EN The most successful content marketing strategy is performance driven. Track content performance to analyze the effectiveness of external content and adjust your strategy as quickly as possible.
"together strategy" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN The most successful content marketing strategy is performance driven. Track content performance to analyze the effectiveness of external content and adjust your strategy as quickly as possible.
TR En başarılı içerik pazarlama stratejisi performans odaklıdır. Harici içeriğin verimliliğini analiz etmek ve stratejinizi en kısa sürede ayarlamak için içerik performansını izleyin.
inglês | turco |
---|---|
strategy | stratejisi |
external | harici |
adjust | ayarlamak |
successful | başarılı |
quickly | kısa |
content | içerik |
marketing | pazarlama |
most | en |
of | in |
analyze | analiz |
and | ve |
performance | performans |
EN In 2017, the Digital Transformation Agency (DTA) worked with other government bodies and industry to develop the Secure Cloud Strategy. The strategy focuses on helping government agencies use cloud technology.
TR 2017'de, Dijital Dönüşüm Kurumu (DTA), Güvenli Bulut Stratejisi'ni geliştirmek için diğer devlet kurumları ve sektörleriyle çalıştı. Bu strateji, devlet kurumlarının bulut teknolojisini kullanmasını sağlamaya odaklanmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
transformation | dönüşüm |
other | diğer |
government | devlet |
cloud | bulut |
digital | dijital |
and | ve |
strategy | strateji |
EN Make sure you have enough currency to cover all the orders (Quote currency (second currency of the pair) for the long strategy, base currency (first currency of the pair) for the short strategy).
TR Tüm siparişleri karşılayacak yeterli para birimine sahip olduğunuzdan emin olun (Uzun strateji için teklif para birimi (çiftin ikinci para birimi), kısa strateji için temel para birimi (çiftin ilk para birimi)).
inglês | turco |
---|---|
second | ikinci |
strategy | strateji |
short | kısa |
long | uzun |
currency | para birimi |
first | ilk |
base | temel |
of | in |
all | tüm |
orders | sipariş |
enough | yeterli |
EN Step 3 Choose the pair you want to trade and strategy (more info on the strategy here). The Trading View graph and price parameters will help you make a decision.
TR 3. Adım Ticaret yapmak ve strateji yapmak istediğiniz çifti seçin (strateji hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz). Trading View grafiği ve fiyat parametreleri karar vermenize yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
step | adım |
strategy | strateji |
price | fiyat |
pair | çifti |
choose | seçin |
you want | istediğiniz |
decision | karar |
will | olur |
and | ve |
help | yardımcı |
to | hakkında |
trade | ticaret |
EN Investigations generally involve substantial coordinated input from a range of practice areas, drawing these diverse perspectives together into a tailored and systematic investigation strategy or roadmap
TR Soruşturmalar genelde, farklı faaliyet alanlarına ilişkin unsurların ve farklı bakış açılarının bir araya getirilerek mevcut duruma özel stratejilerin hazırlanmasını gerektirmektedir
inglês | turco |
---|---|
investigations | soruşturmalar |
together | araya |
and | ve |
EN As a secondary strategy, we aim to develop integrated systems, to offer these capabilities to the stakeholders in the sector, and to work together to create a force multiplier
TR İkinci stratejimiz ise planladığımız bu kabiliyetleri, sektör paydaşlarına da açarak birlikte kuvvet çarpanı oluşturabileceğimiz bütünleşik sistemler geliştirmek
inglês | turco |
---|---|
a | a |
systems | sistemler |
sector | sektör |
these | bu |
in | da |
the | ise |
to | birlikte |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
inglês | turco |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN We will go into the matter together and go out together.
TR Meselenin içine birlikte girip, birlikte çıkacağız.
inglês | turco |
---|---|
together | birlikte |
into | içine |
EN The cooperative is an enterprise where volunteers come together and work together in line with economic, social, and cultural needs, and there are 7 universal principles of cooperatives.
TR Kooperatifler temel olarak, gönüllü kişilerin bir araya gelerek, ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlar doğrultusunda birlikte çalıştıkları işletmelerdir ve kooperatifçiliğin 7 evrensel ilkesi bulunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomik |
social | sosyal |
cultural | kültürel |
needs | ihtiyaç |
universal | evrensel |
and | ve |
work | iş |
of | in |
EN We draw our strength from being together and elevating each other because WE are Stronger Together.
TR Biz gücümüzü beraber olmaktan, birbirimizi yüceltmekten alıyoruz çünkü BİZ Birlikte Güçlüyüz.
inglês | turco |
---|---|
strength | güç |
because | çünkü |
we | biz |
together | birlikte |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
inglês | turco |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN Dear Phemexers, The friends who trade crypto together, stay together! Here at Phemex we are all about the good times, so here’s extra rewards on us. Invite your friends and earn up to $100 just b……
TR Değerli kullanıcılarımız, Phemex TR mobil uygulamamızı hayata geçirdiğimizi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Hiç olmadığı kadar düşük ücretlerle kripto satın alımı……
EN The Play Together feature will no longer be available. You will not be able to start a Play Together session from Party screen. You can continue creating parties, and talking to your friends through the Party.
TR Birlikte Oynama özelliği artık kullanılamayacak. Grup ekranından bir Birlikte Oynama oturumunu başlatamayacaksınız. Grup oluşturmaya ve Grup üzerinden arkadaşlarınızla konuşmaya devam edebilirsiniz.
EN The output may be customized by passing one or more of the following constants bitwise values summed together in the optional flags parameter. One can also combine the respective constants or bitwise values together with the bitwise or operator.
TR İsteğe bağlı bu bağımsız değişkende aşağıdaki sabitlerin bitsel değerlerinin toplamı belirtilerek işlevin çıktısı özelleştirilebilir. Bu sabitleri veya bitsel değerlerini bitsel VEYA işleci ile birleştirerek belirtebilirsiniz.
EN Elsevier?s industry-leading tools and extensive experience will help to inform and shape your future strategy, centered around your specific goals.
TR Elsevier'in sektör lideri araçları ve kapsamlı deneyimi, belirli hedeflerinize odaklanarak gelecekteki stratejinizi belirlemenize ve biçimlendirmenize yardımcı olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
experience | deneyimi |
future | gelecekteki |
industry | sektör |
leading | lideri |
extensive | kapsamlı |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
tools | araçları |
and | ve |
to | belirli |
EN Unveil your competitors’ marketing strategy and tactics
TR Rakiplerinizin pazarlama stratejilerini ve taktiklerini açığa çıkarın
inglês | turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
and | ve |
EN “Our overall organic traffic increased sevenfold, with blog traffic making up over 75% of the visits! Semrush allowed us to optimize and run our content strategy without needing an army of SEO experts.”
TR ''Ziyaretlerin %75'ini blog ziyaretleri oluşturuyor ve bununla birlikte ortalama organik trafiğimiz 7 kat arttı. Semrush içerik stratejimizi çalıştırmamıza ve optimize etmemize, herhangi bir SEO uzmanı ordusuna sahip olmadan imkan sağladı.''
inglês | turco |
---|---|
blog | blog |
visits | ziyaretleri |
organic | organik |
semrush | semrush |
content | içerik |
optimize | optimize |
seo | seo |
and | ve |
without | olmadan |
EN “We created a comprehensive content strategy to increase the potential organic traffic by 123%. We actively used Semrush tools in the process to achieve our goals.”
TR ''Potansiyel organik trafiği %123 kadar arttırmak için kapsamlı bir içerik stratejisi oluşturduk. Hedeflerimize ulaşmak için Semrush araçlarını aktif bir şekilde kullandık.''
inglês | turco |
---|---|
potential | potansiyel |
organic | organik |
traffic | trafiği |
comprehensive | kapsamlı |
content | içerik |
strategy | stratejisi |
we created | oluşturduk |
semrush | semrush |
tools | araçlarını |
actively | aktif |
the | şekilde |
a | bir |
to | için |
increase | arttırmak |
achieve | ulaşmak |
EN “My favorite feature is the PPC analysis tool. It tells me what kinds of PPC ads are being run by a specific domain. It is good to optimize my own PPC strategy!”
TR ''Favori aracım PPC analiz aracı. Belirli bir alan adı için hangi PPC'lerin çalışır durumda olduğunu söylüyor. Kendi PPC stratejimi optimize etmek için iyi bir araç!''
inglês | turco |
---|---|
favorite | favori |
ppc | ppc |
analysis | analiz |
optimize | optimize |
good | iyi |
is | olduğunu |
to | etmek |
domain | alan |
EN Using Ahrefs’ data to plan our content strategy helped us increase visits to our blog by over 200% compared to the previous year.
TR İçerik stratejimizi planlamak için Ahrefs verilerini kullanmak, blogumuza yapılan ziyaretleri önceki yıla oranla %200’den fazla artırmamıza yardımcı oldu.
inglês | turco |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
data | verilerini |
visits | ziyaretleri |
previous | önceki |
using | kullanmak |
to | için |
the | fazla |
EN Our company’s SEO strategy is fully based on Ahrefs’ tools and tutorials. Last year we increased organic traffic to our website by 250%.
TR Şirketimizin SEO stratejisi tamamen Ahrefs araçlarına ve eğitimlerine dayanıyor. Geçen yıl web sitemize gelen organik trafiği %250 oranında artırdık.
inglês | turco |
---|---|
strategy | stratejisi |
fully | tamamen |
year | yıl |
organic | organik |
traffic | trafiği |
website | web |
seo | seo |
ahrefs | ahrefs |
to | e |
and | ve |
tools | araçları |
EN Reverse engineer your competitor’s content marketing strategy
TR Rakibinizin içerik pazarlama stratejisini tersinden uygulayın
inglês | turco |
---|---|
content | içerik |
strategy | stratejisini |
marketing | pazarlama |
EN Start your Ahrefs trial today and back your content marketing strategy with rock-solid data.
TR Hemen bugün Ahrefs deneme sürenizi başlatın, ve içerik pazarlama stratejinizi sağlam verilerle destekleyin.
inglês | turco |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
trial | deneme |
solid | sağlam |
content | içerik |
marketing | pazarlama |
today | bugün |
and | ve |
EN As part of Elsevier?s diversity and inclusion strategy, we would like to track representation among authors, reviewers, and editors to address gender bias in publishing
TR Elsevier'in çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejisi kapsamında, yayıncılıkta cinsiyet önyargısı konusunun üzerine eğilmek için yazarlar, hakemler ve editörler içinde cinsiyetlerin ne oranda temsil edildiğini takip etmek istiyoruz
inglês | turco |
---|---|
s | s |
strategy | stratejisi |
authors | yazarlar |
editors | editörler |
gender | cinsiyet |
diversity | çeşitlilik |
we | istiyoruz |
track | takip |
and | ve |
of | in |
in | içinde |
EN Evidence-Based Guidance: A Critical Strategy in the War Against Opioid Addiction
TR Kanıta Dayalı Rehberlik: Opioid Bağımlılığına Karşı Verilen Savaş İçin Kritik Bir Strateji
inglês | turco |
---|---|
guidance | rehberlik |
critical | kritik |
strategy | strateji |
based | dayalı |
war | savaş |
a | bir |
against | karşı |
EN Access an innovative resource for content strategy, content marketing, SEO, SEM, PPC, social media and more.
TR İçerik stratejisi, içerik pazarlaması, SEO, SEM, PPC, sosyal medya ve daha fazlası için yenilikçi bir kaynağa erişin.
inglês | turco |
---|---|
access | erişin |
innovative | yenilikçi |
content | içerik |
strategy | stratejisi |
seo | seo |
ppc | ppc |
and | ve |
more | fazlası |
for | için |
an | bir |
and more | daha |
social | sosyal |
media | medya |
EN Uncover and improve key metrics to better influence business strategy and bottom line decisions
TR İş stratejisini ve nihai kararları daha iyi vermek için temel ölçütleri ortaya çıkarın ve yükseltin
inglês | turco |
---|---|
key | temel |
strategy | stratejisini |
and | ve |
better | daha iyi |
bottom | için |
decisions | kararlar |
EN Validate your own marketing strategy using this competitive benchmark.
TR Bu rekabetçi kıyaslamaları kullanarak kendi market stratejinizi geçerli hale getirin.
inglês | turco |
---|---|
using | kullanarak |
competitive | rekabetçi |
this | bu |
EN Receive an in-depth analysis of your competitor's top-performing pages and conversion funnels. Discover their best performing marketing channels and benchmark against your own strategy.
TR Rakiplerinizin dönüşüm hunilerini ve en iyi performans gösteren sayfalarının geniş kapsamlı analizini alın. En iyi performans gösteren pazar kanallarını keşfedin ve kendi stratejiniz ile kıyaslayın.
inglês | turco |
---|---|
analysis | analizini |
conversion | dönüşüm |
discover | keşfedin |
performing | performans |
marketing | pazar |
channels | kanallar |
receive | ile |
and | ve |
pages | sayfalar |
best | en |
EN Discover the products that consumers are looking for on competitors' websites. Identify gaps and opportunities in your own retail strategy. Better understand market demand.
TR Tüketicilerin, rakiplerinizin websitesinde aradıkları ürünleri keşfedin. Perakende stratejinizdeki boşlukları ve fırsatları belirleyin. Pazar talebini daha iyi anlayın.
inglês | turco |
---|---|
discover | keşfedin |
consumers | tüketicilerin |
competitors | rakiplerinizin |
retail | perakende |
market | pazar |
products | ürünleri |
opportunities | fırsatları |
better | daha iyi |
and | ve |
the | daha |
EN Dissect the backlink strategy of your rivals to get quality link building prospects
TR Kaliteli bağlantı kurma beklentileri elde etmek için rakiplerinizin backlink stratejisini inceleyin
inglês | turco |
---|---|
backlink | backlink |
strategy | stratejisini |
rivals | rakiplerinizin |
quality | kaliteli |
link | bağlantı |
of | in |
get | elde |
EN Easily sort backlinks by type — text/image/form/frame, or follow/nofollow/sitewide — to dissect backlink strategy patterns of your rivals.
TR Rakiplerinizin backlink strateji modellerini incelemek için geri bağlantıları türe göre -metin/resim/form/çerçeve veya follow/nofollow/site wide- kolayca sıralayın.
inglês | turco |
---|---|
rivals | rakiplerinizin |
backlink | backlink |
strategy | strateji |
image | resim |
form | form |
frame | çerçeve |
easily | kolayca |
by | göre |
or | veya |
to | geri |
EN With this report, you’ll be able to discover your keyword competitors and analyze their traffic, which is crucial when it comes to creating your domain’s SEO strategy.
TR Bu rapor ile anahtar kelime rakiplerinizi keşfedebilir ve trafiklerini analiz edebilirsiniz ki bu durum alan adı SEO stratejinizi oluştururken çok önemli bir rol oynar.
inglês | turco |
---|---|
report | rapor |
analyze | analiz |
seo | seo |
crucial | önemli |
this | bu |
and | ve |
comes | ile |
EN Reveal your Google Shopping competitors and adjust your bidding strategy
TR Google Alışveriş rakiplerinizi ortaya çıkarın ve teklif stratejinizi ayarlayın
inglês | turco |
---|---|
shopping | alışveriş |
and | ve |
EN Adjust your bidding strategy and content plan to get more traffic at less spend
TR Daha az harcamayla daha fazla trafik elde etmek için teklif stratejinizi ve içerik planınızı ayarlayın
inglês | turco |
---|---|
content | içerik |
traffic | trafik |
get | elde |
plan | plan |
and | ve |
EN Regularly assessing content performance is an integral part of a successful content marketing strategy.
TR Düzenli olarak yapılan içerik performansı değerlendirmesi başarılı bir içerik pazarlama stratejisinin bütünleyici bir parçasıdır.
inglês | turco |
---|---|
content | içerik |
part | parçası |
successful | başarılı |
marketing | pazarlama |
a | bir |
regularly | düzenli olarak |
EN The Semrush Advertising Research reports help you evaluate competitor PPC spend and strategy from different angles:
TR Semrush Reklamcılık Araştırması raporları, rakiplerinizin PPC harcamasını ve stratejilerini farklı açılardan değerlendirmenize yardımcı olacak:
inglês | turco |
---|---|
semrush | semrush |
advertising | reklamcılık |
ppc | ppc |
research | araştırması |
competitor | rakiplerinizin |
help | yardımcı |
the | olacak |
and | ve |
different | farklı |
reports | raporları |
EN Whatever speciality you want to target, we offer versatile content formats to suit your objectives and brand strategy – delivering your message to our readers alongside other valued and engaging information.
TR Hedefinizde hangi uzmanlık alanı olursa olsun, hedeflerinize ve marka stratejinize uygun çok yönlü içerik formatları sunarak, diğer değerli ve ilgi çekici bilgilerin yanında mesajınızı okuyucularımıza veririz.
inglês | turco |
---|---|
speciality | uzmanlık |
engaging | çekici |
other | diğer |
content | içerik |
information | bilgilerin |
and | ve |
brand | marka |
suit | uygun |
EN Tracking changes by events and URLs helps to evaluate the website history and its content strategy. Monitor your competitors realtime and collect new content ideas without any efforts.
TR Olaylara ve URL’lere göre değişiklikleri izlemek, web sitesi geçmişini ve içerik stratejisini değerlendirmeye yardımcı olur. Rakiplerinizi izleyin ve çaba göstermeden yeni içerik fikirleri toplayın.
inglês | turco |
---|---|
changes | değişiklikleri |
by | göre |
helps | yardımcı olur |
content | içerik |
strategy | stratejisini |
collect | toplayın |
new | yeni |
ideas | fikirleri |
its | olur |
and | ve |
to | izleyin |
EN Improve your link building strategy
TR Bağlantı kurma stratejinizi geliştirin
inglês | turco |
---|---|
link | bağlantı |
improve | geliştirin |
EN Use easy reports to evaluate how well your link building strategy is being implemented and what you can to do to increase its efficiency.
TR Bağlantı kurma stratejinizin ne kadar iyi uygulandığını ve verimliliğini artırmak için ne yapabileceğinizi değerlendirmek için kolay raporlar kullanın.
inglês | turco |
---|---|
easy | kolay |
reports | raporlar |
well | iyi |
efficiency | verimliliğini |
link | bağlantı |
what | ne |
its | in |
and | ve |
increase | artırmak |
to | için |
EN Gift certificates, discount vouchers and coupons have been around for ages and have always played a key role in marketing strategy
TR Hediye kuponları, indirim kartları ve kampanya kuponları uzun yıllardır bu amaç için kullanılan araçlardan ve şirketlerin pazarlama stratejisinde önemli bir role sahip
inglês | turco |
---|---|
gift | hediye |
discount | indirim |
marketing | pazarlama |
key | önemli |
and | ve |
a | bir |
been | bu |
for | için |
EN Growth HackingLean StartupMarketingWeb DevelopmentWeb TechnologySoftware DevelopmentEntrepreneurshipData AnalyticsData ScienceOnline MarketingSmall BusinessStartup BusinessesDigital MarketingBusiness Strategy
TR Büyüme KorsanlığıYalın Yeni İşletmelerPazarlamaWeb GeliştirmeWeb TechnologySoftware DevelopmentGirişimcilikVeri AnaliziVeri BilimiÇevrimiçi PazarlamaSmall BusinessYeni Kurulan İşletmelerDijital Pazarlamaİş Stratejisi
inglês | turco |
---|---|
growth | büyüme |
strategy | stratejisi |
EN In other words, to be successful on YouTube SEO must be part of your marketing strategy
TR Başka bir ifadeyle, YouTube SEO'da başarılı olmak için pazarlama strajesinin bir parçası olmalısınız
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
marketing | pazarlama |
successful | başarılı |
to | için |
EN Our Competitors Tool allows you to follow the competition and leverage what they do right for your own YouTube strategy.
TR Rakipler aracımız rekabeti izlemenize ve kendi YouTube stratejiniz için doğru olanı geliştirmenize yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
competitors | rakipler |
tool | aracı |
competition | rekabeti |
what | olur |
and | ve |
EN Toyota outlines its strategy on batteries and electrification
TR OSS'den Avrupa'da önemli bir üyelik
inglês | turco |
---|---|
and | bir |
EN Sunday has been president of Golden Frog since its founding in 2009 and recently promoted to CEO as he continues to guide the company's global strategy and vision
TR Kurulduğu 2009 yılından bu yana Golden Frog'un başkanı olan Sunday geçtiğimiz günlerde CEO'luğa terfi etti ve şirketin global stratejisi ve vizyonuna rehberlik etmeye devam ediyor
inglês | turco |
---|---|
guide | rehberlik |
global | global |
strategy | stratejisi |
golden | golden |
to | etmeye |
and | ve |
continues | devam ediyor |
president | başkan |
EN This cause is not merely a fight to ensure free speech, but it is a strategy for global commerce, international understanding and ultimately peace and prosperity.
TR Bu dava sadece ifade özgürlüğünü sağlamak için bir savaş değil, aynı zamanda küresel ticaret, uluslararası anlayış ve sonunda barış ve refah için bir stratejidir.
inglês | turco |
---|---|
commerce | ticaret |
prosperity | refah |
peace | barış |
global | küresel |
international | uluslararası |
this | bu |
and | ve |
but | de |
to | sağlamak |
ensure | sağlamak için |
for | için |
EN Jamie drives our vision, strategy, and growth. His love for customers is only superseded by his affection for chocolate.
TR Jamie vizyonumuzu, stratejimizi ve büyümemizi yönlendiriyor. Müşterilere olan sevgisi sadece çikolataya olan sevgisinin yerini alıyor.
inglês | turco |
---|---|
customers | müşterilere |
and | ve |
EN How would automated transcription fit into my media monitoring strategy?
TR Otomatik transkripsiyon medya izleme stratejime nasıl uyacak?
inglês | turco |
---|---|
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
fit | uyacak |
media | medya |
monitoring | izleme |
how | nasıl |
Mostrando 50 de 50 traduções