EN Colorfully-detailed recipe book to inspire your imagination. Share your own recipe ideas with #foreoimagination
EN Colorfully-detailed recipe book to inspire your imagination. Share your own recipe ideas with #foreoimagination
TR Hayal gücünüze ilham verecek, rengarenk tarif kitabı. #foreoimagination etiketi ile kendi tariflerinizi paylaşın.
inglês | turco |
---|---|
book | kitabı |
share | paylaşın |
with | ile |
EN 11.5.1. Number of deaths, missing persons and persons affected by disaster per 100,000 people 11.5.2. Direct disaster economic loss in relation to global GDP, including disaster damage to critical infrastructure and disruption of basic services
TR 11.5.1. 100 000 kişi başına afetlerden etkilenen, kaybolan ve ölen kişi sayısı 11.5.2. Afetin kritik altyapının hasar görmesi ve temel hizmetlerin bozulmasına verdiği zararı kapsayan doğrudan ekonomik kayıpların küresel GSYH'ye oranı
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
affected | etkilenen |
people | kişi |
direct | doğrudan |
economic | ekonomik |
global | küresel |
critical | kritik |
infrastructure | altyapı |
basic | temel |
services | hizmetlerin |
damage | hasar |
EN Recipe Ingredients and Kitchen Utensils
TR Yemek Tarifi İçerikleri ve Mutfak Gereçleri
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
kitchen | mutfak |
EN Open Recipe Book with Seafood and Spices
TR Kapağı Açık Yemek Tarifi Kitabı ile Deniz Ürünleri ve Baharatlar
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
book | kitabı |
and | ve |
with | ile |
EN Our recipe for success? Vibrantly central locations, combined with modern technology, reliable service, and great cuisine. Together, these elements create a place where meetings become synonymous with inspiration.
TR Başarı reçetemiz nedir? Canlı, merkezi mekanlar, modern teknoloji, güvenilir hizmet ve harika yemeklerle bir araya geliyor. Bu unsurlar birleştiğinde toplantıların ilham duygusuyla eş anlamlı hale geldiği bir ortam sunuyor.
inglês | turco |
---|---|
central | merkezi |
locations | mekanlar |
modern | modern |
technology | teknoloji |
reliable | güvenilir |
service | hizmet |
great | harika |
inspiration | ilham |
success | başarı |
these | bu |
and | ve |
a | bir |
meetings | toplantılar |
EN Unlock the power of your Imagination with this exclusive, limited edition set which includes FOREO Imagination™ DIY Mask Base (100ml), Silicone Skincare Applicator, Pestle & Mortar and Recipe Book.
TR FOREO Imagination™ DIY Maske Bazı (100ml), Silikon Cilt Bakım Aplikatörü, Havan, Tokmak ve Tarif Kitabı içeren bu özel, sınırlı sayıda set ile Hayal Gücünüzün potansiyelini ortaya çıkarın.
EN Our recipe for success? Vibrantly central locations, combined with modern technology, reliable service, and great cuisine. Together, these elements create a place where meetings become synonymous with inspiration.
TR Başarı reçetemiz nedir? Canlı, merkezi mekanlar, modern teknoloji, güvenilir hizmet ve harika yemeklerle bir araya geliyor. Bu unsurlar birleştiğinde toplantıların ilham duygusuyla eş anlamlı hale geldiği bir ortam sunuyor.
inglês | turco |
---|---|
central | merkezi |
locations | mekanlar |
modern | modern |
technology | teknoloji |
reliable | güvenilir |
service | hizmet |
great | harika |
inspiration | ilham |
success | başarı |
these | bu |
and | ve |
a | bir |
meetings | toplantılar |
EN Our experts are ready to support to take your idea all the way from concept to recipe development – and test and iterate it at our on-site Product Development Centre
TR Uzmanlarımız, fikirlerinizi konseptten tarif geliştirmeye kadar götürmeye ve Ürün Geliştirme Merkezimizde yerinde test edip yinelemeye hazırdır
inglês | turco |
---|---|
test | test |
development | geliştirme |
and | ve |
to | kadar |
EN Powders can be sensitive to segregation, difficult to convey or tip, very sticky or added to a recipe in tiny amounts. We can help you handling them.
TR Paraguay, yetersiz beslenme ve sosyal güvenliği korumaya ilişkin zorlukları ele alan okul sütü programını yürütüyor.
inglês | turco |
---|---|
you | ve |
EN For Lebanese Bachir Ice Cream a good ice cream recipe is not enough. It needs to be combined with optimal processing technology and knowledge
TR Lübnanlı Bachir Ice Cream için, iyi bir dondurma tarifi yetmez. Bunun optimal işleme teknolojisi ve bilgi ile birleştirilmesi gerekir
inglês | turco |
---|---|
good | iyi |
needs | gerekir |
processing | işleme |
technology | teknolojisi |
and | ve |
combined | ile |
a | bir |
EN Combining our capabilities with our customers’ expertise is a winning recipe.
TR Becerilerimizi müşterilerimizin uzmanlığıyla birleştirdiğimizde, kaybetmemiz mümkün değil.
inglês | turco |
---|---|
our | de |
our customers | müşterilerimizin |
EN But with inline blending, sensing and feeding controls provide automatic adjustments to meet the quality parameters of the recipe, boosting both accuracy and precision
TR Ancak algılama ve besleme kontrolleri, inline karıştırma ile tarifin kalite parametrelerini karşılamak için otomatik ayarlar sunarak hem doğruluğu hem de hassasiyeti artırır
inglês | turco |
---|---|
inline | inline |
controls | kontrolleri |
automatic | otomatik |
meet | karşılamak |
quality | kalite |
blending | karıştırma |
and | ve |
both | de |
to | için |
of | in |
with | ile |
EN The improved recipe control translates into more consistent product quality – and huge savings.
TR Geliştirilmiş tarif kontrolü, daha tutarlı ürün kalitesi ve devasa tasarruflar anlamına gelir.
inglês | turco |
---|---|
improved | geliştirilmiş |
control | kontrolü |
consistent | tutarlı |
product | ürün |
quality | kalitesi |
and | ve |
more | daha |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
inglês | turco |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We conduct emergency assistance operations in disaster situations by means of providing in-kind and cash-based assistance to disaster affected communities
TR Olası bir afet durumunda, afetlerden etkilenen topluluklara ayni ve nakdi yardım sunarak acil yardım operasyonları yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
assistance | yardım |
disaster | afet |
affected | etkilenen |
communities | topluluklara |
and | ve |
operations | operasyonları |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
inglês | turco |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We conduct emergency assistance operations in disaster situations by means of providing in-kind and cash-based assistance to disaster affected communities
TR Olası bir afet durumunda, afetlerden etkilenen topluluklara ayni ve nakdi yardım sunarak acil yardım operasyonları yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
assistance | yardım |
disaster | afet |
affected | etkilenen |
communities | topluluklara |
and | ve |
operations | operasyonları |
EN Proportion of local governments that adopt and implement local disaster risk reduction strategies in line with the Sendai Framework for Disaster Risk Reduction 2015-2030 11.b.2
TR Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015-2030 doğrultusunda yerel afet risk azaltma stratejilerini benimseyen ve uygulayan yerel yönetimlerin oranı 11.b.2
inglês | turco |
---|---|
local | yerel |
and | ve |
disaster | afet |
risk | risk |
reduction | azaltma |
strategies | stratejilerini |
EN 13.1.1. Number of countries with national and local disaster risk reduction strategies 13.1.2. Number of deaths, missing persons and persons affected by disaster per 100,000 people
TR 13.1.1. Ulusal ve yerel düzeyde afet riski azaltma stratejileri olan ülkelerin sayısı 13.1.2. 100 000 kişi başına afetlerden etkilenen, kaybolan ve ölen kişi sayısı
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
disaster | afet |
risk | riski |
reduction | azaltma |
strategies | stratejileri |
affected | etkilenen |
people | kişi |
countries | ülkelerin |
national | ulusal |
local | yerel |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
inglês | turco |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We conduct emergency assistance operations in disaster situations by means of providing in-kind and cash-based assistance to disaster affected communities
TR Olası bir afet durumunda, afetlerden etkilenen topluluklara ayni ve nakdi yardım sunarak acil yardım operasyonları yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
assistance | yardım |
disaster | afet |
affected | etkilenen |
communities | topluluklara |
and | ve |
operations | operasyonları |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
inglês | turco |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We conduct emergency assistance operations in disaster situations by means of providing in-kind and cash-based assistance to disaster affected communities
TR Olası bir afet durumunda, afetlerden etkilenen topluluklara ayni ve nakdi yardım sunarak acil yardım operasyonları yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
assistance | yardım |
disaster | afet |
affected | etkilenen |
communities | topluluklara |
and | ve |
operations | operasyonları |
EN Disaster Prevention and Disaster Management: master's degree course at the University of Bonn
TR Afet önleme ve afet yönetimi: Bonn Üniversitesi master programı
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
and | ve |
management | yönetimi |
bonn | bonn |
prevention | önleme |
course | programı |
EN Further education to be prepared for everything: the master's degree course in Disaster Prevention and Disaster Management (KaVoMa) at the University of Bonn targets managers responsible for protecting the population and vital infrastructure
TR Eğitime devam etme ve her şey için hazırlıklı olma: Bonn Üniversitesi Afet Önleme ve Afet Yönetimi Master Programı (KaVoMa) halkın ve hayati önem taşıyan altyapının korunmasından sorumlu yönetici personel için tasarlanmış bir program
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
management | yönetimi |
bonn | bonn |
responsible | sorumlu |
vital | hayati |
infrastructure | altyapı |
course | programı |
and | ve |
the | etme |
EN We initiated post-disaster rehabilitation and needs assessment activities following the Bam Earthquake of 2003. These were continued until 2007.
TR 2003’ün sonunda, İran’ın Bem şehrinde meydana gelen deprem sonrasında ihtiyaç tespitleri ve afet sonrası iyileştirme çalışmalarımızı başlattık. Çalışmalarımız 2007 yılına kadar devam etti.
inglês | turco |
---|---|
earthquake | deprem |
needs | ihtiyaç |
disaster | afet |
and | ve |
continued | devam |
the | gelen |
EN We conducted disaster response activities following the earthquake. These were continued with rehabilitation activities until 2010.
TR Deprem sonrasında Keşmir’de başlayan acil yardım ve iyileştirme çalışmalarımızı 2010 yılı sonuna kadar sürdürdük.
inglês | turco |
---|---|
earthquake | deprem |
these | ve |
with | kadar |
EN Disaster Preparedness and Risk Reduction
TR Afet Hazırlık ve Risk Azaltma
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
and | ve |
risk | risk |
reduction | azaltma |
EN We set up tent classrooms and deliver educational materials for children who were cut off from formal education during the disaster period. We ensure the continuity of activities by providing trainer trainings.
TR Afet döneminde örgün eğitimden kopan çocuklar için çadır sınıflar kuruyor ve eğitim malzemeleri ulaştırıyoruz. Eğitmen eğitimleri vererek faaliyetlerin sürekliliğini sağlıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
materials | malzemeleri |
disaster | afet |
period | döneminde |
children | çocuklar |
tent | çadır |
and | ve |
of | in |
for | için |
education | eğitim |
EN With our livelihoods programs, we aim to enable disaster-affected communities and individuals to access sources of regular income and lead independent lives.
TR Afetten etkilenen birey ve toplulukların kendi ayakları üzerinde durmalarını ve gelir elde edebilecekleri fırsatlara erişebilmelerini hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
communities | toplulukların |
individuals | birey |
income | gelir |
affected | etkilenen |
and | ve |
with | elde |
to | üzerinde |
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
inglês | turco |
---|---|
health | sağlık |
hygiene | hijyen |
disaster | afet |
access | erişim |
clean | temiz |
water | su |
serious | ciddi |
risks | risk |
community | toplum |
based | temelli |
and | ve |
to | e |
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
inglês | turco |
---|---|
capacity | kapasite |
building | yapı |
and | ve |
coordination | koordinasyon |
disaster | afet |
individuals | birey |
communities | topluluk |
activities | çalışmaları |
on | ilgili |
for | sonrasında |
institutions | kurumlar |
EN We hold information sessions and refer disaster-affected individuals to services. We provide support to help them overcome physical and psychological impacts they experience.
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
them | karşı |
support | temel |
and | ve |
EN Following the Earthquake of March 8th we conducted a needs asssessment and as part of disaster response activities distributed NFIs such as hygiene products and kitchen appliances.
TR Elazığ’da 8 Mart tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında, ihtiyaç tespit çalışmaları yürüttük. Acil yardım operasyonu kapsamında temizlik malzemeleri, mutfak araç gereçleri gibi gıda dışı malzemeler dağıttık.
inglês | turco |
---|---|
earthquake | deprem |
march | mart |
distributed | dağıttık |
kitchen | mutfak |
needs | ihtiyaç |
activities | çalışmaları |
the | araç |
following | da |
as | gibi |
EN Information sessions were provided in order to address non-structural risks and raise disaster awareness
TR Simav Depremi sonrasında temel afet bilincinin yükseltilmesi ve yapısal olmayan risklerin azaltılması alanında halkın bilgilendirmesini sağladık
inglês | turco |
---|---|
address | alan |
risks | risklerin |
and | ve |
disaster | afet |
structural | yapısal |
to | sonrasında |
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
inglês | turco |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
provide | sunan |
communities | toplulukların |
affected | etkilenen |
cash | nakit |
we started | başladık |
food | gıda |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
to | e |
by | göre |
with | ile |
EN We began acting as the executive partner of Civil Society Disaster Platform, which was established as part of STL’s Strengthening Civil Society Program.
TR Sivil Toplumun Güçlendirilmesi Programı kapsamında kurulan Sivil Toplum Afet Platformu’nun yürütücülüğünü yapmaya başladık.
inglês | turco |
---|---|
began | başladı |
civil | sivil |
disaster | afet |
established | kurulan |
strengthening | güçlendirilmesi |
program | programı |
society | toplum |
EN Following the Soma disaster that cost the lives of 301 miners, STL conducted coordination and information activities.
TR Soma’da kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin hayatını kaybettiği afet sonrası koordinasyon ve bilgilendirme çalışmaları yaptık.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
coordination | koordinasyon |
and | ve |
information | bilgilendirme |
activities | çalışmaları |
of | nedeniyle |
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
inglês | turco |
---|---|
needs | ihtiyaç |
through | göre |
plan | plan |
our | ve |
EN Our teams arrive in disaster-struck locations within 48-hours and conduct regular needs assessments to plan our next step.
TR Afete müdahale ekiplerimizi gerekli ekipmanlarla afet bölgesine 48 saat içinde ulaştırıyor, acil yardım operasyonu süresince ihtiyaç analizlerimizi güncelleyerek bir sonraki adımımızı planlıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
hours | saat |
needs | ihtiyaç |
next | sonraki |
step | adım |
in | içinde |
EN The COVID-19 pandemic, which officially entered our agenda with the detection of the first case in Turkey in March, increased the risks faced by those affected by the disaster while affecting everyone’s lives
TR Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın tespit edilmesiyle resmi olarak gündemimizi işgal eden COVID-19 salgını, herkesin hayatını etkilerken afetten etkilenenlerin karşılaştığı riskleri daha da artırdı
inglês | turco |
---|---|
pandemic | salgın |
detection | tespit |
march | mart |
risks | riskleri |
in | da |
first | ilk |
EN Elazığ Earthquake: After the earthquake that occurred in Elazığ on January 24, we carried out humanitarian works together with the Disaster Platform after identifying the needs and the situation
TR Elazığ Depremi: 24 Ocak’ta Elazığ’da meydana gelen depremin ardından ihtiyaç ve durum tespiti yaparak Afet Platformu ile beraber insani yardım çalışmaları yürüttük
inglês | turco |
---|---|
elazığ | elazığ |
disaster | afet |
platform | platformu |
situation | durum |
needs | ihtiyaç |
in | da |
and | ve |
with | ile |
EN With our livelihoods activities, we aim to enable disaster-affected individuals to lead independent lives without being dependent on external support
TR Geçim Kaynağını Destekleme çalışmalarımızla afetten etkilenen bireylerin geçimlerinin yardımlara bağımlı kalmadan sağlayabilmelerini amaçlıyoruz
inglês | turco |
---|---|
individuals | bireylerin |
support | destekleme |
affected | etkilenen |
without | kalmadan |
EN We run field operations in seasonal agriculture areas where children have to live in disaster conditions, organizing activities that will contribute to their education.
TR Mevsimlik tarım alanlarında afet koşullarında yaşamak zorunda kalan çocuklar için mevsimlik gezici tarım sahalarında ve Hayata Destek Evlerimizde eğitimlerine destek olacak etkinlikler düzenliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
seasonal | mevsimlik |
agriculture | tarım |
disaster | afet |
activities | etkinlikler |
have to | zorunda |
children | çocuklar |
their | ve |
that | hayata |
will | olacak |
conditions | koşullar |
have | ya |
to | için |
EN Support to recover a Word document from temporary files when data disaster occurs.
TR Bir Word belgesini tempodan kurtarma desteğirary veri felaketi meydana geldiğinde dosyalar.
inglês | turco |
---|---|
files | dosyalar |
data | veri |
occurs | meydana |
word | word |
a | bir |
EN Disaster Preparedness and Risk Reduction
TR Afet Hazırlık ve Risk Azaltma
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
and | ve |
risk | risk |
reduction | azaltma |
Mostrando 50 de 50 traduções