EN "When Peter Hahn transitioned to working remotely, we found that our VPN was causing serious performance issues
"resolve issues remotely" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN "When Peter Hahn transitioned to working remotely, we found that our VPN was causing serious performance issues
TR "Peter Hahn uzaktan çalışmaya geçtiğinde VPN'imizin ciddi performans sorunlarına neden olduğunu gördük
inglês | turco |
---|---|
peter | peter |
remotely | uzaktan |
serious | ciddi |
performance | performans |
to | neden |
issues | sorunları |
EN Users can access help articles and resolve issues directly from our Live Chat
TR Kullanıcılar yardım makalelerine erişebilir ve sorunları doğrudan Canlı Sohbetimizden çözebilir
inglês | turco |
---|---|
access | erişebilir |
help | yardım |
directly | doğrudan |
live | canlı |
issues | sorunları |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN The system or tool creates a 'ticket' which documents customer requests and interactions over time, making it easier for customer service agents to resolve complicated issues.
TR Sistem veya araç, zaman içinde müşteri isteklerini ve etkileşimlerini belgeleyen ve müşteri hizmetleri temsilcilerinin karmaşık sorunları çözmesini kolaylaştıran bir "bilet" oluşturur.
inglês | turco |
---|---|
creates | oluşturur |
ticket | bilet |
requests | isteklerini |
complicated | karmaşık |
time | zaman |
customer | müşteri |
and | ve |
issues | sorunları |
system | sistem |
the | araç |
or | veya |
service | hizmetleri |
EN Resolve issues with promo codes
TR Promosyon kodlarıyla ilgili sorunları çözme
inglês | turco |
---|---|
promo | promosyon |
codes | kodları |
issues | sorunları |
EN Enable video calling with the 5 MP front color camera, allowing your workers to get the instant on-site help they need to resolve technical equipment issues and more
TR Personelinizin teknik ekipman sorunlarını ve daha fazlasını çözmek için ihtiyaç duydukları yardımı yerinde ve anında alması için 5 MP renkli ön kamera ile video aramasını etkinleştirin
inglês | turco |
---|---|
enable | etkinleştirin |
video | video |
camera | kamera |
technical | teknik |
equipment | ekipman |
more | fazlasını |
color | için |
need | ihtiyaç |
and | ve |
instant | anında |
help | yardım |
issues | sorunları |
with | ile |
EN Unlike a regular application, WhatsApp connected to Jivo allows all of your employees to work through one phone number, quickly resolve customer issues and take full advantage of Jivo's functions.
TR Sıradan bir uygulamanın aksine, Jivo'ya bağlı WhatsApp, tüm çalışanlarınızın tek bir telefon numarası üzerinden çalışmasına, müşteri sorunlarını hızla çözmesine ve Jivo'nun işlevlerinden tam olarak yararlanmasına olanak tanır.
inglês | turco |
---|---|
unlike | aksine |
application | uygulamanın |
work | iş |
phone | telefon |
quickly | hızla |
customer | müşteri |
connected | bağlı |
full | tam |
number | numarası |
all | tüm |
and | ve |
a | bir |
issues | sorunları |
EN Fully functional, real-time WiFi Analysis and troubleshooting tool to help analyze and resolve WiFi issues (preloaded on supported Zebra Android devices)
TR WiFi sorunlarını analiz etmek ve çözümlemekte yardımcı olmak için tam fonksiyonlu, gerçek zamanlı WiFi Analizi ve sorun giderme aracı (desteklenen Zebra Android cihazlara önceden yüklenmiştir)
inglês | turco |
---|---|
fully | tam |
wifi | wifi |
troubleshooting | sorun giderme |
supported | desteklenen |
zebra | zebra |
android | android |
devices | cihazlara |
real | gerçek |
time | zamanlı |
tool | aracı |
and | ve |
help | yardımcı |
analysis | analizi |
analyze | analiz |
issues | sorunları |
EN Users can access help articles and resolve issues directly from our Live Chat
TR Kullanıcılar doğrudan Canlı Sohbetimizden yardım makalelerine erişebilir ve sorunları çözebilir
inglês | turco |
---|---|
access | erişebilir |
help | yardım |
directly | doğrudan |
live | canlı |
issues | sorunları |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN The system or tool creates a 'ticket' which documents customer requests and interactions over time, making it easier for customer service agents to resolve complicated issues.
TR Sistem veya araç, zaman içinde müşteri isteklerini ve etkileşimlerini belgeleyen ve müşteri hizmetleri temsilcilerinin karmaşık sorunları çözmesini kolaylaştıran bir "bilet" oluşturur.
inglês | turco |
---|---|
creates | oluşturur |
ticket | bilet |
requests | isteklerini |
complicated | karmaşık |
time | zaman |
customer | müşteri |
and | ve |
issues | sorunları |
system | sistem |
the | araç |
or | veya |
service | hizmetleri |
EN Resolve issues with promo codes
TR Promosyon kodlarıyla ilgili sorunları çözme
EN All issues found are divided into three groups, depending on their severity: errors, warnings, and notices. We’ll also take into account the frequency of detected issues, and show you what needs immediate attention.
TR Bulunan tüm sorunlar önemine göre üçe ayrıldı: hatalar, uyarılar ve bildirimler. Ayrıca tespit edilen sorunların sıklığını da dikkate alacağız ve neyin derhal ilgilenilmesi gerektiğini göstereceğiz.
inglês | turco |
---|---|
errors | hatalar |
notices | bildirimler |
of | ın |
immediate | derhal |
all | tüm |
depending | göre |
are | bulunan |
and | ve |
what | neyin |
issues | sorunları |
EN Find problems and issues that slow down the growth of organic search traffic. Fix issues yourself or send a report to subordinates or freelancers.
TR Organik arama trafiğinin artış hızını yavaşlatan sorunları tespit edin. Sorunları kendiniz düzeltin veya sizin için çalışanlara bir rapor gönderin.
inglês | turco |
---|---|
slow | yavaş |
organic | organik |
report | rapor |
search | arama |
of | in |
or | veya |
issues | sorunları |
send | gönderin |
EN You will receive an email each time critical issues or warnings appear in the project. Such notifications help to ensure that fixes are really implemented and allow you to act immediately on new issues.
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
critical | kritik |
issues | sorun |
project | projede |
notifications | bildirimler |
really | gerçekten |
you will receive | alacaksınız |
help | yardımcı |
new | yeni |
posta | |
and | ve |
or | veya |
immediately | hemen |
will | olur |
such | bu |
EN Find problems and issues that slow down the growth of organic search traffic. Fix issues yourself or send a report to subordinates or freelancers.
TR Organik arama trafiğinin artış hızını yavaşlatan sorunları tespit edin. Sorunları kendiniz düzeltin veya sizin için çalışanlara bir rapor gönderin.
inglês | turco |
---|---|
slow | yavaş |
organic | organik |
report | rapor |
search | arama |
of | in |
or | veya |
issues | sorunları |
send | gönderin |
EN You will receive an email each time critical issues or warnings appear in the project. Such notifications help to ensure that fixes are really implemented and allow you to act immediately on new issues.
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
critical | kritik |
issues | sorun |
project | projede |
notifications | bildirimler |
really | gerçekten |
you will receive | alacaksınız |
help | yardımcı |
new | yeni |
posta | |
and | ve |
or | veya |
immediately | hemen |
will | olur |
such | bu |
EN All issues found are divided into three groups, depending on their severity: errors, warnings, and notices. We’ll also take into account the frequency of detected issues, and show you what needs immediate attention.
TR Bulunan tüm sorunlar önemine göre üçe ayrıldı: hatalar, uyarılar ve bildirimler. Ayrıca tespit edilen sorunların sıklığını da dikkate alacağız ve neyin derhal ilgilenilmesi gerektiğini göstereceğiz.
inglês | turco |
---|---|
errors | hatalar |
notices | bildirimler |
of | ın |
immediate | derhal |
all | tüm |
depending | göre |
are | bulunan |
and | ve |
what | neyin |
issues | sorunları |
EN "We were already happy with Cloudflare Access before COVID-19, and it ended up being a big save when our team had to work remotely
TR "COVID-19'dan önce Cloudflare Access'ten zaten memnunduk ve ekibimiz uzaktan çalışmak zorunda kaldığında büyük bir tasarruf sağladı
inglês | turco |
---|---|
save | tasarruf |
remotely | uzaktan |
cloudflare | cloudflare |
our team | ekibimiz |
big | büyük |
and | ve |
before | önce |
work | çalışmak |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
inglês | turco |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN During the COVID-19 pandemic, we continued our case management and psychosocial support for the identified at-risk children and their families remotely
TR COVID-19 salgını döneminde tespit ettiğimiz risk altında olan çocuklara ve ailelerine yönelik vaka yönetimi ve psikososyal desteklerimizi uzaktan devam ettirdik
inglês | turco |
---|---|
pandemic | salgın |
continued | devam |
case | vaka |
management | yönetimi |
remotely | uzaktan |
risk | risk |
children | çocuklara |
for | yönelik |
and | ve |
EN It has a straightforward interface and allows multiple users to meet with each other remotely
TR Basit bir arayüze sahiptir ve birden fazla kullanıcının birbirleriyle uzaktan buluşmasına izin verir
inglês | turco |
---|---|
straightforward | basit |
allows | izin verir |
remotely | uzaktan |
and | ve |
users | kullanıcı |
has | sahiptir |
to | birden |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
inglês | turco |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN During the COVID-19 pandemic, we continued our case management and psychosocial support for the identified at-risk children and their families remotely
TR COVID-19 salgını döneminde tespit ettiğimiz risk altında olan çocuklara ve ailelerine yönelik vaka yönetimi ve psikososyal desteklerimizi uzaktan devam ettirdik
inglês | turco |
---|---|
pandemic | salgın |
continued | devam |
case | vaka |
management | yönetimi |
remotely | uzaktan |
risk | risk |
children | çocuklara |
for | yönelik |
and | ve |
EN Seamlessly transform your screens to digital signage displays that can be monitored and managed remotely.
TR Ekranlarınızı kusursuzca, uzaktan izlenebilen ve yönetilebilen dijital tabela görüntü birimlerine dönüştürün.
inglês | turco |
---|---|
transform | dönüştürün |
digital | dijital |
remotely | uzaktan |
and | ve |
EN Frequent updates will enhance your security, and LifeGuard makes them easy to install at your discretion, either locally or remotely.
TR Sık sık yapılan güncellemeler güvenlik seviyenizi artıracak, LifeGuard ise bunları ister lokal ister uzaktan olmak üzere isteğinize bağlı olarak kurmanıza izin verecektir.
inglês | turco |
---|---|
frequent | sık |
updates | güncellemeler |
security | güvenlik |
remotely | uzaktan |
to | olmak |
or | ise |
EN Remotely manage, secure and troubleshoot printers from anywhere, at any time
TR Her yerden ve her zaman yazıcıları uzaktan kontrol edin, güvenceye alın ve sorunları giderin
inglês | turco |
---|---|
remotely | uzaktan |
manage | kontrol |
secure | alın |
time | zaman |
and | ve |
anywhere | her |
printers | yazıcıları |
from | yerden |
EN Attend live training remotely regardless of where you are. Custom VILT is an online, connected solution where instructors and students do not have to be in the same location.
TR Nerede olursanız olun, canlı eğitime uzaktan katılma olanağı elinizde. Kişiselleştirilmiş VILT, eğitmen ve öğrencilerin aynı konumda olmalarını gerektirmeyen çevrimiçi, bağlantılı bir çözüm.
inglês | turco |
---|---|
remotely | uzaktan |
connected | bağlantı |
custom | kişiselleştirilmiş |
solution | çözüm |
live | canlı |
online | çevrimiçi |
and | ve |
the | aynı |
to | e |
same | bir |
EN INVESTIGATION OF STRESS, ANXIETY, DEPRESSION AND PHYSICAL ACTIVITY LEVELS IN UNIVERSITY STUDENTS WHO ARE REMOTELY EDUCATED DURING PROLONGED COVID-19 PANDEMIC PROCESS
TR HEMATOLOJİK MALİGNİTENİN MİYELOİD VEYA LENFOİD KÖKENİ SOLUNUM FONKSİYONU, KAS KUVVETİ, EGZERSİZ KAPASİTESİ VE YAŞAM KALİTESİNİ NASIL ETKİLER?
inglês | turco |
---|---|
are | veya |
and | ve |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
inglês | turco |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN During the COVID-19 pandemic, we continued our case management and psychosocial support for the identified at-risk children and their families remotely
TR COVID-19 salgını döneminde tespit ettiğimiz risk altında olan çocuklara ve ailelerine yönelik vaka yönetimi ve psikososyal desteklerimizi uzaktan devam ettirdik
inglês | turco |
---|---|
pandemic | salgın |
continued | devam |
case | vaka |
management | yönetimi |
remotely | uzaktan |
risk | risk |
children | çocuklara |
for | yönelik |
and | ve |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
inglês | turco |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN During the COVID-19 pandemic, we continued our case management and psychosocial support for the identified at-risk children and their families remotely
TR COVID-19 salgını döneminde tespit ettiğimiz risk altında olan çocuklara ve ailelerine yönelik vaka yönetimi ve psikososyal desteklerimizi uzaktan devam ettirdik
inglês | turco |
---|---|
pandemic | salgın |
continued | devam |
case | vaka |
management | yönetimi |
remotely | uzaktan |
risk | risk |
children | çocuklara |
for | yönelik |
and | ve |
EN Learn how to remotely run commands on an EC2 Instance, train a deep learning model, and more. These step-by-step tutorials teach you different ways to innovate with EC2.
TR Bir EC2 Bulut Sunucusunda uzaktan komutlar yürütmeyi, derin öğrenme modeli eğitmeyi ve daha fazlasını öğrenin. Bu adım adım öğreticiler size EC2 ile inovasyon yapmanın farklı yollarını öğretecektir.
inglês | turco |
---|---|
remotely | uzaktan |
commands | komutlar |
model | modeli |
ways | yollar |
tutorials | öğreticiler |
deep | derin |
more | fazlasını |
these | bu |
step | adım |
to | e |
different | farklı |
with | ile |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções