EN Did you know that 94% of Food and Beverage producers invest in innovation? Consumer demand is the main driver of innovation across the globe
EN Did you know that 94% of Food and Beverage producers invest in innovation? Consumer demand is the main driver of innovation across the globe
TR Yiyecek ve İçecek üreticilerinin %94'ünün yeniliğe yatırım yaptığını biliyor muydunuz? Tüketici talebi, dünya genelinde yeniliğin ana itici gücüdür
inglês | turco |
---|---|
know | biliyor |
food | yiyecek |
invest | yatırım |
consumer | tüketici |
demand | talebi |
main | ana |
globe | dünya |
of | in |
and | ve |
EN Our heritage of innovation and restless pursuit to secure access to safe, nutritious food for all still drives us
TR Bugün hâlâ, yenilik mirasımızdan ve herkes için güvenli, besleyici gıdaya erişimi güvence altına almaya yönelik sonu gelmeyen amacımızdan güç alıyoruz
inglês | turco |
---|---|
innovation | yenilik |
access | erişimi |
still | hâlâ |
heritage | miras |
and | ve |
EN July 9, 2017 ? UNESCO?s 41st World Heritage Committee meeting in Krakow, Poland, decided to register the Aphrodisias Archaeological Site on the UNESCO World Heritage List.
TR 9 Temmuz 2017 ? Polonya?nın Krakow şehrinde gerçekleştirilen UNESCO 41. Dünya Miras Komitesi toplantısında, Afrodisias Arkeolojik Alanı?nın UNESCO Dünya Mirası Listesi?ne kaydedilmesine karar verildi.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
unesco | unesco |
s | s |
world | dünya |
committee | komitesi |
poland | polonya |
aphrodisias | afrodisias |
list | listesi |
meeting | toplantı |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN July 9, 2017 ? UNESCO?s 41st World Heritage Committee meeting in Krakow, Poland, decided to register the Aphrodisias Archaeological Site on the UNESCO World Heritage List.
TR 9 Temmuz 2017 ? Polonya?nın Krakow şehrinde gerçekleştirilen UNESCO 41. Dünya Miras Komitesi toplantısında, Afrodisias Arkeolojik Alanı?nın UNESCO Dünya Mirası Listesi?ne kaydedilmesine karar verildi.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
unesco | unesco |
s | s |
world | dünya |
committee | komitesi |
poland | polonya |
aphrodisias | afrodisias |
list | listesi |
meeting | toplantı |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN Each year for as long as Fairmont Heritage Place owners own their Fairmont Heritage Place home, and participate in the Owner Benefits Program, they earn the privilege of elevated status in ALL Accor Live Limitless
TR Fairmont Miras Alanı mülk sahipleri, Fairmont Miras Alanı evlerine sahip oldukları ve Mülk Sahibi Avantajları Programı’na katıldıkları her yıl, ALL Accor Live Limitless programında yükseltilmiş statü ayrıcalığını kazanırlar
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | miras |
benefits | avantajlar |
live | live |
limitless | limitless |
elevated | yükseltilmiş |
status | statü |
year | yıl |
owners | sahipleri |
program | programı |
and | ve |
owner | sahibi |
of | her |
EN In Germany there are 51 UNESCO World Heritage Sites. And new ones have been added at the UNESCO World Heritage Committee meeting from 16 to 31 July 2021.
TR Almanya’da 51 adet UNESCO Dünya Mirası varlığı bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Komitesi’nin 16-31 Temmuz tarihleri arasındaki toplantısında bu listeye birkaç yenisi eklendi. Bunların hangi yerler olduğunu burada size açıklıyoruz:
inglês | turco |
---|---|
unesco | unesco |
world | dünya |
sites | yerler |
added | eklendi |
july | temmuz |
at | nda |
meeting | toplantı |
heritage | miras |
to | birkaç |
in | arasındaki |
been | bu |
EN Learn how best to protect World Heritage at the international World Heritage Studies programme.
TR Uluslararası „World Heritage Studies“ programında okuyarak, dünya mirasını korumayı öğrenmek.
inglês | turco |
---|---|
at | nda |
world | dünya |
heritage | miras |
EN There are cooperation agreements with the UNESCO World Heritage Centre in Paris, the German Commission for UNESCO, and many international cultural heritage organizations and universities
TR Paris Kültür Mirası Merkezi, Alman UNESCO Komisyonu ve çok sayıdaki uluslararası Kültür Mirası kuruluşu ve üniversitelerle işbirlikleri mevcut
inglês | turco |
---|---|
unesco | unesco |
centre | merkezi |
paris | paris |
commission | komisyonu |
cultural | kültür |
international | uluslararası |
heritage | miras |
and | ve |
EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this
TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
agreement | kabul |
gender | cinsiyet |
key | kilit |
and | ve |
is | olduğu |
EN 22 of the 38 ICIS Innovation Awards Winners to date
TR Bugüne kadarki 38 ICIS İnovasyon Ödülü Kazananının 22'si
inglês | turco |
---|---|
of | nın |
EN Transforming experience into innovation
TR Deneyimi yeniliğe dönüştürüyoruz
inglês | turco |
---|---|
experience | deneyimi |
into | e |
EN Find out how Norconsult created a culture of innovation (US site)
TR Norconsult'un yenilik kültürünü nasıl yarattığını öğrenin (İngilizce)
inglês | turco |
---|---|
innovation | yenilik |
find out | öğrenin |
culture | kültür |
how | nasıl |
EN Blockchain's Peter Smith sees innovation but thinks some will be unprepared for a ‘Crypto Winter’
TR Blockchain'den Peter Smith yenilik görüyor ancak bazılarının 'Kripto Kışı' için hazırlıksız olacağını düşünüyor
inglês | turco |
---|---|
peter | peter |
smith | smith |
innovation | yenilik |
crypto | kripto |
will | olacağını |
some | bazı |
for | için |
but | ancak |
EN As we believe in the importance of innovation and creativity, we were eager to create a more intimate atmosphere for our guests.
TR Konuyu liberallerin öğrenci temsilcisi Deniz Karakullukçu’yla konuştuk.
inglês | turco |
---|---|
more | deniz |
EN Chris drives technology innovation across teams, and is responsible for running and expanding the company's global presence.
TR Chris, ekipler arası teknoloji inovasyonunu yönetir, şirketin global varlığını korumak ve geliştirmekten sorumludur.
inglês | turco |
---|---|
technology | teknoloji |
teams | ekipler |
and | ve |
responsible | sorumludur |
global | global |
for | arası |
EN This backdoor was advocated for in the name of security, but it opens up online communications to vulnerabilities and threatens innovation and the technology community at large.
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
inglês | turco |
---|---|
security | güvenlik |
innovation | yenilik |
technology | teknoloji |
online | çevrimiçi |
name | adı |
and | ve |
this | bu |
at | nda |
to | bütün |
in | altında |
EN ENCRYPTION IS A NECESSARY TOOL FOR DATA SECURITY & TECHNOLOGICAL INNOVATION
TR ŞİFRELEME, VERİ GÜVENLİĞİ& TEKNOLOJİK İNOVASYON İÇİN GEREKLİ BİR AYGITTIR.
EN Many Silicon Valley and technology companies banded together in protest of the FBI’s 2015 request for encryption backdoors, defending encryption as a necessary tool for data security and technological innovation.
TR Birçok Silikon Vadisi ve teknoloji şirketi FBI'ın 2015'teki teknolojik inovasyon ve veri güvenliği için gerekli bir aygıt olarak şifrelemeyi savunan, şifreleme arka kapıları için olan isteğini protesto için bir araya geldiler.
inglês | turco |
---|---|
valley | vadisi |
data | veri |
innovation | inovasyon |
companies | şirketi |
and | ve |
technology | teknoloji |
technological | teknolojik |
encryption | şifreleme |
necessary | gerekli |
many | çok |
of | in |
security | güvenliği |
together | araya |
for | için |
EN Service provider partnerships could have spurred further innovation and created new business models for revenue growth and economic prosperity.
TR Hizmet sağlayıcı ortaklıkları yeniliği teşvik edebilir ve gelir büyümesi ve ekonomik refah için yeni iş modelleri oluşturabilirdi.
inglês | turco |
---|---|
service | hizmet |
partnerships | ortaklıklar |
new | yeni |
models | modelleri |
revenue | gelir |
economic | ekonomik |
prosperity | refah |
and | ve |
for | için |
provider | sağlayıcı |
EN We believe the best hope for this is to allow technological innovation to create tools and resources for autonomous people to explore the ocean of ideas, communicate, search, find and exercise their right to free expression and commerce
TR Bunun için en iyi umudun; özgür ifade ve ilişki haklarını kullanan, iletişim kuran, araştıran, bulan, okyanuslar dolusu fikir keşfeden özerk insanlar için kaynak ve aygıt üreten teknolojik inovasyona izin verilmesi olduğuna inanıyoruz
inglês | turco |
---|---|
technological | teknolojik |
resources | kaynak |
people | insanlar |
ideas | fikir |
communicate | iletişim |
expression | ifade |
free | özgür |
we believe | inanıyoruz |
of | in |
and | ve |
best | en |
EN “Innovation is the central issue in economic prosperity.”
TR "Ekonomik başarıda, inovasyon temel konudur."
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomik |
innovation | inovasyon |
EN Our commitment to application innovation will ensure that the Internet remains open and free.
TR Uygulamalarda yeniliğe olan bağlılığımız internetin açık ve özgür kalmasını garanti altına alacak.
inglês | turco |
---|---|
commitment | bağlılığı |
ensure | garanti |
will | olan |
to | e |
open | açık |
free | özgür |
and | ve |
EN The Internet facilitates communication, transactions, innovation, identities, entertainment, educational growth and enlightenment.
TR İnternet iletişimi, ticari işlemleri, yeniliği, kimlikleri, eğlenceyi, eğitimsel gelişimi ve aydınlanmayı kolaylaştırır.
inglês | turco |
---|---|
communication | iletişimi |
transactions | işlemleri |
and | ve |
EN Innovation helps drive economic growth and helps maintain a free and open Internet that has no borders or limitations. The appropriate and effective solutions are available and more will be developed.
TR Yenilik, ekonomik büyümeyi sürdürmeye ve sınırları veya sınırlamaları olmayan özgür ve açık bir İnterneti korumaya yardım ediyor. Uygun ve etkili çözümler mevcut ve daha fazlası geliştirilecek.
inglês | turco |
---|---|
innovation | yenilik |
helps | yardım |
economic | ekonomik |
effective | etkili |
solutions | çözümler |
and | ve |
more | fazlası |
open | açık |
free | özgür |
appropriate | uygun |
or | veya |
EN A groundbreaking innovation in refrigerated technology, Remote Container Management (RCM) allows you to monitor the conditions inside your container from origin to destination.
TR Soğutma teknolojisinde çığır açan bir yenilik olan Uzaktan Konteyner Yönetimi (RCM), konteynerinizin içindeki koşulları çıkış noktasından varış noktasına kadar izlemenize olanak tanır.
inglês | turco |
---|---|
innovation | yenilik |
remote | uzaktan |
container | konteyner |
management | yönetimi |
you | var |
inside | iç |
to | kadar |
EN Delivering unmatched strategy, innovation and execution to drive advantage for all occupiers.
TR CBRE, gayrimenkul kullanıcı ve yatırımcıları için piyasada öncü konumda olan bir Danışmanlık ve Aracılık Hizmetleri yelpazesi sunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
all | olan |
EN Accelerate innovation with fast networking and virtually unlimited infrastructure
TR Hızlı ağ iletişimi ve neredeyse sınırsız altyapı ile inovasyonu hızlandırın
inglês | turco |
---|---|
virtually | neredeyse |
unlimited | sınırsız |
fast | hızlı |
infrastructure | altyapı |
and | ve |
with | ile |
EN Magic Wash is a simple and ingenious PSA innovation that halves the consumption of washer fluid and eliminates the visual disturbance stemming from windscreen washes.
TR Magic Wash, yıkayıcı sıvısının tüketimini azaltan ve ön cam yıkamalarından kaynaklanan görme bozukluğunu ortadan kaldıran basit ve akıllı bir PSA yeniliğidir.
inglês | turco |
---|---|
magic | magic |
simple | basit |
and | ve |
a | bir |
EN It offers a new innovation: Surround Rear Vision technology for unparalleled visibility
TR Eşsiz görünürlük için yeni bir yenilik sunuyor: Kuşatmalı Arka Görüş teknolojisi
inglês | turco |
---|---|
offers | sunuyor |
innovation | yenilik |
rear | arka |
technology | teknolojisi |
visibility | görünürlük |
vision | görüş |
a | bir |
for | için |
new | yeni bir |
EN Start-up, Innovation and Leadership (Bremen University of the Applied Sciences)
TR Kurma, İnovasyon ve Yönetme (Hochschule Bremerhaven)
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN This report aims at improving innovation, urban data collection and analysis, and open data capacities in democratic civic governance in Turkey.
TR Rapor, Türkiye’deki demokratik kent yönetişiminde inovasyon ve kentlerin veri toplama, analiz etme ve herkes için veriyi açma kapasitelerini artırmayı hedeflemektedir.
inglês | turco |
---|---|
report | rapor |
innovation | inovasyon |
urban | kent |
collection | toplama |
democratic | demokratik |
and | ve |
data | veri |
analysis | analiz |
EN Since that original innovation, we created the first mechanical gaming keyboard, the first suspended headband for gaming headsets, the first World of Warcraft mouse and endless other innovations
TR Bu orijinal yenilikten bu yana ilk mekanik oyun klavyesini, oyun kulaklıkları için ilk askılı kafa bandını, ilk World of Warcraft mouse’unu ve bitmek bilmeyen başka yenilikleri ortaya çıkardık
inglês | turco |
---|---|
original | orijinal |
mechanical | mekanik |
gaming | oyun |
headsets | kulaklıklar |
world | world |
and | ve |
of | in |
first | ilk |
for | için |
the | başka |
EN Large Deal Negotiations: How to Win When the Power of Innovation Levels Off
TR İnşaat sektörünün odaklanması gereken 3 önemli fırsat
EN encourage and support innovation in climate communication
TR İklim iletişiminde yeniliği teşvik etmek ve desteklemek
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
encourage | teşvik |
support | desteklemek |
EN The British Council invites proposals for the establishment of Research Environment Links (REL) between universities and research and innovation institutes in partner countries and the UK.
TR British Council, partner ülkelerdeki ve Birleşik Krallık'taki üniversiteler ile araştırma ve inovasyon enstitüleri arasında Araştırma Ortamı Bağlantıları (REL) kurulmasına yönelik teklifleri davet ediyor.
inglês | turco |
---|---|
invites | davet |
research | araştırma |
innovation | inovasyon |
partner | partner |
countries | ülkelerdeki |
universities | üniversiteler |
and | ve |
environment | ortamı |
links | bağlantıları |
between | arası |
EN 8.2. Achieve higher levels of economic productivity through diversification, technological upgrading and innovation, including through a focus on high-value added and labour-intensive sectors
TR 8.2. Yüksek katma değerli ve emek-yoğun sektörlere odaklanarak ve çeşitlendirme, teknoloji geliştirme ve yenilik getirme aracılığıyla ekonomik verimliliğin daha yüksek seviyelere çekilmesi
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomik |
value | değerli |
and | ve |
innovation | yenilik |
high | yüksek |
higher | daha yüksek |
of | in |
added | katma |
through | aracılığıyla |
including | de |
EN Industry, Innovation & Infrastructure | Kuresel Amaçlar
TR Sanayi, yenilikçilik ve altyapı | Kuresel Amaçlar
inglês | turco |
---|---|
industry | sanayi |
infrastructure | altyapı |
innovation | yenilik |
Mostrando 50 de 50 traduções