TR Dolayısıyla halihazırda yaygın olarak desteklenmektedir ve insanların bildiği yaygın ve popüler dillerde akıllı kontratlar yazmanıza olanak sunar
"gereken en yaygın" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Dolayısıyla halihazırda yaygın olarak desteklenmektedir ve insanların bildiği yaygın ve popüler dillerde akıllı kontratlar yazmanıza olanak sunar
EN Thus, it is widely supported already, and the architecture allows you to write smart contracts in mainstream popular languages that people know
turco | inglês |
---|---|
halihazırda | already |
popüler | popular |
akıllı | smart |
insanları | people |
TR Bu, kapsamlı bir tip listesi olmamakla birlikte, aşağıdakiler, yaygın kullanım senaryolarında karşınıza çıkacak en yaygın nöral ağ tiplerini temsil etmektedir:
EN While this isn’t a comprehensive list of types, the below would be representative of the most common types of neural networks that you’ll come across for its common use cases:
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
kapsamlı | comprehensive |
yaygın | common |
kullanım | use |
en | most |
TR Daha önce SEO hakkında herhangi bir şey okuduysanız, endüstri jargonu kullanımının yaygın olduğunu bilirsiniz. Ancak şimdilik işleri basit tutmak için bilmeniz gereken birkaç anahtar terim ve kavram var.
EN If you've read anything about SEO before, you'll know there's lots of industry jargon. But to keep things simple for now, here are a few key terms and concepts you should know.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
endüstri | industry |
basit | simple |
anahtar | key |
TR Eğitimler, yaygın sorunları çözüme ulaştırmak ve yazıcılarınızın bakımını etkili bir şekilde yapmak için gereken diyagnostik becerilerini sağlar
EN The trainings provide the diagnostic skills necessary to solve common problems and effectively maintain your printers
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
sorunları | problems |
sağlar | provide |
yazıcılar | printers |
TR Eğitimler, yaygın sorunları çözüme ulaştırmak ve yazıcılarınızın bakımını etkili bir şekilde yapmak için gereken diyagnostik becerilerini sağlar
EN The trainings provide the diagnostic skills necessary to solve common problems and effectively maintain your printers
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
sorunları | problems |
sağlar | provide |
yazıcılar | printers |
TR Bir serbest form oluşturucunun sunması gereken en yaygın özelliklerden biri - koşullu mantık! Koşullu çevrimiçi form oluşturun ve yanıtlayanlarınızın yanıtlarına göre belirli eylemler gerçekleştirin
EN One of the most common features that a free form creator should offer - conditional logic! Create online form with logic and do specific actions based on the answers of your respondents
turco | inglês |
---|---|
serbest | free |
form | form |
en | most |
yaygın | common |
koşullu | conditional |
çevrimiçi | online |
oluşturun | create |
eylemler | actions |
yanıtları | answers |
TR PowerShell Lambda dağıtım paketi, PowerShell komut dosyanızı, PowerShell komut dosyanız için gereken PowerShell modüllerini ve PowerShell Core'u barındırmak için gereken derlemeleri içeren bir ZIP dosyasıdır
EN A PowerShell Lambda deployment package is a ZIP file that contains your PowerShell script, PowerShell modules that are required for your PowerShell script, and the assemblies needed to host PowerShell Core
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
dağıtım | deployment |
paketi | package |
core | core |
zip | zip |
TR PowerShell Lambda dağıtım paketi, PowerShell komut dosyanızı, PowerShell komut dosyanız için gereken PowerShell modüllerini ve PowerShell Core'u barındırmak için gereken derlemeleri içeren bir ZIP dosyasıdır
EN A PowerShell Lambda deployment package is a ZIP file that contains your PowerShell script, PowerShell modules that are required for your PowerShell script, and the assemblies needed to host PowerShell Core
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
dağıtım | deployment |
paketi | package |
core | core |
zip | zip |
TR Gıda prosesi ve paketleme üzerinde çalışan, dünyanın önde gelen gıda prosesi ve paketleme çözümleri şirketi olarak, sürdürülebilirliğe ilişkin ele almamız gereken birçok konu ve keşfedilmesi gereken fırsatlar var
EN As a world leading food processing and packaging solutions company with business within food processing as well as packaging, there are many sustainability topics to address and opportunities to explore
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
paketleme | packaging |
dünyanın | world |
çözümleri | solutions |
şirketi | company |
fırsatlar | opportunities |
TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır
EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
kilit | key |
kabul | agreement |
TR DenetlenmişAraştırma makalelerinin hakem denetiminden geçmesi çok yaygın olsa da, bu, araştırma verileri için hala oldukça alışılmamış bir durumdur
EN ReviewedWhile it is very common for research articles to be peer reviewed, this is still quite uncommon for research data
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
araştırma | research |
verileri | data |
TR İçerik pazarlamasında yapılan dört yaygın hata
EN Four common mistakes of content promotion
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
TR Web sitenizi, arama motorlarındaki performansına zarar verebilecek 100’den fazla yaygın görülen SEO sorunu için tarayın.
EN Scan your website for 100+ common SEO issues that might be hurting its performance in search engines.
turco | inglês |
---|---|
web | website |
arama | search |
yaygın | common |
seo | seo |
performansı | performance |
motorları | engines |
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
turco | inglês |
---|---|
desteklemek | support |
TR Günümüzde IP engellemeleri oldukça yaygın hale gelmiştir. Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor.
EN Nowadays IP blockings has become quite common. Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users.
turco | inglês |
---|---|
oldukça | quite |
yaygın | common |
ve | and |
erişimi | access |
özel | private |
şirketler | companies |
uygunsuz | inappropriate |
göre | by |
ın | of |
TR Eğer internet ve teknoloji bağımlılığınız olup olmadığını merak ediyorsanız bazı yaygın belirtileri veya yeni gelenler için hazırladığımız rehberi okuyabilirsiniz.
EN If you are wondering whether you may have an internet and technology addiction, you can review some common signs and symptoms or read our guide for newcomers.
turco | inglês |
---|---|
internet | internet |
teknoloji | technology |
ediyorsanız | if you are |
bazı | some |
yaygın | common |
veya | or |
rehberi | guide |
TR Gerçek zamanlı antivirüs, solucanlar ve site trafiği yönlendirme gibi yaygın tehditlerle botnet, rootkit ve sahte uygulamalar gibi karmaşık tehditlere karşı koruma sağlar.
EN Real-time antivirus safeguards you from common threats like worms & pharming plus complex ones like botnets, rootkits & rogues.
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
antivirüs | antivirus |
gibi | like |
yaygın | common |
karmaşık | complex |
tehditlere | threats |
karşı | from |
TR İş emri yaygın olarak hizmet sektöründe kullanılır ve şirket dışından müşterilere veya şirket içinde bir sorunu başka bir departmana bildirmek için gönderilir
EN They’re most commonly used by service businesses and can either be sent externally from a customer or internally to report an issue to another department
turco | inglês |
---|---|
hizmet | service |
kullanılır | used |
başka | another |
TR Antet, ticari yazışmalarda ve mektuplarda yaygın olarak kullanılan bir metin belgesinin özel başlığıdır. Normalde kağıdın üstü kısmına yerleştirilir ve şirket logosu, telefon numarası ve adres gibi bilgiler içerir.
EN A letterhead is the custom heading of a text document which is commonly used in business correspondence and letters. It is normally placed at the top of the paper and includes information such as the company logo, phone number and address.
turco | inglês |
---|---|
antet | letterhead |
özel | custom |
normalde | normally |
logosu | logo |
telefon | phone |
adres | address |
içerir | includes |
TR Bu çözüm diğer sistemlerde yaygın olan sızıntı noktalarını ortadan kaldırır ve mükemmel akış performansı sağlayarak veri merkezinizde en kompakt ve en temiz rotalamayı sağlar.
EN This solution removes leak points common with other systems and provides excellent flow performance giving your data centre the most compact and cleanest routing.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
çözüm | solution |
diğer | other |
yaygın | common |
ve | and |
mükemmel | excellent |
akış | flow |
performansı | performance |
veri | data |
en | most |
kompakt | compact |
sağlar | provides |
TR Yatırım tezimiz, bu büyümeyi sağlayan faktörlerin ve kripto varlıkların yaygın olarak benimsenmesi için önümüzdeki diğer zorlukların kapsamlı bir görünümünü sunmakta.
EN Our investment thesis provides a comprehensive view of the factors driving that growth, and the remaining challenges ahead for cryptoassets to be widely adopted.
turco | inglês |
---|---|
yatırım | investment |
kapsamlı | comprehensive |
TR Çevrimiçi "bulut" depolama çözümleri artık yaygın ve çoğu gizli bilgileri korumak için şifreleme yöntemlerini kullanıyor
EN Online "cloud" storage solutions are now mainstream, and many are turning to encryption as a way to protect their private data
turco | inglês |
---|---|
bulut | cloud |
depolama | storage |
çözümleri | solutions |
artık | now |
çoğu | many |
gizli | private |
bilgileri | data |
şifreleme | encryption |
TR Bu yanlık muamele, önceki yaygın olan taşıma ilkelerinin temelinde birbirine aykırı iletişim sistemi tiplerinin yersiz uygulanmasıyla sonuçlanıyor
EN This mistaken treatment then results in an inappropriate application of previous common carriage principles to a fundamentally incompatible type of communications system
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
önceki | previous |
yaygın | common |
iletişim | communications |
sistemi | system |
ın | of |
TR Birçok video oynatıcısına engelli bazı gruplar erişilemez. En yaygın sorun, klavye tuzakları içermeleridir. Ayrıca, bazı video oynatıcılar sağır insanlar için gerekli olan altyazıları desteklemez.
EN Many video players aren’t accessible to some groups of people with disabilities. The most common issue is that they contain keyboard traps. Also, some video players don’t support captions which are essential for deaf people.
turco | inglês |
---|---|
video | video |
gruplar | groups |
yaygın | common |
sorun | issue |
klavye | keyboard |
insanlar | people |
gerekli | essential |
TR Diğer internet ve teknoloji bağımlılarının yaşadığı yaygın kalıp ve semptomların çoğuna uyup uymadığınızı belirlemenize yardımcı olabilecek birkaç anketimiz var:
EN We have several questionnaires that can help you identify whether you fit with many of the common patterns and symptoms experienced by other internet and technology addicts:
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
internet | internet |
teknoloji | technology |
yaygın | common |
olabilecek | can |
ın | of |
TR İnternette aşırı doz alamasam da, kullanımım depresyonu alevlendirdi ve beni intiharın eşiğine getirdi ve daha yaygın olarak beni bir tür “yaşayan ölüm”e hapsetti
EN While I can?t overdose on the internet, my usage has exacerbated depression and brought me to the brink of suicide, and more pervasively it trapped me in a kind of ?living death?
turco | inglês |
---|---|
beni | me |
tür | kind |
ölüm | death |
mı | my |
kullanımı | usage |
TR Asimetrik bir gerçek zamanlı zorluk ayarı yaratır ve şimdi Zcash, Bitcoin Cash ve 25'ten fazla diğerleri gibi birçok blok zincirinde yaygın olarak uygulanmaktadır
EN It creates an asymmetric real-time difficulty adjustment and is now widely implemented in many other blockchains, like Zcash, Bitcoin Cash, and at least 25 others
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
zorluk | difficulty |
şimdi | now |
bitcoin | bitcoin |
cash | cash |
diğerleri | others |
TR Yaygın endüstri kullanım alanları arasında, reklam borsaları, kredi derecelendirmeleri ve diğer rakip şirketlerden faydanıldığında yıllarca sürebilecek diğer pek çok veri konsorsiyumu bulunmaktadır.
EN Common industry use cases include ad exchanges, credit ratings and many other data consortia that would otherwise take many years to form among competing companies.
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
endüstri | industry |
kullanım | use |
reklam | ad |
kredi | credit |
diğer | other |
veri | data |
TR Ethereum'un en yaygın kullanımı Ether ve ERC20 tokenları gibi dijital varlıkların mülkiyetini takip etmektir
EN Ethereum is most frequently used to track the ownership of digital currencies like Ether and ERC20 tokens but it also supports a wide range of decentralized applications (dApps)
turco | inglês |
---|---|
ethereum | ethereum |
en | most |
ether | ether |
dijital | digital |
takip | track |
ın | of |
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
turco | inglês |
---|---|
desteklemek | support |
TR Evet ve hatta bunu yapmanızı da öneririz! Eğer WordPress gibi yaygın içerik yönetim sistemi platformlarından birini kullanıyorsanız, sitenizi hosting sağlayıcıları arasında aktarmayı kolaylaştıran birçok araç mevcuttur
EN Yes! even we recommend you do so! If you are using one of the common content management system platforms such as WordPress, there are lots of tools that make it easy to transfer your site from one hosting provider to another
turco | inglês |
---|---|
öneririz | we recommend |
wordpress | wordpress |
yaygın | common |
içerik | content |
yönetim | management |
sistemi | system |
sitenizi | your site |
hosting | hosting |
araç | tools |
TR Fakat yaygın bir içerik yönetim sistemi kullanmıyorsanız veya yardıma ihtiyacınız varsa bizimle iletişime geçin
EN But, if you do not use a common content management system or you need any help, contact us
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
içerik | content |
yönetim | management |
sistemi | system |
iletişime | contact |
varsa | if |
TR Bu amaç için çok yaygın olarak “Berkeley Internet Name Domain (BIND)” yazılımı kullanılmaktadır
EN The “Berkeley Internet Name Domain (BIND)” software is widely used for this purpose
turco | inglês |
---|---|
amaç | purpose |
internet | internet |
name | name |
domain | domain |
yazılımı | software |
TR Almanya’nın en çekici bölge ve kentlerini bisiklet üzerinde keşfedin. Burada yaygın ve iyi yapılmış bir bisiklet yolu ağı mevcut. İşte sizi esinlendirebilecek birkaçı.
EN Entering Germany, relaxing by the sea and vacationing in the mountains – what the coronavirus rules allow and what they don’t. We answer your questions about germany travel.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
sizi | they |
TR 4.3.1. Cinsiyete göre son 12 ay içinde gençlerin ve yetişkinlerin örgün ve yaygın eğitim ve öğretime katılma oranı
EN 4.3.1. Participation rate of youth and adults in formal and non-formal education and training in the previous 12 months, by sex
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
oranı | rate |
ın | of |
TR Dünya çapında yaygın temas noktaları ve dış ticaret bilgi ve birikimiyle Kibar Dış Ticaret, grubun güçlü ticari kültürünün özgün bir temsilcisi niteliğini taşımaktadır.
EN Kibar Dış Ticaret is a distinctive representative of the strong commercial culture of the group with its widespread contact points and foreign trade expertise.
turco | inglês |
---|---|
temas | contact |
noktaları | points |
dış | foreign |
ticaret | trade |
grubun | group |
güçlü | strong |
ticari | commercial |
temsilcisi | representative |
TR Çerezler, çevrimiçi hizmetler sunarken yaygın olarak kullanılır ve web sitelerinin çalışmasına veya daha verimli çalışmasına yardımcı olmanın yanı sıra web sitesi sahiplerine bilgi sağlamaya yardımcı olur
EN Cookies are widely used when providing online services and help to make websites work, or work more efficiently as well as to provide information to the website owners
turco | inglês |
---|---|
kullanılır | used |
veya | or |
verimli | efficiently |
yanı | well |
bilgi | information |
TR ZebraLink araçlar süitini yazıcıları çabucak yapılandırmak, etiket tasarımları yaratmak ve yaygın olarak kullanılan ayarları yönetmek için kullanın.
EN Use the ZebraLink suite of tools to quickly configure printers, create label designs and manage commonly used settings.
turco | inglês |
---|---|
araçlar | tools |
çabucak | quickly |
yapılandırmak | configure |
etiket | label |
tasarımları | designs |
yaratmak | create |
yönetmek | manage |
yazıcılar | printers |
TR Elektronik üretiminde yaygın olarak karşılaşılan yüksek yoğunluklu 1/2 boyutlu barkodları gelişmiş bir şekilde yakalama.
EN Advanced capture of high-density 1D/2D barcodes common in electronics manufacturing.
turco | inglês |
---|---|
elektronik | electronics |
yaygın | common |
yüksek | high |
gelişmiş | advanced |
yakalama | capture |
TR Tüm bileşenlerin uçtan uca takibinin gerektiği uzay ve havacılık ile otomotiv imalatında yaygın olarak kullanılan doğrudan parça markalarını (DPM) gelişmiş bir şekilde yakalama.
EN Advanced capture of direct part marks (DPM) common in aeronautics and automotive manufacturing, where end-to-end traceability of all components is required.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
otomotiv | automotive |
yaygın | common |
doğrudan | direct |
gelişmiş | advanced |
yakalama | capture |
TR Tüm bileşenlerin uçtan uca takibinin gerektiği fabrika otomasyonu, uzay ve havacılık ve otomotiv imalatında yaygın olarak kullanılan doğrudan parça markalarını (DPM) gelişmiş bir şekilde okuma.
EN Advanced capture of direct part marks (DPM) common in factory automation, aeronautics and automotive manufacturing, where end-to-end traceability of all components is required.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
otomasyonu | automation |
otomotiv | automotive |
yaygın | common |
doğrudan | direct |
gelişmiş | advanced |
TR MB1000, yaygın endüstriyel temizlik ürünlerine dayanıklı malzemelerden üretilmiştir.
EN The MB1000 is constructed of materials that withstand common industrial cleaning agents.
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
endüstriyel | industrial |
temizlik | cleaning |
ın | of |
TR Yaygın Kriterler hakkında bilgi için lütfen ziyaret edin: www.zebra.com/commoncriteria
EN For details related to Common Criteria support, please visit: www.zebra.com/commoncriteria
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
bilgi | details |
ziyaret | visit |
zebra | zebra |
TR Preply sana en popüler İngilizce deyimleri ve yaygın ifadeleri cümle şeklinde örneklerle ve açıklamalarla verir. Preply ile daha fazlasını öğren!
EN Preply gives you the most popular English idioms and common phrases with examples of sentences and explanation. Learn more with Preply!
turco | inglês |
---|---|
sana | you |
popüler | popular |
yaygın | common |
verir | gives |
TR Günümüzde titanyum dioksit diğer beyaz pigmentlere göre çok daha yaygın olarak kullanılan pigment olup, örneğin sağlık, biyoteknoloji ve eczacılık ve kozmetik endüstrisi gibi çok sayıda farklı uygulamalara sahiptir.
EN It is by far the most important white pigment today and is used in diverse fields which include, for example, applications in the life sciences, in biotechnology as well as in the pharmaceutical and cosmetics industries.
turco | inglês |
---|---|
günümüzde | today |
beyaz | white |
TR Bu nemlendirici bitki özü, nemlendirme özellikleri için Çin ve Kore geleneksel tıpta yaygın olarak kullanılmaktadır
EN This moisturizing plant extract is widely used in Chinese and Korean traditional medicine for its hydrating properties
turco | inglês |
---|---|
bitki | plant |
özellikleri | properties |
geleneksel | traditional |
TR ISO/IEC 27018:2014 Kişisel Olarak Tanımlanabilir Bilgileri (PII) korumak için önlemlerin uygulanmasına yönelik yaygın olarak kabul edilen kontrol hedefleri, kontrolleri ve yönergeleri belirler
EN ISO/IEC 27018:2014 establishes commonly accepted control objectives, controls and guidelines for implementing measures to protect Personally Identifiable Information (PII)
turco | inglês |
---|---|
iso | iso |
iec | iec |
tanımlanabilir | identifiable |
bilgileri | information |
kabul | accepted |
TR Video görüşmeleri, karantinalar sırasında yaygın bir iletişim yolu haline geldi. Müşterilerin %36'sı satın almadan önce bir görüntülü görüşme yapmak istiyor. JivoChat Görüntülü Aramaları bağlayın ve rekabette öne çıkın
EN Video calls have become a common way of communication during lockdowns. 36% of clients would like to have a video call with a company before buying. Connect JivoChat Video calls and stand out from the competition
turco | inglês |
---|---|
video | video |
sırasında | during |
yaygın | common |
iletişim | communication |
yolu | way |
müşterilerin | clients |
satın | buying |
önce | before |
jivochat | jivochat |
aramaları | calls |
TR YAYGIN IOT (NESNELERİN İNTERNETİ) GÜVENLİK SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ NELERDİR?
EN WHAT ARE COMMON IOT SECURITY ISSUES AND THEIR SOLUTIONS?
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Ethereum'un en yaygın kullanımı Ether ve ERC20 tokenları gibi dijital varlıkların mülkiyetini takip etmektir
EN Ethereum is most frequently used to track the ownership of digital currencies like Ether and ERC20 tokens but it also supports a wide range of decentralized applications (dApps)
turco | inglês |
---|---|
ethereum | ethereum |
en | most |
ether | ether |
dijital | digital |
takip | track |
ın | of |
Mostrando 50 de 50 traduções