TR Veri silme hakkı veya GPDR yetki alanlarında “unutulma hakkı”.
"gpdr yetki alanlarında" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
yetki | authorization |
TR Veri silme hakkı veya GPDR yetki alanlarında “unutulma hakkı”.
EN Right to data deletion (erasure), or in GPDR jurisdictions, the “right to be forgotten”.
TR Zoom, faaliyet gösterdiği yetki alanlarında geçerli olan yasa ve yönetmeliklere uyar.
EN Zoom complies with applicable laws and regulations in the jurisdictions in which it operates.
TR Tabloda belirtilen bazı maddeler, belirli kurallar ve Corendon Airlines'ın yetki ve onayına istinaden yolcu beraberinde kabinde taşınabilir.
EN Some substances as shown in the Dangerous Goods Table can be carried in accordance with specific rules and authorisation and confirmation from Corendon Airlines.
turco | inglês |
---|---|
kurallar | rules |
ve | and |
corendon | corendon |
airlines | airlines |
TR Uygunluk değerlendirme kuruluşunun test, kontrol ve kalibrasyon hizmetlerini yapmak üzere yetki belgesi alabilmesi için TİTCK’e sunulacak başvuru dosyasında sicil tasdiknamesinin bulunması gerektiği kararlaştırıldı.
EN The application file to be submitted to the Agency by the conformity assessment institutions to obtain authorization documents required for performing testing, control and calibration services shall include the registry certificate.
turco | inglês |
---|---|
değerlendirme | assessment |
test | testing |
kontrol | control |
hizmetlerini | services |
yetki | authorization |
başvuru | application |
TR Sınırsız sayıda şifre saklayın ve sadece yetki verdiğiniz ekip arkadaşlarınızla birlikte her yerden erişin.
EN Store an unlimited number of password and access them from anywhere with your team.
turco | inglês |
---|---|
sınırsız | unlimited |
şifre | password |
sadece | an |
ekip | team |
erişin | access |
TR ITAR ABD Mühimmat Listesi (USML) kapsamındaki makaleler, özel bir yetki veya istisna olmadığı sürece yalnızca ABD Vatandaşları ile paylaşılabilecek ekipman, aksam, malzeme, yazılım ve teknik bilgiler içerir
EN Articles that are covered by the ITAR United States Munitions List (USML) include equipment, components, materials, software, and technical information that can only be shared with US Persons unless under special authorization or exemption
turco | inglês |
---|---|
yetki | authorization |
veya | or |
ekipman | equipment |
malzeme | materials |
bilgiler | information |
içerir | include |
TR DNS protokolü, sorgular ve yanıtlar olmak üzere iki tür DNS mesajı kullanır. Hem sorgular hem de cevaplar bir başlık ve dört bölümden oluşur: soru, cevap, yetki ve ek bir alan:
EN The DNS protocol uses two types of DNS messages, such as queries and replies. Both queries and answers consist of a header and four parts: question, answer, authorization, and an additional field:
turco | inglês |
---|---|
dns | dns |
protokolü | protocol |
tür | types |
kullanır | uses |
başlık | header |
yetki | authorization |
ek | additional |
TR SOA (Yetki Başlangıcı) Kaydı
EN SOA (Authorization Start) Record
turco | inglês |
---|---|
yetki | authorization |
kaydı | record |
TR Yetki ve Sertifikalar?m?z - Corendon Airlines
EN Authorisation and Certificates - Corendon Airlines
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
sertifikalar | certificates |
corendon | corendon |
airlines | airlines |
TR Çatışma halinde yasaların dahi üzerinde bulunan bir insan hakları düzenlemesinin, bir idari kararla, yetki ve usulde paralellik ilkesi görmezden gelinerek etkisizleştirilmesi mümkün değildir
EN It is not possible to neutralize a human rights regulation, which is even above the law in case of conflict, by ignoring the principle of parallelism in authority and procedure with an administrative decision
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
idari | administrative |
mümkün | possible |
TR RTÜK üyelerinin büyük çoğunluğunun iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) temsilcilerinden oluşması nedeniyle, bu yetki transferi televizyon kanalların yanlı yayınları için ceza almamasını garanti etmenin yolu olarak yorumlandı.
EN Considering that the majority of the RTÜK members are representatives of the ruling Justice and Development Party (AKP), this transfer has been interpreted as a way to guarantee that television channels will not be fined for their partial broadcasts.
turco | inglês |
---|---|
adalet | justice |
kalkınma | development |
partisi | party |
transferi | transfer |
televizyon | television |
garanti | guarantee |
yolu | way |
kanalları | channels |
TR FOREO ile yapılan sözleşmeler neticesinde özel olarak yetki verilmediği sürece FOREO ürünlerini dağıtamaz, tekrar satamaz ya da stoklayamazsınız.
EN You may not distribute, resell or stock any FOREO products, unless specifically authorized under contract by FOREO to do so.
turco | inglês |
---|---|
foreo | foreo |
özel | specifically |
ürünlerini | products |
TR ITAR ABD Mühimmat Listesi (USML) kapsamındaki makaleler, özel bir yetki veya istisna olmadığı sürece yalnızca ABD Vatandaşları ile paylaşılabilecek ekipman, aksam, malzeme, yazılım ve teknik bilgiler içerir
EN Articles that are covered by the ITAR United States Munitions List (USML) include equipment, components, materials, software, and technical information that can only be shared with US Persons unless under special authorization or exemption
turco | inglês |
---|---|
yetki | authorization |
veya | or |
ekipman | equipment |
malzeme | materials |
bilgiler | information |
içerir | include |
TR Etki Düzeyi 2'de, ABD’de bulunan AWS Bölgeleri ABD Doğu/Batı ve AWS GovCloud (ABD), DISA tarafından değerlendirilmiş ve DoD gereksinimleriyle uyumlu olduğu gösterildikten sonra iki geçici yetki verilmiştir
EN At Impact Level 2, the US-based AWS Regions US East/West, AWS GovCloud (US) has been assessed by DISA and issued two provisional authorizations after demonstrating compliance with DoD requirements
turco | inglês |
---|---|
etki | impact |
abd | us |
aws | aws |
doğu | east |
batı | west |
govcloud | govcloud |
dod | dod |
geçici | provisional |
TR Etki Düzeyi 4 ve 5'te, AWS GovCloud'a (ABD) DoD müşterilerinin söz konusu SRG düzeylerine karşılık gelen gelişmiş denetim temelleriyle üretim uygulamaları dağıtmasına olanak tanımak için DISA'dan geçici yetki verilmiştir
EN At Impact Levels 4 and 5, AWS GovCloud (US) has been issued a provisional authorization from DISA to allow DoD customers to deploy production applications with the enhanced control baselines corresponding to those levels of the SRG
turco | inglês |
---|---|
etki | impact |
aws | aws |
govcloud | govcloud |
abd | us |
dod | dod |
gelişmiş | enhanced |
denetim | control |
üretim | production |
uygulamaları | applications |
geçici | provisional |
yetki | authorization |
TR AWS GovCloud, Etki Düzeyleri 2, 4 ve 5 için geçici yetkiye sahiptir; bu yetki misyon sahiplerinin bu düzeylerin kapsamına giren tüm denetimli, sınıflandırılmamış bilgileri dağıtmasına izin verir
EN AWS GovCloud holds a provisional authorization for Impact Levels 2, 4, and 5, and permits mission owners to deploy the full range of controlled, unclassified information categories covered by these levels
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
govcloud | govcloud |
etki | impact |
geçici | provisional |
sahiptir | owners |
tüm | full |
bilgileri | information |
TR AWS Gizli Bölgesi Etki Düzeyi 6 için geçici yetkiye sahiptir ve bu yetki Gizli sınıflandırmasına kadar olan (bu sınıflandırma dahil) iş yüklerine izin verir.
EN The AWS Secret Region holds a provisional authorization for Impact Level 6 and permits workloads up to and including Secret classification.
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
gizli | secret |
bölgesi | region |
etki | impact |
geçici | provisional |
TR Bu yetki müşterilerin, DoD Bulut Bilişim SRG'nin Etki Düzeyleri 4 ve 5 ile uyumlu olması gereken iş yükleri için tasarım, geliştirme ve entegrasyon etkinliklerine katılmasına olanak tanır.
EN This authorization allows customers to engage in design, development, and integration activities for workloads that are required to comply with Impact Levels 4 and 5 of the DoD Cloud Computing SRG.
turco | inglês |
---|---|
yetki | authorization |
müşterilerin | customers |
dod | dod |
bulut | cloud |
etki | impact |
gereken | required |
entegrasyon | integration |
TR FedRAMP Operasyon Konsepti (CONOPS) kapsamında, yetki verildikten sonra değerlendirme ve yetkilendirme sürecine uygun olarak CSP'nin güvenlik durumu izlenir
EN Within the FedRAMP Concept of Operations (CONOPS), after an authorization has been granted, the CSP’s security posture is monitored according to the assessment and authorization process
turco | inglês |
---|---|
fedramp | fedramp |
konsepti | concept |
değerlendirme | assessment |
güvenlik | security |
TR DNS protokolü, sorgular ve yanıtlar olmak üzere iki tür DNS mesajı kullanır. Hem sorgular hem de cevaplar bir başlık ve dört bölümden oluşur: soru, cevap, yetki ve ek bir alan:
EN The DNS protocol uses two types of DNS messages, such as queries and replies. Both queries and answers consist of a header and four parts: question, answer, authorization, and an additional field:
turco | inglês |
---|---|
dns | dns |
protokolü | protocol |
tür | types |
kullanır | uses |
başlık | header |
yetki | authorization |
ek | additional |
TR SOA (Yetki Başlangıcı) Kaydı
EN SOA (Authorization Start) Record
turco | inglês |
---|---|
yetki | authorization |
kaydı | record |
TR Çatışma halinde yasaların dahi üzerinde bulunan bir insan hakları düzenlemesinin, bir idari kararla, yetki ve usulde paralellik ilkesi görmezden gelinerek etkisizleştirilmesi mümkün değildir
EN It is not possible to neutralize a human rights regulation, which is even above the law in case of conflict, by ignoring the principle of parallelism in authority and procedure with an administrative decision
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
idari | administrative |
mümkün | possible |
TR Uygunluk değerlendirme kuruluşunun test, kontrol ve kalibrasyon hizmetlerini yapmak üzere yetki belgesi alabilmesi için TİTCK’e sunulacak başvuru dosyasında sicil tasdiknamesinin bulunması gerektiği kararlaştırıldı.
EN The application file to be submitted to the Agency by the conformity assessment institutions to obtain authorization documents required for performing testing, control and calibration services shall include the registry certificate.
turco | inglês |
---|---|
değerlendirme | assessment |
test | testing |
kontrol | control |
hizmetlerini | services |
yetki | authorization |
başvuru | application |
TR BAZI EYALETLER VE DİĞER YETKİ ALANLARI TESADÜFİ VEYA DOLAYLI ZARARLARIN HARİÇ TUTULMASINA VEYA SINIRLANMASINA İZİN VERMEZ, BU YÜZDEN YUKARIDAKİ SINIRLAMALAR VE HARİÇ TUTMALAR SİZİN İÇİN GEÇERLİ OLMAYABİLİR.
EN SOME STATES AND OTHER JURISDICTIONS DO NOT ALLOW THE EXCLUSION OR LIMITATION OF LIABILITY FOR INCIDENTAL OR CONSEQUENTIAL DAMAGES, SO THE ABOVE LIMITATIONS AND EXCLUSIONS MAY NOT APPLY TO YOU.
TR BAZI EYALETLER VE DİĞER YETKİ ALANLARI TESADÜFİ VEYA DOLAYLI ZARARLARIN HARİÇ TUTULMASINA VEYA SINIRLANMASINA İZİN VERMEZ, BU YÜZDEN YUKARIDAKİ SINIRLAMALAR VE HARİÇ TUTMALAR SİZİN İÇİN GEÇERLİ OLMAYABİLİR.
EN SOME STATES AND OTHER JURISDICTIONS DO NOT ALLOW THE EXCLUSION OR LIMITATION OF LIABILITY FOR INCIDENTAL OR CONSEQUENTIAL DAMAGES, SO THE ABOVE LIMITATIONS AND EXCLUSIONS MAY NOT APPLY TO YOU.
TR BAZI EYALETLER VE DİĞER YETKİ ALANLARI TESADÜFİ VEYA DOLAYLI ZARARLARIN HARİÇ TUTULMASINA VEYA SINIRLANMASINA İZİN VERMEZ, BU YÜZDEN YUKARIDAKİ SINIRLAMALAR VE HARİÇ TUTMALAR SİZİN İÇİN GEÇERLİ OLMAYABİLİR.
EN SOME STATES AND OTHER JURISDICTIONS DO NOT ALLOW THE EXCLUSION OR LIMITATION OF LIABILITY FOR INCIDENTAL OR CONSEQUENTIAL DAMAGES, SO THE ABOVE LIMITATIONS AND EXCLUSIONS MAY NOT APPLY TO YOU.
TR Hizmetleri kullanmak suretiyle, kayıtları saklaması için Zoom'a yetki vermektesiniz
EN By using the Services, you authorize Zoom to store recordings
TR dizin geçerli bir dizin değilse, dizin yetki yetersizliğinden ya da dosya sistemi hatalarından dolayı açılamıyorsa, bu olur.
EN This may happen if directory is not a valid directory, the directory can not be opened due to permission restrictions, or due to filesystem errors.
TR (b) Gerekli yetki olmaksızın güvenlik ve kimlik doğrulama önlemlerini ihlal etmek için bir sistemin veya ağın saldırıya açık noktalarını araştırmaya, taramaya veya test etmeye kalkışmak;
EN (b) attempting to probe, scan or test the vulnerability of a system or network to breach security or authentication measures without proper authorization;
TR (i) sizin için yetki verilmeyen hizmetleri almak üzere herhangi bir eylem yapma.
EN (i) taking any action in order to obtain services to which you are not entitled.
TR En büyük hakem denetimli literatür özet ve atıf veritabanı olan Scopus, bilim, teknoloji, tıp, sosyal bilimler, sanat ve beşeri bilimler alanlarında tüm dünyadaki araştırma sonuçlarına genel bir bakış sağlar
EN The largest abstract and citation database of peer-reviewed literature, Scopus delivers an overview of the world's research output in the fields of science, technology, medicine, social sciences and arts and humanities
turco | inglês |
---|---|
veritabanı | database |
scopus | scopus |
tıp | medicine |
sosyal | social |
sanat | arts |
sağlar | delivers |
TR Alanlarında önde gelen bilim adamları ve araştırmacılara yönelik ısmarlama reklam çözümlerimizle biyolojik bilimlerin dünyasını keşfedin.
EN Explore the world of biological sciences with a bespoke advertising solution targeting leading scientists and researchers in the field.
turco | inglês |
---|---|
bilim | sciences |
ve | and |
reklam | advertising |
biyolojik | biological |
keşfedin | explore |
TR Üstün kaliteli içeriklerKendi tedavi alanlarında uzman eczacı editörler tarafından geliştirilen kanıt tabanlı, hakem denetimli içerikler üstün bir kalite temin eder.
EN Superior quality contentEvidence-based, peer-reviewed content developed by pharmacist editors with expertise in their therapeutic areas ensures superior quality.
turco | inglês |
---|---|
editörler | editors |
geliştirilen | developed |
tabanlı | based |
üstün | superior |
TR Kimyasal Ar-Ge ve kimyasal üretim alanlarında çalışan binlerce araştırmacı, mühendis ve diğer Ar-Ge uzmanı yenilikçi çözümlerimize bel bağlamaktadır. Kime hizmet ediyoruz:
EN Thousands of researchers, engineers and other R&D professionals working in chemical R&D and chemical manufacturing rely on our innovative solutions. We serve:
turco | inglês |
---|---|
kimyasal | chemical |
ve | and |
üretim | manufacturing |
diğer | other |
yenilikçi | innovative |
TR Belirli tedavi alanlarında uzmanlığa sahip eczacılar tarafından sağlanan kanıt tabanlı, hakem denetimli içerikler
EN Evidence-based, peer-reviewed content by PharmDs with expertise in their specific therapeutic areas
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
sahip | their |
kanıt | evidence |
tabanlı | based |
TR Arama, üretim, rafinasyon ve petrokimya alanlarında çalışan binlerce araştırmacı ve diğer petrol ve gaz Ar-Ge uzmanı. Kime hizmet ediyoruz:
EN Thousands of researchers and other oil and gas R&D professionals working in exploration, production, refining and petrochemicals. We serve:
turco | inglês |
---|---|
üretim | production |
ve | and |
diğer | other |
petrol | oil |
gaz | gas |
TR İlaç keşif, geliştirme ve farmakovijilans alanlarında çalışan binlerce araştırmacı ve Ar-Ge uzmanı yenilikçi çözümlerimize güvenmektedir. Kime hizmet ediyoruz:
EN Thousands of researchers and other pharma R&D professionals working in drug discovery, development and pharmacovigilance rely on our solutions. We serve:
turco | inglês |
---|---|
keşif | discovery |
geliştirme | development |
ve | and |
TR Mülteci ailelere mahremiyet sağlamak için Batman’daki barınma alanlarında özel odalar yaptık. İnsanların kendi ekmeklerini yapabilmeleri için iki tandır fırını inşa ettik.
EN We constructed private rooms for refugee families living in Batman refugee shelters in order to give them access to some privacy. We built two tandoori ovens for bread-baking.
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
batman | batman |
inşa | built |
TR Afet alanlarında temiz suya erişimin sağlanması ve hijyen ve barınma koşullarının iyileştirilmesi, gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçların karşılanması için çalışıyoruz
EN We work to provide access to clean water and improve housing and hygiene conditions
turco | inglês |
---|---|
temiz | clean |
hijyen | hygiene |
TR Mevsimlik tarım alanlarında afet koşullarında yaşamak zorunda kalan çocuklar için mevsimlik gezici tarım sahalarında ve Hayata Destek Evlerimizde eğitimlerine destek olacak etkinlikler düzenliyoruz.
EN We run field operations in seasonal agriculture areas where children have to live in disaster conditions, organizing activities that will contribute to their education.
turco | inglês |
---|---|
mevsimlik | seasonal |
tarım | agriculture |
afet | disaster |
zorunda | have to |
çocuklar | children |
olacak | will |
etkinlikler | activities |
koşulları | conditions |
TR Rakip bölümünde, sizinkine benzer sitelerin etki alanlarında veri topluyor ve web sitesi trafiğini tahmin ediyoruz
EN In the competitor’s section, we collect data and estimate website traffic on the domains of sites similar to yours
turco | inglês |
---|---|
rakip | competitor |
benzer | similar |
veri | data |
ve | and |
tahmin | estimate |
TR Kullanıcı gereksinimleri, SEO, erişilebilirlik, performans, güvenlik, KVKK alanlarında danışmanlık hizmetleri
EN Consulting services in the areas of user requirements, SEO, accessibility, performance, security, GDPR (KVKK in Turkey)
turco | inglês |
---|---|
kullanıcı | user |
gereksinimleri | requirements |
seo | seo |
erişilebilirlik | accessibility |
performans | performance |
güvenlik | security |
TR Kendi alanlarında iş arayan milyonlarca insanın, işverenlerle kolay ve hızlı bir şekilde bir araya geldiği platform, benzerlerine kıyasla oldukça popülerdir
EN This platform, where millions of people seeking jobs in their fields are able to connect with employers easily and quickly, is very popular compared to its counterparts
turco | inglês |
---|---|
platform | platform |
oldukça | very |
insan | people |
TR IMEX İstanbul; Bilişim ve Teknoloji alanlarında faaliyet gösteren;
EN IMEX Istanbul; operating in the fields of IT and Technology,
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
teknoloji | technology |
TR Projeler halihazırda sigorta, mülk, finansal hizmetler, hukuk ve topluluktan fon toplama alanlarında gelişmeler kaydetmektedir.
EN Projects are already making headway in the areas of insurance, property, financial services, legal and crowdfunding.
turco | inglês |
---|---|
projeler | projects |
halihazırda | already |
sigorta | insurance |
finansal | financial |
hizmetler | services |
hukuk | legal |
ve | and |
TR Kriz bölgelerinde hastalık risklerini azaltmak için temiz suya erişim, hijyen koşul ve malzemelerinin sağlanması alanlarında faaliyet gösteriyoruz.
EN We work in crises areas to reduce health-related risks and provide access to clean water and hygiene products.
turco | inglês |
---|---|
risklerini | risks |
temiz | clean |
erişim | access |
hijyen | hygiene |
TR Kriz bölgelerinde hastalık risklerini azaltmak için temiz suya erişim, hijyen koşul ve malzemelerinin sağlanması alanlarında faaliyet gösteriyoruz.
EN We work in crises areas to reduce health-related risks and provide access to clean water and hygiene products.
turco | inglês |
---|---|
risklerini | risks |
temiz | clean |
erişim | access |
hijyen | hygiene |
TR Mülteci ailelere mahremiyet sağlamak için Batman’daki barınma alanlarında özel odalar yaptık. İnsanların kendi ekmeklerini yapabilmeleri için iki tandır fırını inşa ettik.
EN We constructed private rooms for refugee families living in Batman refugee shelters in order to give them access to some privacy. We built two tandoori ovens for bread-baking.
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
batman | batman |
inşa | built |
TR Afet alanlarında temiz suya erişimin sağlanması ve hijyen ve barınma koşullarının iyileştirilmesi, gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçların karşılanması için çalışıyoruz
EN We work to provide access to clean water and improve housing and hygiene conditions
turco | inglês |
---|---|
temiz | clean |
hijyen | hygiene |
TR Mevsimlik tarım alanlarında afet koşullarında yaşamak zorunda kalan çocuklar için mevsimlik gezici tarım sahalarında ve Hayata Destek Evlerimizde eğitimlerine destek olacak etkinlikler düzenliyoruz.
EN We run field operations in seasonal agriculture areas where children have to live in disaster conditions, organizing activities that will contribute to their education.
turco | inglês |
---|---|
mevsimlik | seasonal |
tarım | agriculture |
afet | disaster |
zorunda | have to |
çocuklar | children |
olacak | will |
etkinlikler | activities |
koşulları | conditions |
Mostrando 50 de 50 traduções