EN The AWS Architecture Center provides reference architecture diagrams, vetted architecture solutions, Well-Architected best practices, patterns, icons, and more
"architecture work together" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN The AWS Architecture Center provides reference architecture diagrams, vetted architecture solutions, Well-Architected best practices, patterns, icons, and more
TR AWS Architecture Center; referans mimari diyagramları, dikkatle incelenmiş mimari çözümleri, Well-Architected en iyi uygulamaları, modelleri, simgeleri ve daha fazlasını sunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
architecture | mimari |
center | center |
reference | referans |
practices | uygulamalar |
icons | simgeleri |
and | ve |
solutions | çözümleri |
more | fazlasını |
best | en |
EN The cooperative is an enterprise where volunteers come together and work together in line with economic, social, and cultural needs, and there are 7 universal principles of cooperatives.
TR Kooperatifler temel olarak, gönüllü kişilerin bir araya gelerek, ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlar doğrultusunda birlikte çalıştıkları işletmelerdir ve kooperatifçiliğin 7 evrensel ilkesi bulunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomik |
social | sosyal |
cultural | kültürel |
needs | ihtiyaç |
universal | evrensel |
and | ve |
work | iş |
of | in |
EN Get a perfectly designed logo for your architecture agency, studio, or design firm. A stylish architecture logo design will take your business to new heights.
TR Mimarlık ajansınız, stüdyonuz ya da tasarım firmanız için en iyi logo tasarımını elde edin. Şık bir mimarlık logosu ile gökleri delin.
inglês | turco |
---|---|
agency | ajans |
design | tasarımını |
designed | için |
a | bir |
take | ile |
EN The Reference Architecture demonstrates how multiple AWS services are brought together to support a multi-tier web application with associated security and management services that meet ISM PROTECTED requirements
TR Referans Mimarisi, ISM KORUMALI gereksinimlerini karşılayan ilgili güvenlik ve yönetim hizmetlerine sahip çok katmanlı web uygulamasını desteklemek için çoklu AWS hizmetlerinin nasıl bir araya getirildiğini gösteriyor
inglês | turco |
---|---|
reference | referans |
architecture | mimarisi |
aws | aws |
security | güvenlik |
management | yönetim |
requirements | gereksinimlerini |
associated | ilgili |
web | web |
and | ve |
services | hizmetlerine |
to support | desteklemek |
application | uygulamasını |
multi | çoklu |
how | nasıl |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
inglês | turco |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN We will go into the matter together and go out together.
TR Meselenin içine birlikte girip, birlikte çıkacağız.
inglês | turco |
---|---|
together | birlikte |
into | içine |
EN We draw our strength from being together and elevating each other because WE are Stronger Together.
TR Biz gücümüzü beraber olmaktan, birbirimizi yüceltmekten alıyoruz çünkü BİZ Birlikte Güçlüyüz.
inglês | turco |
---|---|
strength | güç |
because | çünkü |
we | biz |
together | birlikte |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
inglês | turco |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN Dear Phemexers, The friends who trade crypto together, stay together! Here at Phemex we are all about the good times, so here’s extra rewards on us. Invite your friends and earn up to $100 just b……
TR Değerli kullanıcılarımız, Phemex TR mobil uygulamamızı hayata geçirdiğimizi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Hiç olmadığı kadar düşük ücretlerle kripto satın alımı……
EN The Play Together feature will no longer be available. You will not be able to start a Play Together session from Party screen. You can continue creating parties, and talking to your friends through the Party.
TR Birlikte Oynama özelliği artık kullanılamayacak. Grup ekranından bir Birlikte Oynama oturumunu başlatamayacaksınız. Grup oluşturmaya ve Grup üzerinden arkadaşlarınızla konuşmaya devam edebilirsiniz.
EN The output may be customized by passing one or more of the following constants bitwise values summed together in the optional flags parameter. One can also combine the respective constants or bitwise values together with the bitwise or operator.
TR İsteğe bağlı bu bağımsız değişkende aşağıdaki sabitlerin bitsel değerlerinin toplamı belirtilerek işlevin çıktısı özelleştirilebilir. Bu sabitleri veya bitsel değerlerini bitsel VEYA işleci ile birleştirerek belirtebilirsiniz.
EN Then Generation Y brought the work-life balance to the fore, and the millennials are now giving a new answer to the question about the meaning of work: work should also make a contribution to society.
TR Y kuşağı, Work-Life-Balance (İş ve Özel Hayatın Uyumu) kavramını ön plana çıkardı, milenyum kuşağı mensupları, işin ne anlam taşıdığı sorusuna yeni bir cevap veriyorlar: İş, topluma da katkı sağlamalı.
inglês | turco |
---|---|
answer | cevap |
society | topluma |
life | hayatın |
work | iş |
should | ne |
and | ve |
meaning | bir |
of | in |
new | yeni bir |
EN Engineering Construction Real estate Red and blue Work House Architecture Contractor Architect Home Apartment Building Building team Illustration White Red Blue Helmet Shield
TR Mühendislik Inşaat Emlak Kırmızı ve mavi Iş Ev Mimari Müteahhit Mimar Ev Apartman Bina Inşaat ekibi Illüstrasyon Beyaz Kırmızı Mavi Kask Kalkan
inglês | turco |
---|---|
architect | mimar |
team | ekibi |
illustration | illüstrasyon |
shield | kalkan |
white | beyaz |
and | ve |
red | kırmızı |
blue | mavi |
construction | inşaat |
engineering | mühendislik |
house | ev |
building | bina |
EN Organise course materials, work together on papers and share information across any device with Mendeley
TR Mendeley ile ders materyallerini düzenleyin, makaleler üzerinde birlikte çalışın ve tüm cihazlardan bilgi paylaşın
inglês | turco |
---|---|
information | bilgi |
mendeley | mendeley |
and | ve |
share | paylaşın |
on | üzerinde |
EN We engineer and test each hose length and fitting tolerance to stringent factors of safety and our hoses and fittings are tested to work together as an assembly, ensuring a proper fit.
TR Her bir hortum uzunluğunu ve rakor toleransını sıkı güvenlik faktörlerine göre tasarlayıp test ediyoruz ve hortumlarımız ile rakorlarımız, tam bir uyum sağlaması için takım olarak birlikte çalışacak şekilde test ediliyor.
inglês | turco |
---|---|
hose | hortum |
safety | güvenlik |
stringent | sıkı |
work | çalışacak |
test | test |
and | ve |
a | bir |
as | göre |
EN Discover the additional value of using an Eaton system of products designed to work together to achieve even higher operating pressures
TR Daha yüksek çalışma basıncına ulaşmak için birlikte çalışacak şekilde tasarlanmış bir Eaton ürünleri sistemini kullanmanın getireceği katma değeri keşfedin
inglês | turco |
---|---|
discover | keşfedin |
eaton | eaton |
system | sistemini |
higher | daha yüksek |
value | değeri |
the | şekilde |
even | bir |
products | ürünleri |
work | çalışacak |
designed | tasarlanmış |
of | in |
achieve | ulaşmak |
EN We take our work seriously, relentlessly pursue excellence, and have fun doing hard things together.
TR İşimizi ciddiye alıyor, durmaksızın mükemmelliğin peşinde koşuyor ve birlikte zor işleri yapmaktan keyif alıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
work | iş |
hard | zor |
together | birlikte |
and | ve |
EN We have put together a guide of this framework for anyone who wants to better understand how our business meetings work: ITAA Guide to Robert?s Rules
TR İş toplantılarımızın nasıl çalıştığını daha iyi anlamak isteyen herkes için bu çerçevenin bir kılavuzunu hazırladık: Robert Kuralları için ITAA Kılavuzu
inglês | turco |
---|---|
guide | kılavuzu |
itaa | itaa |
robert | robert |
this | bu |
better | daha iyi |
of | in |
a | bir |
meetings | toplantılar |
put | için |
rules | kuralları |
how | nasıl |
EN Members can also co-sponsor each other to work the steps together
TR Üyeler ayrıca adımları birlikte çalışmak için birbirlerine ortak sponsorluk yapabilirler
inglês | turco |
---|---|
co | ortak |
can | yapabilirler |
also | ayrıca |
steps | adımlar |
work | çalışmak |
EN Or work together to solve puzzles in ZOOM-BE and Duo Survival
TR Veya ZOOM-BE ve Duo Survival'da bulmacaları çözmek için birlikte çalışın
inglês | turco |
---|---|
solve | çözmek |
and | ve |
or | veya |
to | için |
EN Our universal inbox offers the ability to bring your team around one tool to work together and answer customers effortlessly
TR Evrensel gelen kutumuz, ekibinizi birlikte çalışmak ve müşterilere zahmetsizce yanıt vermek için tek bir araç etrafında toplama olanağı sunar
inglês | turco |
---|---|
universal | evrensel |
offers | sunar |
answer | yanıt |
customers | müşterilere |
effortlessly | zahmetsizce |
your team | ekibinizi |
the | araç |
and | ve |
bring | için |
work | çalışmak |
EN It helps marketing teams work together efficiently and save time
TR Pazarlama ekiplerinin birlikte verimli bir şekilde çalışmasına ve zamandan tasarruf etmesine yardımcı olur
inglês | turco |
---|---|
helps | yardımcı olur |
marketing | pazarlama |
together | birlikte |
efficiently | verimli |
save | tasarruf |
time | zamandan |
and | ve |
EN A powerful social media scheduling tool allows your team to work together and ensures your content is published without delays, even outside of office hours
TR Güçlü bir sosyal medya planlama aracı, ekibinizin birlikte çalışmasını kolaylaştırarak, içeriklerinizin mesai saatleri dışında bile aksamadan yayınlanmasını sağlar
inglês | turco |
---|---|
outside | dışında |
hours | saatleri |
powerful | güçlü |
tool | aracı |
your team | ekibinizin |
allows | sağlar |
social | sosyal |
media | medya |
even | bir |
to | bile |
EN Work together to reach inbox zero...
TR Gelen mesajları yönetmek için birlikte çalışın...
inglês | turco |
---|---|
to | için |
EN Work together with your team to review and respond to incoming messages, or assign a message directly to a team member.
TR Bir mesajı doğrudan bir ekip arkadaşınıza atayın veya yanıtlamak için hep birlikte çalışın.
inglês | turco |
---|---|
directly | doğrudan |
team | ekip |
or | veya |
a | bir |
message | mesaj |
to | için |
with | birlikte |
EN In addition, Amazon EC2 P3 instances work seamlessly together with Amazon SageMaker to provide a powerful and intuitive complete machine learning platform
TR Buna ek olarak, Amazon EC2 P3 bulut sunucuları Amazon SageMaker ile sorunsuz şekilde birlikte çalışarak güçlü, sezgisel ve eksiksiz bir makine öğrenimi platformu sunar
inglês | turco |
---|---|
amazon | amazon |
seamlessly | sorunsuz |
provide | sunar |
intuitive | sezgisel |
complete | eksiksiz |
machine | makine |
platform | platformu |
powerful | güçlü |
and | ve |
learning | öğrenimi |
a | bir |
EN Kodak Alaris and iMedX Work Together
TR INfuse Akıllı Bağlantılı Tarama
EN Because it's such a great place to be and being part of a steady growth, Kubix Digital’s team is made up of amazing people who love to work together
TR Bize göre büyümenin parçası olmak, başarılı olan her adımı izleme şansına sahip olmak demek
inglês | turco |
---|---|
and | bize |
a | olan |
EN Are you part of an organization or group that fits our way of thinking? Do you think our products might be a good way to make a difference? Contact us to figure out how we could work together!
TR Desteğe ihtiyaç duyan ve birlikte iyi çalışacağımızı düşündüğün bir projenin veya organizasyonun bir parçası mısın? Bize ulaş ve bu konuyu konuşalım!
inglês | turco |
---|---|
or | veya |
good | iyi |
out | bu |
us | bize |
our | ve |
EN Encouraging exchanges and cooperation between citizens in Turkey and in the EU to work together in areas of common interest, share technical knowledge and expertise, and establish long-term partnerships.
TR Ortak ilgi alanlarında birlikte çalışmaları, teknik bilgi ve uzmanlığı paylaşmaları ve uzun dönemli ortaklıklar oluşturmaları için Türkiye ve AB’de vatandaşlar arasındaki değişimler ve işbirliğinin teşvik edilmesi.
inglês | turco |
---|---|
turkey | türkiye |
work | iş |
common | ortak |
interest | ilgi |
share | paylaş |
technical | teknik |
partnerships | ortaklıklar |
long | uzun |
and | ve |
to | edilmesi |
expertise | bilgi |
between | arasındaki |
of | in |
EN Learn How Our Products Work Together
TR Ürünlerimizin Birlikte Nasıl Çalıştığını Öğrenin
inglês | turco |
---|---|
together | birlikte |
how | nasıl |
EN FREEZEmarker and TransTracker® work together to help you save costs associated with reships
TR FREEZEmarker ve TransTracker®, yeniden gönderim maliyetlerinde tasarruf yapmanız için birlikte çalışır
inglês | turco |
---|---|
save | tasarruf |
work | çalışır |
and | ve |
to | için |
with | birlikte |
EN Tap into our retail expertise and let us work together to improve the resiliency of your supply chain
TR Perakende uzmanlığımız hakkında bilgi edinin, tedarik zincirinizin esnekliğini artırmak için birlikte çalışalım
inglês | turco |
---|---|
retail | perakende |
expertise | bilgi |
supply | tedarik |
improve | artırmak |
of | in |
to | hakkında |
EN In the view of increasingly complex supplier relationships, it is important for the BMW Group to work together with suppliers to increase transparency and resource efficiency along the supply chain.
TR Tedarikçi ilişkilerinin giderek karmaşıklaştığı göz önüne alındığında, BMW Grubunun tüm tedarik zinciri boyunca şeffaflığı ve kaynak verimliliğini artırmak için tedarikçiler ile birlikte çalışması önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
supplier | tedarikçi |
bmw | bmw |
suppliers | tedarikçiler |
resource | kaynak |
efficiency | verimliliğini |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
transparency | şeffaflığı |
work | çalışması |
and | ve |
important | önemlidir |
view | ile |
of | in |
increase | artırmak |
the | giderek |
EN For more details of how we choose our suppliers and how we work together, please contact our supply managers below
TR Tedarikçilerimizi nasıl seçtiğimiz ve birlikte nasıl çalıştığımız hakkında daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki tedarik yöneticilerimizle iletişime geçin
inglês | turco |
---|---|
details | bilgi |
supply | tedarik |
contact | iletişime |
please | lütfen |
and | ve |
how | nasıl |
below | aşağıdaki |
of | in |
for | için |
EN Immerse your skin in this calming, creamy texture that’s designed to thicken watery ingredients, bind powders, and blend chunky particles so they can be applied evenly and work together.
TR İçerikler ve maske bazının homojen biçimde uygulanabilmesi için, cildinizi su bazlı içerikleri yoğunlaştıran, toz formdaki içerikleri birleştiren ve büyük parçaları karıştıran kremsi dokuya bırakın.
inglês | turco |
---|---|
designed | için |
and | ve |
EN Gentle, low-frequency pulsations and red LED work together to enhance elasticity and leave skin looking firm and lifted.
TR Yumuşak, düşük frekanslı titreşimler ve kırmızı LED esnekliği artırmak ve cildin daha sıkı görünümünü sağlamak için birlikte çalışır.
inglês | turco |
---|---|
led | led |
low | düşük |
work | çalışır |
and | ve |
red | kırmızı |
to | sağlamak |
together | için |
enhance | daha |
EN T-Sonic pulsations and long, soft, silicone touchpoints work together with our Thermo-Tech to provide a deep, yet gentle heated facial cleanse at the perfect temperature for your skin.
TR T-Sonic™ titreşimleri ve uzun, yumuşak, silikon temas noktaları Termo-Teknoloji'mizle birlikte çalışarak cildiniz için mükemmel sıcaklıkta derinlemesine ama nazik bir yüz temizliği sağlar.
inglês | turco |
---|---|
soft | yumuşak |
silicone | silikon |
provide | sağlar |
gentle | nazik |
facial | yüz |
perfect | mükemmel |
long | uzun |
a | bir |
together | birlikte |
EN Enable hundreds of people to work together seamlessly in one workdoc.
TR Yüzlerce kişinin tek bir workdoc'ta sorunsuzbir şekilde birlikte çalışmasını sağlayın.
EN With all communication and updates in one place, work better together to push the product forward.
TR Tüm iletişim ve güncellemeler tek bir yerdeyken, ürünü daha hızlı tamamlamak için birlikte daha iyi çalışın.
inglês | turco |
---|---|
communication | iletişim |
updates | güncellemeler |
and | ve |
product | ürünü |
better | daha iyi |
all | tüm |
EN Work together with everyone involved with an easy-to-use platform that syncs changes in real-time.
TR Değişiklikleri gerçek zamanlı olarak senkronize eden, kullanımı kolay bir platformda herkesle birlikte çalışın.
inglês | turco |
---|---|
work | iş |
platform | platformda |
changes | değişiklikleri |
time | zamanlı |
easy | kolay |
use | kullanımı |
real | gerçek |
EN Work with customers together with the team
TR Müşterilerinizle ekipçe ilgilenin
inglês | turco |
---|---|
team | ekip |
EN Organise course materials, work together on papers and share information across any device with Mendeley
TR Mendeley ile ders materyallerini düzenleyin, makaleler üzerinde birlikte çalışın ve tüm cihazlardan bilgi paylaşın
inglês | turco |
---|---|
information | bilgi |
mendeley | mendeley |
and | ve |
share | paylaşın |
on | üzerinde |
EN Enable hundreds of people to work together seamlessly in one workdoc.
TR Yüzlerce kişinin tek bir workdoc'ta sorunsuzbir şekilde birlikte çalışmasını sağlayın.
EN We work together with reputable research partners such as Charité Berlin, who support us with scientific analyses of aggregated user data
TR Charite Berlin gibi, çalışmaları dünyaca bilinen partnerlerle birlikte çalışıyoruz ve bize kullanıcı verilerini analiz etme konusunda destek veriyorlar
inglês | turco |
---|---|
berlin | berlin |
support | destek |
work | çalışıyoruz |
user | kullanıcı |
research | çalışmaları |
us | bize |
data | analiz |
with | birlikte |
as | gibi |
EN Encouraging exchanges and cooperation between citizens in Turkey and in the EU to work together in areas of common interest, share technical knowledge and expertise, and establish long-term partnerships.
TR Ortak ilgi alanlarında birlikte çalışmaları, teknik bilgi ve uzmanlığı paylaşmaları ve uzun dönemli ortaklıklar oluşturmaları için Türkiye ve AB’de vatandaşlar arasındaki değişimler ve işbirliğinin teşvik edilmesi.
inglês | turco |
---|---|
turkey | türkiye |
work | iş |
common | ortak |
interest | ilgi |
share | paylaş |
technical | teknik |
partnerships | ortaklıklar |
long | uzun |
and | ve |
to | edilmesi |
expertise | bilgi |
between | arasındaki |
of | in |
EN Learn How Our Products Work Together
TR Ürünlerimizin Birlikte Nasıl Çalıştığını Öğrenin
inglês | turco |
---|---|
together | birlikte |
how | nasıl |
EN FREEZEmarker and TransTracker® work together to help you save costs associated with reships
TR FREEZEmarker ve TransTracker®, yeniden gönderim maliyetlerinde tasarruf yapmanız için birlikte çalışır
inglês | turco |
---|---|
save | tasarruf |
work | çalışır |
and | ve |
to | için |
with | birlikte |
EN Pre-designed combinations of font pairings that work well together.
TR Birlikte iyi çalışan yazı tipi eşleştirmelerinin önceden tasarlanmış kombinasyonları.
inglês | turco |
---|---|
font | yazı tipi |
well | iyi |
pre | önceden |
designed | tasarlanmış |
of | birlikte |
EN As a secondary strategy, we aim to develop integrated systems, to offer these capabilities to the stakeholders in the sector, and to work together to create a force multiplier
TR İkinci stratejimiz ise planladığımız bu kabiliyetleri, sektör paydaşlarına da açarak birlikte kuvvet çarpanı oluşturabileceğimiz bütünleşik sistemler geliştirmek
inglês | turco |
---|---|
a | a |
systems | sistemler |
sector | sektör |
these | bu |
in | da |
the | ise |
to | birlikte |
Mostrando 50 de 50 traduções