TR Dual Eğitim Almanya’da zanaatkârların mesleki eğitimi özellikle dual eğitim sisteminde gerçekleştirilir: Bu ikili sistem, meslek okulundaki kuramsal eğitimle bir işletmedeki pratik çalışmayı kombine eder
TR Dual Eğitim Almanya’da zanaatkârların mesleki eğitimi özellikle dual eğitim sisteminde gerçekleştirilir: Bu ikili sistem, meslek okulundaki kuramsal eğitimle bir işletmedeki pratik çalışmayı kombine eder
EN Dual vocational training In Germany, craftsmen/craftswomen are trained primarily in what is known as the dual system: it combines theoretical training at a vocational school or college with practical work in a company
turco | inglês |
---|---|
eğitim | training |
almanya | germany |
mesleki | vocational |
ikili | dual |
sistem | system |
pratik | practical |
TR Bu çerçevede AB üyesi olmayan ülke vatandaşı olup Almanya’da bir mesleki eğitimi tamamlamış veya denk nitelikte yurt dışı meslek eğitimi almış olanlar yararlanabilecek
EN This includes people from countries outside the European Union who have already completed quality vocational training in Germany or are in possession of an equivalent foreign professional qualification
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
mesleki | vocational |
veya | or |
TR Vize, Almanca bilgisi, diplomalar: Yurt dışından gelip Almanya’da iş bulmak isteyen usta ve zanaatkarların dikkat etmesi gereken noktalar.
EN Visas, language skills, degrees: what skilled craftsmen from abroad should look out for when looking for a job in Germany.
turco | inglês |
---|---|
da | in |
TR Okula kabul edilmenin koşulu, Mecklenburg-Vorpommern, Brandenburg veya Sachsen-Anhalt eyaletlerinde mesleki eğitim işletmesi olarak resmen tanınan bir işletmeyle mesleki eğitim mukavelesi yapmış olmak.
EN At the end of their studies, after nine semesters, graduates from Neubrandenburg
TR Kibar Kariyer Okulu, Hayat Boyu Öğrenme yaklaşımı, Gelişim Elçileri Projesi, Mavi Yaka Gelişim Akademisi ve mesleki eğitimlere destek ile çalışanların mesleki eğitim ve yaşam boyu öğrenme fırsatlarına erişimlerini sağlıyoruz.
EN With the support of Kibar Career School, Lifelong Learning approach, Development Ambassadors Project, Blue Collar Development Academy and vocational trainings, we provide employees access to vocational training and lifelong learning opportunities.
turco | inglês |
---|---|
kariyer | career |
okulu | school |
projesi | project |
mavi | blue |
yaka | collar |
mesleki | vocational |
fırsatları | opportunities |
TR Kalfaların lisans düzeyinde mesleki uzmanlık ve girişimcilik dallarında geliştirme eğitimi alma şansları mevcuttur; ayrıca ustalık sınavına da girebilirler
EN Journeymen and -women (people who have passed their apprenticeship exam) can go on to further training in a technical or business field at the bachelor level; they can also take the master craftsman's examination
turco | inglês |
---|---|
düzeyinde | level |
mevcuttur | have |
TR İspanyolcadaki kısaltmanın açılımı “Formación Empresarial Dual Alemana”, serbest bir çeviriyle: Alman ikili mesleki eğitimi
EN The Spanish acronym stands for “Formación Empresarial Dual Alemana”, which roughly translated means German dual vocational training
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
ikili | dual |
mesleki | vocational |
TR Birçok iş yeri için, kendi ülkenizden aldığınız mesleki eğitim veya okul eğitimi diplomalarının Almanya’da tanınması faydalı hatta bazıları için zorunludur
EN For many jobs it can be useful and for some it is even necessary that vocational or educational qualifications from your home country are recognised in Germany
turco | inglês |
---|---|
mesleki | vocational |
eğitim | educational |
veya | or |
almanya | germany |
faydalı | useful |
TR Bir yükseköğrenimden ya da meslek eğitimi‘nden yeni mezun olmuşsanız, yükseköğrenim veya mesleki eğitim mezuniyet diplomasına firma ilgi duyacaktır, aynı şey okul diploması için de geçerli
EN If you have just completed a university degree course or a vocational training programme the company will be interested in your university diploma or the certificate from the training organisation as well as your school-leaving certificate
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
mesleki | vocational |
firma | company |
okul | school |
TR Almanya’da yaşlı ve hasta bakıcılarının mesleki eğitimi nasıl oluyor, görevleri neler ve ne kadar kazanıyorlar?
EN How nurses and geriatric carers in Germany are trained, what their duties are and how much they earn.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
TR Eğiticilerin eğitimi ya da kampanyaya katılanların eğitimi için kullanılabilir
EN It can be used for training of trainers or training of campaign participants
TR Zebra Mobil Öğrenim Platformu Kişiselleştirilmiş Eğitim Ürün Eğitimi Pazara Özel Eğitim Yazıcı Bakım Eğitimi
EN Zebra Mobile Learning Platform Custom Training Product Training Market Specific Training Printer Maintenance Training
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
mobil | mobile |
platformu | platform |
kişiselleştirilmiş | custom |
yazıcı | printer |
bakım | maintenance |
TR Eğiticilerin eğitimi ya da kampanyaya katılanların eğitimi için kullanılabilir
EN It can be used for training of trainers or training of campaign participants
TR Zebra Mobil Öğrenim Platformu Kişiselleştirilmiş Eğitim Ürün Eğitimi Pazara Özel Eğitim Yazıcı Bakım Eğitimi
EN Zebra Mobile Learning Platform Custom Training Product Training Market Specific Training Printer Maintenance Training
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
mobil | mobile |
platformu | platform |
kişiselleştirilmiş | custom |
yazıcı | printer |
bakım | maintenance |
TR Hatay’da aynı zamanda 31 kadınla yöresel gıda üretimi konusunda mesleki eğitim düzenledik.
EN We also organized vocational training on local food production with 31 women in Hatay.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
mesleki | vocational |
eğitim | training |
TR Yürüttüğümüz projelerde bireylerin kayıtlı olarak istihdam edilmeleri, bilgi ve becerilerini geliştirmelerini, kendi işlerini kurabilmelerini sağlayacak mesleki donanıma erişebilmelerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
EN We seek to facilitate our beneficiaries who seek to gain new skills for better employment opportunities, or who wish to gain entrepreneurial skills to start their own businesses.
turco | inglês |
---|---|
istihdam | employment |
bilgi | skills |
TR Çalışmaları arasında mimarların mesleki koşullarının gelişmesi, ülkemiz mekânlarını oluşturan mimari, kültür, tarih ve doğa değerlerimizin korunması ve gelecek nesillere ulaşması bulunmaktadır
EN His work includes the development of the professional conditions of architects, the preservation of the architectural, cultural, historical and nature values that make up the spaces of our country and reaching the next generations
turco | inglês |
---|---|
mimari | architectural |
kültür | cultural |
doğa | nature |
TR Denetçi değişikliğiyle ilgili olarak, Sözleşme Makamının denetçinin bağımsızlığı veya mesleki standardını göz önünde bulundurularak yeni denetçiye itiraz etme hakkı vardır.
EN Note that in relation to the change of auditor, the Contracting Authority may object to the new auditor, considering the auditor's independence or professional standard.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
standardını | standard |
TR Asım Kibar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
EN Asım Kibar Vocational and Technical High School
turco | inglês |
---|---|
mesleki | vocational |
ve | and |
teknik | technical |
TR Hatay’da aynı zamanda 31 kadınla yöresel gıda üretimi konusunda mesleki eğitim düzenledik.
EN We also organized vocational training on local food production with 31 women in Hatay.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
mesleki | vocational |
eğitim | training |
TR Yürüttüğümüz projelerde bireylerin kayıtlı olarak istihdam edilmeleri, bilgi ve becerilerini geliştirmelerini, kendi işlerini kurabilmelerini sağlayacak mesleki donanıma erişebilmelerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
EN We seek to facilitate our beneficiaries who seek to gain new skills for better employment opportunities, or who wish to gain entrepreneurial skills to start their own businesses.
turco | inglês |
---|---|
istihdam | employment |
bilgi | skills |
TR Ustalık ve zanaat işletmeleri Almanya’da mesleki eğitimin lokomotifi – bu sektör eğitecek yeni yetenekler arıyor. Bilmeniz gereken on olgu.
EN The skilled crafts are the number one trainee instructor in Germany - and always looking for talent. Ten facts you should know.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
bilmeniz | know |
on | ten |
TR Almanya’da zanaat dalında bir mesleki eğitime ilgi duyuyor musun? İşte ilgini arttıracak dört olgu.
EN Interested in a craft apprenticeship in Germany? Here are four facts in favour of the idea.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
TR Bu öğrenimin bir bileşeni de; mesleki eğitim işletmesi olarak resmen tanınan ve ilgili AB Ekoloji Yönetmeliği’ne uygun üretim yapan bir işletmede yapılacak bir uygulama sömestiri.
EN The course also includes a practical semester at a recognized training facility that produces in keeping with the EU Organic Farming Regulation.
turco | inglês |
---|---|
ab | eu |
yönetmeliği | regulation |
TR 4.3. 2030’a kadar bütün kadın ve erkeklerin erişilebilir ve kaliteli teknik eğitim, mesleki eğitim ve üniversiteyi kapsayan yüksek öğretime eşit biçimde erişimlerinin sağlanması
EN 4.3. By 2030, ensure equal access for all women and men to affordable and quality technical, vocational and tertiary education, including university
turco | inglês |
---|---|
bütün | all |
kadın | women |
ve | and |
kaliteli | quality |
teknik | technical |
eğitim | education |
mesleki | vocational |
eşit | equal |
TR Asım Kibar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi - Kibar Holding
EN Asım Kibar Vocational and Technical High School - Kibar Holding
turco | inglês |
---|---|
mesleki | vocational |
ve | and |
teknik | technical |
holding | holding |
TR SETA raporu, uluslararası medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin mesleki geçmişlerini ve sosyal medya paylaşımlarını listeledi
EN The SETA report listed the professional backgrounds and social media posts of journalists working at international media organisations
turco | inglês |
---|---|
raporu | report |
uluslararası | international |
ve | and |
ın | of |
TR Kayseri 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Personelin Çalışma Ortamında Karşılaştıkları Sağlık Sorunları Ve Karşılaştıkları Mesleki Riskler
EN Health Problems Met in Working Area and Occupational Risks of Staff Working in Kayseri 112 Emergency Health Care Services
turco | inglês |
---|---|
kayseri | kayseri |
sağlık | health |
hizmetlerinde | services |
sorunları | problems |
ve | and |
TR MEZUNİYET AŞAMASINDAKİ ÖĞRENCİLERİN MESLEKTAŞLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİN VE MESLEKİ BEKLENTİLERİNİN BELİRLENMESİ: PARAMEDİK BÖLÜMÜ ÖRNEĞİ
EN DETERMINATION OF GRADUATION STAGE STUDENTS’ OPINIONS ABOUT THEIR COLLEAGUES AND PROFESSIONAL EXPECTATIONS: EXAMPLE OF PARAMEDIC DEPARTMENT
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR COVID-19 Pandemisi Sürecinde Sağlık Profesyonellerinin Mesleki Yorgunluklarının Değerlendirilmesi
EN Assessment of Occupational Fatigue in Healthcare Professionals During the COVID-19 Pandemia
turco | inglês |
---|---|
sağlık | healthcare |
ın | of |
TR Hatay’da aynı zamanda 31 kadınla yöresel gıda üretimi konusunda mesleki eğitim düzenledik.
EN We also organized vocational training on local food production with 31 women in Hatay.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
mesleki | vocational |
eğitim | training |
TR Yürüttüğümüz projelerde bireylerin kayıtlı olarak istihdam edilmeleri, bilgi ve becerilerini geliştirmelerini, kendi işlerini kurabilmelerini sağlayacak mesleki donanıma erişebilmelerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
EN We seek to facilitate our beneficiaries who seek to gain new skills for better employment opportunities, or who wish to gain entrepreneurial skills to start their own businesses.
turco | inglês |
---|---|
istihdam | employment |
bilgi | skills |
TR Hatay’da aynı zamanda 31 kadınla yöresel gıda üretimi konusunda mesleki eğitim düzenledik.
EN We also organized vocational training on local food production with 31 women in Hatay.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
mesleki | vocational |
eğitim | training |
TR Yürüttüğümüz projelerde bireylerin kayıtlı olarak istihdam edilmeleri, bilgi ve becerilerini geliştirmelerini, kendi işlerini kurabilmelerini sağlayacak mesleki donanıma erişebilmelerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
EN We seek to facilitate our beneficiaries who seek to gain new skills for better employment opportunities, or who wish to gain entrepreneurial skills to start their own businesses.
turco | inglês |
---|---|
istihdam | employment |
bilgi | skills |
TR Denetçi değişikliğiyle ilgili olarak, Sözleşme Makamının denetçinin bağımsızlığı veya mesleki standardını göz önünde bulundurularak yeni denetçiye itiraz etme hakkı vardır.
EN Note that in relation to the change of auditor, the Contracting Authority may object to the new auditor, considering the auditor's independence or professional standard.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
standardını | standard |
TR Almanya’da zanaat dalında bir mesleki eğitime ilgi duyuyor musun? İşte ilgini arttıracak dört olgu.
EN Interested in a craft apprenticeship in Germany? Here are four facts in favour of the idea.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
TR Bu öğrenimin bir bileşeni de; mesleki eğitim işletmesi olarak resmen tanınan ve ilgili AB Ekoloji Yönetmeliği’ne uygun üretim yapan bir işletmede yapılacak bir uygulama sömestiri.
EN The course also includes a practical semester at a recognized training facility that produces in keeping with the EU Organic Farming Regulation.
turco | inglês |
---|---|
ab | eu |
yönetmeliği | regulation |
TR Mesleki uygulama odaklı üniversiteler
EN Universities of applied sciences with a practical orientation
turco | inglês |
---|---|
uygulama | with |
üniversiteler | universities |
TR Almanya’nın mesleki uygulama odaklı yüksek öğrenim modeli uluslararası alanda büyük ilgi görüyor
EN The German Fachhochschule (university of applied sciences) model is in demand internationally
turco | inglês |
---|---|
almanya | german |
modeli | model |
uluslararası | internationally |
TR Eğlenceden öte bir şey: Oyun geliştiricisi olarak nasıl mesleki kariyer yapabileceğinizi, Köln School of Games’in bir öğretim görevlisi anlatıyor.
EN More than just a trivial pastime: a lecturer from the School of Games in Cologne explains how you can pursue a career in game development.
turco | inglês |
---|---|
kariyer | career |
köln | cologne |
TR Sığınmacıları tıp alanındaki mesleki eğitime hazırlayan bir proje. Essen’deki bir hastaneyi ziyaret ettik.
EN A project is preparing refugees for training in healthcare. Visit to a hospital in Essen.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
ziyaret | visit |
TR Buna göre Almanya’daki mesleki eğitim diplomasına sahip gençler, dünyanın hemen hemen başka hiçbir ülkesinde olmadığı kadar iyi bir gelecek perspektifine sahipler.
EN According to the study, the prospects for young people with a vocational qualification are better in Germany than in almost any other OECD country.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
mesleki | vocational |
hemen | almost |
başka | other |
iyi | better |
TR Almanya’da zanaat: Mesleki eğitimden yana dört argüman
EN Skilled crafts and trades in Germany: four arguments in favour of doing an apprenticeship
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
TR Yaklaşık 5,62 milyon insan şu anda aşağı yukarı bir milyon işletmede çalışıyor, 360.000 genç insana bu alanda kalifiye bir mesleki eğitim veriliyor
EN About 5.62 million people currently work in approximately one million companies in this sector and 360,000 young people are getting qualified training there
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
insan | people |
çalışıyor | work |
genç | young |
bu | this |
kalifiye | qualified |
eğitim | training |
TR Dolgun Ücret Almanya’da mesleki eğitim öğrencileri ayda 800 ila 1.200 euro arasında brüt ücret alırlar
EN Good earnings Apprentices in Germany earn between 800 and 1,200 euros per month before tax
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
ayda | per month |
euro | euros |
TR “2015’te Suriye’den Almanya’ya geldiğimde hemen bir kuaförde staja başlayabildim, bir yıl sonra da mesleki eğitim yeri buldum
EN "When I came to Germany from Syria in 2015, I was able to start an internship in a hairdressing shop right away; a year later I got an apprenticeship place
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
almanya | germany |
hemen | right away |
yıl | year |
yeri | place |
TR Mohamad Hamzaalemam: “Burada yardımcı eleman olarak işe başladım, ama çok geçmeden fırının sahibi bana mesleki eğitim yapmamı önerdi
EN Mohamad Hamzaalemam: "I started here as a temp, but soon the owner suggested I should do an apprenticeship
turco | inglês |
---|---|
burada | here |
ama | but |
sahibi | owner |
bana | i |
TR Ustalık ve zanaat işletmeleri Almanya’da mesleki eğitimin lokomotifi – bu sektör eğitecek yeni yetenekler arıyor. Bilmeniz gereken on olgu.
EN The skilled crafts are the number one trainee instructor in Germany - and always looking for talent. Ten facts you should know.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
bilmeniz | know |
on | ten |
TR Alman modeli ikili mesleki eğitim, tüm dünyada kabul görmüş, değer verilen bir sistem
EN Germany’s dual training system is highly rated around the world
turco | inglês |
---|---|
alman | germany |
ikili | dual |
eğitim | training |
bir | the |
sistem | system |
TR FEDA Madrid’de ikili mesleki eğitim
EN Dual training at the FEDA Madrid
turco | inglês |
---|---|
de | at |
ikili | dual |
eğitim | training |
Mostrando 50 de 50 traduções