EN Broad-ranging expertise: Data centers can be incredibly diverse, ranging from enterprise data centers to managed services, colocation, and cloud data centers
"centers all around" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Broad-ranging expertise: Data centers can be incredibly diverse, ranging from enterprise data centers to managed services, colocation, and cloud data centers
TR Geniş kapsamlı uzmanlık: Veri merkezleri, kurumsal veri merkezlerinden yönetilen servislere, colocation’a ve bulut veri merkezlerine kadar inanılmaz derecede çeşitli olabilir
inglês | turco |
---|---|
expertise | uzmanlık |
data | veri |
centers | merkezleri |
incredibly | inanılmaz |
enterprise | kurumsal |
managed | yönetilen |
cloud | bulut |
broad | geniş |
diverse | çeşitli |
and | ve |
be | olabilir |
EN No. The AWS Attestation of Compliance (AOC) demonstrates an extensive assessment of physical security controls of AWS data centers. It is not necessary for a merchant’s QSA to verify the security of the AWS data centers.
TR Hayır. AWS Uyumluluk Beyanı (AOC), AWS veri merkezlerinin kapsamlı fiziksel güvenlik denetimlerinin değerlendirilmesini gösterir. Alıcı bankaya ait bir QSA'nın AWS veri merkezlerinin güvenliğini doğrulamasına gerek yoktur.
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
compliance | uyumluluk |
extensive | kapsamlı |
physical | fiziksel |
data | veri |
security | güvenlik |
to | alıcı |
no | yoktur |
a | bir |
EN Containerized solutions, such as integrated infrastructure, micro data centers, and prefabricated modular data centers provide powerful compute and other capabilities, while offering speed to market and physical security.
TR Entegre altyapı, mikro veri merkezleri ve prefabrik modüler veri merkezleri gibi konteynere yüklenmiş çözümler, pazara hızlı ve fiziksel güvenlik sunarken güçlü bilgi işlem ve diğer kabiliyetler sunar.
inglês | turco |
---|---|
integrated | entegre |
micro | mikro |
centers | merkezleri |
modular | modüler |
other | diğer |
security | güvenlik |
infrastructure | altyapı |
solutions | çözümler |
speed | hızlı |
powerful | güçlü |
and | ve |
physical | fiziksel |
data | veri |
provide | sunar |
market | pazara |
as | gibi |
EN While a lot of public perception around artificial intelligence centers around job loss, this concern should be probably reframed
TR Yapay zekaya ilişkin kamuoyu algısının büyük bir kısmı iş kaybıyla ilgili olsa da, bu kaygıya muhtemelen farklı bir açıdan bakmak gerekiyor
inglês | turco |
---|---|
probably | muhtemelen |
this | bu |
a | bir |
artificial | yapay |
EN Data Centers All Around the World
TR Dünya Çapında Veri Merkezleri
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
centers | merkezleri |
world | dünya |
EN Data Centers All Around the World
TR Dünya Çapında Veri Merkezleri
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
centers | merkezleri |
world | dünya |
EN Launch your Droplet from data centers around the world.
TR Droplet'ini dünyanın dört bir yanındaki veri merkezlerinden başlat.
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
world | dünyanın |
the | dört |
EN Launch your Droplet from data centers around the world.
TR Droplet'ini dünyanın dört bir yanındaki veri merkezlerinden başlat.
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
world | dünyanın |
the | dört |
EN If you are around other players who are violating these guidelines, please remove yourself from the situation and don’t engage. Report the situation to us through the in-app support options or through our web-based help centers.
TR Bu yönergeleri ihlal eden diğer oyuncuların yanındaysanız, lütfen oradan uzaklaşın ve ihlale dahil olmayın. Uygulama içi destek seçeneklerimizi kullanarak veya web tabanlı yardım merkezlerimiz üzerinden durumu bildirin.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
players | oyuncular |
web | web |
based | tabanlı |
these | bu |
support | destek |
app | uygulama |
help | yardım |
and | ve |
please | lütfen |
or | veya |
report | durumu |
EN All Tech-Zones / Tech-Regions and R&D centers
TR Tüm tekno-kentlerin ve ar-ge merkezlerinin
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
and | ve |
EN We encrypt all data that goes between you and Sonix using field-standard TLS (Transport Layer Security). Your data is encrypted when transferred between data centers for backup and replication.
TR Alan standardı TLS (Aktarım Katmanı Güvenliği) kullanarak siz ve Sonix arasındaki tüm verileri şifreliyoruz. Verileriniz yedekleme ve çoğaltma için veri merkezleri arasında aktarıldığında şifrelenir.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
tls | tls |
centers | merkezleri |
backup | yedekleme |
standard | standardı |
layer | katmanı |
your data | verileriniz |
encrypted | şifrelenir |
security | güvenliği |
using | kullanarak |
all | tüm |
data | veri |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN Expedia Group is all in on AWS, with plans to migrate 80 percent of its mission-critical apps from its on-premises data centers to the cloud in the next two to three years
TR Expedia Group, önümüzdeki iki ila üç yılda şirket içindeki veri merkezlerinde bulunan görev açısından kritik uygulamaların %80'ini buluta geçirme planlarıyla her konuda AWS'ye güveniyor
inglês | turco |
---|---|
group | group |
data | veri |
mission | görev |
critical | kritik |
from | açısından |
is | bulunan |
plans | planları |
years | a |
apps | uygulamaları |
to | her |
EN All physical access to data centers by AWS employees is logged and audited routinely.
TR AWS çalışanlarının veri merkezlerine gerçekleştirdiği tüm ziyaretler günlüğe kaydedilir ve düzenli olarak denetlenir.
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
and | ve |
data | veri |
all | tüm |
EN All Tech-Zones / Tech-Regions and R&D centers
TR Tüm tekno-kentlerin ve ar-ge merkezlerinin
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
and | ve |
EN You likely want to work with a partner who can service any and all of your data centers, bringing the right expertise and services to bear to help you capitalize on key opportunities and anticipate and solve challenges
TR Büyük olasılıkla, tüm veri merkezlerinize hizmet verebilecek, önemli fırsatlardan yararlanmanıza ve zorlukları tahmin edip çözmenize yardımcı olacak doğru uzmanlığı ve servisleri sunan bir iş ortağıyla çalışmak istersiniz
inglês | turco |
---|---|
partner | ortağı |
data | veri |
service | hizmet |
services | servisleri |
help | yardımcı |
all | tüm |
key | önemli |
and | ve |
challenges | zorlukları |
the | olacak |
work | çalışmak |
EN And by 2018, 89% of all compute instances were hosted by cloud data centers
TR 2018 yılına kadar, tüm bilgi işlem örneklerinin %89’u bulut veri merkezleri tarafından barındırıldı
inglês | turco |
---|---|
cloud | bulut |
centers | merkezleri |
all | tüm |
data | veri |
by | tarafından |
EN Infrastructure companies have developed all-in-one systems, such as integrated rack solutions and modular data centers, to reduce power consumption and improve cooling efficiency
TR Altyapı şirketleri, güç tüketimini azaltmak ve soğutma verimliliğini artırmak için entegre kabin çözümleri ve modüler veri merkezleri gibi hepsi bir arada sistemler geliştirmiştir
inglês | turco |
---|---|
developed | geliştirmiştir |
systems | sistemler |
integrated | entegre |
modular | modüler |
data | veri |
centers | merkezleri |
improve | artırmak |
cooling | soğutma |
efficiency | verimliliğini |
infrastructure | altyapı |
companies | şirketleri |
power | güç |
solutions | çözümleri |
and | ve |
all | hepsi |
reduce | azaltmak |
as | gibi |
to | için |
EN We encrypt all data that goes between you and Sonix using field-standard TLS (Transport Layer Security). Your data is encrypted when transferred between data centers for backup and replication.
TR Alan standardı TLS (Aktarım Katmanı Güvenliği) kullanarak siz ve Sonix arasındaki tüm verileri şifreliyoruz. Verileriniz yedekleme ve çoğaltma için veri merkezleri arasında aktarıldığında şifrelenir.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
tls | tls |
centers | merkezleri |
backup | yedekleme |
standard | standardı |
layer | katmanı |
your data | verileriniz |
encrypted | şifrelenir |
security | güvenliği |
using | kullanarak |
all | tüm |
data | veri |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Physical security controls at these data centers include 24x7 monitoring, cameras, visitor logs, entry limitations, and all that you would expect at a high-security data processing facility.
TR Bu veri merkezlerindeki fiziksel güvenlik kontrolleri; 7/24 izleme, kameralar, ziyaretçi kayıtları, giriş sınırlamaları ve yüksek güvenlikli bir veri işleme tesisinde olmasını beklediğiniz her şeyi içerir.
inglês | turco |
---|---|
controls | kontrolleri |
cameras | kameralar |
visitor | ziyaretçi |
processing | işleme |
entry | giriş |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
monitoring | izleme |
high | yüksek |
data | veri |
these | bu |
a | bir |
and | ve |
all | her |
that | şeyi |
EN Community Centers, Schools and Tent Classrooms
TR Toplum Merkezleri, Okul Binaları ve Çadır Sınıflar
inglês | turco |
---|---|
community | toplum |
centers | merkezleri |
schools | okul |
and | ve |
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
inglês | turco |
---|---|
community | toplum |
areas | alanlar |
women | kadınlar |
temporary | geçici |
schools | okul |
tent | çadır |
built | inşa |
and | ve |
children | çocuklar |
the | özel |
EN By the end of the year, we had a total of four community centers in the cities of Istanbul, Hatay and Şanlıurfa, which we named Support to Life House.
TR Yıl sonu itibariyle İstanbul, Hatay, Şanlıurfa şehirlerinde Hayata Destek Evi adını verdiğimiz toplam dört toplum merkezimiz oldu.
inglês | turco |
---|---|
end | sonu |
year | yıl |
we | verdiğimiz |
community | toplum |
hatay | hatay |
support | destek |
to life | hayata |
EN We also provided hygiene packages to 520 families who settled in temporary accommodation centers.
TR Ayrıca, geçici konaklama merkezlerine yerleşen 520 aileye hijyen paketi temin ettik.
inglês | turco |
---|---|
hygiene | hijyen |
temporary | geçici |
accommodation | konaklama |
also | ayrıca |
EN We have special offers for SEO and digital marketing training courses, study centers, and universities
TR SEO ve dijital pazarlama yapan eğitim kursları, çalışma merkezleri ve üniversiteler için özel tekliflerimiz var.
inglês | turco |
---|---|
centers | merkezleri |
universities | üniversiteler |
seo | seo |
digital | dijital |
training | eğitim |
marketing | pazarlama |
courses | kursları |
have | var |
for | için |
and | ve |
EN In the 2008-2009 Academic Year, a total of 797 students are transferred to 6 primary schools selected as centers and lunch is given to these students.
TR 2008-2009 Eğitim Öğretim Yılında toplam 797 öğrenci merkez seçilen 6 ilköğretim okuluna taşınmakta ve bu öğrencilere öğle yemeği verilmektedir.
inglês | turco |
---|---|
in | yılında |
year | yıl |
to | e |
and | ve |
these | bu |
EN Where are the data-centers located?
TR Veri merkezleri nerelerde bulunur?
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
centers | merkezleri |
where | nerelerde |
EN DigitalOcean provides data-centers in Amsterdam, Bangalore, Frankfurt, London, New York, San Francisco, Singapore, and Toronto. Availability can vary depending on day and the size of the virtual machine.
TR DigitalOcean, Amsterdam, Bangalore, Frankfurt, Londra, New York, San Francisco, Singapur ve Toronto'da veri merkezleri işletmektedir. Kullanılabilirlik güne ve sanal makine büyüklüğüne göre farklılık gösterebilir.
inglês | turco |
---|---|
amsterdam | amsterdam |
frankfurt | frankfurt |
london | londra |
new | new |
york | york |
san | san |
francisco | francisco |
singapore | singapur |
availability | kullanılabilirlik |
depending | göre |
size | büyüklüğüne |
virtual | sanal |
machine | makine |
digitalocean | digitalocean |
data | veri |
centers | merkezleri |
and | ve |
can | ne |
EN Bangkok | Gyms or Fitness Centers, BBQ Joints, Boutiques
TR Spor Salonları veya Fitness Merkezleri, Barbekü Restoranları, Butikler | Bangkok
inglês | turco |
---|---|
or | veya |
centers | merkezleri |
bangkok | bangkok |
fitness | fitness |
EN Your audio/video files and transcripts are encrypted in transit and at rest within our enterprise-grade data centers.
TR Ses/video dosyalarınız ve transkriptleriniz, kurumsal sınıf veri merkezlerimizde transit ve dinlenirken şifrelenir.
inglês | turco |
---|---|
video | video |
data | veri |
enterprise | kurumsal |
grade | sınıf |
encrypted | şifrelenir |
files | dosyaları |
EN Tradition 8: ITAA should remain forever nonprofessional, but our service centers may employ special workers.
TR Gelenek 8: ITAA sonsuza kadar profesyonellikten uzak kalmalıdır, ancak hizmet merkezlerimizde özel işçiler istihdam edilebilir.
inglês | turco |
---|---|
tradition | gelenek |
itaa | itaa |
but | ancak |
service | hizmet |
special | özel |
EN Chatbots are used in applications such as ecommerce or SaaS customer service, call centers, or customer support and generally in every business where automation can bring back efficiency
TR Chatbotlar, e-ticaret veya SaaS müşteri hizmetleri, çağrı merkezleri veya müşteri desteği gibi uygulamalarda ve genellikle otomasyonun verimliliği geri getirebileceği her işte kullanılır
inglês | turco |
---|---|
applications | uygulamalarda |
ecommerce | e-ticaret |
saas | saas |
centers | merkezleri |
business | iş |
back | geri |
efficiency | verimliliği |
call | çağrı |
used | kullanılır |
support | desteği |
and | ve |
generally | genellikle |
or | veya |
customer | müşteri |
every | her |
service | hizmetleri |
as | gibi |
EN There's lots of different reasons why people like self-service help centers: it gathers different kinds of content (videos, images, texts ...), It promotes autonomy and it operates 24/7
TR İnsanların self servis yardım merkezlerini sevmesinin birçok farklı nedeni vardır: farklı türde içerikler (videolar, resimler, metinler ...) toplar, özerkliği destekler ve 7/24 çalışır
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
videos | videolar |
images | resimler |
texts | metinler |
self | self |
it | vardır |
operates | çalışır |
help | yardım |
service | servis |
and | ve |
different | farklı |
lots | çok |
EN Our global Anycast network allows DNS resolution at the network edge in each of our data centers across 250+ cities, resulting in unparalleled redundancy and 100% uptime.
TR Global Anycast ağımız, 250+ şehirdeki veri merkezlerimizin her birinde ağ ucunda DNS çözümlemesine olanak tanıyarak benzersiz yedeklilik ve %100 çalışma süresi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
global | global |
network | ağı |
allows | sağlar |
dns | dns |
data | veri |
unparalleled | benzersiz |
and | ve |
of | her |
EN Community Centers, Schools and Tent Classrooms
TR Toplum Merkezleri, Okul Binaları ve Çadır Sınıflar
inglês | turco |
---|---|
community | toplum |
centers | merkezleri |
schools | okul |
and | ve |
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
inglês | turco |
---|---|
community | toplum |
areas | alanlar |
women | kadınlar |
temporary | geçici |
schools | okul |
tent | çadır |
built | inşa |
and | ve |
children | çocuklar |
the | özel |
EN By the end of the year, we had a total of four community centers in the cities of Istanbul, Hatay and Şanlıurfa, which we named Support to Life House.
TR Yıl sonu itibariyle İstanbul, Hatay, Şanlıurfa şehirlerinde Hayata Destek Evi adını verdiğimiz toplam dört toplum merkezimiz oldu.
inglês | turco |
---|---|
end | sonu |
year | yıl |
we | verdiğimiz |
community | toplum |
hatay | hatay |
support | destek |
to life | hayata |
EN We also provided hygiene packages to 520 families who settled in temporary accommodation centers.
TR Ayrıca, geçici konaklama merkezlerine yerleşen 520 aileye hijyen paketi temin ettik.
inglês | turco |
---|---|
hygiene | hijyen |
temporary | geçici |
accommodation | konaklama |
also | ayrıca |
EN Do QSAs for Level 1 merchants require a physical walkthrough of AWS data centers?
TR QSA'lar 1. Düzey alıcı bankalar için AWS veri merkezinde fiziksel bir denetim gerektiriyor mu?
inglês | turco |
---|---|
level | düzey |
aws | aws |
physical | fiziksel |
data | veri |
for | için |
a | bir |
of | in |
Mostrando 50 de 50 traduções