TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
turco | inglês |
---|---|
destek | support |
risklerin | risks |
en | most |
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
turco | inglês |
---|---|
destek | support |
risklerin | risks |
en | most |
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
orta | middle |
doğu | east |
royal | royal |
tasarımcı | designer |
yıllık | years |
yoğun | intense |
TR Örgütsel kapasitemizi güçlendirerek yetkinlik ve etkililiğe kavuşmak için…
EN For strengthening our organizational capacity and reach qualification and effectiveness…
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
orta | middle |
doğu | east |
royal | royal |
tasarımcı | designer |
yıllık | years |
yoğun | intense |
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR SurveyMonkey for Good girişiminin misyonu; yerel toplulukları güçlendirerek, teknolojiyi iyilik için kullanarak ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ilkelerine bağlı kalarak dünyada olumlu yönde değişim yaratmaktır.
EN SurveyMonkey for Good’s mission is to create positive change in the world—through empowering local communities, using technology for good, and an ongoing commitment to Diversity, Equity, and Inclusion.
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
etkinlikler | activities |
topluluk | community |
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak...
EN How has the COVID-19 pandemic affected vulnerable groups, refugees, women and...
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
turco | inglês |
---|---|
kurumların | institutions |
temel | core |
standardı | standards |
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
turco | inglês |
---|---|
kurumların | institutions |
temel | core |
standardı | standards |
TR Bununla birlikte STÖ’lerin başka sivil aktörlerle işbirliği geliştirmesi örgütleri hedeflerine yaklaştırabilir, etkisini arttırmaya ve kapasitelerini güçlendirmeye katkı sunabilir.
EN In addition, organizations might take steps forward in order to achieve their goals and improve their capacities by developing cooperation with other civil actors.
turco | inglês |
---|---|
başka | other |
sivil | civil |
işbirliği | cooperation |
hedeflerine | goals |
ve | and |
TR 2021 yılında yine UNHCR işbirliğinde, bu defa bir konsorsiyum yaklaşımıyla toplam 12 yerel STK’nın kapasitelerini güçlendirmeyi hedefliyoruz
EN In 2021 once again in cooperation with the UNHCR, this time with the approach of a consortium we are aiming at building capacities of a total 12 local NGOs
turco | inglês |
---|---|
yine | again |
bu | this |
defa | time |
yerel | local |
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak...
EN How has the COVID-19 pandemic affected vulnerable groups, refugees, women and...
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
etkinlikler | activities |
topluluk | community |
TR Rapor, Türkiye’deki demokratik kent yönetişiminde inovasyon ve kentlerin veri toplama, analiz etme ve herkes için veriyi açma kapasitelerini artırmayı hedeflemektedir.
EN This report aims at improving innovation, urban data collection and analysis, and open data capacities in democratic civic governance in Turkey.
turco | inglês |
---|---|
rapor | report |
türkiye | turkey |
demokratik | democratic |
kent | urban |
inovasyon | innovation |
toplama | collection |
analiz | analysis |
TR Proje kapsamında hizmet sunan çalışanların kapasitelerini geliştirmek ve güçlendirmek için gerekli eğitim hizmetlerinden faydalanmalarını sağlamak,
EN To ensure that the employees providing services within the scope of the project benefit from the necessary training services to develop and strengthen their capacities,
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
hizmet | services |
geliştirmek | develop |
güçlendirmek | strengthen |
gerekli | necessary |
eğitim | training |
TR STÖ’lerin savunuculuk kapasitelerini geliştirmek ve politika yapım süreçlerine etkin katılımlarını sağlamak amacıyla kurgulanan STOK'ta katılımcılar yedi farklı başlıkta üçer günlük periyotlarda uzmanlarla biraraya geldiler.
EN In STOK, designed to improve the advocacy capacities of CSOs and ensure their active participation to policy-making processes, participants came together with experts on seven different topics with three-day periods.
turco | inglês |
---|---|
savunuculuk | advocacy |
ve | and |
politika | policy |
etkin | active |
katılımcılar | participants |
yedi | seven |
günlük | day |
ın | of |
TR 12.a. Gelişmekte olan ülkelerin daha sürdürülebilir tüketim ve üretim kalıplarına yönelmeleri için bilimsel ve teknolojik kapasitelerini güçlendirme konusunda desteklenmeleri
EN 12.a. Support developing countries to strengthen their scientific and technological capacity to move towards more sustainable patterns of consumption and production
turco | inglês |
---|---|
a | a |
gelişmekte | developing |
ülkelerin | countries |
sürdürülebilir | sustainable |
tüketim | consumption |
üretim | production |
bilimsel | scientific |
teknolojik | technological |
TR Barkod okuyucu ve RFID okuyucularımıza dahil edilmiş olan DataCapture DNA’in kapasitelerini artırdığını fark edeceksiniz
EN Embedded within our scanners and RFID readers, you'll find DataCapture DNA elevates their capabilities
turco | inglês |
---|---|
rfid | rfid |
dna | dna |
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
etkinlikler | activities |
topluluk | community |
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
etkinlikler | activities |
topluluk | community |
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
turco | inglês |
---|---|
kurumların | institutions |
temel | core |
standardı | standards |
TR Tarihleri Kaydedin! Mültecilere yönelik koruma çalışmalarında kişi ve kurumların kapasitelerini geliştirmeyi hedeflediğimiz çevrimiçi ücretsiz eğitim programımızın Nisan takvimi belli oldu
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
turco | inglês |
---|---|
yönelik | to |
ın | of |
TR Bununla birlikte STÖ’lerin başka sivil aktörlerle işbirliği geliştirmesi örgütleri hedeflerine yaklaştırabilir, etkisini arttırmaya ve kapasitelerini güçlendirmeye katkı sunabilir.
EN In addition, organizations might take steps forward in order to achieve their goals and improve their capacities by developing cooperation with other civil actors.
turco | inglês |
---|---|
başka | other |
sivil | civil |
işbirliği | cooperation |
hedeflerine | goals |
ve | and |
TR Barkod okuyucu ve RFID okuyucularımıza dahil edilmiş olan DataCapture DNA’in kapasitelerini artırdığını fark edeceksiniz
EN Embedded within our scanners and RFID readers, you'll find DataCapture DNA elevates their capabilities
turco | inglês |
---|---|
rfid | rfid |
dna | dna |
TR Almanya, özellikle pandeminin patlak verdiği aşamada soruna hızlı bir tepki verdi ve test kapasitelerini genişletti
EN When the pandemic broke out, Germany responded especially swiftly and increased its test capacities
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
özellikle | especially |
test | test |
TR Almanya’nın her yerinde üniversiteler, üniversite serverlerinin kapasitelerini uyarlıyor ve son hızla yeni didaktik konseptler ve bilgilendirme platformları üzerinde çalışıyorlar
EN Everywhere, German universities are adjusting the capacity of their uni servers and working flat out on new didactic concepts and information platforms
turco | inglês |
---|---|
almanya | german |
ve | and |
bilgilendirme | information |
TR Performanslarını takip etmek, kapasitelerini belirlemek ve önceden plan yapmak için ekibinizin çağrılar ve toplantılar gibi tüm aktivitelerine tek bir yerden erişin.
EN Access all your team’s activities, like calls and meetings, in one place to track their performance, understand their capacity, and plan ahead.
turco | inglês |
---|---|
plan | plan |
ekibinizin | your team |
toplantılar | meetings |
erişin | access |
Mostrando 39 de 39 traduções