EN Real-Time Protection against Real-Time Threats
"real time understanding" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Real-Time Protection against Real-Time Threats
TR Gerçek Zamanlı Tehditlere Karşı Gerçek Zamanlı Koruma
inglês | turco |
---|---|
protection | koruma |
threats | tehditlere |
real | gerçek |
time | zamanlı |
against | karşı |
EN Real-Time Data Gives Real-Time Guidance So You Can Be More Effective
TR Gerçek Zamanlı Veriler Gerçek Zamanlı Öneriler Sunar, Böylece Daha Etkili Olursunuz
inglês | turco |
---|---|
gives | sunar |
effective | etkili |
time | zamanlı |
so | böylece |
more | daha |
real | gerçek |
data | veriler |
EN Real-Time Protection against Real-Time Threats
TR Gerçek Zamanlı Tehditlere Karşı Gerçek Zamanlı Koruma
inglês | turco |
---|---|
protection | koruma |
threats | tehditlere |
real | gerçek |
time | zamanlı |
against | karşı |
EN Add backlinks you have built manually or you have found in Google Search Console, Ahrefs, Semrush, Majestic, Moz etc. and get a real picture of your inbound links profile in real time.
TR Manuel olarak oluşturduğunuz veya Google Arama Konsolu, Ahrefler, Semrush, Majestic, Moz vb. Öğelerinde bulduğunuz backlink'leri ekleyin ve gerçek zamanlı olarak backlink profilinizin gerçek bir resmini alın.
inglês | turco |
---|---|
manually | manuel |
console | konsolu |
semrush | semrush |
moz | moz |
real | gerçek |
picture | resmini |
time | zamanlı |
get | alın |
add | ekleyin |
or | veya |
a | bir |
search | arama |
EN Real-time inventory enables real guest satisfaction
TR Gerçek zamanlı envanter gerçek konuk memnuniyeti sağlar
inglês | turco |
---|---|
inventory | envanter |
enables | sağlar |
real | gerçek |
guest | konuk |
satisfaction | memnuniyeti |
time | zamanlı |
EN With our smart, configurable technology, you can balance operational objectives with security, in real time, in the real world
TR Akıllı, yapılandırılabilir teknolojimiz sayesinde operasyonel hedefleriniz ile gerçek dünyada güvenli ve gerçek zamanlı çalışma arasında denge sağlayabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
balance | denge |
operational | operasyonel |
real | gerçek |
world | dünyada |
smart | akıllı |
you can | sağlayabilirsiniz |
time | zamanlı |
our | ve |
EN Statistics shown on this page are not updated real-time, it takes around 24 hours to be updated with the real values.
TR Bu sayfada görüntülenen istatistikler anlık değerler olmayıp, gerçek istatistikler arasında 24 saate kadar gecikme olabilmektedir.
inglês | turco |
---|---|
page | sayfada |
real | gerçek |
values | değerler |
this | bu |
around | de |
to | kadar |
the | arasında |
EN Add backlinks you have built manually or you have found in Google Search Console, Ahrefs, Semrush, Majestic, Moz etc. and get a real picture of your inbound links profile in real time.
TR Manuel olarak oluşturduğunuz veya Google Arama Konsolu, Ahrefler, Semrush, Majestic, Moz vb. Öğelerinde bulduğunuz backlink'leri ekleyin ve gerçek zamanlı olarak backlink profilinizin gerçek bir resmini alın.
inglês | turco |
---|---|
manually | manuel |
console | konsolu |
semrush | semrush |
moz | moz |
real | gerçek |
picture | resmini |
time | zamanlı |
get | alın |
add | ekleyin |
or | veya |
a | bir |
search | arama |
EN We appreciate your patience and understanding during this time.
TR Sabrınız ve anlayışınız için teşekkür ederiz.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN At the same time, we should adjust our understanding of 'mistakes' by not regarding the early 'failure' of an idea as a defeat, but as an important step towards future viability.
TR Aynı zamanda da “hata” anlayışımızı, bir fikrin erken “başarısızlığa uğramasını” yenilgi olarak değil, bilakis geleceğe yönelik önemli bir adım olarak değerlendirecek biçimde uyarlamalıyız.
inglês | turco |
---|---|
time | zamanda |
of | ın |
not | değil |
early | erken |
step | adım |
future | geleceğe |
as | olarak |
at | de |
towards | yönelik |
an | bir |
EN Understanding where edge computing is headed can help you design networks that are interoperable, rather than incompatible, over time.
TR Edge bilişimin nereye gittiğini anlamak, zaman içinde uyumsuz olmaktan ziyade birlikte çalışabilir ağlar tasarlamanıza yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
networks | ağlar |
rather | ziyade |
time | zaman |
edge | edge |
where | nereye |
help | yardımcı |
can | olabilir |
over | içinde |
you | anlamak |
EN Talk to each other, reason things out with someone else, but let there be no gossip or criticism of one another. Instead let the understanding, love and peace of the program grow in you one day at a time.
TR Birbirinizle konuşun, bir başkası ile aranızda bir mantık yürütün, ancak birbiriniz hakkında dedikodu veya eleştiri olmasın. Bunun yerine programın anlayışı, sevgisi ve huzurunun gün be gün içinizde büyümesine izin verin.
inglês | turco |
---|---|
instead | bunun yerine |
program | programı |
to | hakkında |
and | ve |
at | nda |
or | veya |
a | bir |
with | ile |
EN You can simply login to the Dashboard (https://dash.radaar.io/) at any time for access to real-time reports and get up-to-the-second information about any commissions you have earned.
TR Gerçek zamanlı raporlara erişmek ve kazandığınız komisyonlar hakkında en güncel bilgileri almak için istediğiniz zaman Dashboard?a (https://dash.radaar.io/) giriş yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
https | https |
information | bilgileri |
real | gerçek |
dash | dash |
time | zamanlı |
you can | yapabilirsiniz |
at | nda |
and | ve |
about | hakkında |
get | almak |
access | erişmek |
login | giriş |
EN Creating a real-time ranked list is as simple as updating a user's score each time it changes
TR Gerçek zamanlı sıralı liste oluşturmak, değişen kullanıcı puanını güncellemek kadar basittir
inglês | turco |
---|---|
list | liste |
real | gerçek |
time | zamanlı |
users | kullanıcı |
is | oluşturmak |
a | kadar |
EN YouTube Views & Watch Time in Real-Time
TR Gerçek Zamanlı İzlenme Süresini & Görüntülenmeleri Doğrulayın
inglês | turco |
---|---|
real | gerçek |
time | zamanlı |
EN Ensuring the right patient receives the right care at the right time is critical. Empower your care team with a performance edge by connecting them to patient data, clinicians and providers in real time — and elevate the quality of overall care.
TR Üreticileri, üretimde saniyelerden tasarruf etmek, kusurları azaltmak ve daha güvenli çalışmak için ihtiyaç duydukları gerçek zamanlı, bilgiye dayalı zekaya bağlayarak, başarılı olmalarına yardımcı oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
time | zamanlı |
a | yardımcı |
and | ve |
real | gerçek |
to | etmek |
in | için |
EN voestalpine Expedites Search and Rescue Time with Real-Time Location
TR voestalpine Gerçek Zamanlı Konumla Arama Kurtarma Süresini Kısaltıyor
inglês | turco |
---|---|
search | arama |
real | gerçek |
time | zamanlı |
EN Ensuring the right patient receives the right care at the right time is critical. Empower your care team with a performance edge by connecting them to patient data, clinicians and providers in real time — and elevate the quality of overall care.
TR Üreticileri, üretimde saniyelerden tasarruf etmek, kusurları azaltmak ve daha güvenli çalışmak için ihtiyaç duydukları gerçek zamanlı, bilgiye dayalı zekaya bağlayarak, başarılı olmalarına yardımcı oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
time | zamanlı |
a | yardımcı |
and | ve |
real | gerçek |
to | etmek |
in | için |
EN voestalpine Expedites Search and Rescue Time with Real-Time Location
TR voestalpine Gerçek Zamanlı Konumla Arama Kurtarma Süresini Kısaltıyor
inglês | turco |
---|---|
search | arama |
real | gerçek |
time | zamanlı |
EN Creating a real-time ranked list is as simple as updating a user's score each time it changes
TR Gerçek zamanlı sıralı liste oluşturmak, değişen kullanıcı puanını güncellemek kadar basittir
inglês | turco |
---|---|
list | liste |
real | gerçek |
time | zamanlı |
users | kullanıcı |
is | oluşturmak |
a | kadar |
EN YouTube Views & Watch Time in Real-Time
TR Gerçek Zamanlı İzlenme Süresini & Görüntülenmeleri Doğrulayın
inglês | turco |
---|---|
real | gerçek |
time | zamanlı |
EN With cloud computing, organizations can respond to business growth and demand spikes in real-time and reduce costs over time
TR Bulut bilişim ile kuruluşlar, iş büyümesine ve talep artışlarına gerçek zamanlı olarak yanıt verebilir ve zaman içinde maliyetleri azaltabilir
inglês | turco |
---|---|
cloud | bulut |
organizations | kuruluşlar |
respond | yanıt |
demand | talep |
costs | maliyetleri |
real | gerçek |
can | verebilir |
and | ve |
time | zamanlı |
in | içinde |
with | ile |
EN A European telecom that deployed a real-time infrastructure monitoring and management platform reduced alarms by 19% while improving first-time resolution by 92%
TR Gerçek zamanlı bir altyapı izleme ve yönetim platformu kullanan Avrupalı bir telekomünikasyon şirketi, alarm oranlarını %19 azalttı ve ilk seferde çözüm oranını %92 artırdı
inglês | turco |
---|---|
platform | platformu |
infrastructure | altyapı |
resolution | çözüm |
monitoring | izleme |
and | ve |
management | yönetim |
time | zamanlı |
real | gerçek |
first | ilk |
EN Use your tablet device to keep a pulse on how keyword positions change over time, present information to clients while on-site, and manually update ranking position data in real-time.
TR Tablet cihazınızı kullanarak anahtar kelime konumlarının zaman içinde nasıl değiştiğinin nabzını tutun, sahadayken müşterilere bilgi sunun ve sıralama konumu verilerini gerçek zamanlı olarak manuel olarak güncelleyin.
inglês | turco |
---|---|
tablet | tablet |
present | sunun |
clients | müşterilere |
manually | manuel |
ranking | sıralama |
position | konumu |
time | zamanlı |
device | cihaz |
information | bilgi |
real | gerçek |
and | ve |
in | içinde |
how | nasıl |
EN People planning to operate business in real estate sector must be subject to a training program approved by the Ministry of National Education and get a certificate, according to the Communiqué of the Turkish Real Estate Agency Standards
TR Emlakçılık yapacak kişilerin Türk Emlakçılık Standartları Tebliği gereğince Milli Eğitim Bakanlığı onaylı eğitimden geçmeleri ve sertifika almaları gerekmektedir
inglês | turco |
---|---|
people | kişilerin |
estate | emlak |
must | gerekmektedir |
national | milli |
certificate | sertifika |
turkish | türk |
ministry | bakanlığı |
approved | onaylı |
to | e |
and | ve |
standards | standartları |
training | eğitim |
EN As an occupier of corporate real estate, your capital market needs are similar to those of any investor. But unless real estate is at the core of your business, great opportunities can be missed.
TR Kurumsal bir gayrimenkul kullanıcısı olarak, sermaye piyasası gereksinimleriniz herhangi bir yatırımcınınkine benzerdir. Ancak işinizin merkezinde gayrimenkul olmadığı müddetçe, çok iyi fırsatların kaçırılması mümkündür.
inglês | turco |
---|---|
capital | sermaye |
real estate | gayrimenkul |
corporate | kurumsal |
market | piyasası |
business | iş |
any | herhangi |
opportunities | fırsatlar |
at | iyi |
EN Renderforest helps you to showcase your real estate listings with a beautiful, corporate slideshow, to promote your real estate agency, and more.
TR Renderforest, gayrimenkul ya da benzeri bir alanda faaliyet gösteren şirketinizi tanıtmak adına emlak portföyünüzü güzel ve kurumsal bir slayt gösterisi ile tanıtmanıza yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
renderforest | renderforest |
helps | yardımcı olur |
beautiful | güzel |
corporate | kurumsal |
a | yardımcı |
real estate | gayrimenkul |
estate | emlak |
and | ve |
with | ile |
EN Description: View Alli rae, rachael madori - midnight exposed pool party - real floozy party hd as completely free. BDSM porn xxx Alli rae, rachael madori - midnight exposed pool party - real floozy party video.
TR Açıklama: Alli rae, rachael madori - gece yarısı maruz havuz partisi - gerçek hoppa parti hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Alli rae, rachael madori - gece yarısı maruz havuz partisi - gerçek hoppa parti video.
inglês | turco |
---|---|
description | açıklama |
exposed | maruz |
pool | havuz |
real | gerçek |
hd | hd |
as | olarak |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
party | parti |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Assan Gayrimenkul’s main activities include developing the Group’s building plots, determining new areas of investment regarding real estate, purchasing real estate, keeping track of regulations and the legal process, developing final ...
TR Grubun muhtelif arsalarının geliştirilmesinin yanı sıra, grubun gayrimenkul alanında yeni yatırım yapacağı alanların belirlenmesi, gayrimenkul alımlarının yapılması, mevzuatın ve hukuki sürecin takibi, nihai projenin geliştirilmesi...
inglês | turco |
---|---|
building | yapı |
new | yeni |
investment | yatırım |
track | takibi |
legal | hukuki |
final | nihai |
real estate | gayrimenkul |
developing | geliştirilmesi |
and | ve |
of | nın |
EN The HTML website templates free, have a real estate logo maker real estate logo maker, and responsive website design, and easily change according to the device used by the site visitor
TR HTML web sitesi şablonları ücretsizdir, emlak logosu oluşturucu içerir Emlak logosu oluşturucu ve duyarlı web sitesi tasarımı ve site ziyaretçisinin kullandığı cihaza göre kolayca değiştirilebilir
inglês | turco |
---|---|
html | html |
logo | logosu |
and | ve |
easily | kolayca |
device | cihaza |
free | ücretsizdir |
responsive | duyarlı |
used | kullandığı |
templates | şablonları |
maker | oluşturucu |
site | site |
design | tasarım |
by | göre |
EN Real people finding real success
TR Gerçek başarıya ulaşan gerçek insanlar
inglês | turco |
---|---|
real | gerçek |
people | insanlar |
success | başarı |
EN The Database comprises data compiled from and using or representing real-life Football Professionals from around the world to simulate real-world football performance
TR Veri Tabanı, gerçek futbol performansını yansıtmak için dünyanın çapındaki gerçek Futbol Sektörü Çalışanlarını kullanan veya temsil eden ve bunlardan derlenmiş verileri kapsar
inglês | turco |
---|---|
football | futbol |
world | dünyanın |
and | ve |
from | bunlardan |
real | gerçek |
to | için |
data | veri |
or | veya |
database | tabanı |
performance | performans |
EN Take your real estate agency to the next level with professional branding. Type in your requirements and receive your perfect real estate logo in seconds.
TR Profesyonel bir marka çalışmasıyla gayrimenkul danışmanlık şirketinize level atlatın. Gerekli unsurları belirtin ve size en uygun gayrimenkul logosunu saniyeler içinde elde edin.
inglês | turco |
---|---|
professional | profesyonel |
perfect | en |
seconds | saniyeler |
real estate | gayrimenkul |
level | level |
requirements | gerekli |
and | ve |
in | içinde |
logo | logosunu |
the | size |
to | marka |
EN As an occupier of corporate real estate, your capital market needs are similar to those of any investor. But unless real estate is at the core of your business, great opportunities can be missed.
TR Sektördeki en güçlü hizmet platformunu sunan CBRE, gayrimenkul yatırımcılarına başarısı kanıtlanmış bir pazarlama ve kiralama stratejisi sunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
real estate | gayrimenkul |
your | ve |
great | en |
EN Listen to real people with real stories
TR Gerçek insanlardan gerçek hikayeler dinleyin
inglês | turco |
---|---|
listen | dinleyin |
real | gerçek |
EN So why do kids lose interest in it? Conrad Wolfram says the part of math we teach -- calculation by hand -- isn't just tedious, it's mostly irrelevant to real mathematics and the real world
TR Öyleyse çocuklar neden matematiğe olan ilgilerini kaybediyorlar? Conrad Wolfram, matematiğin bizim öğrettiğimiz kısmı--parmak hesabı--sadece sıkıcı değil, aynı zamanda gerçek matematik ve gerçek dünya ile tamamen ilgisiz diyor
EN Gain a deeper understanding of an article by viewing images, interactive graphs, tables and figures on ScienceDirect
TR ScienceDirect'te görüntüler, etkileşimli grafikler, tablolar ve figürlere bakarak makaleleri daha derinlemesine anlayın
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
interactive | etkileşimli |
tables | tablolar |
and | ve |
images | görüntü |
on | daha |
EN For the past nine years this unique programme has worked to promote an understanding of peer review among journalists, policymakers and the public.
TR Son dokuz yılda bu eşsiz program hakem denetiminin gazeteciler, karar alıcılar ve kamu tarafından daha iyi anlaşılması için çalışmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
nine | dokuz |
unique | eşsiz |
programme | program |
journalists | gazeteciler |
and | ve |
public | kamu |
this | bu |
of | in |
EN A new report provides an analytical framework for better understanding the role of gender within the structure of the global research enterprise.
TR Yeni cinsiyet eşitsizliği raporu cinsiyetin global araştırma arenasındaki rolünün daha iyi anlaşılması için analitik bir çerçeve sağlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
analytical | analitik |
gender | cinsiyet |
global | global |
framework | çerçeve |
report | raporu |
research | araştırma |
role | rol |
better | daha iyi |
a | bir |
of | in |
for | için |
EN Excellent for understanding companies' growing interests and reliance on Google Shopping for their marketing campaigns.
TR Şirketin artan ilgi alanlarını anlamak ve pazarlama kampanyaları için Google Markete güvenmek için mükemmel bir araç.
inglês | turco |
---|---|
excellent | mükemmel |
growing | artan |
interests | ilgi |
marketing | pazarlama |
campaigns | kampanyaları |
and | ve |
for | için |
EN Semrush Rank offers month-by-month historical data from 2012. It can give you an understanding of the main traffic trends for the target website and let you discern its growth.
TR Semrush Sıralaması, 2012'den itibaren aylık geçmiş verileri sunar. Bu veriler, hedef websiteniz için ana trafik trendlerini anlamanıza olanak sağlar ve büyümesini farketmenize izin verir.
inglês | turco |
---|---|
semrush | semrush |
main | ana |
traffic | trafik |
rank | sıralaması |
month | aylık |
offers | sunar |
let | sağlar |
data | verileri |
of | in |
and | ve |
give | için |
target | hedef |
its | bu |
EN It's important to make sure there are no technical faux pas that prevent Google from accessing and understanding your website.
TR Google’ın web sitenize erişmesini ve onu anlamasını engelleyen hiçbir teknik hata olmadığından emin olmak önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
no | hiçbir |
technical | teknik |
website | web |
important | önemlidir |
and | ve |
EN Get a better understanding of your website’s SEO potential with the help of actionable SEO metrics like Search Volume, Keyword Difficulty, and Traffic Value.
TR Arama Hacmi, Anahtar Kelime Zorluğu, ve Trafik Değeri gibi eyleme geçirilebilir SEO ölçümlerinin yardımıyla web sitenizin SEO potansiyelini daha iyi anlayın.
inglês | turco |
---|---|
websites | web |
seo | seo |
potential | potansiyelini |
volume | hacmi |
traffic | trafik |
value | değeri |
with the help of | yardımıyla |
help | yardım |
search | arama |
better | daha iyi |
and | ve |
the | gibi |
EN Get a better understanding of your competitors' website structure, and see which sections of their site attract the most search traffic in each country
TR Rakiplerinizin web site yapılarını daha iyi anlayın ve sitelerinin hangi bölümlerinin ülkelere göre en fazla arama trafiğini çektiğini görün
inglês | turco |
---|---|
structure | yapı |
search | arama |
traffic | trafiğini |
each | göre |
see | görün |
most | en |
website | web |
site | site |
better | daha iyi |
and | ve |
the | fazla |
EN With Geofacets, earth science departments can quickly discover research insights, enhance publishing outputs and help students to gain a deeper understanding of geoscience principles.
TR Geofacets ile yerbilimi departmanları araştırmaların iç yüzünü hızla keşfedebilmekte, yayıncılık sonuçlarını geliştirebilmekte ve öğrencilerin yer bilimleri ilkelerini derinlemesine anlamasına yardımcı olabilmektedir.
inglês | turco |
---|---|
science | bilimleri |
quickly | hızla |
publishing | yayıncılık |
and | ve |
help | yardımcı |
research | araştırmalar |
of | yer |
with | ile |
EN and understanding other creators' perspectives on the topic I am working on.”
TR ve üzerinde çalıştığım konudaki diğer içerik oluşturucuların bakış açılarını anlamama yardımcı oluyor.”
EN A base-level understanding of linux and command line is crucial to take advantage of this self-managed hosting solution.
TR Kendiliğinden yönetilen bu barındırma çözümünden yararlanmak için Linux ve komut satırı ile ilgili temel düzeyde bilgi elzemdir.
inglês | turco |
---|---|
linux | linux |
command | komut |
hosting | barındırma |
managed | yönetilen |
level | düzeyde |
this | bu |
line | ile |
a | temel |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN Earning Bitcoin on Venus is surprisingly easy if you have a basic understanding of how DeFi apps work. And even if you don't, you can simply follow these steps:
TR Venüs üzerinde Bitcoin kazanmak, DeFi uygulamalarının nasıl çalıştığına dair temel bir bilgiye sahipseniz şaşırtıcı derecede kolaydır. Sahip olmasanız bile, aşağıdaki adımları uygulayabilirsiniz:
inglês | turco |
---|---|
earning | kazanmak |
bitcoin | bitcoin |
venus | venüs |
easy | kolaydır |
defi | defi |
how | nasıl |
you | sahip |
of | dair |
apps | uygulamaları |
even | bir |
steps | adımlar |
on | üzerinde |
EN vidIQ's analytics dashboard provides an at-a-glance understanding of your channel's performance across YouTube, Facebook, and Twitter
TR vidIQ’nun analiz gösterge panosu YouTube, Facebook ve Twitter’da YouTube kanalınızın performasını bir bakışta anlamanızı sağlar
inglês | turco |
---|---|
analytics | analiz |
provides | sağlar |
a | bir |
and | ve |
EN A competitor is someone publishing content to YouTube in the same topic space as you, so having that kind of data handy is incredibly useful in understanding what might work for you, or what you can improve.
TR Bir rakip, YouTube'da içeriği sizinle aynı konuda yayınlayan bir kişidir, bu nedenle bu tür verilerin kullanışlı olması sizin için neyin işe yarayabileceğini veya neleri geliştirebileceğinizi anlamanızda inanılmaz derecede faydalıdır.
inglês | turco |
---|---|
competitor | rakip |
content | içeriği |
kind | tür |
data | verilerin |
incredibly | inanılmaz |
work | iş |
useful | faydalı |
handy | kullanışlı |
of | in |
or | veya |
the | aynı |
same | bir |
Mostrando 50 de 50 traduções