EN The Promoter will be the final arbiter for any matters relating to the application of these Prize Draw T&Cs or any matters not covered by them
"real matters" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN The Promoter will be the final arbiter for any matters relating to the application of these Prize Draw T&Cs or any matters not covered by them
TR Promosyonu Düzenleyen, bu Ödül Çekilişi HK veya bunların kapsamadığı herhangi bir konunun uygulanması ile ilgili nihai karar vericidir
inglês | turco |
---|---|
relating | ilgili |
these | bu |
or | veya |
covered | ile |
final | nihai |
any | herhangi |
EN This timeline is where you’ll spend most of your time, getting instant updates about what matters to you.
TR Bu zaman akışı en çok zaman geçirdiğin yer olacak. Senin için en önemli konulardaki anlık gelişmelere buradan ulaşabileceksin.
inglês | turco |
---|---|
matters | önemli |
time | zaman |
this | bu |
most | en |
is | olacak |
getting | için |
of | in |
EN We believe online privacy matters.
TR Çevrimiçi gizliliğin önemli olduğuna inanıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
matters | önemli |
we believe | inanıyoruz |
EN The world’s toughest jobs require the best hoses and connectors. From factories to farms, our fluid conveyance solutions are making what matters work. Watch our new video to learn more.
TR Dünyanın en zorlu işleri için en iyi hortumlar ve konnektörler gerekir. Fabrikalardan çiftliklere, akışkan iletimi çözümlerimiz zor işleri kolaylaştırıyor. Daha fazla bilgi edinmek için yeni videomuzu izleyin.
inglês | turco |
---|---|
fluid | akışkan |
work | iş |
new | yeni |
are | dünyanın |
best | en |
EN With the most compact package on the market, the X3 motor is designed for mobile applications where every millimetre matters.
TR Piyasadaki en kompakt gövdeyle, X3 motor bir milimetrenin bile önemli olduğu mobil uygulamalar için tasarlandı.
inglês | turco |
---|---|
compact | kompakt |
motor | motor |
mobile | mobil |
on the market | piyasadaki |
matters | önemli |
most | en |
applications | uygulamalar |
is | olduğu |
designed | için |
the | bir |
EN But we need to tell people that energy efficiency matters.
TR Ancak insanlara enerji verimliliğinin önemli olduğunu anlatmamız gerekiyor.
inglês | turco |
---|---|
need | gerekiyor |
people | insanlara |
energy | enerji |
matters | önemli |
but | ancak |
EN From factories to farms, our fluid conveyance solutions are making what matters work
TR Fabrikalardan çiftliklere, akışkan iletimi çözümlerimiz zor işleri kolaylaştırıyor
inglês | turco |
---|---|
fluid | akışkan |
work | iş |
EN Per our fourth tradition, each group is autonomous except in matters affecting ITAA as a whole, and so may adopt unique and varied meeting scripts and formats.
TR Dördüncü geleneğimize göre, bir bütün olarak ITAA'yı etkileyen konular dışında her grup özerktir ve bu nedenle benzersiz ve çeşitli toplantı senaryoları ve formatları benimseyebilir.
inglês | turco |
---|---|
except | dışında |
affecting | etkileyen |
whole | bütün |
fourth | dördüncü |
group | grup |
meeting | toplantı |
and | ve |
may | bu |
unique | benzersiz |
so | nedenle |
as | göre |
EN Tradition 4: Each group should be autonomous except in matters affecting other groups or ITAA as a whole.
TR Gelenek 4: Diğer grupları veya bir bütün olarak ITAA'yı etkileyen konular dışında her grup özerk olmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
tradition | gelenek |
except | dışında |
affecting | etkileyen |
other | diğer |
should be | olmalıdır |
group | grup |
should | olmalı |
groups | grupları |
or | veya |
a | bir |
each | her |
EN These principles are reflected in our relationship with clients, not as a temporarily hired provider of legal services but rather as a trusted advisor for both legal and strategic matters, often on a long-term basis.
TR Müvekkillerimizden ve çevremizden, detaylara odaklanan, konusuna yoğunlaşan, karmaşık işlemleri basite indirgeyebilen bir bakış ve beceriye sahip olduğumuzu sıklıkla duymaktayız.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
and | ve |
a | bir |
EN Make the most value-adding landing page templates with Renderforest. It's super easy, fast and free. There is nothing else that matters. Check them out now!
TR Renderforest ile en çok katma değere sahip giriş sayfası şablonlarını kullanın. Çok kolay, hızlı ve üstelik ücretsiz. Hemen şimdi deneyin!
inglês | turco |
---|---|
renderforest | renderforest |
check | deneyin |
page | sayfası |
templates | şablonlarını |
free | ücretsiz |
most | en |
easy | kolay |
now | şimdi |
fast | hızlı |
and | ve |
out | de |
EN Let your team focus on what really matters for your business and automate low-value action
TR Ekibinizin işiniz için gerçekten önemli olan şeylere odaklanmasına ve düşük değerli eylemi otomatikleştirmesine izin verin
inglês | turco |
---|---|
really | gerçekten |
business | iş |
your team | ekibinizin |
matters | önemli |
low | düşük |
value | değerli |
for | için |
what | olan |
and | ve |
EN It is aimed at helping regarding organizational matters because it helps to classify and route conversations.
TR Konuşmaları sınıflandırmaya ve yönlendirmeye yardımcı olduğu için organizasyonel konularda yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
is | olduğu |
and | ve |
because | için |
EN Feeling overwhelmed by all the new tech? Fix what matters instead! We’ve put together a list of our favorite gifts—from our workshop to yours, to help you and your favorite fixer keep the repair spirit going strong
TR Tüm bu yeni teknoloji seni bunalttı mı? Onun yerine senin için ne önemliyse onu tamir et! Senin ve en gözde tamircinin tamir duygularını canlı tutabilmek adına, kendi atölyemizden favori hediyeler listemizi güncelledik
inglês | turco |
---|---|
tech | teknoloji |
help | en |
favorite | favori |
gifts | hediyeler |
new | yeni |
you | seni |
repair | tamir |
and | ve |
what | ne |
all | tüm |
the | onu |
of | yerine |
EN Innovative concepts are required for the work world of tomorrow. In these five degree programs you can learn what matters.
TR Yarının iş dünyası için inovatif konseptler büyük rağbet görüyor. İşte bu beş anabilim dalında bunun püf noktalarını öğrenebilirsin.
inglês | turco |
---|---|
innovative | inovatif |
world | dünyası |
these | bu |
of | in |
five | beş |
for | için |
EN Confidence score is our new formula, which is evaluating exchanges, on three principal matters:
TR Yeni formülümüz güven skoru 3 temel değişkene göre borsaları değerlendiriyor.
inglês | turco |
---|---|
confidence | güven |
new | yeni |
formula | formül |
three | temel |
our | de |
EN Media ownership matters: MOM updates are now online
TR Medya sahipliği önemlidir: MOM güncellemeleri şimdi yayında
inglês | turco |
---|---|
media | medya |
ownership | sahipliği |
updates | güncellemeleri |
now | şimdi |
EN When information flows freely, workers break out of their silos, delivering better experiences where it matters most–with customers and patients.
TR Çalışanlar, bilgilerin serbestçe aktığı bir ortamda, kabuklarından çıkarak müşteri ve hastalar gibi en önemli noktalarda daha iyi deneyimler sunarlar.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgilerin |
customers | müşteri |
patients | hastalar |
matters | önemli |
experiences | deneyimler |
and | ve |
most | en |
better | iyi |
of | gibi |
EN Zebra's hospitality communication devices include mobile computers with push-to-talk and VoIP capabilities—empowering your workers with the performance edge to deliver superior service where it matters most
TR Zebra'nın konaklama ve ağırlama iletişim cihazları, çalışanlarınızı önemli noktalarda üstün hizmet sunacak şekilde güçlendiren bas-konuş ve VoIP özelliklerine sahip mobil bilgisayarları içerir
inglês | turco |
---|---|
hospitality | ağırlama |
communication | iletişim |
matters | önemli |
superior | üstün |
service | hizmet |
mobile | mobil |
computers | bilgisayarları |
include | içerir |
and | ve |
to | sahip |
the | şekilde |
EN Allow the creative team from Wild Orchid Salon provide you with hair that matters to you!
TR Willow Stream Spa’da, hanımlar ve beyler için hizmet veren Sabit Akkaya Kuaför Salonu bulunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
you | ve |
to | için |
that | bulunmaktadır |
EN Allow the creative team from Wild Orchid Salon provide you with hair that matters to you!
TR Fairmont Gold ile ayrıcalıklı butler servisini keşfedin
inglês | turco |
---|---|
with | ile |
EN Allow the creative team from Wild Orchid Salon provide you with hair that matters to you!
TR Fairmont Gold ile ayrıcalıklı butler servisini keşfedin
inglês | turco |
---|---|
with | ile |
EN Our support involves strategic planning, risk assessment, negotiation support, as well as advising on regulatory and competition law compliance matters.
TR Bu kapsamda verilen danışmanlık; stratejik planlamaları, risk değerlendirmelerini, müzakere desteğini, mevzuat ile ve özellikle rekabet hukuku ile uyumluluk hususlarını içermektedir.
inglês | turco |
---|---|
strategic | stratejik |
risk | risk |
competition | rekabet |
law | hukuku |
compliance | uyumluluk |
support | danışmanlık |
and | ve |
EN The firm’s dual strengths in transactional and regulatory areas enable us to assist with the most complex and innovative matters in this context.
TR Bünyesinde, işlemsel ve düzenleyici alanlara ilişkin çift yönlü uzmanlığı barındıran Moroğlu Arseven, bu kapsamdaki en karmaşık sorunlara bile çözüm üretir.
inglês | turco |
---|---|
regulatory | düzenleyici |
areas | alanlara |
most | en |
complex | karmaşık |
dual | çift |
to | bile |
and | ve |
this | bu |
EN Matters we support our clients with during investigations typically include elements of anti-corruption, business crime, corporate governance, employment, dispute resolution, privacy, data protection and competition law.
TR Soruşturmalar çerçevesinde müvekkillere; yolsuzluk karşıtı uygulamalar, ticari suçlara, kurumsal yönetime, iş hukukuna, uyuşmazlık çözümüne, gizliliğe ve kişisel verilerin korunmasına ve rekabet hukukuna yöneik danışmanlık verilir.
inglês | turco |
---|---|
investigations | soruşturmalar |
dispute | uyuşmazlık |
data | verilerin |
protection | korunması |
competition | rekabet |
with | uygulamalar |
support | danışmanlık |
corporate | kurumsal |
business | ticari |
we | kişisel |
and | ve |
EN Moroğlu Arseven has strong experience assisting claimants, defendants and insurers with personal injury matters
TR Bu tür durumlarda yüksek tazminat talepleri veya tedavi masrafları söz konusudur
inglês | turco |
---|---|
has | bu |
EN The firm provides grounded and commercially-focused advice on a wide range of legal matters facing the food and beverage sectors
TR Moroğlu Arseven, yiyecek ve içecek sektörlerinin karşı karşıya olduğu çok çeşitli hukuki konularda ticaret odaklı öneriler geliştirir
inglês | turco |
---|---|
legal | hukuki |
food | yiyecek |
beverage | içecek |
focused | odaklı |
advice | öneriler |
and | ve |
of | karşı |
the | çok |
EN The firm provides grounded and commercially-focused advice on a wide range of legal matters facing the industrial and manufacturing sectors
TR Moroğlu Arseven; müvekkillere, sanayi ve üretim sektörlerinin karşı karşıya olduğu hukuki konularda ticaret odaklı önerilerle gelir
inglês | turco |
---|---|
legal | hukuki |
focused | odaklı |
and | ve |
industrial | sanayi |
manufacturing | üretim |
of | karşı |
EN Fulya’s experience spans all stages and types of arbitrations, including pre- and post-award matters
TR Kurar’ın deneyimi, hakem heyeti kararı öncesi ve sonrası gündeme gelen sorunlar dâhil, tahkim sürecinin tüm aşamalarını ve tüm tahkim türlerini kapsamaktadır
inglês | turco |
---|---|
experience | deneyimi |
all | tüm |
types | türlerini |
and | ve |
of | gelen |
EN She also assists clients with legal issues arising during their daily business, such as advising on corporate, zoning, foreign investment, customs, and administrative matters, as well as debt collection, preliminary measures and execution proceedings.
TR Kurar; imar, yabancı yatırım, gümrük ve idari konular gibi günlük ticari işleyişte karşılaşılan hukuki meseleler, borç tahsilatı, önleyici tedbirler ve icra prosedürleri konularında da danışmanlık vermektedir.
inglês | turco |
---|---|
legal | hukuki |
daily | günlük |
administrative | idari |
foreign | yabancı |
business | iş |
investment | yatırım |
issues | konular |
and | ve |
as | gibi |
EN It’s not a secret that first impression matters
TR İlk izlenimin çok önemli olduğunu herkes bilir
inglês | turco |
---|---|
a | herkes |
EN Focus on what matters most with these code-free monday.com automations:
TR Bu kodsuz monday.com otomasyonları ile en önemli şeylere odaklanın:
inglês | turco |
---|---|
focus | odaklanın |
most | en |
matters | önemli |
these | bu |
with | ile |
EN On all matters concerning theaffiliate program please contact
TR Ortaklık programına dair tümsorularınız için iletişim:
inglês | turco |
---|---|
contact | iletişim |
program | programı |
on | dair |
all | için |
EN Feeling overwhelmed by all the new tech? Fix what matters instead! We’ve put together a list of our favorite gifts—from our workshop to yours, to help you and your favorite fixer keep the repair spirit going strong
TR Tüm bu yeni teknoloji seni bunalttı mı? Onun yerine senin için ne önemliyse onu tamir et! Senin ve en gözde tamircinin tamir duygularını canlı tutabilmek adına, kendi atölyemizden favori hediyeler listemizi güncelledik
inglês | turco |
---|---|
tech | teknoloji |
help | en |
favorite | favori |
gifts | hediyeler |
new | yeni |
you | seni |
repair | tamir |
and | ve |
what | ne |
all | tüm |
the | onu |
of | yerine |
EN These principles are reflected in our relationship with clients, not as a temporarily hired provider of legal services but rather as a trusted advisor for both legal and strategic matters, often on a long-term basis.
TR Müvekkillerimizden ve çevremizden, detaylara odaklanan, konusuna yoğunlaşan, karmaşık işlemleri basite indirgeyebilen bir bakış ve beceriye sahip olduğumuzu sıklıkla duymaktayız.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
and | ve |
a | bir |
EN A better way to get more Facebook likes. This QR Code makes it easy for your audience to click ‘like’ by showing only what matters.
TR Daha fazla Facebook beğenisi almanın daha iyi bir yolu. Bu QR Kod, yalnızca önemli unsurları göstererek kitlenizin "beğen"i tıklamasını kolaylaştırır.
inglês | turco |
---|---|
way | yolu |
qr | qr |
code | kod |
matters | önemli |
your audience | kitlenizin |
easy | kolaylaştırır |
this | bu |
better | daha iyi |
a | bir |
only | yalnızca |
EN A better way to get more Facebook likes. This QR Code makes it easy for your audience to click ‘like’ by showing only what matters.
TR Daha fazla Facebook beğenisi almanın daha iyi bir yolu. Bu QR Kod, yalnızca önemli unsurları göstererek kitlenizin "beğen"i tıklamasını kolaylaştırır.
inglês | turco |
---|---|
way | yolu |
qr | qr |
code | kod |
matters | önemli |
your audience | kitlenizin |
easy | kolaylaştırır |
this | bu |
better | daha iyi |
a | bir |
only | yalnızca |
EN Innovative concepts are required for the work world of tomorrow. In these five degree programs you can learn what matters.
TR Yarının iş dünyası için inovatif konseptler büyük rağbet görüyor. İşte bu beş anabilim dalında bunun püf noktalarını öğrenebilirsin.
inglês | turco |
---|---|
innovative | inovatif |
world | dünyası |
these | bu |
of | in |
five | beş |
for | için |
EN What were your reasons as a doctor to work for a public health department? I find it attractive that my work here covers a very wide range of medical matters and at the same time also involves social issues
TR Bir tıpçı olarak sizi sağlık müdürlüğünde çalışmaya iten neydi? Tıp alanında geniş soru ve çözüm yelpazesini kapsaması ve aynı zamanda sosyal ve toplumsal konuları içermesi işimi cazip kılan unsurlar
inglês | turco |
---|---|
time | zamanda |
issues | konular |
wide | geniş |
social | sosyal |
health | sağlık |
medical | tıp |
at | nda |
and | ve |
the | aynı |
same | bir |
of | sizi |
EN Values, outward appearances and many undecided voters – an expert explains what matters in the TV duel between the Chancellor candidates.
TR Yaklaşık üç milyon Alman genci için bu genel seçimler bir ilk; hayatlarında ilk kez oy kullanacaklar. Üç yeni seçmen, kendilerini harekete geçiren şeyin ne olduğunu anlatıyor.
inglês | turco |
---|---|
in | ilk |
the | alman |
and | bu |
EN What matters to her, as she puts it, is that “Our work really makes a difference
TR Önemsediği şey: “Çalışmalarımızla gerçekten bir fark yaratabiliriz
EN Focus on what matters most with these code-free monday.com automations:
TR Bu kodsuz monday.com otomasyonları ile en önemli şeylere odaklanın:
inglês | turco |
---|---|
focus | odaklanın |
most | en |
matters | önemli |
these | bu |
with | ile |
EN Ranktracker automates everything for you and allows you to focus on what matters most: boosting website traffic and profits for your business or your clients.
TR Ranktracker sizin için her şeyi otomatikleştirir ve en önemli şeye odaklanmanızı sağlar: işletmeniz veya müşterileriniz için web sitesi trafiğini ve kârını artırmak.
inglês | turco |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
allows | sağlar |
traffic | trafiğini |
business | iş |
clients | müşterileriniz |
matters | önemli |
your business | işletmeniz |
most | en |
or | veya |
and | ve |
everything | şeye |
to | şeyi |
for | için |
EN You need a tool that boosts efficiency and allows you to focus on what matters: improving your rankings, boosting website traffic, and increasing profits.
TR Verimliliği artıran ve önemli olan şeylere odaklanmanızı sağlayan bir araca ihtiyacınız var: sıralamalarınızı iyileştirmek, web sitesi trafiğini artırmak ve kârınızı artırmak.
inglês | turco |
---|---|
efficiency | verimliliği |
improving | iyileştirmek |
rankings | sıralamalarını |
traffic | trafiğini |
matters | önemli |
your rankings | sıralamalarınızı |
you need | ihtiyacınız |
and | ve |
EN Media ownership matters: MOM updates are now online
TR Medya sahipliği önemlidir: MOM güncellemeleri şimdi yayında
inglês | turco |
---|---|
media | medya |
ownership | sahipliği |
updates | güncellemeleri |
now | şimdi |
EN Per our fourth tradition, each group is autonomous except in matters affecting ITAA as a whole, and so may adopt unique and varied meeting scripts and formats.
TR Dördüncü geleneğimize göre, bir bütün olarak ITAA'yı etkileyen konular dışında her grup özerktir ve bu nedenle benzersiz ve çeşitli toplantı senaryoları ve formatları benimseyebilir.
inglês | turco |
---|---|
except | dışında |
affecting | etkileyen |
whole | bütün |
fourth | dördüncü |
group | grup |
meeting | toplantı |
and | ve |
may | bu |
unique | benzersiz |
so | nedenle |
as | göre |
EN Tradition 4: Each group should be autonomous except in matters affecting other groups or ITAA as a whole.
TR Gelenek 4: Diğer grupları veya bir bütün olarak ITAA'yı etkileyen konular dışında her grup özerk olmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
tradition | gelenek |
except | dışında |
affecting | etkileyen |
other | diğer |
should be | olmalıdır |
group | grup |
should | olmalı |
groups | grupları |
or | veya |
a | bir |
each | her |
EN Make the most value-adding landing page templates with Renderforest. It's super easy, fast and free. There is nothing else that matters. Check them out now!
TR Renderforest ile en çok katma değere sahip giriş sayfası şablonlarını kullanın. Çok kolay, hızlı ve üstelik ücretsiz. Hemen şimdi deneyin!
inglês | turco |
---|---|
renderforest | renderforest |
check | deneyin |
page | sayfası |
templates | şablonlarını |
free | ücretsiz |
most | en |
easy | kolay |
now | şimdi |
fast | hızlı |
and | ve |
out | de |
EN Website performance is one area in which this matters keenly.
TR Web sitesi performansı, bunun çok önemli olduğu alanlardan biridir.
inglês | turco |
---|---|
matters | önemli |
is one | biridir |
is | olduğu |
this | bunun |
one | çok |
EN Let your team focus on what really matters for your business and automate low-value action
TR Ekibinizin işiniz için gerçekten önemli olan şeylere odaklanmasına ve düşük değerli eylemi otomatikleştirmesine izin verin
inglês | turco |
---|---|
really | gerçekten |
business | iş |
your team | ekibinizin |
matters | önemli |
low | düşük |
value | değerli |
for | için |
what | olan |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções