TR WATAN, Suriye’deki ve Türkiye’deki insani krizler karşısında mülteciler, yerinden edilenler ve ev sahibi topluluklarıyla ilgili acil müdahale söz konusu olduğunda en hızlı ve en önde gelen kuruluşlardan biri olarak kabul edilir.
"gelen kuruluşlardan biri" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR WATAN, Suriye’deki ve Türkiye’deki insani krizler karşısında mülteciler, yerinden edilenler ve ev sahibi topluluklarıyla ilgili acil müdahale söz konusu olduğunda en hızlı ve en önde gelen kuruluşlardan biri olarak kabul edilir.
EN Thousands of Syrian children dropped out of primary education for years due to war and found themselves on the streets. We were able to send thousands of children
TR Bu yöntem, örneğin, UTXO'ları konsolide eden işlemlerden ya da parasını soğuk depodan sıcak depoya taşıyan kuruluşlardan gelen ödemeler tespit edilip çıkarılarak daha da sağlıklı bir hale getirilebilir.
EN This methodology can be improved, for example by detecting and removing payments from transactions consolidating UTXOs or entities moving funds from cold to hot storage.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
soğuk | cold |
sıcak | hot |
ödemeler | payments |
tespit | detecting |
TR Facebook sayfanızı JivoChat ile bağlayın ve gelen mesajlara web sitenizde olduğu kadar hızlı cevap verin!Sitenizden gelen mesajlar, telefonunuza gelen çağrılar, e-posta hattınıza gelen mesajlar ile tek bir yerden cevaplayın.
EN Connect your team's Facebook page with JivoChat and reply to incoming messages from Facebook, your website, calls, and emails – inside one app.
turco | inglês |
---|---|
jivochat | jivochat |
web | website |
sitenizde | your website |
e-posta | emails |
TR Herhangi bir Avrupalı kişi, şirket veya kuruluş bir .fr alan adı veya AFNIC tarafından yönetilen diğer kuruluşlardan herhangi birini kaydedebilir.
EN Any European person, company, or organization can register a .fr domain name or any of the other AFNIC-managed organizations.
turco | inglês |
---|---|
şirket | company |
kuruluş | organization |
adı | name |
yönetilen | managed |
diğer | other |
TR Otomasyon ve güvenlik yapay zekası (AI), tam olarak devreye alındığında, en büyük maliyet azalmasını (sahip olmayan kuruluşlardan 3,81 ABD doları daha az) sağladı.
EN Automation and security artificial intelligence (AI), when fully deployed, provided the biggest cost mitigation, up to USD 3.81 million less than organizations without it.
turco | inglês |
---|---|
otomasyon | automation |
güvenlik | security |
maliyet | cost |
olmayan | without |
TR Üniversite, Dışişleri Bakanlığı, Alman Uluslararası İşbirliği Topluluğu (GIZ), Sivil Barış Hizmetleri (ZFD), siyasi vakıflar ve sivil toplum kuruluşlardan uzmanları öğretime dahil ediyor
EN The university engages experts from the Federal Foreign Office, the German Society for International Cooperation (GIZ), the Civil Peace Service (ZFD), political foundations and NGOs
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
uluslararası | international |
sivil | civil |
barış | peace |
hizmetleri | service |
siyasi | political |
ve | and |
toplum | society |
TR Diğer kar amacı gütmeyen kuruluşlara fayda sağlayabilecek bir vaka çalışması veya referans oluşturmak amacıyla alıcı kuruluşlardan monday.com'a bilgi vermelerini talep edilmektedir.
EN We ask recipient organizations to provide information to monday.com for the purposes of creating a case study or testimonial that can benefit other nonprofits.
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
fayda | benefit |
vaka | case |
veya | or |
bilgi | information |
TR Herhangi bir Avrupalı kişi, şirket veya kuruluş bir .fr alan adı veya AFNIC tarafından yönetilen diğer kuruluşlardan herhangi birini kaydedebilir.
EN Any European person, company, or organization can register a .fr domain name or any of the other AFNIC-managed organizations.
TR Müzisyen bir aileden gelen Afgan Ustad Ghulam Hussain de bu topluluğun üyelerinden biri ve Afganistanın ulusal çalgısı sayılan rubabın en büyük üstatlarından biri olarak kabul ediliyor
EN One member is Afghan Ustad Ghulam Hussain, who comes from a family of musicians and is considered one of the best players of the Afghan national instrument, the rubab
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
TR Gevrek daha da fazla! Paylaşılan gelen kutumuz, harici kanallardan gelen tüm mesajlarınızı merkezileştiren inanılmaz bir iş mesajlaşma gelen kutusu sunar
EN Crisp is even more! Our shared inbox offers an incredible business messaging inbox that centralizes all your messages from external channels
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
harici | external |
inanılmaz | incredible |
mesajlaşma | messaging |
sunar | offers |
TR Paylaşılan sms gelen kutusu, WhatsApp Paylaşılan Gelen Kutusu veya Messenger , Telegram ve Line paylaşılan gelen kutusu oluşturun
EN Build shared sms inbox, WhatsApp Shared Inbox, or Messenger, Telegram, and Line shared inbox
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
sms | sms |
veya | or |
ve | and |
oluşturun | build |
TR Gevrek daha da fazla! Paylaşılan gelen kutumuz, harici kanallardan gelen tüm mesajlarınızı merkezileştiren inanılmaz bir iş mesajlaşma gelen kutusu sunar
EN Crisp is even more! Our shared inbox offers an incredible business messaging inbox that centralizes all your messages from external channels
TR Paylaşılan sms gelen kutusu, WhatsApp Paylaşılan Gelen Kutusu veya Messenger , Telegram ve Line paylaşılan gelen kutusu oluşturun
EN Build a shared sms inbox, WhatsApp Shared Inbox, or Messenger, Telegram, and Line shared inbox
TR Binance Akıllı Zincir (BSC) üzerinde lider DApp'lerden biri ve DeFi pazarındaki en popüler yield farmlardan biri olarak ortaya çıktı. PancakeSwap'te CAKE tokenları kazanmaya başlamak için Trust Cüzdan İndirin.
EN PancakeSwap has emerged as one of the leading DApps on Binance Smart Chain (BSC) and one of the most popular yield farms in the DeFi market. Download Trust Wallet to start earning CAKE tokens on PancakeSwap.
turco | inglês |
---|---|
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
lider | leading |
en | most |
popüler | popular |
yield | yield |
pancakeswap | pancakeswap |
cake | cake |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Windows’ta iki ses cihazı olarak görünür, biri oyun ve biri de chat için
EN In Windows it appears as two audio devices, one for game and one for chat
turco | inglês |
---|---|
windows | windows |
ses | audio |
oyun | game |
chat | chat |
TR Binance Akıllı Zincir (BSC) üzerinde lider DApp'lerden biri ve DeFi pazarındaki en popüler yield farmlardan biri olarak ortaya çıktı. PancakeSwap'te CAKE tokenları kazanmaya başlamak için Trust Cüzdan İndirin.
EN PancakeSwap has emerged as one of the leading DApps on Binance Smart Chain (BSC) and one of the most popular yield farms in the DeFi market. Download Trust Wallet to start earning CAKE tokens on PancakeSwap.
turco | inglês |
---|---|
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
lider | leading |
en | most |
popüler | popular |
yield | yield |
pancakeswap | pancakeswap |
cake | cake |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Bu sefer Harting yok, ama Jasinski ve fırlatılmayı bekleyen diskler orada olacak: Yanında genellikle iki tanesini bulunduruyor; biri sarı, biri siyah, birinin kenarı biraz daha pürüzlü
EN Harting is not taking part this time, but Jasinski will be there with his discuses: normally he takes two with him – a yellow one and a black one, one with a slightly rougher edge
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
yok | not |
ve | and |
orada | there |
sarı | yellow |
siyah | black |
biraz | slightly |
TR Frankfurt bölgesinin yeniden doğallaştırılmasına yönelik projelerin en büyüklerinden biri olan projeyle, 2020 yılına kadar nehrin eski kollarından biri, balıkların ve sürüngenlerin geri çekilme alanı olarak yeniden canlandırılacak
EN In one of the largest renaturation projects in the Frankfurt region, one former branch of the river is to be reactivated as a sanctuary for fish and amphibians by 2020
turco | inglês |
---|---|
frankfurt | frankfurt |
eski | former |
TR Google Analytics'i bu kadar popüler yapan en önemli şeylerden biri, tamamen ücretsiz olması ve Google'ın aktif olarak bakımını yaparak onu mevcut en sofistike analiz araçlarından biri haline getirmesidir.
EN One of the main things that makes Google Analytics so popular is that it is entirely free, and Google actively maintains it, making it one of the more sophisticated analytics tools available.
turco | inglês |
---|---|
popüler | popular |
önemli | main |
tamamen | entirely |
sofistike | sophisticated |
TR Sevgili Phemexliler, Bu hafta harika haberlerimiz var. Biri spot işlemlerde, biri Phemex Earn'de sizlere özel tam İKİ tane ETH promosyonumuz var! Her iki ETH kampanyasından da iki kat öd……
EN Dear Phemex users, You know and love these familiar faces, and they are here for a special event with us! From staying updated on new happenings in the financial and metaverse with Phemex and Crypto ……
turco | inglês |
---|---|
sevgili | dear |
phemex | phemex |
özel | special |
her | for |
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
olan | has |
elsevier | elsevier |
tam | full |
dergi | journals |
erişimi | access |
TR Önde gelen yayıncılardan biri olan Elsevier, yayınlanma önündeki bu algılanan engeli azaltmaya çalışmaktadır.
EN As a leading publisher, Elsevier helps to lower this perceived barrier to publication.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
bu | this |
TR Yıllar boyunca 13, çevrimiçi pazarlama için dünyanın önde gelen rekabetçi araştırma hizmetlerinden biri haline dönüştük.
EN In 13 years, we've grown into one of the world's leading competitive research services for online marketing.
turco | inglês |
---|---|
çevrimiçi | online |
pazarlama | marketing |
rekabetçi | competitive |
araştırma | research |
TR Ahrefs yeni gelen biri için bunaltıcı olabilir. Ana özelliklerimiz hakkında bilgi edinmek için ve bunları pazarlamanıza nasıl uygulayacağınızı öğrenmek için bu kısa kursa katılın.
EN Ahrefs can be overwhelming to a newcomer. Take this short course to learn about our major features and how to apply them in your marketing.
turco | inglês |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
olabilir | can |
ana | major |
kısa | short |
TR Doğal varlığı olan lumen (XLM), piyasa değeri ve ekosistem desteği açısından önde gelen kripto varlıklardan biri olarak sıralanmıştır
EN Its native asset, Lumens (XLM), has steadily ranked as one of the leading cryptoassets in terms of market value and ecosystem support
turco | inglês |
---|---|
piyasa | market |
değeri | value |
ekosistem | ecosystem |
desteği | support |
açısından | in terms of |
TR Konfor dünyasına adım atın ve İsviçre konukseverliğinin en güzelini, Singapur‘un Önde Gelen İş Oteli ve Güney Doğu Asya’nın en yüksek otellerinden biri olan Swissotel The Stamford‘da yaşayın
EN Step into a world of comfort and experience the finest in Swiss hospitality at Swissotel The Stamford, Singapore’s Leading Business Hotel and one of the tallest hotels in Southeast Asia
turco | inglês |
---|---|
konfor | comfort |
dünyasına | world |
adım | step |
singapur | singapore |
oteli | hotel |
asya | asia |
swissotel | swissotel |
TR Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından biri olan Kibar Grubu’nun dış ticaret şirketidir.
EN Kibar Dış Ticaret is the foreign trade company of Kibar Group, one of Turkey's leading industrial companies.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
sanayi | industrial |
olan | is |
dış | foreign |
ticaret | trade |
TR Kibar Enerji, özel sektörün artan oranda rol aldığı liberalleşen Türkiye Enerji Piyasası’nın önde gelen oyuncularından biri olmayı hedeflemektedir.
EN Kibar Enerji aims to become one of the most prominent actors in the Turkish Energy Market, which has become more liberal due to the involvement of the private sector.
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
piyasası | market |
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
olan | has |
elsevier | elsevier |
tam | full |
dergi | journals |
erişimi | access |
TR Emirlik'in önde gelen araç kiralama şirketlerinden biri olarak, müşterilerimize en uygun piyasa fiyatları için özel olarak hazırlanmış hizmetler sunuyoruz
EN As one of the leading car rental companies in the Emirate, we provide our customers with tailor-made services for the most reasonable market prices
turco | inglês |
---|---|
araç | car |
kiralama | rental |
en | most |
hizmetler | services |
TR Interxion Avrupa’nın önde gelen bilişim merkezi işletmecilerinden biri.
EN Interxion is one of the leading operators of data centres in Europe.
turco | inglês |
---|---|
avrupa | europe |
TR Christian Drosten yaklaşık 20 yıldır korona tipi virüsleri araştırıyor ve alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olarak kabul ediliyor
EN Christian Drosten has been studying coronaviruses for nearly 20 years and is one of the world’s leading experts in this field
TR Sayın Homburger, dpa nasıl çalışıyor? Deutsche Presse-Agentur, medya, şirket ve kuruluşlara, metin, fotoğraf, video, grafik ve radyo programları gibi çeşitli formatlarda haber sunan, dünyanın önde gelen haber ajanslarından biri
EN Mr Homburger, how does the dpa work? The German Press Agency is one of the world’s leading news agencies, supplying media, companies and organisations with texts, photographs, videos, graphics and radio reports
turco | inglês |
---|---|
dpa | dpa |
çalışıyor | work |
şirket | companies |
video | videos |
grafik | graphics |
ajansları | agencies |
TR Elbe nehrinin Saksonya – Anhalt’ta bulunan Elbe Dönemeci‘nde, Almanya’nın git gide nadir hale gelen yeşil vadi ormanlarından biri var; Hohe Garbe
EN One of Germany’s rare floodplain forests has been preserved in a horseshoe bend of the river Elbe in the state of Saxony-Anhalt – the Hohe Garbe
turco | inglês |
---|---|
elbe | elbe |
saksonya | saxony |
anhalt | anhalt |
nadir | rare |
TR Ülkenin bu köşesinde koronavirüs çok şiddetlendi, bunun başlıca nedenlerinden biri de sınır bölgesinde komşu ülke Venezuela’dan gelen birçok mültecinin sıkışık koşullarda ve sağlık hizmetlerinden yoksun yaşaması
EN The coronavirus has raged especially strongly in this corner of the country – among other reasons, because large numbers of refugees from Venezuela are living in cramped conditions and without access to sanitation in this border region
turco | inglês |
---|---|
koronavirüs | coronavirus |
sınır | border |
ülke | country |
TR Isabel Schellinger, Almanya’daki önde gelen genç araştırmacılardan biri. Alman bir baba ve İranlı bir annenin kızı olan doktor, daha şimdiden sayısız, uluslararası ödülün sahibi, kendisi aynı zamanda bir start-up da kurdu.
EN Isabel Schellinger is one of Germany’s outstanding young researchers. A doctor and the daughter of a German and an Iranian, she has already won several awards, some of them international, and has founded a start-up.
turco | inglês |
---|---|
genç | young |
şimdiden | already |
uluslararası | international |
TR Bu hizmetlerin çoğunda sadece e-postanızı bilen biri gelen kutunuza girebilir. E-posta adresiniz sızdırılır ya da tahmin edilirse hesabınızın gizliliği ihlal edilir.
EN Most of those services let anyone access any inbox knowing only email address. If your email address is leaked or guessed your account is compromised.
turco | inglês |
---|---|
hizmetlerin | services |
edilirse | if |
hesabınızın | your account |
TR AutoCAD ile birlikte gelen örnek dosyalarda bazı semboller bulabilirsiniz. DesignCenter klasörüne gidin. Bu klasörde her biri ilgili blok tanımları içeren çeşitli örnek çizimler bulabilirsiniz.
EN You can find some symbols in the sample files that come with AutoCAD. Navigate to the DesignCenter folder, where you'll see a variety of sample drawings, each containing a set of related block definitions.
turco | inglês |
---|---|
örnek | sample |
bazı | some |
bulabilirsiniz | you can find |
ilgili | related |
blok | block |
çeşitli | variety |
çizimler | drawings |
TR Megan Washington Avustralya'nın başta gelen şarkıcı ve söz yazarlarından biri
EN Megan Washington is one of Australia's premier singer/songwriters
TR Ortak çalışma gelen kutusu genellikle bir e-posta gelen kutusu olarak algılanır
EN Collaborative inbox is often perceived as an email inbox
turco | inglês |
---|---|
ortak | collaborative |
genellikle | often |
e-posta | |
olarak | as |
TR Paylaşılan bir gelen kutusu, birden fazla kullanıcının e-posta mesajlarının yanı sıra sohbet mesajlarını, sosyal medya mesajlarını ve WhatsApp gibi farklı kanalları okumasına ve göndermesine izin veren ortak bir gelen kutusudur
EN A shared inbox is a collaborative inbox that lets multiple users read and send email messages as well as chat messages, social media messages and different channels such as WhatsApp
turco | inglês |
---|---|
kullanıcının | users |
e-posta | |
yanı | well |
sohbet | chat |
kanalları | channels |
TR Ekipler için paylaşılan bir gelen kutusu (ekip gelen kutusu olarak da bilinir), şirket içindeki birden çok kullanıcı tarafından erişilebilir ve yönetilebilir
EN A shared inbox for teams (also known as a team inbox) can be accessed and managed by multiple users inside the company
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
bilinir | known |
şirket | company |
kullanıcı | users |
TR Paylaşılan bir sms gelen kutusu veya paylaşılan bir whatsapp gelen kutusu oluşturmanıza izin vermek
EN Allowing your to create a shared sms inbox or a shared whatsapp inbox
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
sms | sms |
veya | or |
TR Ortak bir gelen kutusu, paylaşılan bir gelen kutusu olarak da bilinir ve işletmelerin, ilk yanıt sürelerini artırmak için atama ve e-posta notları gibi otomatik iş akışları çalıştırmasını sağlar.
EN A collaborative inbox is also known as a shared inbox and lets businesses run automated workflows like assignment and email notes to increase their first response time.
turco | inglês |
---|---|
bilinir | known |
işletmelerin | businesses |
yanıt | response |
e-posta | |
otomatik | automated |
sağlar | lets |
TR Tüm gelen mesajları tek bir gelen kutusundan kolayca yöneterek takipçilerinizle bağlarınızı güçlendirin.
EN Manage all your incoming messages from one collaborative inbox to build a close connection with your audience.
TR Sosyal medya gelen kutusu, sosyal medya hesaplarınız üzerinden gelen tüm yorum ve mesajlarınızı tek bir yerde görmenize ve yönetmenize olanak tanır
EN The social inbox is a unified inbox of all of your social media channels messages
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
TR Bir sosyal medya gelen kutusu, sosyal medya kanalları üzerinden gelen tüm mesajları tek bir yerde toplayarak takipçilerinizle daha hızlı iletişim kurmanıza yardımcı olur
EN The social inbox helps you engage with your audience across social channels by displaying all messages in one place
turco | inglês |
---|---|
kanalları | channels |
yerde | place |
TR Son olarak Crisp, paylaşılan bir gelen kutusuyla birlikte gelir, böylece tüm e-postalarınız ortak bir gelen kutusunda senkronize edilerek zamandan tasarruf etmenizi ve üretkenliği artırmanızı sağlar.
EN Finally, Crisp comes with a shared inbox so all your emails are synced inside a comon inbox to let you save time and improve productivity.
turco | inglês |
---|---|
crisp | crisp |
gelir | comes |
böylece | so |
zamandan | time |
tasarruf | save |
etmenizi | your |
TR Net Paylaşılan Gelen Kutusu, tüm konuşmalarınızı merkezileştirir. Canlı Sohbet, E- Facebook Messenger , Twitter DM, SMS ... Müşterilerinize en iyi müşteri hizmetini sunmak için tek bir gelen kutusunda zahmetsizce işbirliği yapın.
EN The Crisp Shared Inbox centralizes all your conversations. From Live Chat, Email to Facebook Messenger, Twitter DM, SMS... Collaborate effortlessly inside one inbox, to offer the best customer service to your customers.
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
canlı | live |
sohbet | chat |
sms | sms |
müşterilerinize | to your customers |
hizmetini | service |
zahmetsizce | effortlessly |
işbirliği | collaborate |
TR Takipçilerimizden gelen mesaj ve yorumlara odaklanmamı sağlayan gelen kutusu özelliğini gerçekten çok seviyorum.
EN I love the inbox feature, which allows me to stay focused on our posts and comments and not get caught scrolling mindlessly through the feeds.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
özelliğini | feature |
seviyorum | i love |
Mostrando 50 de 50 traduções