TR İmzamız olan transdermal titreşimler hoş bir masaj sağlar, kirlerin giderilmesine yardımcı olur, kan akışını hızlandırmak için deri altına nüfuz eder ve cilt bakım ürünlerinin emilimini kolaylaştırır.
"kan akışını hızlandırmak" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
kan | blood |
akışını | flow |
hızlandırmak | accelerate to accelerate |
TR İmzamız olan transdermal titreşimler hoş bir masaj sağlar, kirlerin giderilmesine yardımcı olur, kan akışını hızlandırmak için deri altına nüfuz eder ve cilt bakım ürünlerinin emilimini kolaylaştırır.
EN Our signature transdermal pulsations provide a pleasant massage, help remove impurities and work below the skin surface to stimulate blood flow, and facilitate the skincare absorption prep.
turco | inglês |
---|---|
masaj | massage |
sağlar | provide |
kan | blood |
cilt | skin |
TR KAYSERİ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞANLARININ ABO VE RH KAN GRUBU DAĞILIMLARI VE KAN GRUPLARINI BİLME DURUMLARI
EN DISTRIBUTIONS OF ABO AND RH BLOOD GROUP AND KNOWLEDGE OF BLOOD GROUPS OF KAYSERİ PROVINCIAL HEALTH DIRECTORATE EMPLOYEES
turco | inglês |
---|---|
kan | blood |
TR Öyle ki, ABD’li Hava Kurtarma Servisi Air Methods, Hessen menşeli bu startupla yeni ticari alanlar açmak ve IHA’larla ilaç, kan üniteleri, kan örnekleri veya organ bağışları gibi acil tıbbi ihtiyaçlarının nakliyatını yapmak istiyor.
EN For example, the US air rescue service Air Methods is planning to team up with the Hesse-based start-up to tap into new fields of business, using drones to transport urgent medical supplies such as drugs, blood bags, blood samples or donated organs.
turco | inglês |
---|---|
abd | us |
servisi | service |
yeni | new |
ticari | business |
kan | blood |
veya | or |
acil | urgent |
tıbbi | medical |
ın | of |
TR Özel transdermal titreşimlerimiz; kan akışını uyarmak, sıkılığı ve esnekliği geri kazandırmak için cilt yüzeyinin derinliklerine düşük frekanslı masaj yapar. Gözle görülür yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
EN Our signature transdermal pulsations channel a low-frequency massage deep below the skin surface, to stimulate blood flow and restore firmness & elasticity, helping to reduce visible signs of aging.
turco | inglês |
---|---|
kan | blood |
geri | restore |
cilt | skin |
düşük | low |
masaj | massage |
TR Bu tasarım hava türbülansını azaltır ve hava akışını düzelterek hava akışını kolaylaştırır.Kanatlardan ısıyı dağıtarak üstün soğutma performansı sağlar.
EN This design lowers the air turbulence and straightens out the airflow making it easier to disperse heat from the fins, delivering superb cooling performance.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
tasarım | design |
hava | air |
soğutma | cooling |
performansı | performance |
TR YAKINDA AÇILACAK 4 SAĞLIK MERKEZİ VE BİR KAN BANKASI
EN 4 healthcare centres and a blood bank to open shortly
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
kan | blood |
TR Kan ve diğer numunelerin toplandıkları anda etiketlenmesi, hasta güvenliğini arttırır ve yanlış tanımlama ile ilgili bir dizi sorunun önlenmesine yardımcı olur.
EN Discover what integrated technologies healthcare leaders are investing in to mobilise urgent care teams, automate more workflows and regain control of supply chains to better support clinicians and patients.
turco | inglês |
---|---|
diğer | more |
TR Klinik Çalışanları ve Hemşireler (VoIP, Güvenli Metinler Gönderme/Alma, Mobil Alarmlar/Uyarılar, İlaç Tedavisi, Kan, Sağlık Kayıtlarına Erişim)
EN Clinicans and Nurses (VoIP, Send/Receive Secure Texts, Mobile Alarms/Alerts, Manage Medication, Blood, Access Health Records)
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
güvenli | secure |
metinler | texts |
alma | receive |
mobil | mobile |
uyarılar | alerts |
kan | blood |
sağlık | health |
erişim | access |
TR T-Sonic™ titreşimler, kılcal damarlarda kan dolaşımını arttırır, her hücreye besin ve oksijen sağlayarak pürüzsüz, genç ve yenilenmiş bir görünüm kazandırır.
EN T-Sonic™ pulsations increase microcirculation, deliver nutrients and oxygen to every cell, restoring a smooth, youthful, fresh look.
turco | inglês |
---|---|
her | every |
pürüzsüz | smooth |
TR T-Sonic™ titreşimler masaj yapar, kılcal damarlarda kan dolaşımını arttırır, besinleri ve oksijeni her bir hücreye iletir ve bileşenleri cildin derinliklerine ulaştırarak hiper-infüzyon sürecini kolaylaştırır.
EN T-Sonic™ pulsations massage, increase microcirculation, deliver nutrients and oxygen to every cell and facilitate the hyper infusion process by pushing ingredients deeper into the skin.
turco | inglês |
---|---|
masaj | massage |
her | every |
sürecini | process |
TR Kan Gruplarının SARS-CoV-2 Enfeksiyonu ve Prognozu Üzerine Etkisi
EN The Effect of Blood Groups on Infection and Prognosis of SARS-CoV-2
turco | inglês |
---|---|
kan | blood |
ve | and |
etkisi | effect |
ın | of |
grupları | groups |
TR Akut Kolesistit Tanısında Kan Parametreleri ve Türevlerinin Tanı Koymadaki Etkinliği
EN The Efficacy of Blood Parameters and Its Derivatives in the Diagnosis of Acute Cholecystitis
turco | inglês |
---|---|
akut | acute |
kan | blood |
ve | and |
TR Broylerlerde Betain İlavesinin Performans, Karkas Verimi ve Bazı Kan Parametreleri Üzerine Etkisi
EN The Effect of Supplementation of Betaine on Performance, Carcass Yield and Some Blood Parameters in Broilers*
turco | inglês |
---|---|
performans | performance |
ve | and |
bazı | some |
kan | blood |
etkisi | effect |
TR Kan ve diğer numunelerin toplandıkları anda etiketlenmesi, hasta güvenliğini arttırır ve yanlış tanımlama ile ilgili bir dizi sorunun önlenmesine yardımcı olur.
EN Discover what integrated technologies healthcare leaders are investing in to mobilise urgent care teams, automate more workflows and regain control of supply chains to better support clinicians and patients.
turco | inglês |
---|---|
diğer | more |
TR Klinik Çalışanları ve Hemşireler (VoIP, Güvenli Metinler Gönderme/Alma, Mobil Alarmlar/Uyarılar, İlaç Tedavisi, Kan, Sağlık Kayıtlarına Erişim)
EN Clinicans and Nurses (VoIP, Send/Receive Secure Texts, Mobile Alarms/Alerts, Manage Medication, Blood, Access Health Records)
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
güvenli | secure |
metinler | texts |
alma | receive |
mobil | mobile |
uyarılar | alerts |
kan | blood |
sağlık | health |
erişim | access |
TR Tansiyon aletiyle kan basıncının ölçülmesine benzer bir şekilde sensörler, yapraklardaki hücre içi basıncı ölçüyor ve verileri bir sunucuya gönderiyor
EN Similar to a blood pressure monitor for humans, the sensors measure the inner cell pressure in leaves and transmit this data to a server
turco | inglês |
---|---|
kan | blood |
benzer | similar |
hücre | cell |
verileri | data |
sunucuya | server |
TR Ayrıca, kirli zeminde daha sağlam bir görünüme ve hatta bazı durumlarda kan sıçramasına sahip modeller koleksiyonuna sahibiz - örneğin zombi oyunları için yararlıdır
EN We also have a collection of models that have a more rugged look with dirty textures and even blood splatters in some cases - useful for example for zombie games
TR Yardım her zaman elinizin altında olsun. Ekibinize, platformu size göstermek, isteklerinizi hızlandırmak ve hedeflerinize ulaşmanız için kaynak sağlamaya yardımcı olmak için özel bir Ahrefs hesap yöneticisi verilir.
EN Have help at your fingertips, always. Your team gets a dedicated Ahrefs account manager to show you the ropes of the platform, expedite your requests, and help provide resources to reach your goals.
turco | inglês |
---|---|
yardım | help |
platformu | platform |
size | you |
kaynak | resources |
özel | dedicated |
ahrefs | ahrefs |
hesap | account |
yöneticisi | manager |
TR Bizimle e-mail yoluyla iletişime geçerseniz, iletişiminiz 6 ay boyunca saklanacaktır. Bunu destek konusundaki dönüşümüzü hızlandırmak ve takip etmek için yapıyoruz.
EN If you contact us by email, your communication will be stored for 6 months. We do this to be to speed up our turn around on support and to follow up.
turco | inglês |
---|---|
iletişime | contact |
destek | support |
TR Kanalınızı Hızlandırmak için Neler Yapılmalı?
EN What To Fix to Get Your Channel Up to Speed
turco | inglês |
---|---|
kanalı | channel |
TR Paylaşılan bir gelen kutusu oluşturmak, işinizi hızlandırmak için ihtiyacınız olan her şeydir.
EN Create a shared inbox is everything you need to skyrocket your business.
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
oluşturmak | create |
olan | is |
TR Bu bulut sunucuları makine öğrenimi ve yüksek performanslı bilişim uygulamalarını önemli ölçüde hızlandırmak için bulut sunucusu başına bir petaflopa kadar karma hassas performans sunar
EN These instances deliver up to one petaflop of mixed-precision performance per instance to significantly accelerate machine learning and high performance computing applications
turco | inglês |
---|---|
makine | machine |
hızlandırmak | accelerate |
hassas | precision |
performans | performance |
uygulamaları | applications |
TR Volkswagen Group Research, Aerodinamik Avam Projesini Hızlandırmak Üzere AWS'de Altair ile Çalışıyor ve Nvidia Teknolojisini Kullanıyor
EN Volkswagen Group Research Works with Altair and Uses Nvidia Technology on AWS to Accelerate Aerodynamics Concept Design
turco | inglês |
---|---|
group | group |
aws | aws |
nvidia | nvidia |
teknolojisini | technology |
TR WordPress ile hazırlanmış bir web sitesi çeşitli eklentiler, yanlış kullanım vb. sebeplerle yavaşlayabilir. Bu makalede WordPress sitenizi hızlandırmak için gereken her şeye ulaşabileceksiniz.
EN MLH and Atakdomain.com voucher redemption instructions. Who should I contact if I encounter problems?
TR Proxy servisleri, küresel internet bağlantılarındaki aşırı yoğunluğu azaltmak, interneti hızlandırmak ve internet ağını daha sağlıklı kullanmak için oldukça faydalı bir servistir
EN Proxy services are very useful tools to reduce the density of international Internet connections, speed up access and use the network more effectively
turco | inglês |
---|---|
proxy | proxy |
servisleri | services |
küresel | international |
kullanmak | use |
oldukça | very |
faydalı | useful |
TR Toyota tedarikçisi Denso'nun alt kuruluşu olan Denso Wave bunu, otomobil üretimi için lojistik işlemlerini hızlandırmak amacıyla bileşenleri işaretlemek üzere geliştirmiştir
EN Denso Wave, a Japanese subsidiary of the Toyota supplier Denso, developed them for marking components in order to accelerate logistics processes for their automobile production
turco | inglês |
---|---|
toyota | toyota |
otomobil | automobile |
lojistik | logistics |
amacıyla | in order to |
TR Zebra' konaklama ve ağırlama teknolojisi çözümleri konuk deneyimini iyileştirmek, hizmet sunumunu hızlandırmak ve operasyonel verimliliği artırmak için tasarlandı
EN Zebra's hospitality technology solutions are designed to enhance the guest experience, accelerate service delivery and increase operational efficiency
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
teknolojisi | technology |
çözümleri | solutions |
konuk | guest |
deneyimini | experience |
hizmet | service |
hızlandırmak | accelerate |
operasyonel | operational |
verimliliği | efficiency |
TR İş için tasarlanmış - sağlam ve ultra güvenli, üretkenliği hızlandırmak ve çalışma anında karar alımını geliştirmek için özel bir yazılım, uygulama ve özellik setine sahip
EN Made for work—rugged and ultra-secure matched with an exclusive suite of software, apps and utilities to accelerate productivity and improve decision making at the point of work
turco | inglês |
---|---|
ultra | ultra |
güvenli | secure |
karar | decision |
geliştirmek | improve |
özel | exclusive |
TR Çoklu bağlantı seçenekleri, bir PLC veya Sunucu ağına kolayca entegre olmanıza izin vererek ana görüş uygulamalarınızı iş süreçlerinizi hızlandırmak üzere devreye sokar
EN Multiple connectivity options allow you to easily integrate into a PLC or Host network, enabling your primary vision applications to drive your business processes
turco | inglês |
---|---|
seçenekleri | options |
veya | or |
entegre | integrate |
görüş | vision |
uygulamaları | applications |
TR Çoklu bağlantı seçenekleri, bir PLC veya Sunucu ağına kolayca entegre olmanıza izin vererek birincil barkod okuma uygulamalarınızı iş süreçlerinizi hızlandırmak üzere devreye sokar
EN Multiple connectivity options allow you to easily integrate into a PLC or Host network, enabling your primary scanning applications to drive your business processes
turco | inglês |
---|---|
seçenekleri | options |
veya | or |
entegre | integrate |
birincil | primary |
okuma | scanning |
uygulamaları | applications |
TR Yaratma sürecini hızlandırmak için hazır hikayelerden birini düzenleyin ya da beyaz tahta videonuzu sıfırdan tasarlayın
EN You can edit a pre-made story to streamline the creation process or design your whiteboard video from scratch
turco | inglês |
---|---|
sürecini | process |
sıfırdan | from scratch |
tasarlayın | design |
TR İş akışlarını hızlandırmak için workdocs'larınızdaki notları herhangi bir monday.com panosunda eylem öğelerine dönüştürün.
EN Transform text in your workdocs into action items on any monday.com board to drive workflows forward.
turco | inglês |
---|---|
eylem | action |
dönüştürün | transform |
TR S&P Global Ratings, Uygulama Geçişini Hızlandırmak ve İnovasyonu Artırmak İçin AWS’yi Kullanıyor
EN S&P Global Ratings Uses AWS to Speed Application Migration, Drive Innovation
turco | inglês |
---|---|
s | s |
global | global |
aws | aws |
TR Hükümetin finansal hizmetler yönetmeliklerine uyum sağlarken dijital dönüşümümüzü hızlandırmak için AWS ile yakından çalışıyoruz
EN We have been closely working with AWS to accelerate our digital transformation while complying with the government’s financial services regulations
turco | inglês |
---|---|
finansal | financial |
hizmetler | services |
dijital | digital |
aws | aws |
yakından | closely |
dönüşümü | transformation |
TR Anlamlı öngörüler elde ederek farklı bir müşteri değeri oluşturmanın yanı sıra karar verme sürecimizi hızlandırmak ve BT maliyetlerini azaltmak için AWS ile yakından çalışmaya devam edeceğiz.
EN We will continue to work closely with AWS to accelerate our decision making, and reduce IT costs as well as gain meaningful insights, thereby creating differentiated customer value.
turco | inglês |
---|---|
anlamlı | meaningful |
elde | gain |
müşteri | customer |
yanı | well |
karar | decision |
bt | it |
maliyetlerini | costs |
azaltmak | reduce |
aws | aws |
yakından | closely |
devam | continue |
TR İş akışlarını hızlandırmak için workdocs'larınızdaki notları herhangi bir monday.com panosunda eylem öğelerine dönüştürün.
EN Transform text in your workdocs into action items on any monday.com board to drive workflows forward.
turco | inglês |
---|---|
eylem | action |
dönüştürün | transform |
TR Proxy servisleri, küresel internet bağlantılarındaki aşırı yoğunluğu azaltmak, interneti hızlandırmak ve internet ağını daha sağlıklı kullanmak için oldukça faydalı bir servistir
EN Proxy services are very useful tools to reduce the density of international Internet connections, speed up access and use the network more effectively
turco | inglês |
---|---|
proxy | proxy |
servisleri | services |
küresel | international |
kullanmak | use |
oldukça | very |
faydalı | useful |
TR İş için tasarlanmış - sağlam ve ultra güvenli, üretkenliği hızlandırmak ve çalışma anında karar alımını geliştirmek için özel bir yazılım, uygulama ve özellik setine sahip
EN Made for work—rugged and ultra-secure matched with an exclusive suite of software, apps and utilities to accelerate productivity and improve decision making at the point of work
turco | inglês |
---|---|
ultra | ultra |
güvenli | secure |
karar | decision |
geliştirmek | improve |
özel | exclusive |
TR Birden fazla AWS hesabınız veya ekibiniz varsa bulut kurulumu ve yönetişimi, karmaşık ve zaman alıcı olabilir, hızlandırmak istediğiniz yenilik sürecini yavaşlatabilir
EN If you have multiple AWS accounts and teams, cloud setup and governance can be complex and time consuming, slowing down the very innovation you’re trying to speed up
turco | inglês |
---|---|
kurulumu | setup |
ve | and |
karmaşık | complex |
zaman | time |
olabilir | can |
yenilik | innovation |
varsa | if |
TR Engine 17, ısı transferi işlemini hızlandırmak için metal dairesel kanatçıklarla özel olarak tasarlanmıştır
EN The Engine 17 is specially designed with metallic radial fins to accelerate the thermal transfer process
turco | inglês |
---|---|
engine | engine |
transferi | transfer |
özel | specially |
TR Engine 27, ısı transferi işlemini hızlandırmak için metal dairesel kanatçıklarla özel olarak tasarlanmıştır
EN The Engine 27 is specially designed with metallic radial fins to accelerate the thermal transfer process
turco | inglês |
---|---|
engine | engine |
transferi | transfer |
özel | specially |
TR Gelinen aşamada, Almanya Araştırma Bakanlığı, korona aşılarının geliştirilmesini ve üretimini hızlandırmak için hem Curevac’a hem de Biontech’e büyük fon desteği veriyor
EN Germany’s Federal Ministry of Education and Research eventually decided to give both Curevac and Biontech massive funding to accelerate the development and production of corona vaccines
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
araştırma | research |
korona | corona |
TR İklimin Korunmasını Hızlandırmak
EN Advancing the cause of climate protection
turco | inglês |
---|---|
ın | of |
TR Teknoloji yerleştirmesini hızlandırmak için referans tasarımları kullanabilirsiniz.
EN You can use reference designs to speed technology deployment.
turco | inglês |
---|---|
teknoloji | technology |
için | to |
referans | reference |
tasarımları | designs |
TR İş akışlarını hızlandırmak için workdocs'larınızdaki notları herhangi bir monday.com panosunda eylem öğelerine dönüştürün.
EN Transform text in your workdocs into action items on any monday.com board to drive workflows forward.
turco | inglês |
---|---|
eylem | action |
dönüştürün | transform |
TR Bizimle e-mail yoluyla iletişime geçerseniz, iletişiminiz 6 ay boyunca saklanacaktır. Bunu destek konusundaki dönüşümüzü hızlandırmak ve takip etmek için yapıyoruz.
EN If you contact us by email, your communication will be stored for 6 months. We do this to be to speed up our turn around on support and to follow up.
turco | inglês |
---|---|
iletişime | contact |
destek | support |
TR Başarıya giden yolunuzu hızlandırmak, web sitenizin sıralamasını iyileştirmek, en yüksek performans gösteren hedef anahtar kelimeleri bulmak ve doğru veri raporlamasını görüntülemek istiyorsanız Ranktracker size yardımcı olacaktır.
EN If you want to fast-track your path to success, improve your website ranking, find the highest-performing targeted keywords, and view accurate data reporting, then Ranktracker has you covered.
turco | inglês |
---|---|
web | website |
sitenizin | your website |
iyileştirmek | improve |
performans | performing |
hedef | targeted |
bulmak | find |
ve | and |
veri | data |
istiyorsanız | if you want |
ranktracker | ranktracker |
size | you |
TR Tüm satış CRM süreçlerinizi hızlandırmak için kendi otomasyonlarınızı oluşturun.
EN Create your own automations to keep all your sales CRM processes moving forward.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
satış | sales |
crm | crm |
oluşturun | create |
TR Tüm pazarlama ve yaratıcı süreçlerinizi hızlandırmak için kendi otomasyonlarınızı oluşturun.
EN Create your own automations to keep all your marketing & creative processes moving forward.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
pazarlama | marketing |
yaratıcı | creative |
oluşturun | create |
TR Kanalınızı Hızlandırmak için Neler Yapılmalı?
EN What To Fix to Get Your Channel Up to Speed
turco | inglês |
---|---|
kanalı | channel |
Mostrando 50 de 50 traduções