TR Kendi alanlarında iş arayan milyonlarca insanın, işverenlerle kolay ve hızlı bir şekilde bir araya geldiği platform, benzerlerine kıyasla oldukça popülerdir
"benzerlerine kıyasla oldukça" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
kıyasla | compared |
oldukça | a about all are as be but by easy for have highly how in the is long many more of of the on pretty quite some that the this to to the very which with you your |
TR Kendi alanlarında iş arayan milyonlarca insanın, işverenlerle kolay ve hızlı bir şekilde bir araya geldiği platform, benzerlerine kıyasla oldukça popülerdir
EN This platform, where millions of people seeking jobs in their fields are able to connect with employers easily and quickly, is very popular compared to its counterparts
turco | inglês |
---|---|
platform | platform |
oldukça | very |
insan | people |
TR 16.6.1. Sektör,bütçe kodu ve benzerlerine göre orijinal bütçenin oranı olarak birincil kamu harcamaları 16.6.2. Son kamu hizmeti tecrübelerinden memnun kalan nüfusun oranı
EN 16.6.1. Primary government expenditures as a proportion of original approved budget, by sector (or by budget codes or similar) 16.6.2. Proportion of the population satisfied with their last experience of public services
turco | inglês |
---|---|
sektör | sector |
bütçe | budget |
kodu | codes |
orijinal | original |
birincil | primary |
kamu | public |
son | last |
hizmeti | services |
TR Çoğu işlem için diskten veri aktarımına ihtiyaç duyan geleneksel disk tabanlı veritabanlarına kıyasla bellek içi veri depoları verileri bellek içinde yöneterek disklere kıyasla çok daha yüksek bir hız sunar
EN In comparison to disk-based databases where most operations need a roundtrip to disk, in-memory data stores manage data in-memory which is an order of magnitude faster than disks
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaç | need |
disk | disk |
tabanlı | based |
bellek | memory |
TR Çoğu işlem için diskten veri aktarımına ihtiyaç duyan geleneksel disk tabanlı veritabanlarına kıyasla bellek içi veri depoları verileri bellek içinde yöneterek disklere kıyasla çok daha yüksek bir hız sunar
EN In comparison to disk-based databases where most operations need a roundtrip to disk, in-memory data stores manage data in-memory which is an order of magnitude faster than disks
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaç | need |
disk | disk |
tabanlı | based |
bellek | memory |
TR Üyelikler aboneliklere kıyasla daha esnektir ve kitle fonlamasına kıyasla daha sürdürülebilirdir.
EN Memberships are more flexible than subscriptions and more sustainable than crowdfunding.
TR Viacoin işlemleri her 24 saniyede bir doğrulanır, bu süre de Litecoin (2.5 dakika) ve Bitcoin (10 dakika) gibi diğer popüler kripto paralara kıyasla oldukça kısadır.
EN Viacoin transactions are confirmed every 24 seconds, which is much faster compared to other popular cryptocurrencies like Litecoin (2.5 minutes) and Bitcoin (10 minutes).
turco | inglês |
---|---|
işlemleri | transactions |
saniyede | seconds |
litecoin | litecoin |
dakika | minutes |
bitcoin | bitcoin |
diğer | other |
popüler | popular |
TR Renault arabaları diğer arabalara kıyasla oldukça güvenilirdir
EN Renault cars are pretty reliable when compared to other cars
turco | inglês |
---|---|
arabaları | cars |
diğer | other |
oldukça | pretty |
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
turco | inglês |
---|---|
hızlı | fastest |
büyüyen | growing |
açık | open |
kapasite | capacity |
önceki | previous |
TR Cloud Spectator, 2. Nesil Intel® Xeon® Ölçeklenebilir işlemcilerden gücünü alan DigitalOcean'ın dolar başına CPU performansının Amazon Web Services ve Google'a kıyasla daha iyi olduğunu belirlemiştir.
EN Cloud Spectator determined that DigitalOcean powered by the 2nd gen Intel® Xeon® Scalable processors has better CPU performance per dollar than Amazon Web Services and Google.
turco | inglês |
---|---|
cloud | cloud |
digitalocean | digitalocean |
cpu | cpu |
services | services |
ve | and |
TR Bu durum, proof of stake coinleri, madencilik bazlı coinlere kıyasla daha çevre dostu ve enerji verimliliği yüksek hale getirir.
EN Staked coins are only affected by market price fluctuations.
TR Bu da Bitcoin gibi diğer sistemlere kıyasla hız, maliyet ve enerji verimliliği gibi konularda gerçek avantajlar sağlar
EN That means real advantages in speed, cost, and energy efficiency versus other systems like Bitcoin
turco | inglês |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
diğer | other |
hız | speed |
maliyet | cost |
enerji | energy |
verimliliği | efficiency |
gerçek | real |
avantajlar | advantages |
TR • Daha küçük şebeke hatları için ideal olan bu kaplin, plastik kaplinlere kıyasla daha üstün bir performans sergiler.
EN • Ideal for smaller supply lines when superior performance is needed compared to plastic couplings
turco | inglês |
---|---|
ideal | ideal |
olan | is |
plastik | plastic |
üstün | superior |
performans | performance |
TR Neden altına yatırım yapmalısınız: Altın temelli jetonların diğer altın yatırım yöntemlerine kıyasla analizi ve altın-bitcoin karşılaştırması.
EN The investment case for gold, an analysis of gold-backed tokens compared to other ways of owning gold, and gold vs bitcoin.
turco | inglês |
---|---|
yatırım | investment |
altın | gold |
diğer | other |
analizi | analysis |
ve | and |
ın | of |
TR Tüm medya türlerinde sürekli olarak düşük WER elde etmek için tüm dillerde sık sık test yapıyoruz. Testlerimiz, piyasadaki en büyük oyunculardan bazılarına kıyasla en düşük WER oranını göstermektedir.
EN We are frequently testing across all languages to get consistently low WER across all media types. Our testing demonstrates the lowest WER when compared to some of the largest players on the market.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
medya | media |
sık | frequently |
test | testing |
piyasadaki | on the market |
bazıları | some |
TR Tüm bu özellikleri ile güçlü ve rakiplerine kıyasla uygun fiyatlı bir çözümdür.
EN It's powerful yet still affordable in comparison to its competitors.
turco | inglês |
---|---|
güçlü | powerful |
uygun | affordable |
TR Tüm bu özellikleri ile güçlü ve rakiplerine kıyasla uygun fiyatlı bir çözümdür
EN It's powerful yet still affordable in comparison to its competitors
turco | inglês |
---|---|
güçlü | powerful |
uygun | affordable |
TR Hızlı İşlem Süresi Büyük bloklar sayesinde Bitcoin Cash ağı, orijinal Bitcoin kök uygulamasına kıyasla görece daha kısa bir zaman diliminde pek çok işlem doğrulayabilir.
EN Fast Transaction Time With large blocks, the Bitcoin Cash network can afford to validate many transactions in a relatively short period of time compared to the original Bitcoin core implementation.
turco | inglês |
---|---|
hızlı | fast |
büyük | large |
bloklar | blocks |
bitcoin | bitcoin |
cash | cash |
ağı | network |
orijinal | original |
kısa | short |
TR Rezerve Edilmiş Bulut Sunucuları, İstek Üzerine Bulut Sunucusu fiyatlandırmasına kıyasla önemli oranda indirim (%75'e kadar) sunar
EN Reserved Instances provide you with a significant discount (up to 75%) compared to On-Demand Instance pricing
turco | inglês |
---|---|
önemli | significant |
indirim | discount |
TR Spot Bulut Sunucuları, İstek Üzerine fiyatlandırmasına kıyasla %90'a varan indirimli oranlarla sunulur.
EN Spot Instances are available at a discount of up to 90% off compared to On-Demand pricing.
turco | inglês |
---|---|
spot | spot |
a | a |
TR Duymaya kıyasla, insanların görerek öğrendikleri bilgileri hatırlama oranı %55 daha fazladır. Yoğun veriyi ve karmaşık bilgileri, kolaylıkla anlaşılabilen infografiklere dönüştürerek daha çarpıcı bir sunum ortaya çıkarırsınız.
EN People remember 55% more information when they see it in a visual rather than hearing it. Turning dense data or complex information into easily digestible infographics helps make a lasting impression.
turco | inglês |
---|---|
karmaşık | complex |
insanları | people |
TR Bilinen mekanik klavyelere kıyasla.
EN Compared to conventional mechanical keyboards
turco | inglês |
---|---|
mekanik | mechanical |
TR * Perakende satış fiyatına kıyasla %12 daha düşük
EN * 12% less compared to the retail price
turco | inglês |
---|---|
daha | to |
düşük | less |
fiyatına | price |
TR Soundiiz, diğerleriyle kıyasla müzik kitaplığınızı yönetmek için en eksiksiz çevrimiçi araçtır. Çalma listelerini, favori parçaları, sanatçıları ve albümleri içe ve dışa aktarmanın basit bir yolunu sunmaktadır.
EN Soundiiz is the most complete online tool to manage your music library between multiple services. It offers a simple way to import and export playlists and favorites tracks, artists, and albums.
turco | inglês |
---|---|
soundiiz | soundiiz |
müzik | music |
en | most |
eksiksiz | complete |
çevrimiçi | online |
albümleri | albums |
basit | simple |
TR Polyester ve sentetiğe kıyasla elyaf yüzeyinde bakterinin büyüyebilmesi için daha az miktarda nem oluşur
EN This supports the body’s natural thermal regulating mechanism, keeping your skin feeling cool and dry throughout the day and night
TR Nem emme özelliği, elektrostatik yük oluşturmadığından TENCEL™ Lyocell ve Modal elyafların elektriklenmesini önler. Sentetiğe kıyasla, elektrostatik yük taşımaz.0
EN TENCEL™ Lyocell fibers are naturally soft to the touch and offer long-lasting comfort. When viewed under an electron microscope, TENCEL™ Lyocell fibers exhibit a smooth surface area, giving fabrics a soft feel and ensuring comfort for sensitive skin.
turco | inglês |
---|---|
lyocell | lyocell |
ve | and |
TR TENCEL™ Lyocell elyafların daha derin boya alma özelliği ve pürüzsüz elyaf yüzeyi, pamuklu kumaşlara kıyasla gözle görülür derecede daha yoğun bir parlaklık verir.
EN In comparison with synthetics, there is an absence of electrostatic charge.
TR TENCEL™ Modal elyafların yumuşaklığı daha kalıcıdır ve pamuğa kıyasla, defalarca yıkamaya ve kurutmaya karşı daha dayanıklıdır.
EN The softness of TENCEL™ Modal fibers lasts longer and is able to withstand repeated wash and dry cycles compared to cotton.
turco | inglês |
---|---|
modal | modal |
ve | and |
TR TENCEL™ Modal elyaflardan yapılan havlular, olağanüstü parlak renklerini korur ve pamuğa kıyasla gözle görülür derecede daha canlı bir ışıltı kazanır.
EN Towels made of TENCEL™ Modal fibers retain outstanding color brilliance, making them shine perceptibly more vibrantly than cotton towels.
turco | inglês |
---|---|
modal | modal |
yapılan | made |
olağanüstü | outstanding |
bir | of |
TR Mobiroller?daki alışveriş uygulamaları, mobil web sitelerine kıyasla 4 kat daha yüksek dönüşüm oranı sağlıyor.
EN Shopping applications in Mobiroller provide 4 times higher conversion rate compare to mobile websites.
turco | inglês |
---|---|
alışveriş | shopping |
uygulamaları | applications |
mobil | mobile |
oranı | rate |
TR Bir mobil uygulama, masaüstü reklamlara kıyasla 10 kata kadar reklam geliri sağlayabilir. Bu nedenle, genellikle içerik oluşturucular için bir uygulama geliştiriyor ve birlikte para kazanmaya başlıyoruz.
EN A mobile app can bring up to 10x ad revenue compared to desktop ads. So we often build an app for content creators and start making money together.
turco | inglês |
---|---|
mobil | mobile |
masaüstü | desktop |
nedenle | so |
genellikle | often |
içerik | content |
TR Bu çok önemlidir, çünkü sitenizden yapılacak canlı sohbete kıyasla, müşteriniz siteden ayrılsa bile yanıtlarınız müşterinin iPhone'una bildirimlerle iletilir
EN Ensure that each party is notified of responses via push notifications
TR Bu durum, proof of stake coinleri, madencilik bazlı coinlere kıyasla daha çevre dostu ve enerji verimliliği yüksek hale getirir.
EN Staked coins are only affected by market price fluctuations.
TR Bu da Bitcoin gibi diğer sistemlere kıyasla hız, maliyet ve enerji verimliliği gibi konularda gerçek avantajlar sağlar
EN That means real advantages in speed, cost, and energy efficiency versus other systems like Bitcoin
turco | inglês |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
diğer | other |
hız | speed |
maliyet | cost |
enerji | energy |
verimliliği | efficiency |
gerçek | real |
avantajlar | advantages |
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
turco | inglês |
---|---|
hızlı | fastest |
büyüyen | growing |
açık | open |
kapasite | capacity |
önceki | previous |
TR AWS Graviton2 çalıştıran Amazon EC2 bulut sunucuları, karşılaştırılabilir güncel nesil x86 tabanlı bulut sunucularına kıyasla yüzde 40'a kadar daha iyi fiyat performansı sunuyor."
EN Amazon EC2 instances running AWS Graviton2 provide up to 40 percent better price performance over comparable current generation x86-based instances."
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
amazon | amazon |
güncel | current |
nesil | generation |
tabanlı | based |
yüzde | percent |
performansı | performance |
TR AWS tarafından tasarlanan Arm tabanlı işlemci mimarisini kullanan Graviton2 üzerinde çalışan AWS Lambda işlevleri, x86 işlemcilerde çalışan işlevlere kıyasla %34'e kadar daha iyi fiyat performansı sunar
EN AWS Lambda functions running on Graviton2, using an Arm-based processor architecture designed by AWS, deliver up to 34% better price performance compared to functions running on x86 processors
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
tasarlanan | designed |
tabanlı | based |
işlemci | processor |
lambda | lambda |
işlevleri | functions |
performansı | performance |
TR AWS Cloud’daki kullanılmayan EC2 kapasitesinden faydalanın. Spot Bulut Sunucuları, İsteğe Bağlı fiyatlarına kıyasla %90'a varan indirimlerle sunulur.
EN Take advantage of unused EC2 capacity in the AWS cloud. Spot Instances are available at up to a 90% discount compared to On-Demand prices.
turco | inglês |
---|---|
spot | spot |
a | a |
ın | of |
TR EC2 Spot Bulut Sunucuları, İstek Üzerine Bulut Sunucularına kıyasla büyük indirimlerle AWS Cloud’da yedek işlem kapasitesi sunar.
EN EC2 Spot Instances offer spare compute capacity in the AWS cloud at steep discounts compared to On-Demand Instances.
turco | inglês |
---|---|
spot | spot |
da | in |
kapasitesi | capacity |
sunar | offer |
TR Uzaktan çalışmanın bir faktör olarak belirtildiği ihlallerde ortalama maliyet, uzaktan çalışmanın faktör olarak belirtilmediklerine kıyasla 1,07 milyon ABD Doları daha yüksekti.
EN The average cost was USD 1.07 million higher in breaches where remote work was a factor in causing the breach, compared to those where remote work was not a factor.
turco | inglês |
---|---|
uzaktan | remote |
ortalama | average |
maliyet | cost |
milyon | million |
TR Olgun bir sıfır güven yaklaşımına sahip kuruluşlarda bir ihlalin ortalama maliyeti, sıfır güvene sahip olmayan kuruluşlara kıyasla 1,76 milyon ABD Doları daha azdı.
EN The average cost of a breach was USD 1.76 million less at organizations with a mature zero trust approach, compared to organizations without zero trust.
turco | inglês |
---|---|
sıfır | zero |
güven | trust |
ortalama | average |
maliyeti | cost |
olmayan | without |
milyon | million |
TR BAE'de giderek daha fazla insan, bir araba satın almaya kıyasla bir araba satın almayı düşünüyor.
EN More and more people in the UAE are considering getting a rental car as compared to buying one.
turco | inglês |
---|---|
bae | uae |
insan | people |
araba | car |
satın | buying |
TR Aylık ücretler, günlük kiralara kıyasla büyük oranda iskonto edilir
EN Monthly rates are heavily discounted as compared to day-basis rentals
turco | inglês |
---|---|
aylık | monthly |
günlük | day |
TR Hyundai arabaları, Mercedes veya Audi gibi markalara kıyasla daha ucuzdur, ancak sunduğu fiyatla ortalamanın üzerinde durmaktadır
EN Hyundai cars are less expensive when compared to brands like Mercedes or Audi but stand above average at the price it delivers
turco | inglês |
---|---|
hyundai | hyundai |
arabaları | cars |
veya | or |
audi | audi |
TR 3. Ham kütük ihracatında büyük artış kaydedildi; 2019 yılına kıyasla bu alanda yüzde 42’lik bir artış gözlemlendi. İhraç edilen malların yaklaşık yarısı Çin’e gönderildi.
EN 3. Exports of timber are increasing very strongly. These exports were 42% higher than in 2019 and a good half of this total went to China.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
TR Berlin’de maaşlar diğer büyük şehirlere kıyasla daha düşük, Almanya’nın bu en büyük şehrinde kirası makul olan daire sayısı neredeyse yok gibi, ayrıca yaşama masrafları da çok yüksek
EN In Berlin, salaries are rather low compared with other large cities, there are hardly any cheap flats, and the cost of living is high
turco | inglês |
---|---|
berlin | berlin |
düşük | low |
yok | any |
TR Geleneksel süreçlere kıyasla ZinQ üretimde böylelikle ham maddenin neredeyse yüzde 80’ini tasarruf ediyor.
EN This allows ZinQ to save nearly 80 percent of the raw materials it needs in its production, as compared with conventional methods.
turco | inglês |
---|---|
geleneksel | conventional |
ham | raw |
neredeyse | nearly |
yüzde | percent |
tasarruf | save |
TR Daha yaşlı nesillere kıyasla, gençler iyimser kalıyor, çok daha küresel düşünüyor ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirme konusunda çok kararlılar.”
EN In contrast to older generations, young people remain optimistic, think more globally and are determined to make the world a better place.”
TR Almanya‘da 2020 yılında sera gazı emisyonları, referans olarak alınan 1990’a kıyasla yüzde 42,3 oranında azalma gösterdi ve böylelikle azalma, yüzde 40’lık 2020 iklim hedef rakamından daha fazla oldu
EN In 2020, greenhouse gas emissions in Germany fell by 42.3 percent as compared with 1990, the reference year, putting them below the 40 percent climate protection target set for 2020
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
sera | greenhouse |
referans | reference |
yüzde | percent |
iklim | climate |
hedef | target |
TR 2020 yılının ilk yarısında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla atmosfere yaklaşık 1,6 milyar ton, başka bir ifadeyle % 8,8 daha az CO2 salındı
EN During the first six months of 2020 roughly 1.6 billion tonnes – or 8.8% – less CO2 was emitted into the atmosphere worldwide than during the same period of the previous year
turco | inglês |
---|---|
önceki | previous |
yaklaşık | roughly |
milyar | billion |
daha | than |
TR Almanya’da bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 53 milyon ton, yani yüzde 14,9 daha az CO2 salımı gerçekleşti
EN Germany generated 53 million tonnes – or 14.9% – less CO2 than it had during the same period of 2019
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
milyon | million |
Mostrando 50 de 50 traduções