TR Bilgisayarlar, kültür ve bilgi ve düşünceleri paylaşmak için kullanılır. Yazılım üzerindeki bu özgürlükler olmazsa, paylaştığımız şey üzerindeki denetimi kaybetme riskiyle karşı karşıyayız.
"paylaştığımız şey üzerindeki" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Bilgisayarlar, kültür ve bilgi ve düşünceleri paylaşmak için kullanılır. Yazılım üzerindeki bu özgürlükler olmazsa, paylaştığımız şey üzerindeki denetimi kaybetme riskiyle karşı karşıyayız.
EN Computers are used to share ideas, culture and information. Without these freedoms over software, we risk losing control over what we share.
turco | inglês |
---|---|
bilgisayarlar | computers |
kültür | culture |
bilgi | information |
kullanılır | used |
yazılım | software |
denetimi | control |
TR Değişikliğin, projenin/eylemin uygulanması ve bütçesi üzerindeki etkisine ilişkin ayrıntılı bilgiler (örn. özellikle projenin/eylemin bütçesi ve faaliyetleri üzerindeki etkileri).
EN The detailed information regarding the impact of the amendment on the implementation and budget of the project/action. (i.e. and most notably on the activities and budget of the action).
turco | inglês |
---|---|
uygulanması | implementation |
üzerindeki | on |
ilişkin | regarding |
ayrıntılı | detailed |
bilgiler | information |
faaliyetleri | activities |
TR Değişikliğin, projenin/eylemin uygulanması ve bütçesi üzerindeki etkisine ilişkin ayrıntılı bilgiler (örn. özellikle projenin/eylemin bütçesi ve faaliyetleri üzerindeki etkileri).
EN The detailed information regarding the impact of the amendment on the implementation and budget of the project/action. (i.e. and most notably on the activities and budget of the action).
turco | inglês |
---|---|
uygulanması | implementation |
üzerindeki | on |
ilişkin | regarding |
ayrıntılı | detailed |
bilgiler | information |
faaliyetleri | activities |
TR "Her şey değişimdir, her şey yerini verir, her şey gelir geçer"
EN “All is change, all yields its place, all comes and goes”
turco | inglês |
---|---|
gelir | comes |
TR "Her şey değişimdir, her şey yerini verir, her şey gelir geçer"
EN “All is change, all yields its place, all comes and goes”
turco | inglês |
---|---|
gelir | comes |
TR Yayıncılık ve destek ekiplerimiz size Cell ve Lancet ile paylaştığımız aynı uzmanlığı sunuyor ve kendimizi sizinle birlikte yayıncılık ve finansal başarılarınıza adamış durumdayız.
EN Our publishing and support teams bring the same expertise to you that we share with Cell and Lancet, and together we are fully committed to your publishing and financial success.
turco | inglês |
---|---|
yayıncılık | publishing |
destek | support |
finansal | financial |
TR Ürünlerimizden en iyi şekilde yararlanmak için ipuçlarını paylaştığımız makaleleri okumak için blogumuzdaki “Ürün Güncellemeleri” ve “İpucu Videoları” bölümlerini ziyaret edin.
EN Visit the “Product Updates” and “Video Tips” sections of our blog, where we share articles and tips on how you can make the best of our products.
turco | inglês |
---|---|
güncellemeleri | updates |
videoları | video |
ziyaret | visit |
TR Yayıncılık ve destek ekiplerimiz size Cell ve Lancet ile paylaştığımız aynı uzmanlığı sunuyor ve kendimizi sizinle birlikte yayıncılık ve finansal başarılarınıza adamış durumdayız.
EN Our publishing and support teams bring the same expertise to you that we share with Cell and Lancet, and together we are fully committed to your publishing and financial success.
turco | inglês |
---|---|
yayıncılık | publishing |
destek | support |
finansal | financial |
TR Sektördeki zorlukları vurguladığımız ve Tetra Pak'ın bakış açısına göre görüşleri paylaştığımız haber bültenimize kaydolun.
EN Sign up for our newsletter where we highlight industry challenges and share insights from Tetra Pak’s perspective.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
tetra | tetra |
haber | newsletter |
kaydolun | sign up |
TR Ürünlerimizden en iyi şekilde yararlanmak için ipuçlarını paylaştığımız makaleleri okumak için blogumuzdaki “Ürün Güncellemeleri” ve “İpucu Videoları” bölümlerini ziyaret edin.
EN Visit the “Product Updates” and “Video Tips” sections of our blog, where we share articles and tips on how you can make the best of our products.
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR 3. Kişisel Bilgileri Paylaştığımız Üçüncü Tarafların Kategorileri
EN 3. Categories of Third Parties with Whom We Share Personal Information
TR zor bulunur olan bir şey nadir bir şey haline gelebilir.
EN the uncommon can become the exceptional.
turco | inglês |
---|---|
bir | the |
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
EN Even better, when stuff is repaired, it holds on to all the energy and all the materials it used up during manufacturing. Nothing is wasted. Nothing is lost.
turco | inglês |
---|---|
üretim | manufacturing |
kullandığı | used |
malzemeleri | materials |
TR zor bulunur olan bir şey nadir bir şey haline gelebilir.
EN the uncommon can become the exceptional.
turco | inglês |
---|---|
bir | the |
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
EN Even better, when stuff is repaired, it holds on to all the energy and all the materials it used up during manufacturing. Nothing is wasted. Nothing is lost.
turco | inglês |
---|---|
üretim | manufacturing |
kullandığı | used |
malzemeleri | materials |
TR Pandemiden ne öğrenebiliriz? Pandemi yönetiminden şu ana kadar çok şey öğrendik ve sanıyorum, siyasetçiler de her adımda yeni bir şey daha öğreniyorlar
EN What can we learn from the pandemic? We have already learned a great deal about pandemic management, and I believe that policymakers are also learning something new with every step we take
turco | inglês |
---|---|
pandemi | pandemic |
TR Bu yeni bir şey değil, ama günümüzde bunun için daha fazla şey yapmamız gerekiyor
EN That is not new, but we have to do more today to succeed
turco | inglês |
---|---|
günümüzde | today |
gerekiyor | have to |
TR "Ranktracker" ile her şey çok basit, "yaygara yok" ve ihtiyaç duyduğumuz her şey gerektiği zaman tek bir yerde.
EN With "Ranktracker," all is very simple "no muss no fuss", and all we need is in one place as and when required.
turco | inglês |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
basit | simple |
yok | no |
ihtiyaç | need |
yerde | place |
TR Bu nedenle, anahtar kelime ve analiz stratejinizi formüle etmeye başlamadan önce kullanmanız gereken ilk şey Google SERP kontrol aracı gibi bir şey olacaktır.
EN This is why something like a Google SERP checker tool will be the first thing that you’ll have to use before you start formulating your keyword and analysis strategy.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
analiz | analysis |
kullanmanız | use |
serp | serp |
kontrol | checker |
aracı | tool |
TR Covid-19 pandemisi nedeniyle pek çok şey askıya alındı ancak iklimimize yönelik tehdidin üstesinden gelmek bekleyebilecek bir şey değil. Dünyayı karbondan arındırırken sürdürülebilir bir şekilde nasıl besleyebiliriz?
EN The Covid-19 pandemic has put a lot on hold – but tackling the threat to our climate can’t wait. How can we feed the world sustainably whilst also decarbonising it?
turco | inglês |
---|---|
pandemisi | pandemic |
sürdürülebilir | sustainably |
TR Başka bir şey mi arıyorsunuz? Hostinger'ın herkes ve her şey için bir planı vardır. Rakipsiz fiyatlandırma, eşsiz esneklik ve sınırsız potansiyel.
EN Looking for something else? Hostinger has a plan for everyone and everything. Start today and enjoy unbeatable pricing, unmatched flexibility, and unlimited potential.
TR Sabah açtığım ilk şey ve akşam kapattığım son şey hep Todoist oluyor. Todoist işlerimin pusulası.
EN Todoist is the first thing I open in the morning and the last thing I shut in the evening, it's the compass for my work.
TR "Access'in yönetimi, VPN'lerden ve diğer uzaktan erişim çözümlerinden daha kolay olduğundan, BT ekiplerimizin üzerindeki baskıyı ortadan kaldırdı
EN "Access is easier to manage than VPNs and other remote access solutions, which has removed pressure from our IT teams
turco | inglês |
---|---|
yönetimi | manage |
vpn | vpns |
uzaktan | remote |
bt | it |
TR 500'ün üzerindeki dergi sitemizdeki banner pozisyonlarından birini yaratıcı bir şekilde kullanarak açık pozisyon ilanınızın görülme şansını artırın.
EN Get creative to increase the chance of your opening being seen with one of the banner positions on our 500+ journal websites.
turco | inglês |
---|---|
dergi | journal |
yaratıcı | creative |
TR Kullanıcılarımıza istediğiniz zaman, istediğiniz yerde ulaşmak için düzenli olarak güncellenen ve kolay kullanımlı olan 160'ın üzerindeki uygulamamızda reklam verin.
EN Advertise on one of our 160+ regularly updated and easy-to-use apps to connect with our users any time, anywhere.
turco | inglês |
---|---|
zaman | time |
kolay | easy |
kullanıcıları | users |
TR En iyi makalelerinizin, her uzmanlık alanındaki niş kitlelere hitap edecek şekilde tam olarak kişiselleştirilebilir, yüksek kaliteli kağıt üzerindeki reprodüksiyonlarıyla öne çıkın. Markanızı dünyaca saygı duyulan
EN Stand out from the crowd with reproductions of your cutting-edge articles on high-quality paper that can be fully customised to appeal to niche audiences across every speciality. Benefit from associating your
turco | inglês |
---|---|
her | every |
uzmanlık | speciality |
yüksek | high |
kağıt | paper |
TR Backlink profilinizin tam resmini alın. 45'ten fazla toksisite belirtecine göre potansiyel zararlarını değerlendirin ve web sitenizin sıralaması üzerindeki olumsuz etkisini analiz edin.
EN Get the full picture of your backlink profile. Assess their potential harm based on 45+ toxicity markers and analyze the negative impact on your website’s rankings.
turco | inglês |
---|---|
backlink | backlink |
tam | full |
potansiyel | potential |
ve | and |
sitenizin | your website |
üzerindeki | on |
olumsuz | negative |
etkisini | impact |
analiz | analyze |
ın | of |
TR Sitemdeki hataları SEO denetleyicisinin önerileri doğrultusunda düzeltiyorum. Bu tür değişikliklerin, trafik miktarına ve SERP'deki site konumları üzerindeki etkisini nasıl değerlendirebilirim?
EN I fix the errors on my site according to the recommendations of your SEO tester. How can I assess the impact of such changes on the amount of traffic and on the site positions in SERP?
turco | inglês |
---|---|
hataları | errors |
seo | seo |
değişikliklerin | changes |
trafik | traffic |
serp | serp |
deki | in |
site | site |
üzerindeki | on |
etkisini | impact |
TR Ayrıca bu rapor, Google arama sonuç sayfası (SERP) üzerindeki sıralamayı gösterir ve hangi anahtar kelimelerin Google arama sonuç sayfası (SERP) Özelliklerinde aktif olduklarını görmek için filtrelemenize imkan tanır.
EN The report also shows rankings on a SERP and enables you to filter down the results to see what keywords activate SERP features.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
rapor | report |
sonuç | results |
serp | serp |
gösterir | shows |
anahtar | keywords |
TR Kafeinin ve alkolün beyniniz üzerindeki etkisi
EN How to Retain and Promote Your Most Talented Employees
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Bu durum aynı zamanda Stellar üzerindeki gerçek varlıkların forklar nedeniyle oluşacak belirsizliklerden korunduğu anlamına gelir.
EN It also means that real-world assets on Stellar are protected from the uncertainty caused by forks.
turco | inglês |
---|---|
stellar | stellar |
gerçek | real |
TR Arctis Pro, orijinal Arctis kulaklıkların şık Danimarkalı tasarımıyla beraber kayak gözlüğü süspansiyon bandı, geri çekilebilir ClearCast mikrofon ve kulaklık üzerindeki kontrol tuşları gibi önemli özellikleri taşıyor
EN The Arctis Pro retains the elegant Danish design of the original Arctis headsets, as well as important features like the ski goggle suspension headband, the retractable ClearCast microphone, and the on-headset controls
turco | inglês |
---|---|
arctis | arctis |
orijinal | original |
şık | elegant |
kayak | ski |
mikrofon | microphone |
kulaklık | headset |
kontrol | controls |
önemli | important |
özellikleri | features |
tasarımı | design |
TR Planet 21, otellerimizin gezegenimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için ölçülebilir tedbirler almak için herkese meydan okuyor - misafirlere, otel çalışanlarına, ortaklara ve otel geliştiricilerine
EN Planet 21 challenges everyone – guests, hotel colleagues, partners, and property developers – to take measurable actions to minimize our hotel’s impact on our planet
turco | inglês |
---|---|
etkisini | impact |
herkese | everyone |
misafirlere | guests |
otel | hotel |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
turco | inglês |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Pasifik Okyanusu’na bakan kayalıklar üzerindeki geniş 20 dönüm arazi üzerine kurulmuştur.
EN Nestled on five expansive acres atop the bluffs overlooking the Pacific Ocean.
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
geniş | expansive |
TR CEO Peter Smith, Walmart/Litecoin talihsizliğini, dolandırıcılığın kripto güveni üzerindeki kalıcı etkisini ve Blockchain.com'u nelerin beklediğini incelemek için Bloomberg Quicktake'de Tim Stenovec'e katıldı.
EN CEO Peter Smith joined Tim Stenovec on Bloomberg Quicktake to dissect the Walmart/Litecoin mishap, the lasting effect of fraud on crypto confidence and what’s ahead for Blockchain.com.
turco | inglês |
---|---|
ceo | ceo |
peter | peter |
smith | smith |
litecoin | litecoin |
kripto | crypto |
kalıcı | lasting |
blockchain | blockchain |
katıldı | joined |
TR Blockchain.com CEO'su, Çin'in kripto üzerindeki baskısı ve madenciliğin geleceği hakkında konuşmak için Yahoo Finance'e katıldı.
EN Blockchain.com CEO joined Yahoo Finance to talk about China's crackdown on crypto and the future of mining.
turco | inglês |
---|---|
blockchain | blockchain |
ceo | ceo |
kripto | crypto |
yahoo | yahoo |
katıldı | joined |
TR Yıllar içinde Açık Internet Kuralları düzenlemeleri yumuşadı ve şirketler üzerindeki kısıtlamalar gevşedi
EN Over the years, the Open Internet Order's regulations have softened, and restrictions on companies have loosened
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
internet | internet |
ve | and |
şirketler | companies |
kısıtlamalar | restrictions |
Mostrando 50 de 50 traduções