TR Kibar Holding, sanata destek olma ve çocukları sanata teşvik etme vizyonu doğrultusunda gerçekleştirdiği ve artık geleneksel hale gelen 23 Nisan Resim Yarışması’nın bu yıl 3.sünü düzenledi.
"çocukları sanata teşvik" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
teşvik | create encourage more promote promoting services support to promote to support |
TR Kibar Holding, sanata destek olma ve çocukları sanata teşvik etme vizyonu doğrultusunda gerçekleştirdiği ve artık geleneksel hale gelen 23 Nisan Resim Yarışması’nın bu yıl 3.sünü düzenledi.
EN Kibar Holding organized the 3rd of its traditional April 23 Painting Contest in line with its vision of supporting art and encouraging children to perform art.
turco | inglês |
---|---|
holding | holding |
destek | supporting |
ve | and |
vizyonu | vision |
doğrultusunda | in line with |
geleneksel | traditional |
nisan | april |
TR TheOneSpy etik denetime inanır ve ebeveynleri çocukları dijital refahları için denetlemeye teşvik eder
EN TheOneSpy believes in ethical supervision and encourages parents to supervise kids for their digital well-being
turco | inglês |
---|---|
theonespy | theonespy |
etik | ethical |
dijital | digital |
TR Çevrimiçi formlarınızı sanata dönüştürün
EN Turn your online forms into Art
turco | inglês |
---|---|
dönüştürün | turn |
formları | forms |
TR Animasyon çok kapsamlı bir alandır. Burada çizimler ve eskizler modern sanata dönüşerek izleyicilerinizi büyüler, bu sayede onlarla etkileşiminizi kuvvetlendirirsiniz ve satışlarınızı arttırırsınız.
EN Animation is the most comprehensive stage. Here the drawings and sketches become a form of contemporary art which will amaze your audience, engage them to take action and drive you more leads and sales.
turco | inglês |
---|---|
animasyon | animation |
kapsamlı | comprehensive |
burada | here |
çizimler | drawings |
modern | contemporary |
satışları | sales |
TR Canlı Sanata Getirilen Fikirler
EN We Are Creative Branding Professionals
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR "Modern sanata ilginiz varsa ve Fransız'ların 'çok üstün' sandıkları sanat anlayışlarına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Yoksa Louvre'u doya doya gezmenizi ve zamanınızı buraya harcamamanızı öneririm."
EN "My absolute favorite museum in Paris. Only the building itself is worth seeing and then Van Gogh, Renoir, Monet, Manet, Gauguin, Degas, Picasso and all their friends will keep you company. Must go"
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Çevrimiçi formlarınızı sanata dönüştürün
EN Turn your online forms into Art
turco | inglês |
---|---|
dönüştürün | turn |
formları | forms |
TR Animasyon çok kapsamlı bir alandır. Burada çizimler ve eskizler modern sanata dönüşerek izleyicilerinizi büyüler, bu sayede onlarla etkileşiminizi kuvvetlendirirsiniz ve satışlarınızı arttırırsınız.
EN Animation is the most comprehensive stage. Here the drawings and sketches become a form of contemporary art which will amaze your audience, engage them to take action and drive you more leads and sales.
TR Bir gruba veya bireye karşı ırkçılık, fanatizm veya nefrete yardımcı olan veya bunları teşvik eden ya da herhangi bir şekilde fiziksel zararı teşvik eden içerikler,
EN Contents that help or promote racism, fanaticism or hatred against a group or individual or promote physical harm in any way,
turco | inglês |
---|---|
bunları | that |
teşvik | promote |
şekilde | way |
fiziksel | physical |
TR Çocukların istismar edilmesini veya istismar edilmesini teşvik eden, teşvik eden veya bunlarla uğraşan bir web sitesinde bulunan materyal
EN Material found on a website that promotes, encourages, or engages in child exploitation or abuse of children.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
bulunan | found |
TR 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü: Tek bir kız çocuğu geride kalmasın!
EN Civil Society Is Stronger with Collaboration
turco | inglês |
---|---|
bir | with |
TR Mevsimlik Tarım İşçileri ve Çocukları için Alınması Gereken Acil Önlemler
EN Needs Assessment in Elazığ And Malatya
TR Kız ve erkek çocukları için eğlendirirken eğiten oyuncak & eğitim kategorisine ait onlarca ürün çeşidi beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki oyuncak & eğitim sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Dozens of products belonging to the toy & education category that educate your children while entertaining are offered to you on our website. You can view our category to purchase high quality and affordable toy & education products.
turco | inglês |
---|---|
eğitim | education |
ürün | products |
kaliteli | quality |
uygun | affordable |
TR Taylor Momsen;26 Haziran 1993’te Collette ve Michael Momsen’in ilk çocukları olarak St. Louis, Missouri’de doğdu. Küçük kardeşi Sloane M… Devamını oku
EN The Pretty Reckless is an American alternative rock band from New York, United States. The current members are Taylor Momsen (lead vocals, … read more
turco | inglês |
---|---|
taylor | taylor |
devamını | more |
oku | read |
TR Kız Çocukları Güçlenir, Toplum Değişir
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS)
TR Kız Çocukları Güçlenir, Toplum Değişir
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS)
TR 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü: Tek bir kız çocuğu geride kalmasın!
EN "I Had to Succeed for My Daughter"
TR “İki oğlum evlendi ve çocukları oldu,” diyor torunlarından birini öperken
EN “Two of my sons got married and had kids,” she says as she kisses one of her grandchildren
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
diyor | says |
TR Mevsimlik Tarım İşçileri ve Çocukları için Alınması Gereken Acil Önlemler
EN Needs Assessment in Elazığ And Malatya
TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı
EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life
turco | inglês |
---|---|
mutlu | happy |
savaş | war |
türkiye | turkey |
TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı
EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life
turco | inglês |
---|---|
mutlu | happy |
savaş | war |
türkiye | turkey |
TR “İki oğlum evlendi ve çocukları oldu,” diyor torunlarından birini öperken
EN “Two of my sons got married and had kids,” she says as she kisses one of her grandchildren
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
diyor | says |
TR UNFPA’den Afganistan’daki krizin yükünü üstlenen kadınlar ve kız çocukları için destek çağrısı
EN A support call from UNFPA for women and girls who bear the brunt of the crisis in Afghanistan
turco | inglês |
---|---|
unfpa | unfpa |
afganistan | afghanistan |
kadınlar | women |
kız | girls |
destek | support |
çağrısı | call |
TR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, New York – Afganistan uzun süredir insani krizlerle karşı karşıya. Artarak devam eden güvensizlik ve istikrarsızlık, özellikle kadınlar ve kız çocukları için durumu daha da... Daha fazla
EN UNITED NATIONS, New York – Afghanistan has long faced multiple humanitarian crises. Now, the ongoing increased insecurity and instability is only worsening the situation, particularly for women and... Read more
turco | inglês |
---|---|
new | new |
york | york |
afganistan | afghanistan |
uzun | long |
özellikle | particularly |
kadınlar | women |
durumu | situation |
TR Kız Çocukları Güçlenir, Toplum Değişir
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS)
TR 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü: Tek bir kız çocuğu geride kalmasın!
EN Press Release Concerning Increased Refugee Movements at the Western Border
TR Mevsimlik Tarım İşçileri ve Çocukları için Alınması Gereken Acil Önlemler
EN ISTANBUL SUPPORT TO LIFE HOUSE BEGINS NEW TERM, RESUMING OPERATIONS
TR Kız Çocukları Güçlenir, Toplum Değişir
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS)
TR 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü: Tek bir kız çocuğu geride kalmasın!
EN Press Release Concerning Increased Refugee Movements at the Western Border
TR Mevsimlik Tarım İşçileri ve Çocukları için Alınması Gereken Acil Önlemler
EN ISTANBUL SUPPORT TO LIFE HOUSE BEGINS NEW TERM, RESUMING OPERATIONS
TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı
EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life
turco | inglês |
---|---|
mutlu | happy |
savaş | war |
türkiye | turkey |
TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı
EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life
turco | inglês |
---|---|
mutlu | happy |
savaş | war |
türkiye | turkey |
TR Kız ve erkek çocukları için eğlendirirken eğiten oyuncak & eğitim kategorisine ait onlarca ürün çeşidi beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki oyuncak & eğitim sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Dozens of products belonging to the toy & education category that educate your children while entertaining are offered to you on our website. You can view our category to purchase high quality and affordable toy & education products.
turco | inglês |
---|---|
eğitim | education |
ürün | products |
kaliteli | quality |
uygun | affordable |
TR 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü, Birleşmiş Milletler’in (BM) kararıyla 2011 yılından beri kız çocuklarının gördüğü ayrımcılığa dikkat çekmek üzere kutlanıyor
EN The event sadly has caused loss of life and property
turco | inglês |
---|---|
in | and |
TR Kadın ve Gençlik Bakanı - Doktoralı fizikçi Merkel, 1994 yılına kadar bu görevde kaldı. Burada, 1991’de Bonn‘da, Çernobilli lösemi hastası çocukları kabul ederken.
EN She remained minister for women and youth until 1994. Here she can be seen in Bonn in 1991, talking to children with leukaemia from Chernobyl.
turco | inglês |
---|---|
kadın | women |
gençlik | youth |
burada | here |
TR Ebeveyn iznini „müthiş bir hediye” olarak nitelendiriyor Clare. Çocukları ile birlikte birçok gruba katılıyor ve gönüllü çalışma yürütüyor; örneğin mültecilere Almanca dersleri veriyormuş.
EN Clare describes her maternity leave as “a wonderful gift”. She takes her children to many different groups, and does voluntary work, for example giving German lessons to refugees.
turco | inglês |
---|---|
hediye | gift |
gönüllü | voluntary |
çalışma | work |
almanca | german |
TR Ama, asıl ziyarteçi çeken şey „Noel Ormanı”dır: noel ışıklandırılması ile donatılmış 50 büyük çam ağacının kuşattığı bu masalsı orman sadece çocukları heyecanlandırmıyor
EN The real crowd puller, however, is the Christmas Forest: surrounded by 50 large conifer trees festooned with Christmas lights, this fairy-tale forest makes not only the hearts of children beat a little faster
turco | inglês |
---|---|
ama | however |
noel | christmas |
dır | is |
büyük | large |
orman | forest |
TR Yani, onlar da mevcuttur sosyal medya platformları ve genellikle genç çocukları ve gençleri hedef alırlar
EN So, they are also available on the social media platforms and they usually target young kids and teens
turco | inglês |
---|---|
yani | so |
genellikle | usually |
genç | young |
hedef | target |
TR Ebeveynler cep telefonunda ve sosyal medya uygulamalarında yanlış yaptıklarında çocukları ve gençleri koruyabilirler. uzaktan telefon denetleyicisi. Tüm uygunsuz yüklenmiş uygulamaları görmek için ebeveynleri güçlendirir.
EN Parents can protect kids and teens if something they are doing wrong on the cell phone and on social media apps with remotely phone controller. It empowers the parents to view all inappropriate installed apps,
turco | inglês |
---|---|
ebeveynler | parents |
yanlış | wrong |
uzaktan | remotely |
telefon | phone |
tüm | all |
uygunsuz | inappropriate |
uygulamaları | apps |
TR Çocuk Sömürüsü Yaygın: Çocukları Derin Karanlık Ağdan Uzakta Kalmaya Koruyun
EN Selfie Culture Damaging Teens (Selfie or Self-obscenity)
Mostrando 50 de 50 traduções