TR Buddy'den önce kızımızın İngilizce'ye hiç ilgisi yoktu, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Şimdi Buddy ile her gün zaman geçiriyor, onu zorlamamız gerekmiyor çünkü Buddy'i çok seviyor.
Traduzir "hiç ilgisi yoktu" para inglês
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "hiç ilgisi yoktu" de turco para inglês
Traduções de hiç ilgisi yoktu
"hiç ilgisi yoktu" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
Tradução de turco para inglês de hiç ilgisi yoktu
turco
inglês
EN Before Buddy, we couldn’t get our daughter interested in learning English. Now she is happy to play with Buddy every day. We don't have to force her, she just loves it.
| turco | inglês |
|---|---|
| her | every |
TR Buddy'den önce kızımızın İngilizce'ye hiç ilgisi yoktu, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Şimdi Buddy ile her gün zaman geçiriyor, onu zorlamamız gerekmiyor çünkü Buddy'i çok seviyor.
EN Before Buddy, we couldn’t get our daughter interested in learning English. Now she is happy to play with Buddy every day. We don't have to force her, she just loves it.
| turco | inglês |
|---|---|
| her | every |
TR Mecburiyetim yoktu, beni zorlayan şeyler yoktu
EN I wasn’t forced to move, and there were no emergency situations
TR Armin 1976 yilinda Leiden- Hollanda’da dogdu. Butun hayati boyunca muzik ve muzik teknikleriyle ugrasti. Genc Armin’in muzige ilgisi bir yana, bilgisayarlara muazzam bir ilgisi vardi. He… Devamını oku
EN Armin van Buuren (born Armin Jozef Jacobus Daniël van Buuren, December 25, 1976) is a trance (mostly progressive trance and uplifting trance) music producer and DJ from the Netherlands. His… read more
| turco | inglês |
|---|---|
| devamını | more |
| oku | read |
TR “Kulanımı kolay bir alım satım botu. Daha önce bu alanda hiç tecrübem yoktu. Kayıt olduktan sonra 5 dakika içinde iki adet bot kullanarak kâr etmeye başladım.”
EN “An easy to use trading bot. I had zero experience and was able to have two bots deployed and making profitable trades within the first 5 mins of sign up.”
| turco | inglês |
|---|---|
| kolay | easy |
| kayıt | sign up |
| bot | bot |
TR Eşya toplamaya, gerekli kişisel belgeleri bulup hazırlamaya bile vakit yoktu
EN There was no time to gather our belongings or find and prepare the necessary personal documents
| turco | inglês |
|---|---|
| gerekli | necessary |
| kişisel | personal |
| belgeleri | documents |
| bile | to |
| vakit | time |
TR Tereddüt etmeden kabul ettik, zaten başka seçeneğimiz yoktu
EN We agreed to it without hesitation, we had no other choice anyway
| turco | inglês |
|---|---|
| etmeden | without |
| kabul | agreed |
| başka | other |
TR Eşya toplamaya, gerekli kişisel belgeleri bulup hazırlamaya bile vakit yoktu
EN There was no time to gather our belongings or find and prepare the necessary personal documents
| turco | inglês |
|---|---|
| gerekli | necessary |
| kişisel | personal |
| belgeleri | documents |
| bile | to |
| vakit | time |
TR Tereddüt etmeden kabul ettik, zaten başka seçeneğimiz yoktu
EN We agreed to it without hesitation, we had no other choice anyway
| turco | inglês |
|---|---|
| etmeden | without |
| kabul | agreed |
| başka | other |
TR Eşya toplamaya, gerekli kişisel belgeleri bulup hazırlamaya bile vakit yoktu
EN There was no time to gather our belongings or find and prepare the necessary personal documents
| turco | inglês |
|---|---|
| gerekli | necessary |
| kişisel | personal |
| belgeleri | documents |
| bile | to |
| vakit | time |
TR Tereddüt etmeden kabul ettik, zaten başka seçeneğimiz yoktu
EN We agreed to it without hesitation, we had no other choice anyway
| turco | inglês |
|---|---|
| etmeden | without |
| kabul | agreed |
| başka | other |
TR Eşya toplamaya, gerekli kişisel belgeleri bulup hazırlamaya bile vakit yoktu
EN There was no time to gather our belongings or find and prepare the necessary personal documents
| turco | inglês |
|---|---|
| gerekli | necessary |
| kişisel | personal |
| belgeleri | documents |
| bile | to |
| vakit | time |
TR Tereddüt etmeden kabul ettik, zaten başka seçeneğimiz yoktu
EN We agreed to it without hesitation, we had no other choice anyway
| turco | inglês |
|---|---|
| etmeden | without |
| kabul | agreed |
| başka | other |
TR Almanya’nın uluslararası çok taraflılık ilkesiyle Trump’ın politikası arasında fiili olarak hiçbir ortak yan yoktu
EN There was virtually no common ground between the multilateral German approach and Trump’s policies
| turco | inglês |
|---|---|
| almanya | german |
| hiçbir | no |
| ortak | common |
TR Biz sporcular adeta bir fanus içinde yaşıyorduk, aklımızda kalifikasyondan başka bir şey yoktu.
EN We athletes were living in a kind of bubble and had nothing in our heads but qualifying.
| turco | inglês |
|---|---|
| şey | nothing |
TR Tıpçı çift Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin aşı üretim firması kurma planları yoktu
EN The doctors Uğur Şahin and Özlem Türeci never intended to found a vaccine production company
| turco | inglês |
|---|---|
| aşı | vaccine |
| üretim | production |
| firması | company |
TR Ama şimdiki Berlin’in nasıl olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu
EN But I had no idea what Berlin would be like today
| turco | inglês |
|---|---|
| berlin | berlin |
| hiçbir | no |
TR Gazetecilik dünyası bugün kendini hiç olmadığı kadar derinden sorguluyor ve hatalara karşı hiç olmadığı kadar büyük bir duyarlılık gösteriyor
EN Never before has it focused on itself so intensely; never before has it been so sensitive to mistakes
| turco | inglês |
|---|---|
| hiç | never |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Siber güvenlik konusunda özel bir ilgisi olmasının yanında kız arkadaşını ve aile üyelerini yıllar boyunca çeşitli siber saldırılardan korumuş biridir
EN He’s incredibly passionate about cybersecurity, after having to rescue his girlfriend and family members from multiple cyber attacks over the years
| turco | inglês |
|---|---|
| aile | family |
TR Konudan ayrılmamaya çalışın. Katıldığınız topluluk alanıyla ilgisi olmayan bir konuyu tartışmak istiyorsanız, başka bir başlığa gitmeyi veya yeni bir tane oluşturmayı deneyin.
EN Try to stay on topic. If you want to discuss a topic that is not related to the community area in which you are participating, try going to another topic area or create a new one.
| turco | inglês |
|---|---|
| topluluk | community |
| olmayan | not |
| tartışmak | discuss |
| istiyorsanız | if you want |
| başka | another |
| oluşturmayı | create |
| deneyin | try |
| alanı | area |
TR Üçüncü kişileri ilgilendirmeyen, Sefamerve ile ilgisi olmayan bireysel konular ile alakalı, sayfa içeriği ile alakasız paylaşımlar
EN Content not related to Sefamerve or to its sector
| turco | inglês |
|---|---|
| ile | to |
| olmayan | not |
| alakalı | related |
| içeriği | content |
TR "Blues müziği yaşamdır, bugün yaşamakta olduğumuz gibi bir yaşam, geçmişte yaşamış olduğumuz gibi bir yaşam, inanıyorum ki yarın da yaşayacağımız bir yaşam, çünkü insanlarla, yerlerle ve olaylarla ilgisi vardır
EN Blues is a vocal and instrumental form of music based on the use of "blue notes." It emerged in Black communities of the United States from spirituals, work songs, field hollers, shouts and chants, and rhymed simple narrative ballads
| turco | inglês |
|---|---|
| müziği | music |
| vardır | is |
TR Üçüncü kişileri ilgilendirmeyen, Sefamerve ile ilgisi olmayan bireysel konular ile alakalı, sayfa içeriği ile alakasız paylaşımlar
EN Content not related to Sefamerve or to its sector
| turco | inglês |
|---|---|
| ile | to |
| olmayan | not |
| alakalı | related |
| içeriği | content |
TR Simon Anholt için Almanya, olumlu bir imajın uluslararası sorumluluk üstlenmeyle yakından ilgisi olduğunun bir kanıtı.
EN Simon Anholt sees Germany as proof that a positive image has a lot to do with international engagement.
| turco | inglês |
|---|---|
| almanya | germany |
| olumlu | positive |
| uluslararası | international |
TR İstisna bestecinin Pop Art ve yapay zeka ile ne ilgisi var: 250. yaş gününde Beethoven ile ilgili on olgu.
EN What the exceptional composer has to do with pop art and artificial intelligence: ten facts on the occasion of Beethoven’s 250th birthday.
| turco | inglês |
|---|---|
| pop | pop |
| art | art |
| zeka | intelligence |
| on | ten |
TR Mikroplastiğin ve dijital dönüşümün modayla ne ilgisi mi var? 2019 Berlin Fashion Week moda günlerinde konu, sırf moda trendleriyle sınırlı değil.
EN What do microplastics and digitization have to do with fashion? There is more to the Berlin Fashion Week 2019 than just fashion trends
| turco | inglês |
|---|---|
| berlin | berlin |
| moda | fashion |
TR Mikroplastiğin ve dijital dönüşümün modayla ne ilgisi mi var? 2019 Berlin Fashion Week moda günlerinde konu, sırf moda trendleriyle sınırlı değil.
EN What do microplastics and digitization have to do with fashion? There is more to the Berlin Fashion Week 2019 than just fashion trends
| turco | inglês |
|---|---|
| berlin | berlin |
| moda | fashion |
TR Tarlada traktörünü süren köylü görüntüsünün günümüz tarımıyla artık fazla bir ilgisi yok
EN The image of a farmer driving a tractor across a field no longer has very much to do with modern agriculture
| turco | inglês |
|---|---|
| artık | no longer |
| yok | no |
TR Rusçada “dil” eril cinste ve annelerle ilgisi yok
EN In Russian, by the way, “language” is a masculine noun and has nothing to do with mothers
| turco | inglês |
|---|---|
| dil | language |
| ve | and |
TR Korona pandemisinin başlamasından bu yana pek çok basın kuruluşu sundukları içerikleri insanların virüs ve hastalığa yönelik ilgisi doğrultusunda şekillendirdi
EN Since the beginning of the coronavirus pandemic, many German media companies have geared their offerings to people's interest in reports on the spread of the viral disease
| turco | inglês |
|---|---|
| basın | media |
| ın | of |
| insanları | people |
TR Konudan ayrılmamaya çalışın. Katıldığınız topluluk alanıyla ilgisi olmayan bir konuyu tartışmak istiyorsanız, başka bir başlığa gitmeyi veya yeni bir tane oluşturmayı deneyin.
EN Try to stay on topic. If you want to discuss a topic that is not related to the community area in which you are participating, try going to another topic area or create a new one.
| turco | inglês |
|---|---|
| topluluk | community |
| olmayan | not |
| tartışmak | discuss |
| istiyorsanız | if you want |
| başka | another |
| oluşturmayı | create |
| deneyin | try |
| alanı | area |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Söz konusu bağlantının dahil edilmesi, Foursquare tarafından onaylandığı veya işletmecilerinin herhangi bir ilgisi olduğu anlamına gelmez
EN The inclusion of any such link does not imply endorsement by Foursquare or any association with its operators
| turco | inglês |
|---|---|
| bağlantının | link |
| foursquare | foursquare |
TR Bunun SEO ile ne ilgisi olduğunu merak ediyor olabilirsiniz ve pek çok insan SEO'nun web sitenizin popülerliğinin sıralamanızı da etkileyeceği iki yönlü bir yol olduğunun farkında değil
EN You may be wondering what this has to do with SEO, and a lot of people don’t realize that SEO is a two-way street where your website’s popularity will also affect your rankings
| turco | inglês |
|---|---|
| seo | seo |
| insan | people |
| sitenizin | your website |
| yol | way |
TR "Blues müziği yaşamdır, bugün yaşamakta olduğumuz gibi bir yaşam, geçmişte yaşamış olduğumuz gibi bir yaşam, inanıyorum ki yarın da yaşayacağımız bir yaşam, çünkü insanlarla, yerlerle ve olaylarla ilgisi vardır
EN Blues is a vocal and instrumental form of music based on the use of "blue notes." It emerged in Black communities of the United States from spirituals, work songs, field hollers, shouts and chants, and rhymed simple narrative ballads
| turco | inglês |
|---|---|
| müziği | music |
| vardır | is |
TR Tüketicinin katma değerli süt ve saf süte olan ilgisi devam etmektedir
EN Consumer interest in value added milk and pure milk continues
| turco | inglês |
|---|---|
| katma | added |
| değerli | value |
| süt | milk |
| ve | and |
| saf | pure |
| devam | continues |
TR MTHBTC BINANCE UPDATE 24/02/2021 Bu grafikte yer alan çizimler tamamen hayal ürünü olup gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
EN BUY MTH/BTC 75-70 SAT SELL TARGET 1- 92 2 - 105 3- 125
TR MTHBTC BINANCE UPDATE 24/02/2021 Bu grafikte yer alan çizimler tamamen hayal ürünü olup gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
EN BUY MTH/BTC 75-70 SAT SELL TARGET 1- 92 2 - 105 3- 125
TR MTHBTC BINANCE UPDATE 24/02/2021 Bu grafikte yer alan çizimler tamamen hayal ürünü olup gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
EN BUY MTH/BTC 75-70 SAT SELL TARGET 1- 92 2 - 105 3- 125
TR MTHBTC BINANCE UPDATE 24/02/2021 Bu grafikte yer alan çizimler tamamen hayal ürünü olup gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
EN BUY MTH/BTC 75-70 SAT SELL TARGET 1- 92 2 - 105 3- 125
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
yoktu planları yoktu ilgisi ilgisi doğrultusunda şekillendirdi hiç kimse hiç baska hiç kimse hiç bir sekilde hiç olmadığı kadar önce hiç olmadığı alışveriş sepetinizde hiç yaşamınızın hiç unutmayacağınız sektörde neredeyse hiç hiç hayır kurumu çünkü hiç kimse hiç düşünülmemiş şeyleri bunu hiç hoş alanda hiç tecrübem neredeyse hiç replikasyon neredeyse hiç farkedilmeyecek hiç yorulmadan bugün dillerinde hiç telaffuz düzenimiz hiç bozulmayacak hayatımda hiç okula bölgelerdekilerle hiç anlaşamazlar durumlarından hiç birinde dönüşümün hiç bitmeyen gezdik diye hiç bu düzenimiz hiç gerçekten hiç sorun sitesi kurmak hiç hiç bu kadar seks hiç seks daha önce hiç dışında hiç komisyon hiç yorulmadan hiç kimseyi oradan hiç vakti hiç kimse hesabınıza vyprvpn hiç kayıt arama motorlarına hiç hiç olmazsa birçok sitesi yapmak hiç aradaki hiç kimse hiç gerek yok
alemão
chinês
coreano
espanhol
francês
holandês
indonésio
inglês
italiano
japonês
polonês
português
russo
sueco
tailandês
vietnamita
árabe