EN When the pandemic broke out, Germany responded especially swiftly and increased its test capacities
"germany responded especially" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
germany | alman almanya avrupa bu da daha de den gibi göre hangi ile için nasıl ne olarak tarafından ve çok ülke |
especially | bu da daha de ile için tüm ve çok özel özel olarak özellikle özellikle de |
EN When the pandemic broke out, Germany responded especially swiftly and increased its test capacities
TR Almanya, özellikle pandeminin patlak verdiği aşamada soruna hızlı bir tepki verdi ve test kapasitelerini genişletti
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
test | test |
especially | özellikle |
and | ve |
the | bir |
EN However, they do work, especially if they’re well written, include a compelling offer, don’t take up the entire page (especially on mobile), and are easy to click out of.
TR Ancak, özellikle iyi hazırlanmış, ilgi çekici bir teklif sunuyor, tüm sayfayı kaplamıyor (özellikle mobil cihazlarda) ve kapatılması kolaysa açılır pencerelerin işe yararlar.
inglês | turco |
---|---|
work | iş |
well | iyi |
especially | özellikle |
compelling | çekici |
page | sayfayı |
mobile | mobil |
and | ve |
the | ancak |
offer | teklif |
to | tüm |
are | sunuyor |
EN The pharmaceutical industry in Germany has responded successfully to the coronavirus pandemic. One network in particular has distinguished itself.
TR Alman ilaç sektörü korona pandemisine başarılı bir şekilde müdahale etti. Bu çerçevede özel bir ağ öne çıkıyor.
inglês | turco |
---|---|
industry | sektör |
coronavirus | korona |
pharmaceutical | ilaç |
successfully | başarılı |
has | bu |
the | alman |
EN The pharmaceutical industry in Germany has responded successfully to the coronavirus pandemic. One network in particular has distinguished itself.
TR Alman ilaç sektörü korona pandemisine başarılı bir şekilde müdahale etti. Bu çerçevede özel bir ağ öne çıkıyor.
inglês | turco |
---|---|
industry | sektör |
coronavirus | korona |
pharmaceutical | ilaç |
successfully | başarılı |
has | bu |
the | alman |
EN For example, the ccTLD for Germany is .de for Germany instead of .ge for Germany.
TR Örneğin, Almanya'nın ccTLD'si Almanya için .ge yerine Almanya için .de'dir.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
of | in |
for | için |
EN Another test that is especially aimed at applicants with an interest in technological subjects is SelfAssessment international. It is provided by TU9, an association of nine technical universities in Germany.
TR Yurt dışından teknik dallarda öğrenim için gelecek adaylar TU9’un SelfAssessment international testini yapabilirler; TU9 Almanya’daki dokuz teknik üniversitenin kurduğu bir birlik.
inglês | turco |
---|---|
test | testini |
nine | dokuz |
technical | teknik |
international | international |
of | in |
in | için |
EN What does Germany consider especially important in international cooperation?
TR Almanya için uluslararası iş birliğinde özel önem taşıyan şey nedir?
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
international | uluslararası |
in | için |
what | nedir |
EN Europe and especially Germany could assume a pioneering international role here.
TR Burada Avrupa ve özel olarak Almanya uluslararası alanda bir öncü rolü üstlenebilir.
inglês | turco |
---|---|
here | burada |
international | uluslararası |
pioneering | öncü |
germany | almanya |
europe | avrupa |
and | ve |
role | rol |
EN What opportunities do they see in rural life? After many, especially younger, people in Germany moved in recent years from rural regions to cities, there are now signs of a trend reversal
TR Şimdiyse bu trendin tersine döndüğüne dair işaretler var
inglês | turco |
---|---|
now | bu |
a | var |
EN Consequently, they are so-called National Responsibility Species (NRS), or species for which Germany is especially responsible
TR Yani bu türlerin korunması sorumluluğu büyük ölçüde Almanya’ya düşüyor
inglês | turco |
---|---|
responsibility | sorumluluğu |
so | yani |
EN There are over 90 billion trees in Germany and especially at the weekend they entice people to get out of the house and into the woods
TR Almanya’da 90 milyardan fazla ağaç bulunuyor ve özellikle hafta sonlarında bu ormanlar Almanları evlerinden çıkıp yürüyüş yapmaya davet ediyor
inglês | turco |
---|---|
billion | milyardan |
at | nda |
especially | özellikle |
and | ve |
out | bu |
EN These videos are especially good for anyone preparing to live in Germany.
TR Bu videolar, özellikle kendini Almanya'da yaşamaya hazırlamak isteyenler için uygun.
inglês | turco |
---|---|
videos | videolar |
especially | özellikle |
these | bu |
EN In addition to bilateral projects, Germany is also actively supporting especially hard-hit countries within the framework of Team Europe
TR Almanya ikili ilişkiler çerçevesindeki projelere ek olarak, pandemiden özellikle etkilenen ülkeleri desteklemek için başlatılan “Avrupa Takımı” programında da sorumluluk alıyor
inglês | turco |
---|---|
projects | projelere |
supporting | desteklemek |
team | takım |
germany | almanya |
of | in |
europe | avrupa |
in | da |
EN The Cosmo study conducted by the University of Erfurt shows that especially in times of crisis people in Germany like to use traditionally credible media sources such as daily newspapers and public service broadcasting
TR Erfurt Üniversitesi Cosmo Analizine göre Alman medya kullanıcıları özellikle kriz dönemlerinde günlük gazeteler ve kamu radyo ve televizyonları gibi geleneksel olarak güven uyandıran medya kanallarına yöneliyor
inglês | turco |
---|---|
crisis | kriz |
use | kullan |
traditionally | geleneksel |
daily | günlük |
newspapers | gazeteler |
public | kamu |
especially | özellikle |
media | medya |
by | göre |
the | alman |
as | gibi |
and | ve |
EN Information about media company owners and their shares can be found relatively easily in publicly accessible registries. However, when it came to finances, none of the media outlets responded to our questions...
TR Medya gruplarıyla ilgili bilgilere çoğu zaman ticaretsicil.gov.tr adresindeki Ticaret Sicil Gazetesi'nden ulaşılıyor. Arşiv, şirket isimlerine göre araştırmaya imkan tanıyor
inglês | turco |
---|---|
information | bilgilere |
about | ilgili |
the | çoğu |
when | zaman |
media | medya |
company | şirket |
EN The Turkish natural resources and mining sectors have responded positively to liberalisation, as well as legislative reforms
TR Türkiye’de doğal kaynaklar ve madencilik sektörleri, liberalizasyona ve hukuki reformlara olumlu cevap vermiştir
inglês | turco |
---|---|
natural | doğal |
resources | kaynaklar |
and | ve |
mining | madencilik |
EN And she acted more decisively here than in the euro crisis, to which she responded very hesitantly at first, mainly because of internal political constraints
TR Şansölye bu konuda, iç politikaya dair kaygıları nedenleriyle başta çok tereddütlü tepki gösterdiği avro krizinden daha kararlı davrandı
inglês | turco |
---|---|
here | bu |
EN Congratulations in max. 140 characters: How international politicians responded to the German elections in the social media.
TR Büyük Alman gazeteleri, hükümet kurma seçenekleri ve sağcı popülist AfD'nin Federal Meclis'e girmesi konularına eğiliyor.
inglês | turco |
---|---|
to | e |
EN Let’s say that you’ve sent out a customer survey to your audience, and you’re curious how many people of each age range responded
TR Diyelim ki hedef kitlenize bir müşteri anketi gönderdiniz ve her yaş aralığından kaç kişinin yanıt verdiğini merak ediyorsunuz
inglês | turco |
---|---|
customer | müşteri |
survey | anketi |
your audience | kitlenize |
age | yaş |
how many | kaç |
a | bir |
and | ve |
to | her |
EN A study looked at how popular AI voice assistants responded to questions a user might have regarding cardiac arrest. You'd be better calling medics.
TR Twitter, YouTube ve Facebook gibi çok büyük çevrimiçi platformları son bir ayda kaç kişi kullandı?
inglês | turco |
---|---|
study | ve |
be | kişi |
a | bir |
EN Our hotel has responded to the review
TR Tesisimiz bu yorumu yanıtlamıştır
inglês | turco |
---|---|
has | bu |
EN I had an issue with registering a free domain of my choice, and the team actually responded swiftly, and with a touch of care & sympathy
TR Seçtiğim ücretsiz alan adını kaydettirmekle ilgili bir sorun yaşadım ve ekip gerçekten hızlı bir şekilde, özenle ve sempatiyle yanıt verdi
inglês | turco |
---|---|
issue | sorun |
actually | gerçekten |
free | ücretsiz |
team | ekip |
domain | alan adı |
and | ve |
the | şekilde |
a | bir |
EN The Alconost team responded to all our requests in a timely way, and they created assets that align with our needs
TR Alconost ekibi tüm taleplerimize hızlı bir şekilde yanıt verdi ve ihtiyaçlarımızla örtüşen varlıklar yarattı
inglês | turco |
---|---|
assets | varlıklar |
team | ekibi |
and | ve |
the | şekilde |
all | tüm |
needs | ihtiyaç |
a | bir |
EN Germany domain extension .de domain name and phone number is required for registration in Germany
TR Almanya domain uzantısı olan .de domain tescili için Almanya üzerinde adres ve telefon numarasına ihtiyaç vardır
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
domain | domain |
de | de |
phone | telefon |
registration | tescili |
extension | uzantısı |
required | ihtiyaç |
and | ve |
number | numarası |
is | olan |
for | için |
EN Entering Germany, relaxing by the sea and vacationing in the mountains – what the coronavirus rules allow and what they don’t. We answer your questions about germany travel.
TR Almanya’nın en çekici bölge ve kentlerini bisiklet üzerinde keşfedin. Burada yaygın ve iyi yapılmış bir bisiklet yolu ağı mevcut. İşte sizi esinlendirebilecek birkaçı.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
the | burada |
your | sizi |
in | bir |
EN Germany is a major economic power. What is the source of this strength? And how does Germany fare in international comparisons?
TR Uluslararası düzeyde Almanya önemli bir ekonomik güç. Peki, bu gücün kaynağı ne? Uluslararası karşılaştırmalardaki konumu nasıl?
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomik |
major | önemli |
source | kaynağı |
international | uluslararası |
what | ne |
germany | almanya |
this | bu |
how | nasıl |
a | bir |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
inglês | turco |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN With a capacity share of 27%, in 2017 SunExpress Germany entity is the market leader of touristic flights between Germany and Egypt.
TR SunExpress Almanya, 2017 yılında %27’lik kapasite payı ile Almanya ile Mısır arasındaki turistik uçuşlarda pazar lideri oldu.
inglês | turco |
---|---|
capacity | kapasite |
germany | almanya |
leader | lideri |
sunexpress | sunexpress |
market | pazar |
share | payı |
between | arasındaki |
with | ile |
EN There is Germany and there is Germany: of federal states, east-west differences and regional clichés.
TR Almanya’nın her yanı aynı değil: Eyaletler, doğu-batı arasındaki farklar ve bölgesel klişelere dair.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
states | eyaletler |
differences | farklar |
regional | bölgesel |
EN The current issue deals with Germany, the European Union and Germany's EU Council Presidency
TR Derginin güncel sayısı, Almanya, Avrupa Birliği ve Almanya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı gibi başlıkları ele alıyor
inglês | turco |
---|---|
current | güncel |
union | birliği |
council | konseyi |
and | ve |
germany | almanya |
eu | ab |
the | gibi |
european | avrupa |
EN Germany domain extension .de domain name and phone number is required for registration in Germany
TR Almanya domain uzantısı olan .de domain tescili için Almanya üzerinde adres ve telefon numarasına ihtiyaç vardır
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
domain | domain |
de | de |
phone | telefon |
registration | tescili |
extension | uzantısı |
required | ihtiyaç |
and | ve |
number | numarası |
is | olan |
for | için |
EN Germany is a major economic power. What is the source of this strength? And how does Germany fare in international comparisons?
TR Uluslararası düzeyde Almanya önemli bir ekonomik güç. Peki, bu gücün kaynağı ne? Uluslararası karşılaştırmalardaki konumu nasıl?
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomik |
major | önemli |
source | kaynağı |
international | uluslararası |
what | ne |
germany | almanya |
this | bu |
how | nasıl |
a | bir |
EN Another debate is currently focusing on Germany’s and the EU’s vaccine procurement policy and the progress of the vaccination campaign in Germany. How do you see this debate?
TR Şu sıralardaki bir başka tartışma da Almanya ve AB’nin aşı tedarik politikası ve Almanya’da aşı kampanyasındaki ilerlemenin etrafında dönüyor. Siz bu tartışmayı nasıl izliyorsunuz?
inglês | turco |
---|---|
procurement | tedarik |
campaign | kampanyası |
vaccine | aşı |
policy | politikası |
in | da |
this | bu |
germany | almanya |
and | ve |
how | nasıl |
the | başka |
EN Germany has been reunited since October 3, 1990. The peaceful revolution of the people in the GDR had brought down the Wall that had divided Germany into east and west.
TR 3 Ekim 1990’dan beri Almanya yeniden birleşmiş bir ülke. Eski Doğu Alman devletinde yaşayan insanların başlattığı barışçı devrim, doğudaki ve batıdaki Almanları ayıran Duvar’ın yıkılmasıyla sonuçlandı.
inglês | turco |
---|---|
october | ekim |
wall | duvar |
west | batı |
germany | almanya |
been | ya |
east | doğu |
people | insanlar |
and | ve |
the | alman |
EN There are contributions on all areas of interest in Germany: politics, economics, culture, science, environment and life. In addition to this we provide information about co-operation projects between Germany and partners in other regions of the world.
TR Burada, Almanya’yı etkileyen tüm konu başlıklarında yazılar var: Politika, ekonomi, kültür, bilim, çevre ve yaşam. Ayrıca Almanya ile dünyanın farklı bölgelerindeki ortakları arasındaki işbirliği hakkında da bilgi veriyoruz.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
culture | kültür |
life | yaşam |
projects | iş |
science | bilim |
and | ve |
information | bilgi |
in | da |
partners | ortakları |
other | farklı |
environment | çevre |
world | dünyanın |
the | burada |
all | tüm |
about | hakkında |
between | arasındaki |
EN Why is Germany called Germany? And is there a German president? People want to know all kinds of things about our country. We have the answers to the most frequently asked Google questions.
TR Almanya’ya neden Deutschland deniyor? Ya da Almanya’nın bir cumhurbaşkanı var mı? İnsanlar ülkemizle ilgili akla gelen her şeyi bilmek istiyorlar. En çok sorulan Google sorularının yanıtları bizde.
inglês | turco |
---|---|
asked | sorulan |
president | cumhurbaşkanı |
most | en |
about | ilgili |
answers | yanıtları |
questions | sorular |
to know | bilmek |
want | var |
why | neden |
a | bir |
to | şeyi |
EN What role does Germany have in this development? Germany has been driving the expansion of renewable energies worldwide
TR Almanya’nın bu gelişmedeki rolü nedir? Almanya, yenilenebilir enerjilerin dünya düzeyinde yaygınlaşmasını hızlandırdı
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
renewable | yenilenebilir |
worldwide | dünya |
this | bu |
role | rol |
what | nedir |
EN 20 years ago, Germany was already hoping that hydrogen would largely replace petrol and diesel in a matter of years. To date, however, hydrogen is available at only just under 100 of Germany’s 14,500 or so petrol stations.
TR Almanya bundan 20 yıl önce, hidrojenin birkaç yıla kalmadan benzin ve dizel yakıtın yerini alacağını umut ediyordu. Fakat bugün Almanya’daki yaklaşık 14.500 benzinciden sadece 100’ünde hidrojen satışa sunuluyor.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
hydrogen | hidrojen |
diesel | dizel |
years | yıl |
and | ve |
a | birkaç |
in | önce |
EN There is Germany and there is Germany: of federal states, east-west differences and regional clichés.
TR Almanya’nın her yanı aynı değil: Eyaletler, doğu-batı arasındaki farklar ve bölgesel klişelere dair.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
states | eyaletler |
differences | farklar |
regional | bölgesel |
EN The states were founded in the Allied occupation zones after the Second World War and merged into West Germany in 1949 to form the Federal Republic of Germany
TR İkinci Dünya Savaşı sonrasında batılı müttefik güçlerinin işgal bölgelerinde kurulmuş olan eyaletler 1949’da bir araya gelerek Federal Almanya Cumhuriyeti’ni oluşturdu
inglês | turco |
---|---|
states | eyaletler |
were | olan |
world | dünya |
west | batı |
federal | federal |
war | savaşı |
germany | almanya |
second | bir |
to | araya |
and | da |
EN You want to live in Germany? We explain 26 important terms that will help you understand Germany better.
TR Almanya’da yaşamak mı istiyorsunuz? Almanya’yı daha iyi anlamanızı sağlayacak 26 önemli terimi açıklıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
important | önemli |
better | daha iyi |
to | daha |
EN Be it birdsong, bell chimes or night-time quiet: Germany boasts a wide range of different sounds. We reveal what a day in Germany sounds like.
TR Kuş şakıması olsun, çan sesleri ya da gece sükuneti olsun: Almanya’nın sunduğu ses dünyası da oldukça geniş. Almanya’da bir güne eşlik eden sesleri anlatıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
night | gece |
wide | geniş |
in | da |
be | olsun |
different | bir |
EN “Germany travel”, the website of the German National Tourist Board (GNTB), should always be your first port of call for information about travelling in Germany.
TR Bir Almanya seyahati söz konusu olduğunda, Alman Turizm Merkezi’nin (DZT) internet sitesi „Germany travel“ başvuracağınız ilk adres olmalı.
EN You will find great tips, lots of suggestions and all the information you need for your vacation in Germany at Germany Travel.
TR Sürdürülebilir Almanya seyahatine ilişkin daha fazla tüyo ve öneriyi burada bulabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
the | burada |
and | ve |
for | fazla |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
inglês | turco |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN The border was not limited to present-day Germany: Austria, Slovakia, Hungary, and Germany made a joint application to be included in the list of UNESCO World Heritage Sites.
TR Ancak bu sınır sadece bugünkü Almanya toprakları boyunca uzanmıyordu: Avusturya, Slovakya, Macaristan ve Almanya hep birlikte Dünya Mirası başvurusunda bulundular.
inglês | turco |
---|---|
border | sınır |
germany | almanya |
austria | avusturya |
world | dünya |
and | ve |
heritage | miras |
to | birlikte |
EN Is ‘fashion made in Germany’ getting short shrift? We’re definitely moving in the right direction in Germany, with fashion being taken seriously as part of culture, as it is in other major fashion nations
TR „Made in Germany“ damgası taşıyan moda biraz geride mi kalıyor? Almanya olarak modanın -diğer büyük fashion ülkelerinde olduğu gibi- kültürün bir parçası olarak ciddiye alınması konusunda çok iyi bir yoldayız
inglês | turco |
---|---|
is | olduğu |
fashion | moda |
germany | almanya |
right | iyi |
other | diğer |
major | büyük |
of | in |
culture | kültür |
as | olarak |
EN Which role does Germany play in achieving the international climate objectives? The energy transition in Germany and the EU can, at least partially, act as an international model
TR Almanya uluslararası iklim hedeflerine ulaşılmasında nasıl bir rol oynuyor? Almanya’daki ve AB’deki enerjide dönüşüm programı kısmen uluslararası düzeyde öncü örnek olabilir
inglês | turco |
---|---|
role | rol |
climate | iklim |
can | olabilir |
international | uluslararası |
germany | almanya |
at | nda |
and | ve |
the | nasıl |
in | örnek |
EN And how is Germany supporting this internationally? Germany supports global technology transfer by increasingly linking industrial policy and climate policy
TR Peki, Almanya uluslararası ortamda nasıl bir uğraş veriyor? Almanya, endüstri politikasıyla iklim politikasını gitgide birbirine bağlamak suretiyle dünya çapındaki teknoloji transferini destekliyor
inglês | turco |
---|---|
supports | destekliyor |
technology | teknoloji |
industrial | endüstri |
climate | iklim |
by | suretiyle |
germany | almanya |
policy | politikası |
how | nasıl |
internationally | uluslararası |
global | dünya |
EN Skilled workers in Germany: new law makes it easier to work in Germany
TR Almanya’da uzman eleman ihtiyacı: Yasa Almanya’da çalışmayı kolaylaştırıyor
inglês | turco |
---|---|
law | yasa |
Mostrando 50 de 50 traduções