Traduzir "söz konusu olan" para inglês

Mostrando 50 de 50 traduções da frase "söz konusu olan" de turco para inglês

Tradução de turco para inglês de söz konusu olan

turco
inglês

TR Kullanıcı kalıcı çerezleri veya oturum çerezlerini reddetmesi halinde, söz konusu web sitesini, veya mobil webi kullanmaya devam edebilir, fakat söz konusu mecraların tüm işlevlerine erişemeyebilir veya erişimi sınırlı olabilir.

EN If the user refuses persistent cookies or session cookies, he/she may continue to use the website or mobile web in question, but he/she may not be able to access all functions of these channels or have limited access.

turcoinglês
kullanıcıuser
veyaor
oturumsession
halindein
mobilmobile
devamcontinue
fakatbut
tümall
erişimiaccess
sınırlılimited
ınof

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir. 

EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information

TR Bir CA'nın güvenilirliğini belirlemenin en iyi yolu, söz konusu CA'nın kendi güvenilir köküne sahip olup olmadığını, yani ilgili CA'nın tüm popüler tarayıcılarda zaten mevcut olan bir köke sahip olup olmadığını belirlemektir

EN The best way to determine the trustworthiness of a CA is to determine whether the CA in question has its own trusted root, that is, whether the CA has a root already present in all popular browsers

turcoinglês
caca
yoluway
güvenilirtrusted
popülerpopular
zatenalready

TR (i) Hizmetleri kullanımınız, endüstriyel kullanım için geçerli olan belirli düzenlemelere uymanızı gerektiriyorsa, Mobiroller sizinle başka türlü anlaşmadıkça, söz konusu uyumlu davranıştan münhasıran sorumlu olacaksınız

EN (i) If your use of the Services requires you to comply with specific regulations that apply to the industrial use, unless Mobiroller is in agreement with you otherwise, you shall be exclusively responsible for said compliant behavior

turcoinglês
hizmetleriservices
endüstriyelindustrial
kullanımuse
geçerliapply
belirlispecific
sizinlewith you
başkaotherwise
uyumlucompliant
sorumluresponsible

TR Bir CA'nın güvenilirliğini belirlemenin en iyi yolu, söz konusu CA'nın kendi güvenilir köküne sahip olup olmadığını, yani ilgili CA'nın tüm popüler tarayıcılarda zaten mevcut olan bir köke sahip olup olmadığını belirlemektir

EN The best way to determine the trustworthiness of a CA is to determine whether the CA in question has its own trusted root, that is, whether the CA has a root already present in all popular browsers

turcoinglês
caca
yoluway
güvenilirtrusted
popülerpopular
zatenalready

TR Burada söz konusu olan, kaynakların dengeli bir dağılımı olduğu gibi - örneğin bozulmamış bir çevre -, görev ve sorumlulukların da - örneğin, enerji alanındaki dönüşümün maliyeti - dengeli bir dağılımı.

EN This entails a balanced distribution not only of resources, such as an intact environment, but also of burdens and obligations, for example with regard to the costs of the energy transition.

turcoinglês
buradathis
dengelibalanced
çevreenvironment
enerjienergy
maliyeticosts
kaynaklarıresources

TR Burada söz konusu olan sadece tıbbi alandaki yardım değil, aynı zamanda araştırmada işbirliği, filyasyon için teknoloji alışverişi ve ekonomik istikrar da yardımlaşma kapsamında.

EN It does not only involve assistance in the medical field, but also research cooperation, technology exchange – for example, for contact tracing – and economic stabili­sation measures.

turcoinglês
tıbbimedical
yardımassistance
değilnot
işbirliğicooperation
teknolojitechnology
ekonomikeconomic

TR Zengin ülkelerin kendi içinde de bir talep baskısı olması nedeniyle, gelişmekte olan ülkelere erişimin sağlandığı diğer aşılardakinden daha farklı ve zorlu bir süreç söz konusu olacaktır.

EN That will be more difficult than it is for the vaccines currently being made available in the developing countries because there will also be a higher demand in more affluent countries.

turcoinglês
ülkelerincountries
talepdemand
gelişmektedeveloping

TR AB mülteciler için yeni merkezler oluşturmak istiyor, burada söz konusu olan ne?

EN The EU wants to create new centres for refugees - what is this about?

turcoinglês
abeu
mültecilerrefugees
yeninew
istiyorwants
olanis

TR Sıcaklık ve süre, söz konusu olan gıdanın türüne göre değişir

EN The specific temperatures and times depend on the food involved

TR Web dışı uygulamalar, RDP bağlantıları ve özel yönlendirme için internet ve uygulama erişimi kullanımları söz konusu olduğunda kapsamlı, tek bir istemci kullanın

EN For non-web applications, RDP connections, and private routing, utilize one comprehensive client across Internet and application access use cases

turcoinglês
bağlantılarıconnections
erişimiaccess
kapsamlıcomprehensive
istemciclient

TR Ancak verilerin kalite kontrolü ve güvenilirliği söz konusu olduğunda bu önemli bir adımdır.

EN However, it is an important step when it comes to quality control and trustworthiness of data.

turcoinglês
verilerindata
kalitequality
kontrolücontrol
olduğundawhen
önemliimportant

TR Dergiler için çift kör hakem denetimi ve/veya gerektiğinde söz konusu camianın ihtiyaçlarına göre uyarlanmış diğer biçimlerdeki hakem denetimleri sağlamak

EN Introducing double blind peer review and/or other forms of peer review for journals where appropriate, adapted to the needs of the community in question

turcoinglês
dergilerjournals
çiftdouble
denetimireview
veyaor
diğerother
ihtiyaçlarıneeds

TR Kullanıcılar hakkında bilgi toplarsanız, söz konusu bilgiyi sadece Hizmet'in kullanımı ile bağlantılı olarak ve Foursquare'in Gizlilik Politikasına göre kullanacaksınız. Gizlilik Politikası .

EN If you collect information about users, you will only use such information for your internal business purposes in connection with your use of the Service and in accordance with Foursquare's Privacy Policy.

turcoinglês
foursquarefoursquare
politikasıpolicy

TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez

EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators

turcoinglês
bağlantınınlink
foursquarefoursquare

TR Bu Kullanım şartlarına uymaktan herhangi bir feragatin bağlayıcı olması için, Foursquare’in yetkili temsilcilerinden biri aracılığıyla size söz konusu feragat hakkında yazılı bir bildirimde bulunması gerekir.

EN In order for any waiver of compliance with these Terms of Use to be binding, Foursquare must provide you with written notice of such waiver through one of its authorized representatives.

turcoinglês
kullanımuse
bağlayıcıbinding
olmasıto be
foursquarefoursquare
yetkiliauthorized
sizeyou
feragatwaiver
yazılıwritten
gerekirmust

TR Geri dönüşüm, söz konusu cihazın kullanabileceğimiz her parçasını kullanıp tükettikten sonra gelmeli.

EN Recycling should come only after we’ve gotten every bit of use out of a product.

turcoinglês
geriout
herevery

TR Last.fm, söz konusu içerik ve/veya eylemin bu Topluluk Kurallarını ihlal edip etmediğine salt kendi takdiriyle karar verecektir.

EN Last.fm will determine in its sole discretion whether content and/or conduct is in breach of these Community Guidelines.

turcoinglês
lastlast
içerikcontent
veyaor
toplulukcommunity
ihlalbreach

TR Birinin adil oynamadığını düşündüğümüzde, kurallar doğrultusunda söz konusu kullanıcıyı tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yasaklama hakkına sahibiz

EN If we believe someone isn’t playing fairly and within the spirit of the guidelines then we’re entitled to ban that user at our sole discretion

TR YouTube'da başarı, söz konusu metriklere odaklanıp skorkartdaki görüntülenmeleri takip etmekten daha fazlasıdır.

EN Success on YouTube is about more than just views — Vision keeps you focused on the metrics that matter.

turcoinglês
youtubeyoutube
başarısuccess

TR Söz konusu görüntülemeler ve abonelikler olduğunda, sıfırdan zirveye çıkın. Başarıya ulaşmanızı sağlayan kolaylaştırılmış yaklaşımla güvenle en iyi video içeriklerinizi oluşturun.

EN Go from zero to hero when it comes to views and subscribers and confidently create your best video content with a streamlined approach for success.

turcoinglês
veand
olduğundawhen
videovideo
oluşturuncreate

TR Kripto paralarınızın güvenliği söz konusu olduğunda, sizin kafanızın rahat olması için her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyoruz.

EN When it comes to ensuring that your crypto is secure, we think about every last detail so you don’t have to.

turcoinglês
kriptocrypto

TR Emniyet kemerinden kaynaklı bir risk söz konusu.

EN That's one way to get more airflow into the cabin.

TR Avrupa'ya çekilen milyonlarca insanın kaderinden çok daha fazlası söz konusu

EN The ruling party is using its growing stranglehold on the country and represses civil society leaders, civil society actors, and organizations especially in the field of LGBTI+ rights

turcoinglês
ınof

TR Basın yayınlamak söz konusu olduğunda zaman nakittir

EN Time is money when it comes to publishing media

turcoinglês
basınmedia
olduğundawhen
zamantime

TR Söz konusu alım, Google için o dönem bir rekor niteliği taşır

EN Google bought YouTube in 2006 for $1.65 billion, a record-setting purchase for Google at that time

turcoinglês
googlegoogle
othat
rekorrecord

TR Bu noktada reklam sektörünün satış odaklı kreatif çalışmaları, söz konusu etkiyi yaratıyor diyebiliriz

EN At this point, we can say that the sales-oriented creative efforts of the advertising sector shape those effects

turcoinglês
buthis
noktadapoint

TR Bir bilgi tabanı oluşturmak ve makalelerinizi kategorilere ayırmak söz konusu olduğunda, yardım etmek istediğiniz hedef kitlenin türünü anlamak önemlidir

EN When it comes to creating a knowledge base and separating your articles into categories, it's important to understand the type of audience you are willing to help

turcoinglês
bilgiknowledge
olduğundawhen

TR Bu faizin tek amacı söz konusu akıllı kontratla işlem yapılması sonucu oluşan masrafların karşılanmasıdır

EN This interest has the sole purpose of covering transaction fees associated with interacting with the respective smart contract

turcoinglês
buthis
amacıpurpose
akıllısmart
işlemtransaction

TR Yani örnekte verdiğimiz login.abc.com için bir güvenlik ihlali söz konusu olursa, bu diğer subdomain adlarını da tehlikeye sokabilir

EN So if there is a security breach for login.abc.com, which we have given in the example, this may put other subdomain names in danger

turcoinglês
yaniso
güvenliksecurity
olursaif
diğerother
subdomainsubdomain
verdiğimizwe

TR Bu Sözleşmenin herhangi bir hükmünün yetkili bir yargı makamınca geçersiz, yasa dışı veya uygulanamaz olduğuna dair karar verilmesi halinde söz konusu hüküm Sözleşmeden çıkarılır ve diğer hükümler tam olarak yürürlükte kalır.

EN If any provision of this Agreement is declared by a court of competent jurisdiction to be invalid, illegal, or unenforceable, such a provision shall be severed from the Agreement and the other provisions shall remain in full force and effect.

turcoinglês
buthis
geçersizinvalid
diğerother
hükümlerprovisions
tamfull

TR Parça başı satın alma seçeneğini kullanırsanız herhangi bir tekrarlayan ücret söz konusu olmaz.

EN No recurring fee is applied or imposed if you use the Pay-per-Product option.

turcoinglês
parçaper
seçeneğinioption
birthe
ücretfee

TR Bu web siteleri kullanımlarını ve erişimine ilişkin farklı hüküm ve koşullara sahip olabilir, bu nedenle kullanımları söz konusu hüküm ve koşullar tarafından düzenlenir.

EN These websites may contain separate terms and conditions related to their use and your access to and use thereof will be governed by such terms and conditions.

TR Son yirmi otuz yılda, üç fenomen bu tür hastalıkların yayılmasını hızlandırdı: Küreselleşmenin, iklim değişikliğinin ve göçün küresel sağlık üzerinde etkisi söz konusu

EN For a number of decades now, three phenomena have been accelerating the spread of such diseases: globalisation, climate change and migration all have an impact on global health

turcoinglês
iklimclimate
veand
küreselglobal
sağlıkhealth
etkisiimpact

TR MacOS’inizin korunması söz konusu olduğunda en iyiden daha azını kabul etmeyin. Çevrimiçi dünyalarını korumak için bize güvenen milyonlarca kullanıcıya katılın.

EN Don’t settle for anything but the best when it comes to defending MacOS. Join the millions of people around the world who already trust us to safeguard their online lives.

turcoinglês
macosmacos
bizeus
katılınjoin

TR WATAN, Suriye’deki ve Türkiye’deki insani krizler karşısında mülteciler, yerinden edilenler ve ev sahibi topluluklarıyla ilgili acil müdahale söz konusu olduğunda en hızlı ve en önde gelen kuruluşlardan biri olarak kabul edilir.

EN Thousands of Syrian children dropped out of primary education for years due to war and found themselves on the streets. We were able to send thousands of children

TR Söz konusu kararın hukuk düzeninde bir değişiklik yaratma gücü bulunmamaktadır.

EN The decision in question does not have the power to create a change in the legal order.

turcoinglês
hukuklegal
değişiklikchange
gücüpower

TR Bu nedenle söz konusu kararın, hukuk düzeninde bir değişiklik yaratma gücü bulunmadığının belirlenmesi ve yargı organı tarafından iptal edilmesi gerekmektedir

EN Therefore, it should be determined that the decision in question does not have the power to create a change in the legal order and be annulled by the judicial body

turcoinglês
hukuklegal
değişiklikchange
gücüpower

Mostrando 50 de 50 traduções