EN Manufacturers are trying to shut down independent repair shops.
"shut down everything" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Manufacturers are trying to shut down independent repair shops.
TR Üreticiler, bağımsız tamir mağazalarını kapatmaya çalışıyorlar.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
repair | tamir |
EN If a train driver can’t see a signal—and drives too far or doesn’t stop—it will shut down the whole rail system.”
TR Makinist bir sinyal göremezse ve çok uzağa gidiyorsa ya da durmuyorsa tüm ray sistemini kapatacaktır.”
EN Removes the complexity of provisioning and managing database capacity. The database will automatically start up, shut down, and scale to match your application’s needs.
TR Veritabanı sağlama ve kapasitesini yönetme karmaşasını ortadan kaldırır. Veritabanı, uygulamalarınızın ihtiyaçlarına uygun şekilde otomatik olarak başlatılır, kapatılır ve ölçeklendirilir.
inglês | turco |
---|---|
managing | yönetme |
capacity | kapasitesini |
match | uygun |
database | veritabanı |
automatically | otomatik olarak |
applications | uygulamalar |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
the | şekilde |
EN With statutory decrees, 53 newspapers, 37 radio, 34 TVs, 20 magazines, 6 news agencies and 29 printing houses have been shut down and at least 2,500 journalists have become unemployed.
TR OHAL dönemi boyunca, toplam 179 medya kuruluşu (53 gazete, 34 TV, 37 radyo istasyonu, 20 dergi, 6 haber ajansı ve 29 yayınevi) kapatıldı.
inglês | turco |
---|---|
radio | radyo |
and | ve |
news | haber |
with | boyunca |
EN Manufacturers are trying to shut down independent repair shops.
TR Üreticiler, bağımsız tamir mağazalarını kapatmaya çalışıyorlar.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
repair | tamir |
EN Removes the complexity of provisioning and managing database capacity. The database will automatically start up, shut down, and scale to match your application’s needs.
TR Veritabanı sağlama ve kapasitesini yönetme karmaşasını ortadan kaldırır. Veritabanı, uygulamalarınızın ihtiyaçlarına uygun şekilde otomatik olarak başlatılır, kapatılır ve ölçeklendirilir.
inglês | turco |
---|---|
managing | yönetme |
capacity | kapasitesini |
match | uygun |
database | veritabanı |
automatically | otomatik olarak |
applications | uygulamalar |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
the | şekilde |
EN The old railway viaduct has been a listed site since the railway was shut down, so you can walk along the 32 meter-high bridge on foot
TR Bu eski demiryolu viyadüğü, demiryolu güzergahının kapatılmasından beri tarihi eser koruması altında; öyle ki, 32 metre yüksekliğindeki köprüyü bir uçtan öbür uca yaya geçebiliyorsunuz
inglês | turco |
---|---|
so | öyle |
old | eski |
a | bir |
the | beri |
EN Google doesn’t shut down when people go to sleep, and someone searching for something related to your business in the early hours of the morning will get the same results as someone searching in the middle of the day
TR Google, insanlar uyuduğunda kapanmaz ve sabahın erken saatlerinde işletmenizle ilgili bir şey arayan biri, gün ortasında arama yapan biriyle aynı sonuçları alacaktır
inglês | turco |
---|---|
people | insanlar |
related | ilgili |
business | iş |
early | erken |
morning | sabah |
searching | arama |
something | bir şey |
results | sonuçları |
in | ortasında |
to | şey |
and | ve |
same | bir |
the | aynı |
of | biri |
day | gün |
EN Jill Bolte Taylor got a research opportunity few brain scientists would wish for: She had a massive stroke, and watched as her brain functions -- motion, speech, self-awareness -- shut down one by one
TR Jill Bolte Taylor'un eline pek az beyin araştırmacısına nasip olacak bir araştırma fırsatı geçti: Büyük bir inme geçirdi ve beyninin hareket, konuşma, farkındalık gibi beyin işlevlerinin birer birer iptal oluşunu izledi
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
massive | büyük |
motion | hareket |
speech | konuşma |
awareness | farkındalık |
and | ve |
as | gibi |
opportunity | fırsat |
she | bir |
EN • Push to connect with double shut-off valving
TR • Çift kapamalı valf sistemine itmeli bağlantı
EN Shut out office noise and increase your productivity
TR Ofis gürültüsünü “dışarıda” bırakın ve verimliliğinizi artırın
inglês | turco |
---|---|
office | ofis |
noise | gürültü |
increase | artırın |
out | da |
and | ve |
EN Todoist is the first thing I open in the morning and the last thing I shut in the evening, it's the compass for my work.
TR Sabah açtığım ilk şey ve akşam kapattığım son şey hep Todoist oluyor. Todoist işlerimin pusulası.
inglês | turco |
---|---|
morning | sabah |
and | ve |
last | son |
work | iş |
first | ilk |
EN When there's only one repair shop around, prices go up and quality goes down. Companies have every incentive to drive up prices and drive down competition. Don’t let them.
TR Etrafta yalnızca bir tamir dükkânı varsa, haliyle fiyatlar artar ve kalite düşer. Şirketlerin fiyatları yukarı çekip rekabeti azaltmak için her türlü sebebi var; onlara izin verme.
inglês | turco |
---|---|
repair | tamir |
quality | kalite |
competition | rekabeti |
prices | fiyatları |
up | yukarı |
and | ve |
have | var |
EN It automatically starts up, shuts down, and scales capacity up or down based on your application's needs
TR Otomatik olarak başlar, kapanır ve uygulamanızın ihtiyaçlarına göre kapasite ölçeğini büyütür veya küçültür
inglês | turco |
---|---|
starts | başlar |
capacity | kapasite |
or | veya |
automatically | otomatik olarak |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
EN To do so, hold down the Ctrl key on your keyboard and move the scroll wheel on your mouse up or down.
TR Bunu yapmak için klavyenizdeki Ctrl tuşunu basılı tutun ve farenizdeki kaydırma tekerleğini yukarı veya aşağı hareket ettirin.
inglês | turco |
---|---|
key | tuş |
or | veya |
and | ve |
down | aşağı |
to | için |
EN Goose down is natural and healthy. Goose down feather offers softness, back feathers offer spring effect and both are hygienic.It is recommended to periodically air and shake it.
TR Kaztüyü doğal ve sağlıklıdır. Gıdık tüyleri yumuşaklık, sırt tüyleri yaylanma sağlar.
inglês | turco |
---|---|
natural | doğal |
and | ve |
healthy | sağlıklı |
are | sağlar |
EN When there's only one repair shop around, prices go up and quality goes down. Companies have every incentive to drive up prices and drive down competition. Don’t let them.
TR Etrafta yalnızca bir tamir dükkânı varsa, haliyle fiyatlar artar ve kalite düşer. Şirketlerin fiyatları yukarı çekip rekabeti azaltmak için her türlü sebebi var; onlara izin verme.
inglês | turco |
---|---|
repair | tamir |
quality | kalite |
competition | rekabeti |
prices | fiyatları |
up | yukarı |
and | ve |
have | var |
EN It automatically starts up, shuts down, and scales capacity up or down based on your application's needs
TR Otomatik olarak başlar, kapanır ve uygulamanızın ihtiyaçlarına göre kapasite ölçeğini büyütür veya küçültür
inglês | turco |
---|---|
starts | başlar |
capacity | kapasite |
or | veya |
automatically | otomatik olarak |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
EN Goose down is natural and healthy. Goose down feather offers softness, back feathers offer spring effect and both are hygienic.It is recommended to periodically air and shake it.
TR Kaztüyü doğal ve sağlıklıdır. Gıdık tüyleri yumuşaklık, sırt tüyleri yaylanma sağlar.
inglês | turco |
---|---|
natural | doğal |
and | ve |
healthy | sağlıklı |
are | sağlar |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN Dydx shorting situation Double top breaking down and we can se its a fakeout in weekly timeframe so we can expect a fall down for some time
TR DYDX Trend desteğini kaybetmiş aşağıda tutabilecek pek güçlü bir destek yok altlar çatırdamaya başladı yavaş yavaş
inglês | turco |
---|---|
in | da |
down | aşağı |
for | aşağıda |
EN For example, you’ll want to check the images on your site to ensure that they’re not slowing everything down for your visitors.
TR Örneğin, ziyaretçileriniz için her şeyi yavaşlatmadıklarından emin olmak için sitenizdeki resimleri kontrol etmek isteyeceksiniz.
inglês | turco |
---|---|
images | resimleri |
check | kontrol |
your visitors | ziyaretçileriniz |
to | şeyi |
EN “Finally, I can see an overview of all the areas of my life in one place. Everything is broken down into actionable steps.”
TR "Sonunda hayatımın tüm alanlarına ait görevlerin özetini görebiliyorum. Her şey tek bir yerde ve eyleme dökülebilir adımlara bölünmüş durumda."
inglês | turco |
---|---|
place | yerde |
all | tüm |
the | durumda |
of | her |
everything | şey |
one | tek |
EN With 10+ apps and plugins, you’ll be able to review your upcoming tasks – and jot down new ones – no matter where you happen to be. Everything stays in perfect sync across all your devices.
TR 10+ uygulama ve eklenti ile, her nerede olursan ol, yaklaşan görevlerini gözden geçirebilir ve bu görevlere yenilerini ekleyebilirsin. Her şey tüm cihazların arasında mükemmel bir şekilde senkronize olur.
inglês | turco |
---|---|
upcoming | yaklaşan |
tasks | görevlerini |
review | gözden |
perfect | mükemmel |
sync | senkronize |
and | ve |
all | tüm |
EN An astronaut on board the space station must be able to do everything: make coffee, do the washing, set up experiments, carry out extra-vehicular activities, conduct interviews – simply everything.
TR Bir uzay istayonundaki astronot ise her şeyi becerebilmek zorundadır: kahve yapabilmeli, çamaşır yıkayabilmeli, deneyleri düzenleyebilmeli, dış gövdedeki işleri uygulayabilmeli, röportajlar yapabilmeli; kısacası her şeyi yapabilmelidir.
inglês | turco |
---|---|
space | uzay |
coffee | kahve |
interviews | röportajlar |
the | ise |
out | dış |
to | şeyi |
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
Mostrando 50 de 50 traduções