Traduzir "salımındaki azalmanın yüzde" para inglês

Mostrando 50 de 50 traduções da frase "salımındaki azalmanın yüzde" de turco para inglês

Traduções de salımındaki azalmanın yüzde

"salımındaki azalmanın yüzde" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:

yüzde per cent percent

Tradução de turco para inglês de salımındaki azalmanın yüzde

turco
inglês

TR Çevre ve Ulaşım Bakanlıkları hız sınırının çevrenin korunmasına katkısının çok az olduğu görüşünde. Federal Ulaşım Bakanı Andreas Scheuer (CSU) CO2 salımındaki azalmanın yüzde 0,5’in altında kalacağını açıkladı.

EN Both the Environment Ministry and the Transport Ministry take the stance that a speed limit would do little to protect the environment. Federal Transport Minister Andreas Scheuer (CSU) puts the reduction in CO2 emissions at less than 0.5%.

turcoinglês
ulaşımtransport
hızspeed
federalfederal

TR 7. Almanya’nın kürsel ticaretteki payı 2019’da yüzde 7,1 oranındaydı. Bu değerle Almanya, Çin (yüzde 12) ve ABD’nin (yüzde 11) ardından üçüncü konumda yer aldı.

EN 7. Germany’s share of world trade in 2019 was 7.1%, which puts it in third place behind China (12%) and the USA (11%).

turcoinglês
almanyagermany
abdusa
üçüncüthird

TR Ülke yüzölçümünün yüzde 29,8’i ormanlarla kaplı, yüzde 14,4’ü ise yerleşim yeri, Almanya’nın sadece yüzde 2,3’ü suyla kaplı

EN 29.8 per cent are covered by forest, 14.4 are settlement areas and only 2.3 are water areas

turcoinglês
yüzdeper cent
sadeceonly

TR Genel nüfusun yüzde 18,4’ü, nüfusu 20.000 ila 50.000 arasında olan şehirlerde, yüzde 16,9’u, nüfusu 500.000’in üzerinde olan şehirlerde, yüzde 15’i ise nüfusu 10.000 ila 19.000 arası olan şehirlerde yaşıyor.

EN 3. 18.4 per cent of the population lives in cities of between 20,000 and 50,000 inhabitants. 16.9 per cent in cities with more than 500,000 inhabitants, 15 per cent in cities with 10,000 to 19,000 inhabitants.

turcoinglês
yüzdeper cent
yaşıyorlives

TR Almanya’da verilen cevaplarda oranlar, gençler için yüzde 90’ın üzerinde, dünya ortalamasına bakıldığındaysa oranlar din için olan yüzde 69 ile cinsiyet eşitliği için olan yüzde 85,8 arasında geziniyor.

EN In this respect the scores in Germany were over 90 per cent for young people, and worldwide they lay between 69 per cent on the topic of religion and 85.8 per cent on the equality of women.

turcoinglês
almanyagermany
yüzdeper cent
dünyaworldwide

TR Atıkların yüzde 70’inin madde olarak, ve hemen hemen yüzde 12’sinin enerji kazanımında değerlendirilmesiyle, 2018 yılında Almanya’da üretilen atıkların yüzde 81’den fazlası değerlendirildi

EN More than 81 percent of the waste produced in Germany in 2018 was reused; this included just under 70 percent of material waste and almost 12 percent of energy waste

turcoinglês
yüzdepercent
hemenalmost
enerjienergy
almanyagermany
üretilenproduced

TR 2021'in ilk dört ayında Hilti Group, satışlarını yüzde 14,7 artırarak 1925 milyon CHF'ye çıkardı. Yerel para birimlerinde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 büyüme gerçekleşti.

EN In the first four months of 2021 the Hilti Group increased sales by 14.7 percent, to CHF 1925 million. In local currencies, growth amounted to 16 percent compared to the same period of the previous year.

turcoinglês
hiltihilti
groupgroup
yüzdepercent
milyonmillion
yerellocal
öncekiprevious
büyümegrowth
satışlarısales

TR Akıl ve ruh sağlığı sorunları, dünya çapındaki küresel hastalıkların yüzde 14'ünü kapsamaktadır. Bu yükün yüzde 81'i ise düşük ve orta gelirli ülkelerde ortaya çıkıyor.

EN Mental health challenges contribute to 14 percent of the global burden of disease worldwide; 81 percent of this burden occurs in low- and middle-income countries.

turcoinglês
veand
ruhmental
sağlığıhealth
yüzdepercent
buthis
düşüklow
ortamiddle
ınof

TR 10.c. 2030’a kadar göçmen havaleleri işlem maliyetlerinin yüzde 3’ün altına indirilmesi ve maliyeti yüzde 5’ten yüksek olan havale koridorlarının ortadan kaldırılması

EN 10.c. By 2030, reduce to less than 3 per cent the transaction costs of migrant remittances and eliminate remittance corridors with costs higher than 5 per cent

turcoinglês
cc
işlemtransaction
yüzdeper cent
veand
maliyeticosts
yüksekhigher

TR CHP'li İmamoğlu yüzde 54,21, AKP'li Binali Yıldırım ise yüzde 44.99 oy aldı

EN The CHP's İmamoğlu received 54.21 percent of votes and Binali Yıldırım from the AKP received 44.99 percent

turcoinglês
yüzdepercent
aldıreceived

TR Türkiye’de 31 Aralık 2020 itibariyle 15 bin 148 basın kartı sahibinden yalnızca yüzde 25’i kadın gazeteci. Basın kartı sahibi olan yüzde 75’lik kesim ise erkek gazetecilerden oluşuyor.

EN As of September 31, 2020, of the 15 thousand 148 press card holders, only 25 percent were women journalists while 75 percent of press card holders were men.

turcoinglês
itibariyleas of
basınpress
kartıcard
yüzdepercent
kadınwomen
isewhile
erkekmen
ınof

TR İnternet kullanım oranı cinsiyete göre incelendiğinde; bu oranın erkeklerde yüzde 87,7, kadınlarda yüzde 77,5 olduğu görüldü (TÜİK Ağustos 2021).

EN Internet usage rate was 87.7 percent for men and 77.5 percent for women (TurkStat August 2021).

turcoinglês
kullanımusage
oranırate
yüzdepercent
ağustosaugust

TR Almanya’da 14 yaş üstü kesimin hemen hemen yüzde 90’ı akıllı telefon sahibi, yüzde 95’i telefonunu her gün kullanıyor

EN Almost 90 per cent of people in Germany aged 14 and above own a smartphone, while almost 95 per cent of them use it every day

turcoinglês
almanyagermany
yaşaged
hemenalmost
yüzdeper cent
sahibiown
kullanıyoruse

TR Akıl ve ruh sağlığı sorunları, dünya çapındaki küresel hastalıkların yüzde 14'ünü kapsamaktadır. Bu yükün yüzde 81'i ise düşük ve orta gelirli ülkelerde ortaya çıkıyor.

EN Mental health challenges contribute to 14 percent of the global burden of disease worldwide; 81 percent of this burden occurs in low- and middle-income countries.

turcoinglês
veand
ruhmental
sağlığıhealth
yüzdepercent
buthis
düşüklow
ortamiddle
ınof

TR Uygulama şu an yaklaşık yüzde 70’lik bir oranda uygulanıyor, fakat önümüzdeki aylarda bu oran yüzde 100’e çıkarılabilir

EN Since then, we’ve been on around 70 percent short-time work, but will be bumped up to almost 100 per cent in the coming months

TR Almanya 2030 yılına kadar elektriğinin yüzde 80’ini yenilenebilir enerjilerden elde etmek istiyor, şimdiye kadarki hedef yüzde 65’ti

EN His government has declared that combating the coronavirus pandemic and fighting climate change are among its “central challenges”

TR İhracat oranı hemen hemen yüzde 40 civarındaydı, hatta bu oran sanayide yüzde 50’nin bile üzerinde.

EN The export quota was almost 40 per cent, and over 50 per cent in industry.

turcoinglês
hemenalmost
yüzdeper cent

TR Bu yaklaşım, özellikle de yumurta (yüzde 86) ve sebze-meyve (yüzde 86) için geçerli

EN This applies particularly to eggs (86 percent) and to fruit and vegetables (86 percent)

turcoinglês
özellikleparticularly
yüzdepercent
geçerliapplies

TR 6. Vejetaryen beslenenlerin sayısı 2020’ye oranla (yüzde beş) 2021’de (yüzde on) iki katına çıktı.

EN 6. The number of vegetarians doubled from 2020 (five percent) to 2021 (ten percent).

turcoinglês
sayısınumber
yüzdepercent
onten

TR 2015 yılında Almanya’da nüfusun yüzde 34’ü her gün et/et ürünleri tüketirken, 2021’de bu oran sadece yüzde 26 oldu

EN In 2015, 34 percent of people in Germany still ate meat every day, while only 26 percent still do in 2021

turcoinglês
almanyagermany
yüzdepercent

TR Nüfusu 5.000’den az olan yerlerde bu oran yüzde 20 iken, 500.000’den fazla nüfusa sahip kentlerde yüzde 46’ya varabiliyor.

EN The proportion of people in towns with fewer than 5,000 inhabitants is 20 percent, but 46 percent in cities with more than 500,000 inhabitants.

turcoinglês
yüzdepercent

TR 20 yıl içerisinde Almanya’daki yenilenebilir enerji payı, yüzde üçten yüzde 40’ın üzerine çıktı

EN Within 20 years, the value of renewable energy in Germany rose from three to over 40 per cent

turcoinglês
yılyears
almanyagermany
yenilenebilirrenewable
enerjienergy
yüzdeper cent

TR Peki 3.000 yıkamanın ardından yeni bir makine mi veriyorsunuz? Hayır, yüzde 20’lik kısmı oluşturan eskimiş bileşenler değiştiriliyor ve geriye kalan yüzde 80 aynı kalıyor.

EN And do I receive a new machine after 3,000 washing cycles? No, the 20% of the components that are obsolete are exchanged, and the other 80% remain in place.

turcoinglês
makinemachine
hayırno
bileşenlercomponents

TR Ana neden iş: Dünyanın her yerindeki tüm expat’ların yüzde 47’si bu nedenle yurtdışına gitmişler, Alman expat’larda bu oran yüzde 52

EN The main reason is work: 47 per cent of all expats worldwide have moved abroad on this account; 52 per cent of all German expats

turcoinglês
anamain
dünyanınworldwide
yüzdeper cent
buthis
nedenlereason
almangerman
ınof

TR 2035’e kadar Almanya’nın nüfusunda çok az değişiklik olacak. Buna rağmen yapılan tahminlere göre kaza ve illerin yaklaşık yüzde 60’ının nüfusu azalacak, dolayısıyla yüzde 40’lık kısmında da bir artış görülecek.

EN Germany’s population will hardly change until 2035. According to forecasts, however, around 60 per cent of rural districts and cities will lose population, and 40 per cent will grow correspondingly.

turcoinglês
almanyagermany
değişiklikchange
olacakwill
yüzdeper cent

TR Sosyal medya, dünya genelinde büyük bir arayla gençlerin bilgi edindikleri en önemli araç (gençlerde bu oran yüzde 69’ken yaşça daha büyük olanlarda yüzde 32)

EN The social media are by far the most important source of information for young people worldwide (69 per cent as opposed to 32 per cent among older people)

turcoinglês
bilgiinformation
yüzdeper cent

TR Gençlerin sadece yüzde 17’si bu bilgi kaynağına olan güvenini “çok yüksek” olarak ifade ederken, yaşça daha büyük olanlarda bu oran sadece yüzde 12

EN Only 17 per cent rely “very strongly” on social media content, while it’s just 12 per cent among the older people

turcoinglês
yüzdeper cent
bilgicontent

TR 2017 yılında Almanya’da kullanılan elektriğin yüzde 36,1’i yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildi. Bu oran, 2016’ya göre yüzde 3,8 puanlık bir artış demek. Bu kadar büyük bir artış şimdiye kadar hiç olmamıştı.  

EN In 2017, 36.1% of Germany’s electricity was generated from renewable energy sources. This figure is 3.8 percentage points higher than in 2016. There has never been such a large increase in green electricity.

turcoinglês
yenilenebilirrenewable
buthis
artışincrease
büyüklarge
hiçnever

TR Düşük petrol fiyatları ve daha hızlı büyüme eğilimleri devam edecek olursa, Almanya 2020’ye kadar emisyonlarını planlandığı gibi yüzde 40 oranında değil, ancak yüzde 30 oranında azaltabilecek.

EN However, if the trends of low oil prices and higher growth continue, Germany will only be able to reduce its emissions by 30% instead of 40% as planned.

turcoinglês
düşüklow
petroloil
büyümegrowth
eğilimleritrends
edecekwill
olursaif
almanyagermany

TR Almanya‘da 2020 yılında sera gazı emisyonları, referans olarak alınan 1990’a kıyasla yüzde 42,3 oranında azalma gösterdi ve böylelikle azalma, yüzde 40’lık 2020 iklim hedef rakamından daha fazla oldu

EN In 2020, greenhouse gas emissions in Germany fell by 42.3 percent as compared with 1990, the reference year, putting them below the 40 percent climate protection target set for 2020

turcoinglês
almanyagermany
seragreenhouse
referansreference
yüzdepercent
iklimclimate
hedeftarget

TR Nükleer enerji santralleri,  nükleer enerjiden vazgeçilmesi nedeniyle 2020 yılında yüzde 14 daha az elektrik sağladı ve şu andaki payı yüzde 12,5.

EN Because of the nuclear phaseout, nuclear power stations produced 14 percent less electricity in 2020 and now account for 12.5 percent of the total.

turcoinglês
nükleernuclear
yüzdepercent
veand

TR Almanya’daki endemik hayvan türlerinin yüzde 35’i, bitki türlerinin ise yüzde 26’sı tehlike altında kabul ediliyor

EN 35 per cent of native animal species and 26 per cent of plant species in Germany are endangered

turcoinglês
almanyagermany
dakiin
hayvananimal
yüzdeper cent
bitkiplant

TR CDU, CSU ve SPD 1970’lerde ve 1980’lerin başında seçmenlerin yaklaşık yüzde 80’inin oyunu alırken 2009 genel seçimlerinde bu oran yüzde 40’ın altına düşmüştü.

EN While the CDU, CSU and SPD sometimes received the votes of almost 80% of all voters in the 1970s and the early 1980s, their share had already fallen to less than 40% by the 2009 Bundestag election.

turcoinglês
veand
spdspd
yaklaşıkalmost

TR 2018‘de enerji tüketimindeki payı yüzde 16,6’ydı, brüt elektrik tüketiminde ise yüzde 37,8

EN In 2018, they accounted for 16.6 percent of final energy consumption, and 37.8 percent of gross electricity consumption

turcoinglês
yüzdepercent

TR Almanya’da 14 yaş üstü kesimin hemen hemen yüzde 90’ı akıllı telefon sahibi, yüzde 95’i telefonunu her gün kullanıyor

EN Almost 90 per cent of people in Germany aged 14 and above own a smartphone, while almost 95 per cent of them use it every day

turcoinglês
almanyagermany
yaşaged
hemenalmost
yüzdeper cent
sahibiown
kullanıyoruse

TR Bu sayı yüzde olarak gösterilir ve site için izlediğiniz belirli anahtar kelimelere göre arama motoru kullanıcılarının yüzde kaçının sitenizi gördüğünü izler

EN This number is displayed as a percentage and tracks what percent of search engine users see your site based on the specific keywords that you're tracking for the site

turcoinglês
yüzdepercent
sitesite
belirlispecific
anahtarkeywords
motoruengine
siteniziyour site

TR <strong>Tıklamaların %’si</strong> — belirli bir anahtar kelime için yapılan aramaların yüzde kaçının arama sonuçlarında tıklama ile sonuçlandığını gösterir.

EN <strong>% of Clicks</strong> — shows what percentage of searches for a given keyword result in clicks on the search results.

turcoinglês
strongstrong
gösterirshows

TR 360 milyon kilometre karelik alanı kaplıyor ve Dünya yüzeyinin neredeyse yüzde 75 kadarı. Bizi birbirimize, diller ve kültürler arasında bağlıyor. Hayatı devam ettirip, hayatı sürdürüyor.

EN It covers 140 million square miles and nearly 75 percent of the Earth's surface. It connects us to each other, across language, and culture. It sustains life and supports life.

turcoinglês
milyonmillion
neredeysenearly
yüzdepercent
bizius
hayatılife

TR Test sırasında, EC2’nin C5 bulut sunucuları mevcut C4 bulut sunucularımıza göre uygulamamızın istek yürütme süresini yüzde 50’yi aşan bir oranda geliştirdi

EN During testing, EC2’s C5 instances improved our application’s request execution time by over 50-percent when compared to our existing C4 instances

turcoinglês
testtesting
mevcutexisting
istekrequest
yürütmeexecution
yüzdepercent

TR Numaralar para birimi, sabit ondalık basamaklar, yüzde veya küsurat, tarih ve saat olarak vb. biçimlendirilebilir.

EN Numbers can be formatted as currency units, with fixed decimal places and thousands separators, as percentages or fractions, as dates and times, etc.

turcoinglês
sabitfixed
veyaor

TR Nestlé, hisselerini satar ve otel grubu SAirRelations/SAirGroup'un yüzde yüz iştiraki haline gelir.

EN Nestlé sells its stake and the hotel group becomes a fully owned subsidiary of SAirRelations/SAirGroup.

turcoinglês
veand
otelhotel
grubugroup

TR Yapay öğrenme ve kanıtlama (yüzde 55)

EN Machine learning and computer-assisted proof (55 percent)

turcoinglês
öğrenmelearning
veand
yüzdepercent

TR Görüntü ve ses tanıma yöntemleri (yüzde 50)

EN Image and sound recognition (50 percent)

turcoinglês
görüntüimage
veand
sessound
tanımarecognition
yüzdepercent

TR Bilgi tabanlı sistem (yüzde 50)

EN Knowledge-based systems (50 percent)

turcoinglês
bilgiknowledge
tabanlıbased
sistemsystems
yüzdepercent

TR Dil ve metin anlama (yüzde 33’ten daha azı)

EN Speech and text recognition (less than 33 percent)

turcoinglês
veand
metintext
yüzdepercent
dahathan
daha azless

TR Teklifler, son derece titiz bir seçim sürecine tabidir, finansman tekliflerinin yüzde ikisinden daha azı seçilmektedir.

EN Proposals are subject to a rigorous selection process, with less than two percent of funding offers being selected.

turcoinglês
teklifleroffers
tabidirsubject to
finansmanfunding
yüzdepercent
daha azless

TR 8.1. Kişi başına düşen gelir artışının ulusal koşullara uygun olarak sürdürülmesi ve özellikle en az gelişmiş ülkelerde gayri safi yurt içi hasılada yıllık en az yüzde 7 oranında büyüme olmasının sağlanması

EN 8.1. Sustain per capita economic growth in accordance with national circumstances and, in particular, at least 7 per cent gross domestic product growth per annum in the least developed countries

turcoinglês
kişicapita
ulusalnational
gelişmişdeveloped
yüzdeper cent
büyümegrowth
en azleast

TR 10.1. 2030’a kadar nüfusun tabandaki yüzde 40 içinde bulunan kesiminin gelirinin ulusal ortalamadan daha yüksek bir oranda, devamlı olarak artmasının ve sürdürülmesinin sağlanması

EN 10.1. By 2030, progressively achieve and sustain income growth of the bottom 40 per cent of the population at a rate higher than the national average

turcoinglês
yüzdeper cent

TR 10.2.1. Yaş, cinsiyet, engelliliğe göre medyan gelirin yüzde 50 düzeyinin altında yaşayanların oranı

EN 10.2.1. Proportion of people living below 50 per cent of median income, by age, sex and persons with disabilities

turcoinglês
yaşage
cinsiyetsex
yüzdeper cent
altındabelow
ınof

TR 14.5. 2020’ye kadar kıyı ve deniz alanlarının en az yüzde 10’unun ulusal ve uluslararası hukuka uygun biçimde ve mevcut en güncel bilimsel bilgilere dayanarak korunması

EN 14.5. By 2020, conserve at least 10 per cent of coastal and marine areas, consistent with national and international law and based on the best available scientific information

turcoinglês
veand
denizmarine
yüzdeper cent
ulusalnational
uluslararasıinternational
bilimselscientific
bilgilereinformation
dayanarakbased on
en azleast

Mostrando 50 de 50 traduções