TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Raffles, uzak Praslin adasında açılarak doğa harikaları arasında Seychelles’de kendine yuva ediniyor: Hint Okyanusu’nda açılan ilk Raffles oteli olma özelliği taşıyor.
EN Raffles settled in the home to natural wonders, Seychelles by opening on the remote island of Praslin: it is the first Raffles property to open in the Indian Ocean.
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
uzak | remote |
doğa | natural |
hint | indian |
TR Raffles, uzak Praslin adasında açılarak doğa harikaları arasında Seychelles’de kendine yuva ediniyor: Hint Okyanusu’nda açılan ilk Raffles oteli olma özelliği taşıyor.
EN Raffles settled in the home to natural wonders, Seychelles by opening on the remote island of Praslin: it is the first Raffles property to open in the Indian Ocean.
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
uzak | remote |
doğa | natural |
hint | indian |
TR 360 milyon kilometre karelik alanı kaplıyor ve Dünya yüzeyinin neredeyse yüzde 75 kadarı. Bizi birbirimize, diller ve kültürler arasında bağlıyor. Hayatı devam ettirip, hayatı sürdürüyor.
EN It covers 140 million square miles and nearly 75 percent of the Earth's surface. It connects us to each other, across language, and culture. It sustains life and supports life.
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
neredeyse | nearly |
yüzde | percent |
bizi | us |
hayatı | life |
TR 360 milyon kilometre karelik alanı kaplıyor ve Dünya yüzeyinin neredeyse yüzde 75 kadarı. Bizi birbirimize, diller ve kültürler arasında bağlıyor. Hayatı devam ettirip, hayatı sürdürüyor.
EN It covers 140 million square miles and nearly 75 percent of the Earth's surface. It connects us to each other, across language, and culture. It sustains life and supports life.
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
neredeyse | nearly |
yüzde | percent |
bizi | us |
hayatı | life |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Bu suitler ve apartman daireleri Raffles'dan bekleyeceğiniz bütün zarafet, cazibe ve özenli hizmet ayrıcalıklarına sahip olmakla birlikte zaman zaman dönmek isteyeceğiniz özel bir yuva sunmaktadır.
EN These suites and apartments and have all the elegance, charm and attentive service you would expect from Raffles, but provide a private home that you can return to time after time.
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
hizmet | service |
zaman | time |
özel | private |
yuva | home |
TR Yüksek kaliteli POM tasarımına sahip 5,25 inç çift sürücülü yuva deposu
EN A 5.25" dual drive bay slot reservoir with high-quality POM design
turco | inglês |
---|---|
yüksek | high |
çift | dual |
tasarımı | design |
TR Artık Suriyeli dostlarımız için Türkiye’yi ikinci bir yuva yapma zamanı
EN She continued, “Now it is time to build a shared future and make Turkey a second home for our Syrian friends
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
türkiye | turkey |
ikinci | second |
yuva | home |
yapma | make |
TR Artık Suriyeli dostlarımız için Türkiye’yi ikinci bir yuva yapma zamanı
EN She continued, “Now it is time to build a shared future and make Turkey a second home for our Syrian friends
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
türkiye | turkey |
ikinci | second |
yuva | home |
yapma | make |
TR Islatın, hatta yuva kapağı açık olsa bile
EN Get it wet — even if the port covers are open
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
olsa | the |
TR Yuva girişleri açık veya kapalı IP45, IEC 60529
EN IP65 with port doors open or closed, IEC 60529
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
veya | or |
kapalı | closed |
iec | iec |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Oceanus AC ile işbirliği halinde, 500‘den fazla balık türüne, mangrovlara ve deniz yosunlarına yuva durumunda olan Mesoamerican Mercan Adasını korumak için çalışıyoruz.
EN In partnership with Oceanus AC, we’re working to protect the Mesoamerican Reef, home to more than 500 fish species, mangroves and seagrass.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | partnership |
balık | fish |
yuva | home |
türü | species |
TR Bu suitler ve apartman daireleri Raffles'dan bekleyeceğiniz bütün zarafet, cazibe ve özenli hizmet ayrıcalıklarına sahip olmakla birlikte zaman zaman dönmek isteyeceğiniz özel bir yuva sunmaktadır.
EN These suites and apartments and have all the elegance, charm and attentive service you would expect from Raffles, but provide a private home that you can return to time after time.
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
hizmet | service |
zaman | time |
özel | private |
yuva | home |
TR Bu suitler ve apartman daireleri Raffles'dan bekleyeceğiniz bütün zarafet, cazibe ve özenli hizmet ayrıcalıklarına sahip olmakla birlikte zaman zaman dönmek isteyeceğiniz özel bir yuva sunmaktadır.
EN These suites and apartments and have all the elegance, charm and attentive service you would expect from Raffles, but provide a private home that you can return to time after time.
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
hizmet | service |
zaman | time |
özel | private |
yuva | home |
TR Yüksek kaliteli POM tasarımına sahip 5,25 inç çift sürücülü yuva deposu
EN A 5.25" dual drive bay slot reservoir with high-quality POM design
turco | inglês |
---|---|
yüksek | high |
çift | dual |
tasarımı | design |
TR Üstelik burası da benim için bir yuva
EN And now I have found a home here in Germany
turco | inglês |
---|---|
benim | i |
yuva | home |
TR Ürünle birlikte verilen mıknatıslı yuva ile masaüstünü temiz ve düzenli tutun veya Swytch Connector'ı mevcut bir kablo yuvasından geçirin
EN Keep the tabletop clean and organized with the included magnetic dock, or route the Swytch Connector through an existing cable well
TR Gizli kablolama ve kullanışlı mıknatıslı yuva sayesinde Swytch, özel bilgisayarları olmayan odalar dahil olmak üzere her odanın düzenli olmasını sağlar
EN Thanks to hidden cabling and a convenient magnetic dock, Swytch keeps every room tidy and organized, even those without dedicated computers
TR SSL (Güvenli Yuva Katmanı) veya TLS (Aktarım Katmanı Güvenliği), bir web sitesi ile web tarayıcısı arasında şifreli iletişim sağlayan bir güvenlik protokolüdür
EN SSL (Secure Sockets Layer) or TLS (Transport Layer Security) is a security protocol that encrypts communication between a website and a web browser
TR Bulut, hibrit veya şirket içi tüm SaaS ve kendi kendine barındırılan uygulamalarda tutarlı rol tabanlı erişim denetimleri uygulayın.
EN Enforce consistent role-based access controls across all SaaS and self-hosted applications -- cloud, hybrid, or on-premises.
turco | inglês |
---|---|
bulut | cloud |
hibrit | hybrid |
veya | or |
tüm | all |
saas | saas |
uygulamalarda | applications |
tutarlı | consistent |
rol | role |
tabanlı | based |
erişim | access |
denetimleri | controls |
TR En iyi tedavi deneyimini ve sonuçlarını desteklemek için her bir hastanın kendine has ihtiyaçlarına odaklanabileceksiniz.
EN You will be able to focus on each patient's unique needs to support an optimal treatment experience and outcomes.
turco | inglês |
---|---|
tedavi | treatment |
deneyimini | experience |
ihtiyaçları | needs |
TR Veri yorumlaması hem bilim hem de sanattır ve her bir yorumcu veri noktaları hakkında kendine has görüşlere sahiptir. İşte bu yüzden, görüşlerimizin sizi etkilemesini istemediğimiz için ham veriyi sizlere sunuyoruz. Siz belirleyin!
EN Data interpretation is both science and art, and each interpreter has its own point of view on various data points. That is why we provide you with raw data to ensure your perception is not affected by our opinion. You drive!
turco | inglês |
---|---|
noktaları | points |
ham | raw |
TR Her işletmenin kendine özgü, benzersiz bir tarzı vardır
EN Each business has its own, unique style
turco | inglês |
---|---|
her | each |
TR Kampanyanızın organik momnetumunu geliştirin ve kendi kendine devam eden fan topluluğunu yaratın
EN Improve your campaign’s organic momentum and create a self sustaining community of fans
turco | inglês |
---|---|
organik | organic |
geliştirin | improve |
TR Zarif ve havalı kendine özgün havası ile pançolar farklı model ve renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki panço modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Elegant, cool and unique ponchos are presented to you with different models and color options. You can view our category to purchase quality and affordable ponchos.
turco | inglês |
---|---|
zarif | elegant |
havalı | cool |
model | models |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
Mostrando 50 de 50 traduções