | turco |
---|---|
of | birlikte |
EN Convert your meetings and event sessions to text for all Cisco Webex meetings that you record. Always have an easily accessible text record of every call.
TR Toplantılarınızı ve etkinlik oturumlarınızı kaydettiğiniz tüm Cisco Webex toplantıları için metne dönüştürün. Her çağrının kolayca erişilebilen bir metin kaydına sahip olun.
inglês | turco |
---|---|
cisco | cisco |
webex | webex |
easily | kolayca |
event | etkinlik |
all | tüm |
meetings | toplantılar |
and | ve |
EN Quickly transcribe your coaching sessions
TR Koçluk oturumlarınızı hızlı bir şekilde transkribe edin
EN Automatically convert your coaching sessions to text so you don't have to spend hours typing or taking notes. Be the best professional coach you can be.
TR Koçluk oturumlarınızı otomatik olarak metne dönüştürün, böylece saatlerinizi yazarak veya not almanıza gerek kalmasın. Olabileceğin en iyi profesyonel koç ol.
inglês | turco |
---|---|
professional | profesyonel |
automatically | otomatik olarak |
text | metne |
or | veya |
have | gerek |
best | en |
EN Automated transcripts of your coaching sessions in minutes, not hours.
TR Koçluk seanslarınızın saatler değil dakikalar içinde otomatik transkriptleri.
inglês | turco |
---|---|
automated | otomatik |
of | ın |
in | içinde |
transcripts | transkriptleri |
minutes | dakikalar |
not | değil |
EN Transcribe recordings of your coaching sessions with Sonix and see for yourself!
TR Sonix ile koçluk seanslarının kayıtlarını transkribe edin ve kendiniz görün!
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
see | görün |
with | ile |
and | ve |
yourself | kendiniz |
EN Review your coaching sessions with others
TR Koçluk oturumlarınızı başkalarıyla gözden geçirin
inglês | turco |
---|---|
review | gözden |
others | başkaları |
Mostrando 50 de 50 traduções