EN This is thanks to the Mainz-based pharmaceutical company Biontech in cooperation with the US company Pfizer
"pharmaceutical company biontech" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN This is thanks to the Mainz-based pharmaceutical company Biontech in cooperation with the US company Pfizer
TR Bu gelişmeyi, Mainz merkezli ilaç şirketi Biontech’e ve şirketin ABD’li Pfizer ile gerçekleştirdiği işbirliğine borçluyuz
inglês | turco |
---|---|
based | merkezli |
pharmaceutical | ilaç |
this | bu |
company | şirketi |
with | ile |
EN The Darmstadt-based pharmaceutical company Merck supplies Biontech with the urgently needed lipids with which the mRNA active ingredient is safely conveyed into body cells after injection
TR Darmstadt merkezli ilaç şirketi Merck, Biontech’e, mRNA aktif bileşeninin enjeksiyon sonrasında hücrelere güvenli bir şekilde nüfuz etmesi için gerek duyulan yağları sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
injection | enjeksiyon |
based | merkezli |
pharmaceutical | ilaç |
company | şirketi |
safely | güvenli bir şekilde |
after | için |
the | şekilde |
is | bir |
EN Turkey Announces the Regulation on Pharmaceutical Establishments and Products in Pharmaceutical Establishments
TR Ecza Ticarethaneleri ve Ecza Ticarethanelerinde Bulundurulan Ürünler Hakkında Yönetmelik Yayımlandı
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
on | hakkında |
EN • Company name, company address, company email and company phone number to register as a company.
TR • Şirket olarak kaydolmak için şirket adı, şirket adresi, şirket e-postası ve şirket telefon numarası.
EN • Company name, company address, company email and company phone number to register as a company.
TR • Şirket olarak kaydolmak için şirket adı, şirket adresi, şirket e-postası ve şirket telefon numarası.
EN In 2008, Ugur Sahin and his wife Özlem Türeci teamed up with Christoph Huber to establish the company Biontech in Mainz with a view to conducting research into drugs and technologies for cancer therapies
TR 2008’de karı-koca Uğur Şahin ile Özlem Türeci Mainz’da Christoph Huber’le birlikte ilaç ve kanser tedavisi araştırmaları için Biontech firmasını kurdular
inglês | turco |
---|---|
company | firması |
cancer | kanser |
research | araştırmaları |
and | ve |
his | in |
view | ile |
EN Şahin und Türeci, whose parents came to Germany from Turkey, aimed to do nothing less than revolutionise the treatment of cancer with their Biontech company
TR Anne ve babaları Türkiye’den Almanya’ya gelen Şahin ve Türeci’nin hedefleri, şirketleri Biontech ile kanser tıbbında devrim yapmak gibi özel bir iddiaydı
inglês | turco |
---|---|
parents | anne |
cancer | kanser |
their | ve |
to | yapmak |
with | ile |
EN Mainz-based start-up Biontech has rapidly become a global player and synonymous with the fight against coronavirus.
TR Merkezi Mainz kentinde olan startup kuruluşu Biontech çok kısa sürede bir küresel aktör ve korona ile mücadelenin eş anlamlı sözcüğü haline geldi.
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
coronavirus | korona |
start | startup |
and | ve |
with | ile |
EN The two bright sparks behind Biontech
TR Biontech’in arkasındaki iki beyin
inglês | turco |
---|---|
behind | arkasındaki |
EN Biontech, together with its US partner Pfizer, has now developed a vaccine which, according to initial studies, offers over 90 percent protection against Covid-19.
TR Şimdi Biontech ABD’li partneri Pfizer’le birlikte, inceleme sonuçlarına göre Kovid-19’a karşı yüzde 90’ın üzerinde koruma sağlayan bir aşı buldu.
inglês | turco |
---|---|
percent | yüzde |
protection | koruma |
offers | sağlayan |
vaccine | aşı |
a | bir |
to | karşı |
with | birlikte |
EN Mainz-based start-up Biontech has rapidly become a global player and synonymous with the fight against coronavirus.
TR Merkezi Mainz kentinde olan startup kuruluşu Biontech çok kısa sürede bir küresel aktör ve korona ile mücadelenin eş anlamlı sözcüğü haline geldi.
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
coronavirus | korona |
start | startup |
and | ve |
with | ile |
EN Anti-Coronavirus Cluster in Germany | Biontech and Schott
TR Almanya’daki Anti korona küme yapılanması| Biontech ve Schott
inglês | turco |
---|---|
cluster | küme |
and | ve |
EN Passion, conviction, courage and vision: Özlem Türeci and Uğur Şahin have all of these. They are the dynamic couple behind Biontech.
TR Tutku, inanma, cesaret ve vizyon: Özlem Türeci ve Uğur Şahin’de bunların hepsi var. Biontech’in arkasındaki güçlü iki hayat arkadaşı.
inglês | turco |
---|---|
vision | vizyon |
behind | arkasındaki |
all | hepsi |
and | ve |
EN Coronavirus and Germany | Biontech and vaccines
TR Korona ve Almanya | Biontech ve aşı
inglês | turco |
---|---|
coronavirus | korona |
and | ve |
germany | almanya |
EN Ugur Sahin and Özlem Türeci, founders of Biontech
TR Biontech’in kurucuları Uğur Şahin ve Özlem Türeci
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Germany’s big success story in 2021 goes by the name of Biontech
TR 2021 yılına ait Alman başarı öyküsü Biontech adını taşıyor
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
the | alman |
success | başarı |
name | adını |
EN Biontech had also received funding from Germany’s Federal Ministry of Education and Research since 2007.
TR Firma 2007’den beri Federal Eğitim ve Bilim Bakanlığı’ndan da teşvik alıyordu.
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
ministry | bakanlığı |
education | eğitim |
research | bilim |
and | ve |
from | den |
EN According to Biontech, it takes roughly 100 days for the first batches to be shipped out following the decision to adapt the vaccine to a new variant of the virus
TR Biontech’in açıklamalarına göre aşıyı bir virüs mutasyonuna etkili olacak şekilde ayarlama kararının alındığı günden ilk parti ürünün teslim edilmesine kadar yaklaşık 100 gün geçiyor
inglês | turco |
---|---|
decision | karar |
vaccine | aşı |
virus | virüs |
first | ilk |
the | gün |
to | edilmesine |
EN In Africa, Biontech already plans to set up its own vaccine production plant in 2022
TR Afrika’da Biontech 2022’den beri kendine ait bir aşı üretimi tesis etmek istiyor
inglês | turco |
---|---|
plant | tesis |
own | kendine |
vaccine | aşı |
production | üretimi |
to | etmek |
in | bir |
EN Biontech and Curevac have made a name for themselves in COVID-19 vaccine development. Read here what makes these companies special.
TR Biontech ve Curevac, Kovid-19’a karşı aşı geliştirmede kendilerinden söz ettiriyor. Bu şirketleri farklı kılan şeyleri buradan okuyun.
inglês | turco |
---|---|
a | a |
vaccine | aşı |
companies | şirketleri |
these | bu |
here | buradan |
read | ve |
in | karşı |
EN The Biontech corona vaccine is the world’s first approved medicine that uses this technology
TR Biontech’in korona aşısı, dünyada bu yöntemi kullanan ilk onaylanmış ilaçtır
inglês | turco |
---|---|
corona | korona |
vaccine | aşı |
uses | kullanan |
this | bu |
approved | onaylanmış |
first | ilk |
EN However, its next steps on the path to possible approval and market launch did not succeed quite as fast as they did for Biontech
TR Ne var ki aşı için olası onay ve piyasaya sürülme sürecindeki adımlar Biontech’te olduğu kadar hızlı mesafe kaydedemedi
inglês | turco |
---|---|
steps | adımlar |
approval | onay |
possible | olası |
fast | hızlı |
its | in |
and | ve |
the | var |
EN As a result of their efforts in the fight against the corona pandemic, Curevac and Biontech have become the best known biotech companies in Germany
TR Curevac ve Biontech, korona pandemisiyle mücadelede ortaya koydukları çalışmalarla geçen yıl Almanya’daki en tanınmış biyoteknoloji şirketleri haline geldi
inglês | turco |
---|---|
corona | korona |
best | en |
known | tanınmış |
companies | şirketleri |
in | haline |
and | ve |
EN Curevac is developing vaccines against malaria and the Rotavirus with the foundation, while Biontech wants to make progress on vaccines against tuberculosis and HIV
TR Curevac, bu vakıfla ortak çalışmasında sıtma ve rota virüsüne karşı aşılar geliştirirken, Biontech tüberküloza ve HIV’e karşı aşıları daha ileri götürmek istiyor
inglês | turco |
---|---|
wants | istiyor |
and | ve |
while | bu |
to | karşı |
the | daha |
EN Germany’s Federal Ministry of Education and Research eventually decided to give both Curevac and Biontech massive funding to accelerate the development and production of corona vaccines
TR Gelinen aşamada, Almanya Araştırma Bakanlığı, korona aşılarının geliştirilmesini ve üretimini hızlandırmak için hem Curevac’a hem de Biontech’e büyük fon desteği veriyor
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
massive | büyük |
corona | korona |
ministry | bakanlığı |
and | ve |
of | in |
both | de |
give | için |
accelerate | hızlandırmak |
EN Biontech took over the site in 2020 and is now producing its new vaccine there.
TR Biontech 2020’deki başarısıyla Almanya’daki yeni merkez konuma geldi ve şimdi yeni bir aşı burada üretiliyor.
inglês | turco |
---|---|
vaccine | aşı |
and | ve |
in | deki |
now | şimdi |
the | burada |
new | yeni bir |
EN It is said that the wide range of applications for mRNA technology could make “Biontech the Amazon of the biotechnology sector”.
TR mRNA teknolojisinin geniş kapsamlı kullanımı sayesinde Biontech’in “biyo-teknoloji sektörünün Amazon’u haline gelebileceği” söyleniyor.
EN Drive innovative pharmaceutical research by resolving challenges with data quality and integration and making data easier for researchers to compare, analyse, interpret and share
TR Sorunları veri kalitesi ve entegrasyonuyla çözerek ve verileri araştırmacıların daha kolay karşılaştırabileceği, analiz edebileceği, yorumlayabileceği ve paylaşabileceği hale getirerek yenilikçi farmasötik araştırmalara destek olun
inglês | turco |
---|---|
innovative | yenilikçi |
quality | kalitesi |
and | ve |
share | paylaş |
by | getirerek |
researchers | araştırmacılar |
easier | daha kolay |
data | veri |
analyse | analiz |
to | olun |
EN Sonix Medical Transcription allows healthcare providers, IT vendors, insurers, and pharmaceutical companies to complete clinical documents faster, more efficiently, and more securely.
TR Sonix Medical Transkripsiyon, sağlık hizmeti sağlayıcılarının, BT tedarikçilerinin, sigorta şirketlerinin ve ilaç şirketlerinin klinik belgeleri daha hızlı, daha verimli ve daha güvenli bir şekilde tamamlamalarını sağlar.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
transcription | transkripsiyon |
allows | sağlar |
clinical | klinik |
documents | belgeleri |
efficiently | verimli |
companies | şirketlerinin |
pharmaceutical | ilaç |
faster | hızlı |
healthcare | sağlık |
securely | güvenli bir şekilde |
and | ve |
to | güvenli |
more | daha |
EN The pharmaceutical industry in Germany has responded successfully to the coronavirus pandemic. One network in particular has distinguished itself.
TR Alman ilaç sektörü korona pandemisine başarılı bir şekilde müdahale etti. Bu çerçevede özel bir ağ öne çıkıyor.
inglês | turco |
---|---|
industry | sektör |
coronavirus | korona |
pharmaceutical | ilaç |
successfully | başarılı |
has | bu |
the | alman |
EN Pharmaceutical Supply Chain Solutions | Zebra
TR İlaç Sektörüne Yönelik Tedarik Zinciri Çözümleri | Zebra
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zinciri |
zebra | zebra |
EN Pharmaceutical Supply Chain Solutions
TR İlaç Sektörüne Yönelik Tedarik Zinciri Çözümleri
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zinciri |
EN > Pharmaceutical Supply Chain Solutions
TR > İlaç Sektörüne Yönelik Tedarik Zinciri Çözümleri
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zinciri |
EN Pharmaceutical companies are facing increased challenges presented by strict regulations, costly recalls, counterfeiting and product protection across the supply chain
TR İlaç şirketleri, tedarik zinciri boyunca sıkı düzenlemeler, masraflı piyasadan geri çekmeler, sahtecilik ve ürün koruma nedeniyle artan zorluklar ile karşı karşıya
inglês | turco |
---|---|
increased | artan |
challenges | zorluklar |
regulations | düzenlemeler |
protection | koruma |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
companies | şirketleri |
strict | sıkı |
and | ve |
product | ürün |
the | ile |
by | boyunca |
EN Meanwhile, managing the pharmaceutical supply chain is complex with greater demands for business innovation, security, reducing costs and improving customer satisfaction.
TR Bu arada, ilaç tedarik zincirinin yönetilmesi, iş inovasyonuna, güvenliğe, maliyetlerin düşürülmesine ve müşteri memnuniyetinin artırılmasının daha fazla talep edilmesiyle daha karmaşık bir hale gelmektedir.
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
complex | karmaşık |
security | güvenli |
customer | müşteri |
pharmaceutical | ilaç |
and | ve |
greater | daha fazla |
the | fazla |
EN Explore Pharmaceutical Track And Trace Solutions
TR İlaç Sektörüne Yönelik Takip ve Tespit Çözümlerini Keşfedin
inglês | turco |
---|---|
explore | keşfedin |
track | takip |
and | ve |
EN Zebra’s pharmaceutical track and trace solutions make it easier to meet regulatory requirements, protect product effectiveness and help ensure patient safety
TR Zebra’nın ilaç sektörü için olan takip ve tespit çözümleri, yasal gereksinimleri karşılamayı, ürün etkinliğini korumayı ve hasta güvenliğini sağlamayı kolaylaştırır
inglês | turco |
---|---|
requirements | gereksinimleri |
patient | hasta |
pharmaceutical | ilaç |
solutions | çözümleri |
track | takip |
and | ve |
product | ürün |
to | için |
protect | güvenli |
safety | güvenliğini |
EN Zebra’s track and trace solutions for the pharmaceutical supply chain can enrich customer experiences to give your business a performance edge against the competition.
TR Zebra’nın ilaç sektörü için olan takip ve tespit çözümleri, iş yerinize, rekabete karşı performans üstünlüğü kazandırmak adına müşteri deneyimlerini zenginleştirebilir.
inglês | turco |
---|---|
customer | müşteri |
pharmaceutical | ilaç |
a | olan |
solutions | çözümleri |
track | takip |
performance | performans |
and | ve |
give | için |
EN Browse Pharmaceutical Supply Chain Solutions
TR İlaç Sektörüne Yönelik Tedarik Zinciri Çözümlerini Görüntüleyin
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zinciri |
EN The comminution or desagglomeration of active pharmaceutical ingredients (API) is called micronization and brings about several advantages
TR Aktif ezca maddelerinin (API) ufalanması veya topaklarının çözülmesi mikronlaştırma olarak tanımlanır ve çeşitli avantajlar sağlayabilir
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
api | api |
advantages | avantajlar |
several | çeşitli |
and | ve |
or | veya |
EN It is by far the most important white pigment today and is used in diverse fields which include, for example, applications in the life sciences, in biotechnology as well as in the pharmaceutical and cosmetics industries.
TR Günümüzde titanyum dioksit diğer beyaz pigmentlere göre çok daha yaygın olarak kullanılan pigment olup, örneğin sağlık, biyoteknoloji ve eczacılık ve kozmetik endüstrisi gibi çok sayıda farklı uygulamalara sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
today | günümüzde |
biotechnology | biyoteknoloji |
in | da |
the | olup |
is | sahiptir |
white | beyaz |
used | kullanılan |
as | gibi |
most | farklı |
and | ve |
by | göre |
EN The pharmaceutical industry manufactures active ingredients and additives that often require very small, narrowly-distributed finenesses into the nanometer range in order to achieve
TR Ecza endüstrisi, çoğunlukla nanometre düzeyine varan, oldukça küçük, dar dağılımlı incelikleri olan etken maddeleri üretir. Bunları üretirken elde edilmesi istenen özellikler şunlardır:
inglês | turco |
---|---|
industry | endüstrisi |
very | oldukça |
small | küçük |
achieve | elde |
to | edilmesi |
in | da |
the | bunları |
EN Pharmacognosy and Pharmaceutical Botany
TR Farmakognozi ve Farmasotik Botanik
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN In order to make this possible, we cooperate with partners such as pharmaceutical companies and healthcare institutes to whom medication adherence information is vital
TR Bunu sağlamak için, ilaç şirketleri ve sağlık enstitüleri gibi ilaçları takip bilgilerinin hayati önemi olan ortaklarımızla iş birliği içerisindeyiz
inglês | turco |
---|---|
healthcare | sağlık |
information | bilgilerinin |
vital | hayati |
companies | şirketleri |
and | ve |
is | olan |
to | sağlamak |
medication | ilaç |
as | gibi |
EN Pharmaceutical Supply Chain Solutions
TR İlaç Sektörüne Yönelik Tedarik Zinciri Çözümleri
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zinciri |
EN Pharmaceutical and Laboratory Inventory
TR İlaç ve Laboratuvar Envanteri
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
laboratory | laboratuvar |
EN The pharmaceutical industry in Germany has responded successfully to the coronavirus pandemic. One network in particular has distinguished itself.
TR Alman ilaç sektörü korona pandemisine başarılı bir şekilde müdahale etti. Bu çerçevede özel bir ağ öne çıkıyor.
inglês | turco |
---|---|
industry | sektör |
coronavirus | korona |
pharmaceutical | ilaç |
successfully | başarılı |
has | bu |
the | alman |
EN B.Braun, located in Melsungen in Hesse, is one of the worldwide leading manufacturers of medical technology and pharmaceutical products, having more than 64,000 employees and 7 billion euros in sales
TR Hessen eyaletinin Melsungen kentinde bulunan, 64.000’den fazla eleman çalıştıran ve 7 milyar euro ciro yapan B.Braun, tıp teknolojisi ve ilaç üretimi alanlarında bir dünya firması
inglês | turco |
---|---|
worldwide | dünya |
medical | tıp |
technology | teknolojisi |
billion | milyar |
euros | euro |
pharmaceutical | ilaç |
and | ve |
more | fazla |
products | bir |
is | bulunan |
EN This field has significantly advanced pharmaceutical research and made chemistry more environmentally friendly.
TR Bu keşifleri, farmasötik araştırmalara önemli aşama kaydettirdi ve kimyayı daha çevre dostu hale getirdi.
inglês | turco |
---|---|
research | araştırmalara |
friendly | dostu |
environmentally | çevre |
and | ve |
this | bu |
more | daha |
EN 5. Biochemical processes in the pharmaceutical industry
TR 5. İlaç sanayisinde biyokimyasal teknolojiler
Mostrando 50 de 50 traduções