EN Elsevier supports its editors in dealing with ethical issues. The Publishing Ethics Resource Kit (PERK) is an online resource which helps you to navigate ethical breaches with confidence.
EN Elsevier supports its editors in dealing with ethical issues. The Publishing Ethics Resource Kit (PERK) is an online resource which helps you to navigate ethical breaches with confidence.
TR Elsevier editörlerini etik konularla başa çıkmaları konusunda destekler. Yayıncılık Etik Değerleri Kaynak Takımı (PERK) size etik değer ihlallerini güvenle belirlemeniz konusunda yardımcı olan çevrimiçi bir kaynaktır.
inglês | turco |
---|---|
supports | destekler |
publishing | yayıncılık |
resource | kaynak |
elsevier | elsevier |
online | çevrimiçi |
ethical | etik |
to | konusunda |
is | olan |
the | size |
EN The resource which you receive may not be an accurate representation of the resource requested.
TR Aldığınız kaynak, talep edilen kaynağın doğru bir temsili olmayabilir.
inglês | turco |
---|---|
resource | kaynak |
requested | talep |
you receive | aldığınız |
EN The Header section, contains the Definition used to match the responses to the queries; Flags; Number of questions; number of answers; number of authorized resource records (RRs); and Number of additional resource records.
TR Başlık bölümü, yanıtları sorgularla eşleştirmek için kullanılan Tanımlamayı içerir; Bayraklar; Soru sayısı; Cevap sayısı; Yetkili kaynak kayıtlarının (RR'ler) sayısı; ve Ek kaynak kayıtlarının sayısı.
inglês | turco |
---|---|
header | başlık |
contains | içerir |
questions | soru |
authorized | yetkili |
resource | kaynak |
additional | ek |
and | ve |
answers | yanıtları |
responses | yanıtlar |
section | bölüm |
of | in |
used | kullanılan |
to | için |
EN Elsevier supports its editors in dealing with ethical issues. The Publishing Ethics Resource Kit (PERK) is an online resource which helps you to navigate ethical breaches with confidence.
TR Elsevier editörlerini etik konularla başa çıkmaları konusunda destekler. Yayıncılık Etik Değerleri Kaynak Takımı (PERK) size etik değer ihlallerini güvenle belirlemeniz konusunda yardımcı olan çevrimiçi bir kaynaktır.
inglês | turco |
---|---|
supports | destekler |
publishing | yayıncılık |
resource | kaynak |
elsevier | elsevier |
online | çevrimiçi |
ethical | etik |
to | konusunda |
is | olan |
the | size |
EN The resource which you receive may not be an accurate representation of the resource requested.
TR Aldığınız kaynak, talep edilen kaynağın doğru bir temsili olmayabilir.
inglês | turco |
---|---|
resource | kaynak |
requested | talep |
you receive | aldığınız |
EN The Header section, contains the Definition used to match the responses to the queries; Flags; Number of questions; number of answers; number of authorized resource records (RRs); and Number of additional resource records.
TR Başlık bölümü, yanıtları sorgularla eşleştirmek için kullanılan Tanımlamayı içerir; Bayraklar; Soru sayısı; Cevap sayısı; Yetkili kaynak kayıtlarının (RR'ler) sayısı; ve Ek kaynak kayıtlarının sayısı.
inglês | turco |
---|---|
header | başlık |
contains | içerir |
questions | soru |
authorized | yetkili |
resource | kaynak |
additional | ek |
and | ve |
answers | yanıtları |
responses | yanıtlar |
section | bölüm |
of | in |
used | kullanılan |
to | için |
EN Lower TCO by optimizing GPU utilization
TR GPU kullanımını optimize ederek toplam sahip olma maliyetini düşürün
inglês | turco |
---|---|
by | ederek |
optimizing | optimize |
gpu | gpu |
EN Software-as-a-Service (SaaS) vendors typically operate hundreds or thousands of Aurora databases, each supporting a different customer, in a single cluster to improve utilization and cost efficiency
TR Hizmet olarak Yazılım (SaaS) satıcıları, kullanımı ve maliyet verimliliğini artırmak için tipik olarak her biri farklı bir müşteriyi destekleyen yüzlerce veya binlerce Aurora veritabanını tek bir kümede çalıştırır
inglês | turco |
---|---|
saas | saas |
aurora | aurora |
databases | veritabanı |
supporting | destekleyen |
cost | maliyet |
efficiency | verimliliğini |
and | ve |
service | hizmet |
software | yazılım |
hundreds | yüzlerce |
or | veya |
typically | tipik |
different | farklı |
improve | artırmak |
EN 15.6. Promote fair and equitable sharing of the benefits arising from the utilization of genetic resources and promote appropriate access to such resources, as internationally agreed
TR 15.6. Üzerinde uluslararası olarak anlaşmaya varıldığı gibi, genetik kaynakların kullanımından kazanılan yararların adil ve eşitlikçi biçimde paylaşımının desteklenmesi ve bu tür kaynaklara erişimin teşvik edilmesi
inglês | turco |
---|---|
promote | teşvik |
fair | adil |
access | erişimin |
internationally | uluslararası |
and | ve |
to | edilmesi |
sharing | paylaşım |
resources | kaynaklar |
such | bu |
EN Increase Your Visibility Into Load Utilization and Reduce Critical Handling Times
TR Yükleme İşlemlerinde Görünürlüğü Artırın ve Önemli İşlem Sürelerini Azaltın
inglês | turco |
---|---|
increase | artırın |
visibility | görünürlüğü |
and | ve |
EN SmartPack Trailer enables deeper visibility into utilization for trailer operations to optimize loading and unloading workflows reducing operational costs.
TR SmartPack Trailer, yükleme ve yük boşaltma iş akışlarını optimize etmek için treyler operasyonlarının kullanımı konusunda daha derin görünürlük sunarak çalışma masraflarını azaltır.
inglês | turco |
---|---|
visibility | görünürlük |
loading | yükleme |
workflows | iş akışları |
deeper | derin |
costs | masraflarını |
optimize | optimize |
and | ve |
operations | operasyonlar |
EN Increase uptime and improve Zebra device utilization with Zebra’s industry-leading family of Support Services
TR Zebra'nın sektör lideri Destek Hizmetleri ailesiyle cihaz hizmet süresini arttırın ve Zebra cihazlarının kullanımını iyileştirin
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
improve | iyileştirin |
zebra | zebra |
device | cihaz |
industry | sektör |
leading | lideri |
support | destek |
services | hizmetleri |
of | nın |
EN Factors Affecting the Utilization from Drip Irrigation Subsidies of the Farmers in Edirne Province
TR Edirne İlinde Üreticilerin Damla Sulama Desteklemelerinden Faydalanma Durumlarını Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi
inglês | turco |
---|---|
affecting | etkileyen |
irrigation | sulama |
of | ın |
EN This feature uses a network virtualization stack that provides higher I/O performance and lower CPU utilization compared to traditional implementations
TR Bu özellik, geleneksel uygulamalarla karşılaştırıldığında daha yüksek G/Ç performansı ve daha düşük CPU kullanımı sağlayan bir ağ sanallaştırma yığınını kullanır
inglês | turco |
---|---|
cpu | cpu |
traditional | geleneksel |
feature | özellik |
and | ve |
this | bu |
uses | kullanır |
higher | daha yüksek |
a | bir |
lower | düşük |
EN The legal background is provided in Article 47 (ISMS Certification) in "Act on Promotion of Information and Communications Network Utilization and Information Protection, etc.".
TR Yasal altyapı "Bilgi ve İletişim Ağı Kullanımı ve Bilgi Koruma vb.'nin Desteklenmesi Yasası"nın 47. Maddesinde (ISMS Sertifikası) sunulmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
isms | isms |
protection | koruma |
network | ağı |
act | yasası |
certification | sertifikası |
information | bilgi |
EN Software-as-a-Service (SaaS) vendors typically operate hundreds or thousands of Aurora databases, each supporting a different customer, in a single cluster to improve utilization and cost efficiency
TR Hizmet olarak Yazılım (SaaS) satıcıları, kullanımı ve maliyet verimliliğini artırmak için tipik olarak her biri farklı bir müşteriyi destekleyen yüzlerce veya binlerce Aurora veritabanını tek bir kümede çalıştırır
inglês | turco |
---|---|
saas | saas |
aurora | aurora |
databases | veritabanı |
supporting | destekleyen |
cost | maliyet |
efficiency | verimliliğini |
and | ve |
service | hizmet |
software | yazılım |
hundreds | yüzlerce |
or | veya |
typically | tipik |
different | farklı |
improve | artırmak |
EN The socio-political significance of natural resources plays just as important a role in the program as do scientific content and the technical utilization of wood.
TR Ahşap hakkında bilimsel bilgiler ve teknik kullanım koşulları da, doğal kaynakların sosyo-politik rolü kadar önemli.
inglês | turco |
---|---|
natural | doğal |
important | önemli |
and | ve |
technical | teknik |
scientific | bilimsel |
in | da |
role | rol |
in the | hakkında |
of | kadar |
resources | kaynaklar |
EN Closely monitoring the condition of IT equipment will increase its availability, utilization and efficiency.
TR BT ekipmanlarının durumunu yakından izlemek, kullanılabilirliğini, kullanımını ve verimliliğini artıracaktır.
inglês | turco |
---|---|
closely | yakından |
it | bt |
equipment | ekipmanlar |
and | ve |
efficiency | verimliliğini |
of | nın |
EN If an issue is detected, you can always fix it: remove heavy content, replace slow services or use a CDN. However, this requires reliable diagnostics and the utilization of real analytical data.
TR Bir sorun algılanırsa, her zaman düzeltebilirsiniz: ağır içeriği kaldırın, yavaş hizmetleri değiştirin veya CDN kullanın. Ancak bu, gerçek analiz verileriyle güvenilir tanılama gerektirir.
EN AccessibleEven when data is stored and preserved, this does not necessarily mean it is automatically accessible. Both researchers and machines may want to access the data, for example, for meta-analyses or other kinds of re-use.
TR ErişilebilirVeriler depolansa ve korunsa bile, bu, otomatik olarak erişilebilir durumda oldukları anlamına gelmez. Hem araştırmacılar hem de makineler meta analiz veya diğer yeniden kullanım türleri için verilere erişmek isteyebilir.
inglês | turco |
---|---|
accessible | erişilebilir |
researchers | araştırmacılar |
other | diğer |
meta | meta |
re | yeniden |
this | bu |
use | kullanım |
data | analiz |
and | ve |
both | de |
of | in |
to access | erişmek |
automatically | otomatik olarak |
or | veya |
to | anlamına |
the | durumda |
for | için |
EN What does it mean for academic publishing?
TR Bunun akademik yayıncılık açısından anlamı nedir?
inglês | turco |
---|---|
academic | akademik |
publishing | yayıncılık |
what | nedir |
EN Knowing which keywords international users are searching could mean additional opportunities for bidding
TR Uluslararası kullanıcıların hangi anahtar kelimeyi aradığını bilmek yeni teklif fırsatları anlamına gelebilir
inglês | turco |
---|---|
international | uluslararası |
keywords | anahtar |
opportunities | fırsatları |
which | hangi |
users | kullanıcılar |
EN A high search volume doesn’t mean people click on the search results. Ahrefs is the only tool that shows the estimated number of clicks for your keywords.
TR Yüksek arama hacmi, insanların arama sonuçlarına tıkladığı anlamına gelmez. Ahrefs, anahtar kelimeleriniz için tahmini tıklama sayısını gösteren tek araçtır.
inglês | turco |
---|---|
volume | hacmi |
ahrefs | ahrefs |
estimated | tahmini |
high | yüksek |
search | arama |
keywords | anahtar |
tool | araç |
people | insanlar |
of | in |
for | için |
mean | anlamına |
EN What does a journal moving to open access mean to authors?
TR Bir derginin açık erişime geçmesi yazarlar için ne anlama gelir?
inglês | turco |
---|---|
journal | derginin |
open | açık |
access | erişime |
authors | yazarlar |
what | ne |
to | için |
a | bir |
EN What does a journal moving to open access mean to readers?
TR Bir derginin açık erişime geçmesi okuyucular için ne anlama gelir?
inglês | turco |
---|---|
journal | derginin |
open | açık |
access | erişime |
readers | okuyucular |
what | ne |
to | için |
a | bir |
EN What does a journal moving to open access mean to subscribers?
TR Bir derginin açık erişime geçmesi aboneler için ne anlama gelir?
inglês | turco |
---|---|
journal | derginin |
open | açık |
access | erişime |
what | ne |
to | için |
a | bir |
EN A message that can’t be validated does not necessarily mean trouble. But it certainly ought to raise an alarm.
TR Doğrulanamayan bir ileti mutlaka sorun anlamına gelmez. Ama kesinlikle alarm alarmı vermeli.
inglês | turco |
---|---|
certainly | kesinlikle |
but | ama |
to | anlamına |
a | bir |
EN In this Cookie Policy, when we refer to any of our websites, we mean any website or mobile application operated by or on behalf of Motor1.com, regardless of how you access the network
TR Bu çerez kurallarında, bizim web sitelerimizden kastımız, Motor1.com tarafından veya partnerleri tarafından yönetilen web siteleridir
inglês | turco |
---|---|
cookie | çerez |
this | bu |
website | web |
by | tarafından |
or | veya |
our | bizim |
EN This notification means that some keywords were ignored. What Does “Missing Keywords In Content” Mean? Keywords are constructs or single words that show search engine crawlers the content of the...
TR 404 hatası nedir “Hata 404” (veya “Sayfa Bulunamadı”) ? sunucu bir kullanıcı tarafından istenen belgeyi bulamadığında oluşan standart bir HTTP durum kodudur. Temel olarak, bu varolmayan veya kırılmayan bir sayfadır....
EN Canonical tags which redirect issue occurs if the canonical link points to a redirect URL. What Does ?Canonical Tags Which Redirect Issue? Mean? Canonical shows the search engine robot the...
TR Web sitesi dizinlerini ve hassas dosyaları taramak, sitenizi test etmedeki önemli görevlerden biridir. Gizli dizinleri tespit etmek veya bir web sitesindeki gizli dizinleri bulmak için tarama gereklidir. Web Sitesi Dizini...
inglês | turco |
---|---|
search | bulmak |
the | veya |
a | bir |
which | ve |
EN It doesn?t mean you should repeat your competitor?s keywords, but knowing exactly what they use in their promotion will be very useful to you.
TR Bu, rakibinizin anahtar kelimelerini tekrarlamanız gerektiği anlamına gelmez, ancak tanıtımlarında tam olarak ne kullandıklarını bilmek sizin için çok faydalı olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
keywords | anahtar |
useful | faydalı |
what | ne |
exactly | tam olarak |
but | ancak |
to | anlamına |
your | sizin |
they | için |
their | bu |
will | olacaktır |
EN Whether you’re looking to “go green” with less paperwork or simply become a more efficient teacher, Jotform’s Education PDF Templates mean you’ll spend less time collecting paperwork and more time changing the lives of your students.
TR Jotform'un Eğitim PDF Şablonları ile basılı formlarla uğraşmayacağınız için hem kâğıt tüketimini azaltabilir hem de zamandan tasarruf ederek öğrencilerinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
education | eğitim |
time | zamandan |
to | için |
more | fazla |
EN But that does not mean Smart Chain is only for decentralized finance
TR Ancak bu, Akıllı Zincirin yalnızca merkezi olmayan finans için olduğu anlamına gelmez
inglês | turco |
---|---|
decentralized | merkezi olmayan |
finance | finans |
smart | akıllı |
but | ancak |
does | bu |
is | olduğu |
only | yalnızca |
for | için |
mean | anlamına |
EN Your well-being and safety mean the World to us.
TR Bizim için sağlığınız ve güvenliğiniz Dünya kadar değerlidir.
inglês | turco |
---|---|
safety | güvenli |
world | dünya |
and | ve |
to | için |
EN What does API mean? And why do I need to provide this information?
TR APIS nedir ve bu bilgilerin neden sağlanması gerekir?
inglês | turco |
---|---|
information | bilgilerin |
this | bu |
and | ve |
what | nedir |
why | neden |
EN Yes, we mean it. Simply download and install our kit and you are instantly connected.
TR Evet, gerçekten. Sadece indirin ve kitimizi kurun; anında bağlanın.
inglês | turco |
---|---|
instantly | anında |
yes | evet |
and | ve |
download | indirin |
EN A dedicated humanitarian worker, Aslı talks about what core humanitarian standards mean for her and explains the significance and content of this two-day training.
TR Bir insani yardım çalışanı olarak Aslı, hem kendisi için temel insani yardım standartlarının ne anlama geldiğini, hem de bu iki günlük eğitimin önemini ve içeriğini anlatıyor.
inglês | turco |
---|---|
day | günlük |
this | bu |
what | ne |
and | ve |
of | in |
a | bir |
standards | standartları |
for | için |
EN A dedicated humanitarian worker, Aslı talks about what core humanitarian standards mean for her and explains the significance and content of this two-day training.
TR Bir insani yardım çalışanı olarak Aslı, hem kendisi için temel insani yardım standartlarının ne anlama geldiğini, hem de bu iki günlük eğitimin önemini ve içeriğini anlatıyor.
inglês | turco |
---|---|
day | günlük |
this | bu |
what | ne |
and | ve |
of | in |
a | bir |
standards | standartları |
for | için |
EN During the pandemic, when everyone spent most of their time at home, 'home' did not mean a safe space for some
TR Herkesin zamanını büyük oranda evlerinde geçirdiği salgın döneminde, ‘ev’ bazıları için güvenli alan demek değildi
inglês | turco |
---|---|
pandemic | salgın |
time | zaman |
at | de |
home | ev |
some | bazı |
of | in |
EN A dedicated humanitarian worker, Aslı talks about what core humanitarian standards mean for her and explains the significance and content of this two-day training
TR Hayata Destek ekibi olarak biz de UNICEF desteğiyle yürüttüğümüz çocuk koruma projesiyle bu çocukların hayatına destek olmak için çabalıyoruz
inglês | turco |
---|---|
this | bu |
of | in |
for | için |
EN How does this relate to the news coverage and what does it mean for the independence of journalists?
TR Bu medya gruplarının içinde yer aldıkları 6 holding (Doğuş, Demirören, Albayrak, Ciner, Kalyon, İhlas) inşaat, enerji, maden ve turizm sektörlerinde iş yapıyor
inglês | turco |
---|---|
news | medya |
this | bu |
and | ve |
to | içinde |
of | in |
EN Keeping track of user activity is simple with Sonix. Advanced admin controls and audit logs mean you always know how your workspaces are being used.
TR Kullanıcı etkinliğini takip etmek Sonix ile basittir. Gelişmiş yönetici denetimleri ve denetim günlükleri, çalışma alanlarınızın nasıl kullanıldığını her zaman bildiğiniz anlamına gelir.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
admin | yönetici |
controls | denetimleri |
audit | denetim |
mean | anlamına |
user | kullanıcı |
advanced | gelişmiş |
is | etmek |
track | takip |
how | nasıl |
always | her zaman |
and | ve |
of | her |
with | ile |
EN Having high quality doesn't necessarily mean being complex
TR Yüksek kalite için karmaşık olmak gerekmiyor
inglês | turco |
---|---|
high | yüksek |
complex | karmaşık |
quality | kalite |
having | için |
being | olmak |
EN However, this does not mean that it is 100% secure ? not always.
TR Ancak bu, her zaman %100 güvenli olduğu anlamına gelmez.
inglês | turco |
---|---|
mean | anlamına |
is | olduğu |
secure | güvenli |
this | bu |
always | her zaman |
that | her |
EN Integrating automated chatbot software to a conversational expeirence mean that the end user gets a quick, slick experience – without any friction or frustration
TR Otomatik sohbet robotu yazılımını bir konuşma deneyimine entegre etmek, son kullanıcının herhangi bir sürtüşme veya hayal kırıklığı olmadan hızlı ve şık bir deneyim yaşaması anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
automated | otomatik |
software | yazılımını |
integrating | entegre |
user | kullanıcının |
without | olmadan |
quick | hızlı |
experience | deneyim |
end | son |
or | veya |
a | bir |
any | herhangi |
EN A dedicated humanitarian worker, Aslı talks about what core humanitarian standards mean for her and explains the significance and content of this two-day training
TR Gelecek hayali, hak ettiği ücreti alabileceği uzun dönemli bir işte çalışmak; Türkiye’deki yeni yaşamını güvenle sürdürmek
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
EN What does this mean to me as a PCI DSS merchant or service provider?
TR Bu, bir PCI DSS satıcısı ve hizmet sağlayıcısı olarak benim için ne anlama geliyor?
inglês | turco |
---|---|
dss | dss |
service | hizmet |
me | benim |
what | ne |
this | bu |
provider | sağlayıcısı |
to | için |
as | olarak |
a | bir |
EN What does this mean to me as a non-PCI DSS merchant customer?
TR Bunun, PCI DSS dahilinde olmayan tüccar müşteri olarak benim için anlamı nedir?
inglês | turco |
---|---|
dss | dss |
customer | müşteri |
me | benim |
what | nedir |
to | için |
as | olarak |
EN We know very well what your website, email and domains mean to you.
TR Web sitenizin, epostanızın ve domainlerinizin size ne ifade ettiklerini çok iyi biliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
website | web |
your website | sitenizin |
what | ne |
we know | biliyoruz |
and | ve |
to | çok |
EN SSL is now accepted as a standard internet security technology, however, this does not mean that all SSL certificates and providers are the same
TR SSL artık standart bir internet güvenlik teknolojisi olarak kabul edilmektedir, ancak bu, tüm SSL sertifikalarının ve sağlayıcılarının aynı olduğu anlamına gelmez
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
standard | standart |
internet | internet |
security | güvenlik |
technology | teknolojisi |
mean | anlamına |
all | tüm |
and | ve |
this | bu |
certificates | sertifikaları |
is | olduğu |
same | bir |
the | aynı |
Mostrando 50 de 50 traduções