EN Computers Pc Screen Monitor Computer monitor Personal computer Repair company Repair Green Desktop computer Computer network Computer repair
"should monitor my" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Computers Pc Screen Monitor Computer monitor Personal computer Repair company Repair Green Desktop computer Computer network Computer repair
TR Bilgisayarlar Pc Ekran Monitör Bilgisayar ekranı Kişisel bilgisayar Onarım şirketi Tamir etmek Yeşil Masaüstü bilgisayar Bilgisayar ağı Bilgisayar tamiri
inglês | turco |
---|---|
screen | ekran |
personal | kişisel |
green | yeşil |
company | şirketi |
network | ağı |
desktop | masaüstü |
pc | pc |
computers | bilgisayarlar |
computer | bilgisayar |
EN Technology Computers Monitor Personal computer Computer monitor Computer repair Desktop computer Computer network Blue
TR Teknoloji Bilgisayarlar Monitör Kişisel bilgisayar Bilgisayar ekranı Bilgisayar tamiri Masaüstü bilgisayar Bilgisayar ağı Mavi
inglês | turco |
---|---|
personal | kişisel |
blue | mavi |
network | ağı |
technology | teknoloji |
desktop | masaüstü |
computers | bilgisayarlar |
computer | bilgisayar |
EN Any site owner should monitor web traffic analysis and the audience?s sources to use this information to their advantage
TR Herhangi bir site sahibi, bu bilgileri kendi avantajlarına kullanmak için web trafiği analizini ve hedef kitlenin kaynaklarını izlemelidir
inglês | turco |
---|---|
traffic | trafiği |
analysis | analizini |
sources | kaynakları |
information | bilgileri |
this | bu |
site | site |
web | web |
owner | sahibi |
and | ve |
any | herhangi |
to | için |
to use | kullanmak |
EN What are the main reasons that I should monitor my media mentions?
TR Medyamda bahseden izlememin başlıca nedenleri nelerdir?
inglês | turco |
---|---|
reasons | nedenleri |
what are | nelerdir |
EN What are the main reasons that I should monitor my media mentions?
TR Medyamda bahseden izlememin başlıca nedenleri nelerdir?
inglês | turco |
---|---|
reasons | nedenleri |
what are | nelerdir |
EN An amendment request by addendum should be duly substantiated and should include all necessary information for the Contracting Authority (is EUD under the direct management modality) for taking an informed decision on the request.
TR Zeyilname yoluyla yapılan bir değişiklik talebi gerekçelendirilmeli ve Sözleşme Makamının (doğrudan yönetim usulüne göre AB Türkiye Delegasyonu) gerekli kararı alabilmesi için ilgili tüm bilgileri içermelidir.
inglês | turco |
---|---|
amendment | değişiklik |
information | bilgileri |
direct | doğrudan |
management | yönetim |
decision | karar |
on | ilgili |
should | ne |
all | tüm |
necessary | gerekli |
and | ve |
request | talebi |
by | göre |
the | bir |
EN This has led many governments to question whether they should control citizens' right to encrypt data or communications and if governments should have the right to decrypt private information.
TR Bu da çoğu hükümeti, vatandaşların verilerini ve iletişimlerini şifreleme hakkını kontrol edip etmemelerini ya da hükümetlerin gizli bilgilerin şifresini çözme hakkına sahip olup olmamalarını sorgulamaya itti.
inglês | turco |
---|---|
control | kontrol |
citizens | vatandaşların |
data | verilerini |
private | gizli |
information | bilgilerin |
this | bu |
the | olup |
to | sahip |
right | hakkını |
and | ve |
EN Brands on Twitter should not forget that correct information, speed, and humor are all decisive, and they should build all their strategies on these points
TR Markalar Twitter?da; doğru bilgi, hız ve mizahın belirleyici olduğunu unutmamalıdır ve tüm stratejilerini bunun üzerine kurgulamalıdır
inglês | turco |
---|---|
brands | markalar |
information | bilgi |
speed | hız |
strategies | stratejilerini |
all | tüm |
on | üzerine |
and | ve |
EN In order to ensure a positive impact, comprehensive analyses should be performed and a roadmap should be determined.Brands need to shake off the noise of standard communications and seek to be different
TR İyi bir etki bırakmak adına kapsamlı analizler yapılmalı ve yol haritası belirlenmelidir
inglês | turco |
---|---|
impact | etki |
comprehensive | kapsamlı |
and | ve |
off | bir |
EN It is important to note that not every customer message should be a ticket, that's why there should be different ways of interactif with companies, whether it's conversational or through a ticket system
TR Her müşteri mesajının bir bilet olmaması gerektiğine dikkat etmek önemlidir, bu yüzden ister sohbet ister bir bilet sistemi aracılığıyla şirketlerle etkileşimin farklı yolları olmalıdır
inglês | turco |
---|---|
customer | müşteri |
ticket | bilet |
ways | yollar |
should be | olmalıdır |
system | sistemi |
important | önemlidir |
message | mesaj |
should | olmalı |
different | farklı |
its | bu |
EN If you will define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an E-Commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde SSL tanımlayacaksanız standart SSL sertifikası, E-Ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ev | ev |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
or | veya |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
and | ve |
to | sağlamak |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN If you are going to define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an e-commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde ssl tanımlayacaksanız standart ssl sertifikası, e-ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
ev | ev |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
to | sağlamak |
and | ve |
or | veya |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN Firewall should be used or attention should be paid to port status on routers on gateways to prevent unauthorized connections
TR Güvenlik duvarı kullanılmalıdır ya da yetkisiz bağlantıları önlemek için ağ geçitlerindeki yönlendiricilerdeki port durumlarına dikkat edilmelidir
inglês | turco |
---|---|
attention | dikkat |
unauthorized | yetkisiz |
connections | bağlantıları |
to | için |
prevent | önlemek |
EN Privacy impact assessment should be applied in AI studies where high risk is foreseen in terms of protection of personal data, and the legality of data processing activity should be decided within this framework.
TR Kişisel verilerin korunması açısından yüksek risk öngörülen YZ çalışmalarında mahremiyet etki değerlendirmesi uygulanmalı ve veri işleme faaliyetinin hukuka uygunluğuna bu çerçevede karar verilmelidir.
inglês | turco |
---|---|
impact | etki |
high | yüksek |
risk | risk |
processing | işleme |
within | de |
protection | korunması |
in terms of | açısından |
and | ve |
this | bu |
data | veri |
personal | kişisel |
EN Risk assessment procedures for the protection of personal data should be adopted and an implementation matrix should be established on the basis of sector/application/hardware/software.
TR Kişisel verilerin korunmasına yönelik risk değerlendirme prosedürleri benimsenmeli ve sektör/uygulama/donanım/yazılım temelinde bir uygulama matrisi oluşturulmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
risk | risk |
assessment | değerlendirme |
protection | korunması |
data | verilerin |
sector | sektör |
and | ve |
hardware | donanım |
software | yazılım |
application | uygulama |
personal | kişisel |
EN You bought it, it should last, and you should be able to fix it—so buy repairable smartphones.
TR Satın aldınız, uzun ömürlü olmalı ve tamir edebilmelisiniz - bu yüzden tamir edilebilir telefonlar satın alın.
inglês | turco |
---|---|
should | olmalı |
fix | tamir |
so | yüzden |
buy | satın |
and | ve |
EN You bought it, it should last, and you should be able to fix it—so buy repairable laptops.
TR Satın aldınız, uzun ömürlü olmalı ve tamir edebilmelisiniz - bu yüzden tamir edilebilir dizüstü bilgisayarlar satın alın.
inglês | turco |
---|---|
should | olmalı |
fix | tamir |
so | yüzden |
buy | satın |
and | ve |
EN If you will define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an E-Commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde SSL tanımlayacaksanız standart SSL sertifikası, E-Ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ev | ev |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
or | veya |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
and | ve |
to | sağlamak |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN If you are going to define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an e-commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde ssl tanımlayacaksanız standart ssl sertifikası, e-ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
ev | ev |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
to | sağlamak |
and | ve |
or | veya |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN Firewall should be used or attention should be paid to port status on routers on gateways to prevent unauthorized connections
TR Güvenlik duvarı kullanılmalıdır ya da yetkisiz bağlantıları önlemek için ağ geçitlerindeki yönlendiricilerdeki port durumlarına dikkat edilmelidir
inglês | turco |
---|---|
attention | dikkat |
unauthorized | yetkisiz |
connections | bağlantıları |
to | için |
prevent | önlemek |
EN An amendment request by addendum should be duly substantiated and should include all necessary information for the Contracting Authority (is EUD under the direct management modality) for taking an informed decision on the request.
TR Zeyilname yoluyla yapılan bir değişiklik talebi gerekçelendirilmeli ve Sözleşme Makamının (doğrudan yönetim usulüne göre AB Türkiye Delegasyonu) gerekli kararı alabilmesi için ilgili tüm bilgileri içermelidir.
inglês | turco |
---|---|
amendment | değişiklik |
information | bilgileri |
direct | doğrudan |
management | yönetim |
decision | karar |
on | ilgili |
should | ne |
all | tüm |
necessary | gerekli |
and | ve |
request | talebi |
by | göre |
the | bir |
EN Privacy impact assessment should be applied in AI studies where high risk is foreseen in terms of protection of personal data, and the legality of data processing activity should be decided within this framework.
TR Kişisel verilerin korunması açısından yüksek risk öngörülen YZ çalışmalarında mahremiyet etki değerlendirmesi uygulanmalı ve veri işleme faaliyetinin hukuka uygunluğuna bu çerçevede karar verilmelidir.
inglês | turco |
---|---|
impact | etki |
high | yüksek |
risk | risk |
processing | işleme |
within | de |
protection | korunması |
in terms of | açısından |
and | ve |
this | bu |
data | veri |
personal | kişisel |
EN Risk assessment procedures for the protection of personal data should be adopted and an implementation matrix should be established on the basis of sector/application/hardware/software.
TR Kişisel verilerin korunmasına yönelik risk değerlendirme prosedürleri benimsenmeli ve sektör/uygulama/donanım/yazılım temelinde bir uygulama matrisi oluşturulmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
risk | risk |
assessment | değerlendirme |
protection | korunması |
data | verilerin |
sector | sektör |
and | ve |
hardware | donanım |
software | yazılım |
application | uygulama |
personal | kişisel |
EN Nevertheless, debate continues about whether vaccination should be made the prerequisite, for example, for attendance of events or whether care staff should be obliged to have a vaccination
TR Yine de aşının örneğin etkinliklere katılabilmek için ön koşul olarak belirlenmesi ve sağlık bakımı personelinin aşı olmakla yükümlü kılınmasının gerekip gerekmediği hakkında tartışmalar var
inglês | turco |
---|---|
vaccination | aşı |
care | bakım |
of | in |
about | hakkında |
EN City planners should have more courage to try out new things, and should stick to their guns when they face resistance or criticism, be it with regard to passive house developments or free local public transport.
TR Şehir planlamacıların yenilikler konusunda daha cesur olmaları ve enerji tüketmeyen konut alanları ya da ücretsiz toplu taşıma gibi konularda eleştiriler ve karşı tavırlar olsa bile çözümde ısrarcı olmaları gerekiyor.
inglês | turco |
---|---|
transport | taşıma |
free | ücretsiz |
and | ve |
out | da |
have | ya |
EN The first economic stimulus programs to get the economy going again have already been outlined. What mistakes should be avoided, what course should be set?
TR Ekonomiyi yeniden canlandırmak için şimdiden ekonomik program hazırlıkları yapılıyor. Hangi hatalardan kaçınılması, hangi yol ayrımlarına gidilmesi gerekir?
inglês | turco |
---|---|
again | yeniden |
already | şimdiden |
economic | ekonomik |
to | için |
EN This has led many governments to question whether they should control citizens' right to encrypt data or communications and if governments should have the right to decrypt private information.
TR Bu da çoğu hükümeti, vatandaşların verilerini ve iletişimlerini şifreleme hakkını kontrol edip etmemelerini ya da hükümetlerin gizli bilgilerin şifresini çözme hakkına sahip olup olmamalarını sorgulamaya itti.
inglês | turco |
---|---|
control | kontrol |
citizens | vatandaşların |
data | verilerini |
private | gizli |
information | bilgilerin |
this | bu |
the | olup |
to | sahip |
right | hakkını |
and | ve |
EN At IBM, we believe AI should make all of us better at our jobs, and that the benefits of the AI era should touch the many, not just the elite few.
TR IBM'de biz, yapay zekanın hepimizi işlerimizde daha iyi hale getirmesi ve yapay zeka çağının sağladığı avantajların sadece seçkin bir azınlığa değil, pek çok kişiye dokunması gerektiğine inanıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
benefits | avantajlar |
we believe | inanıyoruz |
at | de |
we | biz |
better | daha iyi |
and | ve |
many | pek |
few | bir |
the | değil |
EN A uniform standard has not yet been adopted to determine how DNT requests should be interpreted and what actions should be taken by websites and third parties
TR DNT taleplerinin nasıl yorumlanması gerektiği ve web siteleri ve üçüncü tarafların hangi adımları atması gerektiğiyle ilgili henüz belirli bir standart oluşmamıştır
inglês | turco |
---|---|
standard | standart |
parties | taraflar |
and | ve |
third | üçüncü |
yet | henüz |
websites | siteleri |
how | nasıl |
EN It is important to note that not every customer message should be a ticket, that's why there should be different ways of interacting with companies, whether it's conversational or through a ticket system
TR Her müşteri mesajının bir bilet olmaması gerektiğine dikkat etmek önemlidir, bu yüzden ister sohbet ister bir bilet sistemi aracılığıyla şirketlerle etkileşimin farklı yolları olmalıdır
inglês | turco |
---|---|
customer | müşteri |
ticket | bilet |
ways | yollar |
should be | olmalıdır |
system | sistemi |
important | önemlidir |
message | mesaj |
should | olmalı |
different | farklı |
its | bu |
EN In general, you should only operate one Pinterest account. That account should be your authentic presence on Pinterest.
TR Genel olarak yalnızca tek bir Pinterest hesabını yönetmeniz gerekir. Bu hesap sizin Pinterest'teki kendi gerçek varlığınız olmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
presence | varlığını |
should be | olmalıdır |
general | genel |
that | gerçek |
should | olmalı |
only | yalnızca |
you | bu |
your | sizin |
EN Find the information you need to make Elsevier products and solutions available to your user communities and to help manage and monitor your account.
TR Elsevier ürünleri ve çözümlerini kurumlarınızın kullanımına sunmak ve hesabınızı yönetmek ve takip etmek için ihtiyaç duyduğunuz bilgileri bulun.
inglês | turco |
---|---|
find | bulun |
user | kullanım |
elsevier | elsevier |
your account | hesabınızı |
manage | yönetmek |
account | hesabı |
monitor | takip |
information | bilgileri |
need | ihtiyaç |
products | ürünleri |
and | ve |
EN Monitor your competitor’s ad copies and landing pages
TR Rakiplerinizin reklam kopyalarını ve varış sayfalarını görüntüleyin
inglês | turco |
---|---|
ad | reklam |
pages | sayfalarını |
and | ve |
EN Monitor your ranking progress on desktop and mobile.
TR Masaüstü ve mobilde sıralama konusundaki gelişiminizi takip edin.
inglês | turco |
---|---|
ranking | sıralama |
mobile | mobilde |
desktop | masaüstü |
and | ve |
EN It also provides participating funders and institutions with dashboard reporting in order to monitor and track compliance.
TR Ayrıca uyumu izleyebilmeleri ve takip edebilmeleri için katılımcı finansör ve kuruluşlara pano üzerinden raporlama imkanı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
reporting | raporlama |
track | takip |
and | ve |
EN Monitor your backlink profile and keep it clean for the long run
TR Backlink profilinizi izleyin ve uzun süre boyunca temiz tutun
inglês | turco |
---|---|
backlink | backlink |
clean | temiz |
monitor | izleyin |
long | uzun |
for | boyunca |
and | ve |
EN Monitor your business reputation
TR İşletme itibarınızı izleyin
inglês | turco |
---|---|
monitor | izleyin |
EN Monitor your customers’ opinion and jump to the very review you need to reply. The tool will bring you to the platform where the review has been created, so that you’ll be able to respond to it quickly.
TR Müşterilerinizin görüşlerini takip edin ve yanıtlamanız gereken değerlendirmeye geçiş yapın. Araç, sizi değerlendirmenin oluşturulduğu yere götürür bu sayede daha hızlı cevap verebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
need | gereken |
your customers | müşterilerinizin |
quickly | hızlı |
to | yapın |
the | araç |
that | sizi |
and | ve |
EN What You Can Monitor with Position Tracking
TR Pozisyon İzleme ile neleri takip edebilirsin
inglês | turco |
---|---|
what | neleri |
position | pozisyon |
with | ile |
tracking | takip |
EN Here you can monitor keyword rankings for your website or a competitor and track any movements
TR Burada, websiteniz veya rakibiniz websitesi için anahtar kelime sıralamalarını ve herhangi bir hareketi izleyebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
rankings | sıralamalarını |
or | veya |
here | burada |
for | için |
any | herhangi |
a | bir |
and | ve |
EN You can also monitor the pages that started or stopped performing for a particular query, be it the pages of your website or the ones of your competitor.
TR Ayrıca, isterse sizin website sayfanız olsun isterse rakibinizin, belirli bir sorgu için çalışmayı durduran veya başlatan sayfaları izleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
query | sorgu |
website | website |
pages | sayfaları |
ones | bir |
also | ayrıca |
for | için |
or | veya |
of | in |
EN Monitor how a website performs across different locations and devices such as desktop, smartphone or tablet. You can also compare the search volume from different regions to one another.
TR Websitesinin farklı konumlarda ve masaüstü, akıllı telefon veya tablet gibi cihazlarda nasıl performans gösterdiğini izleyin. Ayrıca, farklı bölgeler arasındaki arama hacmini de karşılaştırabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
devices | cihazlarda |
tablet | tablet |
search | arama |
volume | hacmini |
regions | bölgeler |
desktop | masaüstü |
can | performans |
and | ve |
smartphone | akıllı telefon |
different | farklı |
or | veya |
how | nasıl |
EN Securing your website is vital for every website today, not just those dealing with sensitive information. With this report you can easily monitor your site’s security status.
TR Websitenizi güvene almak, sadece hassas bilgiler ile uğraşanlar için değil, bu günlerde her websitesi için hayati derecede önemli. Bu rapor ile websitenizin güvenlik durumunu kolaylıkla izleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
vital | hayati |
sensitive | hassas |
information | bilgiler |
report | rapor |
security | güvenlik |
status | durumunu |
your website | websitenizin |
easily | kolaylıkla |
this | bu |
with | ile |
just | sadece |
for | için |
EN The Semrush SEO audit reports will regularly monitor your website, to make sure that its health is ever-improving, and you catch all upcoming issues before they become trouble.
TR Semrush SEO denetleme raporları, websitenizin sağlığının sürekli geliştiğinden emin olmak için websitenizi düzenli olarak izleyecek ve hataları sorun haline gelmeden önce yakalayacaksınız.
inglês | turco |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
health | sağlığı |
issues | sorun |
your website | websitenizin |
its | in |
all | sürekli |
reports | raporları |
regularly | düzenli olarak |
and | ve |
EN Monitor Performance of Articles Published on Third-Party Websites
TR Üçüncü-Parti Websitelerinde Yayınlanan Makalelerin Performanslarını İzleyin
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
published | yayınlanan |
EN Monitor Ad Copy And Landing Pages
TR Reklam Kopyasını ve Varış Sayfalarını izleyin
inglês | turco |
---|---|
ad | reklam |
monitor | izleyin |
and | ve |
pages | sayfalarını |
EN Monitor ad copy of your successful competitors!
TR Başarılı rakiplerinizin reklamlarının kopyasını izleyin!
inglês | turco |
---|---|
competitors | rakiplerinizin |
successful | başarılı |
copy of | kopyasını |
monitor | izleyin |
of | nın |
EN Monitor your rankings over time and chart your performance against your competitors’. Get scheduled reports, straight to your inbox.
TR Sıralamanızı zaman içinde izleyin ve performansınızı rakiplerinizle karşılaştırın. Planlanan raporlar doğrudan gelen kutunuza iletilsin.
inglês | turco |
---|---|
time | zaman |
reports | raporlar |
straight | doğrudan |
against | karşı |
and | ve |
performance | performans |
to | izleyin |
EN Rank Tracker lets you monitor your Google rankings on desktop and mobile across 170 countries.
TR Sıralama Takipçisi Google sıralamalarınızı masaüstü ve mobilde 170 ülkeden takip etmenize olanak tanır.
inglês | turco |
---|---|
mobile | mobilde |
desktop | masaüstü |
rank | sıralama |
tracker | takip |
you | etmenize |
rankings | sıralamalarını |
and | ve |
EN Monitor your SEO health, check your backlinks, and see all the keywords that bring you traffic.
TR SEO sağlığınızı izleyin, backlinklerinizi denetleyin, ve size trafik getiren tüm anahtar kelimeleri görün.
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
health | sağlığı |
keywords | anahtar |
traffic | trafik |
monitor | izleyin |
see | görün |
all | tüm |
and | ve |
the | size |
Mostrando 50 de 50 traduções