DE Manche Menschen sind wollen und spezielle Dinge, die sind hart in der Wahrheit
"manche menschen erleben" em alemão pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
DE Manche Menschen sind wollen und spezielle Dinge, die sind hart in der Wahrheit
TR Bazı insanlar özel ister ve aslında zor olan şeyler vardır
alemão | turco |
---|---|
menschen | insanlar |
manche | bazı |
dinge | şeyler |
sind | olan |
und | ve |
DE Die Corona-Pandemie verändert, wie Menschen in Deutschland arbeiten, lernen, leben. Manche Neuerungen haben auch etwas Gutes.
TR Korona pandemisi, Almanya’da insanların çalışma, öğrenme ve yaşama şeklini değiştiriyor. Bazı yeniliklerin iyi tarafları da var.
alemão | turco |
---|---|
gutes | iyi |
corona | korona |
pandemie | pandemisi |
manche | bazı |
menschen | insanlar |
in | da |
haben | var |
die | ve |
arbeiten | iş |
DE Für manche Menschen ist das Testen von Natur aus einfach; andere brauchen vielleicht etwas Übung. Sehen Sie sich das Video auf dieser Seite an, um ein Gefühl dafür zu bekommen, welche Art von Feedback wir brauchen.
TR Bazı insanlar için test yapmak doğal olarak kolaydır; diğerlerinin biraz uygulamaya ihtiyacı olabilir. Ne tür geri bildirimlere ihtiyacımız olduğunu anlamak için bu sayfadaki videoyu izleyin.
alemão | turco |
---|---|
menschen | insanlar |
testen | test |
natur | doğal |
art | tür |
video | videoyu |
ein | biraz |
sich | olarak |
dieser | bu |
DE Entdecken Sie die neuesten Speisen unseres Vitality-Menüs und erleben Sie unsere innovativen Vitality Zimmer, die unsere Philosophie „Erleben Sie es“ auf ein höheres Niveau hebt.
TR Menüdeki en son Zindelik yemeklerini deneyin ve iyi yaşam felsefemizi bir üst düzeye çıkaran yenilikçi Zindelik Odamızı keşfedin.
alemão | turco |
---|---|
neuesten | son |
innovativen | yenilikçi |
entdecken | keşfedin |
und | ve |
sie | iyi |
auf | üst |
DE Er ist stolz darauf, mit begeisterten Teams zusammenarbeiten zu können, die engagiert dafür sorgen, dass Menschen weltweit eine sichere und offene Internet-Erfahrung erleben können.
TR Dünya genelinde insanların açık ve güvenli bir İnternet deneyimi yaşamalarına kendini adanmış olan tutkulu bir ekip ile çalıştığı için gurur duyuyor.
alemão | turco |
---|---|
stolz | gurur |
teams | ekip |
offene | açık |
und | ve |
weltweit | dünya |
menschen | bir |
DE Die Pandemie erleben die Menschen in Deutschland ganz unterschiedlich. Hier stellen wir euch die Perspektive eines Arztes vor.
TR Almanya’da insanlar pandemiyi birbirinden çok farklı yaşıyorlar. Bugün size bir doktorun bakış açısını tanıtıyoruz.
alemão | turco |
---|---|
die | size |
menschen | bir |
DE Die Menschen in Deutschland erleben die Pandemie ganz unterschiedlich. Heute stellen wir euch die Perspektive eines Studenten vor.
TR Almanya’da insanlar pandemiyi birbirinden çok farklı yaşıyorlar. Bugün size bir üniversite öğrencisinin deneyimlerini tanıtıyoruz.
alemão | turco |
---|---|
heute | bugün |
die | size |
menschen | bir |
DE “Ich freue mich jeden Tag auf die Arbeit. Bei Quip wird die Arbeitsweise der Menschen verändert. Es ist aufregend, einen Schritt zurückzugehen und den Mehrwert zu realisieren, den man vielen Menschen auf der Welt bietet.”
TR “Her gün işe gelmeyi dört gözle bekliyorum. Quip'te insanların çalışma şeklini değiştiriyoruz, Bir an durup dünyadaki milyonlarca insana kattığınız değerin farkına varmak heyecan verici.”
DE Sonix ist auf der Mission, die Art und Weise, wie Menschen mit Audio- und Videoinhalten arbeiten, zu verändern, aber ohne erstaunliche Menschen können wir das nicht schaffen
TR Sonix, insanların ses ve video içerikleri ile çalışma biçimini dönüştürmek için bir görevdedir, ancak bunu inanılmaz insanlar olmadan yapamayız
alemão | turco |
---|---|
sonix | sonix |
art | ile |
und | ve |
arbeiten | çalışma |
zu | için |
aber | bir |
ohne | olmadan |
audio- | ses |
DE Non-Profit-Manager und Mitarbeiter sind erstaunliche Menschen: selbstlos, leidenschaftlich und gutherzig. Sie kümmern sich darum, etwas zu bewegen, und wir lieben Menschen, die dazu beitragen, die Welt zu einem besseren Ort zu machen!
TR Kar amacı gütmeyen yöneticiler ve çalışanlar inanılmaz insanlardır: özverili, tutkulu ve iyi kalpli. Bir fark yaratmaya önem veriyorlar ve biz dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye yardım eden insanları seviyoruz!
alemão | turco |
---|---|
mitarbeiter | çalışanlar |
welt | dünyayı |
wir | biz |
und | ve |
sie | iyi |
besseren | daha |
menschen | insanları |
DE Künstliche Intelligenz ist von Menschen für Menschen gemacht. Diese klugen Köpfe und ihre Ideen und Projekte solltest du kennen.
TR Yapay zekâ insanlar tarafından insanlar için yapıldı. Bu zeki beyinleri ve onların fikirlerini tanımalısın.
alemão | turco |
---|---|
menschen | insanlar |
und | ve |
künstliche | yapay |
diese | bu |
DE Als Menschen haben wir den Drang zum Erkunden. Durch Reisen kann man lieb gewonnen Menschen näher sein. Außerdem kann man mehr über sich selbst und die Welt um sich herum erfahren.
TR İnsanlar olarak keşfetme güdüsüne sahibiz. Yolculuk yaparak sevdiğiniz insanlara daha yakın olabilirsiniz. Aynı zamanda kendiniz ve çevrenizdeki dünya hakkında daha fazla şey keşfedebilirsiniz.
alemão | turco |
---|---|
menschen | insanlara |
reisen | yolculuk |
welt | dünya |
wir | sahibiz |
sein | şey |
und | ve |
als | zamanda |
mehr | daha fazla |
über | hakkında |
DE Wenn du also der Typ bist, der INTEGRITÄT in Menschen, Unternehmen und Technologie feiert (und das Leben von Menschen verschönert), ist FOREO möglicherweise der richtige Ort für dich.
TR Dolayısıyla, eğer insanlarda, işletmelerde ve teknolojide TUTARLILIĞI kutlayanlardansanız (ve insanların hayatlarını güzelleştirmeyi seviyorsanız), FOREO tam size göre olabilir.
alemão | turco |
---|---|
wenn | eğer |
unternehmen | iş |
menschen | insanlar |
und | ve |
ist | olabilir |
du | size |
DE Künstliche Intelligenz ist von Menschen für Menschen gemacht. Diese klugen Köpfe und ihre Ideen und Projekte solltest du kennen.
TR Yapay zekâ insanlar tarafından insanlar için yapıldı. Bu zeki beyinleri ve onların fikirlerini tanımalısın.
alemão | turco |
---|---|
menschen | insanlar |
und | ve |
künstliche | yapay |
diese | bu |
DE Rund 5,62 Millionen Menschen arbeiten derzeit in den etwa eine Million Betrieben, 360.000 junge Menschen erhalten dort eine qualifizierte Ausbildung
TR Yaklaşık 5,62 milyon insan şu anda aşağı yukarı bir milyon işletmede çalışıyor, 360.000 genç insana bu alanda kalifiye bir mesleki eğitim veriliyor
alemão | turco |
---|---|
ausbildung | eğitim |
junge | genç |
millionen | milyon |
etwa | yaklaşık |
betrieben | bu |
menschen | bir |
arbeiten | iş |
DE In der industriellen Gesundheitswirtschaft arbeiten eine Million Menschen, 55.000 von ihnen in der Forschung und Entwicklung. Zum Vergleich: Die Automobilbranche beschäftigt 850.000 Menschen in Deutschland.
TR Sağlık sektörü endüstrisinde çalışanların sayısıysa bir milyon, bunun 55 bini araştırma ve geliştirme alanında faal. Karşılaştırma amaçlı bir bilgi: Almanya’da otomotiv sektöründe 850 bin kişi çalışıyor.
alemão | turco |
---|---|
million | milyon |
forschung | araştırma |
entwicklung | geliştirme |
arbeiten | çalışıyor |
und | ve |
menschen | bir |
DE „Ich liebe es, Menschen zu helfen.“ Seit fünf Jahren lebt sie in Deutschland und seit einem guten halben Jahr kann sie wieder tun, was sie liebt: Im medizinischen Bereich arbeiten, Menschen helfen
TR Beş yıldır Almanya’da yaşayan genç kadın yaklaşık altı aydır da çok sevdiği bir işi yapabiliyor: tıp alanında çalışmak ve insanlara yardım etmek
alemão | turco |
---|---|
jahren | yıldır |
medizinischen | tıp |
arbeiten | çalışmak |
menschen | insanlara |
helfen | yardım |
in | da |
und | ve |
zu | etmek |
fünf | beş |
DE “Ich freue mich jeden Tag auf die Arbeit. Bei Quip wird die Arbeitsweise der Menschen verändert. Es ist aufregend, einen Schritt zurückzugehen und den Mehrwert zu realisieren, den man vielen Menschen auf der Welt bietet.”
TR “Her gün işe gelmeyi dört gözle bekliyorum. Quip'te insanların çalışma şeklini değiştiriyoruz, Bir an durup dünyadaki milyonlarca insana kattığınız değerin farkına varmak heyecan verici.”
DE Sonix ist auf der Mission, die Art und Weise, wie Menschen mit Audio- und Videoinhalten arbeiten, zu verändern, aber ohne erstaunliche Menschen können wir das nicht schaffen
TR Sonix, insanların ses ve video içerikleri ile çalışma biçimini dönüştürmek için bir görevdedir, ancak bunu inanılmaz insanlar olmadan yapamayız
alemão | turco |
---|---|
sonix | sonix |
art | ile |
und | ve |
arbeiten | çalışma |
zu | için |
aber | bir |
ohne | olmadan |
audio- | ses |
DE Non-Profit-Manager und Mitarbeiter sind erstaunliche Menschen: selbstlos, leidenschaftlich und gutherzig. Sie kümmern sich darum, etwas zu bewegen, und wir lieben Menschen, die dazu beitragen, die Welt zu einem besseren Ort zu machen!
TR Kar amacı gütmeyen yöneticiler ve çalışanlar inanılmaz insanlardır: özverili, tutkulu ve iyi kalpli. Bir fark yaratmaya önem veriyorlar ve biz dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye yardım eden insanları seviyoruz!
alemão | turco |
---|---|
mitarbeiter | çalışanlar |
welt | dünyayı |
wir | biz |
und | ve |
sie | iyi |
besseren | daha |
menschen | insanları |
DE Sie sind nicht dazu da, die Probleme anderer Menschen zu lösen, und Sie tragen keine Verantwortung für die Handlungen anderer Menschen
TR Diğer insanların sorunlarını çözmek için orada değilsiniz ve diğer insanların eylemleri için hiçbir sorumluluk taşımıyorsunuz
alemão | turco |
---|---|
anderer | diğer |
verantwortung | sorumluluk |
lösen | çözmek |
probleme | sorunları |
und | ve |
dazu | için |
DE Von dem Wunsch, sich mächtig zu fühlen bis hin zur Zugehörigkeit - diese Wünsche sind bei jedem Menschen anders. 12 grundlegende Archetypen können den Menschen helfen, mit diesen Wünschen umzugehen.
TR Güçlü hissetme isteğinden ait olmaya kadar bu arzular herkes için farklıdır. 12 temel arketip, insanların bu arzularla ilişki kurmasına yardımcı olabilir.
DE Er kann zu langsam sein, Verschlüsselungs- oder Servermängel in anderen Ländern haben oder manche andere nicht angenehme Fehler
TR Şifreleme, diğer ülkelerdeki sunucular için destek veya bazı diğer önemli işlevlere sahip olmayabilirler
alemão | turco |
---|---|
zu | için |
DE Jede Fantasie ist anders, so dass manche Leute sogar gerne Bilder von Drachen verwenden
TR Herkesin fantezisi farklıdır, bu nedenle bazı insanlar ejderha resimlerini kullanmayı bile sever
alemão | turco |
---|---|
anders | farklı |
leute | insanlar |
manche | bazı |
sogar | bile |
so | nedenle |
dass | bu |
DE Manche Länder erlauben zugelassene VPN und in anderen gelten spezielle Gesetze für Unternehmen und Privatpersonen.
TR Bazı ülkeler de sadece onaylanmış VPN’lerin kullanılmasına izin veriyorlar ve diğerlerinin şirketler ve bireyler için ayrı yasaları var.
alemão | turco |
---|---|
erlauben | izin |
manche | bazı |
länder | ülkeler |
unternehmen | şirketler |
und | ve |
DE Manche Unternehmen schützen die Interessen ihrer Partner, wie dies bei Twitter 2012 der Fall war
TR 2012 yılında Twitter ile olduğu gibi bazı şirketler ortaklarının çıkarlarını koruyorlar
alemão | turco |
---|---|
manche | bazı |
unternehmen | şirketler |
wie | gibi |
der | ile |
partner | ortakları |
DE Muss ich für manche Funktionen mehr bezahlen? (z.B. CRM, wenn ich viele Kontakte habe)
TR Yıllık ödeme yapmak mümkün mü?
alemão | turco |
---|---|
bezahlen | ödeme |
DE Sitechecker beherrscht JavaScript-Rendering und kann die meisten SPA-Webseiten crawlen. Manche Webseiten verwenden aber „Preloader“, die zu langsam sind, weswegen Sitechecker sie nicht scannen kann.
TR Sitechecker, JavaScript rendering içerir ve çoğu SPA web sitesini tarayabilir. Ancak bazı web sitelerinin çok uzun süren ön yükleme süreleri bulunmaktadır ve bu nedenle Sitechecker bunları tarayamaz.
alemão | turco |
---|---|
sitechecker | sitechecker |
javascript | javascript |
webseiten | web |
spa | spa |
und | ve |
sie | bunları |
meisten | çoğu |
zu | bazı |
DE Der USB-ChatMix-Regler kann für Sound und Beleuchtung auch mit einer PS4 verbunden werden; allerdings sind manche Funktionen wie Surround-Sound und ChatMix dann nicht verfügbar, da sie für den PC vorbehalten sind.
TR USB ChatMix tuşu aynı zamanda ses ve ışıklandırma için PS4’e de bağlanabilir ama surround ses ve ChatMix gibi bazı özellikler sadece PC için olduğundan geçerli olmayacaktır.
alemão | turco |
---|---|
usb | usb |
manche | bazı |
funktionen | özellikler |
da | olduğundan |
und | ve |
auch | de |
sound | ses |
wie | gibi |
DE Manche User erstellen sogar Grafiken, wie ihr Wunschfeature im Spiel aussehen könnte.
TR Elimizde insanların yaptığı ve kendi örneklerini ortaya koyduğu bazı posterler bile vardı; bu posterler, oyunda özelliğin nasıl görünebileceğini düşündükleri şekilde gösteriyordu.
alemão | turco |
---|---|
manche | bazı |
sogar | bile |
ihr | bu |
erstellen | kendi |
wie | nasıl |
DE Im Einzelnen sammelt SEGA manche oder alle der folgenden personenbezogenen Daten zu jedem Fußballprofi:
TR SEGA özellikle her bir Futbol Sektörü Çalışanı ile ilgili olarak aşağıdaki kişisel verilerin bazılarını veya tümünü toplar:
alemão | turco |
---|---|
manche | bazı |
daten | verilerin |
alle | tüm |
oder | veya |
einzelnen | bir |
DE Muss ich für manche Funktionen mehr bezahlen? (z.B. CRM, wenn ich viele Kontakte habe)
TR Yıllık ödeme yapmak mümkün mü?
alemão | turco |
---|---|
bezahlen | ödeme |
DE Sitechecker beherrscht JavaScript-Rendering und kann die meisten SPA-Webseiten crawlen. Manche Webseiten verwenden aber „Preloader“, die zu langsam sind, weswegen Sitechecker sie nicht scannen kann.
TR Sitechecker, JavaScript rendering içerir ve çoğu SPA web sitesini tarayabilir. Ancak bazı web sitelerinin çok uzun süren ön yükleme süreleri bulunmaktadır ve bu nedenle Sitechecker bunları tarayamaz.
alemão | turco |
---|---|
sitechecker | sitechecker |
javascript | javascript |
webseiten | web |
spa | spa |
und | ve |
sie | bunları |
meisten | çoğu |
zu | bazı |
DE Manche pflegen Traditionen wie gemeinsames Singen oder Musizieren
TR Kimileri birlikte şarkılar söylemek veya müzik yapmak gibi gelenekleri yerine getirir
alemão | turco |
---|---|
oder | veya |
wie | gibi |
DE Doch Not macht erfinderisch und manche Unternehmen retteten ihre Existenz mit einer neuen Geschäftsidee
TR Gelgelelim dar gün insanı buluşçu yapıyor ve bazı şirketler varlıklarını yeni bir ticaret fikriyle korudular
alemão | turco |
---|---|
manche | bazı |
unternehmen | şirketler |
und | ve |
doch | bir |
neuen | yeni |
DE Für viele Stellen ist es nützlich, für manche sogar Pflicht, dass der Berufs-, oder Bildungsabschluss deines Heimatlandes in Deutschland anerkannt wird
TR Birçok iş yeri için, kendi ülkenizden aldığınız mesleki eğitim veya okul eğitimi diplomalarının Almanya’da tanınması faydalı hatta bazıları için zorunludur
alemão | turco |
---|---|
manche | bazı |
oder | veya |
sogar | hatta |
viele | çok |
stellen | için |
der | bir |
DE Manche suchen eher eine überschaubare Stadt, in einer schönen Landschaft und mit kurzen Wegen.
TR Kimileri güzel manzaralı ve mesafelerin kısa olduğu daha derli toplu bir şehir arıyor.
alemão | turco |
---|---|
schönen | güzel |
kurzen | kısa |
stadt | şehir |
und | ve |
DE Manche Sonderforschungsbereiche der Universitäten betreiben Integrierte Graduiertenkollegs. Dort könnt ihr in einem forschungsintensiven Umfeld an einem strukturierten Promotionsprogramm euren Doktor machen.
TR Üniversitelerin bazı araştırma faaliyetleri entegre lisans üstü okullarınca yürütülüyor. Buralarda araştırma ağırlıklı bir ortamda yapılandırılmış bir doktra programına bağlı olarak doktoranızı yapabilirsiniz.
alemão | turco |
---|---|
integrierte | entegre |
manche | bazı |
der | olarak |
in | bir |
DE Manche Begriffe gibt es in keiner anderen Sprache
TR Kimi kavramlar, bir başka dilde yoktur
alemão | turco |
---|---|
anderen | başka |
keiner | bir |
DE Drei Geschlechter, Umlaute und der Dativ bringen so manche Deutschlerner an ihre Grenzen
TR Cinsiyet ayrımları, noktalı harfler ve ismin halleri Almanca öğrenenlerden bazılarını zorluyor
alemão | turco |
---|---|
manche | bazı |
und | ve |
DE Manche Texte hören sich nach den vielen Jahren überraschend neu an.“
TR Bazı metinler uzun yıllardan sonra şaşırtıcı biçimde bana yeni bir şey gibi geliyor.”
DE Nun stehen die Fahrradhändler vor anderen Herausforderungen: Manche Modelle sind vergriffen – und werden erst im Sommer 2021 wieder vorrätig sein.
TR Şimdi bisiklet satıcıları başka sorunlarla boğuşuyor: Bazı modeller tükendi ve ancak 2021 yazında tekrar stokta olacak.
alemão | turco |
---|---|
anderen | başka |
manche | bazı |
modelle | modeller |
wieder | tekrar |
und | ve |
DE Wie „Reporter ohne Grenzen“ mahnt, hielten manche Regierungen Informationen über das Ausmaß der Pandemie zurück
TR “Sınır Tanımayan Gazeteciler” örgütünün (RSF) dikkat çektiği üzere kimi hükümetler salgının boyutlarıyla ilgili bilgileri sakladılar
DE Heute wären manche Eltern froh, wenn ihre Kinder öfter gemeinsam mit ihnen vor dem Fernseher sitzen würden
TR Günümüzdeyse kimi anne babalar çocukları ekran karşısında onlarla birlikte zaman geçirip televizyon izlediğinde bu duruma sevinecek hale geldi
alemão | turco |
---|---|
eltern | anne |
gemeinsam | birlikte |
wenn | zaman |
ihnen | bu |
DE „Wir sind bei diesem Marathonlauf viel weiter hinten gestartet, aber gleichzeitig ins Ziel gekommen.“ Viele der Jugendlichen haben mindestens das Fachabitur, manche sogar das Abitur
TR “Biz bu maraton yarışına çok daha gerilerden başladık, ama finişe aynı zamanda vardık.” Gençlerin pek çoğu meslek yüksek okuluna hatta üniversiteye gitme hakkını elde etmiş
DE Manche Unternehmen schützen die Interessen ihrer Partner, wie dies bei Twitter 2012 der Fall war
TR 2012 yılında Twitter ile olduğu gibi bazı şirketler ortaklarının çıkarlarını koruyorlar
alemão | turco |
---|---|
manche | bazı |
unternehmen | şirketler |
wie | gibi |
der | ile |
partner | ortakları |
DE Er kann zu langsam sein, Verschlüsselungs- oder Servermängel in anderen Ländern haben oder manche andere nicht angenehme Fehler
TR Şifreleme, diğer ülkelerdeki sunucular için destek veya bazı diğer önemli işlevlere sahip olmayabilirler
alemão | turco |
---|---|
zu | için |
DE Verständlicherweise zögern manche Unternehmer, ein Tool zu verwenden, wenn sie nicht sicher sind, wie es ihnen bei der Analyse ihrer digitalen Präsenz helfen wird.
TR Anlaşılır bir şekilde, bazı işletme sahipleri, dijital varlıklarını analiz etmelerine nasıl yardımcı olacağından emin olmadıkları bir aracı kullanmakta tereddüt edebilirler.
alemão | turco |
---|---|
analyse | analiz |
wie | nasıl |
tool | aracı |
digitalen | bir |
DE HINWEIS: Diese App wird nicht mehr unterstützt, und manche Funktionen wie das Scrobbeln von bestimmten Mediaplayern und iPods funktionieren auf neueren Systemen möglicherweise nicht mehr.
TR DİKKAT: Bu uygulama artık desteklenmez ve belirli medya çalarlar ve iPodlar üzerinden skroplama gibi bazı özellikler daha yeni sistemlerde çalışmayabilir.
alemão | turco |
---|---|
app | uygulama |
funktionen | özellikler |
bestimmten | belirli |
manche | bazı |
und | ve |
diese | bu |
mehr | daha |
wie | gibi |
DE Die Cloud ist bereits ein fester Bestandteil unseres Lebens geworden und ohne so manche Cloud Services sähe unser Alltag völlig anders aus. Hier findest du alle Meetups zum Thema Cloud Computing!
TR Diğer yerel Bulut Bilişim meraklılarıyla tanışın: Bir Meetup'a katılın!
alemão | turco |
---|---|
cloud | bulut |
Mostrando 50 de 50 traduções