TR Şirketin artan ilgi alanlarını anlamak ve pazarlama kampanyaları için Google Markete güvenmek için mükemmel bir araç.
TR Şirketin artan ilgi alanlarını anlamak ve pazarlama kampanyaları için Google Markete güvenmek için mükemmel bir araç.
EN Excellent for understanding companies' growing interests and reliance on Google Shopping for their marketing campaigns.
turco | inglês |
---|---|
artan | growing |
ilgi | interests |
mükemmel | excellent |
TR Şirketin artan ilgi alanlarını anlamak ve pazarlama kampanyaları için Google Markete güvenmek için mükemmel bir araç.
EN Excellent for understanding companies' growing interests and reliance on Google Shopping for their marketing campaigns.
turco | inglês |
---|---|
artan | growing |
ilgi | interests |
mükemmel | excellent |
TR Şirketin artan ilgi alanlarını anlamak ve pazarlama kampanyaları için Google Markete güvenmek için mükemmel bir araç.
EN Excellent for understanding companies' growing interests and reliance on Google Shopping for their marketing campaigns.
turco | inglês |
---|---|
artan | growing |
ilgi | interests |
mükemmel | excellent |
TR Artan uluslararası rekabet baskısı ve artan fiyat şeffaflığı
EN Increasing international competitive pressure and rising price transparency
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
ve | and |
fiyat | price |
şeffaflığı | transparency |
TR İnternetin iş dünyasındaki artan varlığı ve düzgün bir çevrimiçi varlık sürdürmenin artan önemi ile Google Analytics her zamankinden daha kullanışlıdır
EN With the growing presence of the internet in business and the growing importance of maintaining a proper online presence, Google Analytics is more useful than ever
turco | inglês |
---|---|
artan | growing |
varlık | presence |
analytics | analytics |
TR 14. Video akışınız, artan kaygı, artan depresyon veya başka şeylere odaklanma yeteneği gibi herhangi bir psikolojik soruna neden oldu mu?
EN 14. Has your video streaming caused any psychological issues, such as heightened anxiety, increased depression, or ability to focus on other things?
turco | inglês |
---|---|
video | video |
başka | other |
psikolojik | psychological |
TR Bilgi yönetimi sisteminizdeki veriler, ürün ekibi gibi şirketin bir bölümünden veya şirketin tamamından olabilir
EN The data in your knowledge management system can be from a part of the company, such as the product team, or the entire company
turco | inglês |
---|---|
yönetimi | management |
ekibi | team |
veya | or |
olabilir | can |
TR Şirketin vadesi geçmiş hesaplar için aylık %1,5 faiz uygulayabileceğini ve Şirketin vadesi geçmiş tutarı tahsil etme çabalarından kaynaklanan avukatlık ücretleri ve makul tahsilat masraflarından sorumlu olduğunuzu kabul edersiniz.
EN You agree that the Company may charge interest of 1.5% per month for past due accounts and that you are liable for attorneys' fees and reasonable collection costs arising from Company's efforts to collect on past due amount.
turco | inglês |
---|---|
hesaplar | accounts |
aylık | month |
faiz | interest |
makul | reasonable |
sorumlu | liable |
kabul | agree |
TR Bilgi yönetimi sisteminizdeki veriler, ürün ekibi gibi şirketin bir bölümünden veya şirketin tamamından olabilir
EN The data in your knowledge management system can be from a part of the company, such as the product team, or the entire company
TR İnsanların %63'ü, bir şirketin ürünlerini veya hizmetlerini kullanmaya başlamadan önce o şirketin gizlilik ve güvenlik geçmişini dikkate alır.
EN 63% of people consider a company's privacy and security history before using their products or services.
TR “Sıra dışı ve markaya özel kayıtlar için inanılmaz fayda sağlıyor. Bu şirketin en ilginç yanı, kayıtlarınızın hareketli, ilgi çekici, ilham verici, güç katan ve önemli hale getirmenize yardımcı olan araçlar sunması.”
EN “Incredible for extraordinary, brand explicit recordings. The primary concern which makes this organization interesting is that they help to make your recordings moving, compelling, inspirational, empowering, significant and important.”
turco | inglês |
---|---|
inanılmaz | incredible |
ilginç | interesting |
çekici | compelling |
olan | is |
TR İlgi alanına dayalı reklamcılık, bir tüketicinin çıkarımsal ilgi alanlarına, tercihlerine ve konumlarına göre uyarlanmış bir dijital reklamcılıktır
EN Interest based advertising is a digital advertising that is tailored to a consumer's inferred interests, preferences, and locations
turco | inglês |
---|---|
reklamcılık | advertising |
TR İlgi çekici veri widget'ları ve yüzde radyalleri ile satışları ve indirimleri sergileyin. Rakamları ilgi çekici bir şekilde kolayca görselleştirin.
EN Showcase sales and discounts with engaging data widgets and percentage radials. Easily visualize numbers in an engaging way.
TR Açık erişim yönünde artan bir talep bulunuyor ve araştırmacılar için bu seçeneği sağlayabilmek adına çok çalışıyoruz
EN There is growing demand for open access and we are working hard to meet that option for researchers
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
erişim | access |
artan | growing |
talep | demand |
araştırmacılar | researchers |
çalışıyoruz | we are working |
TR Hızla artan bilgiye ayak uydurun
EN Keep pace with the fast growth in knowledge
turco | inglês |
---|---|
hızla | fast |
TR Giderek artan sayıda sağlık uzmanı artık bilgileri telefonları ve tabletlerinden okuyup özümsüyor, yani giderek daha fazlası uygulamaları kullanıyor
EN An increasing number of healthcare professionals are now reading and digesting information on their phones and tablets, which means an increasing number are turning to apps
turco | inglês |
---|---|
sağlık | healthcare |
artık | now |
bilgileri | information |
uygulamaları | apps |
TR Topluluğun katlanarak artan gücü
EN The power of community — multiplied
turco | inglês |
---|---|
topluluğun | community |
gücü | power |
TR SIRALAMA EDİTÖRÜN SEÇİMİ YENİDEN ESKİYE ESKİDEN YENİYE FİYATA GÖRE AZALAN FİYATA GÖRE ARTAN ÖNCE İNDİRİMDEKİLER YENİLENENLER
EN SORT EDITOR`S PICKS NEWEST TO OLDEST OLDEST TO NEWEST PRICE HIGH TO LOW PRICE LOW TO HIGH DISCOUNTED ITEMS FIRST BACK IN STOCK
TR Açık Bilişim Projesi (Open Compute Project - OCP) bilişim altyapısının giderek artan taleplerini verimli bir şekilde desteklemek için donanım teknolojisini yeniden tasarlamaya odaklanan, işbirliğine dayalı bir topluluktur.
EN The Open Compute Project (OCP) is a collaborative community focused on redesigning hardware technology to efficiently support the growing demands on compute infrastructure.
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
projesi | project |
compute | compute |
artan | growing |
verimli | efficiently |
desteklemek | support |
donanım | hardware |
teknolojisini | technology |
odaklanan | focused |
altyapısı | infrastructure |
TR Bu primerdeki bir anahtar odak noktalarından birisi de Stellar ve Ripple projelerinin farklılıklarını ortaya koymanın yanı sıra, XLM'in artan oranda etkileyici işlem artışı ve esnekliğidir.
EN A key focus in this primer is laying out the differences of the Stellar and Ripple projects, as well as shedding light on XLM’s consistently impressive transaction growth and flexibility.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
anahtar | key |
odak | focus |
de | out |
stellar | stellar |
ripple | ripple |
yanı | well |
etkileyici | impressive |
işlem | transaction |
TR Artan miktarda stabilcoin kullanımına yatırım imkanının nasıl kazanılacağına genel bakış
EN An overview of how to gain investment exposure to the growing use of stablecoins
turco | inglês |
---|---|
artan | growing |
yatırım | investment |
ın | of |
TR Artık yeni bir ‘normal’ tanımlamak ve danışanlarımız olan dezavantajlı kesimlerin değişen ve artan ihtiyaçlarına cevap verebilmek zorundaydık.
EN We now had to define a new ‘normal’ and respond to the changing and increasing needs of the most vulnerable among our clients.
turco | inglês |
---|---|
artık | now |
normal | normal |
tanımlamak | define |
artan | increasing |
ihtiyaçları | needs |
TR Endişe verici bir eğilim gözlemledik: artan sosyo-ekonomik sorunlar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddette artışa işaret ediyordu
EN We observed a worrying trend: the increased socio-economic problems led to an increase in gender-based violence
turco | inglês |
---|---|
sorunlar | problems |
dayalı | based |
TR Çoklu varlık brokerı olarak çeşitli yatırım ürünleri sunabilir, işlemcilerin artan, düşen veya sabit yatırım piyasalarından faydalanmasını sağlayabilirsiniz. Müşterilerinize ihtiyaçlarına uygun bir varlık seti sunun.
EN As a multi-asset broker you can provide a wide range of investment products, enabling traders to take advantage of rising, falling or even sideways trading markets. Offer your clients a choice of assets to suit their specific requirements.
turco | inglês |
---|---|
varlık | asset |
yatırım | investment |
ürünleri | products |
artan | rising |
veya | or |
uygun | suit |
TR Kripto para margin yatırımı nispeten yeni ancak son derece dinamik ve popülaritesi artan bir online işlem seçeneğidir
EN Cryptocurrency margin trading is a relatively new, yet truly dynamic segment of online trading that continues to grow in popularity
turco | inglês |
---|---|
nispeten | relatively |
dinamik | dynamic |
online | online |
işlem | trading |
TR Bitcoin ve stablecoinler artık modern hayatın içine iyice yerleşmişlerdir. Artan popülariteleri ve ilgili hizmet talepleriyle kripto para exchange işi oldukça cazip hale gelmiştir ve yatırım yapmak için önemli bir fırsattır.
EN Bitcoin and stablecoins are now a well-established part of modern-day life. With their increasing popularity and demand for associated services, a cryptocurrency exchange business is the ideal way to capitalise on this growing sector.
turco | inglês |
---|---|
artık | now |
modern | modern |
ilgili | associated |
hizmet | services |
exchange | exchange |
hayatı | life |
TR Kripto para birimlerini kabul etmek sandığınız kadar zor değildir. Kripto paraların giderek artan şekilde ödeme yöntemi olarak kullandığını ve işletmenizde kullanmanın ne kadar kolay olduğunu öğrenin.
EN Accepting cryptocurrencies is not as difficult as you might think. Read more about the increase in cryptocurrencies as a payment method today and how easy it is to incorporate it into your business.
turco | inglês |
---|---|
kabul | accepting |
zor | difficult |
giderek | more |
ödeme | payment |
yöntemi | method |
kolay | easy |
TR Bilgiyi gizli tutmak ve sadece doğrudan erişim verilenlere erişebilir tutmak, çevrimiçi olarak saklanan içerik miktarı katlanarak artmaya devam ederken artan bir endişe haline geldi
EN Keeping information private and accessible only to those given direct access has become an increasing concern as the amount of content being stored online continues to increase exponentially
turco | inglês |
---|---|
gizli | private |
doğrudan | direct |
erişim | access |
çevrimiçi | online |
devam | continues |
artan | increasing |
TR Artan not alma verimliliği ile siz ve ekibinizin daha düşük tükenmişlik ve hasta bakımı daha iyi olacaktır.
EN With increased note-taking efficiency you and your team will have lower burnout and in turn better patient care.
turco | inglês |
---|---|
not | note |
verimliliği | efficiency |
ekibinizin | your team |
hasta | patient |
bakımı | care |
olacaktır | will |
TR Artan talebi karşılamak için daha fazla müşteri hizmetleri temsilcisi tutmazsanız, bu artış ekibinizin birden fazla görevi üstlenmesi ve sorunları aynı anda çözmesi için daha fazla baskı oluşturur
EN Unless you hire more customer service reps to match the rising demand, this uptick puts more pressure on your team to multi-task and resolve problems simultaneously
turco | inglês |
---|---|
artan | rising |
talebi | demand |
ekibinizin | your team |
sorunları | problems |
TR Fransa'da iş yapan şirketler ve artan sayıda İnternet kullanıcısına ulaşmak isteyen kişiler .fr alan adlarını kaydedebilirler
EN Companies that conduct business in France and individuals who want to reach the growing number of Internet users there can register .fr domain names
turco | inglês |
---|---|
fransa | france |
artan | growing |
isteyen | want |
TR EFA desteğini, sayısı her gün artan Amazon EC2 bulut sunucularında etkinleştirip iş yükünüz için doğru işlem yapılandırmasını seçme esnekliğine sahip olabilirsiniz.
EN You can enable EFA support on a growing list of Amazon EC2 instances and get the flexibility to choose the right compute configuration for your workload.
turco | inglês |
---|---|
artan | growing |
amazon | amazon |
TR Walt Disney World Florida, Temmuz ayında aşamalı bir açılışa başlamıştı, ancak Florida?da artan Koronavirüs vakaları bunu daha da geciktirebilir.
EN Walt Disney World Florida had begun a phased opening in July but rising cases of Coronavirus in Florida might delay this further.
turco | inglês |
---|---|
world | world |
florida | florida |
temmuz | july |
artan | rising |
koronavirüs | coronavirus |
bunu | this |
TR C4 Cactus, güçlü ancak oldukça pratik tasarım özellikleriyle, optimize edilmiş şekilleri ve akıcı stil çizgileriyle artan bir verimlilik ihtiyacını karşılıyor
EN With its strong yet eminently practical design features, the C4 Cactus meets a growing need for efficiency with its optimised shapes and flowing style lines
turco | inglês |
---|---|
cactus | cactus |
güçlü | strong |
pratik | practical |
tasarım | design |
stil | style |
artan | growing |
verimlilik | efficiency |
TR Ekonomik Krizde Google Ads ile Artan E-Ticaret Geliri
EN Growing Ecommerce Revenue with Google Ads in a Declining Economy
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economy |
ads | ads |
artan | growing |
e-ticaret | ecommerce |
TR Son 10 yıldır UNFPA, son zamanların en büyük insani krizi olan mülteci krizinin sonucunda ortaya çıkan ve her geçen gün daha da artan ihtiyacı karşılamak için çeşitli projeler yürütüyor
EN For the past five years, UNFPA has scaled up its response to meet the enormous and ever growing needs of what is the biggest humanitarian crisis today
turco | inglês |
---|---|
yıldır | years |
unfpa | unfpa |
krizi | crisis |
artan | growing |
ihtiyacı | needs |
karşılamak | meet |
TR İklim krizi ve COVID-19 pandemisi sürerken, UNFPA kadınların ve kız çocuklarının artan ihtiyaçlarına dikkat çekiyor
EN UNFPA draws attention to the rising needs of women and girls due to the climate crisis and the COVID-19 pandemic
turco | inglês |
---|---|
krizi | crisis |
ve | and |
pandemisi | pandemic |
unfpa | unfpa |
kız | girls |
artan | rising |
dikkat | attention |
ihtiyaçları | needs |
ın | of |
TR Demografik değişim konusu, azalan doğurganlık oranları, toplumlarda artan yaşlanma ve azalan nüfus nedeniyle başta Orta ve Doğu Avrupa olmak üzere tüm dünyada en çok tartışılan konuları arasında yer... Daha fazla
EN The issue of demographic change has been among the hottest issues in the world, especially in Central and Eastern Europe, due to the declining fertility rates, increasing aging in the society and... Read more
turco | inglês |
---|---|
değişim | change |
artan | increasing |
orta | central |
doğu | eastern |
avrupa | europe |
dünyada | in the world |
TR Doğu Gutah?taki durum ve artan yardım ve acil müdahale ihtiyacı nedeniyle WATAN, bölgedeki çocuklar için bağış toplamak için bir kampanya başlattı. Kampanya için ilk etkinliğimiz Kanada, Toronto?da gerçekleşti.
EN Shelter is indispensable, and for those displaced finding suitable shelter is one of the biggest challenges. To alleviate the suffering of camp residents in northern
turco | inglês |
---|---|
doğu | is |
TR Cumhuriyet döneminde ise önemi artan kooperatifçilik hakkında çeşitli hukuksal düzenlemeler ortaya çıkmaya başlamıştır
EN In the Republican period, various legal regulations began to emerge about cooperatives, which became more important
turco | inglês |
---|---|
hakkında | about |
düzenlemeler | regulations |
TR Kibar Enerji, özel sektörün artan oranda rol aldığı liberalleşen Türkiye Enerji Piyasası’nın önde gelen oyuncularından biri olmayı hedeflemektedir.
EN Kibar Enerji aims to become one of the most prominent actors in the Turkish Energy Market, which has become more liberal due to the involvement of the private sector.
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
piyasası | market |
TR Türkiye, OECD ülkeleri içinde 2019-2020 (Haziran) yılları arasındaki bir yıllık süreçte sabit internet yaygınlığı en çok artan ilk beş ülke arasında yer alıyor (BTK 2021).
EN Turkey is among the top five countries with the highest increase in fixed Internet penetration in the one-year period of 2019-2020 (June) among the OECD countries (BTK 2021).
turco | inglês |
---|---|
haziran | june |
yıllık | year |
sabit | fixed |
internet | internet |
TR Artan müşteri talepleri, sektör alanları kapsamında dijital inovasyon ihtiyacını artırarak talebe bağlı ekonomiyi desteklemektedir
EN Rising customer expectations are fueling an on-demand economy that’s driving the need for digital innovation across industries
turco | inglês |
---|---|
artan | rising |
müşteri | customer |
dijital | digital |
inovasyon | innovation |
TR Bunlar, enerji, telekomünikasyon ve altyapı hizmetleri şirketlerine, artan hizmet taleplerini karşılama, ROI oranını yükseltme ve hizmetin ileri hatlarında performans üstünlüğü elde etme yoluyla avantaj sağlar.
EN These benefit energy, telecommunications and utilities companies by meeting heightened service demands, improving ROI and gaining a performance edge at the front line of service.
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
telekomünikasyon | telecommunications |
altyapı | utilities |
performans | performance |
avantaj | benefit |
TR İlaç şirketleri, tedarik zinciri boyunca sıkı düzenlemeler, masraflı piyasadan geri çekmeler, sahtecilik ve ürün koruma nedeniyle artan zorluklar ile karşı karşıya
EN Pharmaceutical companies are facing increased challenges presented by strict regulations, costly recalls, counterfeiting and product protection across the supply chain
turco | inglês |
---|---|
şirketleri | companies |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
sıkı | strict |
düzenlemeler | regulations |
ürün | product |
koruma | protection |
zorluklar | challenges |
TR Depo endüstrisi değişiyor. Eskiden kullanılmakta olan mobil bilgisayarlar ve işletim sistemleri, artan talepler ve karmaşık işlemlere yetişemiyor. Şimdi geleceğimizi Android ile modernleştirme zamanı.
EN The warehousing industry is changing. Legacy mobile computers and operating systems can't keep pace with increasing demands and complexity. Now is the time to modernise for the future with Android.
turco | inglês |
---|---|
endüstrisi | industry |
olan | is |
mobil | mobile |
bilgisayarlar | computers |
sistemleri | systems |
artan | increasing |
android | android |
zamanı | the time |
TR Mobil, akıllı ve buluta bağlı olan cihazlar için talep artmaktadır. Bu artan ihtiyaç, yeni teknolojileri ve çözümleri gerektirir. Buna karşılık, Zebra Link-OS'u oluşturdu.
EN Demand is growing for devices that are mobile, intelligent and connected to the cloud. This emerging need calls for new technologies and solutions. In response, Zebra created Link-OS.
turco | inglês |
---|---|
mobil | mobile |
akıllı | intelligent |
bağlı | connected |
cihazlar | devices |
artan | growing |
yeni | new |
teknolojileri | technologies |
çözümleri | solutions |
zebra | zebra |
TR Bagaj girişi, saklama ve alma süresini kısaltın, artan operasyonel izlenebilirlik ile konuk memnuniyetini artırın.
EN Reduce luggage check-in, storage and retrieval time and improve guest satisfaction with increased operational visibility.
turco | inglês |
---|---|
saklama | storage |
operasyonel | operational |
izlenebilirlik | visibility |
konuk | guest |
memnuniyetini | satisfaction |
TR Zebra, kurumların artan ihtiyaçlarını karşılayabilen belirli Android cihazlara verilen bir sertifika olan, Google’ın saygı gören ve prestijli Android Enterprise Recommended (AER) sertifikasını kazanmış olmaktan gurur duyar.
EN Zebra is proud to have earned Google’s respected and prestigious Android Enterprise Recommended (AER) certification — a certification that is awarded to select Android devices that meet the elevated needs of the enterprise.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
android | android |
sertifika | certification |
prestijli | prestigious |
enterprise | enterprise |
gurur | proud |
ihtiyaçları | needs |
TR Artan müşteri taleplerinin yanı sıra, konfigürasyonlar ve kullanıcı deneyimi alanlarındaki beklentiler ile birlikte, artık araçlar her zamankinden daha fazla sayıda parça içeriyor
EN With increasing customer demands and expectations in terms of configurations and user experience, more parts are going into vehicles than before
turco | inglês |
---|---|
artan | increasing |
müşteri | customer |
kullanıcı | user |
deneyimi | experience |
araçlar | vehicles |
Mostrando 50 de 50 traduções