EN All Free Features Make a Website Free Domain Hosting Free WordPress Hosting Free PHP Hosting Free MySQL Hosting Free cPanel Hosting Free Website Templates Free Proxy Start A Blog
"family free" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN All Free Features Make a Website Free Domain Hosting Free WordPress Hosting Free PHP Hosting Free MySQL Hosting Free cPanel Hosting Free Website Templates Free Proxy Start A Blog
TR Tüm Ücretsiz Özellikler Web Sitesi Kur Ücretsiz Alan Adı Hosting Ücretsiz WordPress Hosting Ücretsiz PHP Hosting Ücretsiz MySQL Hosting Ücretsiz cPanel Hosting Ücretsiz Hazır Web Sitesi Şablonları Ücretsiz Proxy Bir Blog Başlatın
inglês | turco |
---|---|
wordpress | wordpress |
php | php |
mysql | mysql |
cpanel | cpanel |
proxy | proxy |
blog | blog |
hosting | hosting |
domain | alan |
all | tüm |
a | bir |
EN Lean on your family for more support and let your most trusted family members to be your safety net. If you forget to take your medication, your family can be the additional pill reminder needed to get back on track.
TR Destek için ailenize güvenin ve size güvende hissettirmelerine izin verin! Böylece ilaçlarınızı almayı unutursanız, aileniz de hatırlatmak için yanınızda olacak!
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
medication | ilaç |
your family | aileniz |
to | böylece |
and | ve |
more | de |
the | size |
EN All Free Features Make a Website Free Domain Hosting Free WordPress Hosting Free PHP Hosting Free MySQL Hosting Free Website Templates Start A Blog
TR Tüm Ücretsiz Özellikler Web Sitesi Kur Ücretsiz Alan Adı Hosting Ücretsiz WordPress Hosting Ücretsiz PHP Hosting Ücretsiz MySQL Hosting Ücretsiz Hazır Web Sitesi Şablonları Bir Blog Başlatın
inglês | turco |
---|---|
wordpress | wordpress |
php | php |
mysql | mysql |
blog | blog |
hosting | hosting |
domain | alan |
all | tüm |
a | bir |
EN Family Event Body Volunteer Seed Pediatrician Preschool Pediatric Men Mom House Father Child Love Human Green Home Family day
TR Aile Etkinlik Vücut Gönüllü Tohum Çocuk doktoru Okul öncesi Pediatrik Erkekler Anne Ev Baba Çocuk Aşk Insan Yeşil Ev Aile günü
inglês | turco |
---|---|
event | etkinlik |
body | vücut |
men | erkekler |
mom | anne |
love | aşk |
human | insan |
green | yeşil |
volunteer | gönüllü |
family | aile |
day | gün |
house | ev |
EN Home & Family Logo is great if you're working in Family, Event industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Aile, Etkinlik endüstrisinde çalışıyorsanız Ev Ve Aile Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
if | eğer |
this | bu |
event | etkinlik |
template | şablonu |
your | ve |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN As Kibar Group, we see all employees as part of our family and enjoy witnessing the important moments that enrich their lives. We are a large family with all that we bring to each other’s lives because WE are Stronger Together.
TR Kibar Grubu’nda tüm çalışanlarımızı ailemizin bir parçası olarak görür, hayatlarına değer katan anlara keyifle tanıklık ederiz. Hayata kattıklarımızla bir aileyiz, çünkü BİZ Birlikte Güçlüyüz.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
moments | anları |
that | hayata |
all | tüm |
a | bir |
because | çünkü |
the | ederiz |
EN In July, SunExpress expands its family service and offers a separate check-in, preferred boarding for families with children and a special buggy-service. Several independent “Family-Counters” are also introduced at multiple airports in July.
TR SunExpress, Temmuz ayında aileler için sunduğu hizmeti geliştirdi; ailelere ayrı bir check-in kontuarı, öncelikli boarding ve bebekli aileler için puset hizmeti sunmaya başladı. Havaalanlarında "Aile Check-In Kontuarlar" açıldı.
inglês | turco |
---|---|
sunexpress | sunexpress |
july | temmuz |
service | hizmeti |
separate | ayrı |
family | aile |
and | ve |
a | bir |
for | için |
EN Anxiety Level Of Family Physicians And Family Health Workers In Covid-19 Pandemic
TR Covıd-19 Pandemisinde Aile Sağlığı Elemanları Ve Aile Hekimlerinde Anksiyete Düzeyi
inglês | turco |
---|---|
level | düzeyi |
family | aile |
and | ve |
health | sağlığı |
EN If you are travelling alone or with your friends or family, Kia cars are cheap yet luxurious, appropriate for small family
TR Yalnız ya da arkadaşlarınız ya da ailenizle seyahat ediyorsanız, Kia arabaları ucuz ama lüks, küçük aileler için uygun
inglês | turco |
---|---|
alone | yalnız |
friends | arkadaşlar |
kia | kia |
cheap | ucuz |
luxurious | lüks |
small | küçük |
if you are | ediyorsanız |
your | seyahat |
for | için |
with | uygun |
cars | arabalar |
EN The new Federal Government wants to make it easier for dependants to follow family members: family reunification is to be extended to all refugees
TR Yeni hükümet aile bireylerinin aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gelmesini kolaylaştırmak niyetinde: Aile birleşimi, tüm mültecileri kapsayacak şekilde genişletilecek
inglês | turco |
---|---|
government | hükümet |
easier | kolaylaştırmak |
family | aile |
new | yeni |
the | şekilde |
all | tüm |
EN One major issue is reconciling work and family life: many women want to work part-time so that they can raise their children or take care of family members
TR Meslek ve ailenin bağdaşırlığı önemli bir konu, birçok kadın çocuklarını eğitmek veya aile fertlerine bakmak için yarım gün çalışmak istiyor
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
women | kadın |
want | istiyor |
or | veya |
time | gün |
and | ve |
many | çok |
of | in |
work | çalışmak |
EN Felix Banaszak says he has a “classic Ruhr area biography”, and by that he means that his family shares a migration background. His great-grandparents on his father’s side of the family came to the Ruhr Valley from Poland.
TR Felix Banaszak kendisinin “klasik bir Ruhr Bölgesi hayat hikayesine” sahip olduğunu söylüyor; kastettiği, ailesinin göç geçmişi. Babasının büyük dedesi Ruhr bölgesine Polonya’dan gelmiş.
EN Create a free happy birthday video for your friends and family. We feature free templates, which can be edited online to create birthday slideshows and more.
TR Aileniz ve arkadaşlarınız için ücretsiz bir doğum günü videosu yapın. Doğum günü slaytgösterileri ve daha fazlası için çevrimiçi düzenlenebilen ücretsiz şablonlara yer veriyoruz.
inglês | turco |
---|---|
birthday | doğum |
video | videosu |
friends | arkadaşlar |
free | ücretsiz |
online | çevrimiçi |
more | fazlası |
to | yapın |
a | bir |
for | için |
and | ve |
EN Create a free happy birthday video for your friends and family. We feature free templates, which can be edited online to create birthday slideshows and more.
TR Aileniz ve arkadaşlarınız için ücretsiz bir doğum günü videosu yapın. Doğum günü slaytgösterileri ve daha fazlası için çevrimiçi düzenlenebilen ücretsiz şablonlara yer veriyoruz.
inglês | turco |
---|---|
birthday | doğum |
video | videosu |
friends | arkadaşlar |
free | ücretsiz |
online | çevrimiçi |
more | fazlası |
to | yapın |
a | bir |
for | için |
and | ve |
EN This scanner family combines hands-free convenience and rapid-fire swipe speeds to boost productivity - delivered in a small footprint to fit in any environment, no matter how space-constrained your counters may be.
TR Bu barkod okuyucu ailesi, üretkenliği artırmak adına eller serbest kullanım ve son derece hızlı kaydırarak okuma özelliğini, kasa alanlarınız ne kadar dar olursa olsun, her ortama uygun küçük bir ayak izi ile bir araya getirir.
inglês | turco |
---|---|
scanner | okuyucu |
family | ailesi |
boost | artırmak |
small | küçük |
fit | uygun |
productivity | üretkenliği |
hands | eller |
free | serbest |
rapid | hızlı |
this | bu |
matter | ne |
and | ve |
to | araya |
a | bir |
be | olsun |
EN Zebra's family of fixed mount barcode scanners enables high-performance, hands-free scanning in zero-footprint applications. These devices can be integrated into a wide variety of products or used standalone.
TR Zebra'nın sabit monteli barkod okuyucu ailesi dar alanda yapılan uygulamalarda yüksek performanslı, eller serbest barkod okutma imkanı sunuyor. Bu cihazlar çok çeşitli ürünlere entegre edilebilir ya da bağımsız olarak kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
family | ailesi |
fixed | sabit |
barcode | barkod |
devices | cihazlar |
hands | eller |
free | serbest |
products | ürünlere |
can be | edilebilir |
in | da |
these | bu |
high | yüksek |
variety | çeşitli |
integrated | entegre |
EN Zebra's family of fixed mount barcode scanners enables high-performance, hands-free scanning in zero-footprint applications. These devices can be integrated into a wide variety of products or used standalone.
TR Zebra'nın sabit monteli barkod okuyucu ailesi dar alanda yapılan uygulamalarda yüksek performanslı, eller serbest barkod okutma imkanı sunuyor. Bu cihazlar çok çeşitli ürünlere entegre edilebilir ya da bağımsız olarak kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
family | ailesi |
fixed | sabit |
barcode | barkod |
devices | cihazlar |
hands | eller |
free | serbest |
products | ürünlere |
can be | edilebilir |
in | da |
these | bu |
high | yüksek |
variety | çeşitli |
integrated | entegre |
EN And another principle of Germanness is that everyone is free to lead their life in accordance with their own beliefs and this can not be prescribed by their family
TR Almanlığın diğer sosyopolitik özelliğiyse tüm bireylerin yaşamlarını kendi tahayyülleri doğrultusunda sürdürebilmeleri ve yaşam biçimlerinin aileleri tarafından koşullanmamasıdır
inglês | turco |
---|---|
another | diğer |
by | tarafından |
to | tüm |
and | ve |
that | yaşam |
EN Sitechecker has a combination of free trial and freemium models. You can use extra tools for free as long as you need and you can start a free trial to get access to core products for 7 days.
TR Sitechecker, ücretsiz ve freemium modellerin bir kombinasyonuna sahiptir. Ekstra araçları ihtiyacınız olduğu sürece ücretsiz olarak kullanabilir ve 7 gün boyunca temel ürünlere erişmek için ücretsiz deneme sürümünü başlatabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
trial | deneme |
extra | ekstra |
days | gün |
sitechecker | sitechecker |
as long as | sürece |
tools | araçları |
free | ücretsiz |
can use | kullanabilir |
has | sahiptir |
and | ve |
products | ürünlere |
of | in |
you need | ihtiyacınız |
a | bir |
EN Every new account comes with 30 free minutes. If you purchase minutes and you still have free minutes remaining, the free minutes will be applied to your first upload.
TR Her yeni hesap 30 ücretsiz dakika ile gelir. Dakikalar satın alırsanız ve hala boş dakikalarınız varsa, ücretsiz dakikalar ilk yüklemenize uygulanır.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
account | hesap |
if | varsa |
purchase | satın |
still | hala |
free | ücretsiz |
first | ilk |
to | her |
comes | ile |
and | ve |
EN A free society requires free software. Think of "free" as in freedom, not price: the freedoms to inspect, learn from, modify the software you use.
TR Özgür bir toplum, özgür yazılım gerektirir. "Özgür" sözcüğünü fiyat değil, özgürlük olarak düşünün: kullandığınız yazılımı inceleme, ondan bir şeyler öğrenme, değiştirme özgürlüğü.
inglês | turco |
---|---|
society | toplum |
requires | gerektirir |
price | fiyat |
free | özgür |
you use | kullandığınız |
learn | öğrenme |
freedom | özgürlüğü |
software | yazılımı |
a | bir |
the | değil |
EN Sitechecker has a combination of free trial and freemium models. You can use extra tools for free as long as you need and you can start a free trial to get access to core products for 7 days.
TR Sitechecker, ücretsiz ve freemium modellerin bir kombinasyonuna sahiptir. Ekstra araçları ihtiyacınız olduğu sürece ücretsiz olarak kullanabilir ve 7 gün boyunca temel ürünlere erişmek için ücretsiz deneme sürümünü başlatabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
trial | deneme |
extra | ekstra |
days | gün |
sitechecker | sitechecker |
as long as | sürece |
tools | araçları |
free | ücretsiz |
can use | kullanabilir |
has | sahiptir |
and | ve |
products | ürünlere |
of | in |
you need | ihtiyacınız |
a | bir |
EN Every new account comes with 30 free minutes. If you purchase minutes and you still have free minutes remaining, the free minutes will be applied to your first upload.
TR Her yeni hesap 30 ücretsiz dakika ile gelir. Dakikalar satın alırsanız ve hala boş dakikalarınız varsa, ücretsiz dakikalar ilk yüklemenize uygulanır.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
account | hesap |
if | varsa |
purchase | satın |
still | hala |
free | ücretsiz |
first | ilk |
to | her |
comes | ile |
and | ve |
EN Bonus features: enjoy the free SSL security, free domain name registration, and free CDN included in our cloud hosting options.
TR Ek özellikler: Bulut sunucu hizmetinize dahil olan ücretsiz SSL sertifikasının, ücretsiz domain kaydının ve ücretsiz CDN'nin keyfini çıkarın.
inglês | turco |
---|---|
enjoy | keyfini |
ssl | ssl |
domain | domain |
registration | kaydı |
cloud | bulut |
features | özellikler |
hosting | sunucu |
free | ücretsiz |
and | ve |
included | dahil |
EN All our cloud hosting packages include a free domain, free SSL certificates, free domain-based emails, prioritized 24/7 support, and 30-day money-back guarantee so that you can explore the service without financial risk
TR Tüm Bulut sunucu paketlerimiz, ücretsiz alan adı, ücretsiz SSL sertifikaları, ücretsiz e-posta, 7/24 öncelikli destek ve paranızı riske atmadan hizmetlerimizi keşfedebilmeniz için 30 gün içinde para iade garantisi sunar
inglês | turco |
---|---|
cloud | bulut |
ssl | ssl |
guarantee | garantisi |
risk | riske |
hosting | sunucu |
free | ücretsiz |
domain | alan |
support | destek |
certificates | sertifikaları |
all | tüm |
emails | posta |
money | para |
and | ve |
a | içinde |
EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.
TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.
inglês | turco |
---|---|
women | kadın |
temporary | geçici |
of | in |
and | ve |
EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs
TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı
inglês | turco |
---|---|
family | ailesi |
daily | günlük |
his | in |
and | ve |
working | çalışarak |
work | iş |
off | bir |
EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family
TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı
inglês | turco |
---|---|
if | eğer |
pay | bir |
house | ev |
and | ve |
with | birlikte |
his | ya |
EN Weaving is more of a family-run business
TR Dokumacılık ise daha çok aile işletmesi olarak geleneksel bir şekilde yürütülen bir uğraş alanıdır
inglês | turco |
---|---|
business | iş |
family | aile |
more | daha |
a | bir |
EN He’s incredibly passionate about cybersecurity, after having to rescue his girlfriend and family members from multiple cyber attacks over the years
TR Siber güvenlik konusunda özel bir ilgisi olmasının yanında kız arkadaşını ve aile üyelerini yıllar boyunca çeşitli siber saldırılardan korumuş biridir
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
and | ve |
cyber | siber |
the | özel |
to | konusunda |
EN A patient’s medical history may include details about past diseases, illnesses running in the family, previous diagnoses, medical abstract, therapies, allergies, and medication
TR Hastanın hastalık öyküsünde hastanın geçirdiği hastalıklar, aileden gelen kalıtsal hastalıklar, daha önce koyulmuş teşhisler, hastalık özeti, uygulanan tedaviler, alerji durumu ve kullanılan ilaçlar belirtilmelidir
inglês | turco |
---|---|
diseases | hastalıklar |
medication | ilaç |
and | ve |
the | önce |
EN Tell your friends, family, and customers
TR Arkadaşlarınız, aileniz ve müşterilerinizle paylaşın
inglês | turco |
---|---|
friends | arkadaşlar |
and | ve |
EN Enjoy spending time with your family during Ramadan and Eid with 20% off!
TR Sizi sevdiklerinize sa?l?kla ula?t?rmak dile?iyle, Ramazan ve bayram boyunca %20 indirim!
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
with | boyunca |
EN We are a family owned, non-listed company with a long term vision
TR Uzun vadeli bir vizyona sahip, borsada kayıtlı olmayan bir aile şirketiyiz
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
long | uzun |
term | vadeli |
are | sahip |
a | bir |
EN It is a community where you and your family will be welcomed by name time and again, where your every need is anticipated and met according to your preferences, where neighbours will become friends
TR Siz ve ailenizin isminizle selamlandığı, tüm ihtiyaçlarınızın öngörüldüğü ve tercihlerinize göre karşılandığı, komşularınızın arkadaşlarınız olduğu bir topluluktur
inglês | turco |
---|---|
need | ihtiyaç |
friends | arkadaşlar |
your family | ailenizin |
your preferences | tercihlerinize |
is | olduğu |
a | bir |
and | ve |
by | göre |
to | tüm |
EN You and your family also receive preferential treatment at property restaurants, golf courses and other facilities as well as access to Fairmont’s entire portfolio of hotels and resorts
TR Siz ve aileniz, Fairmont’un tüm otel ve tatil köyleri portföyüne erişimin yanı sıra otel restoranlarında, golf sahalarında ve diğer tesislerde ayrıcalıklı ilgi görürsünüz
inglês | turco |
---|---|
restaurants | restoranlar |
golf | golf |
access | erişimin |
your family | aileniz |
treatment | ilgi |
other | diğer |
at | nda |
portfolio | portföy |
and | ve |
hotels | otel |
of | siz |
to | tüm |
EN As an Owner in this luxury private club, precious time can be spent in the company of friends and family, enjoying our wealth of unequalled amenities
TR Bu lüks özel kulüpte bir Mülk Sahibi olarak, benzersiz ve zengin ikramlarımızın keyfini çıkararak değerli zamanınızı arkadaşlarınız ve ailenizle geçirebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
precious | değerli |
time | zaman |
friends | arkadaşlar |
enjoying | keyfini |
luxury | lüks |
this | bu |
owner | sahibi |
and | ve |
the | özel |
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
partnered | işbirliği |
family | aile |
oil | yağ |
farm | çiftliği |
power | güç |
organic | organik |
supply | tedarik |
equipment | ekipman |
to | sağlamak |
used | kullanılan |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
inglês | turco |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN There's no question—we've got a lot to catch up on. Whether it's a romantic couples' retreat, a getaway trip with friends or a weekend family staycation close to home, let's make up for lost time and make every moment count.
TR Şüphesiz arayı kapatacağımız çok şey var. İster çiftler için romantik bir inziva, isterse arkadaşlarla bir kaçamak seyahati veya bir hafta sonu aile tatil konaklaması olsun, kaybedilen zamanı telafi edin ve her dakikayı değerlendirin.
inglês | turco |
---|---|
couples | çiftler |
romantic | romantik |
weekend | hafta |
family | aile |
and | ve |
or | isterse |
a | bir |
EN preventable maternal deathunmet need for family planninggender-based violence and harmful practices
TR önlenebilir anne ölümükarşılanamayan aile planlaması ihtiyacıtoplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve zararlı uygulama
inglês | turco |
---|---|
need | ihtiyacı |
family | aile |
and | ve |
based | dayalı |
violence | şiddet |
harmful | zararlı |
EN In the case of Manat, there was no time to waste so when contacted by her family, our teams got to it right away.
TR Manat’ın ailesi ekiplerimizle temasa geçtiğinde ekiplerimiz Manat’ın bir an önce eğitim hayatına rahatça devam edebilmesi için hemen harekete geçtiler.
inglês | turco |
---|---|
family | ailesi |
right away | hemen |
of | in |
the | önce |
EN *Rande was born in 1977. She is married with 3 children. Rande and her family have been living in Turkey for 8 years.
TR *1977 doğumlu Rande, evli ve 3 çocuklu. Rande ve ailesi 7 senedir Türkiye’de yaşıyor.
inglês | turco |
---|---|
born | doğumlu |
married | evli |
family | ailesi |
and | ve |
been | ya |
EN Gade continues to work at the job she got in the scope of our short-term employment project that was a lifeline support for herself and her family during the pandemic
TR Gade, kendisi ve ailesi için pandemi döneminde can suyu olan kısa dönemli istihdam projemiz kapsamında edindiği işte çalışmaya devam ediyor
inglês | turco |
---|---|
family | ailesi |
pandemic | pandemi |
gade | gade |
short | kısa |
at | nda |
a | olan |
job | iş |
of | in |
continues | devam ediyor |
and | ve |
scope | kapsamında |
EN When fighting in Aleppo intensified, Fatima and her family were left with no choice but to flee their country to find safety elsewhere
TR Halep’te çatışmalar yoğunlaşınca Fatima ve ailesinin ülkelerinden kaçıp güvenli, yeni bir yer aramaktan başka çaresi kalmamıştı
inglês | turco |
---|---|
family | ailesinin |
and | ve |
to | güvenli |
in | yer |
EN The family survives on the salaries of her two sons
TR Aile iki oğlunun maaşıyla geçiniyor
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
EN Hello Traders! Phemex is constantly on the lookout to grow our family and improve our users’ experience around the globe. We’re happy to announce that the Phemex Turkey platform has launched on……
TR Phemex kullanıcıları, başka bir işlem yarışmasına hazır mısınız? Bu seferki etkinliğimizde Ethereum işlemi yaparak 20.000$'lık havuzdan ödül kazanabilirsiniz! Büyük kazanmak is……
EN This can include friends, family, researchers, or journalists
TR Bu arkadaşlar, aile, araştırmacılar veya gazetecileri içerebilir
inglês | turco |
---|---|
friends | arkadaşlar |
family | aile |
researchers | araştırmacılar |
or | veya |
this | bu |
EN Getting together with friends and family, taking part in group activities, or being of service in our communities can help relieve the isolation that our addiction reinforces.
TR Arkadaşlarınızla ve ailenizle bir araya gelmek, grup etkinliklerine katılmak veya topluluklarımızda hizmet etmek, bağımlılığımızın pekiştirdiği izolasyonu hafifletmeye yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
friends | arkadaşlar |
group | grup |
service | hizmet |
help | yardımcı |
and | ve |
can | olabilir |
or | veya |
EN Letting go of home internetSome members remove their home internet, either asking their roommates or family to change the password, or disabling service and letting go of their router.
TR Ev internetini bırakmakBazı üyeler, ev arkadaşlarından veya ailelerinden şifreyi değiştirmelerini isteyerek veya hizmeti devre dışı bırakarak ve yönlendiricilerini bırakarak ev internetlerini kaldırır.
inglês | turco |
---|---|
service | hizmeti |
members | üyeler |
or | veya |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções