EN Relative to long-form content, podcasts address the lack of attention span that many visitors may have because they don’t have to devote their attention to the content entirely.
"turning their attention" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Relative to long-form content, podcasts address the lack of attention span that many visitors may have because they don’t have to devote their attention to the content entirely.
TR Uzun biçimli içeriğe kıyasla podcast'ler şunları ele alır Birçok ziyaretçinin dikkat süresinin kısalması, çünkü dikkatlerini tamamen içeriğe vermelerini sağlar.
inglês | turco |
---|---|
content | içeriğe |
attention | dikkat |
entirely | tamamen |
long | uzun |
to | e |
many | çok |
they | bir |
because | çünkü |
EN This way, you’ll grow your brand in their eyes without having to maintain their fickle attention throughout it all
TR Bu şekilde, markanızı onların gözünde büyütmeden Tüm bunlar boyunca kararsız dikkatlerini sürdürmek zorunda
inglês | turco |
---|---|
having | zorunda |
maintain | sürdürmek |
your brand | markanızı |
this | bu |
all | tüm |
EN An increasing number of healthcare professionals are now reading and digesting information on their phones and tablets, which means an increasing number are turning to apps
TR Giderek artan sayıda sağlık uzmanı artık bilgileri telefonları ve tabletlerinden okuyup özümsüyor, yani giderek daha fazlası uygulamaları kullanıyor
inglês | turco |
---|---|
healthcare | sağlık |
information | bilgileri |
phones | telefonlar |
now | artık |
increasing | artan |
apps | uygulamalar |
and | ve |
number of | sayıda |
EN Online "cloud" storage solutions are now mainstream, and many are turning to encryption as a way to protect their private data
TR Çevrimiçi "bulut" depolama çözümleri artık yaygın ve çoğu gizli bilgileri korumak için şifreleme yöntemlerini kullanıyor
inglês | turco |
---|---|
cloud | bulut |
storage | depolama |
private | gizli |
data | bilgileri |
solutions | çözümleri |
many | çoğu |
encryption | şifreleme |
now | artık |
to | için |
and | ve |
EN An increasing number of healthcare professionals are now reading and digesting information on their phones and tablets, which means an increasing number are turning to apps
TR Giderek artan sayıda sağlık uzmanı artık bilgileri telefonları ve tabletlerinden okuyup özümsüyor, yani giderek daha fazlası uygulamaları kullanıyor
inglês | turco |
---|---|
healthcare | sağlık |
information | bilgileri |
phones | telefonlar |
now | artık |
increasing | artan |
apps | uygulamalar |
and | ve |
number of | sayıda |
EN Online "cloud" storage solutions are now mainstream, and many are turning to encryption as a way to protect their private data
TR Çevrimiçi "bulut" depolama çözümleri artık yaygın ve çoğu gizli bilgileri korumak için şifreleme yöntemlerini kullanıyor
inglês | turco |
---|---|
cloud | bulut |
storage | depolama |
private | gizli |
data | bilgileri |
solutions | çözümleri |
many | çoğu |
encryption | şifreleme |
now | artık |
to | için |
and | ve |
EN Capture the attention of our audience before they have even opened their journal by booking an outsert space for your promotional brochure, conference collateral or other key branded materials.
TR Tanıtım broşürünüz, konferans tanıtımınız veya diğer önemli markalı materyalleriniz için bir dış tanıtım alanı ayırtarak kitlenizin dikkatini daha onlar dergiyi açmadan yakalayın.
inglês | turco |
---|---|
attention | dikkatini |
conference | konferans |
key | önemli |
branded | markalı |
other | diğer |
even | bir |
space | alan |
of | in |
or | veya |
EN All issues found are divided into three groups, depending on their severity: errors, warnings, and notices. We’ll also take into account the frequency of detected issues, and show you what needs immediate attention.
TR Bulunan tüm sorunlar önemine göre üçe ayrıldı: hatalar, uyarılar ve bildirimler. Ayrıca tespit edilen sorunların sıklığını da dikkate alacağız ve neyin derhal ilgilenilmesi gerektiğini göstereceğiz.
inglês | turco |
---|---|
errors | hatalar |
notices | bildirimler |
of | ın |
immediate | derhal |
all | tüm |
depending | göre |
are | bulunan |
and | ve |
what | neyin |
issues | sorunları |
EN So you need to earn their attention and trust, while delivering value in every email that you send.
TR Bu nedenle, gönderdiğiniz her e-postada önemli bilgiler sunarak kullanıcıların dikkatini ve güvenini kazanmanız gerekir.
inglês | turco |
---|---|
attention | dikkatini |
trust | güvenini |
and | ve |
to | her |
EN I would like to thank Support to Life teams who encouraged and supported me and made me feel accompanied with their tolerance, attention, information, and most importantly friendship
TR Bu noktaya gelebilmem için beni cesaretlendiren, desteklerini eksik etmeyen, hoşgörüleri, ilgileri, bilgileri ve en önemlisi arkadaşlıklarıyla daima yanımda olduklarını hissettiren Hayata Destek Derneği ekiplerine teşekkür ediyorum
inglês | turco |
---|---|
me | beni |
information | bilgileri |
support | destek |
most | en |
to life | hayata |
and | ve |
to | için |
EN We filed papers with the FCC to bring this alarming activity to their attention, but were ignored
TR Onların bu yaptıklarına dikkat çekmek ve uyarmak adına FCC ile birlikte çeşitli başvurularda bulunmamıza rağmen görmezden gelindik
inglês | turco |
---|---|
fcc | fcc |
attention | dikkat |
this | bu |
their | ve |
EN These young men and women could attract attention in Germany in 2022. You should make a note of their names.
TR Almanya’nın başkenti tüm dünyadan insanları cezbediyor. Berlin’i bu kadar çekici kılan özellikleri açıklıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
these | bu |
a | tüm |
EN Capture the attention of our audience before they have even opened their journal by booking an outsert space for your promotional brochure, conference collateral or other key branded materials.
TR Tanıtım broşürünüz, konferans tanıtımınız veya diğer önemli markalı materyalleriniz için bir dış tanıtım alanı ayırtarak kitlenizin dikkatini daha onlar dergiyi açmadan yakalayın.
inglês | turco |
---|---|
attention | dikkatini |
conference | konferans |
key | önemli |
branded | markalı |
other | diğer |
even | bir |
space | alan |
of | in |
or | veya |
EN We filed papers with the FCC to bring this alarming activity to their attention, but were ignored
TR Onların bu yaptıklarına dikkat çekmek ve uyarmak adına FCC ile birlikte çeşitli başvurularda bulunmamıza rağmen görmezden gelindik
inglês | turco |
---|---|
fcc | fcc |
attention | dikkat |
this | bu |
their | ve |
EN The Challenger coupe and Charger sedan are muscle cars that garner many attention because of their numerous high-powered SRT and Hellcat variants
TR Challenger coupe ve Charger sedan, çok sayıda yüksek güçlü SRT ve Hellcat varyantları nedeniyle çok dikkat çeken güçlü otomobillerdir
inglês | turco |
---|---|
sedan | sedan |
attention | dikkat |
high | yüksek |
and | ve |
the | çok |
of | nedeniyle |
EN These young men and women could attract attention in Germany in 2022. You should make a note of their names.
TR Almanya’dan bu genç kadın ve erkekler 2022’de dikkatleri üzerlerine çekme şansına sahip. İsimlerini hatırlamakta fayda var.
inglês | turco |
---|---|
men | erkekler |
women | kadın |
young | genç |
these | bu |
and | ve |
a | var |
EN All issues found are divided into three groups, depending on their severity: errors, warnings, and notices. We’ll also take into account the frequency of detected issues, and show you what needs immediate attention.
TR Bulunan tüm sorunlar önemine göre üçe ayrıldı: hatalar, uyarılar ve bildirimler. Ayrıca tespit edilen sorunların sıklığını da dikkate alacağız ve neyin derhal ilgilenilmesi gerektiğini göstereceğiz.
inglês | turco |
---|---|
errors | hatalar |
notices | bildirimler |
of | ın |
immediate | derhal |
all | tüm |
depending | göre |
are | bulunan |
and | ve |
what | neyin |
issues | sorunları |
EN Data and insights belong to their creator. IBM clients’ data is their data, and their insights are their insights.
TR Veriler ve içgörüler onları yaratanlara aittir. IBM müşterilerinin verileri ve içgörüleri onların verileri ve içgörüleridir.
inglês | turco |
---|---|
insights | içgörüler |
ibm | ibm |
data | verileri |
and | ve |
EN With digital reprints, there is a host of interactive digital features at your fingertips, including virtual page turning, to make your articles easy to access and convenient to consume.
TR Dijital tekrar baskılar sayesinde, makalelerinizi kolay erişilebilir ve kullanışlı hale getirmek için, sanal sayfa çevirme gibi çeşitli etkileşimli dijital özelliklerden faydalanabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
interactive | etkileşimli |
page | sayfa |
is | tekrar |
virtual | sanal |
easy | kolay |
convenient | kullanışlı |
digital | dijital |
and | ve |
of | in |
EN Our mission is to keep the world turning, while saving energy every day
TR Misyonumuz, her gün enerji tasarrufu sağlarken, dünyayı döndürmek
inglês | turco |
---|---|
energy | enerji |
to | her |
world | dünyayı |
EN At ABB, we aim to keep the world turning, while saving energy every day
TR ABB?de, her gün enerji tasarruf ederek, dünyanın dönmesini sağlamayı hedefliyoruz
inglês | turco |
---|---|
world | dünyanın |
saving | tasarruf |
energy | enerji |
at | de |
to | her |
EN Answer to "Samsung Galaxy S4 Active keeps turning off every ten minutes"
TR "Samsung Galaxy S4 Active keeps turning off every ten minutes" için yanıt
inglês | turco |
---|---|
answer | yanıt |
galaxy | galaxy |
active | active |
minutes | minutes |
off | off |
to | için |
samsung | samsung |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Identify influencers, brand sentiment, and engagement efforts to ensure these are turning into results.
TR Etkileyenleri, marka duygularını ve etkileşim çabalarını tanımlayarak bunların sonuçlara dönüşmesini sağlayın.
inglês | turco |
---|---|
engagement | etkileşim |
results | sonuç |
and | ve |
brand | marka |
EN Create content that stands out with an online Instagram post maker. Find dozens of templates with head-turning designs and edit them in a few clicks.
TR Online Instagram post oluşturucu ile sıra dışı içerikler oluşturun. Dikkat çeken tasarımlara sahip onlarca şablon arasından seçiminizi yapın ve birkaç tıklama ile düzenleyin.
inglês | turco |
---|---|
online | online |
maker | oluşturucu |
edit | düzenleyin |
post | post |
templates | şablon |
clicks | tıklama |
and | ve |
create | oluşturun |
a | birkaç |
with | ile |
that | sahip |
EN People remember 55% more information when they see it in a visual rather than hearing it. Turning dense data or complex information into easily digestible infographics helps make a lasting impression.
TR Duymaya kıyasla, insanların görerek öğrendikleri bilgileri hatırlama oranı %55 daha fazladır. Yoğun veriyi ve karmaşık bilgileri, kolaylıkla anlaşılabilen infografiklere dönüştürerek daha çarpıcı bir sunum ortaya çıkarırsınız.
inglês | turco |
---|---|
complex | karmaşık |
easily | kolaylıkla |
people | insanlar |
more | daha |
information | bilgileri |
a | bir |
they | ve |
EN The Big Data age has created technologies that enable virtualisation of the supply chain, turning information into insights. This means that logistics processes and technologies will get smarter.
TR Büyük Veri (Big Data) çağı tedarik zincirinin sanallaştırılmasına olanak tanıyan teknolojiler doğurarak, bilgiyi kavrayışa dönüştürdü. Bu, lojistik süreçlerin ve teknolojilerin daha da akıllı olacağı anlamına gelmektedir.
inglês | turco |
---|---|
technologies | teknolojiler |
supply | tedarik |
logistics | lojistik |
processes | süreçlerin |
age | çağı |
smarter | akıllı |
big | big |
means | anlamına |
and | ve |
this | bu |
the | daha |
data | veri |
information | bilgiyi |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Turning Imagination into reality...
TR Hayali Gerçeğe Dönüştürür...
inglês | turco |
---|---|
into | e |
EN Then FOREO’s UFO smart mask device materialized to transform the world of sheet masks (your old mask is sheet!) turning yester-century’s 20-minute masking routine into a mondo-effective, 90-second, techno mask and LED photofacial treatment.
TR Daha sonra FOREO’nun UFO akıllı maske terapisi cihazı, geçen yüzyılın 20 dakikalık maske rutinini (eski maskeniz akıllara zarardı!) son derece etkili 90 saniyelik maske ve LED ışın terapisi bakımına dönüştürdü.
inglês | turco |
---|---|
mask | maske |
old | eski |
led | led |
smart | akıllı |
effective | etkili |
device | cihaz |
and | ve |
the | sonra |
EN Start turning site visitors into customers today with JivoChat
TR Jivo ile şimdi sitenizdeki ziyaretçileri müşterilerinize dönüştürün!
inglês | turco |
---|---|
with | ile |
EN With digital reprints, there is a host of interactive digital features at your fingertips, including virtual page turning, to make your articles easy to access and convenient to consume.
TR Dijital tekrar baskılar sayesinde, makalelerinizi kolay erişilebilir ve kullanışlı hale getirmek için, sanal sayfa çevirme gibi çeşitli etkileşimli dijital özelliklerden faydalanabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
interactive | etkileşimli |
page | sayfa |
is | tekrar |
virtual | sanal |
easy | kolay |
convenient | kullanışlı |
digital | dijital |
and | ve |
of | in |
EN PHP's error_reporting ini setting uses bitwise values, providing a real-world demonstration of turning bits off. To show all errors, except for notices, the php.ini file instructions say to use: E_ALL & ~E_NOTICE
TR PHP'nin error_reporting yönergesi gerçekte neler olup bittiğini göstermek için bitsel değerler kullanır. Sadece bilgilendirmeleri değil hataların tümünü görmek isterseniz php.ini dosyasında ilgili yere şunu yazın: E_ALL & ~E_NOTICE
inglês | turco |
---|---|
values | değerler |
php | php |
file | dosyası |
uses | kullanır |
the | olup |
to | görmek |
all | all |
of | in |
for | için |
a | sadece |
show | göstermek |
errors | hatalar |
EN error_reporting can also be used to demonstrate turning bits on. The way to show just errors and recoverable errors is: E_ERROR | E_RECOVERABLE_ERROR
TR error_reporting yönergesi bitleri etkin kılmayı göstermek için de kullanılabilir. Sadece hataları ve kurtarılabilir göstermenin yolu: E_ERROR | E_RECOVERABLE_ERROR
inglês | turco |
---|---|
way | yolu |
and | ve |
errors | hataları |
the | sadece |
show | göstermek |
to | için |
EN Answer to "Samsung Galaxy S4 Active keeps turning off every ten minutes"
TR "Samsung Galaxy S4 Active keeps turning off every ten minutes" için yanıt
inglês | turco |
---|---|
answer | yanıt |
galaxy | galaxy |
active | active |
minutes | minutes |
off | off |
to | için |
samsung | samsung |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Q: Since Parallel Query reduces I/O, will turning it on reduce my Aurora IO charges?
TR S: Parallel Query, G/Ç'yi azalttığından bu özelliği açtığımda Aurora G/Ç ücretlerim azalır mı?
inglês | turco |
---|---|
query | query |
aurora | aurora |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN 5-Axis Milling & Turning Center with Tilting Table
TR 5 Eksen Beşik Tablalı Frezeleme ve Tornalama Merkezi
inglês | turco |
---|---|
center | merkezi |
EN While turning, use your feet and not your hands.
TR Şanzımanın ihtiyaçlarını öğrenin.
Mostrando 50 de 50 traduções