TR “Kendimi kozmopolitanizmin bir temsilcisi olarak görüyorum ama aynı zamanda ulusal sınırların meşruluğunu savunuyorum.”
"ulusal sınırların meşruluğunu" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
ulusal | national the national |
TR “Kendimi kozmopolitanizmin bir temsilcisi olarak görüyorum ama aynı zamanda ulusal sınırların meşruluğunu savunuyorum.”
EN "I see myself as a representative of cosmopolitanism, but at the same time I defend the legitimacy of state borders."
turco | inglês |
---|---|
temsilcisi | representative |
zamanda | time |
TR Benim görüşümce ulusal sınırların meşruluğunun ve ilkece devletlerin alacakları göçü kontrol etme hakkını kabul etmek için kozmopolit bir çıkar ve evrensel etiğe uygun bir temellendirme de var
EN In my view there is a – cosmopolitan – interest and a universal ethical justification for the legitimacy of state borders and for the fundamental right of states to control immigration
turco | inglês |
---|---|
benim | my |
evrensel | universal |
TR SINIRLARIN ÖTESİNDE HAYAL KURMAK
EN New housing units provide quality services to increase safety
TR Bu dönemde sınırların kapatıldığı sürelerdeki lojistik yavaşlamalar haricinde iş süreçlerimizde bir gerileme yaşamadık. Bunu sahip olduğumuz esnek ve çevik yapı ile güçlü risk yönetimimiz sayesinde başardık.
EN During the pandemic, we did not experience any failure in work processes, except for logistical slowdowns during the period when the borders were closed. We achieved this thanks to our flexible and agile structure and strong risk management.
turco | inglês |
---|---|
esnek | flexible |
yapı | structure |
güçlü | strong |
risk | risk |
TR Avrupa’da yeni sınırların çekilmesinden sorumlu olan politikacı olmak istemedi
EN She did not want to be responsible for creating new borders again in Europe
turco | inglês |
---|---|
avrupa | europe |
da | in |
yeni | new |
sorumlu | responsible |
TR Sınırların da ötesindeki kültür emekçilerine destek vermek için, dünya çapında etkinlik gösteren Alman kültür kuruluşu Goethe Enstitüsü, programlarının çoğunu sanal ortama taşıyor
EN In order to give more support to cultural workers across borders, the Goethe-Institut, Germany's globally active cultural institute, is moving many of its activities to the internet
turco | inglês |
---|---|
kültür | cultural |
destek | support |
alman | germany |
enstitüsü | institute |
TR „Burada amaç, birçok ülkede fiziki sınırların kapatılmasına rağmen kültürel değişimi canlı tutmak” diyor Goethe Enstitüsü’nden Jessica Magri Kraatz
EN "It's about maintaining cultural exchange despite the closure of physical borders in most countries," says Jessica Magri Kraatz from the Goethe-Institut
turco | inglês |
---|---|
kültürel | cultural |
diyor | says |
TR Sınırların ötesinde değer oluşturmamıza yardımcı olabilirsiniz
EN You can help us build value across borders
turco | inglês |
---|---|
değer | value |
TR HAYMAN-WOODWARD?da, HAYMAN-WOODWARD?ın küresel varlığını güçlendirirken, sınırların ötesinde çeşitli ve dinamik meslektaşlarla önde gelen bir göçmenlik bürosunda çalışma fırsatına sahip olacaksınız.
EN At HAYMAN-WOODWARD you will have the opportunity to work in a leading immigration firm, with diverse and dynamic colleagues across borders, while enhancing HAYMAN-WOODWARD’s global presence.
turco | inglês |
---|---|
küresel | global |
çeşitli | diverse |
dinamik | dynamic |
sahip | have |
olacaksınız | you will |
fırsatı | opportunity |
TR HAYMAN-WOODWARD IMMIGRATION LAW FIRM LLP, Washington DC'nin kalbinde yer alan küresel genel merkezi ile, SINIRLARIN ÖTESİNDE DEĞER İNŞA ETME arayışında bireyleri ve ticari kuruluşları desteklemeye kendini adamıştır
EN With its global headquarters positioned in the heart of Washington, D.C., HAYMAN-WOODWARD IMMIGRATION LAW FIRM LLP is dedicated to supporting individuals and business entities in its quest to BUILD VALUE ACROSS BORDERS
turco | inglês |
---|---|
washington | washington |
küresel | global |
merkezi | heart |
ticari | business |
TR Tetra Pak coğrafi sınırların ötesine geçerek çalışmak için eşsiz fırsatlar sunar. Thanida, Saha Hizmetleri Akademimizde ürün sorumlusu olarak görev yapan Thanida, insanların her gün bilgi paylaşmasına yardımcı oluyor.
EN Tetra Pak offers unique possibilities to work across geographic boundaries. Thanida, product responsible at our Field Service Academy helps people share knowledge every day.
turco | inglês |
---|---|
tetra | tetra |
coğrafi | geographic |
eşsiz | unique |
sunar | offers |
saha | field |
hizmetleri | service |
ürün | product |
bilgi | knowledge |
insanları | people |
TR Ulusal Araştırma Değerlendirme Uygulamalarını Destekleyen Web Entegrasyonu Hizmetleri: Analiz Hizmetleri, ulusal araştırma değerlendirme uygulamalarınız için Scopus bibliyometrik verilerini sağlayabilir
EN web integration services to support national research assessment exercises: Analytical Services can provide Scopus bibliometric data for your national research assessment exercise
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
değerlendirme | assessment |
web | web |
entegrasyonu | integration |
scopus | scopus |
verilerini | data |
TR 12.1.1. Bir öncelik ya da ulusal politikalardaki bir hedef olarak sürdürülebilir tüketim ve üretimi (SCP) yaygınlaştıran ya da sürdürülebilir tüketim ve üretim SCP - Ulusal Eylem Planları'na sahip ülke sayısı
EN 12.1.1. Number of countries with sustainable consumption and production (SCP) national action plans or SCP mainstreamed as a priority or a target into national policies
turco | inglês |
---|---|
öncelik | priority |
ulusal | national |
hedef | target |
sürdürülebilir | sustainable |
tüketim | consumption |
üretim | production |
eylem | action |
TR Kamu kurumlarındaki (ulusal ve yerel yasama, kamu hizmeti ve yargı) pozisyonların dağılımının ulusal dağılımlara (cinsiyet, yaş, engelliler ve nüfus gruplarına göre) oranı 16.7.2
EN Proportions of positions (by sex, age, persons with disabilities and population groups) in public institutions (national and local legislatures, public service, and judiciary) compared to national distributions 16.7.2
turco | inglês |
---|---|
kamu | public |
ulusal | national |
yerel | local |
hizmeti | service |
cinsiyet | sex |
yaş | age |
nüfus | population |
ın | of |
grupları | groups |
TR 16.a Özellikle gelişmekte olan ülkelerde şiddeti önlemek ve terör ve suçla mücadele etmek için her düzeyde kapasite geliştirilmesi adına ilgili ulusal kurumların uluslararası işbirliği yoluyla ilgili ulusal kurumların güçlendirilmesi
EN 16.a Strengthen relevant national institutions, including through international cooperation, for building capacity at all levels, in particular in developing countries, to prevent violence and combat terrorism and crime
turco | inglês |
---|---|
a | a |
önlemek | prevent |
mücadele | combat |
düzeyde | levels |
kapasite | capacity |
ilgili | relevant |
ulusal | national |
kurumların | institutions |
uluslararası | international |
işbirliği | cooperation |
TR Ulusal ve yerel görsel ve yazılı basına düzenli olarak basın bültenleri gönderilecektir. Ulusal basında reklamlarımız yer alacaktır.
EN Regular press releases will be sent to the national and local visual and printed media. Our advertisements will take place in national press.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
görsel | visual |
düzenli | regular |
TR Ulusal Araştırma Değerlendirme Uygulamalarını Destekleyen Web Entegrasyonu Hizmetleri: Analiz Hizmetleri, ulusal araştırma değerlendirme uygulamalarınız için Scopus bibliyometrik verilerini sağlayabilir
EN web integration services to support national research assessment exercises: Analytical Services can provide Scopus bibliometric data for your national research assessment exercise
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
değerlendirme | assessment |
web | web |
entegrasyonu | integration |
scopus | scopus |
verilerini | data |
TR Konuyla ilgili olarak küresel düzeyde geçerli yönetmelikler ve bunların ulusal düzeyde uygulanmasını sağlayacak ulusal düzenlemelere ihtiyacımız olacak
EN We will need global guidelines and national implementation rules
turco | inglês |
---|---|
küresel | global |
ulusal | national |
olacak | will |
TR Pure'u kullanarak, üniversiteler ulusal değerlendirmeler ve finansörlerin açık erişim gerekliliklerine daha kolay bir şekilde uyabilir.
EN By using Pure, universities can more easily comply with open access requirements of national assessments & funders.
turco | inglês |
---|---|
üniversiteler | universities |
ulusal | national |
açık | open |
erişim | access |
TR Ulusal Araştırma Performansı Değerlendirmesi ulusunuzun araştırma performansını derinlemesine değerlendirme imkanı verir ve aşağıdakileri içeren bir dizi analiz sağlar:
EN National research performance assessments provide a deep evaluation of your nation's research performance and can feature a range of analyses such as:
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
değerlendirme | evaluation |
sağlar | provide |
TR Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü
EN National Institute of Standards and Technology
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
standartlar | standards |
ve | and |
teknoloji | technology |
TR Evet, Elsevier'in Portico, CLOCKSS ve Hollanda Ulusal Kütüphanesiyle arşivleme anlaşması vardır ve Elsevier'de yayınlanan bütün içerikleri otomatik olarak almaktadırlar.
EN Yes, Elsevier has an archiving agreement in place with Portico, CLOCKSS and the Dutch National Library and they receive all content published by Elsevier via an automatic feed.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
hollanda | dutch |
ulusal | national |
vardır | has |
yayınlanan | published |
bütün | all |
TR Program her yıl 20 Asya ülkesindeki binlerce kuruluşa ulaşarak öğrenciler, eğitimciler ve yerel ve ulusal liderlerle, hayatları iyileştirmek ve fırsatları artırmak için ihtiyaç duydukları bilgiler arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır
EN Each year, the programme reaches thousands of institutions in 20 Asian countries, connecting students, educators and local and national leaders with the knowledge they need to improve lives and expand opportunities
turco | inglês |
---|---|
program | programme |
yıl | year |
asya | asian |
öğrenciler | students |
yerel | local |
ulusal | national |
fırsatları | opportunities |
ihtiyaç | need |
bilgiler | knowledge |
TR Hollandalı RvA veya Sri Lankalı SLAB gibi ulusal akreditasyon kuruluşları
EN National accreditation bodies, including the Dutch RvA or the Sri Lankan SLAB
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
ulusal | national |
TR Bunların birçoğu Avrupa'da ve ABD'de geçerli olan ulusal mevzuatlara veya direktiflere dayanır.
EN Most of these are based on directives or national legislation existing in Europe and the USA.
turco | inglês |
---|---|
avrupa | europe |
abd | usa |
olan | are |
ulusal | national |
veya | or |
ın | of |
TR Jukka Hannuksela, elektrik motorlarının enerji verimliliği performansını tartışırken uluslararası (IEC) standartların yerel ve ulusal standartlara uyumunu ilk ve en önemli adım olarak görüyor
EN Metsä Board’s Husum mill in Sweden is an integrated board and pulp mill
TR Bir UNESCO Dünya Miras alanı olan Kanada’nın en eski ulusal parkı, Banff, rustik bir çekicilik ile dünyevi şıklığın seçkin havasını birleştirir
EN In the heart of Canada’s oldest national park—a UNESCO World Heritage site—Banff has cultivated a distinct air of rustic charm and worldly chic
turco | inglês |
---|---|
unesco | unesco |
dünya | world |
miras | heritage |
olan | has |
kanada | canada |
ulusal | national |
çekicilik | charm |
TR San Juan Ulusal Ormanı ile çevrelenmiş olan Fairmont Miras Alanı, Franz Klammer Lodge bir kayak tatil köyü deneyiminden çok daha fazlasını, Telluride, Colorado’da dünyanın en aranan destinasyonlarının birinde lüks yaşam sunar.
EN Fairmont Heritage Place, Franz Klammer Lodge, surrounded by the San Juan National Forest offers much more than a ski resort experience - it provides luxury living in the heart of one of the world's most sought-after destinations in Telluride, Colorado.
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
miras | heritage |
lodge | lodge |
kayak | ski |
colorado | colorado |
aranan | sought |
yaşam | living |
orman | forest |
TR Simgesel Fairmont Chateau Louise Gölü Alberta’nın Banff Ulusal Parkı’nda yer alır.
EN The iconic Fairmont Chateau Lake Louise hotel is located in Alberta's Banff National Park.
turco | inglês |
---|---|
simgesel | iconic |
fairmont | fairmont |
alberta | alberta |
ulusal | national |
yer | in |
TR Çocuk İstismarı Konusunda Farkındalık Artırıyoruz Ulusal Zirve
EN Experience Sharing Workshop with Ufuk Aydın: The Museum of Sky Heroes and the Revolution of Dignity - Maidan
turco | inglês |
---|---|
konusunda | with |
TR Vegan Derneği Türkiye, ulusal ve uluslararası düzeyde koruma altında olan 15 kızıl geyiğin “av…
EN If we look back at the 20th century, based on Hannah Arendt's thoughts on totalitarianism, one of…
TR Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü
EN National Institute of Standards and Technology
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
standartlar | standards |
ve | and |
teknoloji | technology |
TR Japonya'da Siber Güvenlik için Ulusal Vaka Hazırlık ve Strateji Merkezi
EN National Center of Incident Readiness and Strategy for Cybersecurity in Japan
turco | inglês |
---|---|
japonya | japan |
ulusal | national |
strateji | strategy |
merkezi | center |
TR Hollandalı RvA (I192, C412, C490, C499) veya Sri Lankalı SLAB (CP 004-01) gibi ulusal akreditasyon kuruluşları
EN National accreditation bodies, including the Dutch RvA (I192, C412, C490, C499) or the Sri Lankan SLAB (CP 004-01)
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
ulusal | national |
TR Fairmont Banff Springs oteli Banff Ulusal Parkı’nın merkezinde yer alır
EN Fairmont Banff Springs hotel is located in the heart of Banff National Park
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
springs | springs |
oteli | hotel |
ulusal | national |
TR Ağır borçlu ve başarısız ulusal taşıyıcı Alitalia?nın nihayet yerini devlete ait yeni ITA ile değiştirmesi bekleniyor
EN The heavily indebted and failing national carrier Alitalia is finally due to be replaced, with the new state owned ITA
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
nihayet | finally |
TR Bizimle tanışmak ister misin? Ulusal ve uluslararası dijital pazarlama konferanslarında, seminerlerde, oturumlar arasında ve sonrasında seni bekliyor olacağız.
EN Want to meet us in person? You’ll find us at national and international digital marketing conferences for a talk, workshop, seminar - or wandering around the venue in-between sessions and breaks. Will we see you there?
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
uluslararası | international |
dijital | digital |
seni | you |
TR Bu çerçevede araştırma konusu merkezi bir rol oynuyor ve araştırmaların disiplinler ve ulusal sınırlar ötesi bir yaklaşımla yürütülmesi gerekiyor
EN One central role in this is played by research – across disciplines and national borders
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
araştırma | research |
merkezi | central |
rol | role |
ulusal | national |
TR 250?den fazla kız ve erkek öğrencinin katılımıyla Türkiye?nin Reyhanlı ilçesindeki Jeel Okulu, Türkiye?de Gençlik ve Ulusal Egemenlik Günü?nü kutladı.
EN COVID-19 still poses a great danger to the population of northern Syria despite the slight decrease in the number of infections compared to before. To limit its
TR Proje temel olarak Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de bulunan sosyal kooperatiflerin yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde iş birliğini ve iletişimini sağlamayı hedeflemektedir.
EN The project aims to ensure the cooperation and communication of social cooperatives in the European Union and Turkey at the local, regional, and national levels.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
birliği | union |
nde | at the |
türkiye | turkey |
sosyal | social |
ulusal | national |
düzeyde | levels |
TR Avrupa Konseyi “Yetişkin Mülteciler için Dil Desteği” araç setini (toolkit) yaygınlaştırmayı ve zenginleştirmeyi amaçlayan ulusal/yerel projelere “ortak fon” sağlamayı amaçlamaktadır.
EN It aims to co-fund national/local projects aimed at disseminating and enriching the Council of Europe toolkit ‘Language Support for Adult Refugees’.
turco | inglês |
---|---|
avrupa | europe |
konseyi | council |
yetişkin | adult |
mülteciler | refugees |
dil | language |
desteği | support |
araç | toolkit |
ulusal | national |
yerel | local |
projelere | projects |
ortak | co |
fon | fund |
TR Vegan Derneği Türkiye, ulusal ve uluslararası düzeyde koruma altında olan 15 kızıl geyiğin “av turizmi” kapsamında Bolu’da 28 Şubat 2022 tarihine kadar öldürülmesini engellemek amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’na dava açtı
EN Vegan Association Turkey filed a lawsuit against the Ministry of Agriculture and Forestry to prevent the killing of 15 red deer, which are under national and international protection, in Bolu until February 28, 2022, within the scope of "hunting tourism"
turco | inglês |
---|---|
derneği | association |
türkiye | turkey |
ulusal | national |
uluslararası | international |
koruma | protection |
altında | under |
olan | are |
engellemek | prevent |
tarım | agriculture |
TR Araştırmacıların, ulusal önceliklere en uygun alanlarda mükemmel araştırma yürütme yeteneklerini güçlendirin ve etkisinin tam olarak farkına varmak.
EN Amplify researchers’ ability to conduct excellent research in areas most relevant to national priorities and fully realise its impact.
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
en | most |
uygun | relevant |
mükemmel | excellent |
araştırma | research |
TR Çağımızda insan hakları çift güvenceli bir sistemle garanti altına alınmakta, ulusal ve uluslararası hukuk birlikte işlev görmektedir
EN In our age, human rights are guaranteed with a double safety system, national and international law function together
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
çift | double |
garanti | guaranteed |
ulusal | national |
uluslararası | international |
işlev | function |
TR Alkolün zararlı kullanımı, ulusal bağlama göre tanımlanmış, bir takvim yılında kişi başına (15 yaş ve üzeri) tüketilen litre olarak saf alkol miktarı
EN Harmful use of alcohol, defined according to the national context as alcohol per capita consumption (aged 15 years and older) within a calendar year in litres of pure alcohol
turco | inglês |
---|---|
zararlı | harmful |
tanımlanmış | defined |
takvim | calendar |
kişi | capita |
saf | pure |
TR 3.7. 2030’a kadar cinsel sağlık ve aile planlamasını da kapsayan üreme sağlığı hizmetlerine ve bu konuda bilgi ve eğitime evrensel erişimin sağlanması ve üreme sağlığının ulusal stratejilere ve programlara entegre edilmesi
EN 3.7. By 2030, ensure universal access to sexual and reproductive health-care services, including for family planning, information and education, and the integration of reproductive health into national strategies and programmes
turco | inglês |
---|---|
cinsel | sexual |
aile | family |
hizmetlerine | services |
bilgi | information |
evrensel | universal |
ulusal | national |
entegre | integration |
TR 3.d. Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere bütün ülkelerin ulusal ve küresel sağlık risklerine karşı erken uyarı, riski azaltma ve risk yönetimi kapasitelerinin güçlendirilmesi
EN 3.d. Strengthen the capacity of all countries, in particular developing countries, for early warning, risk reduction and management of national and global health risks
turco | inglês |
---|---|
gelişmekte | developing |
olmak | the |
bütün | all |
ulusal | national |
ve | and |
küresel | global |
sağlık | health |
erken | early |
uyarı | warning |
azaltma | reduction |
yönetimi | management |
TR 5.5.1. Yerel yönetimler ve ulusal parlementolardaki kadınların sandalye oranı 5.5.2. Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranı
EN 5.5.1. Proportion of seats held by women in national parliaments and local governments 5.5.2. Proportion of women in managerial positions
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
ve | and |
ulusal | national |
ın | of |
TR 8.1. Kişi başına düşen gelir artışının ulusal koşullara uygun olarak sürdürülmesi ve özellikle en az gelişmiş ülkelerde gayri safi yurt içi hasılada yıllık en az yüzde 7 oranında büyüme olmasının sağlanması
EN 8.1. Sustain per capita economic growth in accordance with national circumstances and, in particular, at least 7 per cent gross domestic product growth per annum in the least developed countries
turco | inglês |
---|---|
kişi | capita |
ulusal | national |
gelişmiş | developed |
yüzde | per cent |
büyüme | growth |
en az | least |
TR Cinsiyet ve göçmenlik statüsüne göre, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) metin kaynakları ve ulusal mevzuata dayalı olarak çalışma hakları mevzuatının uyumlulaştırılmasındaki artış (dernek ve toplu pazarlık özgürlüğü)
EN Increase in national compliance of labour rights (freedom of association and collective bargaining) based on International Labour Organization (ILO) textual sources and national legislation, by sex and migrant status
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | sex |
uluslararası | international |
kaynakları | sources |
ulusal | national |
hakları | rights |
artış | increase |
Mostrando 50 de 50 traduções