EN Digitain offers a wide range of premium products and services, including our proprietorial sportsbook, casino, live dealer, esports and fast games, delivered across all available channels; online, mobile and retail.
EN Digitain offers a wide range of premium products and services, including our proprietorial sportsbook, casino, live dealer, esports and fast games, delivered across all available channels; online, mobile and retail.
TR Digitain olarak özel spor bahis platformumuz, casino, canlı krupiye, espor ve hızlı oyunlar dahil olmak üzere çok çeşitli ayrıcalıklı ürünlerimizi mevcut tüm kanallarda sunuyoruz: online, mobil ve perakende.
inglês | turco |
---|---|
esports | espor |
games | oyunlar |
online | online |
mobile | mobil |
retail | perakende |
fast | hızlı |
live | canlı |
all | tüm |
and | ve |
including | dahil |
EN Choice and security always matter. Offering multiple deposit options and winnings payouts to customers would be a smart decision. That’s the only right way to attract new visitors for an online casino.
TR Seçenek ve güvenlik her zaman önemlidir. Müşterilere birden çok para yatırma seçeneği ve kazanç ödemeleri sunmak akıllı bir karar olacaktır. Bir online casino için yeni ziyaretçiler çekmenin tek doğru yolu budur.
inglês | turco |
---|---|
security | güvenlik |
options | seçenek |
decision | karar |
way | yolu |
visitors | ziyaretçiler |
online | online |
smart | akıllı |
new | yeni |
be | olacaktır |
and | ve |
customers | müşterilere |
always | her zaman |
multiple | bir |
EN Over the last few years, our products impressed bettors and casino players all over the world
TR Son birkaç yıl içerisinde canlı ürünlerimiz, tüm dünya çapındaki bahis sevenleri ve casino oyuncularını etkilemiştir
inglês | turco |
---|---|
last | son |
years | yıl |
players | oyuncular |
all | tüm |
products | ürünlerimiz |
world | dünya |
few | birkaç |
and | ve |
over | içerisinde |
EN Along with the technological superiority and fascinating game mechanics, TVBET's reinventions of world-known lotteries and card games became an integral part of any casino's and sportsbook's offering.
TR Teknolojik mükemmellik ve eğlenceli oyun mekaniği, TVBET'in piyangolarını ve kart oyunlarını her bahisçinin ve kasinonun portföyünün ayrılmaz bir parçası haline getiriyor.
inglês | turco |
---|---|
technological | teknolojik |
card | kart |
and | ve |
game | oyun |
games | oyunlar |
EN With the range of TVBET games, a middle-seize sportsbook or a casino can boost its growth to a new level
TR TVBET'in sunduğu oyun çeşitleriyle, sıradan bir bahisçi veya kasino, oranların büyümesini yeni bir kalite düzeyine taşıyabilir
inglês | turco |
---|---|
level | düzeyine |
or | veya |
a | oyun |
to | e |
new | yeni bir |
EN For casino operators, TV games are a separate exciting niche of widely beloved fast-paced games
TR Kasino operatörleri için TV oyunları, hızlı tempolu dünyaca ünlü oyunların ayrı ve heyecan verici bir sektördür
inglês | turco |
---|---|
exciting | heyecan verici |
tv | tv |
fast | hızlı |
separate | ayrı |
for | için |
games | oyunlar |
a | bir |
of | in |
EN TVBET's portfolio consists of well-known products that do not require a comprehensive study of the rules, while the fast-paced action fully satisfies the demands of casino fans.
TR TVBET portföyü çok fazla araştırma gerektirmeyen tanınmış ürünlerden oluşurken, hızlı tempolu kasino hayranlarının ihtiyaçlarını tam olarak karşılar.
inglês | turco |
---|---|
require | ihtiyaç |
study | araştırma |
known | tanınmış |
fast | hızlı |
portfolio | portföy |
the | fazla |
EN Over the last few years, our products impressed bettors and casino players all over the world
TR Son birkaç yıl içerisinde canlı ürünlerimiz, tüm dünya çapındaki bahis sevenleri ve casino oyuncularını etkilemiştir
inglês | turco |
---|---|
last | son |
years | yıl |
players | oyuncular |
all | tüm |
products | ürünlerimiz |
world | dünya |
few | birkaç |
and | ve |
over | içerisinde |
EN Quality software is the key to success of your casino
TR Kaliteli yazılım casinonuzun başarısının anahtarıdır
inglês | turco |
---|---|
quality | kaliteli |
software | yazılım |
key | anahtar |
success | başarı |
of | nın |
EN Paying attention to casino software is absolutely crucial
TR Casino yazılımına dikkat etmek kesinlikle çok önemlidir
inglês | turco |
---|---|
attention | dikkat |
absolutely | kesinlikle |
software | yazılım |
to | etmek |
EN Casino Games groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Kumarhane Oyunları grupları | Meetup
inglês | turco |
---|---|
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
games | oyunlar |
EN Find out what's happening in Casino Games Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Kumarhane Oyunları Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
games | oyunlar |
EN Other places inside Tulalip Casino Resort
TR Tulalip Casino Resort içinde diğer mekanlar
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
places | mekanlar |
inside | iç |
EN Other places inside Tulalip Casino Resort
TR Tulalip Casino Resort içinde diğer mekanlar
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
places | mekanlar |
inside | iç |
EN Other places inside Tulalip Casino Resort
TR Tulalip Casino Resort içinde diğer mekanlar
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
places | mekanlar |
inside | iç |
EN Other places inside Tulalip Casino Resort
TR Tulalip Casino Resort içinde diğer mekanlar
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
places | mekanlar |
inside | iç |
EN Other places inside Tulalip Casino Resort
TR Tulalip Casino Resort içinde diğer mekanlar
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
places | mekanlar |
inside | iç |
EN Other places inside Tulalip Casino Resort
TR Tulalip Casino Resort içinde diğer mekanlar
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
places | mekanlar |
inside | iç |
EN Trusted and high-quality Whoer VPN DNS servers ensure comfort and high speed connection to the game server when playing any online game
TR Güvenilir ve yüksek kaliteli Whoer DNS sunucuları, herhangi bir çevrimiçi oyun oynama sırasında oyun sunucusuna rahatlık ve yüksek hızlı bağlantı sağlamaktadır
inglês | turco |
---|---|
dns | dns |
server | sunucusuna |
whoer | whoer |
when | sırasında |
online | çevrimiçi |
trusted | güvenilir |
and | ve |
servers | sunucuları |
game | oyun |
connection | bağlantı |
high | yüksek |
quality | kaliteli |
speed | hızlı |
any | herhangi |
EN For me, my problematic behaviors are watching videos online, binge watching movies and television, playing video games, social media, pornography, and obsessive research
TR Benim için sorunlu davranışlarım çevrimiçi video izlemek, aşırı derecede film ve televizyon izlemek, video oyunları oynamak, sosyal medya, pornografi ve saplantılı araştırma yapmaktır
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
television | televizyon |
research | araştırma |
online | çevrimiçi |
and | ve |
for | için |
video | video |
social | sosyal |
media | medya |
my | benim |
games | oyunlar |
EN Square Enix uses AWS Lambda to run image processing for its Massively Multiplayer Online Role-Playing Game (MMORPG)
TR Square Enix, Çok Oyunculu Çevrimiçi Rol Yapma Oyununda (Massively Multiplayer Online Role-Playing Game - MMORPG) görüntü işlemeyi çalıştırmak için AWS Lambda'yı kullanıyor
inglês | turco |
---|---|
uses | kullanıyor |
aws | aws |
its | in |
online | online |
role | rol |
image | görüntü |
to | yapma |
for | için |
EN Trusted and high-quality Whoer VPN DNS servers ensure comfort and high speed connection to the game server when playing any online game
TR Güvenilir ve yüksek kaliteli Whoer DNS sunucuları, herhangi bir çevrimiçi oyun oynama sırasında oyun sunucusuna rahatlık ve yüksek hızlı bağlantı sağlamaktadır
inglês | turco |
---|---|
dns | dns |
server | sunucusuna |
whoer | whoer |
when | sırasında |
online | çevrimiçi |
trusted | güvenilir |
and | ve |
servers | sunucuları |
game | oyun |
connection | bağlantı |
high | yüksek |
quality | kaliteli |
speed | hızlı |
any | herhangi |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN Access the full screen ‘now playing’ view and display your charts with the library grid view.
TR "Şu anda çalıyor" görüntülemesine tam ekran eriş ve grafiklerini arşiv kılavuz görünümü ile görüntüle.
inglês | turco |
---|---|
full | tam |
screen | ekran |
and | ve |
the | anda |
view | görünümü |
EN The Last.fm Desktop App for Mac automatically updates your profile with what you’ve been playing in iTunes.
TR Mac için Last.fm Masaüstü Uygulaması sen iTunes'da müzik çalarken profilini otomatik olarak günceller.
inglês | turco |
---|---|
mac | mac |
profile | profilini |
last | last |
desktop | masaüstü |
app | uygulaması |
automatically | otomatik olarak |
for | için |
the | olarak |
your | sen |
EN If we believe someone isn’t playing fairly and within the spirit of the guidelines then we’re entitled to ban that user at our sole discretion
TR Birinin adil oynamadığını düşündüğümüzde, kurallar doğrultusunda söz konusu kullanıcıyı tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yasaklama hakkına sahibiz
inglês | turco |
---|---|
user | kullanıcı |
sole | tamamen |
we | sahibiz |
EN Users drive the route, using meter marks in the track bed to judge their distance from the nearest signal, and flag problems with signals as they’re playing.
TR Kullanıcılar, en yakın sinyalden uzaklıklarını değerlendirmek için pist yatağındaki metre işaretlerini kullanarak rotayı sürdürebilirler ve kullanırken sinyallerle ilgili sorunları işaretlerler.
inglês | turco |
---|---|
problems | sorunları |
and | ve |
users | kullanıcılar |
using | kullanarak |
to | için |
EN By playing the game in “drone mode”—navigating the project from the perspective of an unmanned aerial vehicle—personnel can familiarize themselves with evacuation routes or simulate emergency scenarios
TR Oyunu “drone modunda” oynayarak, yani projeyi insansız hava aracı perspektifinden hareket ettirerek, personel tahliye rotaları hakkında bilgi sahibi olabilir veya acil durum senaryolarını taklit edebilir
EN User configurations like the Rival 710's OLED display can change based on which game you're playing.
TR Rival 710'un OLED ekranının oynadığınız oyuna göre değişmesi gibi kullanıcı ayarlarını kullanın.
inglês | turco |
---|---|
oled | oled |
display | ekran |
game | oyuna |
rival | rival |
user | kullanıcı |
the | gibi |
EN Supertramp are a British group playing a mix of progressive rock and pop rock that notably had a series of top-selling albums in the 70s, producing several hit singles
TR Roger Hodgson Richard Davies ile birlikte, 1969 yılında Supertamp'i kurmuşlar
inglês | turco |
---|---|
of | birlikte |
the | ile |
EN All the group's members were musicians capable of playing multiple types of instruments, including brass and woodwinds
TR 22 Temmuz 1944, İngiltere; vokal/klavye) sahip olduğu fırsatı kıskanır
EN He is noted for playing his red G… read more
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen… Devamını oku
EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir
inglês | turco |
---|---|
for | boyunca |
is | üzerinde |
and | gelen |
EN Blockchain.com’s CEO is playing the long game
TR Blockchain.com'un CEO'su uzun oyunu oynuyor
inglês | turco |
---|---|
game | oyunu |
blockchain | blockchain |
long | uzun |
EN Since 1991, the lineup has remained the same, with El Hefe playing guitar and trumpet
TR 1983'de Mike Burkett ile tanışan Eric Melvin, onun False Alarm adlı bir grupta bas gitarist olarak çaldığını öğrenmiş ve onu gruba çağırmıştır
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
same | bir |
with | ile |
EN In coordination of AFAD, we are continuing our activities together with other civil society organizations playing an active role
TR Afete müdahale ve acil yardım sürecinde etkin rol üstlenen birçok sivil toplum kuruluşuyla birlikte AFAD koordinasyonunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz
inglês | turco |
---|---|
our | ve |
other | birçok |
civil | sivil |
society | toplum |
an | bir |
active | etkin |
role | rol |
with | birlikte |
EN Experience the closest thing to being a real manager by taking charge of the world’s greatest football teams and playing the beautiful game your way
TR Dünyanın en iyi futbol takımlarının başına geçerek ve bu harika oyunu kendi tarzınızla oynayarak gerçek bir menajer olmaya en yakın hissi yaşayın
inglês | turco |
---|---|
real | gerçek |
beautiful | harika |
game | oyunu |
football | futbol |
closest | en yakın |
greatest | en |
a | bir |
and | ve |
EN I watched for the purpose of watching, often quitting videos halfway through or playing games while watching because one video alone wasn’t doing it anymore.
TR İzlemek, çoğu zaman videoları yarıda bırakmak veya izlerken oyun oynamak amacıyla izledim çünkü artık tek bir video bunu yapmıyordu.
inglês | turco |
---|---|
purpose | amacı |
games | oyun |
videos | videoları |
video | video |
or | veya |
anymore | artık |
the | çoğu |
because | çünkü |
it | bunu |
while | da |
EN I know if I?m playing a game or not, just like an alcoholic knows if they?re drinking alcohol or not
TR Oyun oynayıp oynamadığımı biliyorum, tıpkı bir alkoliğin alkol içip içmediğini bilmesi gibi
inglês | turco |
---|---|
m | m |
just like | tıpkı |
like | gibi |
they | in |
EN Automatic or action-triggered playing (via a click or mouseover) of multimedia files (only in Windows and macOS)
TR Multimedya dosyalarını otomatik olarak veya eylem tetikli olarak (tıklayarak veya fare ile üzerine gelerek) oynatma (sadece Windows ve macOS için)
inglês | turco |
---|---|
multimedia | multimedya |
windows | windows |
macos | macos |
action | eylem |
automatic | otomatik |
or | veya |
and | ve |
of | in |
files | dosyaları |
in | için |
EN Some 200 countries are looking for paths towards greater climate protection at the UN climate summit. Germany is playing a key role.
TR BM İklim Değişikliği Konferansı’nda 200 devlet, daha etkili bir iklim korumanın yollarını arıyor. Almanya’ya kilit bir rol düşüyor.
inglês | turco |
---|---|
climate | iklim |
key | kilit |
role | rol |
at | de |
a | bir |
EN Through its energy transition, Germany is playing an active role in the fight against climate change and in implementing the Paris Climate Agreement
TR Enerjide dönüşüm uygulamalarıyla Almanya, iklim değişikliği ile mücadeleye ve Paris İklim Anlaşmasının hayata geçirilmesine önemli bir katkı sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
change | değişikliği |
paris | paris |
agreement | anlaşması |
and | ve |
climate | iklim |
its | ile |
EN Across FaZe Clan, gamers are playing the most popular titles on PC & Console and are ingrained within the video gaming community
TR FaZe Clan boyunca, oyuncular PC ve Konsoldaki en popüler oyunları oynayarak oyunculuk topluluğu içine yerleştiler
inglês | turco |
---|---|
most | en |
popular | popüler |
and | ve |
gaming | oyunculuk |
community | topluluğu |
pc | pc |
EN Caught playing with her love tunnel torture for his secretary
TR İnce esmer saçlı bir serf, görev yöneticisinin tüm müstehcen isteklerini yerine getirir
inglês | turco |
---|---|
for | tüm |
with | bir |
EN In coordination of AFAD, we are continuing our activities together with other civil society organizations playing an active role
TR Afete müdahale ve acil yardım sürecinde etkin rol üstlenen birçok sivil toplum kuruluşuyla birlikte AFAD koordinasyonunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz
inglês | turco |
---|---|
our | ve |
other | birçok |
civil | sivil |
society | toplum |
an | bir |
active | etkin |
role | rol |
with | birlikte |
EN Kibar Dış Ticaret A.Ş. is the foreign trade company of Kibar Group, which is among Turkey’s most prominent industrial institutions. The company was founded in 1985 with the aim of playing a leading role in ...
TR Ülkemizde başlatılan dış ticaret atılımlarında öncü rolü oynamak ve Kibar Grubu’nun bu konuda uzman şirketi olarak dış ticaret etkinliklerini örgütlemek amacıyla 1985 yılında kurulmuştur.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
group | grubunun |
foreign | dış |
company | şirketi |
trade | ticaret |
which | ve |
role | rol |
the | olarak |
EN At Kibar Holding, one of our priorities is to expand our playing field in order to reduce global exchange risks as well as the rapidly changing political and economic risks.
TR Kibar Holding olarak dünya genelinde karşılaştığımız kur riskini azaltmak, hızlı değişen politik ve ekonomik riskleri bertaraf etmek için oyun alanımızı genişletmek önceliklerimiz arasında.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
global | dünya |
risks | riskleri |
political | politik |
economic | ekonomik |
holding | holding |
rapidly | hızlı |
at | de |
of | in |
and | ve |
reduce | azaltmak |
the | arasında |
EN Myths, rumours, false information: the role they are playing in the Corona crisis and how to recognize them.
TR Efsaneler, dedikodular, çarpık bilgiler… Korona krizinde nasıl bir rol oynadıkları ve bunların nasıl fark edilebilecekleri hakkında.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
role | rol |
corona | korona |
and | ve |
EN Take tactical inspiration from the most popular styles and formations from the footballing world to get your players playing the way you want
TR Oyuncularınızın istediğiniz şekilde oynamasını sağlamak için futbol dünyasındaki en popüler stiller ve dizilişlerden ilham alın
inglês | turco |
---|---|
inspiration | ilham |
popular | popüler |
players | oyuncular |
you want | istediğiniz |
most | en |
get | alın |
to | sağlamak |
and | ve |
the | şekilde |
EN Building-up Possession and Playing Out From The Back in FM22
TR Gegenpress – FM21'de nasıl kullanılır?
Mostrando 50 de 50 traduções