TR Banka Hayvanlar Çakal Aslan Afrikalı Leopar Çita Yaban kedisi Baş kaplan Baş Canavar Yırtıcı Kızgın Kedi Portakal Turuncu kaplan Yaban hayatı Vahşi Kaplan
TR Banka Hayvanlar Çakal Aslan Afrikalı Leopar Çita Yaban kedisi Baş kaplan Baş Canavar Yırtıcı Kızgın Kedi Portakal Turuncu kaplan Yaban hayatı Vahşi Kaplan
EN Bank Animals Coyote Leo African Leopard Cheetah Wildcat Head tiger Head Beast Predator Angry Feline Orange Orange tiger Wildlife Wild Tiger
turco | inglês |
---|---|
banka | bank |
hayvanlar | animals |
yaban | wild |
baş | head |
TR 360 milyon kilometre karelik alanı kaplıyor ve Dünya yüzeyinin neredeyse yüzde 75 kadarı. Bizi birbirimize, diller ve kültürler arasında bağlıyor. Hayatı devam ettirip, hayatı sürdürüyor.
EN It covers 140 million square miles and nearly 75 percent of the Earth's surface. It connects us to each other, across language, and culture. It sustains life and supports life.
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
neredeyse | nearly |
yüzde | percent |
bizi | us |
hayatı | life |
TR 360 milyon kilometre karelik alanı kaplıyor ve Dünya yüzeyinin neredeyse yüzde 75 kadarı. Bizi birbirimize, diller ve kültürler arasında bağlıyor. Hayatı devam ettirip, hayatı sürdürüyor.
EN It covers 140 million square miles and nearly 75 percent of the Earth's surface. It connects us to each other, across language, and culture. It sustains life and supports life.
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
neredeyse | nearly |
yüzde | percent |
bizi | us |
hayatı | life |
TR Azize Duygu Yılmaz Kaplan - Hayata Destek
EN Azize Duygu Yılmaz Kaplan - Support to Life
turco | inglês |
---|---|
destek | support |
TR Eğer Banka, Hayvanlar endüstrisinde çalışıyorsanız Turuncu Kaplan Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
EN Orange Tiger Logo is great if you're working in Bank, Animals industries. Use this template to create a logo for your business or team
turco | inglês |
---|---|
eğer | if |
banka | bank |
hayvanlar | animals |
veya | or |
şablonu | template |
kullanın | use |
takımı | team |
TR Andrea Osvart Duşta Büyük Çıplak - 2 Kaplan - HD
EN Fortunate dude copulates oriental hotty with large love bubbles
turco | inglês |
---|---|
büyük | large |
TR 1969: Ed Kaplan ve Gary Cless tarafından Data Specialties adıyla kuruldu
EN 1969: Founded as Data Specialties by Ed Kaplan and Gary Cless
turco | inglês |
---|---|
data | data |
TR Azize Duygu Yılmaz Kaplan - Hayata Destek
EN Azize Duygu Yılmaz Kaplan - Support to Life
turco | inglês |
---|---|
destek | support |
TR Türkiye İlk Tank İhracatını KAPLAN MT ile Gerçekleştirdi
EN Turkish Defense Industry, Stronger Every Year
TR Perakende Evcil hayvan dükkanı Bar Wix Instagram Restoran Kafe Otel Uygulama Iş Hayvanlar Beyaz Olumsuz boşluk Tavşan Vahşi Modern Genel Siyah ve beyaz Siyah tavşan Tavşan
EN Retail Pet store Bar Wix Instagram Restaurant Cafe Hotel App Business Animals White Negative space Hare Wild Modern Generic Black and white Black rabbit Rabbit
turco | inglês |
---|---|
wix | wix |
otel | hotel |
uygulama | app |
olumsuz | negative |
modern | modern |
genel | generic |
ve | and |
TR Döküm gen ve zia vahşi grup zevk parti gerek specie
EN Large titted lesbo girlfriends take up with the tongue every others shaggy vagina
TR Avrupa Doğayı Koruma Derneği (EOCA), vahşi doğada biyolojik çeşitliliğe fayda sağlayan projeleri finanse etmek için hibe programı başlattı.
EN The European Outdoor Conservation Association (EOCA) is inviting applications for its grant programme to fund projects which benefit biodiversity in a wild landscape.
turco | inglês |
---|---|
avrupa | european |
koruma | conservation |
derneği | association |
fayda | benefit |
projeleri | projects |
hibe | grant |
TR 15.7. Korunan flora ve fauna türlerinin yasa dışı avlanması ve kaçakçılığının yapılmasını sona erdirmek için acil olarak harekete geçilmesi ve yasa dışı vahşi yaşam ürünlerinin arz ve talebi sorununun ele alınması
EN 15.7. Take urgent action to end poaching and trafficking of protected species of flora and fauna and address both demand and supply of illegal wildlife products
turco | inglês |
---|---|
korunan | protected |
acil | urgent |
harekete | action |
arz | supply |
talebi | demand |
TR Vahşi yaşamı ve doğayı keşfetmek Web Sitesi Şablonu
EN Exploring wildlife and nature Website Template
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Şirketinizin gerçek ruhunu yansıtan bir hayvan logosu seçin. Dost canlısı evcil hayvanlardan vahşi ve özgür yaban hayvanlarına kadar birçok seçenek arasından size en uygun olanı seçin.
EN Choose an animal logo to capture the true essence of your company. From friendly pet animals to fierce and free wildlife, you’re sure to find your favorite one.
turco | inglês |
---|---|
gerçek | true |
logosu | logo |
seçin | choose |
özgür | free |
TR Outdoor Conservation Association (EOCA) – Avrupa Doğayı Koruma Derneği, vahşi ortamda biyolojik çeşitliliğe fayda sağlayan projeleri finanse etmeyi amaçlıyor.
EN Outdoor Conservation Association (EOCA) aims to fund projects which benefit biodiversity in a wild landscape.
turco | inglês |
---|---|
koruma | conservation |
derneği | association |
fayda | benefit |
projeleri | projects |
TR 'Vahşi' alanlarda tehdit altındaki temel türleri, habitatları veya daha geniş ekosistemleri koruma, iyileştirme veya canlandırma
EN Protect, enhance or restore threatened key species, habitats or broader ecosystems in ‘wild’ areas
turco | inglês |
---|---|
temel | key |
veya | or |
daha | in |
koruma | protect |
TR Avrupa Doğayı Koruma Derneği (EOCA), vahşi doğada biyolojik çeşitliliğe fayda sağlayan projeleri finanse etmek için hibe programı başlattı.
EN The European Outdoor Conservation Association (EOCA) is inviting applications for its grant programme to fund projects which benefit biodiversity in a wild landscape.
turco | inglês |
---|---|
avrupa | european |
koruma | conservation |
derneği | association |
fayda | benefit |
projeleri | projects |
hibe | grant |
TR Almanya’da günümüzde vahşi doğada yaşayan ayı yok
EN At present no bears live in Germany, at least not in the wild
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
da | in |
TR Ama bu sıralar kentlerde ters yönde bir gelişme kendini gösterdi: Tilki ve geyik gibi vahşi hayvanlar, kentin kıyı bölgelerine geri dönecek cesareti buldular.
EN At the same time, the very opposite phenomenon presented itself in towns and cities: wild animals like foxes and deer ventured out of the countryside into the urban fringes.
turco | inglês |
---|---|
hayvanlar | animals |
geri | out |
TR Türkiye ülkesinde VAHŞİ DOĞA YÜRÜYÜŞÜ grupları | Meetup
EN WILDERNESS HIKING groups in Australia | Meetup
turco | inglês |
---|---|
ülkesinde | in |
grupları | groups |
meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki VAHŞİ DOĞA YÜRÜYÜŞÜ Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in WILDERNESS HIKING Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
turco | inglês |
---|---|
dünya | world |
genelindeki | in |
olup | up |
öğrenin | find out |
ve | and |
başlayın | start |
grupları | groups |
TR botanik kuş yol ağaç yetişme ortamı üretmek memeli Vahşi hayat çimen Şekil malzeme ahşap ışık kişi kıyı plaj doğa akşam karanlığı Tepe kum Bahçe aydınlatma Yansıma omurgalı Bahar okyanus renk çiçek gece Cityscape
EN woodland body of water forest terrain fauna tree landmark photography coast season street sunlight shape design wildflower sky evening photograph black bird color wood wall grass food sea summer lighting black and white dawn
TR Hakemlerin bu hayati önemdeki rolü neden yerine getirdiğini, nasıl kabul gördüklerini ve hakemlik yapmak için sizin de nasıl gönüllü olabileceğinizi öğrenin.
EN Find out why reviewers perform this vital role, how they are recognised and how you can volunteer to review yourself.
turco | inglês |
---|---|
hayati | vital |
rolü | role |
de | out |
gönüllü | volunteer |
öğrenin | find out |
TR İhtiyaç sahipleri arasında ayrım gözetmeden hayatı destekleriz.
EN We plan our interventions according to our own needs assessment analyses and identify our priorities in supporting life without involving political, economic or military interests.
turco | inglês |
---|---|
hayatı | life |
TR Çalıştığımız bölgelerde, hiçbir çatışmanın tarafı olmadan insani ihtiyaçlara odaklanarak hayatı destekleriz.
EN We support life solely on the basis of rights and needs with no discrimination among those in need.
turco | inglês |
---|---|
hiçbir | no |
hayatı | life |
destekleriz | we support |
ın | of |
TR Afet müdahale planımızı kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturur, yardım önceliğimizde siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden hayatı destekleriz.
EN We do not take sides in any of the conflict zones we operate in and focus on basic needs and rights.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaç | needs |
TR İnsani yardım faaliyetlerimizi hesap verme sorumluluğu bilinciyle yürüterek hayatı destekleriz.
EN While we support life, we remain aware of our responsibility to be accountable.
turco | inglês |
---|---|
yardım | support |
sorumluluğu | responsibility |
hayatı | life |
destekleriz | we support |
TR En iyi Yemekler, Gece Hayatı, Eğlence ve Etkinlikler
EN Guides to the Top Food, Nightlife, Entertainment and Events
turco | inglês |
---|---|
eğlence | entertainment |
ve | and |
etkinlikler | events |
TR Websitenizi güvene almak, sadece hassas bilgiler ile uğraşanlar için değil, bu günlerde her websitesi için hayati derecede önemli. Bu rapor ile websitenizin güvenlik durumunu kolaylıkla izleyebilirsiniz.
EN Securing your website is vital for every website today, not just those dealing with sensitive information. With this report you can easily monitor your site’s security status.
turco | inglês |
---|---|
hassas | sensitive |
bilgiler | information |
değil | not |
hayati | vital |
rapor | report |
websitenizin | your website |
güvenlik | security |
durumunu | status |
TR Mount Kenya’nın eteklerini her tür yaban hayatı kendine yuva edinmiştir: leoparlar, gergadanlar, filler ve düzinelerce kuş türü
EN All kinds of wildlife make their homes in the foothills of Mount Kenya: leopards, rhinos, elephants and dozens of species of birds
turco | inglês |
---|---|
kenya | kenya |
her | all |
TR Yerel ekosistemlerimizin koruyucusu olarak görevimizin hayati önemi olduğuna inanırız
EN We believe our role as caretakers for our local ecosystems is vital
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
hayati | vital |
TR Lise yıllarında şarkılar yazan Sara’nın müzik hayatı üniversite öğrenimi için UCLA’e gitmesiyle başladı
EN Bareilles was born and raised in Eureka, California, United States
TR Sara Beth Bareilles, 1979’da Kaliforniya’da dünyaya geldi. Lise yıllarında şarkılar yazan Sara’nın müzik hayatı üniversite öğrenimi için UCLA’e gitmesiyle başladı. Sanatçı, orada Awaken … Devamını oku
EN Sara Beth Bareilles (born December 7, 1979) is a Grammy-winning American singer-songwriter, pianist, Broadway composer, actress, and TV producer and writer. Bareilles was born and raised in… read more
turco | inglês |
---|---|
devamını | more |
oku | read |
TR Daha iyi bir iş hayatı - özel hayat dengesi elde etmek ve ekstra gelir kazanmak istiyor musunuz? Kendi işinizi kurun.
EN Do you want a better work life balance and extra income? Start a business of your own.
turco | inglês |
---|---|
dengesi | balance |
gelir | income |
istiyor | want |
musunuz | do you |
TR Sadece bugünlük, hayatın şartlarına göre hayatı kabul ediyorum. Sadece bugün için, hayatımdaki tüm nimetler için minnettarım.
EN Just for today, I accept life on life’s terms. Just for today, I am grateful for all of the blessings in my life.
turco | inglês |
---|---|
hayatı | life |
kabul | accept |
bugün | today |
tüm | all |
TR İhtiyaç sahipleri arasında ayrım gözetmeden hayatı destekleriz.
EN We plan our interventions according to our own needs assessment analyses and identify our priorities in supporting life without involving political, economic or military interests.
turco | inglês |
---|---|
hayatı | life |
TR Çalıştığımız bölgelerde, hiçbir çatışmanın tarafı olmadan insani ihtiyaçlara odaklanarak hayatı destekleriz.
EN We support life solely on the basis of rights and needs with no discrimination among those in need.
turco | inglês |
---|---|
hiçbir | no |
hayatı | life |
destekleriz | we support |
ın | of |
TR Afet müdahale planımızı kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturur, yardım önceliğimizde siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden hayatı destekleriz.
EN We do not take sides in any of the conflict zones we operate in and focus on basic needs and rights.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaç | needs |
TR İnsani yardım faaliyetlerimizi hesap verme sorumluluğu bilinciyle yürüterek hayatı destekleriz.
EN While we support life, we remain aware of our responsibility to be accountable.
turco | inglês |
---|---|
yardım | support |
sorumluluğu | responsibility |
hayatı | life |
destekleriz | we support |
TR Bizi hayatı sevmeye ve ona bağlı kalmaya itti
EN It forced us to love life and hold on to it
turco | inglês |
---|---|
bizi | us |
hayatı | life |
ve | and |
ona | to |
TR Bizi hayatı sevmeye ve ona bağlı kalmaya itti
EN It forced us to love life and hold on to it
turco | inglês |
---|---|
bizi | us |
hayatı | life |
ve | and |
ona | to |
TR Daha önce tartışıldığı gibi, yeşil EV çubuğu ziyaretçilere bir web sitesinin güvenli olduğuna dair net bir mesaj göndererek, onu halka açık web sitelerinin hayati bir güvenlik bileşeni haline getirir.
EN As discussed earlier, the green EV bar sends visitors a clear message that a website is safe, making it a vital security component of public websites.
turco | inglês |
---|---|
yeşil | green |
mesaj | message |
hayati | vital |
haline | making |
TR Motto kurumsal kültürünüzün hayati bir unsurudur. Satışları artırmaktan ziyade esas amacınızı ve takım ruhunuzu oluşturmaktır.
EN Motto is a vital element of your corporate culture. Rather than boosting sales, its main goal is to build your team spirit.
turco | inglês |
---|---|
kurumsal | corporate |
hayati | vital |
satışları | sales |
ziyade | rather |
takım | team |
TR CITROËN C4 Cactus sürücü arayüzü% 100 kullanıcı dostu olup günlük hayatı daha kolay hale getirir.
EN The CITROËN C4 Cactus driver interface is 100% user-friendly, making everyday life that much easier.
turco | inglês |
---|---|
cactus | cactus |
sürücü | driver |
arayüzü | interface |
kullanıcı | user |
dostu | friendly |
günlük | everyday |
hayatı | life |
daha | that |
TR C3 AIRCROSS, şehirde ve açık yolda rahatça günlük hayatı kolaylaştırır. Şehirde Park Assist teknolojisi park manevralarını hafif bir şekilde yapıyor.
EN At ease in the city and on the open road, C3 AIRCROSS makes everyday life easier. In the city, Park Assist technology makes light work of parking manœuvres.
turco | inglês |
---|---|
aircross | aircross |
günlük | everyday |
hayatı | life |
park | park |
teknolojisi | technology |
TR Cinsel hayatta açıklık, eşe sadakat: Almanların aşk hayatı hakkında, bilim gazetecisi Christoph Drösser’in açıklamaları.
EN Openness in sex, fidelity in partnerships: science journalist Christoph Drösser on the love lives of the Germans.
turco | inglês |
---|---|
aşk | love |
hakkında | on |
bilim | science |
ın | of |
TR 2022’de yerinden edilmiş 54,5 milyon kadın, kız çocuğu ve gencin sağlık ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak ve ihtiyaç duydukları en hayati hizmetlere...
EN $835 million is needed to provide life-saving essential services to meet health and protection needs of 54.5 million displaced women, girls and young...
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
kadın | women |
kız | girls |
ve | and |
sağlık | health |
koruma | protection |
karşılamak | meet |
ın | of |
TR 2022’de yerinden edilmiş 54,5 milyon kadın, kız çocuğu ve gencin sağlık ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak ve ihtiyaç duydukları en hayati hizmetlere ulaşmalarını sağlamak için 835 milyon dolara... Daha fazla
EN $835 million is needed to provide life-saving essential services to meet health and protection needs of 54.5 million displaced women, girls and young people in 2022! UNITED NATIONS, New York, 13... Read more
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
kadın | women |
kız | girls |
sağlık | health |
koruma | protection |
karşılamak | meet |
TR Şubat ayının son günlerinden bu yana Türkiye’nin Yunanistan ve Bulgaristan sınırında, mülteciler ve göçmenler için hayati hadiseler yaşanıyor
EN Since the last days of February, crucial events are unfolding for refugees and migrants on Turkey’s border with Greece and Bulgaria
turco | inglês |
---|---|
son | last |
türkiye | turkey |
yunanistan | greece |
mülteciler | refugees |
Mostrando 50 de 50 traduções