TR Oteldeki engelli erişimi hakkında daha fazla bilgi edinin
TR Oteldeki engelli erişimi hakkında daha fazla bilgi edinin
EN Learn more about accessibility in the hotel
turco | inglês |
---|---|
hakkında | about |
bilgi | learn |
TR Oteldeki engelli erişimi hakkında daha fazla bilgi edinin
EN Learn more about accessibility in the hotel
turco | inglês |
---|---|
hakkında | about |
bilgi | learn |
TR Oteldeki engelli erişimi hakkında daha fazla bilgi edinin
EN Learn more about accessibility in the hotel
turco | inglês |
---|---|
hakkında | about |
bilgi | learn |
TR 8.5.1. Meslek, yaş ve engelli kişilere göre, kadın ve erkek çalışanların, saatlik ortalama kazançları 8.5.2. Cinsiyet, yaş ve engelli kişilere göre işsizlik oranı
EN 8.5.1. Average hourly earnings of female and male employees, by occupation, age and persons with disabilities 8.5.2. Unemployment rate, by sex, age and persons with disabilities
turco | inglês |
---|---|
yaş | age |
ve | and |
kadın | female |
erkek | male |
saatlik | hourly |
ortalama | average |
cinsiyet | sex |
oranı | rate |
ın | of |
TR Engelli federal çalışanların ve kamu üyelerinin, engelli olmayan Federal çalışanlara ve kamu üyelerinin erişimine ve kullanımına açık olan bilgilere ve hizmetlere erişim ve kullanım hakkı olması gerekir.
EN Federal employees and members of the public who have disabilities must have access to and use of information and services that is comparable to the access and use available to non-disabled Federal employees and members of the public.
turco | inglês |
---|---|
federal | federal |
ve | and |
kamu | public |
bilgilere | information |
kullanım | use |
ın | of |
TR Değerli Konuklar, COVID-19 salgını nedeniyle oteldeki bazı hizmetlerin sınırlı veya açılış saatlerinin değiştirilmiş olabileceğini lütfen dikkate alın. Anlayışınız için teşekkürler.
EN Dear Guests, please note that due to the spread of COVID-19 some services may be limited in the hotel or the opening hours might be altered. Thank you for your kind understanding.
TR Engelli mültecilerin hizmetlere erişimi için birlikte çalışıyoruz
EN Increasing access of refugees with disabilities to services together
turco | inglês |
---|---|
erişimi | access |
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda, Sığınmacılar ve Göçme...
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in Ankara and Izmir within t...
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
ve | and |
milletler | nations |
koruma | protection |
hizmetlerine | services |
erişimi | access |
nda | at |
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda,... Daha fazla
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in... Read more
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
ve | and |
milletler | nations |
koruma | protection |
hizmetlerine | services |
erişimi | access |
TR 11.2.1. Cinsiyet, yaş ve engelli kişilere göre, toplu taşıma araçlarına kolay erişimi olan nüfusun oranı
EN 11.2.1. Proportion of population that has convenient access to public transport, by sex, age and persons with disabilities
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | sex |
yaş | age |
ve | and |
taşıma | transport |
kolay | convenient |
erişimi | access |
olan | has |
TR Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor
EN Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
erişimi | access |
özel | private |
şirketler | companies |
uygunsuz | inappropriate |
göre | by |
ın | of |
TR Günümüzde IP engellemeleri oldukça yaygın hale gelmiştir. Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor.
EN Nowadays IP blockings has become quite common. Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users.
turco | inglês |
---|---|
oldukça | quite |
yaygın | common |
ve | and |
erişimi | access |
özel | private |
şirketler | companies |
uygunsuz | inappropriate |
göre | by |
ın | of |
TR Bulut hizmetlerini tedarik ederken ve kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu Avustralya hükümeti verilerine erişimi, verilere yetkisiz erişimi ve verilerin ifşa edilmesidir
EN Protecting Australian Government data from access, unauthorized and disclosure remains a prime consideration when procuring and leveraging cloud services
turco | inglês |
---|---|
bulut | cloud |
hizmetlerini | services |
ve | and |
hükümeti | government |
erişimi | access |
yetkisiz | unauthorized |
TR Günümüzde IP engellemeleri oldukça yaygın hale gelmiştir. Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor.
EN Nowadays IP blockings has become quite common. Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users.
turco | inglês |
---|---|
oldukça | quite |
yaygın | common |
ve | and |
erişimi | access |
özel | private |
şirketler | companies |
uygunsuz | inappropriate |
göre | by |
ın | of |
TR Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor
EN Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
erişimi | access |
özel | private |
şirketler | companies |
uygunsuz | inappropriate |
göre | by |
ın | of |
TR Not: Uygulamanın kameranıza veya kişilerinize erişimi olmadığı mesajını alırsanız, iPhone'unuzun gizlilik ayarlarında bu erişimi etkinleştirmeniz gerekir.
EN Note: If you get a message that the app doesn't have access to your camera or contacts, you'll need to enable access in your iPhone's privacy settings.
TR Tarayıcı eklentilerimiz sayesinde proxy sayfalarımızın tam olarak desteklemediği sayfaları da kesintisiz ziyaret etmenizi sağlar(örn sadece video modunda olanlar) ve filterbypass engelli olsa bile işle göstermesini sağlar
EN Our browser extensions helps you to browse proxy sites that we don't fully support (i.e those in video mode only) and unblock filterbypass if it is censored
turco | inglês |
---|---|
tarayıcı | browser |
proxy | proxy |
etmenizi | you to |
video | video |
filterbypass | filterbypass |
TR Youtube sizin için engelli ise, youtube engelini kaldırmak için tarayıcı eklentimizi yükleyin ve bir video sayfasını ziyaret ettiğinizde otomatik olarak FilterBypass'a yönlendirileceksiniz.
EN If Youtube is blocked for you , install our browser addon to unblock youtube and you will be automatically be redirected on FilterBypass when you visit a video page.
turco | inglês |
---|---|
youtube | youtube |
tarayıcı | browser |
yükleyin | install |
video | video |
ziyaret | visit |
ettiğinizde | when you |
filterbypass | filterbypass |
TR Lokasyonunuzda Filterbypass engelli olmasa bile eklentiyi kuranız çok önemli kibu sayede kesintisiz hizmet alıp gelecek engellenmelerinizin önüne geçilsin.
EN It is important to install the addon even if Filterbypass isn't blocked at your location to ensure uninterrupted service in case it get blocked in the future.
turco | inglês |
---|---|
filterbypass | filterbypass |
önemli | important |
kesintisiz | uninterrupted |
hizmet | service |
gelecek | future |
TR Gerektiğinde hızlı hareket edemeyen, bedensel veya zihinsel engelli yolcular
EN Physically or mentally handicapped passengers who cannot move quickly when needed
turco | inglês |
---|---|
hızlı | quickly |
yolcular | passengers |
TR ZenVPN'le bağlandığınızda, "engelli site" diye bir şey yoktur. Büyük Ağabey sizin ne yapmanıza izin verilip verilmeyeceğiyle ilgili fikirlerini münasip bir yerine sokabilir.
EN When your connection is encrypted no one interfere with your browsing, prevent you from accessing specific websites, replace website content or inject malicious code in your session.
turco | inglês |
---|---|
ilgili | specific |
yoktur | no |
TR Çocuk, yaşlı, engelli, ağır sağlık problemi gibi hassas durumu olan bireylerin ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlama.
EN Support to vulnerable individuals such as children, elderly, people with disabilities or health conditions in order to meet their special needs.
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
hassas | vulnerable |
ihtiyaçları | needs |
TR İnsan, çocuk, çevre, gençlik, engelli hakları, toplumsal cinsiyet ve kültür/kültürel haklar-sanat olmak üzere listelenen ağ ve platformları STGM olarak belirli periyotlarda güncelliyoruz
EN As STGM, we regularly update networks and platforms listed under headings of human, child, environment, youth, gender, and culture/cultural rights-art
turco | inglês |
---|---|
çocuk | child |
çevre | environment |
gençlik | youth |
hakları | rights |
cinsiyet | gender |
listelenen | listed |
stgm | stgm |
TR İşitme engelli kişiler için erişilebilirlik
EN Accessibility for people with hearing disabilities
turco | inglês |
---|---|
kişiler | people |
erişilebilirlik | accessibility |
TR Birçok video oynatıcısına engelli bazı gruplar erişilemez. En yaygın sorun, klavye tuzakları içermeleridir. Ayrıca, bazı video oynatıcılar sağır insanlar için gerekli olan altyazıları desteklemez.
EN Many video players aren’t accessible to some groups of people with disabilities. The most common issue is that they contain keyboard traps. Also, some video players don’t support captions which are essential for deaf people.
turco | inglês |
---|---|
video | video |
gruplar | groups |
yaygın | common |
sorun | issue |
klavye | keyboard |
insanlar | people |
gerekli | essential |
TR 1990 Engelli Amerikan Yasası (ADA)
EN American with Disability Act of 1990 (ADA)
turco | inglês |
---|---|
amerikan | american |
yasası | act |
TR ADA, iş, okul, ulaşım ve genel halka açık tüm kamu ve özel yerler de dahil olmak üzere kamu hayatının her alanında engelli bireylere karşı ayrımcılığı yasaklayan bir sivil hak yasasıdır
EN The ADA is a civil rights law that prohibits discrimination against individuals with disabilities in all areas of public life, including jobs, schools, transportation, and all public and private places that are open to the general public
turco | inglês |
---|---|
okul | schools |
ulaşım | transportation |
açık | open |
özel | private |
yerler | places |
sivil | civil |
TR Yasanın amacı, engelli kişilerin herkesle aynı haklara ve fırsatlara sahip olduklarından emin olmaktır.
EN The purpose of the law is to make sure that people with disabilities have the same rights and opportunities as everyone else.
turco | inglês |
---|---|
amacı | purpose |
ve | and |
emin | sure |
ın | of |
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
turco | inglês |
---|---|
özellikle | especially |
adana | adana |
yaklaşım | approach |
bana | me |
zor | hard |
bazen | sometimes |
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
turco | inglês |
---|---|
özellikle | especially |
adana | adana |
yaklaşım | approach |
bana | me |
zor | hard |
bazen | sometimes |
TR Buna ek olarak, telefon ve internet şirketlerini, işitme veya konuşma engelli bireylerin iletişim kurmasına olanak tanıyan, ülke çapında devletlerarası ve intrastate telekomünikasyon röle hizmetleri sistemi sağlamaya zorlar.
EN In addition, it forces telephone and Internet companies to provide a nationwide system of interstate and intrastate telecommunications relay services that allows individuals with hearing or speech disabilities to communicate.
turco | inglês |
---|---|
telefon | telephone |
internet | internet |
telekomünikasyon | telecommunications |
hizmetleri | services |
sistemi | system |
TR Otelin engelli erişimine uygun odaları ve destek cihazları bulunmaktadır.
EN This hotel has accessible rooms and assistive devices.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
bulunmaktadır | this |
TR Engelli kişiler Almanya‘da zorlanmadan seyahat edebilecekleri yerlerle ilgili bilgi ve araçları buradan okuyabilir.
EN Here people with disabilities can find tips and tools for carefree holidays in Germany.
turco | inglês |
---|---|
kişiler | people |
almanya | germany |
buradan | here |
TR Engelli mülteciler için sahadayız
EN We are in the field for refugees with disabilities
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
TR Engelli Çocuk Hakları Ağı webinar serisi: Özel Öğrenme Güçlüğünde Görsel Algılama
EN “Young People's Political Preferences Research Report” Has Been Released!
TR Engelli Çocuk Hakları Ağı, Aralık ayı webinarında, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi…
EN "The Winner of the Next Election Will Be the One Who Will Hear the Voice of the Young Voters."…
TR Bu araştırmalara göre mekanizmalara en çok başvuranlar kadın, çocuk ve engelli haklarına ilişkin örgütlenmeleridir
EN According to these studies, the most frequent applicants to the mechanisms are organizations related to the rights of women, children, and disabled people
turco | inglês |
---|---|
kadın | women |
çocuk | children |
ve | and |
ın | of |
TR Cinsiyet, yaş ve engelli kişilere göre kamu kullanımına tamamen açık, yapılaşmış alanların şehirlerdeki ortalama payı 11.7.2
EN Average share of the built-up area of cities that is open space for public use for all, by sex, age and persons with disabilities 11.7.2
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | sex |
yaş | age |
ve | and |
kamu | public |
tamamen | all |
açık | open |
ortalama | average |
ın | of |
TR Alman Anayasa Mahkemesi, yasama erkinin, bir triyaj durumunda engelli insanları korumaya yönelik önlem almak zorunda olduğuna hükmetti.
EN Cross-party support for Frank-Walter Steinmeier is growing. He is likely to remain Germany’s federal president for another five years.
turco | inglês |
---|---|
alman | germany |
TR Görme Engelli Bireyler için Mobil Uyarı Ve Yönlendirme Sisteminin Geliştirilmesi
EN DEVELOPMENT OF MOBILE WARNING AND GUIDANCE SYSTEM FOR THE VISUALLY IMPAIRED PEOPLE
turco | inglês |
---|---|
mobil | mobile |
uyarı | warning |
geliştirilmesi | development |
TR ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ ÇALIŞANLARININ ENGELLİ BİREYLERİN CİNSEL EĞİTİMİ KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ
EN THE VIEWS OF SPECIAL EDUCATION AND REHABILITATION CENTER STAFF ABOUT SEXUAL EDUCATION OF PERSONS WITH DISABILITIES
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
turco | inglês |
---|---|
özellikle | especially |
adana | adana |
yaklaşım | approach |
bana | me |
zor | hard |
bazen | sometimes |
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
turco | inglês |
---|---|
özellikle | especially |
adana | adana |
yaklaşım | approach |
bana | me |
zor | hard |
bazen | sometimes |
TR Gerektiğinde hızlı hareket edemeyen, bedensel veya zihinsel engelli yolcular
EN Physically or mentally handicapped passengers who cannot move quickly when needed
turco | inglês |
---|---|
hızlı | quickly |
yolcular | passengers |
TR Youtube sizin için engelli ise, youtube engelini kaldırmak için tarayıcı eklentimizi yükleyin ve bir video sayfasını ziyaret ettiğinizde otomatik olarak FilterBypass'a yönlendirileceksiniz.
EN If Youtube is blocked for you , install our browser addon to unblock youtube and you will be automatically be redirected on FilterBypass when you visit a video page.
turco | inglês |
---|---|
youtube | youtube |
tarayıcı | browser |
yükleyin | install |
video | video |
ziyaret | visit |
ettiğinizde | when you |
filterbypass | filterbypass |
TR Tarayıcı eklentilerimiz sayesinde proxy sayfalarımızın tam olarak desteklemediği sayfaları da kesintisiz ziyaret etmenizi sağlar(örn sadece video modunda olanlar) ve filterbypass engelli olsa bile işle göstermesini sağlar
EN Our browser extensions helps you to browse proxy sites that we don't fully support (i.e those in video mode only) and unblock filterbypass if it is censored
turco | inglês |
---|---|
tarayıcı | browser |
proxy | proxy |
etmenizi | you to |
video | video |
filterbypass | filterbypass |
TR Lokasyonunuzda Filterbypass engelli olmasa bile eklentiyi kuranız çok önemli kibu sayede kesintisiz hizmet alıp gelecek engellenmelerinizin önüne geçilsin.
EN It is important to install the addon even if Filterbypass isn't blocked at your location to ensure uninterrupted service in case it get blocked in the future.
turco | inglês |
---|---|
filterbypass | filterbypass |
önemli | important |
kesintisiz | uninterrupted |
hizmet | service |
gelecek | future |
TR altında ' 794d) uyarınca, kurumların başkalarına erişilebilir olan herkese açık bilgiler için engelli çalışanlara ve üyelere erişim sağlaması gerekir.
EN ' 794d), agencies must give disabled employees and members of the public access to information that is comparable to the access available to others.
turco | inglês |
---|---|
olan | is |
bilgiler | information |
gerekir | must |
TR Engelli Çocuk Hakları Ağı Webinarı: Çocuklar Favori Kelimeler ile ICF Kapsamında Bize Sesleniyorlar
EN Applications for EU Investigative Journalism Award Started
turco | inglês |
---|---|
ile | for |
TR Engelli Çocuk Hakları Ağı webinar serisi "Çocuklar Favori Kelimeler ile ICF Kapsamında Bize…
EN Organized jointly by the Journalists' Association (Ankara) and the Balkan Investigative Journalism…
Mostrando 50 de 50 traduções