EN This report aims at improving innovation, urban data collection and analysis, and open data capacities in democratic civic governance in Turkey.
"open data capacities" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN This report aims at improving innovation, urban data collection and analysis, and open data capacities in democratic civic governance in Turkey.
TR Rapor, Türkiye’deki demokratik kent yönetişiminde inovasyon ve kentlerin veri toplama, analiz etme ve herkes için veriyi açma kapasitelerini artırmayı hedeflemektedir.
inglês | turco |
---|---|
report | rapor |
innovation | inovasyon |
urban | kent |
collection | toplama |
democratic | demokratik |
and | ve |
data | veri |
analysis | analiz |
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
full | tam |
journals | dergi |
elsevier | elsevier |
access | erişimi |
and | ve |
world | dünyanın |
many | çok |
one | bir |
has | olan |
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
full | tam |
journals | dergi |
elsevier | elsevier |
access | erişimi |
and | ve |
world | dünyanın |
many | çok |
one | bir |
has | olan |
EN Built on open-source Redis and compatible with the Redis APIs, ElastiCache for Redis works with your Redis clients and uses the open Redis data format to store your data
TR Açık kaynak Redis çözümüyle geliştirilmiş ve Redis API’leri ile uyumlu olan ElastiCache for Redis, Redis istemcilerinizle birlikte çalışır ve verilerinizi depolamak için açık kaynak Redis veri biçimini kullanır
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
source | kaynak |
redis | redis |
elasticache | elasticache |
works | çalışır |
your data | verilerinizi |
uses | kullanır |
open | açık |
compatible | uyumlu |
and | ve |
EN Built on open-source Redis and compatible with the Redis APIs, ElastiCache for Redis works with your Redis clients and uses the open Redis data format to store your data
TR Açık kaynak Redis çözümüyle geliştirilmiş ve Redis API’leri ile uyumlu olan ElastiCache for Redis, Redis istemcilerinizle birlikte çalışır ve verilerinizi depolamak için açık kaynak Redis veri biçimini kullanır
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
source | kaynak |
redis | redis |
elasticache | elasticache |
works | çalışır |
your data | verilerinizi |
uses | kullanır |
open | açık |
compatible | uyumlu |
and | ve |
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
inglês | turco |
---|---|
activities | etkinlikler |
community | topluluk |
and | ve |
to | yönelik |
EN We constantly improve our Child Protection Policy and Code of Conduct and harmonize our programs and principles with child protection perspectives. We support other institutions in increasing their child protection capacities.
TR Çocuk koruma politikamızı ve davranış kurallarımızı geliştiriyor, programlarımızı, çalışma prensiplerimizi çocuk koruma perspektifiyle uyumlu hale getiriyoruz. Kurumların çocuk koruma kapasitelerinin arttırmalarına destek oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
protection | koruma |
of | ın |
conduct | davranış |
child | çocuk |
support | destek |
programs | programları |
institutions | kurumlar |
and | ve |
EN There are 3 continuous olive oil plants in our district. There are also leather processing workshops with different capacities.
TR İlçemizde sezonluk olarak çalışan 3 kontinü sistem Zeytinyağı Fabrikası mevcuttur. Ayrıca, değişik kapasitede deri işleme atölyeleri mevcuttur.
inglês | turco |
---|---|
leather | deri |
processing | işleme |
are | mevcuttur |
also | ayrıca |
in | olarak |
our | de |
EN Technical Support for Strengthening CSOs Capacities for engage in Prevention of CEFM Project
TR Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi Alanında Çalışan STÖ'lerin Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
project | projesi |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
inglês | turco |
---|---|
core | temel |
refugees | mültecilere |
standards | standardı |
and | ve |
institutions | kurumlar |
increase | artırmak |
EN In the scope of a project that we implement with the international humanitarian organization Diakonie Katastrophenhilfe thanks to funding from European Union Humanitarian Aid, we started giving trainings to develop the capacities of humanitarian workers
TR Temel insani yardım standardının, çok yakın bir gelecekte Türkiye’deki birçok farklı kurum tarafından sahiplenilmesini umuyoruz
inglês | turco |
---|---|
aid | yardım |
a | bir |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
inglês | turco |
---|---|
core | temel |
refugees | mültecilere |
standards | standardı |
and | ve |
institutions | kurumlar |
increase | artırmak |
EN In the scope of a project that we implement with the international humanitarian organization Diakonie Katastrophenhilfe thanks to funding from European Union Humanitarian Aid, we started giving trainings to develop the capacities of humanitarian workers
TR Temel insani yardım standardının, çok yakın bir gelecekte Türkiye’deki birçok farklı kurum tarafından sahiplenilmesini umuyoruz
inglês | turco |
---|---|
aid | yardım |
a | bir |
EN In addition, organizations might take steps forward in order to achieve their goals and improve their capacities by developing cooperation with other civil actors.
TR Bununla birlikte STÖ’lerin başka sivil aktörlerle işbirliği geliştirmesi örgütleri hedeflerine yaklaştırabilir, etkisini arttırmaya ve kapasitelerini güçlendirmeye katkı sunabilir.
inglês | turco |
---|---|
goals | hedeflerine |
cooperation | işbirliği |
other | başka |
civil | sivil |
organizations | örgütleri |
and | ve |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN In 2021 once again in cooperation with the UNHCR, this time with the approach of a consortium we are aiming at building capacities of a total 12 local NGOs
TR 2021 yılında yine UNHCR işbirliğinde, bu defa bir konsorsiyum yaklaşımıyla toplam 12 yerel STK’nın kapasitelerini güçlendirmeyi hedefliyoruz
inglês | turco |
---|---|
again | yine |
time | defa |
local | yerel |
this | bu |
at | nda |
approach | yaklaşım |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
inglês | turco |
---|---|
activities | etkinlikler |
community | topluluk |
and | ve |
to | yönelik |
EN We constantly improve our Child Protection Policy and Code of Conduct and harmonize our programs and principles with child protection perspectives. We support other institutions in increasing their child protection capacities.
TR Çocuk koruma politikamızı ve davranış kurallarımızı geliştiriyor, programlarımızı, çalışma prensiplerimizi çocuk koruma perspektifiyle uyumlu hale getiriyoruz. Kurumların çocuk koruma kapasitelerinin arttırmalarına destek oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
protection | koruma |
of | ın |
conduct | davranış |
child | çocuk |
support | destek |
programs | programları |
institutions | kurumlar |
and | ve |
EN Margin deterioration and over-capacities from focusing on volume instead of value
TR Kâr marjlarının düşüşe geçmesi ve değer yerine hacme odaklanılması sonucu sektörün fazla kapasitede olması
inglês | turco |
---|---|
value | değer |
and | ve |
on | fazla |
EN To ensure that the employees providing services within the scope of the project benefit from the necessary training services to develop and strengthen their capacities,
TR Proje kapsamında hizmet sunan çalışanların kapasitelerini geliştirmek ve güçlendirmek için gerekli eğitim hizmetlerinden faydalanmalarını sağlamak,
inglês | turco |
---|---|
services | hizmet |
necessary | gerekli |
training | eğitim |
strengthen | güçlendirmek |
project | proje |
of | in |
to | sağlamak |
scope | kapsamında |
and | ve |
within | için |
EN The subjects handled through the digital communication and social media trainings are integrated around a communication plan, aiming for the participants' both theoretical and technical capacities to be strengthened
TR Dijital iletişim ve sosyal medya eğitiminde ele alınan başlıklar bir iletişim planı etrafında bir araya getirilirken katılımcıların hem teorik, hem de teknik kapasitesinin güçlendirilmesi amaçlanıyor
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
technical | teknik |
and | ve |
communication | iletişim |
social | sosyal |
plan | planı |
to | araya |
digital | dijital |
media | medya |
both | de |
EN Building capacity in CSOs to improve their domains, governance, and institutional capacities such as advocacy, administrative and financial sourcing skills,
TR Etki alanlarının, yönetişimlerinin ve savunuculuk, idari ve finansal kaynak bulma becerileri gibi kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi için STK’larda kapasite oluşturulması,
inglês | turco |
---|---|
capacity | kapasite |
institutional | kurumsal |
advocacy | savunuculuk |
administrative | idari |
financial | finansal |
skills | becerileri |
and | ve |
to | için |
as | gibi |
EN In STOK, designed to improve the advocacy capacities of CSOs and ensure their active participation to policy-making processes, participants came together with experts on seven different topics with three-day periods.
TR STÖ’lerin savunuculuk kapasitelerini geliştirmek ve politika yapım süreçlerine etkin katılımlarını sağlamak amacıyla kurgulanan STOK'ta katılımcılar yedi farklı başlıkta üçer günlük periyotlarda uzmanlarla biraraya geldiler.
inglês | turco |
---|---|
advocacy | savunuculuk |
of | ın |
active | etkin |
processes | süreçlerine |
participants | katılımcılar |
experts | uzmanlarla |
policy | politika |
day | günlük |
different | farklı |
to | sağlamak |
seven | yedi |
and | ve |
improve | geliştirmek |
EN With six storage sizes from Compact to Extreme, these cabinets offer storage capacities from 5 to 100 dependent on device type and cradles used.
TR Kompakttan Ekstreme altı depolama boyutuna sahip bu dolaplar, cihaz türüne ve kullanılan kızaklara bağlı olarak 5 ila 100 cihaz depolama kapasitesine sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
storage | depolama |
device | cihaz |
these | bu |
and | ve |
type | tür |
six | altı |
used | kullanılan |
to | sahip |
EN Youngsuk ?YS? Chi is a leader in the media and technology industry, and currently serves Elsevier and RELX in several different capacities
TR Youngsuk ‘YS’ Chi medya ve teknoloji sektöründe bir liderdir ve halihazırda da Elsevier'de ve RELX Grubunda farklı görevleri vardır
inglês | turco |
---|---|
technology | teknoloji |
industry | sektör |
in | da |
media | medya |
and | ve |
different | farklı |
the | halihazırda |
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
inglês | turco |
---|---|
activities | etkinlikler |
community | topluluk |
and | ve |
to | yönelik |
EN We constantly improve our Child Protection Policy and Code of Conduct and harmonize our programs and principles with child protection perspectives. We support other institutions in increasing their child protection capacities.
TR Çocuk koruma politikamızı ve davranış kurallarımızı geliştiriyor, programlarımızı, çalışma prensiplerimizi çocuk koruma perspektifiyle uyumlu hale getiriyoruz. Kurumların çocuk koruma kapasitelerinin arttırmalarına destek oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
protection | koruma |
of | ın |
conduct | davranış |
child | çocuk |
support | destek |
programs | programları |
institutions | kurumlar |
and | ve |
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
inglês | turco |
---|---|
activities | etkinlikler |
community | topluluk |
and | ve |
to | yönelik |
EN We constantly improve our Child Protection Policy and Code of Conduct and harmonize our programs and principles with child protection perspectives. We support other institutions in increasing their child protection capacities.
TR Çocuk koruma politikamızı ve davranış kurallarımızı geliştiriyor, programlarımızı, çalışma prensiplerimizi çocuk koruma perspektifiyle uyumlu hale getiriyoruz. Kurumların çocuk koruma kapasitelerinin arttırmalarına destek oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
protection | koruma |
of | ın |
conduct | davranış |
child | çocuk |
support | destek |
programs | programları |
institutions | kurumlar |
and | ve |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
TR Gade, kendisi ve ailesi için pandemi döneminde can suyu olan kısa dönemli istihdam projemiz kapsamında edindiği işte çalışmaya devam ediyor
inglês | turco |
---|---|
working | iş |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN There are 3 continuous olive oil plants in our district. There are also leather processing workshops with different capacities.
TR İlçemizde sezonluk olarak çalışan 3 kontinü sistem Zeytinyağı Fabrikası mevcuttur. Ayrıca, değişik kapasitede deri işleme atölyeleri mevcuttur.
inglês | turco |
---|---|
leather | deri |
processing | işleme |
are | mevcuttur |
also | ayrıca |
in | olarak |
our | de |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
TR Gade, kendisi ve ailesi için pandemi döneminde can suyu olan kısa dönemli istihdam projemiz kapsamında edindiği işte çalışmaya devam ediyor
inglês | turco |
---|---|
working | iş |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN In the scope of a project that we implement with the international humanitarian organization Diakonie Katastrophenhilfe thanks to funding from European Union Humanitarian Aid, we started giving trainings to develop the capacities of humanitarian workers
TR Temel insani yardım standardının, çok yakın bir gelecekte Türkiye’deki birçok farklı kurum tarafından sahiplenilmesini umuyoruz
inglês | turco |
---|---|
aid | yardım |
a | bir |
EN In addition, organizations might take steps forward in order to achieve their goals and improve their capacities by developing cooperation with other civil actors.
TR Bununla birlikte STÖ’lerin başka sivil aktörlerle işbirliği geliştirmesi örgütleri hedeflerine yaklaştırabilir, etkisini arttırmaya ve kapasitelerini güçlendirmeye katkı sunabilir.
inglês | turco |
---|---|
goals | hedeflerine |
cooperation | işbirliği |
other | başka |
civil | sivil |
organizations | örgütleri |
and | ve |
EN The subjects handled through the digital communication and social media trainings are integrated around a communication plan, aiming for the participants' both theoretical and technical capacities to be strengthened
TR Dijital iletişim ve sosyal medya eğitiminde ele alınan başlıklar bir iletişim planı etrafında bir araya getirilirken katılımcıların hem teorik, hem de teknik kapasitesinin güçlendirilmesi amaçlanıyor
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
technical | teknik |
and | ve |
communication | iletişim |
social | sosyal |
plan | planı |
to | araya |
digital | dijital |
media | medya |
both | de |
EN Building capacity in CSOs to improve their domains, governance, and institutional capacities such as advocacy, administrative and financial sourcing skills,
TR Etki alanlarının, yönetişimlerinin ve savunuculuk, idari ve finansal kaynak bulma becerileri gibi kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi için STK’larda kapasite oluşturulması,
inglês | turco |
---|---|
capacity | kapasite |
institutional | kurumsal |
advocacy | savunuculuk |
administrative | idari |
financial | finansal |
skills | becerileri |
and | ve |
to | için |
as | gibi |
EN With six storage sizes from Compact to Extreme, these cabinets offer storage capacities from 5 to 100 dependent on device type and cradles used.
TR Kompakttan Ekstreme altı depolama boyutuna sahip bu dolaplar, cihaz türüne ve kullanılan kızaklara bağlı olarak 5 ila 100 cihaz depolama kapasitesine sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
storage | depolama |
device | cihaz |
these | bu |
and | ve |
type | tür |
six | altı |
used | kullanılan |
to | sahip |
EN You can contact our sales department for our energy storage solutions in the capacities you need.
TR İhtiyaç duyduğunuz kapasitelerdeki enerji depolama çözümlerimiz için satış birimimizle iletişime geçebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
you | in |
contact | iletişime |
storage | depolama |
sales | satış |
energy | enerji |
for | için |
EN In addition: “We support voluntary production partnerships and the transfer of know-how to expand the production capacities for medicines and vaccines worldwide.”
TR Sözleşmede ayrıca, “Dünya genelinde ilaç ve aşı üretim kapasitesini artırmak için gönüllü üretim ortaklıklarını ve bilgi birikimi transferini teşvik ediyoruz” ifadeleri yer alıyor.
EN Server capacities have recently been expanded and services optimised so that videos can be made available and used, for example
TR Son olarak da sunucu kapasiteleri genişletilmiş ve hizmetler optimalleştirilmişti, sözgelimi videoların hazırlanması ve erişime açılması konusunda
inglês | turco |
---|---|
recently | son |
and | ve |
server | sunucu |
videos | videoları |
services | hizmetler |
for | konusunda |
that | olarak |
EN The team of experts trains laboratory staff and supports the development of diagnostic capacities
TR Uzmanlardan oluşan ekip farklı ülkelerde laboratuvar personelini eğitmekte ve teşhis olanaklarının geliştirilmesine destek olmakta
inglês | turco |
---|---|
experts | uzmanlardan |
supports | destek |
and | ve |
team | ekip |
of | nın |
EN When the pandemic broke out, Germany responded especially swiftly and increased its test capacities
TR Almanya, özellikle pandeminin patlak verdiği aşamada soruna hızlı bir tepki verdi ve test kapasitelerini genişletti
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
test | test |
especially | özellikle |
and | ve |
the | bir |
EN Technical Support for Strengthening CSOs Capacities for engage in Prevention of CEFM Project
TR Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi Alanında Çalışan STÖ'lerin Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
project | projesi |
EN The four-year term credit facility will help GRIID scale its capabilities, bring on additional mining capacities and build upon its 1,300 megawatts of available power.
TR Dört yıllık vadeli kredi imkanı, GRIID'in yeteneklerini ölçeklendirmesine, ek madencilik kapasiteleri getirmesine ve 1.300 megavatlık kullanılabilir gücünü geliştirmesine yardımcı olacak.
inglês | turco |
---|---|
term | vadeli |
credit | kredi |
additional | ek |
mining | madencilik |
available | kullanılabilir |
power | gücü |
year | yıllık |
help | yardımcı |
and | ve |
EN Kobo neither endorses nor is responsible for the accuracy or reliability of any opinion, advice or statement made on the Service by anyone other than authorized Kobo employee spokespersons while acting in their official capacities.
TR Kobo, yetkili Kobo sözcü personelinin resmi yetkilerini kullanırken yaptığı açıklamalar dışında Hizmette yayınlanan hiçbir fikir, tavsiye veya beyanın doğruluğu veya güvenilirliğini taahhüt etmez ve bundan sorumlu değildir.
EN Now, you have to open the MT4 terminal root directory. For this, click on File → Open Data Folder.
TR Şimdi, MT4 terminali kök dizinini açmanız gerek. Bunun için File → Open Data Folder (Dosya → Data Dosyasını aç)’a tıklayın.
EN AI and data collection studies based on personal data processing should be based on the principles of correct and up-to-date personal data, specific and limited purpose of personal data use, and data security approach.
TR Kişisel veri işleme temelli YZ ve veri toplama çalışmaları, kişisel verilerin doğru ve güncel olması, kişisel veri kullanım amacının belirli ve sınırlı olması ilkeleri ile veri güvenliği yaklaşımına dayalı olmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
processing | işleme |
principles | ilkeleri |
up-to-date | güncel |
purpose | amacı |
studies | çalışmaları |
limited | sınırlı |
should be | olmalıdır |
and | ve |
use | kullanım |
data | veri |
security | güvenliği |
approach | yaklaşım |
personal | kişisel |
collection | toplama |
based | dayalı |
to | belirli |
EN He has been instrumental in setting up collaborations with universities on data science, such as with the Harvard Data Science Initiative, the UCL Big Data Institute, the Humboldt-Elsevier Advanced Data and Text Centre, and Amsterdam Data Science
TR Harvard Veri Bilimi İnisiyatifi, UCL Büyük Veri Enstitüsü, Humboldt-Elsevier Gelişmiş Veri ve Metin Merkezi ve Amsterdam Veri Bilimi gibi üniversitelerle veri bilimi konusunda işbirlikleri kurulmasına yardımcı olmuştur
inglês | turco |
---|---|
centre | merkezi |
amsterdam | amsterdam |
institute | enstitüsü |
advanced | gelişmiş |
data | veri |
and | ve |
text | metin |
big | büyük |
science | bilimi |
EN AI and data collection studies based on personal data processing should be based on the principles of correct and up-to-date personal data, specific and limited purpose of personal data use, and data security approach.
TR Kişisel veri işleme temelli YZ ve veri toplama çalışmaları, kişisel verilerin doğru ve güncel olması, kişisel veri kullanım amacının belirli ve sınırlı olması ilkeleri ile veri güvenliği yaklaşımına dayalı olmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
processing | işleme |
principles | ilkeleri |
up-to-date | güncel |
purpose | amacı |
studies | çalışmaları |
limited | sınırlı |
should be | olmalıdır |
and | ve |
use | kullanım |
data | veri |
security | güvenliği |
approach | yaklaşım |
personal | kişisel |
collection | toplama |
based | dayalı |
to | belirli |
Mostrando 50 de 50 traduções