EN Applicant organizations must be non-profit and non-governmental organizations. NGOs wishing to apply for a grant must make registration online first.
"applicant organizations must" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Applicant organizations must be non-profit and non-governmental organizations. NGOs wishing to apply for a grant must make registration online first.
TR Başvuruda bulunacak olan kuruluşlar kar amacı gütmeyen ve sivil toplum örgütleri olmalıdır. Hibe başvurusunda bulunmak isteyen STK’ lar, öncelikle çevrimiçi kayıt yaptırmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
non-profit | kar amacı gütmeyen |
and | ve |
grant | hibe |
registration | kayıt |
online | çevrimiçi |
organizations | örgütleri |
first | öncelikle |
must | olmalıdır |
a | olan |
EN Not only the covering letter, but also the CV must be signed by the applicant
TR Özgeçmiş ve motivasyon mektubunun başvuru yapan kişi tarafından imzalanması gerekir
inglês | turco |
---|---|
must | gerekir |
be | kişi |
by | tarafından |
EN The applicant may request an arbitrator appointed by the World Intellectual Property Organization to request reinstatement of any suspended domain name.
TR Başvuran, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü tarafından atanan bir hakem talep ederek askıya alınmış herhangi bir alan adının eski haline getirilmesini isteyebilir.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
property | mülkiyet |
request | talep |
by | tarafından |
domain | alan adı |
name | adı |
any | herhangi |
EN UNFPA will respond to inquiries or requests for clarification from CSOs that have submitted their applications before the deadline. Applicant institutions will also be informed about whether they have progressed to the next stage.
TR UNFPA, başvurularını son teslim tarihinden önce göndermiş olan STK'ların sorularına veya açıklama taleplerine yanıt verecektir. Başvuran kurumlar sonraki aşamaya geçip geçmedikleri hakkında da bilgilendirilecektir.
inglês | turco |
---|---|
unfpa | unfpa |
respond | yanıt |
institutions | kurumlar |
from | tarihinden |
also | da |
applications | başvurular |
or | veya |
next | sonraki |
about | hakkında |
EN Not-for-profit organisations, including Non-Governmental Organisations (NGOs) will be able to be associate applicant for this call. For detailed information please click the link
TR Sivil Toplum Kuruluşları (STK'lar) dahil olmak üzere kar amacı gütmeyen kuruluşlar, bu çağrı için ortak başvuru sahibi olabileceklerdir.
inglês | turco |
---|---|
call | çağrı |
this | bu |
including | dahil |
EN To benefit from our studio and equipment, we kindly ask you to fill this form first. The shooting days are on Tuesday of each week, and the first applicant will be registered.
TR Stüdyomuz ve donanımlarımızdan yararlanmak için öncelikli olarak bu formu doldurmanızı rica ederiz. Çekim günleri her haftanın Salı günü olup, ilk başvuran yer alır usülü ile kayıt alınacaktır.
inglês | turco |
---|---|
form | formu |
registered | kayıt |
this | bu |
days | gün |
week | haftanın |
and | ve |
first | ilk |
from | günü |
EN The start-up Talentcube in Baden-Württemberg wants to optimize the application process on the internet with short videos. The idea is that this will give the employer as spontaneous and personal as possible impression of the applicant.
TR Baden-Württemberg eyaletinde bir startup olan Talentcube başvuru sürecini internette bir videoyla desteklemeyi amaçlıyor. Bu sayede işveren olabildiğince kısa yoldan aday hakkında bireysel izlenimini ediniyor.
inglês | turco |
---|---|
application | başvuru |
short | kısa |
start | startup |
as possible | olabildiğince |
this | bu |
process | sürecini |
to | hakkında |
is | olan |
on the internet | internette |
EN Anonymous application procedures without an applicant’s photograph, name and age have not yet become the norm in Germany
TR Fotoğrafsız, isimsiz ve yaşın belirtilmediği anonim başvurular Almanya’da benimsenmedi
inglês | turco |
---|---|
anonymous | anonim |
age | yaşın |
and | ve |
become | ya |
EN The applicant may request an arbitrator appointed by the World Intellectual Property Organization to request reinstatement of any suspended domain name.
TR Başvuran, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü tarafından atanan bir hakem talep ederek askıya alınmış herhangi bir alan adının eski haline getirilmesini isteyebilir.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
property | mülkiyet |
request | talep |
by | tarafından |
domain | alan adı |
name | adı |
any | herhangi |
EN We must give them the space to tell us about their experiences, we must believe them, and we must support them in their fight against racism
TR Yaşadıklarını anlatmaları için onlara alan tanımalı, onlara inanmalı ve ırkçılığa karşı mücadelede onları desteklemeliyiz
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
give | için |
EN Organizations will be enhanced in operational terms thanks to likewise activities and cooperation with other civil society organizations
TR Bu çalışmalar ve diğer sivil toplum örgütleri ile işbirlikleri örgütlerin çalışmalarını güçlendirir
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
civil | sivil |
society | toplum |
organizations | örgütleri |
and | ve |
with | ile |
EN Eligible organizations include Turkish civil society, non-profit educational institutions, semi-governmental organizations and municipalities.
TR Başvurular için Türkiye sivil toplum örgütleri, kar amacı gütmeyen eğitim kurumları, yarı resmi kuruluşlar ve belediyeler uygundur.
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
non-profit | kar amacı gütmeyen |
educational | eğitim |
semi | yarı |
organizations | örgütleri |
institutions | kurumlar |
and | ve |
EN Grants from this special purpose fund will support non-profit organizations’ efforts for assisting recovery and rebuilding of people and organizations affected by fires in Turkey
TR Bu özel amaçlı fondan sağlanan hibeler, Türkiye’deki yangınlardan etkilenen kişi ve kuruluşlar için yardım, iyileştirme ve yeniden inşa çabalarına yardımcı olan kâr amacı gütmeyen kuruluşlara destek olacak
inglês | turco |
---|---|
people | kişi |
affected | etkilenen |
profit | kâr |
this | bu |
support | destek |
organizations | kuruluşlar |
and | ve |
will | olacak |
of | in |
for | için |
EN STGM wants to support many organizations with this Program, which is a cut out fit for organizations that work with a rights-based approach locally
TR Yerelde hak temelli yaklaşımla çalışmalar yürüten örgütler için biçilmiş kaftan olan bu Program ile STGM birçok örgüte destek vermek istiyor
inglês | turco |
---|---|
stgm | stgm |
wants | istiyor |
program | program |
based | temelli |
support | destek |
a | bir |
this | bu |
is | olan |
many | çok |
with | ile |
EN EU TACSO 3 “Social Impact Analysis Training Program” for Grassroots Organizations and Local Civil Society Organizations in Turkey
TR AB TACSO 3 Türkiye'deki Taban Örgütlerine ve Yerel Sivil Toplum Örgütlerine Yönelik “Sosyal Etki Analizi Eğitim Programı"
EN As the Center for Nonviolence, we work to strengthen civil society organizations by focusing on the structural and cultural dimensions of organizations
TR Şiddetsizlik Merkezi olarak, örgütlerin yapısal ve kültürel boyutlarına odaklanarak sivil toplum örgütlerinin güçlenmesi için çalışmalar yapıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
center | merkezi |
civil | sivil |
society | toplum |
structural | yapısal |
cultural | kültürel |
dimensions | boyutlar |
organizations | örgütlerinin |
and | ve |
of | in |
EN In our country, especially in recent years, in addition to these areas, organizations based on sexual orientation and gender identity and partially youth organizations have been using these mechanisms more and more actively
TR Ülkemizde özellikle son yıllarda bu alanlara ek olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli örgütler ile kısmen gençlik örgütlenmeleri de bu mekanizmaları giderek daha fazla aktif olarak kullanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
recent | son |
areas | alanlara |
identity | kimliği |
youth | gençlik |
especially | özellikle |
sexual | cinsel |
gender | cinsiyet |
these | bu |
and | ve |
based | temelli |
and more | giderek |
EN In the information note titled as Fundamental Steps to Take for Volunteer Management in Civil Society Organizations, the steps to be taken in regards to organizations’ volunteering activities are listed
TR "Sivil Toplum Örgütlerinde Gönüllü Yönetimi için Temel Adımlar" başlıklı bilgi notunda örgütlerin gönüllülük faaliyetlerine dair adımlar sıralanıyor
inglês | turco |
---|---|
steps | adımlar |
volunteer | gönüllü |
management | yönetimi |
civil | sivil |
society | toplum |
volunteering | gönüllülük |
information | bilgi |
EN The Canada Fund provides grants to Civil Society Organizations, community-based organizations and communities that are in line with the political goals of the Government of Canada and address their priority areas of work
TR Kanada Fonu, Kanada Hükümeti’nin siyasal amaçlarıyla bağdaşan ve öncelikli çalışma alanlarına hitap eden sivil toplum örgütlerine, toplum temelli örgütlere ve toplululuklara hibe yardımı yapar
inglês | turco |
---|---|
canada | kanada |
civil | sivil |
priority | öncelikli |
based | temelli |
to | yapar |
in | da |
society | toplum |
work | çalışma |
and | ve |
EN We planned the trainings that will accompany the digitalization process of organizations based on the organizations' differing need and information levels.
TR Sivil toplum örgütlerinin dijitalleşme sürecine eşlik edecek olan eğitimleri ise örgütlerin farklı ihtiyaç ve bilgi düzeylerine göre planlandık.
inglês | turco |
---|---|
process | sürecine |
organizations | örgütlerinin |
need | ihtiyaç |
and | ve |
information | bilgi |
will | edecek |
the | ise |
EN Our exhibitions will be promoted to sector associations, chambers, foundations and similar organizations which have potential buyers in abroad. Potential buyers will be reached through these organizations.
TR Yurt dışındaki potansiyel alıcıların bulunduğu sektör dernekleri, odaları, vakıfları ve benzeri kuruluşlarına fuarlarımızın tanıtımı yapılacaktır. Bu kuruluşlar kanalıyla potansiyel alıcılara ulaşılacaktır.
inglês | turco |
---|---|
sector | sektör |
organizations | kuruluşlar |
potential | potansiyel |
these | bu |
and | ve |
EN The average cost of a breach was USD 1.76 million less at organizations with a mature zero trust approach, compared to organizations without zero trust.
TR Olgun bir sıfır güven yaklaşımına sahip kuruluşlarda bir ihlalin ortalama maliyeti, sıfır güvene sahip olmayan kuruluşlara kıyasla 1,76 milyon ABD Doları daha azdı.
inglês | turco |
---|---|
average | ortalama |
cost | maliyeti |
million | milyon |
organizations | kuruluşlara |
zero | sıfır |
trust | güven |
compared | kıyasla |
approach | yaklaşım |
a | bir |
to | sahip |
the | olmayan |
EN Eligible organizations include Turkish civil society, non-profit educational institutions, semi-governmental organizations and municipalities.
TR Başvurular için Türkiye sivil toplum örgütleri, kar amacı gütmeyen eğitim kurumları, yarı resmi kuruluşlar ve belediyeler uygundur.
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
non-profit | kar amacı gütmeyen |
educational | eğitim |
semi | yarı |
organizations | örgütleri |
institutions | kurumlar |
and | ve |
EN Grants from this special purpose fund will support non-profit organizations’ efforts for assisting recovery and rebuilding of people and organizations affected by fires in Turkey
TR Bu özel amaçlı fondan sağlanan hibeler, Türkiye’deki yangınlardan etkilenen kişi ve kuruluşlar için yardım, iyileştirme ve yeniden inşa çabalarına yardımcı olan kâr amacı gütmeyen kuruluşlara destek olacak
inglês | turco |
---|---|
people | kişi |
affected | etkilenen |
profit | kâr |
this | bu |
support | destek |
organizations | kuruluşlar |
and | ve |
will | olacak |
of | in |
for | için |
EN STGM wants to support many organizations with this Program, which is a cut out fit for organizations that work with a rights-based approach locally
TR Yerelde hak temelli yaklaşımla çalışmalar yürüten örgütler için biçilmiş kaftan olan bu Program ile STGM birçok örgüte destek vermek istiyor
inglês | turco |
---|---|
stgm | stgm |
wants | istiyor |
program | program |
based | temelli |
support | destek |
a | bir |
this | bu |
is | olan |
many | çok |
with | ile |
EN Organizations will be enhanced in operational terms thanks to likewise activities and cooperation with other civil society organizations
TR Bu çalışmalar ve diğer sivil toplum örgütleri ile işbirlikleri örgütlerin çalışmalarını güçlendirir
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
civil | sivil |
society | toplum |
organizations | örgütleri |
and | ve |
with | ile |
EN In our country, especially in recent years, in addition to these areas, organizations based on sexual orientation and gender identity and partially youth organizations have been using these mechanisms more and more actively
TR Ülkemizde özellikle son yıllarda bu alanlara ek olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli örgütler ile kısmen gençlik örgütlenmeleri de bu mekanizmaları giderek daha fazla aktif olarak kullanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
recent | son |
areas | alanlara |
identity | kimliği |
youth | gençlik |
especially | özellikle |
sexual | cinsel |
gender | cinsiyet |
these | bu |
and | ve |
based | temelli |
and more | giderek |
EN In the information note titled as Fundamental Steps to Take for Volunteer Management in Civil Society Organizations, the steps to be taken in regards to organizations’ volunteering activities are listed
TR "Sivil Toplum Örgütlerinde Gönüllü Yönetimi için Temel Adımlar" başlıklı bilgi notunda örgütlerin gönüllülük faaliyetlerine dair adımlar sıralanıyor
inglês | turco |
---|---|
steps | adımlar |
volunteer | gönüllü |
management | yönetimi |
civil | sivil |
society | toplum |
volunteering | gönüllülük |
information | bilgi |
EN The Canada Fund provides grants to Civil Society Organizations, community-based organizations and communities that are in line with the political goals of the Government of Canada and address their priority areas of work
TR Kanada Fonu, Kanada Hükümeti’nin siyasal amaçlarıyla bağdaşan ve öncelikli çalışma alanlarına hitap eden sivil toplum örgütlerine, toplum temelli örgütlere ve toplululuklara hibe yardımı yapar
inglês | turco |
---|---|
canada | kanada |
civil | sivil |
priority | öncelikli |
based | temelli |
to | yapar |
in | da |
society | toplum |
work | çalışma |
and | ve |
EN Because of the UN organizations, but also thanks to many government and non-governmental organizations, Bonn has become an international centre for the implementation of the 2030 Agenda.
TR BM kuruluşarı nedeniyle ve aynı zamanda hükümet kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları sayesinde Bonn Gündem 2030’un hayata geçirildiği uluslararası bir merkez haline geldi.
inglês | turco |
---|---|
organizations | kuruluşlar |
government | hükümet |
bonn | bonn |
centre | merkez |
agenda | gündem |
international | uluslararası |
the | aynı |
and | ve |
to | sayesinde |
EN Organizations wishing to apply must fill out the Culture and Art Fund application form in the Application Forms link on the main menu of the Foundation's website by 18:00 on 19 November 2021.
TR Başvuru yapmak isteyen kuruluşların Vakıf'ın web sitesinin ana menüsündeki Başvuru Formları bağlantısında yer alan Kültür – Sanat Fonu başvuru formunu 19 Kasım 2021 tarihinde saat 18:00’e kadar eksiksiz şekilde doldurmaları gerekir.
inglês | turco |
---|---|
must | gerekir |
out | kadar |
forms | formlar |
on | tarihinde |
main | ana |
of | ın |
november | kasım |
art | sanat |
link | bağlantı |
website | web |
culture | kültür |
application | başvuru |
form | formunu |
organizations | kuruluşlar |
menu | menü |
EN When life sciences organizations use computerized systems to perform certain GxP activities, they must ensure that the computerized GxP system is developed, validated, and operated appropriately for the intended use of the system.
TR Belirli GxP etkinliklerini gerçekleştirmek için bilgisayarlı sistemler kullanan yaşam bilimleri kurumları, GxP sisteminin hedeflenen kullanıma uygun şekilde geliştirilmiş, doğrulanmış ve çalıştırılıyor olduğundan emin olmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
sciences | bilimleri |
organizations | kurumlar |
systems | sistemler |
perform | gerçekleştirmek |
system | sisteminin |
developed | geliştirilmiş |
of | in |
and | ve |
the | şekilde |
must | olmalıdır |
that | yaşam |
EN Organizations wishing to apply must fill out the Culture and Art Fund application form in the Application Forms link on the main menu of the Foundation's website by 18:00 on 19 November 2021.
TR Başvuru yapmak isteyen kuruluşların Vakıf'ın web sitesinin ana menüsündeki Başvuru Formları bağlantısında yer alan Kültür – Sanat Fonu başvuru formunu 19 Kasım 2021 tarihinde saat 18:00’e kadar eksiksiz şekilde doldurmaları gerekir.
inglês | turco |
---|---|
must | gerekir |
out | kadar |
forms | formlar |
on | tarihinde |
main | ana |
of | ın |
november | kasım |
art | sanat |
link | bağlantı |
website | web |
culture | kültür |
application | başvuru |
form | formunu |
organizations | kuruluşlar |
menu | menü |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
Mostrando 50 de 50 traduções