TR RADAAR Ortak Programı; kapsamlı belgeler, kurslar ve kılavuzlar içeren bir öğrenme portalı ile birlikte sürekli gelişen bir ortak topluluğu ve 7/24 ortak desteği sunar.
ניתן לתרגם את "ortak çalışanları" ב-טורקי לאנגלית מילים/ביטויים הבאים:
טורקי | אנגלית |
---|---|
ortak | partner |
programı | program |
kapsamlı | comprehensive |
belgeler | documentation |
kurslar | courses |
kılavuzlar | guides |
öğrenme | learning |
portalı | portal |
desteği | support |
sunar | offers |
TR Ekip ve ortak amaç duygusunun ortak değerler gerektirdiğine inanıyoruz. Bu kadar çeşitlilik barındıran bir işletmede, ortak bir 'dil' yaratmak her zamankinden daha önemli.
EN We believe that a sense of team and common purpose needs shared values. In such a diverse business, it is more important than ever to create a common ‘language’.
טורקי | אנגלית |
---|---|
ekip | team |
amaç | purpose |
inanıyoruz | we believe |
dil | language |
önemli | important |
TR İşin bir kısmını devrederseniz, web sitelerinin durumunu veya etkinliğini herhangi bir süreye göre kontrol etmeniz gerekebilir. Çalışanları ve serbest çalışanları SEO monitor aracı etkinlik panosu ile kontrol edin.
EN If you delegate some of the work, you may need to check activity on the websites by any period. Website SEO performance tool can help you control subordinates and contractors with website monitoring tool activity dashboard.
טורקי | אנגלית |
---|---|
web | website |
seo | seo |
aracı | tool |
etkinlik | activity |
טורקי | אנגלית |
---|---|
soruları | questions |
sağlayın | provide |
yeni | new |
TR ORTAK MISINIZ? ORTAK PORTALİNDE OTURUM AÇIN
EN PARTNER? LOG IN TO THE PARTNER PORTAL
טורקי | אנגלית |
---|---|
ortak | partner |
oturum | log in |
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
טורקי | אנגלית |
---|---|
ağlar | networks |
platformlar | platforms |
içerisinde | in |
amaçlar | for |
konularda | topics |
diğer | other |
ve | and |
TR Ortak çalışma gelen kutusunu ekip çalışması için daha iyi bir ortak çalışma yeri yapar ve tüm şirket için üretkenliği artırır.
EN It makes the collaborative inbox a better collaborative place for teamwork and increases productivity for the whole company.
טורקי | אנגלית |
---|---|
ortak | collaborative |
yeri | place |
yapar | makes |
tüm | whole |
şirket | company |
artırır | increases |
טורקי | אנגלית |
---|---|
günler | days |
toplumsal | social |
günü | day |
טורקי | אנגלית |
---|---|
programı | program |
kapsamlı | comprehensive |
belgeler | documentation |
kurslar | courses |
kılavuzlar | guides |
öğrenme | learning |
portalı | portal |
ortak | partner |
desteği | support |
sunar | offers |
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
טורקי | אנגלית |
---|---|
ağlar | networks |
platformlar | platforms |
içerisinde | in |
amaçlar | for |
konularda | topics |
diğer | other |
ve | and |
TR Özellikle yaratıcı olma imkanı arayanlar, bunu sağlayan koşulları ve mekanları kırsal alanda bulabiliyor: örneğin ortak çalışma alanlarında ya da ortak konut projelerinde.
EN Anyone looking for creative opportunities will find room and scope in the country – for example, in co-working spaces or in communal residential projects.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yaratıcı | creative |
bunu | the |
ortak | co |
çalışma | working |
projelerinde | projects |
TR ORTAK MISINIZ? ORTAK PORTALİNDE OTURUM AÇIN
EN PARTNER? LOG IN TO THE PARTNER PORTAL
טורקי | אנגלית |
---|---|
ortak | partner |
oturum | log in |
TR Oturum sahibi, web semineri oturumunu başlatmaya ve izlemeye yardımcı olmak için yedek olarak bir ortak oturum sahibi ekleyebilir. Ortak oturum sahibi, web seminerini planlama ve ayarlama dışında oturum sahibiyle aynı izinlere sahiptir.
EN The host can add a co-host as backup to help run and monitor the webinar session. The co-host has the same permissions as the host except scheduling and setting up the webinar.
TR Elsevier'in 1934'teki çalışanları, depo yöneticisinin şirketteki 25. yılını kutluyorlar
EN Elsevier's staff in 1934, celebrating the warehouse manager's 25th anniversary with the company
טורקי | אנגלית |
---|---|
elsevier | elsevier |
depo | warehouse |
TR İletişimlere ek olarak, Elsevier çalışanları erişim, doğrulama, gösterge ve eğitimle ilgili Research4Life görev komitelerinde yer almaktadır.
EN In addition to communications, colleagues throughout Elsevier are involved in Research4Life task forces on access, authentication, metrics and training.
טורקי | אנגלית |
---|---|
elsevier | elsevier |
erişim | access |
doğrulama | authentication |
görev | task |
TR Tüm tedarik çalışanları, dernek içi ya da dışında tüm iş ilişkilerinde bu standartlara göre hareket eder.
EN All supply employees act according to these standards in all their business relationships inside or outside the association.
טורקי | אנגלית |
---|---|
tüm | all |
tedarik | supply |
standartlara | standards |
טורקי | אנגלית |
---|---|
whoer | whoer |
yönetimi | administration |
ve | and |
diğer | other |
yayınlanan | published |
ın | of |
yazarların | authors |
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
טורקי | אנגלית |
---|---|
başvurular | applications |
grubu | group |
çalışmaları | activities |
טורקי | אנגלית |
---|---|
veya | or |
davet | invite |
TR Tüm tedarik çalışanları, dernek içi ya da dışında tüm iş ilişkilerinde bu standartlara göre hareket eder.
EN All supply employees act according to these standards in all their business relationships inside or outside the association.
טורקי | אנגלית |
---|---|
tüm | all |
tedarik | supply |
standartlara | standards |
TR Evet, satın alabilirsiniz! Şirketinizin çalışanları için çok sayıda üyelik planı satın alabileceğiniz gibi Agency/Enterprise üyelik planlarımıza göz atabilirsiniz. Bu planlar sırasıyla 3 ve 5 alt kullanıcıyı kapsamaktadır.
EN Yes, you can! Either purchase several subscription plans for your company members or check our Agency/Enterprise subscription plans. These accommodate 3 and 5 managing sub-users respectively.
טורקי | אנגלית |
---|---|
satın | purchase |
üyelik | subscription |
enterprise | enterprise |
planlar | plans |
alt | sub |
TR Uzun yolculuklar yapmak veya şehirlerdeki teslimatları çoğaltmak zorunda olan şirketler ve çalışanları için özel olarak tasarlanmış ?Sürücü? adı verilen bir versiyon
EN A version called ?Driver?, specially designed for companies and their employees who have to make long trips or to multiply deliveries in urban areas
טורקי | אנגלית |
---|---|
uzun | long |
veya | or |
zorunda | have to |
şirketler | companies |
özel | specially |
sürücü | driver |
versiyon | version |
TR Cihazlar modern çalışmayı teşvik eder. Çalışanları memnun edin ve otomasyonla BT'yi özgür bırakın.
EN Devices propel modern work. Delight employees and free IT with automation.
טורקי | אנגלית |
---|---|
cihazlar | devices |
modern | modern |
ve | and |
bt | it |
özgür | free |
TR Dernekte görevli saha çalışanları Diyarbakır ili ve ilçelerdeki Suriyeli topluluklar için gerçekleştirilecek olan eğitim ve toplu bilgilendirme çalışmalarına tercüman olarak eşlik edecek,
EN Will accompany field workers working in the association in the training and collective information activities to be carried out for the Syrian communities in Diyarbakır province and its districts as a translator,
טורקי | אנגלית |
---|---|
saha | field |
suriyeli | syrian |
eğitim | training |
bilgilendirme | information |
edecek | will |
טורקי | אנגלית |
---|---|
tüm | all |
şeffaf | transparent |
sürekli | continuous |
grubu | group |
verimli | productive |
טורקי | אנגלית |
---|---|
grubu | group |
ve | and |
youtube | youtube |
s | s |
טורקי | אנגלית |
---|---|
zebra | zebra |
connect | connect |
en | most |
önemli | critical |
yerde | place |
ekipler | teams |
veriler | data |
arasındaki | between |
טורקי | אנגלית |
---|---|
ve | and |
güvenli | secure |
metinler | texts |
alma | receive |
mobil | mobile |
uyarılar | alerts |
kan | blood |
sağlık | health |
erişim | access |
טורקי | אנגלית |
---|---|
sağlık | healthcare |
serisi | series |
sahip | have |
טורקי | אנגלית |
---|---|
saha | field |
servis | service |
üretim | manufacturing |
hattı | line |
temel | fundamental |
sağlar | provides |
טורקי | אנגלית |
---|---|
performans | performance |
lojistik | logistics |
sağlık | healthcare |
kamu | public |
diğer | other |
טורקי | אנגלית |
---|---|
kritik | critical |
kararlar | decisions |
verileri | data |
özel | tailored |
TR Bu şekilde, ilk mobil uygulama projeleri için muazzam miktarda zaman ve paradan tasarruf edeceklerdi. Büyük şirketlerin teknoloji çalışanları çoğu zaman uygulama oluşturucu desteğimizle iletişime geçer ve onlara yardım etmeyi severiz.
EN This way they would save a tremendous amount of time and money for their first mobile app project. Most of the time tech people of big companies contact our app builder support, and we love to help them.
טורקי | אנגלית |
---|---|
şekilde | way |
ilk | first |
mobil | mobile |
miktarda | amount |
tasarruf | save |
şirketlerin | companies |
teknoloji | tech |
oluşturucu | builder |
iletişime | contact |
טורקי | אנגלית |
---|---|
ekip | team |
davet | invite |
ve | and |
erişim | access |
veya | or |
TR Çalışanları ilgi çekici etkinliklerle motive edin ve tutun
EN Motivate and retain employees with engaging activities
טורקי | אנגלית |
---|---|
ve | and |
TR Çalışanları mutlu eden ilgi çekici etkinliklerle genel morali artırın. Her etkinlik için yıllık bir plan oluşturun ve geri bildirim toplayın.
EN Boost overall morale with engaging activities that keep employees happy. Create a yearly plan for and gather feedback for each activity.
טורקי | אנגלית |
---|---|
mutlu | happy |
genel | overall |
etkinlik | activity |
yıllık | yearly |
plan | plan |
oluşturun | create |
toplayın | gather |
TR Performans değerlendirmeleri, yöneticiler ve çalışanları için önemli bir gelişim fırsatıdır. Monday.com'un toplantıları işlemek ve sonuçları takip etmek için çalışan yönetim sistemini kullanın.
EN Performance reviews are a key development opportunity for managers and their employees. Use monday.com’s employee management system to handle meetings and keep track of outcomes.
טורקי | אנגלית |
---|---|
performans | performance |
önemli | key |
gelişim | development |
sonuçları | outcomes |
yönetim | management |
sistemini | system |
kullanın | use |
fırsatı | opportunity |
TR çalışanları gruplara ekleme, yöneticileri atama, erişimi yapılandırma ve engelleme
EN add employees to groups, appoint admins, configure and block access
טורקי | אנגלית |
---|---|
ekleme | add |
erişimi | access |
ve | and |
TR belirli bir meslektaşı, çevrimiçi çalışanları veya tüm grup üyelerini etiketleyin
EN call out to a specific colleague, online employees, or all group members
טורקי | אנגלית |
---|---|
belirli | specific |
çevrimiçi | online |
veya | or |
tüm | all |
grup | group |
TR Tüm tedarik çalışanları, dernek içi ya da dışında tüm iş ilişkilerinde bu standartlara göre hareket eder.
EN All supply employees act according to these standards in all their business relationships inside or outside the association.
טורקי | אנגלית |
---|---|
tüm | all |
tedarik | supply |
standartlara | standards |
TR Tüm tedarik çalışanları, dernek içi ya da dışında tüm iş ilişkilerinde bu standartlara göre hareket eder.
EN All supply employees act according to these standards in all their business relationships inside or outside the association.
טורקי | אנגלית |
---|---|
tüm | all |
tedarik | supply |
standartlara | standards |
TR Ayrıca kilitli bir güvenlik modeli, Amazon çalışanları dahil olmak üzere tüm yönetici erişimlerini engelleyerek insan hatası ve kurcalama olasılığını ortadan kaldırır
EN Additionally, a locked-down security model prohibits all administrative access, including those of Amazon employees, eliminating the possibility of human error and tampering
טורקי | אנגלית |
---|---|
ayrıca | additionally |
güvenlik | security |
modeli | model |
amazon | amazon |
tüm | all |
insan | human |
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR ABD hükümeti çalışanları ve yüklenicileri, Paket Erişim İsteği Formu'nu doldurup info@fedramp.gov adresine göndererek FedRAMP PMO'dan AWS FedRAMP Güvenlik Paketi'ne erişim isteğinde bulunabilir.
EN U.S. Government employees and contractors can request access to the AWS FedRAMP Security Package from the FedRAMP PMO by completing a Package Access Request Form and submitting it to info@fedramp.gov.
טורקי | אנגלית |
---|---|
hükümeti | government |
erişim | access |
fedramp | fedramp |
aws | aws |
güvenlik | security |
TR Çalışanları ilgi çekici etkinliklerle motive edin ve tutun
EN Motivate and retain employees with engaging activities
טורקי | אנגלית |
---|---|
ve | and |
TR Çalışanları mutlu eden ilgi çekici etkinliklerle genel morali artırın. Her etkinlik için yıllık bir plan oluşturun ve geri bildirim toplayın.
EN Boost overall morale with engaging activities that keep employees happy. Create a yearly plan for and gather feedback for each activity.
טורקי | אנגלית |
---|---|
mutlu | happy |
genel | overall |
etkinlik | activity |
yıllık | yearly |
plan | plan |
oluşturun | create |
toplayın | gather |
TR Performans değerlendirmeleri, yöneticiler ve çalışanları için önemli bir gelişim fırsatıdır. Monday.com'un toplantıları işlemek ve sonuçları takip etmek için çalışan yönetim sistemini kullanın.
EN Performance reviews are a key development opportunity for managers and their employees. Use monday.com’s employee management system to handle meetings and keep track of outcomes.
טורקי | אנגלית |
---|---|
performans | performance |
önemli | key |
gelişim | development |
sonuçları | outcomes |
yönetim | management |
sistemini | system |
kullanın | use |
fırsatı | opportunity |
TR Bosch çalışanları greve başladı
EN Porsche production shuts down temporarily due to Ukraine invasion
מציג 50 מתוך 50 תרגומים