TR Belirli GxP etkinliklerini gerçekleştirmek için bilgisayarlı sistemler kullanan yaşam bilimleri kurumları, GxP sisteminin hedeflenen kullanıma uygun şekilde geliştirilmiş, doğrulanmış ve çalıştırılıyor olduğundan emin olmalıdır.
Traduzir "bilgisayarlı sistemler kullanan" para inglês
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "bilgisayarlı sistemler kullanan" de turco para inglês
Traduções de bilgisayarlı sistemler kullanan
"bilgisayarlı sistemler kullanan" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
Tradução de turco para inglês de bilgisayarlı sistemler kullanan
turco
inglês
EN When life sciences organizations use computerized systems to perform certain GxP activities, they must ensure that the computerized GxP system is developed, validated, and operated appropriately for the intended use of the system.
| turco | inglês |
|---|---|
| belirli | certain |
| gerçekleştirmek | perform |
| sistemler | systems |
| yaşam | life |
| bilimleri | sciences |
| geliştirilmiş | developed |
| emin | ensure |
TR SaaS çözümlerinizi kullanan kapsam dahilindeki kuruluş, HIPAA ile ilgili sistemler konusunda AWS'nin doğrudan müşterisiyse kapsam dahilindeki kuruluşun sizinle ve AWS ile farklı BAA imzalaması gerekebilir.
EN If the covered entity using your SaaS solutions is also a direct customer of AWS for HIPAA-related systems, then the covered entity may need one BAA with you and another BAA with AWS.
| turco | inglês |
|---|---|
| saas | saas |
| hipaa | hipaa |
| ilgili | related |
| sistemler | systems |
| aws | aws |
| doğrudan | direct |
| sizinle | with you |
TR Mobil Bilgisayarlı Cihazlarınızı Modernleştirerek Bu Anı Önemli Kılın
EN Make This a Pivotal Moment by Modernizing Your Mobile Computing Devices
| turco | inglês |
|---|---|
| mobil | mobile |
| bu | this |
TR Koroner Arter Hastalığı Olan Hastalarda Çok Dedektörlü Bilgisayarlı Tomografi Koroner Anjiografi ile İnvaziv Koroner Anjiografinin Karşılaştırılması
EN Comparison of Multi-Detector Computed Tomography Coronary Angiography with Invasive Coronary Angiography in Patients with Coronary Artery Disease
TR Travmatik Beyin Hasarı olan yaşlı hastalarda Prognostik Bilgisayarlı Tomografi Skorları karşılaştırması: Retrospektif bir çalışma
EN Comparison of Prognostic Computed Tomography Scores in Geriatric Patients with Traumatic Brain Injury: A Retrospective Study
TR Minör Travma Hastalarının Yönetiminde Tüm Vücut Bilgisayarlı Tomografinin Rolünün Değerlendirilmesi
EN Evaluation of the role of whole body computed tomography in the management of minor trauma patients.
| turco | inglês |
|---|---|
| tüm | whole |
| vücut | body |
| ın | of |
| rolü | role |
TR Covid-19 Pandemisinin Pediatrik Acil Travmalarda Bilgisayarlı Tomografi Değerlendirmelerine Etkisi
EN The Effect of Covid-19 Pandemic on Computed Tomography Evaluations in Pediatric Emergency Traumas
| turco | inglês |
|---|---|
| etkisi | effect |
TR Acil Servise Travma Nedeniyle Getirilen ve Kraniyal Bilgisayarlı Tomografi Çekilen Hastalarda İzlenen Travmatik Olmayan İnsidental Bulguların Analizi
EN Analysis of Nontraumatic Incidental Findings in Patients Brought to the Emergency Department with Trauma and Monitored with Cranial Computer Tomography
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| analizi | analysis |
TR COVID-19 Pandemisinden Önce ve Sonra Çekilen Toraks Bilgisayarlı Tomografilerin Analizi
EN The Analysis of Thoracic Computed Tomography before and after COVID-19 Pandemic
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| analizi | analysis |
TR Sonlu elemanlar analizi (FEA), bir ürünün gerçek dünya kuvvetlerine, titreşime, ısıya, sıvı akışına ve diğer fiziksel etkilere karşı nasıl tepki verdiğini tahmin etmek için kullanılan bilgisayarlı bir yöntemdir
EN Finite element analysis (FEA) is a computerised method for predicting how a product reacts to real-world forces, vibration, heat, fluid flow and other physical effects
| turco | inglês |
|---|---|
| analizi | analysis |
| dünya | world |
| diğer | other |
TR Eşzamansal nöral ağlar (CNN) beslemeli ağlara benzer; ancak genellikle görüntü tanıma, örüntü tanıma ve/veya bilgisayarlı görme için kullanılırlar
EN Convolutional neural networks (CNNs) are similar to feedforward networks, but they’re usually utilized for image recognition, pattern recognition, and/or computer vision
| turco | inglês |
|---|---|
| ağlar | networks |
| benzer | similar |
| genellikle | usually |
| görüntü | image |
| tanıma | recognition |
| veya | or |
TR Bilişim ve Teknolojide en son gelişmeler tek bir alanda sergilenecek, bugünkü sistemler ve geleceğin sistemleri birarada incelenebilecektir.
EN The latest developments in IT and Technology will be exhibited in a single area, and current systems and future systems can be examined together.
TR Hızlandırıcılar -güçlü, DDoS'a dirençli merkeziyetsiz sistemler- mutabakat nodelarının ağını koordine eder
EN Accelerators — robust, DDoS-resilient distributed systems — coordinate the network of consensus nodes
| turco | inglês |
|---|---|
| ddos | ddos |
| mutabakat | consensus |
| ın | of |
TR AWS, AWS'de ITAR uyumluluğuna sahip sistemler oluşturan müşterileri destekler
EN AWS supports customers who are building ITAR-compliant systems in AWS
| turco | inglês |
|---|---|
| aws | aws |
| sahip | are |
| sistemler | systems |
| müşterileri | customers |
| destekler | supports |
TR Güvenli Bir Ağ ile Sistemler Oluşturun ve Sürdürün
EN Build and Maintain a Secure Network and Systems
| turco | inglês |
|---|---|
| güvenli | secure |
| sistemler | systems |
| oluşturun | build |
TR Kendimizin en iyisini ortaya koymak isteriz. Kaliteli ve zekice çözümler. Ahenkli sistemler. Teknik şaheserler. Teknik kişilerin güvenebileceği değerli şeyler üretmeye adadık kendimizi. Süreçten zevk alırız ve sonuçlarımızı alırız.
EN We demand the best of ourselves. Elegant solutions. Symphonic systems. Technical beauty. We?re committed to creating tech people can depend on. We enjoy the process and deliver results.
| turco | inglês |
|---|---|
| iyisini | the best |
| ve | and |
| çözümler | solutions |
| sistemler | systems |
| kendimizi | ourselves |
TR İhtiyaç duymanız halinde, hangi verileri kullanmanız veya çıktı almanız gerektiği konusunda uygulamalar, veritabanları veya diğer sistemler arasında entegrasyon oluşturmak için araçlara sahipsiniz.
EN If you need, you have the tools to build the integration between applications, databases, or other systems, which data you need to use or output.
| turco | inglês |
|---|---|
| verileri | data |
| veya | or |
| veritabanları | databases |
| diğer | other |
| sistemler | systems |
| entegrasyon | integration |
| sahipsiniz | you have |
TR Analiz ve Kontrol, Öğütme ve Dispersiyon ile Pompalar ve Sistemler adlı faaliyet alanları, müşteriye daime an iyi çözümü sunabilmek amacıyla bağımsız olarak faaliyet vermektedir
EN The business units Analyzing & Testing, Grinding & Dispersing and Pumps & Systems act independently with the goal to provide every customer with the best possible solution
| turco | inglês |
|---|---|
| analiz | analyzing |
| pompalar | pumps |
| sistemler | systems |
| faaliyet | business |
| iyi | best |
| çözümü | solution |
| bağımsız | independently |
TR Sistemler & Tesisler - NETZSCH Öğütme & Dispersiyon
EN Systems and Plants - NETZSCH Grinding & Dispersing
| turco | inglês |
|---|---|
| sistemler | systems |
| netzsch | netzsch |
TR Yangından koruyucu sistemler hayat kurtarabilir ve bir binanın yangın anında alabileceği hasarı önleyebilir.
EN Fire protection systems can save lives and contain damage to a building during a fire.
| turco | inglês |
|---|---|
| sistemler | systems |
| yangın | fire |
TR Yeni sistemler uygulayın, paydaşlarla gereksinimleri koordine edin ve mevcut uygulamalarınızla doğru şekilde tümleştirin
EN Implement new systems, coordinate requirements with stakeholders, and integrate properly with your current apps
| turco | inglês |
|---|---|
| yeni | new |
| sistemler | systems |
| gereksinimleri | requirements |
| ve | and |
| mevcut | current |
| uygulamaları | apps |
TR Özel Amaçlı ve Çift Kullanımlı Robotik Sistemler
EN Special-Purpose and Dual-Use Robotic Systems
| turco | inglês |
|---|---|
| amaçlı | purpose |
| ve | and |
| sistemler | systems |
TR Yeni Teknoloji Ekipmanlar, Sistemler
EN New Technology Equipments, Systems
| turco | inglês |
|---|---|
| yeni | new |
| teknoloji | technology |
| sistemler | systems |
TR Alarmlar ve Geçiş Engelleyici Sistemler
EN Alarm and Anti-Crossing Systems
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| sistemler | systems |
TR Elektronik Sistemler, Uyarı, İkaz ve Yönlendirme Sistemleri
EN Electronic Systems, Warning and Signalling Systems
| turco | inglês |
|---|---|
| elektronik | electronic |
| uyarı | warning |
| ve | and |
TR AWS, AWS'de ITAR uyumluluğuna sahip sistemler oluşturan müşterileri destekler
EN AWS supports customers who are building ITAR-compliant systems in AWS
| turco | inglês |
|---|---|
| aws | aws |
| sahip | are |
| sistemler | systems |
| müşterileri | customers |
| destekler | supports |
TR Yüksek etki düzeyindeki sistemler AWS'de yer alabilir mi?
EN Can high impact level systems be placed on AWS?
| turco | inglês |
|---|---|
| yüksek | high |
| etki | impact |
| sistemler | systems |
| aws | aws |
| yer | on |
| alabilir | can |
TR Yeni sistemler uygulayın, paydaşlarla gereksinimleri koordine edin ve mevcut uygulamalarınızla doğru şekilde tümleştirin
EN Implement new systems, coordinate requirements with stakeholders, and integrate properly with your current apps
| turco | inglês |
|---|---|
| yeni | new |
| sistemler | systems |
| gereksinimleri | requirements |
| ve | and |
| mevcut | current |
| uygulamaları | apps |
TR Bilişim ve Teknolojide en son gelişmeler tek bir alanda sergilenecek, bugünkü sistemler ve geleceğin sistemleri birarada incelenebilecektir.
EN The latest developments in IT and Technology will be exhibited in a single area, and current systems and future systems can be examined together.
TR Kendimizin en iyisini ortaya koymak isteriz. Kaliteli ve zekice çözümler. Ahenkli sistemler. Teknik şaheserler. Teknik kişilerin güvenebileceği değerli şeyler üretmeye adadık kendimizi. Süreçten zevk alırız ve sonuçlarımızı alırız.
EN We demand the best of ourselves. Elegant solutions. Symphonic systems. Technical beauty. We?re committed to creating tech people can depend on. We enjoy the process and deliver results.
| turco | inglês |
|---|---|
| iyisini | the best |
| ve | and |
| çözümler | solutions |
| sistemler | systems |
| kendimizi | ourselves |
TR İkinci stratejimiz ise planladığımız bu kabiliyetleri, sektör paydaşlarına da açarak birlikte kuvvet çarpanı oluşturabileceğimiz bütünleşik sistemler geliştirmek
EN As a secondary strategy, we aim to develop integrated systems, to offer these capabilities to the stakeholders in the sector, and to work together to create a force multiplier
| turco | inglês |
|---|---|
| sektör | sector |
| sistemler | systems |
| geliştirmek | develop |
TR Sürdürülebilir GelişimAltınay, müşterileri için yenilikçi teknolojilerle daha verimli sistemler geliştirebilmek adına 2018 yılında kurduğu AR-GE Merkezi ile sürdürülebilir gelişimi öncelemektedir
EN Sustainable DevelopmentIn order to develop more efficient systems with innovative technologies for its customers, Altınay prioritizes sustainable development with the R & D Center it established in 2018
| turco | inglês |
|---|---|
| sürdürülebilir | sustainable |
| müşterileri | customers |
| yenilikçi | innovative |
| verimli | efficient |
| sistemler | systems |
| merkezi | center |
TR ISO/TS 22163:2017 – Uluslararası Raylı Sistemler Endüstrisi Standartı (IRIS rev. 03.1) – Kalite Yönetim Sistemi – İş Yönetim Sistem Gereksinimleri.
EN ISO/TS 22163:2017 – International Railway Industry Standard (IRIS rev. 03.1) – Quality Management System – Business Management System Requirements
| turco | inglês |
|---|---|
| iso | iso |
| uluslararası | international |
| endüstrisi | industry |
| kalite | quality |
| yönetim | management |
| gereksinimleri | requirements |
TR Uluslararası Raylı Sistemler Endüstrisi Standartı ISO/TS 22163:2017 Sertifikamızı Aldık
EN We have acquired International Railway Industry Standard ISO/TS 22163:2017 Certificate
| turco | inglês |
|---|---|
| uluslararası | international |
| endüstrisi | industry |
| iso | iso |
TR Endüstriyel Sistemler Satış Müdürü
EN Industrial Systems Sales Manager
| turco | inglês |
|---|---|
| endüstriyel | industrial |
| sistemler | systems |
| satış | sales |
| müdürü | manager |
TR Tıbbi cihazların kullanımı beraberinde neleri getiriyor? Berlin Teknik Üniversitesi’nin sunduğu öğretim programında teknolojik sistemler ile insan vücudu arasındaki etkileşimde güvenlik meselesine özel bir önem atfediliyor
EN What happens when medical devices are used? Safety aspects in the interaction of technical systems with the human body are given special attention at the Technical University of Berlin
| turco | inglês |
|---|---|
| tıbbi | medical |
| neleri | what |
| berlin | berlin |
| teknik | technical |
| sistemler | systems |
| insan | human |
| güvenlik | safety |
| özel | special |
TR Zweig; dijital sistemler, bireyler, kuruluşlar ve toplum arasındaki etkileşime odaklanıyor
EN In 2012 she became professor of informatics at TU Kaiserslautern, where she set up the study programme in socioinformatics
TR Bu sistemler aynı zamanda toprağı da koruyor; örneğin meyve veren ağaçların kökleri, tahıllarda değil farklı su ve besin depolarında yer alıyor.
EN This also protects the soil: fruit-bearing trees, for instance, have their roots in completely different water and nutrient depots than cereals.
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| meyve | fruit |
| farklı | different |
| su | water |
TR Zira bu sistemler, tsunami, tropikal siklon ya da deniz seviyesi artışı sonuçları gibi doğal tehlikelere karşı kıyıları koruyor
EN They protect coasts against natural dangers, such as tsunamis or tropical cyclones, and the effects of a rise in sea level
| turco | inglês |
|---|---|
| deniz | sea |
| seviyesi | level |
| doğal | natural |
TR Zorlu ve dayanıklı: Hava kirliliğine karşı koruma sağlamak için sağlam sistemler ve kapamalar gerektiren tesisler
EN Harsh and rugged: Sites that require robust systems and enclosures to protect against air pollution
| turco | inglês |
|---|---|
| dayanıklı | rugged |
| hava | air |
| sağlam | robust |
| sistemler | systems |
TR Bu önemlidir çünkü şirketler daha fazla içgörü kazanmak, otomasyonu etkinleştirmek ve bağlantılı akıllı sistemler oluşturmak için her zamankinden daha fazla cihazı birbirine bağlamaktadır.
EN It is important because companies are connecting more devices than ever in an effort to gain more insight, enable automation, and create connected systems of intelligence.
| turco | inglês |
|---|---|
| önemlidir | it is important |
| şirketler | companies |
| kazanmak | gain |
| otomasyonu | automation |
| etkinleştirmek | enable |
| sistemler | systems |
TR Akıllı şehirler ile akıllı sistemler, sakinlerin çalışma, oyun oynama ve seyahat şekillerini düzene koyacaktır
EN With smart cities, systems of intelligence will streamline how residents work, play and travel
| turco | inglês |
|---|---|
| akıllı | smart |
| şehirler | cities |
| sistemler | systems |
| çalışma | work |
| oyun | play |
| seyahat | travel |
TR Edge’de işlendiğinde, bağlantılı sistemler istihbarattan neredeyse gerçek zamanlı olarak yararlanabilir
EN When processed at the edge, connected systems can leverage intelligence in near real-time
| turco | inglês |
|---|---|
| edge | edge |
| sistemler | systems |
| neredeyse | near |
| gerçek | real |
TR Edge bilişim, akıllı sistemler sağlar:
EN Edge computing enables systems of intelligence:
| turco | inglês |
|---|---|
| edge | edge |
| sistemler | systems |
| sağlar | enables |
TR Altyapı şirketleri, güç tüketimini azaltmak ve soğutma verimliliğini artırmak için entegre kabin çözümleri ve modüler veri merkezleri gibi hepsi bir arada sistemler geliştirmiştir
EN Infrastructure companies have developed all-in-one systems, such as integrated rack solutions and modular data centers, to reduce power consumption and improve cooling efficiency
| turco | inglês |
|---|---|
| altyapı | infrastructure |
| şirketleri | companies |
| güç | power |
| soğutma | cooling |
| verimliliğini | efficiency |
| artırmak | improve |
| entegre | integrated |
| çözümleri | solutions |
| modüler | modular |
| veri | data |
| merkezleri | centers |
| hepsi | all |
| sistemler | systems |
TR Sistemler önemli kararların alınması için kullanıldığından, yapay zekanın güvenli ve sağlam olması gerekir.
EN As systems are employed to make crucial decisions, AI must be secure and robust.
| turco | inglês |
|---|---|
| sistemler | systems |
| önemli | crucial |
| güvenli | secure |
| sağlam | robust |
| gerekir | must |
| kararları | decisions |
TR Otonom ve Akıllı Sistemler Etiği Hakkında IEEE Küresel Girişimi
EN IEEE Global Initiative on Ethics of Autonomous and Intelligent Systems
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| akıllı | intelligent |
| sistemler | systems |
| hakkında | on |
| küresel | global |
TR Yeni sistemler uygulayın, paydaşlarla gereksinimleri koordine edin ve mevcut uygulamalarınızla doğru şekilde tümleştirin
EN Implement new systems, coordinate requirements with stakeholders, and integrate properly with your current apps
| turco | inglês |
|---|---|
| yeni | new |
| sistemler | systems |
| gereksinimleri | requirements |
| ve | and |
| mevcut | current |
| uygulamaları | apps |
TR Bir projeyi hayata geçirmek için çeşitli sistemler gerekiyor. Biz hepsini bir araya getiriyoruz:
EN It takes a lot of systems to make a project come to life. We integrate with all of them:
| turco | inglês |
|---|---|
| sistemler | systems |
| biz | we |
| hepsini | all |
TR Alan Turing'in tanımı, "insan gibi hareket eden sistemler" kategorisine girecekti.
EN Alan Turing’s definition would have fallen under the category of “systems that act like humans.”
| turco | inglês |
|---|---|
| alan | of |
| gibi | like |
| sistemler | systems |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
bilgisayarlı sistemler kullanan bilgisayarlı sistemler elektronik sistemler akıllı sistemler oluşturmak verimli sistemler geliştirebilmek yangından koruyucu sistemler sistemler uygulayın doğal sistemler üretir bağlantılı sistemler istihbarattan uluslararası raylı sistemler kullanan herhangi kullanan renk paletini kullanan kullanan whoer vpn teknolojiyi kullanan yönetim platformu kullanan kullanan ssl sertifikaları şifreleme algoritması kullanan microsoft office kullanan kullanan üçüncü taraf kullanan internet kullanıcılarının discord kullanan meşgul soketi bağlantısı kullanan bağlantı havuzlarını kullanan niteliği kullanan sınıftan kullanan kullanıcı yalnızca tavsiye sistemi kullanan ov ssl kullanan hücreleri kullanan araçların kullanan yeni nesil kullanan nüfusun oranı saas çözümlerinizi kullanan dosyasını kullanan madenci slack kullanan meşgul javascript çerçevelerini kullanan kullanan çözümden ssl sertifikası kullanan oluşturucuyu kullanan fotoğrafçılık kullanan adölesanlarda gündüz kullanan bir veritabanı kullanan milyonlarca youtube kullanan elastic fabric kullanan hastaların mortalite sanallaÅŸtırma teknolojisini kullanan uluslararası domain kullanan dönemde interneti kullanan haklarını kullanan ebeam teknolojisini kullanan saatlerini verimli kullananTraduzir bilgisayarlı sistemler kullanan para outro idioma
alemão 
chinês 
coreano 
espanhol 
francês 
holandês 
indonésio 
inglês 
italiano 
japonês 
polonês 
português 
russo 
sueco 
tailandês 
vietnamita 
árabe