EN The main goal of Callisto is to research and develop a reference implementation of a self-sustaining, self-governed and self-funded blockchain ecosystem and development environment.
Traduzir "preparing for self employment" para turco
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "preparing for self employment" de inglês para turco
Tradução de inglês para turco de preparing for self employment
inglês
turco
TR Callisto'nun esas amacı, kendine yetebilen, kendini yönetebilen ve kendini fonlayabilen bir blockchain ekosistemi ve geliştirme ortamı için referans bir uygulama araştırmak ve geliştirmektir.
| inglês | turco |
|---|---|
| reference | referans |
| ecosystem | ekosistemi |
| goal | amacı |
| blockchain | blockchain |
| development | geliştirme |
| implementation | uygulama |
| environment | ortamı |
| and | ve |
| of | in |
| to | için |
| a | bir |
EN There are various reasons for gaps in employment, such as a stay abroad, further training or retraining, an application phase, preparing for self-employment and starting a family.
TR Bir yurtdışı ikameti, geliştirme eğitimleri, meslek değiştirme eğitimleri ya da kendi işyerinizi kurmak için bir hazırlık dönemi veya aile kurma dönemi gibi şeyler, bu boşlukları izah edebilir.
| inglês | turco |
|---|---|
| employment | iş |
| family | aile |
| in | da |
| or | veya |
| such | bu |
| as | gibi |
| a | bir |
EN Where self-care meets self-love — find every single FOREO product you could wish for. Enjoy all the beautiful things that can turn a blah day into a spa day!
TR Kişisel bakımın sevgiyle buluştuğu yerde - dilediğiniz her FOREO ürününü bulun. Sıradan bir günü bir spa gününe dönüştürebilecek tüm güzel şeylerin tadını çıkarın!
| inglês | turco |
|---|---|
| foreo | foreo |
| find | bulun |
| day | günü |
| beautiful | güzel |
| enjoy | tadını |
| spa | spa |
| all | tüm |
| a | bir |
| the | kişisel |
EN Individual Self-Instruction and Self-Training Aids, Programmes
TR Kişisel Eğitim ve Gelişim Ekipmanları, Programları
| inglês | turco |
|---|---|
| individual | kişisel |
| training | eğitim |
| programmes | programları |
| and | ve |
EN Physical self-careAfter years of neglecting our bodies and living environment, we benefit from prioritizing our physical self-care
TR Fiziksel öz bakımYıllarca bedenlerimizi ve yaşadığımız çevreyi ihmal ettikten sonra, fiziksel öz bakımımıza öncelik vermenin faydasını görüyoruz
| inglês | turco |
|---|---|
| physical | fiziksel |
| years | yaş |
| of | sonra |
| and | ve |
EN These acts of self-love go a long way towards rebuilding our self-esteem in sobriety.
TR Bu öz-sevgi eylemleri, ayık halde özsaygımızı yeniden inşa etmede uzun bir yol kat eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| long | uzun |
| way | yol |
| these | bu |
| of | in |
| a | bir |
EN Negative self-talk and insensitive humour about self-harming behaviour
TR Kendine zarar verme davranışı hakkında olumsuz iç konuşma ve duyarsız mizah
| inglês | turco |
|---|---|
| negative | olumsuz |
| about | hakkında |
| and | ve |
| self | kendine |
EN If you want to become self-employed in Germany, you should know and be able to contextualise the most important terms relating to the subject of “self-employment” and “starting up”
TR Almanya'da serbest meslek sahibi olmak istiyorsanız, "serbest meslek" ve "iş kurma" ile ilgili en önemli terimleri bilmeli ve kategorize edebilmelisiniz
EN Preparing invoices for clients is necessary for making sure you get paid for your products or services
TR Sunduğunuz hizmet ya da ürün için ödeme alacağınızdan emin olmak için fatura hazırlamanız gerekir
| inglês | turco |
|---|---|
| paid | ödeme |
| products | ürün |
| for | için |
EN Annika is preparing her juicy cookie for u
TR Tatlı bir makine tarafından vidalı
| inglês | turco |
|---|---|
| is | bir |
EN My son Alaa was preparing to study at university and my daughter Kinde was studying English
TR Oğlum Alaa üniversiteye hazırlanıyor, kızım Kinde İngiliz dili okuyordu
EN Preparing images for your website has never been easier. Choose the images that describe your products and services best and start using them immediately.
TR Web sitesi görsellerini hazırlamak hiç bu kadar kolay olmamıştı.Ürün ve hizmetlerinizi en iyi anlatan görsellerden dilediğinizi seçin ve hemen kullanmaya başlayın.
| inglês | turco |
|---|---|
| easier | kolay |
| choose | seçin |
| start | başlayın |
| immediately | hemen |
| never | hiç |
| using | kullanmaya |
| and | ve |
| best | en |
| for | kadar |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN We take pride and pleasure in mastering our art from curating innovative cocktails and preparing beds to providing spa treatments and making people feel at ease and welcome.Life is a journey
TR Yenilikçi kokteyller hazırlamak ve yatakları hazırlamaktan, spa bakımlarına ve insanları rahat ve hoş karşılanmış hissettirmeye kadar sanatımızda ustalaşmaktan gurur duyarız ve zevk alırız.Hayat bir Yolculuktur
| inglês | turco |
|---|---|
| pride | gurur |
| art | sanat |
| innovative | yenilikçi |
| cocktails | kokteyller |
| spa | spa |
| life | hayat |
| people | insanları |
| and | ve |
| a | bir |
| to | kadar |
EN Taking over an account of this size and within a highly competitive retail segment meant preparing a detailed short-, mid- and long-term strategy, and a lot of pre-analysis plus a perfectly synced team working with all parties involved
TR Bu boyutta ve perakende segmentinde oldukça rekabetçi bir hesaba sahip olmak; kısa, orta ve uzun vadeli bir strateji hazırlamayı, birçok ön analiz ve tüm taraflarla mükemmel bir şekilde senkronize edilmiş bir ekip ile mümkündü
| inglês | turco |
|---|---|
| account | hesaba |
| competitive | rekabetçi |
| retail | perakende |
| strategy | strateji |
| parties | taraflarla |
| short | kısa |
| mid | orta |
| long | uzun |
| term | vadeli |
| analysis | analiz |
| team | ekip |
| this | bu |
| all | tüm |
| and | ve |
| lot | çok |
| perfectly | mükemmel bir şekilde |
| a | bir |
EN Therefore we spend long hours preparing the strategy for the take-over and account rebuilding.
TR Bu nedenle devralma ve hesap oluşturma stratejisini hazırlamak için uzun saatler harcadık.
| inglês | turco |
|---|---|
| long | uzun |
| hours | saatler |
| strategy | stratejisini |
| account | hesap |
| and | ve |
| therefore | bu nedenle |
| for | için |
EN Preparing the strategies of protection and workshop training in the dimension of social work to respond to the needs of the most vulnerable and at-risk individuals and communities,
TR En kırılgan ve risk altında olan ihtiyaç sahibi bireyler ve toplulukların ihtiyaçlarına cevap vermek için koruma ve atölye eğitimlerinin stratejilerinin sosyal hizmet boyutunda hazırlanması,
| inglês | turco |
|---|---|
| protection | koruma |
| social | sosyal |
| individuals | bireyler |
| communities | toplulukların |
| risk | risk |
| and | ve |
| of | in |
| most | en |
| to | için |
| needs | ihtiyaçları |
EN Preparing weekly and monthly progress reports in the desired format, writing them in Turkish and English, and sending them to the relevant units,
TR Haftalık ve aylık ilerleme raporlarının istenilen formatta hazırlanıp Türkçe ve İngilizce dilde yazılarak ilgili birimlere gönderilmesi,
| inglês | turco |
|---|---|
| weekly | haftalık |
| monthly | aylık |
| progress | ilerleme |
| relevant | ilgili |
| and | ve |
| to | e |
| turkish | türk |
| reports | raporlar |
EN As Kibar Group, we are preparing to celebrate our 48th anniversary
TR Kibar Grubu olarak 48’inci kuruluş yılımızı geride bırakmaya hazırlanıyoruz
| inglês | turco |
|---|---|
| kibar | kibar |
| group | grubu |
| to | olarak |
EN Kibar Holding is preparing to move Assan Hanil, which operates in the automotive sub-industry, to Europe
TR Kibar Holding, otomotiv yan sanayiinde üretim yapan Assan Hanil’i Avrupa’ya taşımaya hazırlanıyor
| inglês | turco |
|---|---|
| kibar | kibar |
| assan | assan |
| automotive | otomotiv |
| holding | holding |
| industry | üretim |
EN Tamer Saka, the Kibar Holding CEO, says that they are preparing for an aluminum investment of 800 million dollars and that this will help them increase their financial turnover by 1 billion dollars, resulting in a 25% increase.
TR Tamer Saka 800 milyon dolarlık alüminyum yatırımı yapmaya hazırlandıklarını, bu yatırımla ciroyu 1 milyar dolar yani 4'te 1'i kadar artıracaklarını belirtiyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| aluminum | alüminyum |
| investment | yatırım |
| million | milyon |
| dollars | dolar |
| billion | milyar |
| this | bu |
| the | yani |
EN Automation in Retail - Preparing for the future of work: The winners in the sector will be those who understand the implications and act quickly to respond to them.
TR Perakende sektöründe otomasyon - İşin geleceğine hazırlanma: Sektörün galipleri, işaretleri anlayanlar ve bunlara yanıt verebilmek için hızla harekete geçenler olacaktır.
| inglês | turco |
|---|---|
| automation | otomasyon |
| retail | perakende |
| work | iş |
| quickly | hızla |
| respond | yanıt |
| of | in |
| sector | sektör |
| and | ve |
| will | olacaktır |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN Our experts can also assist you in preparing responses for commonly asked questions about AWS and its services.
TR Uzmanlarımız ayrıca AWS ve hizmetleri hakkında sık sorulan soruların yanıtlarını hazırlamada size yardımcı olabilirler.
| inglês | turco |
|---|---|
| responses | yanıtlar |
| commonly | sık |
| asked | sorulan |
| aws | aws |
| services | hizmetleri |
| questions | sorular |
| about | hakkında |
| and | ve |
EN Preparing for the California Consumer Privacy Act Whitepaper
TR California Tüketici Gizliliği Yasası için Hazırlanma Teknik İncelemesi
| inglês | turco |
|---|---|
| california | california |
| consumer | tüketici |
| privacy | gizliliği |
| act | yasası |
| for | için |
EN Preparing images for your website has never been easier. Choose the images that describe your products and services best and start using them immediately.
TR Web sitesi görsellerini hazırlamak hiç bu kadar kolay olmamıştı.Ürün ve hizmetlerinizi en iyi anlatan görsellerden dilediğinizi seçin ve hemen kullanmaya başlayın.
| inglês | turco |
|---|---|
| easier | kolay |
| choose | seçin |
| start | başlayın |
| immediately | hemen |
| never | hiç |
| using | kullanmaya |
| and | ve |
| best | en |
| for | kadar |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN From seasonally inspired menus to dining experiences that will satisfy any craving, see what our chefs are preparing just for you.
TR Mevsimsel ürünlerden ilham alan menülerden her damak tadına hitap eden lezzet deneyimlerine kadar şeflerimizin sizin için neler hazırladığına göz atın.
| inglês | turco |
|---|---|
| see | göz |
| what | neler |
| you | sizin |
EN The Turkish defence industry is preparing the mini unmanned aerial vehicle ARIKUŞU, capable?
TR Türk savunma sanayisi, hareketli kara ve deniz araçlarına kendisi iniş-kalkış yapabilen, bataryası personelin?
| inglês | turco |
|---|---|
| turkish | türk |
| defence | savunma |
| vehicle | araç |
| the | kendisi |
EN We take pride and pleasure in mastering our art from curating innovative cocktails and preparing beds to providing spa treatments and making people feel at ease and welcome.Life is a journey
TR Yenilikçi kokteyller hazırlamak ve yatakları hazırlamaktan, spa bakımlarına ve insanları rahat ve hoş karşılanmış hissettirmeye kadar sanatımızda ustalaşmaktan gurur duyarız ve zevk alırız.Hayat bir Yolculuktur
| inglês | turco |
|---|---|
| pride | gurur |
| art | sanat |
| innovative | yenilikçi |
| cocktails | kokteyller |
| spa | spa |
| life | hayat |
| people | insanları |
| and | ve |
| a | bir |
| to | kadar |
EN A project is preparing refugees for training in healthcare. Visit to a hospital in Essen.
TR Sığınmacıları tıp alanındaki mesleki eğitime hazırlayan bir proje. Essen’deki bir hastaneyi ziyaret ettik.
| inglês | turco |
|---|---|
| project | proje |
| a | bir |
| visit | ziyaret |
EN When his wife would come home from work in the afternoon, Martin had the chance to “switch off and do a bit of gaming” before preparing dinner
TR Öğlenden sonra eşi işten eve geldiğinde, Martin akşam yemeğini hazırlamadan önce „kafasını dinleyip bir parti bilgisayar oyunu oynuyormuş”
EN These videos are especially good for anyone preparing to live in Germany.
TR Bu videolar, özellikle kendini Almanya'da yaşamaya hazırlamak isteyenler için uygun.
| inglês | turco |
|---|---|
| videos | videolar |
| especially | özellikle |
| these | bu |
EN What attempts at manipulation do you anticipate and how are you preparing for them? I'll give you an example: in the 2017 general election, it was claimed that polling stations would close as early as 3pm
TR Ne gibi manipülasyon girişimleri olabileceğini düşünüyorsunuz ve bunlara karşı nasıl hazırlıklar yapılıyor? Mesela 2017 genel seçimlerinde sandıkların 15.00’de kapandığı haberi yayılmıştı
| inglês | turco |
|---|---|
| general | genel |
| what | ne |
| at | de |
| and | ve |
| how | nasıl |
| in | karşı |
EN We are preparing for all scenarios and will be able to conduct a proper election in September
TR Olası tüm senaryolara karşı hazırlıklıyız ve Eylüldeki seçimlerin nizami bir şekilde işlemesini sağlayacağız
| inglês | turco |
|---|---|
| and | ve |
| all | tüm |
| a | bir |
EN This is verbally preparing the ground for violence
TR Böyle durumlarda söylemle şiddete bir zemin oluşturuluyor
| inglês | turco |
|---|---|
| ground | zemin |
EN Since 2015, the country’s universities have thus been actively preparing for this additional influx
TR Alman üniversiteleri 2015 yılından itibaren bu duruma karşı hazırlıklı olmak için çalışmaya başladı
| inglês | turco |
|---|---|
| the | alman |
| this | bu |
| for | için |
EN As a consequence, organizations are preparing now for the coming gold rush of new business opportunities
TR Sonuç olarak, kuruluşlar şimdi yeni iş fırsatlarının yaklaşmakta olan altına hücumuna hazırlanıyorlar
| inglês | turco |
|---|---|
| organizations | kuruluşlar |
| new | yeni |
| a | olan |
| opportunities | fırsatlar |
| the | olarak |
| now | şimdi |
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
| inglês | turco |
|---|---|
| factors | faktörleri |
| list | listesini |
| european | avrupa |
| place | yerde |
| life | hayatı |
| this | bu |
| all | tüm |
| of | in |
| best | en |
| but | ancak |
| a | bir |
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
| inglês | turco |
|---|---|
| factors | faktörleri |
| list | listesini |
| european | avrupa |
| place | yerde |
| life | hayatı |
| this | bu |
| all | tüm |
| of | in |
| best | en |
| but | ancak |
| a | bir |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
preparing re preparing start preparing preparing the strategies preparing the mini organizations are preparing preparing to celebrate preparing weekly preparing to study chefs are preparing annika is preparing before preparing dinner fba means preparing segment meant preparing assist in preparing considered when preparing preparing for a develop experience preparing invested in preparing preparing to set preparing for interviews sword while preparing preparing your website self service access self self hosted self serve self service portal self confidence self managed solution customer self service self service tools self employed self service self management self help self adhesive building a self self service experience self organize self service tool via self service self awareness self sufficient self service capabilities self secure self paced self service center self monitor self regulation
Tcheco
alemão
chinês
coreano
espanhol
finlandês
francês
holandês
húngaro
indonésio
italiano
japonês
norueguês
polonês
português
russo
sueco
turco
vietnamita
árabe