EN Responding to the coronavirus pandemic with medical assistance, scientific exchange and economic stabilisation measures: Germany is showing solidarity with partner countries worldwide during the coronavirus pandemic.
Traduzir "coronavirus" para turco
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "coronavirus" de inglês para turco
Traduções de coronavirus
"coronavirus" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
| coronavirus | korona koronavirüs |
Tradução de inglês para turco de coronavirus
inglês
turco
TR Korona pandemisi: Tıbbi yardım, bilimsel alışveriş, ekonomik istikrara katkı: Almanya kriz döneminde dünya genelinde partner ülkelerle dayanışma içinde.
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | korona |
| pandemic | pandemisi |
| medical | tıbbi |
| assistance | yardım |
| scientific | bilimsel |
| economic | ekonomik |
| solidarity | dayanışma |
| partner | partner |
| germany | almanya |
| worldwide | dünya |
| to | içinde |
EN Responding to the coronavirus pandemic with medical assistance, scientific exchange and economic stabilisation measures: Germany is showing solidarity with partner countries worldwide during the coronavirus pandemic.
TR Korona pandemisi: Tıbbi yardım, bilimsel alışveriş, ekonomik istikrara katkı: Almanya kriz döneminde dünya genelinde partner ülkelerle dayanışma içinde.
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | korona |
| pandemic | pandemisi |
| medical | tıbbi |
| assistance | yardım |
| scientific | bilimsel |
| economic | ekonomik |
| solidarity | dayanışma |
| partner | partner |
| germany | almanya |
| worldwide | dünya |
| to | içinde |
EN The world after the coronavirus: Sonja Peterson doubts that the coronavirus crisis will have long-term effects on climate change.
TR Korona sonrası dünya: Sonja Peterson, korona krizinin iklim değişikliği üzerinde uzun vadeli etkisi olacağından kuşku duyuyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| world | dünya |
| after | de |
| coronavirus | korona |
| change | değişikliği |
| long | uzun |
| term | vadeli |
| effects | etkisi |
| climate | iklim |
EN "We launched quickly in April 2020 to bring remote learning to children throughout the UK during the coronavirus pandemic
TR "Koronavirüs pandemisi sırasında Birleşik Krallık'taki çocuklara uzaktan öğrenme imkanı sunmak için Nisan 2020'de hızlı bir başlangıç yaptık
| inglês | turco |
|---|---|
| april | nisan |
| remote | uzaktan |
| coronavirus | koronavirüs |
| pandemic | pandemisi |
| children | çocuklara |
| quickly | hızlı |
| during | sırasında |
| learning | öğrenme |
| bring | için |
EN Novel Coronavirus Information Center
TR Yeni Tip Koronavirüs Bilgi Merkezi
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | koronavirüs |
| center | merkezi |
| information | bilgi |
EN You can also protect sensitive health data with our HIPAA compliance option, available with a plan upgrade, or for free as part of our Coronavirus Responder Program
TR Aynı zamanda, hassas hasta verilerini bir plan yükseltmesiyle veya Koronavirüs ile Savaşanlar Programımızın bir parçası olarak ücretsiz sunulan HIPAA uyumluluk seçeneğimiz ile koruyabilirsiniz
| inglês | turco |
|---|---|
| sensitive | hassas |
| data | verilerini |
| hipaa | hipaa |
| compliance | uyumluluk |
| plan | plan |
| coronavirus | koronavirüs |
| free | ücretsiz |
| or | veya |
| program | programı |
EN Requests for support from our association skyrocketed when the Coronavirus reached Turkey
TR Türkiye’de ilk vakanın açıklanmasıyla birlikte mülteci toplulukların kurumumuza yaptıkları başvurularda hızlı bir artış gözlemledik
| inglês | turco |
|---|---|
| for | ilk |
| the | bir |
| from | birlikte |
EN Meryem is a young refugee woman trying to stay healthy with her three children amidst the coronavirus the pandemic
TR Meryem, pandemide 3 çocuğuyla beraber sağlıklı kalmaya çalışan genç bir mülteci kadın
| inglês | turco |
|---|---|
| refugee | mülteci |
| woman | kadın |
| healthy | sağlıklı |
| young | genç |
| a | bir |
| with | beraber |
EN The Coronavirus pandemic has made extraordinary measures necessary to deal with unprecedented challenges
TR Pandemi sürecinde tüm sektörler, çalışma metotlarını olağanüstü dönüşümlere uydurmaya çalıştı
| inglês | turco |
|---|---|
| pandemic | pandemi |
| to | tüm |
| made | çalışma |
| extraordinary | olağanüstü |
EN The ‘STL Information and Support Line’ helps people in need in Turkey amidst the coronavirus pandemic.
TR Salgın koşullarında yüz yüze gelemediğimiz ihtiyaç sahiplerine, ücretsiz ‘Hayata Destek Bilgi ve Destek Hattı’ başta olmak üzere yeni iletişim araçları aracılığıyla ulaştık, ulaşmayı sürdürüyoruz.
| inglês | turco |
|---|---|
| and | ve |
| pandemic | salgın |
| line | hattı |
| in | aracılığıyla |
| support | destek |
| need | ihtiyaç |
| the | olmak |
| information | bilgi |
EN The Coronavirus pandemic has made extraordinary measures necessary to deal with unprecedented challenges
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
| inglês | turco |
|---|---|
| the | sadece |
| to | için |
EN The Coronavirus pandemic has had a bigger and longer impact on tourism globally but several countries have banned citizens from travelling internationally which has compounded the impacts on Disney Parks.
TR Koronavirüs salgınının küresel olarak turizm üzerinde daha büyük ve daha uzun bir etkisi oldu, ancak birkaç ülke vatandaşların uluslararası seyahat etmesini yasakladı ve bu da Disney Parks üzerindeki etkileri artırdı.
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | koronavirüs |
| impact | etkisi |
| tourism | turizm |
| citizens | vatandaşların |
| travelling | seyahat |
| disney | disney |
| countries | ülke |
| internationally | uluslararası |
| pandemic | salgın |
| and | ve |
| has | bu |
| a | birkaç |
| globally | küresel olarak |
| longer | daha uzun |
| on | üzerindeki |
| bigger | büyük |
EN Walt Disney World Florida had begun a phased opening in July but rising cases of Coronavirus in Florida might delay this further.
TR Walt Disney World Florida, Temmuz ayında aşamalı bir açılışa başlamıştı, ancak Florida?da artan Koronavirüs vakaları bunu daha da geciktirebilir.
| inglês | turco |
|---|---|
| disney | disney |
| florida | florida |
| opening | açılış |
| july | temmuz |
| rising | artan |
| coronavirus | koronavirüs |
| world | world |
| in | da |
| had | daha |
| a | bir |
| but | ancak |
| this | bunu |
EN 45.9%* change Thanksgiving day travel plans due to Coronavirus?
TR United Airlines Hong Kong, Tokyo ve Frankfurt görevli üslerini kapattı
EN Paris bars & cafes to close due to Coronavirus
TR Marriott Bonvoy COVID19 Durum Uzatma
EN Coronavirus Safety Measures, Tips and Precautions
TR Koronavirüs Güvenlik Önlemleri, İpuçları ve Önlemleri
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | koronavirüs |
| safety | güvenlik |
| and | ve |
EN Due to the spread of the Omicron variant of the Coronavirus, significantly stricter rules will apply in Germany after Christmas.
TR Svetlana Tihanovskaya, Belarus’taki muhalefetin yüzü. Tihanovskaya ile birlikte diğer iki yurttaş hakları aktivistine saygın Karl Ödülü verilecek.
| inglês | turco |
|---|---|
| to | birlikte |
EN In marathon negotiations with the heads of state and government, the Ukraine crisis and the coronavirus pandemic were among the topics discussed by the chancellor.
TR Yeni şansölye yaptığı ilk hükümet açıklamasında, hükümetin gerekli tüm önlemleri alacağını temin etti.
| inglês | turco |
|---|---|
| government | hükümet |
| chancellor | şansölye |
| in | ilk |
EN Germany has set itself two major international goals: combating coronavirus and climate change.
TR Almanya’nın yeni hükümeti uluslararası alanda iki büyük hedef belirliyor: Korona ve iklim değişikliğiyle mücadele.
| inglês | turco |
|---|---|
| major | büyük |
| coronavirus | korona |
| international | uluslararası |
| and | ve |
| two | iki |
| climate | iklim |
EN Entering Germany, relaxing by the sea and vacationing in the mountains – what the coronavirus rules allow and what they don’t. We answer your questions about germany travel.
TR Almanya’nın en çekici bölge ve kentlerini bisiklet üzerinde keşfedin. Burada yaygın ve iyi yapılmış bir bisiklet yolu ağı mevcut. İşte sizi esinlendirebilecek birkaçı.
| inglês | turco |
|---|---|
| and | ve |
| the | burada |
| your | sizi |
| in | bir |
EN Mainz-based start-up Biontech has rapidly become a global player and synonymous with the fight against coronavirus.
TR Merkezi Mainz kentinde olan startup kuruluşu Biontech çok kısa sürede bir küresel aktör ve korona ile mücadelenin eş anlamlı sözcüğü haline geldi.
| inglês | turco |
|---|---|
| global | küresel |
| coronavirus | korona |
| start | startup |
| and | ve |
| with | ile |
EN is the amount by which gross domestic product shrunk in 2020 because of the coronavirus pandemic.
TR Gayri safi yurt içi hasılanın 2020’de korona pandemisinden dolayı gerileme oranı.
| inglês | turco |
|---|---|
| domestic | yurt içi |
| of | ın |
| coronavirus | korona |
EN Without a strong research sector, coronavirus vaccines could not have been developed in such a short space of time
TR Güçlü bir araştırma altyapısı olmasaydı koronaya karşı aşılar bu kadar kısa sürede geliştirilemezdi
| inglês | turco |
|---|---|
| research | araştırma |
| short | kısa |
| time | sürede |
| strong | güçlü |
| a | bir |
| been | bu |
| of | karşı |
EN The pharmaceutical industry in Germany has responded successfully to the coronavirus pandemic. One network in particular has distinguished itself.
TR Alman ilaç sektörü korona pandemisine başarılı bir şekilde müdahale etti. Bu çerçevede özel bir ağ öne çıkıyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| industry | sektör |
| coronavirus | korona |
| pharmaceutical | ilaç |
| successfully | başarılı |
| has | bu |
| the | alman |
EN #SupportToLifeDuringPandemic Meryem is a young refugee woman trying to stay healthy with her three children amidst the coronavirus the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
| inglês | turco |
|---|---|
| pandemic | pandemi |
| to | için |
| the | biri |
EN Increasing political unrest, the recent coronavirus outbreak, increased protectionism and tariffs are all potential road bumps on this journey.
TR Yükselen siyasi huzursuzluk, son zamanlarda yaşanan korona virüs salgını, artan korumacılık ve gümrük vergilerinin her biri, bu yolculuktaki potansiyel sorunlar ve sıkıntılardır.
| inglês | turco |
|---|---|
| political | siyasi |
| recent | son |
| coronavirus | korona |
| potential | potansiyel |
| and | ve |
| this | bu |
| the | biri |
| increasing | artan |
EN Chancellor Scholz is consulting with the country’s state premiers on the course to be taken in the coronavirus pandemic. There is unlikely to be any relaxation of the measures for the time being.
TR Berlin film festivali takvimini değiştirmedi ve festival programını yayınladı.
| inglês | turco |
|---|---|
| course | programı |
| of | ın |
| any | ve |
EN Evaluation of Clinical Characteristics, Laboratory, Radiological Findings and Outcomes of Hospitalized Children with Coronavirus Disease 2019
TR Coronovirus Hastalığı 2019 Tanısı ile Hastanede Yatan Çocuklarda Klinik, Laboratuar, Radyolojik Bulguların ve Sonuçların Değerlendirilmesi
| inglês | turco |
|---|---|
| clinical | klinik |
| outcomes | sonuçları |
| disease | hastalığı |
| and | ve |
| with | ile |
EN The evaluation of the news related to coronavirus in national media before and after the first declared case inTurkey
TR Türkiye’de Görülen İlk Koronavirüs Vakasından Önce ve Sonra Ulusal Medyada Yer Alan Koronavirüs Haberlerinin Değerlendirilmesi
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | koronavirüs |
| national | ulusal |
| and | ve |
| the | sonra |
EN REVIEW OF EARLY STAGE EFFECTS OF CORONAVIRUS DISEASE 2019 (COVID-19) IN PEDIATRIC PATIENTS
TR ÇOCUK HASTALARDA KORONAVIRÜS HASTALIĞININ (COVID-19) ERKEN DÖNEM ETKİLERİNİN İNCELENMESİ
| inglês | turco |
|---|---|
| early | erken |
EN Novel Coronavirus Information Center
TR Yeni Tip Koronavirüs Bilgi Merkezi
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | koronavirüs |
| center | merkezi |
| information | bilgi |
EN #SupportToLifeDuringPandemic Meryem is a young refugee woman trying to stay healthy with her three children amidst the coronavirus the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
| inglês | turco |
|---|---|
| pandemic | pandemi |
| to | için |
| the | biri |
EN #SupportToLifeDuringPandemic Meryem is a young refugee woman trying to stay healthy with her three children amidst the coronavirus the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
| inglês | turco |
|---|---|
| pandemic | pandemi |
| to | için |
| the | biri |
EN Coronavirus Safety Measures, Tips and Precautions
TR Koronavirüs Güvenlik Önlemleri, İpuçları ve Önlemleri
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | koronavirüs |
| safety | güvenlik |
| and | ve |
EN Germany has set itself two major international goals: combating coronavirus and climate change.
TR Almanya’dan bir Unicef çalışanı Malavi’de yarınlara yönelik bir projeyi inceledi: Afrika Dron ve Veri Akademisi.
| inglês | turco |
|---|---|
| and | ve |
EN is the amount by which gross domestic product shrunk in 2020 because of the coronavirus pandemic.
TR Gayri safi yurt içi hasılanın 2020’de korona pandemisinden dolayı gerileme oranı.
| inglês | turco |
|---|---|
| domestic | yurt içi |
| of | ın |
| coronavirus | korona |
EN Without a strong research sector, coronavirus vaccines could not have been developed in such a short space of time
TR Güçlü bir araştırma altyapısı olmasaydı koronaya karşı aşılar bu kadar kısa sürede geliştirilemezdi
| inglês | turco |
|---|---|
| research | araştırma |
| short | kısa |
| time | sürede |
| strong | güçlü |
| a | bir |
| been | bu |
| of | karşı |
EN The pharmaceutical industry in Germany has responded successfully to the coronavirus pandemic. One network in particular has distinguished itself.
TR Alman ilaç sektörü korona pandemisine başarılı bir şekilde müdahale etti. Bu çerçevede özel bir ağ öne çıkıyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| industry | sektör |
| coronavirus | korona |
| pharmaceutical | ilaç |
| successfully | başarılı |
| has | bu |
| the | alman |
EN Short-time work in Germany | Voices | Coronavirus crisis
TR Almanya’da kısa mesai | Görüşler| Korona krizi
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | korona |
| crisis | krizi |
| short | kısa |
EN Pilot, software developer, project manager: the coronavirus crisis is forcing many employees into work short-time work. We reveal here what is good about it.
TR Pilot, yazılım uzmanı, proje yöneticisi: Korona kriziyle sayısız çalışan kısa mesaiye geçti. Uygulamanın iyi yanlarını açıklıyoruz.
| inglês | turco |
|---|---|
| software | yazılım |
| manager | yöneticisi |
| coronavirus | korona |
| many | sayısız |
| good | iyi |
| employees | çalışan |
| short | kısa |
| project | proje |
EN Joint effort against the coronavirus
TR Koronaya karşı ortaklaşa hareket
| inglês | turco |
|---|---|
| against | karşı |
EN Due to the spread of the Omicron variant of the Coronavirus, significantly stricter rules will apply in Germany after Christmas.
TR Korona virüsünün omikron varyantının yayılması nedeniyle, Noel’den sonra Almanya’da kurallar bariz derecede sıkılaştırılacak.
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | korona |
| rules | kurallar |
| the | sonra |
EN Berlin (dpa)- Due to the rapid spread of the Omicron variant of the Coronavirus, comprehensive restrictions on private and public life will be introduced in Germany
TR Berlin (dpa) - Korona virüsünün omikron varyantının hızla yayılması nedeniyle Almanya’da özel ve toplumsal hayata kapsamlı kısıtlamalar getiriliyor
| inglês | turco |
|---|---|
| berlin | berlin |
| dpa | dpa |
| coronavirus | korona |
| restrictions | kısıtlamalar |
| life | hayata |
| comprehensive | kapsamlı |
| and | ve |
| the | özel |
EN The current issue deals with the country in the grip of the coronavirus pandemic
TR Derginin güncel baskısı, korona pandemisi’ne ayrılmış durumda
| inglês | turco |
|---|---|
| current | güncel |
| coronavirus | korona |
| the | durumda |
EN The Coronavirus Council of Experts advises the German federal government. Meet here one of its members: Viola Priesemann
TR Federal Alman hükümeti, Korona Uzmanlar Kurulu’na danışıyor. Kurul üyelerinden birini buradan tanıyabilirsiniz: Viola Priesemann
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | korona |
| experts | uzmanlar |
| federal | federal |
| government | hükümeti |
| here | buradan |
| one | birini |
EN His government has declared that combating the coronavirus pandemic and fighting climate change are among its “central challenges”
TR Almanya 2030 yılına kadar elektriğinin yüzde 80’ini yenilenebilir enerjilerden elde etmek istiyor, şimdiye kadarki hedef yüzde 65’ti
| inglês | turco |
|---|---|
| that | kadar |
| has | elde |
EN Mainz-based start-up Biontech has rapidly become a global player and synonymous with the fight against coronavirus.
TR Merkezi Mainz kentinde olan startup kuruluşu Biontech çok kısa sürede bir küresel aktör ve korona ile mücadelenin eş anlamlı sözcüğü haline geldi.
| inglês | turco |
|---|---|
| global | küresel |
| coronavirus | korona |
| start | startup |
| and | ve |
| with | ile |
EN The coronavirus pandemic and the COVAX programme
TR Korona Pandemisi ve Covax Programı
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | korona |
| pandemic | pandemisi |
| and | ve |
| covax | covax |
| programme | program |
EN The fight against the coronavirus is of central significance here
TR Bu noktada merkezi önem, korona ile mücadeleye veriliyor
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | korona |
| central | merkezi |
| here | bu |
| the | ile |
EN Germany found itself utterly unprepared when the coronavirus pandemic hit. In the fight against the virus, Merkel’s government resolutely opted for a joint European action plan.
TR Korona pandemisi Almanya’yı son derece hazırlıksız yakaladı. Virüsle mücadelede Merkel hükümeti kararlı bir biçimde, Avrupa’nın ortak hareket etmesinden yana ağırlığını koydu.
| inglês | turco |
|---|---|
| coronavirus | korona |
| pandemic | pandemisi |
| government | hükümeti |
| joint | ortak |
| a | bir |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
coronavirus coronavirus pandemic coronavirus crisis novel coronavirus coronavirus outbreak coronavirus disease coronavirus why coronavirus quarantine coronavirus safety measures combating coronavirus coronavirus cases during the coronavirus coronavirus the pandemic coronavirus crisis affects coronavirus has raged researching a coronavirus coronavirus exposure launch a coronavirus strategies for coronavirus fight against coronavirus coronavirus pandemic poses coronavirus reached turkey outbreak of coronavirus global coronavirus pandemic coronavirus rules allowTraduzir coronavirus para outro idioma
Tcheco 
alemão 
chinês 
coreano 
espanhol 
finlandês 
francês 
holandês 
húngaro 
indonésio 
italiano 
japonês 
norueguês 
polonês 
português 
russo 
sueco 
turco 
vietnamita 
árabe