EN If you would like to add an item to an upcoming International Service Meeting, please select ?International Service Meeting Secretaries? from the drop-down menu. We encourage you to keep your agenda item to 150 words or less.
"another comforting item" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
another | başka bir bir diğer bu daha dahil de diğer e en farklı gibi her ile ilk iyi için kadar kişisel olarak olmak sadece sizi tarafından tüm ve veya yok üzerinde |
item | bir bu dahil de olmak ve |
EN If you would like to add an item to an upcoming International Service Meeting, please select ?International Service Meeting Secretaries? from the drop-down menu. We encourage you to keep your agenda item to 150 words or less.
TR Yaklaşan bir Uluslararası Hizmet Toplantısına bir madde eklemek istiyorsanız, lütfen açılır menüden "Uluslararası Hizmet Toplantısı Sekreterleri "ni seçin. Gündem maddesini 150 kelime veya daha kısa tutmanızı tavsiye ederiz.
inglês | turco |
---|---|
upcoming | yaklaşan |
service | hizmet |
menu | menü |
agenda | gündem |
international | uluslararası |
meeting | toplantı |
item | bir |
please | lütfen |
or | veya |
to add | eklemek |
EN Bookending with another memberWhen you are going to engage in a middle line behavior, you can bookend by texting or calling another member to let them know. Then, you send another message once you have finished.
TR Başka bir üye ile rezervasyonBir orta hat davranışında bulunacağınız zaman, başka bir üyeye haber vermek için mesaj atarak veya arayarak rezervasyon yaptırabilirsiniz. Ardından, bitirdikten sonra başka bir mesaj gönderirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
another | başka |
behavior | davranışı |
message | mesaj |
line | ile |
middle | orta |
or | veya |
member | üye |
a | bir |
EN Next year, there will likely be another trending bakery item
TR Gelecek yıl, muhtemelen başka bir trend fırın ürünü olacaktır
inglês | turco |
---|---|
next | gelecek |
year | yıl |
likely | muhtemelen |
another | başka |
trending | trend |
bakery | fırın |
item | bir |
will | olacaktır |
EN Nowadays, I see these parent control internet filters as just another way to control my addiction, just another way to do it my way
TR Bugünlerde, bu ebeveyn kontrollü internet filtrelerini, bağımlılığımı kontrol etmenin başka bir yolu olarak görüyorum, sadece benim yolumla yapmanın başka bir yolu
inglês | turco |
---|---|
internet | internet |
another | başka |
way | yolu |
control | kontrol |
these | bu |
just | sadece |
my | benim |
to | bir |
EN Many other social events on Zoom have also contributed to people who had previously at most only had contact by email actually seeing and talking to one another and getting to know one another better.
TR Zoom üzerinden gerçekleştirilen sayısız sosyal etkinlik de, daha önce yalnızca e-posta yoluyla iletişim kuran kişilerin birbirlerini görmelerine, birbirleriyle konuşmalarına ve birbirlerini daha iyi tanımalarına katkıda bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
events | etkinlik |
zoom | zoom |
social | sosyal |
contact | iletişim |
previously | daha önce |
posta | |
people | kişilerin |
many | sayısız |
and | ve |
better | daha iyi |
at | de |
EN Another 25 years had to pass before the change was actually initiated by another wake-up call – the catastrophic meltdown in Fukushima
TR Değişim, ancak 25 yıl sonra ve bir başka reaktör felaketinin ardından geldi – Fukuşima'dan sonra
EN Dear Users, Another Tuesday, another terrific giveaway! This time the rules are simple - just deposit then transfer at least $50 to your contract trading account and you’ll be rewarded with a $10……
TR Sevgili kullanıcılarımız, Phemex, 07.29, 2022 10:00 UTC’de 1000LEVER/USD yeni vadeli işlem çiftini listelediğini duyurmaktan mutluluk duyar. Sürekli desteğiniz için teşekkür eder……
EN Dear Phemexers, Happy Thursday! Another day, another dollar… or in this case, 10,000 USDT worth of it. Find out how you can be one of the 10 lucky winners to win an extra 300 USDT on top of your ……
TR Sayın Phemex kullanıcıları, Şanslı günümüzdeyiz ve size minnetimizi göstermek için yeni bir şeyler sunmak istiyoruz! Bu özel etkinlik hem yeni hem de mevcut kullanıcılar içindir. Ka……
EN Your request has been submitted to our teams and we will be in touch shortly. Please click on the button below if you want to submit another request or if you have another query for us.
TR Talebiniz ekiplerimize gönderildi. En kısa süre içinde sizinle iletişime geçeceğiz. Başka bir talep daha göndermek istiyorsanız veya başka bir sorunuz varsa lütfen aşağıdaki düğmeye tıklayın.
inglês | turco |
---|---|
shortly | kısa |
click | tıklayın |
touch | iletişime |
if you want | istiyorsanız |
request | talep |
please | lütfen |
or | veya |
the | aşağıdaki |
another | başka |
if | varsa |
EN Hundreds of classic and casual plus size dresses, a life-saving clothing item, are offered to your liking with different color options
TR Dolapların yegane kurtarıcı parçalarından yüzlerce klasik ve spor büyük beden elbise modelleri farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor
inglês | turco |
---|---|
classic | klasik |
color | renk |
options | seçenekleri |
different | farklı |
size | beden |
and | ve |
with | ile |
EN Never miss an action item and you’ll always be able to clarify what was said by who. Unsure what was said? No problem. Just search the transcript.
TR Bir eylem öğesini asla kaçırmayın ve kim tarafından söylenenleri her zaman açıklığa kavuşturursunuz. Ne söylendiğinden emin değil misin? Sorun yok. Sadece transkripti arayın.
inglês | turco |
---|---|
action | eylem |
problem | sorun |
transcript | transkripti |
and | ve |
what | ne |
never | asla |
item | bir |
by | tarafından |
always | her zaman |
the | değil |
to | her |
who | kim |
no | yok |
EN We encourage members to bring this item forward at their group’s next regular business meeting.
TR Üyeleri, gruplarının bir sonraki olağan iş toplantısında bu konuyu öne çıkarmaya teşvik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
encourage | teşvik |
next | sonraki |
meeting | toplantı |
at | nda |
groups | grupları |
this | bu |
item | bir |
EN There are times you want to order the same products again. Order history will help you to find out the item number you need.
TR Aynı ürünleri tekrar sipariş etmek istediğiniz zamanlar vardır. Sipariş geçmişi, ihtiyacınız olan ürün numarasını bulmanıza yardımcı olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
history | geçmişi |
number | numarası |
order | sipariş |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
you want | istediğiniz |
to | etmek |
again | tekrar |
you need | ihtiyacınız |
the | aynı |
products | ürünleri |
EN Whether clothing, provisions, souvenirs or beauty products, every item reflects the charm, elegance and environment of our hotels and resorts, and help recall the thoughtful, welcoming service we offer.
TR Kıyafet, yiyecek ve içecek, hediyelik eşya veya kozmetik malzemeleri olsun her bir ürün otel ve tatil köylerimizin cazibesi, inceliği ve ortamını yansıtmakta ve sunduğumuz ince ve konuksever hizmetimizi hatırlamanıza yardımcı olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
we offer | sunduğumuz |
help | yardımcı |
products | ürün |
and | ve |
environment | ortamını |
item | bir |
or | veya |
of | her |
whether | ya |
hotels | otel |
EN Your refund process will be launched and completed within 3 to 5 working days, upon receipt of the item.
TR Abiye ürünlerinde bu süre 24 saattir. İade etmek için sitemiz üzerinden sefamerve kullanıcınız ile giriş yapıp iade kaydı oluşturmanız gerekmektedir.
inglês | turco |
---|---|
of | in |
days | bu |
EN The item supplied remains in our possession until full payment of the purchase price.
TR Teslim edilen mallar, satın alma fiyatı tamamen ödenene kadar mülkiyetimizdedir.
inglês | turco |
---|---|
purchase | satın |
EN Codes cannot be applied to this item due to its price already reduced.
TR Fiyatı zaten indirimli olduğu için bu ürüne kodlar uygulanamaz.
inglês | turco |
---|---|
already | zaten |
this | bu |
to | için |
EN No search term specified. Showing recent items. Search or use up and down arrow keys to select an item.
TR Arama kriteri belirtilmemiş. En güncel ögeler gösteriliyor. Bir öge seçmek için arama yapın ya da yukarı ve aşağı tuşlarını kullanın.
inglês | turco |
---|---|
search | arama |
and | ve |
select | seç |
up | yukarı |
to | yapın |
items | için |
down | aşağı |
item | bir |
EN Saka stated that the main item on their agenda was the risks resulting from a combination of political and economic developments.
TR Tamer Saka, 2017'de politik ve ekonomik gelişmelerin iç içe geçmesinden kaynaklanan risklerin, yönetiminin ana gündemi olduğunu söyledi.
inglês | turco |
---|---|
main | ana |
risks | risklerin |
political | politik |
economic | ekonomik |
and | ve |
of | kaynaklanan |
EN You need to add a new item or displaying elements into the product listing and table of contents to make a CSS grid layout within a single post
TR Tek bir gönderide bir CSS ızgara düzeni oluşturmak için ürün listesine ve içindekiler tablosuna yeni bir öğe veya görüntüleme öğeleri eklemeniz gerekir
inglês | turco |
---|---|
css | css |
layout | düzeni |
grid | ızgara |
product | ürün |
and | ve |
or | veya |
of | in |
to | için |
new | yeni bir |
item | bir |
EN From inventory and asset management, to voice-directed picking and proof of delivery, Zebra’s solutions help you master the high-velocity, each-item fulfillment process and deliver to customers quickly.
TR Bakım ekibinizi hasta verilerine, klinik çalışanlarına ve tedarikçilere gerçek zamanlı bağlantılandırarak performans üstünlüğü sağlayabilir ve genel olarak bakımın kalitesini artırabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN More item-level picking and returns
TR Daha fazla ürün düzeyinde toplama ve iade
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
level | düzeyinde |
EN Empower your enterprise with real-time track and trace of every item with the FS20
TR FS20 sayesinde kurumunuzu her üründe gerçek zamanlı takip ve tespit ile güçlendirin
inglês | turco |
---|---|
real | gerçek |
time | zamanlı |
track | takip |
and | ve |
of | her |
EN Improve the user experience with LIMITmarker Reversible 18⁰C to indicate when an item requiring refrigerated storage approaches room temperature.
TR Soğutulması gereken bir ürünün oda sıcaklığına yaklaştığını gösteren LIMITmarker Isıya Duyarlı 18⁰C ile kullanıcı deneyimini geliştirin
EN Hundreds of classic and casual plus size dresses, a life-saving clothing item, are offered to your liking with different color options
TR Dolapların yegane kurtarıcı parçalarından yüzlerce klasik ve spor büyük beden elbise modelleri farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor
inglês | turco |
---|---|
classic | klasik |
color | renk |
options | seçenekleri |
different | farklı |
size | beden |
and | ve |
with | ile |
EN A website hosted on Atak Domain (www.domainnameapi.com www.atakdomain.com) products is using a trademarked item without your permission.
TR Atak Domain ürünleri üzerinde barındırılan bir web sitesi, ticari markalı bir öğeyi izniniz olmadan kullanılması.
inglês | turco |
---|---|
atak | atak |
without | olmadan |
domain | domain |
using | kullanılması |
products | ürünleri |
on | üzerinde |
item | bir |
EN From inventory and asset management, to voice-directed picking and proof of delivery, Zebra’s solutions help you master the high-velocity, each-item fulfillment process and deliver to customers quickly.
TR Bakım ekibinizi hasta verilerine, klinik çalışanlarına ve tedarikçilere gerçek zamanlı bağlantılandırarak performans üstünlüğü sağlayabilir ve genel olarak bakımın kalitesini artırabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Improve the user experience with LIMITmarker Reversible 18⁰C to indicate when an item requiring refrigerated storage approaches room temperature.
TR Soğutulması gereken bir ürünün oda sıcaklığına yaklaştığını gösteren LIMITmarker Isıya Duyarlı 18⁰C ile kullanıcı deneyimini geliştirin
EN Whether clothing, provisions, souvenirs or beauty products, every item reflects the charm, elegance and environment of our hotels and resorts, and help recall the thoughtful, welcoming service we offer.
TR Kıyafet, yiyecek ve içecek, hediyelik eşya veya kozmetik malzemeleri olsun her bir ürün otel ve tatil köylerimizin cazibesi, inceliği ve ortamını yansıtmakta ve sunduğumuz ince ve konuksever hizmetimizi hatırlamanıza yardımcı olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
we offer | sunduğumuz |
help | yardımcı |
products | ürün |
and | ve |
environment | ortamını |
item | bir |
or | veya |
of | her |
whether | ya |
hotels | otel |
EN Whether clothing, provisions, souvenirs or beauty products, every item reflects the charm, elegance and environment of our hotels and resorts, and help recall the thoughtful, welcoming service we offer.
TR Kıyafet, yiyecek ve içecek, hediyelik eşya veya kozmetik malzemeleri olsun her bir ürün otel ve tatil köylerimizin cazibesi, inceliği ve ortamını yansıtmakta ve sunduğumuz ince ve konuksever hizmetimizi hatırlamanıza yardımcı olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
we offer | sunduğumuz |
help | yardımcı |
products | ürün |
and | ve |
environment | ortamını |
item | bir |
or | veya |
of | her |
whether | ya |
hotels | otel |
EN Whether clothing, provisions, souvenirs or beauty products, every item reflects the charm, elegance and environment of our hotels and resorts, and help recall the thoughtful, welcoming service we offer.
TR Kıyafet, yiyecek ve içecek, hediyelik eşya veya kozmetik malzemeleri olsun her bir ürün otel ve tatil köylerimizin cazibesi, inceliği ve ortamını yansıtmakta ve sunduğumuz ince ve konuksever hizmetimizi hatırlamanıza yardımcı olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
we offer | sunduğumuz |
help | yardımcı |
products | ürün |
and | ve |
environment | ortamını |
item | bir |
or | veya |
of | her |
whether | ya |
hotels | otel |
EN Whether clothing, provisions, souvenirs or beauty products, every item reflects the charm, elegance and environment of our hotels and resorts, and help recall the thoughtful, welcoming service we offer.
TR Kıyafet, yiyecek ve içecek, hediyelik eşya veya kozmetik malzemeleri olsun her bir ürün otel ve tatil köylerimizin cazibesi, inceliği ve ortamını yansıtmakta ve sunduğumuz ince ve konuksever hizmetimizi hatırlamanıza yardımcı olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
we offer | sunduğumuz |
help | yardımcı |
products | ürün |
and | ve |
environment | ortamını |
item | bir |
or | veya |
of | her |
whether | ya |
hotels | otel |
EN Whether clothing, provisions, souvenirs or beauty products, every item reflects the charm, elegance and environment of our hotels and resorts, and help recall the thoughtful, welcoming service we offer.
TR Kıyafet, yiyecek ve içecek, hediyelik eşya veya kozmetik malzemeleri olsun her bir ürün otel ve tatil köylerimizin cazibesi, inceliği ve ortamını yansıtmakta ve sunduğumuz ince ve konuksever hizmetimizi hatırlamanıza yardımcı olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
we offer | sunduğumuz |
help | yardımcı |
products | ürün |
and | ve |
environment | ortamını |
item | bir |
or | veya |
of | her |
whether | ya |
hotels | otel |
EN When an item on UNESCO’s Cultural Heritage List bursts into flames, this can mean only one thing: the time of the Biikebrennen has come in North Frisia
TR Bir UNESCO Kültür Mirası alevler içindeyse bunun tek bir açıklaması olabilir: Kuzey Frizya’da “Biikebrennen” zamanı gelmiş demektir
inglês | turco |
---|---|
cultural | kültür |
heritage | miras |
can | olabilir |
time | zaman |
north | kuzey |
an | bir |
EN Dr Doll, who is also Professor for Biomaterials Engineering at the Hanover Medical School, is proud of ITEM’s interdisciplinary approach
TR Ekibiyle birlikte tıbbi silikonun ilk defa 3D yazıcılarla üretilmesini sağlayan bir yöntem geliştirmiş
inglês | turco |
---|---|
medical | tıbbi |
for | ilk |
items | bir |
of | birlikte |
EN Within boards we have rows, or 'Items' - An Item can be anything you want it to be - Task, project, customer, etc. Each free account starts with 200 free Items. You can get more Items by referring friends to create their own accounts.
TR Panolarda satırlar ya da 'Öğeler' bulunmaktadır - Öğe istediğiniz her şey olabilir - Görev, proje, müşteri, vb. Her ücretsiz hesap 200 ücretsiz Öğe ile başlar. Arkadaşlarınızı getirerek daha fazla Öğe edinebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
task | görev |
project | proje |
customer | müşteri |
etc | vb |
account | hesap |
starts | başlar |
friends | arkadaşlar |
you want | istediğiniz |
free | ücretsiz |
by | getirerek |
within | da |
be | olabilir |
with | ile |
EN Sell a single item for a specified amount of CC
TR Belirli bir CC miktarı için tek bir ürün satın
inglês | turco |
---|---|
for | için |
of | in |
amount | miktarı |
item | bir |
EN Never miss an action item and you’ll always be able to clarify what was said by who. Unsure what was said? No problem. Just search the transcript.
TR Bir eylem öğesini asla kaçırmayın ve kim tarafından söylenenleri her zaman açıklığa kavuşturursunuz. Ne söylendiğinden emin değil misin? Sorun yok. Sadece transkripti arayın.
inglês | turco |
---|---|
action | eylem |
problem | sorun |
transcript | transkripti |
and | ve |
what | ne |
never | asla |
item | bir |
by | tarafından |
always | her zaman |
the | değil |
to | her |
who | kim |
no | yok |
EN We encourage members to bring this item forward at their group’s next regular business meeting.
TR Üyeleri, gruplarının bir sonraki olağan iş toplantısında bu konuyu öne çıkarmaya teşvik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
encourage | teşvik |
next | sonraki |
meeting | toplantı |
at | nda |
groups | grupları |
this | bu |
item | bir |
EN There are times you want to order the same products again. Order history will help you to find out the item number you need.
TR Aynı ürünleri tekrar sipariş etmek istediğiniz zamanlar vardır. Sipariş geçmişi, ihtiyacınız olan ürün numarasını bulmanıza yardımcı olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
history | geçmişi |
number | numarası |
order | sipariş |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
you want | istediğiniz |
to | etmek |
again | tekrar |
you need | ihtiyacınız |
the | aynı |
products | ürünleri |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
EN Information about your transactions, including the date, time, location and amount of the transaction and information about the merchant. This may also include item-level data in some instances, and billing and shipping information.
TR İşlem tarihi, saati, yeri ve tutarı dahil olmak üzere işlemleriniz hakkındaki bilgiler ve iş yeri hakkındaki bilgiler. Bu, bazı durumlarda ürün düzeyindeki verileri ve faturalama ve sevkiyat bilgilerini de içerebilir.
inglês | turco |
---|---|
time | saati |
about | hakkındaki |
date | tarihi |
this | bu |
the | olmak |
including | dahil |
some | bazı |
data | verileri |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções